Posts Tagged ‘bizim’

ilköğretim haftası en güzel şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İlköğretim haftası İle ilgili Şiirler
İlköğretim Haftası Şiirleri
İlköğretim haftası ve okulumuz ile İlgili şiirler


AÇILDI OKULUMUZ

Hazırlandı çantamız,
Kalemle defterimiz,
Artık öğrenci olduk,
Açıldı okulumuz.

Neşe dolu içimiz,
Sevinçliyiz hepimiz,
Çıktık aydınlık yola,
Açıldı okulumuz.

Göklerde bayrağımız,
Dudaklarda marşımız,
Andımız söyleniyor,
Açıldı okulumuz.

OKULUMUZ

Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul,
Neşe, bilgi yuvası.
Güzel kitaplar burada,
Bir çok arkadaş burada,
İnsan nasıl sevinmez,
Böyle yerde okur da ?
Senin çatın altında
Girmez kötü duygular,
Bilgi giren yerlerde
Kalmaz artık kaygılar.
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul
Neşe, bilgi yuvası !

Rakım ÇALAPALA

İLKÖĞRETİM HAFTASI

Yüzyıllarca susadık,
Okumaya yazmaya
Bütün dünya koşarken,
Biz kalmışız pek yaya.
Köylerimiz okulsuz,
Şehirler okulsuzmuş.
Anadolu bakımsız,
Anavatan yolsuzmuş.
Atatürk bir gün çıkıp,
Milleti kurtarmasa,
Yüzyıllar aynı gider,
Biter miydi bu tasa ?
Büyük bir ulus için,
Geri kalmak ne acı…
İlköğretim Haftası,
Bir savaş başlangıcı.

İ.Hakkı TALAS

SINIFTA

Sınıf kendi evimiz,
Tertemiz tutmalıyız.
Çamurlanmasın yerler,
Sonra bize ne derler.
Açık kalsın pencere,
Kağıt atmayın yere,
Ya öğretmen girerse,
Ne ayıp size derse ?
Tahtayı kirletmeyin,
Duvarı pisletmeyin,
Herkes bizi kıskansın,
Üçüncü sınıf sansın.
Çocuklar uslu durun,
Rahat rahat oturun,
Kimse sevmez haşarı
Kavgacı çocukları!…

İlhami Bekir TEZ

Nazım Hikmet Ran Şiirleri – Nazım Hikmet Ranın Bütün Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

en güzel nazım şiirleri
en güzel nazım hikmet şiirleri

SALKIM SÖĞÜT

Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını
Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Birden
bire kuş gibi
vurulmuş gibi
kanadından
yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
Bağırmadı,
gidenleri geri çağırmadı,
baktı yalnız dolu gözlerle
uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!

Ah ne yazık!
Ne yazık ki ona
dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!

Nal sesleri sönüyor perde perde,
atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!

Atlılar atlılar kızıl atlılar,
atları rüzgâr kanatlılar!
Atları rüzgâr kanat
Atları rüzgâr
Atları
At

Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

Akar suyun sesi dindi
Gölgeler gölgelendi
renkler silindi
Siyah örtüler indi
mavi gözlerine,
sarktı salkımsöğütler
sarı saçlarının
üzerine!

Ağlama salkımsöğüt
ağlama,
Kara suyun aynasında el bağlama!
el bağlama!
ağlama!

NAZIM HİKMET

BELKİ BEN

Belki ben
o günden
çok daha evvel,
köprü başında sallanarak
bir sabah vakti gölgemi asfalta salacağım
Belki ben
o günden
çok daha sonra ,
matruş çenemde ak bir sakalın izi
sağ kalacağım
Ve ben
o günden
çok daha sonra:
sağ kalırsam eğer,
şehrin meydan kenarlarında yaslanıp
duvarlara
son kavgadan benim gibi sağ kalan
ihtiyarlara,
bayram akşamlarında keman
çalacağım
Etrafta mükemmel bir gecenin
ışıklı kaldırımları
Ve yeni şarkılar söyleyen
yeni insanların
adımları

NAZIM HİKMET

BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM

Ben
senden önce ölmek isterim
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu
İyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek
Toprağa beraber dalacağız
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben
Ben
daha ölümü düşünmüyorum
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden
Kaynıyor kanım
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber
Ama ölüm de korkutmuyor beni
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor

NAZIM HİKMET

DOSTLUK

Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin

Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin

Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin

O gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın

NAZIM HİKMET

GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ

Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş’ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi
Ben de söyledim o türküyü!

Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını
yırtarak
gerindik!
Sıçradık;
şimşekli rüzgâra bindik!
Kayalardan
kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını
Alev bilekli süvariler kamçılıyor
şaha kalkan atlarını!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

İşte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş’emiz sıcak!
kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an»
kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak
yükseliyoruz
güneşe doğru!

Ölenler
döğüşerek öldüler;
güneşe gömüldüler
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak
ötüyor!
Haykırdı en önde giden,
emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde
vuran,
onları oldukları yerde
durduran
kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!

Toprak bakır
gök bakır
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!

NAZIM HİKMET


HENÜZ VAKİT VARKEN GÜLÜM

Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam’a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
yıldızlar da çiselemeli,
incecikten bir yağmurla karışarak
Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
şu Mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz
söğütlerin altından, gülüm,
ıslak salkım söğütlerin
Paris’in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana,
en güzel, en yalansız,
sonra da ıslıkla bir şey çalarak
gebermeliyim bahtiyarlıktan
ve insanlara inanmalıyız
Yukarda taştan evler,
girintisiz, çıkıntısız,
birbirine bitişik
ve duvarları ayışığından
ve dimdik pencereleri ayakta uyukluyor
ve karşı yakada Luvur
aydınlanmış ışıklarla
aydınlanmış bizim için
billur sarayımız

Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
şu Mayıs gecesi rıhtımda, depolarda
kırmızı varillere oturmalıyız
Karşıda karanlığa giren kanal
Bir şat geçiyor,
selamlıyalım gülüm,
geçen sarı kamaralı şatı selamlıyalım
Belçika’ya mı yolu, Hollanda’ya mı?
Kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın
tatlı tatlı gülümsüyor

Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm
Parisliler, Parisliler,
Paris yanıp yıkılmasın

NAZIM HİKMET

KADINLARIMIZ

Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru

NAZIM HİKMET

Erdoğanın annesine okuduğu o şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Başbakan’ın annesine okuduğu o şiir
recep tayip erdoğanın annesine okuduğu şiir
başbakanın annesine şiiri
bizim yaşadığımız şiiri

Erdoğanın annesine okuduğu o şiir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yıllar önce kendi seslendirdiği şiir albümünde, İbrahim Sadri’nin “Bizim Yaşadığımız” adlı şiirini annesi için okumuştu

BİZİM YAŞADIĞIMIZ

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim
biz de soluk alıp vermedeyiz
yani her insan gibisevmekteyiz, seviecek şeyleri
bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği
kurban bayramlarında kınalı koçları
başları eloyasıişlemeli yemeni ile kapalı
bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı
pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

kalbim ağrıyorsa da kardeşim
gönlüm bulanıyorsa
tedirginsem kuşkuluysam
kalın kitapların yazdığına bakarsan
acaip suçluysam
havada ihanetdışarıda sıcak
duvarda yazılar
kalbimizde acılar varsa da
bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim

mektubun geldi bugün haziran
kimselere göstermediğin ak saçlarının kıvrımlarından
haberin geldi
haberin geldi iki damla gözyaşın kağıtta
çok bakarsın yağmur yağanda
ıslak ve buğulu camların ardından bilirim
bilirim, acı
nasıl oturur adam yüreğine
ne var yani işte
iyiyim diyorum ya
inan olsun iyiyim anne
insan gerçekten iyi oluyor, iyiyim dedikçe
bak üzülme
yazıyorum bir daha
nolur üzülme
üzülmüyor analar
oğulları üzülmüyorum dedikçe

bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim
biz de soluk alıp vermedeyiz
yani her insan gib isevmekteyiz, seviecek şeyleri
bir kır çiçeğini çimeni toprağı börtü böceği
kurban bayramlarında kınalı koçları
başları eloyası işlemeli yemeni ile kapalı
bembeyaz saçlı kırış kırış alınlı
pencere kenarlarında oğullarını bekleyen anaları

yaşasın alfabemiz şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

yaşasın alfabemiz şiiri

Bizim göz bebeğimiz
Biz onunla söyleriz
Onunla düşünürüz

Yaşasın alfabemiz
Sözcükler türetiriz
Türkçe bizim dilimiz
Onunla yüceliriz

Her çocuk okumalı
Alfabeyi bilmeli
Türkçe bizim dilimiz
yaşasın alfabemiz

okulumuz şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

okulumuz
okulumuz şiiri

her yerden daha güzel,
bizim için burası.
okul sevgili okul,
neşe bilgi yuvası.

güzel kitaplar burada,
bir çok arkadaş burada.
insan nasıl sevinmez,
böyle yerde okurda.

senin çatın altına,
girmez kötü duygular.
bilgi giren yerlede,
kalmaz artık kaygılar.

her yerden daha güzel,
bizim için burası.
okul sevgili okul,
neşe bilgi yuvası

Atatürk Şiirleri Can Yücel

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Can Yücel Atatürk Şiiri
Atatürk Şiirleri Can Yücel

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Türk, öğün, çalış, güven! demiş a,
Şimdilerde çalışan parasız, pulsuz
Çalışıyor paralıya,
Güvenen varsa, parasına güveniyor,
Üstyanı, öğün babam öğün!
Dövün babam dövün!

Can YÜCEL

Hangi Atatürk?

Kimininki kalpaklı kiminki fraklı, kimi sert kimi güler yüzlü… Herkes kendine göre bir Atatürk portresi çiziyor. Peki bunların hangisi gerçek Atatürk?

Ben gözümle görmedim, anlattılar: Atatürk, Anadolu’nun direniş ruhunun nasıl örgütlendiğinden söz ederken ‘küçük kıvılcımlardan büyük yangınlar doğabileceğini’ söylemiş.
Sonra bu söz “Küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurur” diye pankart olup asılmış.
Nereye biliyor musunuz?
İtfaiyenin girişine…
Erbakan’dan Çelik’e kadar
Ne demek istediğimizi anlatmak için Atatürkçüler listesine şöyle bir göz atmak yeterli:
Adnan Hoca da Atatürkçü, Doğu Perinçek de…
Popçu Çelik de Atatürkçü, ‘ordu göreve’ pankartı açan gençler de…
Erbakan Başbakanken “En büyük Atatürkçü biziz” demişti; tabii onu hapseden Kenan Evren de…
Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, partisinin başkanı Tansu Çiller’in yarımyüz fotoğrafını Atatürk’ünkiyle eşleştirecek kadar Atatürkçüydü…
Bu kadar farklı eğilimden insan, aynı liderden “Bizim önderimiz” diye söz ediyorsa bu işte bir yanlışlık olmalı.
O zaman da sormak gerekiyor:
Kaç farklı Atatürk var?
Ve hangisi gerçek Atatürk?

