Posts Tagged ‘ifâde’

Komisyondan kaçan Mesut Yılmaz yazılı veto!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Kemal Gümüş’ün haberi

TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat Alt Komisyonu, “Sorularınıza yazılı yanıt veririm” eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın bu talebini reddetti ve “Komisyonda sözlü yanıtlarınızı bekliyoruz” dedi. 28 Şubat darbesini araştırmakla görevli alt komisyon, Ankara’da başlayan çalışmalarını İstanbul’a taşıyıp eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin bakanlarından Yalım Erez ve Güneş Taner’i dinledikten sonra yeniden Ankara’daki çalışmalar için hazırlığa başladı. Daha önce görüşülen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Meclis Başkanı Mustafa Kalemli’nin konuşmaları raporlanırken, şimdi de cezaevinde bulunan dönemin tanıklarının dinlenmesi kararlaştırıldı.

Tutuklu isimler de dinlenecek

Cezaevinde dinlenmesi düşünülen isimler arasında 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konulan Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile emekli Tümgeneral Erol Özkasnak da yer alıyor. Komisyon ayrıca Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile yine Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve 2010 yılında serbest bırakılan dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile de görüşecek.

Çalışmalarını sürdüren 28 Şubat komisyonu, dönemin hükümeti Refah – Yol’un ortağı DYP eski Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller’in özel arşivi ile geleceği komisyonda vereceği bilgileri bekliyor. Komisyon dönemin bir diğer Başbakan’ı Mesut Yılmaz’ın sorulara “yazılı yanıt verme” talebine ise sıcak bakmıyor ve Yılmaz’ı canlı dinlemek istiyor. Bu nedenle Yılmaz’ın komisyona yazılı göndereceği yanıtlar kabul edilmeyecek, komisyon Yılmaz’ı canlı dinleme talebini kendisine iletecek.

Star

Komisyondan kaçan Mesut Yılmaz yazılı veto!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Kemal Gümüş’ün haberi

TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat Alt Komisyonu, “Sorularınıza yazılı yanıt veririm” eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın bu talebini reddetti ve “Komisyonda sözlü yanıtlarınızı bekliyoruz” dedi. 28 Şubat darbesini araştırmakla görevli alt komisyon, Ankara’da başlayan çalışmalarını İstanbul’a taşıyıp eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin bakanlarından Yalım Erez ve Güneş Taner’i dinledikten sonra yeniden Ankara’daki çalışmalar için hazırlığa başladı. Daha önce görüşülen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Meclis Başkanı Mustafa Kalemli’nin konuşmaları raporlanırken, şimdi de cezaevinde bulunan dönemin tanıklarının dinlenmesi kararlaştırıldı.

Tutuklu isimler de dinlenecek

Cezaevinde dinlenmesi düşünülen isimler arasında 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konulan Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile emekli Tümgeneral Erol Özkasnak da yer alıyor. Komisyon ayrıca Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile yine Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve 2010 yılında serbest bırakılan dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile de görüşecek.

Çalışmalarını sürdüren 28 Şubat komisyonu, dönemin hükümeti Refah – Yol’un ortağı DYP eski Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller’in özel arşivi ile geleceği komisyonda vereceği bilgileri bekliyor. Komisyon dönemin bir diğer Başbakan’ı Mesut Yılmaz’ın sorulara “yazılı yanıt verme” talebine ise sıcak bakmıyor ve Yılmaz’ı canlı dinlemek istiyor. Bu nedenle Yılmaz’ın komisyona yazılı göndereceği yanıtlar kabul edilmeyecek, komisyon Yılmaz’ı canlı dinleme talebini kendisine iletecek.

Star

Komisyondan kaçan Mesut Yılmaz yazılı veto!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Kemal Gümüş’ün haberi

TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat Alt Komisyonu, “Sorularınıza yazılı yanıt veririm” eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın bu talebini reddetti ve “Komisyonda sözlü yanıtlarınızı bekliyoruz” dedi. 28 Şubat darbesini araştırmakla görevli alt komisyon, Ankara’da başlayan çalışmalarını İstanbul’a taşıyıp eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin bakanlarından Yalım Erez ve Güneş Taner’i dinledikten sonra yeniden Ankara’daki çalışmalar için hazırlığa başladı. Daha önce görüşülen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Meclis Başkanı Mustafa Kalemli’nin konuşmaları raporlanırken, şimdi de cezaevinde bulunan dönemin tanıklarının dinlenmesi kararlaştırıldı.

Tutuklu isimler de dinlenecek

Cezaevinde dinlenmesi düşünülen isimler arasında 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konulan Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir ile emekli Tümgeneral Erol Özkasnak da yer alıyor. Komisyon ayrıca Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile yine Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve 2010 yılında serbest bırakılan dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile de görüşecek.

