Posts Tagged ‘avrupa birliği’

Krizdeki AB’nin yeni başkanı Rumlar

Pazar, Temmuz 1st, 2012

GKRY, 1 Mayıs 2004’te girdiği Avrupa Birliği’nde ilk kez, 1 Temmuz Pazar gününden itibaren altı aylık süre için AB dönem başkanlığını üstlenecek. Rum yönetimi, bir yandan dönem başkanlığını üstlenirken bir yandan da kötü ekonomik durumu nedeniyle AB destek mekanizmasının denetimi altında olacak.

Rum tarafının, hem destek mekanizmasının denetimi altında olup hem dönem başkanlığı yapacak olması hem de Türkiye’yle ilişkileri nedeniyle objektif bir dönem başkanlığı yapıp yapamayacağı çeşitli çevrelerce sorgulanıyor. Rum yönetiminin başkanlık edeceği üyelerin denetimi altında bir başkanlık yürütecek olması da AB tarihinde bir ilk olacak.

Kıbrıs Rum yönetimi, ekonomik kriz yanında, siyasi krizle de boğuşuyor. Rum tarafında 11 Temmuz 2011’de Mari’de askeri üste meydana gelen, 13 kişinin ölmesi ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan cephanelik patlaması ve devamında elektrik santralının devre dışı kalması, ekonomik krizi derinleştirirken, beraberinde siyasi krizi de getirdi ve Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’a karşı tepkiler arttı.

Öte yandan, Rum tarafı, dönem başkanlığını Kıbrıs’ta AB toprağı olmayan bir mekanda kutlayacak.

Rumlar, AB Dönem Başkanlığı açılış törenini, İngiliz Üsler Bölgesi’nde bulunan, Kurio Antik Tiyatrosu’nda düzenleyecek. Kıbrıs’taki İngiliz Üsler Bölgesi, AB müktesebatı dışında yer alıyor.

”AB buymuş”

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Rum AB dönem başkanlığıyla ilgili AB’nin yaptığı yanlışlara işaret ederek, “Adam batmış, kediye ciğeri de teslim edersiniz, demek ki AB buymuş” diye konuştu. Rumların dönem başkanlığı süresinde, Avrupalıların Kıbrıs’a ilgisinin artmasıyla, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bir şeyin değişmeyeceğini kaydeden Özgürgün, AB’nin, üyesi olan Rum tarafına baskı yapacak mekanizması ve isteğinin olmadığını, bunu geçmişte gördüklerini söyledi.

AB’nin Rumların borçlarıyla başı dertte

AB dönem başkanlığını 1 Temmuz’da üstlenecek Kıbrıs Rum Kesimi,  ciddi bir borç sorunuyla mücadele ediyor.
Yunanistan’da süregelen borç krizinden ciddi biçimde etkilenen Kıbrıs Rum Kesimi’nin kültürel ve ekonomik anlamda Atina ile son derece yakın ilişkileri bulunuyor.

Bankacılık sektörünün Yunanistan’a yaptığı yüklü yatırımlar nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan ve Yunan devlet tahvillerinden uğradığı zararın altından kalkamayan Kıbrıs Rum Kesimi’nde hükümet, hafta başında mali yardım için Avrupa Finansal İstikrar Fonu’na (EFSF) resmen başvurdu.

AB’ye 2004, Avro Bölgesi’ne ise 2008 yılında üye olan Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya’nın ardından Avrupa Birliği’nden finansal yardım talebinde bulunan beşinci ülke oldu.
Kendisi de ciddi borç sorunuyla mücadele eden bir ülke olarak AB dönem başkanlığında Avro Bölgesi’nde süregelen borç krizine çözüm üretmekte yetersiz kalacağı yönünde eleştiriler alan Güney Kıbrıs, söylentileri doğrularcasına hafta ortasında da Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) finansal yardım talep etti.
IMF verilerine göre, geçen yıl yüzde 0,5 oranında büyüyen Güney Kıbrıs ekonomisinin bu yıl yüzde 1,1 daralacağı öngörülürken, enflasyonun bu yıl yüzde 3,5’ten yüzde 3,4’e gerilemesi, işsizlik oranının da yüzde 7,8’den yüzde 9,8’e yükselmesi bekleniyor.

 

 

 

HABERTÜRK

 

AB zirvesinde Merkel’den uzlaşma yolu

Cuma, Haziran 29th, 2012

Merkel’in son günlerdeki açıklamalarına yansıyan katı tutumu nedeniyle piyasaların zirveden beklentisi azalmış, avro dün dolar karşısında son haftaların en düşük düzeyine inmişti.

