Posts Tagged ‘Hakkında’

Atatürk Hakkında Yazılmış Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Atatürk Hakkında Yazılmış Şiir

Atatürk Hakkında Yazılan Şiirler

MUSTAFA KEMAL SESLENSE

Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size
Ben Mustafa Kemal’im heyy…
Ben Mustafa Kemal’im.
Büyük büyük denizlerim vardır benim
Hürriyeti içmiş dalgalarım.
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim
Ulusumun yarınında sevincim
Ben Mustafa Kemal’im heyy…
Karanlığı deler gözlerim.
Dalgalara binip gelmiş kahraman,
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız…
Hâni bir güneş doğmuştu ya Samsun’dan
İşte benim…
Ben…
Mustafa Kemal…
Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda
Deyip, öyle girdim savaşa
Komut verdim
Şahlandı cümle vatan
Boğdum kör talihi zindanında.
Bahtı gülen anaları yurdumun
Gökleri, dağları, denizleri
Yarınları, güvenip de uyuduğum
Aslan yeleli ışığı sınırlarımın
Mehmetleri
Tutun ellerinden yüreklerinizin
Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdiğim
Bir tanem
Türkiye’lim
Sen varoldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal’im.
Sen var oldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal’im.

B.Kemal ÇAĞLAR

MUSTAFA KEMAL’IN GÖK YAZILARI

Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,
Mavicek bebelerin, ak kızların,
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,
Bir 1O Kasım gecesi
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:
-Ey Türk gençliği…

Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,
Yeşiline suyun,
Kuşun,
Yelin,
Yaprağın:
“Ne Mutlu Türküm Diyene.”

Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,
Elimde tebeşir
Yazıyorum kara gecenin üstüne
Yazıyorum armağanımı:
“Övün, Çalış, Güven.”

F. Hüsnü DAĞLARCA

10 KASIM TÜRKÜSÜ

Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes’e Ağrı’ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!

Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittigince!

Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.

F. Hüsnü DAĞLARCA

ATATÜRK

Sen Atatürk’ü tanımazsın çocuğum
Ne insandı O, ne insandı.
İzmir’e gelişini görseydin.
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.

Benzerdi sana, bana
Bizim gibiydi eli, ayağı
Ama bir yol baksaydın yüzüne.
İçin sevgisiyle dolardı.

Vapura biniyorsak dilediğimizde,
Sokakta geziyorsak hür,
İyi bak dört yana,
Atatürk’ün aklı görünür.

Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O’nun gücü.
Büyük öğretmeni Türk’ün.

Halkımızın arasında, halktan,
Davul vurur dengi dengine.
Dünya rastlamış mıdır?
Atatürk’ün dengine.

N. Ulvi AKGÜN

ATATÜRK’Ü DUYMAK

Ulu rüzgâr esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç;
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik.
Ekmek olmak için önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene
Her ışık-kaynak gibi.

En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk’ü duymak gibi.

Behçet NECATİGİL

ATATÜRK GÜLÜMSEDİ

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Siz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca.

Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklayamadı sevincini.

Baktı ki gençsiniz bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca.

Baktı ki karışmış aramıza
Çiziyorsunuz yolu
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu.

Anlaşılan bütün yaz
Atatürk gözünü kırpmamış
Çünkü boşmuş sıralar
Çünkü harf okunmamış.

Ama baktı ki gün doğmuş
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar
Bir iştah kızda oğlanda.

Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde

Baktı ki Türkiye’si Türkiye’miz
Aydınlık ufuklara yürüyor hızla
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.

Talât TEKİN

ATATÜRK YAZAR

Sordum seni;
Dağına, taşına Türkiye’min,
Herkes kendinden emin,
Yükseldi gür sesler;
Umutlar, sevgiler:
O biziz, O bizleriz.
Hepimiz bir parçayız
Atatürk’ten,
Bütün doğa,
Atatürk’ü anar,
Atatürk’ü şaşar.
Herşeydir OTürkiyem’de.
Göller, ırmaklar, ormanlar.
İmza imza Atatürk yazar.

M. Vasfi SARAL

ATATÜRK’Ü GÖRDÜM DÜŞÜMDE

Sizler yaşadıkça çocuklarım
Ben de yaşıyorum demek,
İşte aranızdayım Ahmetler, Mehmetler’le,
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Elele
Yanınızdayım

Sizler yaşadıkça çocuklarım
Daha ferah içim,
Gök daha geniş denizler daha geniş,
Vatan ya vatan,
Vatan sonsuzluktan gelmiş
Sonsuzluğa açılan yol
Vatan siz.

Sizler yaşadıkça çocuklarım
Bilin ki
Ben de yaşarım,
Bir sevinç düştü mü içinize
Bir keder düştü mü içinize
Bilin ki
Aranızda ben varım.

