Posts Tagged ‘yumuşak’

Fabl Örnekleri Kısa

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kısa fabl örnekleri
Fabl örnekleri

Rüzgâr Ile Güneş
Güneş ve rüzgâr kimin daha güçlü olduğunu tartışıyorlarmış. Rüzgâr

-Ben daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şu karşıdaki paltolu yaşlı adamı görüyor musun ? Paltosunu senden daha hızlı çıkaracağıma bahse girerim demiş. Güneş bir bulutun arkasına çekilmiş ve rüzgâr kasırga şiddetinde esmeye başlamış. O kuvvetle estikçe ihtiyar adam paltosuna daha sıkı sarılıyormuş.

Sonunda rüzgâr pes edip durmuş. Güneş bulutların arkasından çıkıp yaşlı adama nazikçe gülümsemiş. Çok geçmeden adam alnındaki teri silip paltosunu çıkarmış.

Sonra , rüzgâra dönmüş nazik ve dostça davranışın, şiddet ve güç gösterisinden daha etkili olduğunu söylemiş

BİR KEDİ İKİ SERÇE

Bir kediyle bir serçe
Bir arada büyümüşler kardeşçe
Sepet, kafes bir arada,
İçtikleri su ayrı gitmezmiş
Gerçi kedi ara sıra,
Serçeye sinirlenirmiş,
Suratında gagasıyla süngü talimi yapıyor diye,
Ama o da zaman zaman
Bir pençecik atarmış serçeye,
Fazla canını yakmadan,
Tırnaklarını tutarak
Yumuşak yumuşak
Serçeyse boyuna bakmaz
Gagalarmış kediyi düpedüz
Kedi ne de olsa daha akıllı,
Hoş görürmüş bu oyunları
– Böyle şeyler olur, dermiş,
Dostlar arasında;
Dostun dosta kızması saçma
Uzatmayalım, kediyle serçe
Şakayı kaka etmiyorlarmış,
Barış içinde yaşayıp gidiyorlarmış
Derken bir başka serçe
Görmeye gelmiş bizimkileri
Bakmış filozof bir kedi,
Cıvıl cıvıl da bir serçe
Dost oluvermiş ikisiyle
Ama bir gün barış bozulmuş,
İki kuş arasında kavga çıkmış
Kedi ne yapsın bu durumda?
Taraf tutmak zorunda kalmış:
– Bu serseri kim oluyor da, demiş:
Kafa tutuyor benim dostuma?
Dağdan gelip bağdakini kovacak ha?
Yoo, demiş kedi, öyle yağma yok
Kedilik adına çıkıp ortaya,
Girmiş iki kuş arasındaki kavgaya
Bir pençede yakalayıp yemiş
Yabancı serçeyi
Bir de ne baksın kedi,
Serçe eti tatlı mı tatlı,
– Dayanamam doğrusu, demiş;
Ötekini de yemiş

özledim seni..

Cuma, Haziran 22nd, 2012
ÖZLEDİM SENİ..

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

Mehmet Akif Ersoyun En Güzel Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Mehmet Akif Ersoyun En Güzel Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Mehmet Akif Ersoyun En Güzel Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Mehmet Akif Ersoyun En Güzel Sözleri
Mehmet Akif Ersoy Sözleri
Mehmet Akif Ersoyun anlamlı Sözleri
Mehmet Akif Ersoyun özlü Sözleri

Mehmet Akif Ersoy’un Söylediği Güzel Sözleri

Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.
Artık ikiyüzlüleri sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmiyüzlü insanlar görmeye başladım.
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak, alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Bekayı hak tanıyan, sa’yi bir vazife bilir, Çalış, çalış ki beka sa’y olursa hak edilir.
Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzüne.
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.
Budur cihanda en beğendiğim meslek; sözün odun olsun hakikât olsun tek.
Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Ostralya ile beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk; sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Hatırlar mısın? Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem…
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik ne vicdandır.

Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.
Şehamet dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır. Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor.
Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin, yoksa felahı?
Yumuşak huylu isem kim demiş uysal koyunum; kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin,Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
24 saatden birini hakka vermeyen insan denilir mi?
Adamın biri Akif’e yaklaşarak sorar:

-Affedersiniz,sizin için baytar diyorlar. Akif hiç istifini bozmadan cevap verir:
-Evet,yoksa bir yeriniz mi ağrıyordu?

Hikmetli Sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Hikmetli Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Hikmetli Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Hikmetli Sözler

Üç şey sürekli kalmaz: Ticaretsiz mal, tartışmasız bilgi, cezasız saltanat. Şeyh Sadi

Eğer hayat terazimizin zevk kefesiyle denkleşecek bir akıl ve muhakeme kefesi olmasaydı kanımızdaki azgınlık, tabiatımızdaki kötülük bize en olmayacak işler yaptırırdı. (W. Shakespeare)

Ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim. (Ebu’ala Ma’arri)

Hayatta en büyük olaylar bir sürü iyi düzenlenen küçük tesadüflerden doğar. (Henry Fielding)

Nerede yumuşak huylu insanlar varsa orada ticaret vardır. Nerede ticaret varsa orada insanlar yumuşak huylu olurlar. (Montesquieu)

Toprağa ekilen tohumlar içinde en çabuk mahsul veren fedailerin döktükleri kandır. (H. de Balzac)

Kendi içine bir göz atarsan orada her çeşit yıkıcı tutkudan bir depo ve hazine bulacaksın. (Demokritos)

Umut etmek, mutlu olmak demektir. (Alain)

İnsanın en çok unuttukları, söyleye söyleye bıkmış olduğu şeylerdir. (La Rochefoucauld)

Utanmak güzeldir fakat kadınlarda olursa daha da güzeldir. (Hazret-i Muhammed)

Uykusu uyanıklığından hayırlı olan kötü yaşayışlı kimse varsın ölsün. (Şeyh Sadi)

Üzüntüler yalnızlıkta fazla büyür, bir sinek bir canavar olur. (J. J. Rousseau)

Görev, içinde bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir. (Goethe)

İnsan kendi vicdanından bir şey gizleyemez. (Çehov)

Yalan söyleyenlerin güçlü bir belleğe ihtiyaçları vardır. (Corneille)

Sevilmeyen bir insan her yerde ve her şeyde yalnızdır. (George Sand)

Toplumun yarası da, insanın yarasına benzer, çabucak unutuluverir. (Jean Giradoux)

Silahların gürültüsü, yasaların sesini boğar. (Montaigne)

Yaş artmakla budalalık eksilmez. (Hebbel)

İnsanın hayata karşı ödevi yaşamaktır. (Eugenie O’Neill)

Yaşlanmak, olabilirliğin azalmasıdır. (Paul Valery)

Yazısı ile okuyucularını yükseltmeyen yazar, ancak bir katiptir. (Cenap Şehabettin)

Peynir ekmek yesem de, keklik yesem de gene doyarım. (Schiller)

Kötü bir yıl olunca ümidinizi kesmeyiniz. Hemen ardından bir değil iki yıl, hem de güzel iki yıl gelebilir. (Paul Bourget)

Sonu olmayan hiçbir yol yoktur. (Hafız Şirazi)

Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır. Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır. (Cenap Şehabettin)

Bir vücudun en ağır yükü, bastığı yeri bilmeyen başıdır. (Mektupçu Agah)

En yükseğe erişmek için en aşağıdan başlayın. (Publilius Syrus)

Kadın yüzü gökyüzünden daha çok değişiklik gösterir. (G. Gardony)

Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez. (La Fontaine)

İnsanlar babalarından çok zamanlarına benzerler. (Hazret-i Muhammed)