Bu ortamda başlayan zirvede İspanya’nın ısrarcı olduğu, Avro Bölgesi kriz fonları aracılığıyla bankalara doğrudan sermaye takviyesine, tutum değiştiren Almanya’dan gelen yeşil ışık piyasalar için olumlu sürpriz oldu. Liderler ayrıca, bütçe disiplinine bağlı ülkelere kurtarılmaya ihtiyaç duymaları halinde daha esnek koşullarda kredi verilmesi konusunda uzlaştı.

Zirve kararlarında, Avro Bölgesi kriz fonlarının “piyasalara istikrar kazandırmak için esnek ve etkin şekilde kullanılacağı” belirtildi.

Dün 1,24 seviyelerinde seyreden avro/dolar paritesi bu olumlu kararların etkisiyle bir ara 1,26’nın üzerine çıktı.

Bu arada Hollanda Başbakanı Mark Rutte, basına yaptığı açıklamada İtalya’nın zirveden her istediğini alamadığını söyledi.

Rutte, “Kriz fonunun (Avrupa İstikrar mekanizması) ikincil piyasadan doğrudan (zordaki ülkelere ait) tahvil alabilmesini talep ettiler, bu olmayacak. Faiz oranlarına üst limit getirilmesini istediler, bu da olmayacak” dedi.

Avro Bölgesi’nin daimi kriz fonu olan Avrupa İstikrar Mekanizması’nın, ilk aşamada 500 milyar avroluk sermaye gücüyle faaliyete geçecek olmasına rağmen İtalya ve İspanya’nın vadesi gelmemiş borçlarının toplamının 2,4 trilyon avroyu bulması, piyasalardaki rahatlamanın uzun sürmeyebileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.

BU arada AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Avro Bölgesi liderlerinin ortak bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu için anlaştığını açıkladı.

Van Rompuy, tüm AB liderlerinin de daha sıkı siyasi ve mali birliğin ana hatlarını çizen uzun vadeli bir plan üzerinde uzlaşma sağladığını duyurdu.

Avro bölgesi sermaye takviyesinde anlaştı

Cuma, Haziran 29th, 2012

Avro Bölgesi liderleri daimi kriz fonu Avrupa İstikrar Mekanizması eliyle bankalara doğrudan sermaye takviyesinde uzlaştı.

Gece boyunca müzakereleri sürdüren liderlerin sabah saatlerinde vardıkları anlaşma, zordaki bankaları nedeniyle geçtiğimiz günlerde ortaklarına el açmak zorunda kalan İspanya’nın rahat bir nefes almasını sağladı.

Liderler ayrıca, bütçe disiplinine bağlı ülkelere kurtarılmaya ihtiyaç duymaları halinde daha esnek koşullarda kredi verilmesinde mutabakat sağladı.

Karar Roma’nın ısrarıyla alınırken İtalya Başbakanı Mario Monti, kurtarılma talebinde bulunma niyetleri olmadığını söyledi.

Basına konuşan Monti, “Bu önlemlerin (kararın) alınması için mücadele ettik fakat kullanma niyetimiz yok. Yine de bir koruma kalkanının faydalı olduğunu düşünüyoruz. Avro Bölgesi bu sayede daha güçlü hale gelmiştir” dedi.

AA

Merkel’in danışmanından Rumlar’ı çıldırtacak sözler

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk, Avrupa Destek Mekanizması’na (EFSF) başvurmasının ardından Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralmaması gerektiğini açıklayarak, “Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir?” diye sordu. Lauk, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi mali destek talebinde bulunan bütün ülkelerin AB dönem başkanlığı yapamamalarını istedi. “Sosis deposunun başına köpek getirilirse bu Avrupa paradoksudur” diyen Lauk, AB dönem başkanlığı için ülkenin büyüklüğü değil itibarının kriter olması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs (Rum tarafı) bu rolü nasıl üstlenebilir?” diye sordu.

‘Kabul edilemez bir durum’

Lauk, şöyle devam etti: “Kurtarma mekanizmasına başvuran bir ülkenin başkanlığı alması diğer üye ülkeler açısından kabul edilemezdir. ‘Kıbrıs’ hangi yetkiyle istikrar çabasına kayda değer ivme kazandırabilir? Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir? Başkanı salgın bir hastalığın pençesinde yoğun bakım ünitesindeyken Avrupa’yı asla tedavi edemeyeceğiz.”