Bir liderden kaç farklı kimlik çıkar?
Devrimci Atatürk
Aslında ‘Kuvvacı Atatürk’ demek daha doğru…
Kuvvacılarınki, post bıyıklı, kalpaklı, antiemperyalist bir lider.
Daha 1960’larda Deniz Gezmiş, anti-Amerikan gençlik mücadelesine başlarken babasına şöyle yazıyordu:
“Sana müteşekkirim, çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni… Küçüklüğümden beri evde Kurtuluş savaşı anılarıyla büyüdüm. O zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Biz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşçılarıyız.” Bu antiemperyalist ve sivil direnişçi ruh, bugün de siyasal alanda pekçoklarına ilham veriyor.
“Ordu göreve” diyen Türk Solu dergisi, kalpaklı Mustafa Kemal kapağıyla çıkıyor.
Kemal Paşa’nın 1920’de bir komünist partisinin kurucusu olması, Lenin’e ‘ezilen milletleri emperyalizmin hegemonyasından kurtarmak için’ mektup yazması ‘Solcu Atatürk’çülerin dayanakları…
Onun Anadolu halkına hitaben yayınladığı bir beyanname elden ele geziyor:
“Müslüman kardeşlerim, komünist arkadaşlar…!
Büyük devletler yeni bir Müslüman kurbanını boğazlıyorlar. Onu yok etmek azmindedirler. Fakat biz, elde silahımız, anavatan topraklarını savunarak ve haklarımızı haykırarak ölmesini bilenlerdeniz. Köylülerimiz topraklarını, yurtlarını ve köylerini istilacıya karşı müdafaa ederken, şehit düşerken emin olabilirler ki, yakın bir zamanda bütün İslamiyet, komünizmle birlik olarak onların intikamını alacaktır.”

Ülkücü Atatürk
Ata’nın sağlığında yazılan tek biyografisinde H. C. Amstrong, ona ‘Bozkurt Atatürk’ ismini takmıştı.
Nazım Hikmet’in tabiriyle ‘sarışın bir kurda’ benziyordu.
MHP Kongresi’nde asılan bir afişte o Atatürk’ü, bıyıkları fırça darbeleriyle sarkıtılmış, sert bakışlı bir asker olarak tanımıştık.
Ülkücülerinki, “Komünizm gördüğü yerde ezilmelidir” dediği önesürülen, daha 1933’te Sovyetler’in ilerde dağılabileceğini görüp “Oralardaki dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimize sahip çıkmalıyız” diyen bir ‘başbuğ’…
Atatürk, 1927’de piyasaya çıkarılan 5 ve 10 liralık banknotların üzerine bozkurt resmi koydurmuştu.
1930’da tarihçilere ‘Türk tarihinin ana hatları’nı yazdırmaya başladığında, İslam’ın Türk tarihinin sadece bir bölümünü oluşturduğunu, oysa ondan önce de Türklere ait şanlı bir mazi bulunduğunu anlatmıştı. Alfabede, giyside, müzikte Osmanlı’yı çağrıştıran ne varsa silmeye çalışıyordu.
Yıllar önce Celal Bayar’ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy’dan dinlediğim bir anıyı burada nakletmekte yarar var. Gürsoy’un anlattığına göre Atatürk, 30’lu yıllarda Türk bayrağını da değiştirmeyi düşünmüş. Çünkü ayyıldız simgesinin Osmanlı’yı ve Arap dünyasını çağrıştırdığına inanıyormuş. Türklere yeni bir ulusal kimlik kazandırmaya çalışırken, ona İslamiyet öncesi köklerini hatırlatan bir bayrağın yakışacağını hesaplamış ve Göktürk’lerin bayrağını düşünmüş.
O proje gerçek olsaydı, bugün Türk bayrağında ne olacaktı biliyor musunuz:
Mavi fon üzerinde yeşil bir kurt profili…

Kürtlerin Atatürk’ü
Mustafa Kemal, Anadolu’ya geçtikten sonra Amasya’dan Kâzım (Karabekir) Paşa’ya çektiği telgrafta şöyle diyordu:
“Ben Kürtleri ve hatta bir özkardeş olarak tekmil milleti bir nokta etrafında birleştirmek ve bunu cihana göstermek karar ve azmindeyim.”
Bu kararla, Amasya protokolünde ‘Türklerin ve Kürtlerin oturdukları yerler’ diye adlandırılan ülke için milli mücadele başladı ve BMM kuruldu.
Meclis’teki ilk tartışmalardan biri Kastamonu Mebusu Yusuf Kemal Bey’in, “Türklerin sağlığı korunmalıdır” demesiyle patlamış, Sivas Mebusu Emir Paşa, bu vatanda sadece Türklerin yaşamadığını hatırlatmıştı. O aşamada, Mustafa Kemal Paşa devreye girmiş ve ‘Meclis’in sadece Türklerden değil, Çerkezlerden, Kürtlerden, Lazlardan oluştuğunu ve bunların çıkarlarının ortak olduğunu’ vurgulamıştı.
Kurtuluş Savaşı başlarken Kemal Paşa, Kürtlere özerklik verilmesinden bile söz etmişti.
Kürt sorunu yeniden gündeme geldiğinde, şahinler, Dersim isyanını sertlikle bastıran Atatürk’ü örnek alırken, güvercinler Mustafa Kemal’in 1920’lerdeki sözlerini arşivden çıkardılar.