Çalışmalarını sürdüren 28 Şubat komisyonu, dönemin hükümeti Refah – Yol’un ortağı DYP eski Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller’in özel arşivi ile geleceği komisyonda vereceği bilgileri bekliyor. Komisyon dönemin bir diğer Başbakan’ı Mesut Yılmaz’ın sorulara “yazılı yanıt verme” talebine ise sıcak bakmıyor ve Yılmaz’ı canlı dinlemek istiyor. Bu nedenle Yılmaz’ın komisyona yazılı göndereceği yanıtlar kabul edilmeyecek, komisyon Yılmaz’ı canlı dinleme talebini kendisine iletecek.

Star

İfadesi alınan emniyet amiri serbest

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Afyonkarahisar’ın Hocalar ilçesindeki Devlet Hastanesi’nde görevli bir hemşireye darp ve tecavüz edildiği iddiasıyla savcılıkta ifadesi alınan İlçe Emniyet Amiri ve 2 kişi serbest bırakıldı.

Hocalar ilçesi Devlet Hastanesi’nde görevli hemşire E.Ç, Hocalar İlçe Emniyet Amiri E.İ. ile M.Ş. ve S.Ç’nin kendisini Hocalar dışında bir yere götürüp, tecavüz ve darp ettiklerini ileri sürerek şikayetçi olmuştu.

Yapılan şikayetin ardından Sandıklı Cumhuriyet Savcısı Ali Serdar Yenidünya, darp ve tecavüz olayına karıştığı iddia edilen kişilerin ifadesini aldı. Sandıklı Adliyesi’ndeki ifadelerinin ardından Hocalar ilçesinde de süren ifade alma işleminin ardından ilçe emniyet amiri ile diğer şahısların serbest bırakıldığı bildirildi.

Olayla ilgili incelemenin sürdüğü belirtildi.

İHA

Adım Küçük Yazılmış | AKŞAM

Cuma, Haziran 22nd, 2012

‘Adım küçük yazılmış!’

Sivas’ta 24. dönem milletvekili seçimleri için oy verme işlemi saat 07.00’de başladı.

Kent merkezinde ve ilçelerde sabahın erken saatlerinden itibaren vatandaşlar, oylarını kullanmak için sandık başına gitti. Oy kullanma işlemi sırasında yaşlı ve engelli vatandaşlara sandık görevlileri yardım etti. Bu arada aranan bazı kişiler de oy kullanmak için geldikleri sandık başında emniyet mensuplarınca gözaltına alındı.

Sivas Valisi Ali Kolat da eşi İlksen Kolat ile Atatürk Lisesi’nde 1014 No’lu sandıkta oyunu kullandı. Vali Kolat, dün saat 18.00’e kadar sözün siyasilerde olduğunu, bugün artık sözün milletin olduğunu ifade etti. Oy kullanmanın hem bir vatandaşlık hakkı hem de vatandaşlık görevi olduğunu belirten Vali Kolat, ”Bu görevi de yerine getirmiş oluyoruz. Bu saate kadar ilimizde olumsuz herhangi bir şey olmadı. Herkes rahat bir şekilde oylarını kullanıyor. İnşallah bir şey çıkmaz. Zaten gerekli tedbirlerini de hemen her yerde, sandık başlarında ve sandık çevresinde aldık” dedi.

-BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI ŞENER’İN TEPKİSİ-

Sivas bağımsız milletvekili adayı Abdüllatif Şener de, Yenişehir Lisesi 1370 No’lu sandıkta oyunu kullandı.

Şener, halkın iradesiyle milletvekillerinin yenileneceğini belirterek, yeni bir parlamento döneminin başlayacağını söyledi. Sivas’ta yoğun bir seçim kampanyası sürdürdüklerini anlatan Şener, ”İrade halkımızındır, Sivaslılarındır. Ortaya hangi iradeyi çıkarırlarsa çıkarsınlar bunun doğru bir karar olduğuna inanırım. Çünkü her seçim seçilenlerin seçilmesinden öte kendi halkımızın kendisi hakkında verdiği bir kararı ifade eder” dedi.

Şener, oy pusulasında adının küçük puntolarla yazılmasına da tepki göstererek, oy pusulasıyla ilgili büyük bir sorun bulunduğunu belirtti.

Şener, şunları kaydetti:

”Bağımsız aday olarak benim ismim çok küçük yazılmış. Halbuki partilerin isimleri hangi puntolarda yazılıyorsa bağımsız aday olarak, çünkü aynı koşullarda seçimlere giriliyor, aynı puntolarda yazılması gerekiyordu. Üstelik o kadar küçük yazılmış ki biliyorsunuz 45 yaş üstü vatandaşlarda biyolojik olarak yakını görme sorunu oluşur. 45 yaş üstünün gözlük takmadan göremeyeceği kadar küçük puntolarla yazılmıştır. Türkiye’de de belli yaşın üzerinde gözlük kullanma alışkanlığı zaten yoktur. Dolayısıyla biyolojik olarak bile seçmenlerin bir kısmının göremeyeceği küçüklükte yazılmıştır. İkinci olarak bağımsız adayla ilgili bölüm diğerlerinden farklı düzenlenmiştir. Bu da şaşırtıcı seçmeni yanıltıcı bir durumu ifade eder. Hem küçük yazılması hem de farklı düzenlenmiş olması nedeniyle doğrudan doğruya bağımsız aday olarak bana oy vermek isteyen seçmenleri yanıltmaya yönelik bir oy pusulası düzenlenmiştir. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.”