A. Rıza ERGÜVEN


BİR TUTKUDUR MUSTAFA KEMAL

Bir Tutkudur Mustafa Kemal;
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur,
Bir baştır, vazgeçilmeyen…

Bir Türküdür Mustafa Kemal;
Suskun ağızlarda söyleşir, durur.
Çaltıburnu’nda gözetir denizi.
Köroğlu’nda bağdaş kurup oturur…

Bir İnançtır Mustafa Kemal;
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan.
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu.
Sakarya boylarından Akdeniz’e taşıyan…

Bir Anlamdır Mustafa Kemal;
Belkahve’den dürbünüyle seyrediyor İzmir’i.
Özgürlük diyor, al atının üstünde,
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri…

Bir Bayraktır Mustafa Kemal;
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan.
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara,
Işık tutan, güç veren, yol bulan…

Y.Doğan ERGENELİ

KURTULUŞ ÖNCÜLERİ İÇİN

Yan yana iki çocuk görsem
İşte Atatürk diyorum
Özgürlüğün toprağı uyanıyor
İçin için seviniyorum.

Koşuşan iki öğrenci görsem
İçimin güneşi ısınıyor
Yürüyen bir bakış gibi
Mustafa Kemal geliyor.

Kol kola iki işçi görsem
Ekmeğim çoğalıyor birden
Bir ışık düşüyor ortalığa
İşte Atatürk diyorum.

İşte Atatürk diyorum
İlk kuruluş öncüleri
Bir gül çağrısında hepsi
Bize uzanmış elleri.

Mehmet KIYAT

MUSTAFA KEMAL’LER TÜKENMEZ

Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün geçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona herşeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın Kasım’larda Fatih’ler Kanunî’ler ölmez
İnanın Mustafa Kemal’ler tükenmez

Halim YAGCIOGLU

MUSTAFA KEMAL’İN ELLERİ

Elleri konuşuyor Mustafa Kemal’in;
Zaferi, barışı yaratmış elleri.
Hürriyeti, saadeti, adaleti
Sevgiyle dağıtmış elleri.

Elleri konuşuyor Mustafa Kemal’in,
İçli, temiz, mert elleri,
Bütün nimetlerini sunmuş bize
Türk sofrası gibi cömert elleri.

Elleri konuşuyor Mustafa Kemal’in;
Öğretmen elleri.
Bir tahta başında, bir kürsüde
Bize bizi öğreten elleri.

Elleri konuşuyor Mustafa Kemal’in;
Işık, deniz, sel elleri.
Bizi her şeyden çok seven
Güzel elleri.

A. Hikmet PAR

Kalp Krizi ve Sıcak Su

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çinliler ve Japonlar yemeklerinden sonra soğuk su değil sıcak çay içerler.
Belki biz de yemekten sonra sıcak bir şeyler içme alışkanlığımızı onlardan edindik.Ya da onlar bizlerden örnek aldı.

Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor.
Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmek sizi rahatlatabilir.
Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve
yavaş bir şekilde sindirilir. Bu asitli tepkime bozularak bağırsakta katı
maddelerden daha hızlı bir şekilde emilir. Bir kısmı bağırsağa yapışır.
Kısa bir süre sonra tamamen yağ haline döner ve kansere yol açar.
Yemekten sonra sıcak su veya çorba içmek en iyisidir.

Kalp krizi hakkında önemli birkaç bilgi..

– Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir.
– Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olun.
– İlk göğüs ağrınız kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka
göğüs ağrınız olmuştur)
– Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp krizi belirtilerindendir.
– Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölür.
– Göğüsteki ağrılar sizi uykudan uyandırabilir.
Lütfen dikkatli olun ve olanların farkına varın.

Kalp Pili Hakkında Her şey?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp pilleri (pacemaker), kalbin ritmini oluşturan ve düzenleyen elektronik cihazlardır. İlk çıkış amacı kalbin yavaş atması sonucu gelişen rahatsızlıkları tedavi amacını taşırken son yıllarda ritim bozukluklarında (antitakikardik pacemaker’ler ve takılabilir kardiyoverter-defibrilatör piller -ICD-) ve kalp yetmezliğinde de kullanılmaya başlanmıştır (biventriküler pacemaker’ler).

Kalıcı kalp pilini gerektiren durumları inceleyelim:

Sinüs düğümü hastalığı:

Hasta sinüs sendromu olarak da adlandırılır. Bu durum, kalbin normal uyarı oluşturan hücreleri (sinoatrial düğüm veya sinüs düğümü) görevini yeteri kadar iyi yapamadığı zaman ortaya çıkar. Kalp hızında çoğunlukla yavaşlama bulunur. Çeşitli aritmiler ve bu arada hızlı ritimler de (takikardi) olabilir. Hastalarda efor ile yeteri kadar kalp hızı yükselmez. Kalıcı kalp pili uygulamasının önde gelen nedenidir.

Hasta sinüs sendromunda EKG. Bu sendromda zaman zaman yukarıda görüldüğü gibi kalp ritminde duraklamalar veya bazen de kalp hızında yavaşlamalar görülür. Bu dönemlerde hastalarda bayılma, bayılacakmış gibi olma, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetler olur. Bu şikayetlerin olduğu hastalarda kalıcı pil takılarak yavaşlamış kalp hızı normale döndürülür.