Türkiye başından beri karşı çıkıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı görevini Danimarka’dan devralması bekleniyor. Ancak bu duruma Türkiye başından beri karşı çıkıyor. Ankara, Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz 2012-1 Ocak 2013 tarihleri arasında AB Başkanlığı ile ilişkilerin dondurulacağını açıklamıştı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük de Merkel’in danışmanı Kurt Lauk’un sözlerini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın 1 dönem başkanlığını üstlenecek olmasına sadece KKTC’nin değil, dünyadaki birçok ülkenin tepki gösterdiğini söyledi.

Merkel’den Rumlar’ı çıldırtacak sözler

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk, Avrupa Destek Mekanizması’na (EFSF) başvurmasının ardından Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralmaması gerektiğini açıklayarak, “Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir?” diye sordu. Lauk, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi mali destek talebinde bulunan bütün ülkelerin AB dönem başkanlığı yapamamalarını istedi. “Sosis deposunun başına köpek getirilirse bu Avrupa paradoksudur” diyen Lauk, AB dönem başkanlığı için ülkenin büyüklüğü değil itibarının kriter olması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs (Rum tarafı) bu rolü nasıl üstlenebilir?” diye sordu.

‘Kabul edilemez bir durum’

Lauk, şöyle devam etti: “Kurtarma mekanizmasına başvuran bir ülkenin başkanlığı alması diğer üye ülkeler açısından kabul edilemezdir. ‘Kıbrıs’ hangi yetkiyle istikrar çabasına kayda değer ivme kazandırabilir? Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir? Başkanı salgın bir hastalığın pençesinde yoğun bakım ünitesindeyken Avrupa’yı asla tedavi edemeyeceğiz.”

Türkiye başından beri karşı çıkıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı görevini Danimarka’dan devralması bekleniyor. Ancak bu duruma Türkiye başından beri karşı çıkıyor. Ankara, Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz 2012-1 Ocak 2013 tarihleri arasında AB Başkanlığı ile ilişkilerin dondurulacağını açıklamıştı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük de Merkel’in danışmanı Kurt Lauk’un sözlerini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın 1 dönem başkanlığını üstlenecek olmasına sadece KKTC’nin değil, dünyadaki birçok ülkenin tepki gösterdiğini söyledi.

Merkel’den Rumlar’ı çıldırtacak sözler

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk, Avrupa Destek Mekanizması’na (EFSF) başvurmasının ardından Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralmaması gerektiğini açıklayarak, “Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir?” diye sordu. Lauk, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi mali destek talebinde bulunan bütün ülkelerin AB dönem başkanlığı yapamamalarını istedi. “Sosis deposunun başına köpek getirilirse bu Avrupa paradoksudur” diyen Lauk, AB dönem başkanlığı için ülkenin büyüklüğü değil itibarının kriter olması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs (Rum tarafı) bu rolü nasıl üstlenebilir?” diye sordu.

‘Kabul edilemez bir durum’

Lauk, şöyle devam etti: “Kurtarma mekanizmasına başvuran bir ülkenin başkanlığı alması diğer üye ülkeler açısından kabul edilemezdir. ‘Kıbrıs’ hangi yetkiyle istikrar çabasına kayda değer ivme kazandırabilir? Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir? Başkanı salgın bir hastalığın pençesinde yoğun bakım ünitesindeyken Avrupa’yı asla tedavi edemeyeceğiz.”

Türkiye başından beri karşı çıkıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı görevini Danimarka’dan devralması bekleniyor. Ancak bu duruma Türkiye başından beri karşı çıkıyor. Ankara, Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz 2012-1 Ocak 2013 tarihleri arasında AB Başkanlığı ile ilişkilerin dondurulacağını açıklamıştı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük de Merkel’in danışmanı Kurt Lauk’un sözlerini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın 1 dönem başkanlığını üstlenecek olmasına sadece KKTC’nin değil, dünyadaki birçok ülkenin tepki gösterdiğini söyledi.

‘Sosis deposu köpeğe emanet edilmez’

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk, Avrupa Destek Mekanizması’na (EFSF) başvurmasının ardından Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralmaması gerektiğini açıklayarak, “Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir?” diye sordu. Lauk, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi mali destek talebinde bulunan bütün ülkelerin AB dönem başkanlığı yapamamalarını istedi. “Sosis deposunun başına köpek getirilirse bu Avrupa paradoksudur” diyen Lauk, AB dönem başkanlığı için ülkenin büyüklüğü değil itibarının kriter olması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs (Rum tarafı) bu rolü nasıl üstlenebilir?” diye sordu.

‘Kabul edilemez bir durum’

Lauk, şöyle devam etti: “Kurtarma mekanizmasına başvuran bir ülkenin başkanlığı alması diğer üye ülkeler açısından kabul edilemezdir. ‘Kıbrıs’ hangi yetkiyle istikrar çabasına kayda değer ivme kazandırabilir? Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir? Başkanı salgın bir hastalığın pençesinde yoğun bakım ünitesindeyken Avrupa’yı asla tedavi edemeyeceğiz.”