Şener, basın mensuplarının oy pusulasında isminin küçük puntolarla yazılmasına bir itirazının olup olmayacağını sorması üzerine Şener, ”Seçim sonuçlandıktan sonra arkadaşlarımızla konuyu değerlendireceğiz” cevabınıverdi.

”Ülke geneliyle ilgili nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?’ sorusu üzerine Şener, ”Türkiye geneliyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Çünkü biz gerçekten Sivas’taki seçimlere odaklandık. Haber programları bile izlemeden, gazeteleri bile okumadan 24 saat Sivas’taki seçime odaklanmış olarak çalışmalarımızı sürdürdük. Partilerin 5’şer adayları vardı. 5 kişinin gittiği yere ben tek başıma ulaşmaya çalıştım. Çünkü her seçmen doğrudan doğruya adayı görmek istiyordu. Böyle bir zorluğumuz da vardı. Bu yoğunluk nedeniyle Türkiye geneliyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapmayacağım ama seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

KAYNAK
AKSAM

Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ahmet Kurucan

Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları -1
Ahmet Kurucan kaleme aldı.

Yanlış okumadınız; Fethullah Gülen ve Hocaefendi. Genelde bizim örfümüzde herhangi bir şahsa “Hoca; Hocaefendi” nitelemesi iki sebeple verilir; birincisi ve öncelikle dini sahadaki bilgisi ve selahiyeti nedeniyle.

İkincisi de yine ilim ve irfanından dolayı bir saygı ifadesi olarak. Gerçi son bir asırdır gerek temsilcilerinin kifayetsizliğinden, gerekse dine karşı tavır alan kişi ve grupların ideolojik tutumlarıyla amansızca ve sistematik olarak sürdürdüğü düşmanlıktan dolayı neredeyse kavramın içi boşaltılıp itibarı düşük bir hale getirildi. “İtibarsızlaştırma” son asırda dine ve dindara karşı yapılan sistematik bir psikolojik savaş taktiği idi adeta ama bu ameliye bahs-i aher.

Sadede gelirsek; “Hoca” veya “Hocaefendi” gerçekte kelimenin tam anlamıyla alimlere verilen bir sıfattır. Fethullah Gülen, bu vasıfları hakkıyla haiz olduğu için “Hoca” ve “Hocaefendi” onun da sıfatı olmuştur. Fethullah Gülen, zamanla bu vasıfla öylesine bütünleşmiştir ki, “sıfat” ona “isim” olmuş ve bugün Anadolu insanının zihninde “Hocaefendi” dendiği zaman akla gelen Fethullah Gülen olmuştur. Elbette başka hocaefendiler de var.

Halbuki Fethullah Gülen sadece “Hoca”, sadece “Hocaefendi” değildir. Onun entelektüel bir kimliği de var. Çağdaş Batı ve Doğu edebiyatına, siyasi düşünce tarihine, fikir ve felsefe dünyasına yakın âşinalığı var. Dünden bugüne ilim, irfan ve felsefe dünyasını iyi takip eder. Alternatif düşünce üretir, eleştiriler yapar. Kişi, kurum ve olaylar arasında derin analizler, mukayeseler, sür’atle intikaller ve geçişler yapar. Uzun geçmişi düne, dünü bugüne, bugünü de yarınlara ve uzak geleceğe bağlayabilen, ideal ve hatta bir medeniyet projesi üretebilecek seyyal ve kuşatıcı bir zihin dünyası ve kişiliği var. Bu yönüyle entelektüel ve geniş aydın bir kimliği de var.

Diğer taraftan o, yalnızca fikir ve idealleri ile baş başa yaşayan bir entelektüel değildir. Toplumsal pratikte dönüştürücü bir liderlik ve rehberlik profili de var. Özellikle eğitim ve öğretim alanında, küresel düzeyde faaliyet gösteren yüzlerce kurumun öncüsü, yol göstericisi ve rehber hocası olmuştur. Yine toplumsal pratikte dönüştürücü bir aktör olarak çatışan dünyaları barıştırma adına gösterdiği çabalardan hareketle barış gönüllüsü özelliği de vardır. Elbette tüm bunların yanında bir de dünya geneline yayılmış gönüllüler hareketine fikri açıdan mimarlık ve liderlik yapan başka bir özelliği de vardır. Bütün bunlara dayanarak diyebiliriz ki Fethullah Gülen’in “hocaefendi” profili, gelenek ve örfte kullandığımız klasik “hocaefendi” profilini aşmış, daha cami bir profildir. Bu cami şahsı anlamaya çalışırken, çokları bütünden parçaya değil de parçadan bütüne gitmeyi tercih eder ve onun için bu farklı yönlerinden hareketle Gazzali, Mevlânâ ve Nizamu’l-mülk benzetmeleri yapar; kimileri İbni Haldun’u ilave eder; kimileri Seyyid Kutup, Hasanü’l Benna profilinden bakar ama son tahlilde gelinen yer onun cami kimliğidir; işte “Hocaefendi” bunu ifade eder.

