Posts Tagged ‘fethi’

Facebook İddiasında Son Söz

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kılıçdaroğlu’nun sitemize yaptığı açıklama ses getirdi, TİB Başkanı son noktayı koydu.

Facebook kapanacak mı? TİB başkanı canlı yayında CNN türk ekranlarında açıkladı. İnternet yasaklarının tartışıldığı programda Facebook polemiği yaşandı…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gerçek Gündem’e yaptığı açıklamalar ses getirdi. TİB Başkanı Şimşek, CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programında yasak söylentileriyle ilgili son noktayı koydu. Şimşek, facebook’un kapatılmasının söz konusu olmadığını ifade etti.

CNN Türk ekranları internet yasaklarını tartıştı. İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık, TİB (Türkiye İletişim Başkanlığı) Başkanı Fethi Şimşek ve İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren’nin katıldığı programda gündemdeki Facebook yasağı masaya yatırıldı.

TİB BAŞKANI NOKTAYI KOYDU! FACEBOOK KAPANACAK MI?

Özdemir’in TİB başakanı Şimşek’e ısrarla sorduğu soru ise Facebook’un kaderi oldu. Dünyaca ünlü sosyal paylaşım sitesi kapanacak mı? TİB Başkanı Fethi Şimşek rahatlatan bir açıklama yaparak bunun şu anda mümkün olmadığını söyledi.

Cüneyt Özdemir: Facebook’un kapatılma ihtimali var mı yok mu?

Fethi Şimşek: Sadece belli suçlar için alınan mahkeme kararlarında kapatılma söz konusu olur. Burada Kemal Kılıçdaroğlu için yapılan başvuru bu dokuz suç kapsamında değil. O nedenle Facebook’un kapatılması bu dosya kapsamında söz konusu değil.

Hadi Özışık: Biz Vimeo kapatıldığında da en sert tepkiyi gösterdik dernek olarak. CHP’liler Fethi Şimşek’e kızıyorlar ‘Facebook’u neden kapatmıyor’ diye. Ama ben kendisini tebrik ediyorum.

İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler,
İstanbul’un Fethi şiirleri,
istanbulun Fethi Şiir,

İstanbul’un Fethi

Aştık geçilmez dağlar üstünden
Öyle vakur, öyle heybetli
Vardık ot bitmeyen vadilere
Ayağımız değdi yeşerdi!

Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın
Yıktı köhneliğini orta zamanın
Zamanın karanlığı ortasında
Şimşek örneği parlayan kılıcımız
Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere
Eskilik, karanlık düşüverince yere,
Dağlar, denizler misali,
Yol verdi gemilere!

Sustu kulakları tırmalayan çan;
Burca bayrak dikince Ulubatlı Hasan!

İbrahim MİNNETOĞLU

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

Geldik surların önüne,
İçimizde garip bir sevinç
Tamamlamışız vuslatın tadını
Böyle hiç.

Yeditepe kardeş kardeş gülümser,
Boğaz’ın mavi rüzgârları,
Bir esinti sarhoşluğu içinde
İstanbul sizin der.

Elbet bizim olacak İstanbul,
İnanmışız,
Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

Temiz ellerimizde açacak,
İstanbul çiçek çiçek.
Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak,
Yarın Bizans göklerine yükselecek.

Arif Hikmet PAR

GAZEL
İmtisâl-i câhidû fillâh olubdur niyyetüm
Dîn-i İslâm’un mücerred gayretidür gayretüm

Allah için küfürle cihadın misalini vermektir niyetim;
Mücerret gayretim, (sadece) İslâm dini içindir.

Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricâlullâh ile
Ehl-i küfri ser-te-ser kahr eylemekdür niyyetüm

Hakk üstünlüğü ve Allah’ın yücelttiği veliler himmetiyle
Kâfirleri baştan sona kahreylemektir niyetim.

Enbiyâ vü evliyâya istinâdum var benüm
Lutf-ı Hak’dandur hemân ümmîd-i feth ü nusretüm

Peygamberlerle velilerdir istindım benim;
Hakk’ın lütfundandır, fetih ve başarı ümidim.