Eğer kalp hızı dakikada 40’ın altına düşmüş ve belirti ve şikayetler açık bir şekilde bradikardiye bağlanıyorsa kalp pili hemen daima önerilir. Eğer kalp hızı dakikada 40’ın üzerindeyse ve zaman zaman bradikardiye işaret eden şikayet ve belirtiler varsa da kalp pili önerilebilir. Anormal olarak yavaş kalp ritimleri olsa bile şikayeti olmayan hastalar genellikle kalp pili adayı değildirler

Kalp blokları:

Kalp pili uygulamalarının ikinci en sık nedenidir. Kalp blokları, kalpte iletim sisteminin her kademesinde olabilirse de en çok probleme, atrioventriküler düğüme ait olan atrioventriküler (AV) bloklar neden olur. AV bloklar, birinci, ikinci ve üçüncü derece olmak üzere 3 tiptir. En ağır şekli 3. derece olandır. Buna AV tam blok da denir. Bu blok şeklinde sinüs düğümünden çıkan uyarılar AV düğümden aşağı geçemez, ve böylece ventriküllerin kasılması için uyarı aşağı inemez. Eğer AV düğümün ilerisinden başka bir noktadan yeni uyarı çıkışı olmaz ise bu durum hayatla bağdaşmaz. Böyle bir durumda çoğunlukla vücudun hayatta kalma mekanizmaları devreye girer ve bloğun ilerisinde bir odak, uyarı çıkarma görevini üstlenir. Ancak çıkan bu uyarılar, sinüs düğümünden çıkanlara göre az sayıdadır ve insanın yaşamını normal olarak devam ettirmesi için yeterli değildir. Bu durumda kalp pili takılarak uygun kalp hızı sağlanır.

Sık görülen AV blok nedenleri içinde; kalp krizi, iletim sisteminin dejeneratif hastalığı, ilaçlar, ameliyat veya ablasyon komplikasyonları sayılabilir.

Karotis sinüs aşırı duyarlılığı (hipersensitivitesi):

Boyunda beyine giden atardamarın (karotis arter) 2’ye ayrıldığı yere karotis sinüs denir. Bu bölge, vücutta kan basıncının ayarlandığı yerlerden biridir. Kan basıncı yükseldiği zaman burada bulunan basınca duyarlı hücreler (baroreseptörler), beyindeki basınç merkezi ile haberleşerek atardamarların etrafındaki düz kasları gevşetir ve böylece atardamarlar biraz genişleyerek yükselmiş olan kan basıncını düşürmeye çalışır. Ancak bazen bu hücrelerde aşırı duyarlılık gelişir. Bu durumda boyun bölgesine olan temas veya hafif basınçlarda (dar yakalı gömlek giymek, boyun hareketleri, tıraş olurken bu bölgeye temas vb) bu hücreler yanlış olarak kan basıncı yükseldi zanneder ve kan basıncı ve bazen de ek olarak kalp hızı düşürülür.

Boy Uzatma Yolları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Boy Uzatma Yolları Hakkında Bilgiler
Boy Uzatma Yolları Nelerdir

Çocukluk döneminde tüketilen besinler boy uzunluğuna etki etmektedir. Bu sebeple aileler boy uzatma yöntemleri hakkında evlatları daha küçükken bilgilenmeye başlamaktadır.

Süt tüketiminin boyu uzattığı yönündeki kanı kısmen doğru olmakla birlikte süt içmenin doğrudan boy uzunluğu üzerinde etkisi olduğunu söylemek bireyi yanılgıya düşürecektir. Boy uzatma yolları arasında elbette ki gelişim döneminde süt tüketmek ve gerekli besinleri gerektiği miktarda almak bulunmaktadır.

Boy uzatma yolları arasında ortopedi ve özellikle travmataloji dalında oldukça sık kullanılan ‘İlizarov’ yöntemi yer alıyor. Bu yöntem ile doğum sırasında ya da sonradan ayak üzerindeki deformasyonlara çözümler üretilmekte ve boy uzatma konusunda yararlanılmaktadır. Uzmanlık gerektiren özel bir yöntem olan İlizarov yöntemi, boy uzatma yöntemleri arasında yer almaktadır ve alanında başarılı doktorlarca hastaya uygulanmalıdır.

Boy uzatma ameliyatlar gibi zahmetli yollara her zaman başvurmak durumunda kalmıyoruz. Elbette ki daha pratik yöntemler de mevcut ve bunlar da boy uzatma yolları arasında yer almaktadır.

Bir diğer yöntem ise kemik içerisine çivi yerleştirmek suretiyle boy uzatma yoluna gidilmesidir. Günlük olarak daha önceden belirlenen miktarda kemiklerde uzama sağlanıyor.

Boy uzatma yöntemleri arasında ayrıca belirtmek gerekirse televizyon ekranlarında da karşılaşabileceğiniz doğal besin takviyeleri yer alıyor. Fakat kemik dokunun oluşumunu tamamladığı yaşlardan sonra bu ürünlerin kullanımı pek de faydalı olamayabiliyor.

Boy kısalığı bazılarımız için büyük bir sorun olabilir Ama size vereceğimiz tarif sayesinde büyük değil çok küçük bir sorun haline gelecek boy kısalığı Sorun etmeyin kısa olmayı yaşamı sevin yaşamla olmayı , kompleks haline gelmesin boy kısalık sorununuz. Sizlere şifalı bitkilerle yardımcı olmaya çalışıyoruz..

1 tatlı kaşığı toz çemen otu diğer adıyla boy otu
1 çay kaşığı toz karabiber
Bir miktar sızma zeytinyağı

Bir miktar zeytinyağına belirttiğimiz miktarlarda çemen otu ve karabiberi karıştırdıktan sonra 5 gün bekletin. Elde edilen yağ ile de eklem yerlerine, dizlerine, dirseklerine, topuklarına sürerek masaj yapın.