Bu kadar uzun girişin sebebi…

Sıfatın isim, ismin müsemma olması bir yana, onun kitaplarını okuma adına bir usul teklif edeceğimiz bu yazıda camiyyetine göre değil, münferid özelliklere göre bir tasnifte bulunacağız. Onun için yazının başlığında bu ayrıma işaretle “Fethullah Gülen Hocaefendi okumaları” yerine, “Fethullah Gülen ve Hocaefendi okumaları” demeyi tercih ettim. Burada ilk yalın haliyle onun bütüncül kimliğine, ikinci haliyle de yani “Hocaefendi” nitelemesi ile de din adamı, alim kimliğine vurgu yapmış olacağız. Ağız alışkanlığı gereği hocaefendi nitelemesini her ismi geçtiğinde kullandığımız için burada alim kimliğini kastettiğim yerlerde geçen “Hocaefendi” vasfını tırnak içinde yazacağım ki yaptığım ayırım okuyucu zihninde netlik kazansın.

Peki böyle bir tasnife gerek var mı? Bence var. Çünkü daha sistematik bir okuma için bunun şart olduğunu düşünüyorum. Buna binaen de aşağıda Hocaefendi’nin kitaplarını kategorize ederken onun din adamlığı ve alim yönünü ön plana çıkartan kitaplarını “Hocaefendi” kitapları, sair alanlardaki kitaplarını da aydın, sivil toplum lideri vb. diye nitelendireceğim. Ama elbette bu tasnif biraz daha derin ve sistematik bir okuma için gerekli. Yoksa daha hazmı kolay okuma biçimleri için illa da bir tasnife gitmeye lüzum görülmeyebilir. Zira Hocaefendi’yi her seviyeden insan okuyor. Onu okuma ve tanıma adına farklı düzeylerde yapılacak okumalar için böyle bir tasnifin şart olduğunu bir kez daha tekrarlıyorum.

Yanlış değerlendirmelere kapı açmaz mı bu? Bence açmaz ve açmamalı. Açmaması için meramımı anlatma adına giriş kısmını bu kadar uzun tuttum.

Öncelikle zorlandığımı ifade etmeliyim. İşin zorluğu şurada; onun “Hocaefendi” özelliğini nazara veren yönü çok daha derin bir çalışmayı hak ediyor. Bilindiği gibi bizde “alim” kimliği, tefsir, fıkıh, kelam, hadis, tasavvuf vb. İslami ilimlerin hemen hepsinde vukufiyeti ifade ediyor. Hocaefendi, doğrudan tüm bu alanlarda eser yazmadıysa da bu arka planla konuşan bir alim. Sohbet, makale ve kitapları, bu zengin arka planla dinlenip okunarak ancak hakkıyla anlaşılabilir. Bazı alanlarla doğrudan ilgili müstakil kitapları var. Bunları değerlendirmek ve tasnif etmek nispeten daha kolay. Ama çeşitli sohbet vesileleri ile dile getirdiği ve birçok yazısında öylesine değerlendirmeleri var ki bunların her birinin ayrı ayrı ele alınması gerekir. Nitekim merhum İbrahim Canan hadis, Suat Yıldırım Kur’an, İsmail Albayrak tefsir, Faruk Beşer fıkıh diyerek bu tür eser ve konuşmalarından yola çıkarak müstakil birer eser kaleme aldılar. Selman Ünlü’nün “Fethullah Gülen’in Eserlerinde Dua” kitabının ve akademik konferanslarda tebliğ konusu olan birçok makalelerin de bu çerçevede zikredilmesi lazım. Kaldı ki bunların yeterli olduğunu söylemek de oldukça zor. İhtimal söz konusu kitapların müelliflerine sorsak bu soruyu; onlar da yazdıklarını yeterli görmeyecek, “kapsayıcı olmadı” diyecek, “sadece bir veçheden muttali olduğumuz kadarıyla bazı yönlerini nazara verdik” türü izahlarda bulunacaklardır. Bir de bunlara yukarıda ifade ettiğimiz gibi Hocaefendi’nin “Fethullah Gülen” olarak kaleme aldığı kitapları ilave edecek olursak, işin zorluğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Mevzum Hocaefendi’yi anlatmak değil; ama F. Gülen ve “Hocaefendi” okumaları için bir usul önereceğimiz yazıda baştan bunların bilinmesi lazımdı bana göre. Yukarıda söyledim; sözü uzatmamın sebebi bu.