Türkiye başından beri karşı çıkıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı görevini Danimarka’dan devralması bekleniyor. Ancak bu duruma Türkiye başından beri karşı çıkıyor. Ankara, Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz 2012-1 Ocak 2013 tarihleri arasında AB Başkanlığı ile ilişkilerin dondurulacağını açıklamıştı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük de Merkel’in danışmanı Kurt Lauk’un sözlerini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın 1 dönem başkanlığını üstlenecek olmasına sadece KKTC’nin değil, dünyadaki birçok ülkenin tepki gösterdiğini söyledi.

‘Sosis deposu köpeğe emanet edilmez’

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanı, Hristiyan Demokrat Parti Ekonomi Konseyi Başkanı Kurt Lauk, Avrupa Destek Mekanizması’na (EFSF) başvurmasının ardından Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralmaması gerektiğini açıklayarak, “Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir?” diye sordu. Lauk, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi mali destek talebinde bulunan bütün ülkelerin AB dönem başkanlığı yapamamalarını istedi. “Sosis deposunun başına köpek getirilirse bu Avrupa paradoksudur” diyen Lauk, AB dönem başkanlığı için ülkenin büyüklüğü değil itibarının kriter olması gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs (Rum tarafı) bu rolü nasıl üstlenebilir?” diye sordu.

‘Kabul edilemez bir durum’

Lauk, şöyle devam etti: “Kurtarma mekanizmasına başvuran bir ülkenin başkanlığı alması diğer üye ülkeler açısından kabul edilemezdir. ‘Kıbrıs’ hangi yetkiyle istikrar çabasına kayda değer ivme kazandırabilir? Kendisi bir krizin ortasındayken krizleri nasıl yönetebilir? Başkanı salgın bir hastalığın pençesinde yoğun bakım ünitesindeyken Avrupa’yı asla tedavi edemeyeceğiz.”

Türkiye başından beri karşı çıkıyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, 1 Temmuz’da AB Dönem Başkanlığı görevini Danimarka’dan devralması bekleniyor. Ancak bu duruma Türkiye başından beri karşı çıkıyor. Ankara, Kıbrıslı Rumların AB dönem başkanlığını üstleneceği 1 Temmuz 2012-1 Ocak 2013 tarihleri arasında AB Başkanlığı ile ilişkilerin dondurulacağını açıklamıştı. KKTC Başbakanı İrsen Küçük de Merkel’in danışmanı Kurt Lauk’un sözlerini hatırlatarak, Güney Kıbrıs’ın 1 dönem başkanlığını üstlenecek olmasına sadece KKTC’nin değil, dünyadaki birçok ülkenin tepki gösterdiğini söyledi.

İspanyol bankaları varını yoğunu satıyor

Perşembe, Haziran 28th, 2012

İspanya’ın finans kültüründe büyük bir değişiklik yaratacak satışın ülkenin telekom sektörü lideri Telefonica, petrol devi Pepsol ve enerji şirketi Iberdrola’yı da etkileyecek. İsviçre bankası UBS İspanyol bankaların sahibi olduğu şirket hisselerinin 22 milyar euro’luk kısmının satılacağını hesaplıyor.

Örneğin 19 milyar euro’luk bir kurtarmaya ihtiyaç duyan Bankia, teknoloji firması Indria’nın yüzde 20’sini, havacılık şirketi International Airlines’ın yüzde 12’sini, Iberdrola’nın yüzde 5.3’ünü satacak.

‘Avrupa devi’ mezata çıktı

Kriz nedeniyle zor duruma düşen İspanyol bankaları ‘varını – yokunu’ satmaya hazırlanıyor

Avrupa Birliği’nden 100 milyar euro’luk yardım almaya hazırlanan İspanyol bankacılık sektörü ülkenin dev şirketlerindeki paylarını da satışa çıkaracak.

İspanya’ın finans kültüründe büyük bir değişiklik yaratacak satışın ülkenin telekom sektörü lideri Telefonica, petrol devi Pepsol ve enerji şirketi Iberdrola’yı da etkileyecek. İsviçre bankasıUBS İspanyol bankaların sahibi olduğu şirket hisselerinin 22 milyar euro’luk kısmının satılacağını hesaplıyor.

Örneğin 19 milyar euro’luk bir kurtarmaya ihtiyaç duyan Bankia, teknoloji firması Indria’nın yüzde 20’sini, havacılık şirketi International Airlines’ın yüzde 12’sini, Iberdrola’nın yüzde 5.3’ünü satacak.

