Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de düşürülen uçakla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na pazar günü brifing verildiğini hatırlatarak, ”Soracağınız ne varsa sorun. Tavsiyeleriniz varsa buyurun tavsiyelerinizi de söyleyin dedik. İnanır mısınız, ‘pilotlarımız ne oldu ondan bir haber var mı’, bunun dışında hemen hemen ciddi bir soru yok. Toplantıdan çıktı, birbiriyle çelişen ifadelerle Suriye’deki dikta rejiminden ziyade kendi hükümetinin maalesef eleştirisini yaptı. Böyle bir şey olur mu? Sen Suriye’nin Baas Partisi misin? Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisi misin? Nesin” dedi.
Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
– Sorumlu bir genel başkan kendi ülkesine şamar oğlanı benzetmesini yapmaz, yapamaz. Kusura bakmasın biz CHP Genel Başkanı’ndan dış politika dersi alacak değiliz. Eğer şamar oğlanı arıyorsa aynaya baksın.
– Biz bu kadar hassasiyet gösteriyoruz. Acaba iktidar muhalefet ne yapabiliriz, bunun inceliğini gösteriyoruz ama incelik, nezaket bunlarda böyle bir şey söz konusu değil. Bu ülkenin milli değerleri diye bir şey bunlarda söz konusu değil. Bakın açık açık söylüyorum. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin bugüne kadar başına gelmiş en büyük talihsizliktir. Hala siyasetçi olamadı. Anamuhalefet partisinin genel başkanı, en azından böyle milli bir meselede kendi ülkesinin yanında olmalıdır, yanında durmalıdır’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin il kongresi ile bir dizi açılışlara katılmak üzere geldiği Erzurum’da valilik ziyaretini iptal ederek, partisinin il kongresinin yapılacağı stadyuma geçti.
Havalimanından üniversite kavşağına kadar gelen Erdoğan, yol boyunca vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Yolda çocuklara oyuncak dağıtan Erdoğan, partisinin il kongresinin yapılacağı Erzurum Stadyumu’na geçti.
AA muhabirinin görüştüğü milli atlet, 2012 Londra Olimpiyatları’na hazırlandığı Erzurum kampında sol ayak aşil tendonundaki sakatlığın nüksettiğini söyledi.
Tedavi için yarın Rusya’nın başkenti Moskova’ya gideceğini ve doktoruyla görüşeceğini kaydeden Abeylegesse, ”Durumum doktor kontrolünden sonra netleşecek. Henüz ‘sezonu kapattım’ ya ada ‘koşacağım’ diyemem. Doktorumun direktiflerine göre hareket edeceğim. 2012 Londra Olimpiyatları’na yönelik durumum da kontrollerden sonra belli olacak” diye konuştu.
Olimpiyatları riske etmemek ve hazırlık dönemini bölmemek için Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bugün başlayan Avrupa Şampiyonası’na katılmayan Abeylegesse, iyileşemediği için üzgün olduğunu, ancak olimpiyatlara gidebilmek için elinden geleni yaptığını kaydetti.
AA muhabirinin görüştüğü milli atlet, 2012 Londra Olimpiyatları’na hazırlandığı Erzurum kampında sol ayak aşil tendonundaki sakatlığın nüksettiğini söyledi.
Tedavi için yarın Rusya’nın başkenti Moskova’ya gideceğini ve doktoruyla görüşeceğini kaydeden Abeylegesse, ”Durumum doktor kontrolünden sonra netleşecek. Henüz ‘sezonu kapattım’ ya ada ‘koşacağım’ diyemem. Doktorumun direktiflerine göre hareket edeceğim. 2012 Londra Olimpiyatları’na yönelik durumum da kontrollerden sonra belli olacak” diye konuştu.
Olimpiyatları riske etmemek ve hazırlık dönemini bölmemek için Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bugün başlayan Avrupa Şampiyonası’na katılmayan Abeylegesse, iyileşemediği için üzgün olduğunu, ancak olimpiyatlara gidebilmek için elinden geleni yaptığını kaydetti.
CHP Tokat İl Başkanlığı ev sahipliğinde CHP Yozgat İl Başkanı Onur Kaytan, CHP Amasya İl Başkanı Hüseyin Duran, CHP Sivas İl Başkanı Karasu organizesinde bölge toplantısı parti binasında 27 Haziran 2012 tarihinde yapılacak. Toplantıya Malatya, Kayseri, Erzincan, Erzurum, Çorum, Kırıkkale, Ordu, Samsun, Sinop, Karabük, Kastamonu ve Gümüşhane il başkanları katılacak.