Nefs ü mâl ile n’ola kılsam cihânda ictihâd
Hamdülillah var gazâya sad hezârân ragbetüm

Nefis ve malla cihadıma şaşılmasın;
Hamdolsun, gazaya binlerce rağbetim var.

Ey Mehemmed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile
Umaram gâlib ola a’dâ-yı dîne devletüm

Ey Mehmet, Seçilmiş Ahmed’in mucizeleriyle
Umarım, galip gelir din düşmanlarına devletim.

Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım…

İstanbul,
İstanbul…

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik…

Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat…

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet…

O manayı bul da bul!
İlle Istanbul’da bul!

İstanbul,
İstanbul…

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca’da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar…

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir “Katibim” i…

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,
İstanbul…

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler…

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…

Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,
İstanbul…

Necip Fazıl KISAKÜREK

Fetih Zamanı
Havanın mavisinde, denizin yeşilinde
Bir türkü, Ortaasya’dan beri duymuşuz.
Anamızın sütünden bayraklara kadar
Yüce fetihle büyümüşüz.

Yakmış gecemizi yıldızlar
Burçlardan yana uyanmışız.
Bir yazı gibi tepeler alnında
Yazılmışız, silinmişiz.

Nur ile kuvvet ile aşk ile
Kaderin büyüsünü bozmuşuz.
Görmüşüz suretini güzelliğin
Koca feleklere görünmüşüz.

Cihanın yarısı gök;
Önünde şehit şehit durmuşuz,
Cihanın yarısı İstanbul
Almışız.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

İstanbul
Boğazı bir başka
Gören düşer aşka
İnsanları bir başka
Ey istanbul, ey istanbul

Haydar paşa’dan kalkar tren
Gemiler öttürür siren
Bu güzelliği Tanrıdır veren
Ey istanbul, ey istanbul

Adı çıkmış beyoğlunun
Bunları yazan, ben kulunun
Gözdesisin sen
Ey istanbul, ey istanbul

Kadıköyü, üsküdarı
Zengini, hem fukarası
Yetmiş iki millet burası
Ey istanbul, ey istanbul

Beyazıtı, aksarayı
Konağı, kevransarayı
Gece sanki, fener alayı
Ey istanbul, ey istanbul

Babıali yokuşu
Göztepesi, feneryolu
Kötülüklerin, her bir yolu
Ey istanbul, ey istanbul

Fatih yaptırmış hisarı
Yedikule zindanları
Hanları, hamamları
Ey istanbul, ey istanbul

Güzel heybeli adası
Güzellerin çoktur edası
Bilen sürer, sefasını
Ey istanbul, ey istanbul

Ayasofya, selimiye
Tanrıdan bize hediye
İnsanları çoktur niye
Ey istanbul, ey istanbul

Kilyosu, kumburgazı
Sulukule çalar defi, sazı
Çekilmez kızların nazı
Ey istanbul, ey istanbul

Emirganı, yıldız parkı
Yeşil anadolu kavağı
Gezilecek yer rumeli kavağı
Ey istanbul, ey istanbul

Görürsün var kiliseler
Yapılsın hep abideler
İnsandır hep faniler
Ey istanbul, ey istanbul

Işıl, ışıl galata kulesi
Bitmez bu şehrin hilesi
Bitsin artık halkın çilesi
Ey istanbul, ey istanbul

Kumkapıda balıkçılar
Kol kola gezer aşıklar
Gece çok güzeldir ışıklar
Ey istanbul, ey istanbul

Boğazdadır kız kulesi
İnsanın çok çilesi
Dolmaz halkın filesi
Ey istanbul, ey istanbul

Beşiktaşı, tophanesi
Eyüp sultan türbesi
Padişahlar manzumesi
Ey istanbul, ey istanbul

Bakırköyü, topkapısı
Binaları kul yapısı
Yok çoğunun tapusu
Ey istanbul, ey istanbul

Kasımpaşa, şişanesi
Şehrin çoktur birahanesi
Bu serdarın bir nağmesi
Ey istanbul, ey istanbul

(Serdar Sayıl-2005)

İstanbul Destanı
…var ki İSTANBUL /…yok ki İSTANBUL

Sana bilmem hangi yönden bakayım
Gece başka gündüz başka güzelsin
Kâinatta eşsiz tek ve özelsin
Çağlar değiştirdi sevdan İSTANBUL