Reuters’a bilgi veren bankacılara göre Bankia, otel zinciri NH Hoteles hisselerini de satmak zorunda kalacak.

Yardım talep etmese de bir diğer İspanyol bankası La Caixa’nın da elindeki değerli hisselerin bir kısmını satması bekleniyor. La Caixa doğalgaz devi Gas Natural’in yüzde 37’sine, otoyolişletmecisi Abertis’in yüzde 28’ine, Repsol’ün yüzde 12.8’ine ve Telefonica’nın yüzde 5.1’ine sahip.

Moody’s’ten Bankalara tırpan

İspanya Ekonomi Bakanı Luis De Guindos, İspanyol bankalarının yeniden sermayelendirilmesi için Avrupa fonlarından istenen dış yardımla ilgili olarak “Yardım alacak bankalar, yeniden yapılanma planlarını ve bilançolarındaki toksik varlıkları ayırma önlemlerini sunmak zorunda kalacaklar” dedi.

Bu arada kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 28 İspanyol bankasının kredi notunu düşürdüğünü açıkladı. Öte yandan İspanya Hazinesi, dün düzenlediği 3 ve 6 ay vadeli bonoihalesinde 3 milyar 77 milyon euro borçlanırken, kısa vadeli bono ihalelerinde faiz oranı 1 ay öncesine göre üçe katlandı.

Üç ay vadeli bono ihalesinde faiz oranı yüzde 2.5 ile geçtiğimiz kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine yükseldi. Bir ay önce faiz yüzde 0.879’du

Ertuğrul Sağlam’ın Avrupa hedefi

Pazartesi, Haziran 25th, 2012

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, yeni sezondaki öncelikli hedeflerinin UEFA Avrupa Kupası maçlarına iyi hazırlanmak olduğunu ve geçmiş sezonlardaki tecrübelerini bu sezon başarıya dönüştürmek için çalışacaklarını söyledi.

Yeni sezon öncesi ilk antrenmanını Özlüce Tesisleri’nde gerçekleştiren Bursaspor’da, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, antrenman öncesi açıklamalarda bulundu. 2012-2013 sezonunun Türk futboluna ve Bursaspor’a hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Sağlam, “Geçtiğimiz sezon Türk futbolunda yaşanan olumsuzlukların bu sezona olumlu yansımasını diliyoruz. Yeni sezonda Bursaspor’a yakışır bir mücadele ve performans ortaya koymaya çalışacağız. En önemli hedeflerimiz arasında saha içerisinde başarılı olurken saha dışında da Bursaspor camiasına yakışır ve Türk futboluna güzel mesajlar veren bir topluluk olmakta istiyoruz” dedi.

“HEDEFİMİZ AVRUPA LİGİ’NE İYİ HAZIRLANMAK”

Yeni sezon öncesi öncelikli hedeflerinin UEFA Avrupa Ligi’nde oynayacakları karşılaşmalara iyi hazırlanmak olduğunu belirten Sağlam,”Geçtiğimiz sezonlarda Avrupa’da elde ettiğimiz tecrübelerimizi bu sezon başarıya dönüştürmek için mücadele vereceğiz. Daha sonrada lige iyi bir başlangıç yapıp son 3 sezonda olduğu gibi Bursaspor tarihindeki ilkleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ALT YAPIYA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Yaklaşık 3 senedir alt yapıya verdikleri öneme dikkat çeken başarılı çalıştırıcı,”Bu sene bir taraftar ligde ve Avrupa’da başarılı olalım hedefimize alt yapıdan kardeşlerimize de bu takımın içerisine sokarak başka bir hedefte yakalamak istiyoruz. Alt yapıya verdiğimiz önemin meyvelerini almaya başladık. Bu konuda herkesten bize destek olmalarını istiyoruz” diye konuştu. Bu sezonun geçtiğimiz sezondan daha iyi geçeceğine inandığını ifade eden Sağlam,”Yönetimimizle iyi bir bütünlük içinde mücadelemizi devam ettireceğiz. Geçtiğimiz sezon takım içerisindeki bulunan uyum sorununu atlattık. Oturmuş kadromuzu muhafaza ediyoruz. Bu hafta içerisinde de 1 ve 2 oyuncu kadromuza dahil edip transferi noktalamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Sağlam ayrıca, Trabzonspor’un eski futbolcusu İbrahim Yattara ile ilgili çıkan transfer haberine ilişkin,”İbrahim Yattara bize sunuldu fakat şu anda öyle bir beklenti ve isteğimiz yok” dedi.