Madem sözü uzattım; bir hususa daha işaret ettikten sonra yazıya gireyim; Hocaefendi’nin sözlü müdevvenatı. Henüz matbaa mürekkebiyle dahi buluşmamış; kâğıda-kaleme dökülmemiş vaaz ve sohbetlerini kastediyorum. Bunlar o kadar büyük bir yekün teşkil ediyor ki; gerçekten kelimenin tam anlamıyla “müdevvenat” olarak nitelendirmeye değer. Çünkü Hocaefendi’nin özellikle İzmir hayatından bu yana -ki başlangıcı 1967’dir- neredeyse hiçbir sözü yere düşmemiştir. Kahve sohbetlerinden 1980 ihtilaline kadar sürdürdüğü resmi vaizlik sürecinde yaptığı vaazları; dar ve geniş, hususi ve umumi çevrede gerçekleşen sorulu cevaplı sohbetleri de “Fethullah Gülen ve Hocaefendi” okumaları bağlamında müstakil olarak ele alınması gereken, tasnif ve keşfedilmeyi, umuma mal edilmeyi bekleyen ayrı bir hazinedir. Belki aynı zaviyeden “Fethullah Gülen ve Hocaefendi dinlemeleri” başlıklı ayrı bir usul teklifinin yapılacağı kaleme almak gerek.

Şimdi gelelim zor bir iş dediğimiz işin en zor kısmına…

a.kurucan@zaman.com.tr

20 Ocak 2012, Cuma

zaman gazetesi AA

Müjdat Gezen’e Hapis Cezası

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Müjdat Gezen’e Hakaretten Hapis Cezası


Müjdat Gezen’e 3 ay hapis cezası

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, müşteki Dilara Dilek Selek ve avukatı Güçlü Emre Özgür ile Gezen’in avukatı Ali Saim Yapıcı katıldı.

Esas hakkında savunma yapan Avukat Yapıcı, müvekkilinin bir gazeteciyle yaptığı görüşmenin haberleştirilmesinin ardından dava açıldığını ifade etti. Hakim, Gezen’i alenen hakaret’ suçunu işlediği gerekçesiyle 3 ay 15 gün hapis cezasına çaptırdığını, bunu 5250 lira para cezasına çevirdiğini açıkladı.Ceza 5 bin 250 lira adli para cezasına çevrildi.

Cami İle İlgili Yazılar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cami İle İlgili kompozisyon
Cami İle İlgili Yazı

Camiler biz müslümanlar için, dua ve ibadetlerin Allah’a topluca arzedildiği, gönüllerin yıkandığı, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı kutsal mekanlardır.Camiler, bilmediklerimizi öğrendiğimiz, ilim ve irfanımızı yükselttiğimiz bilgi ve irfan yuvalarımızdır.Camiler, dargınların barıştığı, kan davalarının unutulduğu, şerlerin def edildiği, öksüz ve yetimlerin sevindirildiği, açların doyurulduğu, fakirlerin giydirildiği ve hatta hastaların tedavi ettirildiği iyilik, şefkat ve yardım istasyonlarıdır.Camiler, şifa ve huzur evlerimiz, gerçek mutluluğu bulabiidiğimiz manevi sığınaklardır.
Camiler, vatan sevgisinin ve milli bütünlüğün telkin edildiği, şehitlik ve gazilik ruhunun beslendiği, çalışma azminin işlendiği, güzel ahlakın telkin edildiği dini ve milli kültür kaynaklarımızdır.

Caminin önemi, hutbenin başında okuduğum ayet-i kerime’de ne güzel ifade ediliyor:
“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve yalnız Allah’tan korkan kimseler onarır. İşte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler.”

Sevgili Peygamberimiz de caminin Allah (c.c.)’ın rahmetinin yeryüzüne ulaşmasına vesile teşkil ettiğini veciz bir ifade ile ortaya koyuyor ve şöyle buyuruyor:

“Ben yeryüzü halkına azap etmeyi murat attiğimde, mescidleri inşa, tamir, tanzif ve tenvir edenleri, benim rızam için birbirini sevenleri ve seher vaktinde istiğfar edenleri görünce, onlara azap etmekten vazgeçerim.”

Cami inşa etmek ne kadar önemli ise, inşa edilen camilerin bakım ve tamiri, iç ve dışının temizliği ve aydınlığı, çevresinin tanzimi, bahçesinin düzenlemesi ve cemaatın huzurla ibadet etmesinin sağlanması da o kadar önemlidir.

Peygamber Efendimiz bu noktayı da şöyle açıklıyor:
“Bir kimse yaîmz Allah nzasını umarak küçük veya büyük bir mescid inşa etse, Allah da ona Cennet’ten bir köşk ihsan buyurur.”