Dindar Atatürk
Bitmek bilmez bir tartışma da Atatürk ve din meselesidir.
Timur Selçuk, Yaşar Nuri Öztürk gibi Atatürkçü müminler Kur’an’la Nutuk’u bir arada saklar kütüphanelerinde… Başuçlarında Ata’nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923’teki konuşması vardır.
“Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır.”
Onlara göre ‘Atatürk dinin özüne değil, din olarak kabul edilen geleneğe ve eskimiş kurumlara karşı tavır almış’tır ve vahiy ile akıl arasında uzlaşmazlık görmemiştir.
Ateistler, buna bir başka Atatürk metniyle karşı çıkar.
Onların elindeki metin, 1 Kasım 1937 tarihli Meclis açış konuşmasıdır: “Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı siyasetler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipler gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”

Demokrat Atatürk
Ve nihayet liberal-demokrat Atatürk…
Özellikle Cumhuriyet’le yaşıt İktisat Kongresi’nde uygulamaya konan ekonomi politikası ve Celal Bayar’ın Başbakanlığı döneminde hayata geçirilen uygulamalar, Atatürk’ü, İş Bankası’nın kuruluşuna imza atmış bir ‘liberal devlet adamı’ yönüyle öne çıkarır.
Hele İsmet Paşa’nın Başbakanlığında iki kez direkten dönen çok partili rejim arayışları onu ‘demokrat’ sıfatıyla bir arada değerlendirenlerin en inandırıcı kanıtıdır.
Her ne kadar Cumhuriyet tarihi boyunca demokrasiyi askıya alan tüm askeri müdahaleler, Atatürkçülük adına yapılsa da, Cumhuriyet’in asıl hedefinin demokrasi olduğuna inananlar, ‘muhtaç oldukları kanıt’ı, onun Afet İnan’a verdiği el yazısı notlarında bulabilirler:
“Artık bugün demokrasi fikri daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu göstermiştir.”

Neden bu kargaşa?
Baştaki soruya dönelim: Hangisi doğru bunların? Her biri gerçek belgelere, tanıklıklara, konuşmalara dayandırılan bu politik kimliklerin hangisi gerçek Atatürk?
Bir insan aynı anda hem devrimci hem ülkücü, hem ‘Kürtler’in özerkliğinden yana’, hem Türkçü, hem dindar hem pozitivist, hem otoriter hem demokrat olamayacağına göre bu iddia sahiplerinden biri yalan söylüyor olmalı…
Hangisi?
Sanıyorum, bu zor sorunun yanıtını bulabilmek için 1920’lerin koşullarını ve Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet’in hangi şartlar altında gerçekleştirildiğini iyi bilmek gerek.
Kurtuluş Savaşı verilirken, Anadolu ahalisinin kahir çoğunluğu, nihai amacın Saltanat ve Hilafet’i korumak olduğunu düşünüyordu.
Kürtler’in bazısı özerklik peşindeydi.
Komünistler, Sovyet devrimine özeniyordu.
Bütün bu farklı eğilimlerden, ortak bir mücadele azmi yaratabilmenin yolu, hepsine yönelik sıcak mesajlar vermekten geçiyordu.
O yüzdendir ki, Meclis’in açılışında eller açıldı, dualar edildi, Kürtler’e özerklik vaat edildi, muvazaalı bir resmi komünist parti kurulup Sovyet etkisindeki komünist hareket yok edildi.
Ulus olma sürecinde din yerine tutkal olarak Türklük ruhu gerekiyordu; bozkurtlu bayrak düşünüldü.
Ancak bunlar 1920’lere özgü geçici tedbirlerdi; hiçbiri bugün Atatürkçülük adına savunulamayacak kimliklerdi.
O yüzden zaman zaman birbiriyle çelişen bu sözler, tavırlar, tutumlar kargaşasını, Atatürk’ün olgunluk dönemine ait notlarının, konuşmalarının, eylemlerinin süzgecinden geçirmek şart…
Bu yapılmayıp da 1920’lerin kargaşasından rastgele bir fotoğraf çekince Atatürk, herkesin kullanımına açık “Binbir surat”lı bir lidere dönüşüyor ve ‘bunca yalancı’ içinde kimin doğruyu söylediğini bulmak, hepten güçleşiyor.

