Posts Tagged ‘sahi’

Ayrılıyorum…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bazen dostlarim soruyorlar…
ne zamandır yanlızsın.
sahi ne siz ne zaman ayrilmiştiniz diye
ocak diyorum buz gibi bir kıştı..
bir pencerenin önünde duydum ayrilik haberini.
“o artik yok.” gibi bir cümle döküldü dudaklarimdan…
efkar..

Dostlarim soruyor bazen siz ne zaman ayrilmiştiniz diye
ağustos diyorum kan ter içerisinde kalmiştim.
ellerimden poşet gibi torba gibi önemsiz birşey kayip gidiverdi..

dostlarim bazen soruyorlar ne zaman ayrildiniz siz sahi.
bahar diyorum bazi çiçekler açıp açmamakta kararsizdi.
geçikmiş yağmurlar vardi..
birden bire gitti…

dostlarim soruyor bazen ne zaman ayrilmıştınız diye;
son bahar diyorum.. galiba eylül
baba olmayi bekleyen gözleri ışık ışık
avazi cıktıgı kadar bağirmayi hazırlanan neşe içerisinde bir adamdım…
anneyi ve bebeği kaybettik. dedi
sana çok benzeyen bir hemşire

dostlarim soruyorlar ne zamandır yanlızsın
ne zaman ayrildin sen diye..
biLmiyorum…
herzaman soruldugunda yalan söylüyorum..
galiba ben her sabah uyandigimda senden yine ayriliyorum..

Güneşimi Vurdular

Cuma, Haziran 22nd, 2012

dalgalar sırılsıklam, dökülmüş elleri kolları
yorgun argın, güneşi kıyıya sürüklüyorlar
kıran kırana vuruşuyor hüzün mavisi ışıkları
ıskalayan tüm kurşunlar onda karar kıldılar
çoktan gelmiş olmalıydı göğün ak kanatlıları
beni alıp götürmedi, neden bu sabah sular
sahi,
unutmuşum,
güneşimi vurdular

denize düşerken gördüm aldırmıyordu insanlar
bulutların arasından yuvarlandı koya
önce burna çarptı çığlık çığlığa kayalıklar
sonra can havliyle devrildi suya
ah…bayram etti cümle balıklar
ama bir gariplik var, hiç ağlamazdı kuşlar
sahi,
unutmuşum,
güneşimi vurdular

ışıktan öpücük konduruyor sahile sular
ellerim hatırassı, güneş bulaşıığı ellerim
abdest organlarımda hâlâ izi var
şafağın bitmesini boşuna beklemişim
gözlerime ne oldu, neden bir tuhaf oldular
sahi,
unutmuşum,
güneşimi vurdular

ne geceler atardım önüne, hepsini de yerdi
ayrılığı felaket, yanımdayken burnuma tüterdi
eyvah ki yalnız beni değil yıldızları da kırdılar
onlarsız yapamaz, bilirim, hep koynunda yatardı
geç oldu, hâlâ anlayamadım, saati niçin sordular?
Sahi,
unutmuşum,
güneşimi vurdular

tam alır yerinden yemiş kurşunu güneş
melekler her ahından bir cehennem yontarlar
güneş ki masum kadınların iffetine eş
göklerin maksadı ne ki kırılıyor gerdanlar
neden beni okşayan melekler uykudalar
sahi,
unutmuşum,
güneşimi vurdular.

1992-96

Mustafa İslamoğlu