İslam’ın camiye bakışı, hiç şüphesiz onu sadece namaz kılınan yer olarak görmek şeklinde değildir.

Camilerin ihya edilmesinin ve cemaatla süslenmesinin önemi aşağıdaki hadis-i Kutsî’de şöyle vurgulanıyor; “Benim yeryüzündeki evlerim mescidlerdir. Orada beni ziyaret edenler, o mescidleri ihya edenlerdir.”

Cami hizmetleri denilince ilk akla gelen husus: Camilerin bakım ve onarımı, tarihi camilerin sanatsal özellikleriyle muhafazası, çevre ve bahçesinin düzenlenmesi, cemaatın huşu ile ibadetini sağlayacak tarzda temiz ve tertipli tutulmasıdır. Bu konuda devlet ve millet işbirliğine, cami görevlisi ve cemaat dayanışmasına büyük ihtiyaç vardır. Aksi takdirde her biri aziz vatanımızın tapu senetleri mesabasinde olan ulu camileri, tarihi mabedleri temizlemek mümkün olmaz. Camilerin hiç olmazsa yılda bir defa da olsa halısına, kilimine, şadırvanına, minaresine ve ampulüne varıncaya kadar gözden geçrilmesi gerekir. Ecdad’n emaneti olan bu eserler bu ılgiye fazlasıyla layıktır, şu ayet-i kerimenin bize çok şeyi düşündürmesi gerekir “Ey Adem Oğulları! Mescide her gidişinizde güzel ve temiz elbiselerinizi giyin.” Güzel ve temiz elbiselerle gidilmesi istenilen camilerin nasıl olması gerektiğini düşünmek zor olmasa gerek.

Ulu camilere hizmet ederek, o eserleri bize emanet eden ecdadın duasını almak kadar güzel bir şey olabilir mi?

Facebook’da Estetik

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook, bundan 7 hafta önce yaptığı açıklamada sitenin şeklinde yapılacak değişiklikler konusunda kullanıcıların yeni format ile eskisi arasında tercih yapabilecekelerini duyurmuştu. Ancak, sosyal ağların amiral gemisi aldığı bir kararla tüm kullanıcıların yeni formatı kabul etmelerini istiyor.

Facebook’un zorlayıcı kararına sinirlenen bazı kullanıcıların, yine Facebook üzerinde forumlar oluşturarak olayı protesto etmeleri de sonucu değiştirmeye yetmedi.

Eski dizaynı muhafaza etmek isteyen üyelere izin verilmemesini ‘olağandışı’ olarak nitelendiren Facebook üyesi Scott Sanders, bu amaçla bir de protesto zinciri başlattı. Yaklaşık 1 milyona yakın Facebook kullanıcısının da üye olduğu ‘Yeni Facebook’a Karşı Dilekçe’ sayfasını açmasının ardından Facebook yetkililerince arandığını belirten Sanders, kendisine ‘kullanıcı dostu’ bir atmosfer sağlamak amacıyla değişikliklerin yapıldığının söylendiğini açıkladı.

Tennessee’de öğrenci olan Scott Sanders, pek çok yeni uygulamayı başarıyla konumlandırabilen teknik elemanların, kullanıcılara istedikleri dizayna sahip olabilme hakkını vermemelerini bir türlü anlayamadığını belirtirken Facebook yetkilileri iki farklı dizaynı kullanıcıların isteğine göre yan yana tutabilmenin mümkün olmadığını ifade ettiler.

Facebook’tan yapılan açıklamada, halihazırda 40 milyon kişinin yeni dizaynı denediği ve bunların 30 milyon kadarının yeni uygulamadan memnun kaldığı belirtildi. Facebook, kolay ve kişiselleştirilebilir menüleriyle yeni dizaynın paylaşım ve fotoğraf değişimi gibi uygulamaları daha rahat kullanma olanağı getirdiğini duyurdu.

Facebook’un, gerçekleştirdiği önemli değişikliklerden bir diğeri de siteden bağımsız üçüncü parti uygulamalarla entegrasyona getirdiği kolaylıklar oldu. Toplam 30 milyon kullanıcısı olan müzik paylaşım ağı iLike’ın üyelerinden 16 milyonunun, siteye Facebook üzerinden eriştiği ifade ediliyor.

Gçtiğimiz yıl, Facebook üyelerinin yapmış oldukları alışveriş alışkanlıklarını takip eden uygulamalrın ortaya çıkarılmasının ardından aynı şekilde büyük protestolar zinciri doğmuş, CEO Mark Zuckerberg kullanıcılarından özür dilemek durumunda kalmıştı.

Kullanıcıların gruplar oluşturarak ciddi bir tepki gösterebileceği uyarısında bulunan Forrester analistlerinden Jeremiah Owyang, markalar ile Facebook, kullanıcılar ve gizlilik arasında hassas çizgi bulunduğuna dikkati çekti.