Can Yücel

alıntı

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Cuma, Haziran 22nd, 2012

23 Nisan Şiirleri Üç Kıtalık

Üç Kıtalık 23 Nisan Şiirleri

23 NİSAN

Gün aydın, gözün aydın,
Sayısız devrim saydın.
Dünyaya bin ün yaydın.
O mutlu Nisan bugün
Buldun taze can bugün.

İşte neşe, işte haz,
Sevincin çok, derdin az.
Bundan ünlü gün olmaz:
Her lezzete kan bugün,
O mutlu Nisan bugün,

Seyir için bu töreni,
Durma aç pencereni,
Sana onu vereni,
Saygıyla an bugün,
O mutlu Nisan bugün,

RIZA POLAT AKKOYUNLU

———————————-

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Saip EGÜZ

————————————-

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz,
23 Nisan bizim
En şerefli günümüz.

Al bayrağı açalım
Gel gidelim törene
Bin teşekkür bizlere
Bugünleri verene.

Bizim için harcanan,
Boşa gitmez bu emek
Çünkü her Türk çocuğu,
23 Nisan demek.

İSMAİL HAKKI SUNAT

———————————–

23 Nisan

Biz dünyaya gelmeden
Her yeri düşman almış.
Atatürk düşmanları,
Yurdumuzdan çıkarmışlar.

23 Nisan günü
Meclis kuruldu diye,
Büyük bayram verilmiş
Çocuklara hediye.

Gülelim eğlenelim,
Kutlayalım bayramı
Verelim hep el ele
Yükseltelim vatanı.

MELAHAT UĞURKAN

2 Kıtalık Nazım Hikmet Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Nazım Hikmet Şiirleri

Nazım Hikmet Şiirleri 2 kıtalık

GÜZ

Günler gitgide kısalıyor,
yağmurlar başlamak üzre
Kapım ardına kadar açık bekledi seni
Niye böyle geç kaldın?

Soframda yeşil biber, tuz, ekmek
Testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek
Niye böyle geç kaldın?

CENAZE MERASİMİM

Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?
Asansöre sığmaz tabut,
merdivenler daracık

Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu,
belki ıslak asfaltıyla yağmur
Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi


PENCERELER

Sabaha karşı mıydı bilmiyorum
yoksa akşamüstü müydü
belkide gece yarısı
bilmiyorum
girdi odama pencereler
perdeli perdesiz
ben basma perdeleri severim
ama tül perdeler de vardı
kara ustorlar da
ustorları çekip çekip bırakıyordum
bir daha inmez oldu kimisi
kimisi bir daha çıkamadı yukarı
ve camları kırık pencereler
elimi kestim
kimi camsızdı büsbütün
camsız pencereler içime dokunur
camsız gözlükler gibi

Pencereler
yağmur yağıyordu camlarınıza
kızıl saçları kederli uzun
ben alt dudağımda cıgaram
türkü söylüyordum içimden
yağmur sesini kendi sesimden çok severim

Pencereler

beşinci katta güneşli boşluğunuzda bir deniz
bir deniz mavi yüzük taşından
serçe parmağıma geçirdim usulcacık
üç kere öptüm ağlayarak
öpüp alnıma koydum üç kere