Alıntıdır

Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ayasofya Müzesi Hakkında
Ayasofya Müzesi tarihi
Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi verir misiniz?

Ayasofya Müzesi İstanbul’da Bizans devrinden kalan en ünlü kilisedir. 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u almasıyla camiye çevrilmiş, 1935’te müze oluncaya kadar bu amaçla kullanılmıştır. Büyük Kostantinos’un İstanbul’u imparatorluk merkezi haline getrip kenti yeni baştan ele alması sırasında bugünkü Ayasofya’nın yerinde bir kilise yaptırılmış, M.S.326 yıllarına rastlayan bu ilk yapıdan sonra M.S. 360’ta imparatorun oğlu Konstantinos küçük geldiği veya bir depremde yıkıldığı için yapıyı yeni baştan daha büyük olarak ele aldırmıştır. Büyük kilise (Megale Ekklesia) adıyle anılan ve bazilikal bir plan gösterdiği sanılan yapı V. yüzyıldan sonra daha çok Hagia Sophia adıyle tanınmış ve bu ad sonuna kadar yaşamıştır.

404 tarihinde bir ayaklanma sırasında yanan kilisenin yerine Theodosios II. devrinde 415’te yapılan yenisinin bazı kısımları bugünde görülmektedir. Bu yapının batı yüzünü süslediği anlaşılan sütunlu galeri ile narteks duvarlarını bir kısmı 1935 yılında yapılan kazılarla bugünkü Ayasofya’nın batı avlusunda ortaya çıkmıştır.

532 yılında çıkan yangından Ayasofya kurtulamamış, ayaklanmadan sonra Justinianos’un çağında ikinci bir örneği olmayacak büyüklükte ve özellikte bir yapı istemesi üzerine, devrin iki önemli mimarından Aydınlı Anthemios ile Miletoslu İsidoros sorumluluğu yüklenmişler, yangınların etkileyemeyeceği her türlü malzemenin en zengin şekilde kullanılacağı bir kilisenin yapımına girişmişler 537 tarihinde tamamlanan yapı, büyük bir açılış töreninden sonra imparatorun “Ey Süleyman seni geçtim” demesine sebep olacak kadar etkileyici olmuştu.

Zaman içerisinde birçok yangın ve deprem atlatan Ayasofya, 29 Mayıs 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiş ilk Cuma namazı burada kılınmıştı. Camiye çevrilmesi sırasında yapının ana çizgileri korunmuş, figürlü mozaiklere bile dokunulmamıştır. Bunlar ancak Kanuni devrinde badanayla örtülmüştür. Güneydoğudaki büyük dayanak duvarların Fatih devrinde yapıldığı, ayrıca tuğla minarenin eklendiği kabul edilir. Sultan İkinci Bayezid devrindeyse kuzeybatıdaki ince minare, Sultan İkinci Selim devrinde de Mimar Sinan tarafından batıdaki iki kalın minare eklenmiş ve yer yer dayanaklarla kuvvetlendirilmiştir. Mimar Sinan’ın yaptığı dayanaklar ve onarımlar yapının bugüne kadar ulaşabilmesini sağlamıştır.

Bu yapının çevresinde Bizans devrinden kalan ek yapılar vaftizhane ve hazine dairesidir. Bu ek yapılardan vaftizhane Osmanlı devrinde Sultan Mustafa ve İbrahim’in türbesi olmuş, Sultan İkinci Selim türbesi Mimar Sinan, Sultan Üçüncü Murad türbesi de Davut Ağa tarafından yapılmıştır. Ayrıca Sultan Üçüncü Mehmed’in kendi türbesi, bir okul binası, Sultan Birinci Mahmud döenminden özellikler taşıyan bir şadırvan ve imaret yapının çevresinde yer alır.

Ayasofya, birçok özelliğiyle uzun yıllar birçok mimarı etkilemiş, çeşitli devirlerde gördüğü ek ve onarımlarla bugünkü şeklini almış bir yapıdır. Mimari ve süsleme zenginliğinin yanı sıra her devirde eklenen efsaneleriyle de büyük bir geçmişi içinde saklamaktadır

Ayasofya Müzesi Dilek Taşı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Dilek Taşı Ayasofya,
Ayasofyadaki Dilek Taşı,
Ayasofya Müzesindeki Dilek

Ayasofya Müzesi Dilek Taşı hakkında bilgi; Ayasofya Müzesinde Terleyen sütun olarak bilinen ve hakkında sayısız rivayet bulunan bu sütun günümüzde dilek dileme yeri olmuştur. Dilek dilemek isteyenler elinin başparmağını sütundaki deliğe sokup elleriyle bir daire çizerler. Delik taşı sütuna geçirilmiş bronz bir plakanın ortasında yer almaktadır.