Öte yandan, Facebook’a meydan okuyan Scott Sanders, kimi açılardan uzlaşmazlık yaşasa da alternatif başka sitelere gitmeyeceğini söyledi. Sanders; “Facebook hala en iyi sosyal paylaşım ağlarından biri. Onun için dizaynını beğenmesem de alışmaya çalışacağım” dedi.

Cafe World Buzz Rating

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cafe World Buzz Rating Nedir?

Cafe worldde facebooktaki arkadaşlarınız müşteri olarak cafenize gelir ve yemek yer. buzz rating kısaca cafenizin ne kadar sevilip tutulduunu ifade eder. en az 5 en fazla 105 olan bu rakam müşteri mutluluğunu ve yoğunluğunu belli eder. buzz ratingi yüksek cafeler çok hızlı ne ürettiyse eritir ve paraya çevirir.

VSD Çeşitleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

VSD tipleri sol karıncık ile sağ karıncık arasındaki duvarda ki defeklerin anatomik yerleşimine ve defektin büyüklüğüne göre sınıflandırılmaktadır. VSD tipleri tıbbi literatürde anatomik yerleşime göre şu şekilde ifade edilmektedir.

1. Perimembranöz tip, % 80 oranında görülür
2. Outlet tip, %10 oranında görülür
3. Musküler tip, % 5 oranında görülür.
4. İnlet tip, % 5 oranında görülür.

VSD tipleri tıbbi literatürde defektin büyüklüğüne göre şu şekilde ifade edilmektedir.

1. Geniş VSD

ü Defektin çapı 1 cm den büyüktür.
ü Defektin alanı 0,8 cm² / m² ( vücut alanı ) den büyük
ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 2 den büyük

2. Orta VSD

ü Defektin çapı 0,5-1 cm arası.
ü Defektin alanı 0,4-0,8 cm² / m² ( vücut alanı ) arası
ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 2 den küçük

3. Küçük VSD

ü Defektin çapı 0,5 cm den küçük.
ü Defektin alanı 0,4 cm² / m² ( vücut alanı ) den küçük
ü Akciğer damar kan akımı / sistemik kan akımı ( Qp/ Qs oranı ) : 1.75 den küçük

En Anlamlı Hediyeler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

en romantik hediyeler 2013

En Özel Hediyeler

İster anneniz olsun,ister karınız yada sevgiliniz bir kadının asla dayanamayacağı an anlanlı hediye tek taşlar ve kırmızı güllerdir…

bunların yani sıra duygularınızı ifade edebileceğiniz hediyeler en anlamlı hediyelerdir.

Akıllı Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Akıllı Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Akıllı Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Akıllı Mesajlar
Kısa Akıllı Mesajlar
Akıllı Mesajlar Akıllı Sözler

Gomlegin ilk dugmesi yanlis iliklenince digerleri de yanlış gider.

Baskalarini avutmakla kendi acilarini unutursun.

Birisine seni seviyorum deme firsatini asla kaçirma

Caresiz kaldiginizda bilin ki tek care yine kendinizsiniz…!

Bugün halledemedigimiz bir sorunun nedeni, dün onu dogru yapmak için zaman ayirmamis

Aci çekmeyenler, baskalarinin aci çekebilecegini akillarina bile getiremezler.

Baskalarini avutmakla kendi acilarini unutursun.

Akilli olanlar sebepler konusunda tartisirlar.Ama nihai karari sonucta surekli aptallar verir…!

Bazi yikilislar daha parlak kalkinislarin tesvikçisidir.

Alay, çogu zaman akil yoksullugundan ileri gelir.

Beklemeyi bilen insan herseyi elde edebilir.

Askin ilk solugu mantigin son solugudur.

Bir düsmani bagislamak, bir dostu bagislamaktan daha kolaydir.

Asla birilerinin umudunu kirma. Belki de sahip olduklari tek sey odur

Bir kadinin yüzünde tasidigi ifade, sirtina giydigi elbiseden daha önemlidir.

Ayakta olmek diz ustu yasamaktan daha cok onur vericidir…!

Bir kavgada ilk sen vur ve sert olsun

Ayni hatayi 2 kez yapma

Ayrilik, sevdanin merhemi oldugu gibi öfkeyi de kini de azaltir.

Bir kavgada ilk sen vur ve sert olsun

Barisi korumanin en iyi yolu savasa hazir olmaktir.

Biri sana sarildiginda, önce onun kollarini gevsetmesini bekle

Akıllı Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Akıllı Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Akıllı Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Akıllı Sözler 2012
Akıllı Sözler 2012
2012 Akıllı Sözler

– Bir kadın size soru soruyorsa doğruyu söyleyin çünkü muhtemelen cevabı biliyordur.

– Sevmek, bir başkasının hayatını yaşamaktır.

– Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar. Olgunlaşa olgunlaşa çürüdük, bilmiyorlar.