CHP Tokat İl Başkanı Duran Kum, bölge toplantını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kurultay öncesinde destek vermek amacıyla düzenlediklerini kaydetti.
Son devir tarihçilerinden. 1924’te Elazığ’da doğdu. Türklerin Müslüman olmadan önceki dönemlerdeki tarih ve kültürleri üzerine yaptığı araştırmaları ile tanındı. 1945’te Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesini bitirdi. Erzurum Lisesinde ve Hasanoğlan Köy Enstitüsünde tarih öğretmenliği yaptı.
Şemseddin Günaltay ve Afet İnan’ın okuttukları Orta Asya Türk Tarihini esas alarak bölümüne devam etmiş; Arkeoloji, Sinoloji ve Rusça derslerini de yardımcı branş alarak, 1944-45 yılında fakülteden mezun olmuştur. Mezuniyetinden sonra MEB’e başvurmuş, 30.06.1945’te Erzurum Lisesi Tarih-Coğrafya öğretmenliğine tayin edilmiş ve 31.10.1947 yılına kadar bu görevi sürdürmüştür. 1947 yılında çıkan bir kanundan faydalanarak Prof.Dr. Wolfram Eberhard’ın yanında doktora çalışmasına başlamış; “Uygur Devletinin Kuruluşu” isimli tezini hazırlayarak 1948 yılında doktor ünvanı almış, 1949 yılında G.T.T. kürsüsüne asistan olarak atanmıştır. Bahaeddin Ögel, çıkan bir yasa sonucu bilgi ve görgüsünü arttırmak üzere dört aylığına İran’a gönderilmiş, aynı yıl Alman Hükümeti’nin bursundan faydalanarak Almanya’ya gönderilmiştir.Almanya ve Türkiye’deki çalışmaları sonucu “Liao Devrinden Önceki Kitanlar” isimli doçentlik tezini hazırlamış ve 1957 yılında Eylemli Doçentliğe atanmıştır. “Alexandre Von Humbold Vakfı” bursundan faydalanarak 1959 yılında tekrar Almanya’ya gitmiştir. 1961 yılında Taiwan Hükümeti’nden Tai-pei’de ki “National Cheng-chi Üniversitesi”nde misafir öğretim üyeliği daveti almış, 1962-64 yılları arasında Taiwan’da görev yapmıştır. Sino-Turcica adlı eserini tez olarak sunmuş ve 1964 yılında Profesör ünvanı almıştır.
42 yıllık akademik hayatını Ankara Üniversitesi’nde geçirmiş, bölüm başkanlığı yapmış; MEB, MGK, TRT, DPT, TİB, TTK gibi pekçok kuruluşta danışman, raportör, üye veya idareci olarak görev almış; pekçok araştırma enstitüsünde çeşitli ünvanlarla faaliyet göstermiştir. Bahaeddin Ögel, Orta Asya Türk Tarihi ile ilgili Çin arşivlerine inerek araştırmalar yapan sayılı tarihçilerdendir. Özellikle Türk Kültür Tarihi alanında önemli çalışmalar hazırlamıştır. Alman ekol ve metotlarını Türk araştırmacılara tanıtmış ve Türk metotları ile kaynaştırarak özgün bir metot geliştirmiştir. Türk tarihinin bütünlüğü, Türklerin göçebeliği, Türk-Moğol meselesi gibi pekçok tarihsel mesele hakkında tezler ortaya atmıştır. Alanıyla ilgili 20 cilt kitap ve 120’den fazla makale yazmıştır. Almanya, İngiltere, İtalya, Danimarka, Macaristan, Avusturya, İran, Milliyetçi Çin(Taiwan), Moğolistan, SSCB(Türkmenistan,Tacikistan ve Azerbaycan) gibi ülkelerde ilmi çalışmalar yürütmüştür.
Almanca, İngilizce, Çince, Farsça, Rusça, Moğolca bilmektedir ve Çağdaş Türk Lehçeleri’ne vâkıftır. 7 mart 1989 günü akciğer kanseri sebebiyle hayatını kaybetmiştir.