Yapının kuzeybatı yönünde terleyen sütun ya da dilek sütunu olarak adlandırılan bronz levhalar ile kaplı, ortası oyulmuş bir sütun yer almaktadır.
Bazı kaynaklarda, bu sütunun, zaman içerisinde halk arasında kutsallık kazandığı belirtilmektedir. Doğu Roma döneminde insanların iyileşmesine yardımcı olduğu konusunda rivayetler oluşmuş; efsaneye göre, yapının içersinde şiddetli bir baş ağrısıyla dolaşan İmparator Justianos, başını bu sütuna yaslamış ve bir müddet sonra baş ağrısının geçtiğini fark etmiştir. Bu olayın halk arasında duyulması üzerine, sütunun şifa özelliğinin olduğu söylencesi yayılmıştır. Bu nedenle insanlar, parmaklarını sütundaki bu oyuğa sokup, ıslanan parmaklarını, hastalığı hissettikleri yerin üzerine sürdüklerinde iyileşeceklerine inanmışlardır. Başka bir efsanede ise bu ıslaklığın Meryem’in gözyaşları olduğu söylenmektedir.

Osmanlı Dönemi’nde, Ayasofya camiye çevrildiğinde Fatih Sultan Mehmed ve mahiyeti, Hocası Akşemseddin imametinde ilk cuma namazını kılmak için secdeye varmış, ancak, yapının yönü Kâbe’ye dönük olmadığı için namaza bir türlü başlayamamışlardır. Tam o sıra da Hızır Aleyhisselam’ın geldiği ve bu sütundan güç alarak yapının yönünü Kâbe’ye çevirmeye çalıştığı fakat halktan biri tarafından görülmesi üzerine, caminin yönünü çeviremeden kaybolmak zorunda kaldığı söylenir. Günümüzde ise, insanlar sütundaki bu oyuğa soktukları başparmaklarını saat yönünde tam bir tur döndürerek dilek tutmaktadırlar.

Kaynak: ayasofyamuzesi.gov.tr

2013 Gelin Saçı Modelleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Gelin Saçı Modelleri 2013


Yeni Gelin Saçı Modelleri

2013 Gelin başı modelleri hakkında şimdiden fikir sahibi olmak ve modeller hakkında araştırma yapıyorsanız sizlere en yeni 2013 gelin başı saç modelleri arasından seçtiğim gelinbaşı modelleri sizlerle..Gelin başı topuz modelleri, doğal gelin başı modelleri ve daha birçok farklı gelin başı saç modellerini bu sayfamızda bulabilirsiniz..

Ayasofya Müzesi Hakkında Özet Bilgi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ayasofya Müzesi hakkında kısa bilgi
Ayasofya Müzesi hakkında bilgi
Ayasofya Müzesi ile ilgili bilgiler

Ayasofya sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlardan biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir.
Bu yapı daha 6.yy’da Doğu Romalı Philon tarafından da, dünyanın 8.incisi harikası olarak nitelendirilmiştir.

Bugünkü Ayasofya aynı yerde fakat öncekilerinden farklı bir mimari anlayışla yapılmış olan üçüncü yapıdır. Bu yapı, İmparator Justinianos tarafından (527-565) dönemin iki önemli Mimarı olan Tralles’li (Aydın) Anthemios ile Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır. Yapım çalışmaları sırasında iki baş mimar ile birlikte 100 mimar ve her mimarın emrinde 100 işçi çalıştığı kaynaklarda geçmektedir. Yapımına 23 Şubat 532’de başlanmış, 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak büyük bir törenle, 27 Aralık 537′ de ibadete açılmıştır.

916 yıl kilise olan yapı, 1453 Yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul’un fethiyle camiye çevrilerek, 482 yıl cami olarak kullanılmıştır. Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu’nun Kararı ile ise 1935 yılında Ayasofya müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır.

Ayasofya Müzesi Pazartesi günleri hariç her gün ziyarete açıktır. Kış tarifesine göre, müzeye son giriş 16.00 olmak üzere 09.00-17.00 saatleri arasında; yaz tarifesine göre ise, müzeye son giriş 18.00 olmak üzere 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Müze Kartları müze gişesinden temin edilebilmektedir.
(ayasofyamuzesi.gov.tr)

Kadın Sığınma Evi Hakkında Bilgi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadın Sığınma Evleri hakkında bilgi
Kadın Sığınma Evi nedir

Eşleri veya arkadaşları tarafından dövülen veya hakaret edilen kadınlara çocuklarıyla birlikte barınma imkanı sağlamayan evlere Kadın Sığınma Evi denir.

Kadın sığınma evinde güvenli bir şekilde kalınabilir. Anneler çocuklarıyla birlikte yeni bir ev bulana kadar burada kalabilirler.

Kadın sığınma evleri hemen hemen her şehirde vardır.

Kadın sığınma evinde anneye çocuklarıyla birlikte kalabilecekleri özel bir oda verilir. Kadın sığınma evinde mutfaklar, banyolar, oyun odaları, oturma odaları ve bahçede çocuk parkı bulunmaktadır.

Kadın sığınma evinde çalışan personel kadınlarla ve çocuklarıyla ilgilenir.

Okula giden çocuklar gerektiğinde kadın sığınma evine yakın bir okula da gidebilirler.

Kadın sığınma evlerinde çocuklar için çok iyi olanaklar vardır:

* Küçük çocuklar için oyun grupları
* Okula giden çocuklar ve gençler için boş zaman grupları
* Çocuklar için bireysel danışmanlık
* Ev ödevlerinde yardım

Şayet bir kadın çocuklarıyla birlikte Kadın Sığınma Evi’ne gelmek istiyorsa, telefon etmesi yeterlidir. Sonra burada çalışan yetkili neler yapılacağını anlatır.

