Posts Tagged ‘hasret siirleri’

ölüyorum….

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzaklaş….
Yoksa sana dokunurum,
Yoksa yasak tanımam Günahkâr olurum, günahım olursun.
Kaç…..
Görme,Görürsen hatırlama, Hatırlarsan ağlama.
Gelme…..
Yoksa sana dokunurum, Dudaklarına konarım Gözlerini esir alırım Kölem olursun, Gecelerce kölen olurum, Didik didik ederim hayatini, Benden başkasına yaşatmam seni,ben içimde yaşarım seni. Tarihini vururum, anılarını aşarım, Yüreğine saplarım kendimi, Bedeninde yatıya kalırım Teninde beklerim geleceğimi.
Yaklaşma…
Seni alırım, Senin olurum, Özgürlüğüm yoldaş olur yanına, Sensiz düşüncelerim toprak olur.
Taparım …
sana,yüreğine tapınak derim, Yüzünde güneşler beklerim.Gitmezsen sana dokunurum.. Sahiplenirim seni, Sana aşkı yaşatırım,
Daha küçük aşklara katlanamazsın,

Benimle ölürsün……

Sevgiyi Paylaşan Yüreklere

Cuma, Haziran 22nd, 2012


Gün değerken saçlarıma titreyen parmaklarıyla,ben elim yüreğimde her saat başı yüreğine yürüyorum…Biliyorumki orada huzur var..Biliyorumki orada el değmemiş bir sevda var…

Aşkımın kanatlarına sevda çiçeklerimi ekleyip,gözbebeklerine konsun diye az önce dualarla uğurladım yar..! Sabah uyandığında yanıbaşında olacaklar…Sabah uyandığında benim yerime yüreğine dokunup ” sevdiğimsin ve bir ömür seveceğimsin ” diye fısıldayacaklar…

Yüreğini yüreğimle buluşturan Yaradana şükrediyorum zamanın saniyelerini adımlarken…Aynaya her baktığımda gözlerimde gözlerini görüp,gülümsüyorum…

Sevdanla hayat bulan ” ben ” i seni sevdi diye seviyorum…

İyi ki varsın sevdiğim…

İyi ki benimsin…

Varlıklar içindeki herşeyim,

Yokluklar içindeki paha biçilmez servetimsin…

Daha önce hiç bu kadar gülmemişti yüreğim bu iki kelimeyi söylerken..

DUDAKLARIMLA DEĞİL

ADININ HARFLERİNİ TEK TEK KAZIDIĞIM YÜREĞİMLE SÖYLÜYORUM

söyleyemedim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

SöyleyemedimCanparesi’ne

Aklımda gözün kaldı
Solumda sızın kaldı
Bir çift sözüm kaldı
Diyemedim

Dilimde adın kaldı
Geride yadın kaldı
Kulakta sedan kaldı
Dinleyemedim

Geceden uyku kaldı
Garip bir duygu kaldı
Şiirler öksüz kaldı
Beceremedim

Sabaha nefes kaldı
Yarım bir heves kaldı
İçimde o his kaldı
Bitiremedim

Geriye ölüm kaldı
Tutkulu zulüm kaldı
Vuslata bir an kaldı
Seni o kadar sevdim ki
Söyleyemedim, söyleyemedim.

Ölümden Öte

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ölümden Öte…

Tarif edebilirmisin sonsuzu?
Peki ya sonsuzdan ötesini? Gösterebilirmisin bana?
Demesin o yüzden kimse, ‘biliyorum sevgini’
Bilemez kimse, bilemez benden baska, kalbimden baska
Biçilemez,
sevgim…
‘Sevgi’ sözcüğü bile az gelir sana olan duygularımı adlandırmak için.

Aşk peki? Yanında bir hiç kalır…
Arama boşuna, bulamazsın adını, adsızdır..
Bulunmaz tarif edebilen bir kelime..
Çok aradim ben. Bulamadım. Bulamam. Bulunmaz.

Sığmıyor bir yere kalbimden geçenler…
Çığlık atmak istiyorum, sessiz kalıyorum, atamıyorum kalbimdekilerini sözcüklere…
Bu yüzdendir çabalarım, direnişlerim
Ama nafile, gösteremem, sığdıramam bir yere yüreğimden geçenleri, ne yapsamda..

Konuşmaya başlasam,
Sen olursun her cümlemin başı, sen olursun dilimin ucunda.
Yazmaya kalksam,
Sırf seni tutar kalemim, senden başkasını yazmaz asla.
Sırf seni, sırf adını çizer.
Ama yetersiz kalır tüm sözler, tüm cizgiler.
Gelse en büyük hatip, en büyük şair, en büyük ressam, anlatamaz hiçbiri bendeki seni.

Beni mi demeliyim yoksa?
Sen aslında bensin çünkü.
Öyle büyüksün ki içimde
Kalbime bile sığmıyorsun, kapladın tüm benliğimi.

Benimlesin ya sevgilim, bensin ya
Umurumda değil dünya
Yasak olsakta…

Ellerin ellerimde olsun,
Nefesin tenimde,
biz birlikte,
yeter.

Sen varsan,
razıyim, varım herşeye.
Biz ‘bir’sek,
tamam hersey.
Sen yoksan,
zaten yok birsey.


Ölüm bizi ayırana kadar değil,
ölümden öte !

Alıntı

Aşka Dair_şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

DUA

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.
A.Karakoç