Erzurum şiir Erzurum ile ilgili şiirler, Erzurum hakkında şiir
Erzurum Gülüm
Düşenin dostu olmaz diyorlar Vallahi yalan inanma gülüm Bu şehirde yüzlerce insan düşüyor Her düşen bedene el uzanıyor Burası nere mi! Erzurum gülüm
Dışarda yürürken çok üşüyorsun Bir dosta rastlayınca ısınıyorsun Yüreğindeki sevgiyi hissediyorsun Burası nere mi! Erzurum gülüm
Yazı serin kışı ağır geçiyor Baharın yüzünü çok az görüyor Bu şehirde sıcak insanlar yaşıyor Burası nere mi! Erzurum gülüm
Dim dik ayakta durur asla yıkılmaz Yalanla dolanla hiç işi olmaz Yardımı Allah’tan ister kula yalvarmaz Burası nere mi! Erzurum gülüm
Azla yetinir isyan etmez şükreder Semaya açılır nasırlı eller Misafirperverdir bütün yürekler Burası nere mi! Erzurum gülüm.
Zernişan Aydoğan
Ab-ı Hayat Erzurum
Hani diyorum ya toprağım İşte alnımda duruyor izi, İnsan onsuz olamaz diyorum ya Ayrılıkta vurur ya, Ta şurama bir sızı İşte o sızıdır ERZURUM Mevlam korusun onu ve bizi
İşte canlar, Vatanımda vatanım Canımda canım Benim adamlık yanım Güzel şehrim,balım ERZURUM
Rabbim yükseğe koymuş onu Görünmezmiş başı ve sonu Dadaşlık derin bir mevzuu Haktır,hakikattir yolu
Ne verirsen alırsın Bire beş bire on Sen görmezsin,göremezsin Ulvidir,ilimdir o Kaynayan yürek Söyleyen dilimdir o Gah şair Gah alimdir o Özel şehrim,kanım ERZURUM
Beyazını yüreğinden almış Yüceliği Palan’a kalmış Yağan her tanede düşünür Nice sevdalara dalarmış
Susarsın,susanırsın Konuşamaz,kurursun ya Kavuşursan dilin açılır Kana kana içersin ya Ab-ı hayattır ERZURUM
Hani diyorum ya toprağım İşte alnımda duruyor izi, İnsan onsuz olamaz diyorum ya Ayrılıkta vurur ya, Ta şurama bir sızı İşte o sızıdır ERZURUM Mevlam korusun onu ve bizi
Sana olmaz hiç bir kusurum Sensin neşem,sensin huzurum Sana,sana ben kurban olurum Vatanım, Toprağım, Canım…kanım ERZURUM
Selim Adım
Ah Erzurum
Yaylaların şahı mı geldin, Ak göğsünde ne bu al kan, Erzurum? Acı çığlıklarla bağrımı deldin, Kaderine yandı bu can, Erzurum!
Abdürrahman Gazi durağı yaylam, Ezelden kahraman yatağı yaylam, Şerafli tarihler otağı yaylam, Alın yazın şeref ve şan, Erzurum.
Havada, suyunda bir başka hal var, Canlara can katar sendeki bahar. Zorlu dedelerim koynunda yatar, Tatlı canım sana kurban Erzurum!…
Gece vakti duyuldu da feryadın, Tortum gibi çağladı kalbe yadın: Dualarla göğe yükseldi adın, Yandım sana, yandım candan, Erzurum!…
Nedir bir yürekten ürpermelerin ? Bu iç çekişlerin ne, derin derin?.. Neden çırpıntısı tutmuş bu yerin? Neden böyle korkunç bu an, Erzurum?
Allı gelin duvağına düşürmüş, Körpe kuzu yolunu mu şaşırmış?… Kederi, kayguyu baştan aşırmış, Baştan başa olmuş hicran, Erzurum,
Kanamamış rüyalara genç kızlar, Ana bağrı sızım sızım sızılar… Dadaşıma kefen oldu bu yıl kar… Ah, güzel Erzurum! Vatan Erzurum!…
Halide Nusret Zorlutuna
Ben Erzurumluyum
Hayatta kaygısız yaşarım senim Süt rengi ovalar yaylalar benim İlham verir bana palandökenim Ben Erzurumluyum Erzurumluyum
Baba yadigârı posu belimde Altımda yağız at cirit elimde Serhat türküleri coşar dilimde Ben Erzurumluyum Erzurumluyum
Yiğitlik dendi mi yücelir başım Erzurum dendi mi diner gözyaşım Ey sağdıcım kirvem yiğit dadaşım Ben Erzurumluyum Erzurumluyum
Ceddim tarihleşmiş Oğuz soyunda Çok kılıç salladık sinir boyunda Dökülmüş kanımız var tuna suyunda Ben Erzurumluyum Erzurumluyum
Çavgin sular gibi akarım duru Marifetnameden aldım desturu İmanın ihlâsın gönlümde nuru Ben Erzurumluyum Erzurumluyum