Alıntı

Şehitler Günü Hakkında Bilgi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Şehitler Günü Hakkında yazı
Şehitler Günü ne zaman

18 Mart günü, 1915 Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümüdür. Bugün, 2002 yılından itibaren, “Şehitler Günü” olarak kabul edilmiştir.

Yıl 1915. Tarih boyunca birçok savaşlara alan olan Çanakkale Boğazı, en çetin savaşını veriyor, Türk kahramanlığına en büyük destanını yazdırıyordu. Türkler Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve Avusturya-Macaristan imparatorlukları yanındaydı. Düşman devletler İngiltere, Fransa ve Rusya’ydı.

Ondokuz Şubat günü boğazdaki kaleleri topa tutarak Seddülbahir ve Kumkale’ye asker çıkardılar. Onsekiz Mart sabahı onaltı savaş gemisi ile boğaza girdiler. Kıyıları korku veren bir top ateşine tuttular. Çanakkale şehri ateşler içindeydi. Türk kaleleri susmuştu. Düşman artık bu kıyılarda canlı hiç kimsenin kalmadığına inanmıştı. Onun için gemilerini boğazdan içeriye sürdüler ve Nusret mayın gemisinin bir gece önce gizlice döktüğü mayınlara çarptılar ve battılar. Kıyılarda sustuğu sanılan Tük topçusu da Ulu Önder Mustafa Kemal önderliğinde top ateşine başlamıştı. Düşman büyük bir şaşkınlığa uğramıştı. Hepsini korku sarmıştı. Geri kalanlar da savaşı bırakmak zorunda kaldılar. 18 Mart, böylece Çanakkale’de Türk’e zafer günü oldu.
Düşman kuvvetleri savaşı kazanacaklarından o kadar emindiler ki daha savaşın başında “Boğaz geçildikten sonra izlenecek olan siyaset” konusunda raporları ve planları bile hazırlanmışlardı.
Çanakkale Savaşları’nda mehmetçik çelik siperlerin yerine göğsünü germiş, merminin bittiği yerde sürgüsünü, onun olmadığı yerde de yumruğunu kullanmıştır.
Çanakkale Zaferi Türk Milletinin tarihinde kazandığı ve uğursuz talihini değiştirdiği birkaç zaferden biridir. Öyle bir zafer ki, iç ve dış düşmanların Türklüğü yok etmek için üzerine çullandığı bir devirde kazanılmıştır. Türk’ün “hasta adam” olmadığını bütün dünyaya göstermiştir.
Çanakkale Savaşları’nda vatanımızın herbir köşesinden gelen yüzbinlerce Mehmetçik şehit olmuştur. Cesur, vatansever Mehmetçik Çanakkale’de son sözü söylemiştir;

Çanakkale geçilmez !

“Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir.

Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.”

M. Kemal ATATÜRK


Kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.

Değerli Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Değerli Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Değerli Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Değerli Sözler
Değerli Sözler Kısa;

“Seni seviyorum” derken inanarak söyle.

Akıllı insanlara gülmek, delilerin ayrıcalığıdır. Jean de La Bruyere

‘Özür dilerim’ derken karşındakinin gözünün içine bak.

Basit düşünceli adam, yakınındaki her şeyi suçlamaktan zevk alır. La Rochefacuald

İnsanlara beklediklerinden fazlasını ver ve bu işi yaparken kibar ol.

Giysilerini kendilerinin en önemli yanı sayanlar genellikle giysilerinden daha değerli olamazlar. William Hazlitt

En sevdiğin şiiri ezberle.

Yanlış anlayanlar tarafından söylenen bir doğrudan daha kötü hiç bir yalan yoktur. William James

Her duyduğuna inanma, elindekinin hepsini harcama ve istediğin kadar uyuma.

Yalan atla gider, gerçek yürür. Fakat yine de tam zamanında yetişir. Japon Deyisi

Esaslı konular karşısında canının sıkılması, küçük kafaların özelliğidir. R.K. Johnson

Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca delilerle ölülerdir. T. Lowell

Asla başkalarının hayalleriyle dalga geçme.

Bilginin efendisi olmak istersen, çalışmanın kölesi olmalısın. Honore de Balzac

Derinden ve inançla sev. Kırılabilirsin belki ama başka türlü de hayatını tam yaşayamazsın.

Bellek çılgın bir kadına benzer, renkli paçavraları toplar ve yiyecek şeyleri sokağa atar…Detroit News Gazetesi’nden

Anlaşmazlıklarda dürüstçe savaş. İsim verme.

İnsanların düşünme zahmetinden kurtulmak için yapamayacakları hiç bir şey yoktur..Thomas Alva Edison

İnsanlar hakkında konuşulanlara inanıp onlar hakkında karar verme. Başkasını övmeyenlere, yerenlere, kimseden hoşnut olmayanlara bakın; bunlar kimsenin beğenmediği insanlardır. La Bruyere

Eğer biri sana cevap vermek istemediğin bir soru sorarsa gülümse ve “neden bilmek istiyorsun?” de.

“İşleyebileceğiniz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır.”