Efendimiz malum ezelden tanır
Binlercesi şehrin can kıskanır
Sinende yaşayan cennettir sanır
Cihanda emsalin yok ki İSTANBUL

Kalbini son defa fethedenlere
Elveda deyip de gitmeyenlere
İmkân bulamayıp gelmeyenlere
Engin hoşgörünle kızma İSTANBUL

Kâbe-i ziyaretgâhların vardır
Şühedadan namazgâhların yardır
Âlem-i insanlar çok arzu-dardır
Sevenin koynunda sar ki İSTANBUL

Köklü medeniyetlerin evisin
Tarihler boyunca ananevisin
Mukaddesatını yâd el de bilsin
Sırr-ı nikabını aç ki İSTANBUL

Her dinin mensubu ibadet eder
Havra Kilise ve Cami’ye gider
O insanlar gönül diliyle ne der
Sessiz niyetleri duy ki İSTANBUL

Tüm insanlar âlâ şeyler yazmışlar
Anlatacak bir söz bırakmamışlar
Nesillere misal hep taşımışlar
Ölçülmez değerin var ki İSTANBUL

Arz ile deniz ve mehtap bakıyor
Gerçek yıldızlardan taçlar takıyor
Her gönülde sevdan ataş yakıyor
Türlü dillerdesin bil ki İSTANBUL

Elbet ben de bir gün gelir geçerim
İlahi yasaya ben de naçarım
Yardan ya da senden vaz mı geçerim?
Bir eser de benden al ki İSTANBUL

Çınlar Cami’lerden ezan(ı)salası
Yıkar nefisleri def-i belası
Zeki’midir sanki tek müptelası
Eyyüb Sultan başta say ki İSTANBUL

İSTANBUL
Zeki İ.KIZILIŞIK

İstanbulun fethi destanı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

fetih destanı,istanbulun fethi ile ilgili şiir,istanbul’un fethi destanı,istanbul fethi destanı

Fetih Destanı – İstanbul’un Fethi

Bir mayıs gecesi bir şanlı ordu
Bismillah diyerek yola koyuldu
Sırtında kefenle kavgaya durdu
Can feda edilen yârdı fethimiz

Hücum nidasıyla sarıldı cenge
Alt üst oldu nice kurulu denge
Görenler şaşırdı böyle ahenge
Çağlara mührünü vurdu fethimiz

Duyuldu cihana Türk’ün gür sesi
Ve hayran bıraktı duyan herkesi
Son buldu bizansın o debdebesi
Hain saltanatı kırdı fethimiz

Mehmetçikler vurdu Allah aşkına
Bakmayıp bizansın gözyaşlarına
Türk adı yazıldı her bir taşına
Aziz İstanbul’u sardı fethimiz

O gün gönüllere doğmuştu fetih
Bir yürek bin beden olmuştu Fatih
Sinsi karanlığı boğmuştu fetih
Öz yurttan düşmanı sürdü fethimiz

Yetimdi öksüzdü güzel yurdumuz
Vuslata yürüdü aziz ordumuz
Allah’tan gayrından yoktu korkumuz
Zalimlerden hesap sordu fethimiz

Kimi çok zor dedi kimi imkânsız
Kimiyse ölüme gitmek anlamsız
Bir gerçek var idi şeksiz gümansız
Tüm gönüllere taht kurdu fethimiz

Nerede mazlumu kesip asanlar
Bu toprağa besmelesiz basanlar
Yeri göğü dar eyledi aslanlar
Nice Ulubatlı gördü fethimiz

İstanbul bir aşktı inanan için
Geçilmişti candan bir canan için
Şahlandı yiğitler bu iman için
Resul müjdesine erdi fethimiz

Yazılmış mı aç tarihi bak hele
Var mı böyle şanlı bir mücadele
Bütün cihan saygı durdu hilale
Fetihler içinde birdi fethimiz

Dilden dile söylenecek bu destan
Bir çağ açıp diğerini kapatan
Türklerindir ebede dek bu vatan
Çok şükür hedefe vardı fethimiz

Hasan Konç