– Pencereden bakan dışarısını görür. Pencereye bakan ise camın kirini.

– Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına bile getiremezler.

– Tecrübeler en iyi öğretmenlerdir. Yalnız masrafları da biraz çok olur.

– Bir kadının yüzünde taşıdığı ifade, sırtına giydiği elbiseden daha önemlidir.

– Asla birilerinin umudunu kırma. Belki de sahip oldukları tek şey odur.

– Kendilerine yardım etmeyen insanlara yardım etmeye çalışmak faydasızdır.

– Köprüleri atma, aynı nehri kaç kez daha geçmek zorunda kalacağına şaşıracaksın.

alıntı

Öğüt verici sözler

Cumartesi, Haziran 16th, 2012

Öğüt verici sözler

Öğüt veren sözleri sizler için bir araya getirdik ve derledik. Buyurun arkadaşlar okuyun.

Emânete ihânet etmeyin…
Hâlinizden şikâyet etmeyin…
Büyüğünüze emretmeyin…
Boş şeylerde ısrar etmeyin…
Câhillerle sohbet etmeyin…
Nefesinizi boşa tüketmeyin…
İnsanları bekletmeyin…
Etrafınızı kirletmeyin…
Hayatınızı mahvetmeyin…
Kimseye minnet etmeyin.
İnsanları yüzüne karşı methetmeyin…
Kimseye küfretmeyin…
Kötülüğe meyil etmeyin…
Malınızı boşa sarf etmeyin…
Sırrınızı açık etmeyin…
Her şeyi merak etmeyin…
Suçunuzu inkâr etmeyin…
Şerefinizi kaybetmeyin…
Vatanınızı terk etmeyin…

İyiliğe niyet edin…
Büyüklere hürmet edin…
Sıkıntıya sabredin…
Aza kanaât edin…
Sözünüzde
sebat edin…
Bildiğinizle amel edin…
Hatanızı kabûl edin…
Yaramaz ise def edin…
Varken tasarruf edin…
Âlimlerle sohbet edin…
Nefsinizle inat edin…
Sofranıza dâvet edin…
Zararlıysa men edin…
Seviyorsanız ifâde edin…
Kalbleri fethedin…
Misâfire ikram edin…
Muhtâca yardım edin…
Bilseniz de istişare edin…
Tehlikeye dikkat edin…
Hakkı teslim edin…
Unutacaksanız kaydedin…
Esirgemeyin lûtfedin…
Gariplere merhamet edin…
Kazanmaya gayret edin…
Çalışanı takdir edin…
Başarıyı tebrik edin…
Mâzereti kabûl edin…
Her an tevekkül edin…
Hastaları ziyâret edin…
Çocuğunuzu terbiye edin…
Herkese tebessüm edin…
Güvenseniz de kontrol edin…
İnanmayana
ispat edin…
Fakirleri gözetin…
Hayır için sarf edin…

Emânete ihânet etmeyin…
Hâlinizden şikâyet etmeyin…
Büyüğünüze emretmeyin…
Boş şeylerde ısrar etmeyin…
Câhillerle sohbet etmeyin…
Nefesinizi boşa tüketmeyin…
İnsanları bekletmeyin…
Etrafınızı kirletmeyin…
Hayatınızı mahvetmeyin…
Kimseye minnet etmeyin.
İnsanları yüzüne karşı methetmeyin…
Kimseye küfretmeyin…
Kötülüğe meyil etmeyin…
Malınızı boşa sarf etmeyin…
Sırrınızı açık etmeyin…
Her şeyi merak etmeyin…
Suçunuzu inkâr etmeyin…
Şerefinizi kaybetmeyin…
Vatanınızı terk etmeyin…

İyiliğe niyet edin…
Büyüklere hürmet edin…
Sıkıntıya sabredin…
Aza kanaât edin…
Sözünüzde
sebat edin…
Bildiğinizle amel edin…
Hatanızı kabûl edin…
Yaramaz ise def edin…
Varken tasarruf edin…
Âlimlerle sohbet edin…
Nefsinizle inat edin…
Sofranıza dâvet edin…
Zararlıysa men edin…
Seviyorsanız ifâde edin…
Kalbleri fethedin…
Misâfire ikram edin…
Muhtâca yardım edin…
Bilseniz de istişare edin…
Tehlikeye dikkat edin…
Hakkı teslim edin…
Unutacaksanız kaydedin…
Esirgemeyin lûtfedin…
Gariplere merhamet edin…
Kazanmaya gayret edin…
Çalışanı takdir edin…
Başarıyı tebrik edin…
Mâzereti kabûl edin…
Her an tevekkül edin…
Hastaları ziyâret edin…
Çocuğunuzu terbiye edin…
Herkese tebessüm edin…
Güvenseniz de kontrol edin…
İnanmayana
ispat edin…
Fakirleri gözetin…
Hayır için sarf edin…