“Küçükken annem, yerde ekmek görünce “Yükseğe koy kuşlar yer” derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?”Can yücel

“Başarının sırrını bilmiyorum ama başarızılığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.”Bill cosby

“Hiç kimse seni dost yerine koydukların kadar şaşırtamaz.”Gordon Thomas

“Belki de yalancı arkadaşlarına bir teşekkür borçlusun, sana gerçek dostlarının kıymetini hatırlattıkları için.”Ahmet Telli

“Attığınız tokada karşılık vermeyen kişiden sakının, o hem sizi bağışlamaz hem de kendinizi bağışlamanıza olanak bırakmaz.”G. Bernard

“Filozof yolu değil, yolları gösteren adamdır.”G. Bernard

“Akıllı adam aklını kullanır, daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.”G. Bernard

“Gerek yok her sözü laf ile beyana, bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana. ”
“Minareden düşenin parçası bulunur, bulunur da; gönülden düşenin parçası bulunmaz.”Mevlana

“İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.”Pablo Neruda

Hayata Dair Güzel Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Hayata Dair Güzel Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Hayata Dair Güzel Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Hayata Dair Güzel Sözler
Hayata Dair Kısa Güzel Sözler
Hayata Dair Özlü Güzel Sözler

Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.

Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.

Yazı yazmayi öğrenmek, herşeyden önce düşünmeyi öğrenmektir.

Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır.*

Üç kişinin bildiğini, bütün köy biliyor demektir!

(Alman atasözü)

Kötü bir cemiyetin bozamadığı insanı, Kötü bir arkadaş bozar

Sanssizliga katlanabiliriz, çünkü disaridan gelir ve tümüyle rastlantisaldir. Oysa yasamda bizi asil yaralayan, yaptigimiz hatalara hayiflanmaktir.

Iyi agaç kolay yetismez ;rüzgar ne denli güçlü eserse,agaç da o denli saglam olur.

Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur.

Mutlu olduğunuz zaman, size bu mutluluğu veren faziletleri sonradan kaybetmeyiniz!

Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir.

Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.

Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır.

İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar.

Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.

Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak,yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır.

Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız.

Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.

Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.

Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler.

Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar.
Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur.

Kadın olsun , kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.

Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.

Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.

Para açlığı giderir, mutsuzluğu değil, yemek mideyi doyurur, ruhu değil.

Özgürlük, içindeki duvarlarda gizlidir…

Kendisi ile barışık olmayan herkese darılır…

Herkes,kendi uçurumlarının derinliğine inanır…

Yaşınız çok geçmeden hissettiğiniz yaşta olmayı öğrenin…

İdeallerimiz çoğunlukla bize değil,yaşımıza aittir!…

Yalnız kaldığında ağlayabilen bütün insanlar masumdur…

İnsanları sevin,buna ihtiyacınız var…

Kendini aşan herkes yarışın birincisidir…

Birini değiştirmek istiyorsan,bu fikrini değiştirerek kendinden başla…

Köyün ortasındaki vadi,köyün iki yakasını ayırırmı,birleştirirmi?…

Bir tartışmaya bütün sözlerinizi söylemiş kadar sakin başlarsanız,bunu haklılığınızın göstergesi sayarlar

Bazı şeyler nedensizde güzeldir,neden aradığınız zaman,onu bulursunuz,ama güzelliği yitirirsiniz…

Yaşam boyunca her yaş,bazı şeyler ancak o yaşta yapılabildiği için güzeldir…

Herşey hakkında yargı sahibi olan,herkesi kendi hakkında yargıç yapar…

Düşünmeye zaman ayırırsan,zaman kazanırsın…

Para cesur insanları satın alabilir,ama cesareti asla…

Kültür üzerinde yetiştiğimiz toprağın bileşimidir…

Bildiğim en iyi şey ,zamanla öğreneceğimdir…

Nefret etmek, kendinizi asla unutmamaya mahkum etmektir…

Bir insana sonuna kadar güvenirsen,onun insan olduğunu unutursun…

Aykırı düşün,bakalım tepkin ne olacak…

Bir şeyi çok önceden beri biliyorsan,geçirdiği değişikliklerden haberin yok demektir…

Gülümse!

İyi bir neden bulacaksın…

Çıkış yolunu kendin bulacaksın,çünkü nereye gideceğini en en iyi sen biliyorsun…

İnsan parayla ölçülebilen tüm varlıklarını yitirdiğinde, geriye kalandır…

Özlü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Özlü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Özlü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Özlü Sözler
Özlü Sözler, Özdeyişler
özlü güzel sözler

Özlü Sözler

♥ Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar. Wendell Phillips

♥ Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht

♥ Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin taktirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği taktir edebilmek, başkalarındaki “en iyiyi bulabilmek”; sağlık Ralph Waldo Emerson

♥ Herşeyi denerim; ama yapabildiklerimi yaparım. Herman Melville

♥ Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsü, erkeğin ise yalnızca bir serüvenidir. Madama de Stael

♥ Aşkın gizemi, ölümün gizeminden daha büyüktür. Oscar Wilde

♥ Niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Aunius Aurelius Simachus

♥ Aşk hakkında herşey doğru, herşey yanlıştır. Hakkında söylenecek hiçbir şeyin saçma olmadığı tek şey aşktır. Chamfort

♥ Şanssızlığa katlanabiliriz , çünkü dışarıdan gelir ve tümüyle rastlantısaldır. Oysa yaşamda bizi asıl yaralayan , yaptığımız hatalara hayıflanmaktır. Oscar Wilde

♥ Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı. Alphonse Karr

♥ İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. Mevlana

♥ Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. Whoopi Goldberg

♥ Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. S. M. Power

♥ Büyük adamların hataları güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür. Cucong

♥ Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır. Tagore

♥ Acınmaktansa kıskanılmak dana iyidir. Heredot

♥ Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz , bırakın , dostlarınız sizi geçsin. La Rochefoucauld

♥ Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister . Yetmiş yaşına gelince , yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir. Clarence S.Darrow

Kitap hakkında atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kitap hakkında atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Kitap hakkında atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kitap hakkında atasözleri

Kitap hakkında atasözleri
Kitap ile ilgili atasözleri
Kitap atasözleri

Kitaplarım bana yetecek kadar büyük bir krallıktır.
*SHAKESPEARE

Ben, kitaplarımı yaratmadan önce, kitaplarım beni yarattılar.
*MONTAİGNE

Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.
*SENECA

Kitap, ruhun ilacıdır.
*JAPON ATASÖZÜ

İyi bir kitabı öldürmektense, bir adam öldürmek daha iyidir.
*MİLTON

Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır.
*CARLYLE

Bazı kitaplar tad almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar da çiğneyip sindirmek içindir.
*BACON

Yasalar ölür, kitaplar ölmez.
*BULWER-LYTTON

Kitap, tek ölümsüzlüktür.
*RUFUS CHOATE

Yabani uluslar dışında her ülke, kitaplar tarafından yönetilir.
*VOLTAİRE

Ahlaka uygun ya da aykırı kitap diye bir şey yoktur. Kitaplar ya iyi yazılmıştır, ya da kötü. Hepsi bu kadar!
*OSCAR WILDE

İyi satan bir kitap, orta değerde bir yazarın yaldızlı mezarıdır.
*LOGAN P. SMITH

Umutla açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır.
ALCOTT

Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir.
*CARLYLE

Kitaplar, kaybolmuş kafaların anıtlarıdır.
SİR WILLIAM DAVENANT

Kitaplar, hiç solmayacak bitkilerdir.
HERRİCK

Kitap hiç aldatmayan bir arkadaştır.
GUİLBERT DE PIXRECOURT

İyi kitaplar çok iyi, kötü kitaplar da çok kötüdür.
EMERSON

Kitap Hakkında güzel sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Kitap Hakkında güzel sözler

Tugbam sitesinde en güzel Kitap Hakkında güzel sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Kitap Hakkında güzel sözler

Kitap Güzel Sözler
Kitap Hakkında güzel sözler
Kitap konulu güzel sözler

* Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer.
* Kitaplar hiç aldatmayan dostlardır.
* Bir insanın değeri okuduğu kitaplarla belli olur.
* Kitap aklın ilacıdır.
* Kitapsız yaşamak, kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.
* Beden eğitimi vücut için ne ise, okumak da beyin için odur.
* Kitap sevgisi, sevgilerin en güzelidir.
* İnsanlar ölür, kitaplar ölmez.
* Uygarlık yapısının temeli kitaptır.
* Kitaplar da dostlar gibi iyi seçilmelidir.
* Kitap akıl öğreten bir dosttur.
* Okumanın yaşı olmaz.
* Kitaplar bilgi hazineleridir.
* Kitaplar ebedi kalan dostlardır.
* En güzel sevgi, kitap sevgisidir.
* Hiç bir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.
* Hiçbir eğlence okumak kadar ucuz, hiçbir zevk de okumak kadar kalıcı olamaz.
* Kitap, imbikten süzülmüş hayattır.
* Kitap, hiç aldatmayan bir arkadaştır.
* Hiçbir şey, iyi bir kitap kadar keyif vermez, heyecanlandırmaz, ilham vermez, teşvik etmez, eğitmez, büyülemez veya eğlendirmez.
* En eski kitaplar bile, onları okumamış kişiler için yenidir.
* Kitabı dolaba değil, kafana koy.
* Bir insanın değeri, kitaplarına eşittir.
* Bilgin unutmuş, kitap unutmamış.
*

* Mümkün olsaydı, her karış toprağa, buğday eker gibi kitap ekerdim. (Horace Mann)
* Kitap, dersini her zaman tekrarlayan hazır bir öğretmendir. ( M.Proust)
* Dünyada en gerçek ve en sadık dostumuz kitaptır. (Prof.Süheyl Ünver)
* Elime biraz para geçerse kitap alırım. Eğer birkaç kuruş artarsa onunla da yiyecek ve giyecek alırım. (Emerson)
* Kitaplarım, bana yetecek kadar büyük bir krallıktır. (Shakespeare)
* Okuma hevesimi dünyanın bütün hazinelerine değişmem. (Gibbon)
* İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir. (Descartes)
* Yabani uluslar dışında her ülke kitaplar tarafından yönetilir. (Voltaire)
* Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerinin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, yerlerde sürünmezler, bir kanat vuruşuyla evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler. İnsanlığın en yüce kişilerinden meydana gelmiş bir toplum içinde yaşarlar. (Payot)