Pencereler
çıktım kırmızı velenseli yataktan
çocuk burnumu dayadım terli camına pencerenin
oda sıcaktı ve genç anamın kokusu vardı odada
dışarda kar yağıyordu
ben kızamık çıkarıyordum

Pencereler

sabaha karşı mıydı bilmiyorum
belki de gece yarısı
bilmiyorum
odamın içindeydi yıldızlar
ve gece kelebekleri gibi
çırpınıyorlardı camlarınızda
ben onlara dokunmaktan çekinerek
açtım sizi pencereler
salıverdim yıldızları geceye
aydınlık sınırsız hür geceye
yapma ayların geçtiği geceye

kurtlar duruyor ayın altında
hasta aç kurtlar
kurtlar duruyor önünde pencerenin
kadife perdeleri kapasam da sımsıkı
ordadırlar bilirim
gözetliyorlar beni

Pencereler

düştüm bir pencereden
bir güzele bakarken
dünya halime güldü
güzel dönüp bakmadı
belki farkında değildi

Pencereler
pencereler
kırk evin penceresi odama girdi
ben oturdum birinin içine
sarkıttım ayaklarımı bulutlara
bahtiyarım
diyebilirdim belki

Ceviz Ağacı

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Davet

Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler kenetli
ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!

ÇEKİLMEZ BİR ADAM

Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum

23 Nisan Şiirleri Uzun

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzun 23 Nisan Şiirleri
23 Nisan Uzun Şiirleri
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı Şiirleri Uzun

DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI

Kiminin saçı siyah,
Kiminin saçı sarı…
Ankara’da buluştu,
Dünyanın çocukları.

Her Yirmi Üç Nisan’da
Tekrarlanır bu olay.
Buluşma nedenini,
Açıklamak çok kolay.

Bu kocaman dünyada
Ülke sayısı çoktur.
Oysa ki hiç birinin
Çocuk Bayramı yoktur.

Dünyanın çocukları
Yurdumuza koşuyor,
Her Yirmi Üç Nisan’da
Cıvıldaşıp coşuyor.

Türkiye konuklarla,
Kalpler sevgiyle dolsun.
Dünya Çocuk Bayramı
Herkese mutlu olsun!
Altan ÖZYÜREK

23 NİSAN GÜNÜ

Bayram yapar çocuklar,
23 Nisan günü
Büyük bir sevinç kaplar,
Bütün yurdun üstünü

Bin dokuz yüz yirmide
Duyuldu halkın sesi
Açıldı bu tarihte
Büyük Millet Meclisi

Bugün edildi ilan
Yeni bir Türk devleti
Bundan, 23 Nisan
Sevindirir milleti
İ. Hakkı SUNAT

BİZİM BAYRAMIMIZ

Bu gelen bizim bayram
Yükseldi bak ünümüz.
23 Nisan bizm
En şerefli günümüz!

Al bayrağı açalım,
Gel gidelim törene.
Bin teşekkür, bizlere
Bugünleri verene…

Bizim için harcanan
Boşa gitmez bu emek,
Çünkü her Türk çocuğu
23 Nisan demek…
İsmail Hakkı SUNAT

EGEMENLİK ULUSUNDUR

Egemenlik ulusun olduğu günden beri,
Her gün daha çok artan bir zevkle yaşıyoruz.
Biz seyredenlerin kamaşıyor gözleri,
Asırları yılların içinde aşıyoruz…

Artık maziye gömdük mesafeyi, zamanı;
Her geçen gün andırır bir 23 Nisanı.
Kalplerde inkılabın bilinçli heyecanı,
Mukaddes hedeflere hızla yaklaşıyoruz.

Yolumuzda ışıktır demokratik meş’ale,
Biz milletçe bağlıyız ulusal ülkülere.
Heybetli bir çığ gibi bütün ulus el ele.
Yeni bir medeniyet için uğraşıyoruz.

Bugün yirmi milyon Türk bir tek kalp, bir tek vücut;
Hepsinde aynı hamle, aynı güvenli umut.
Yuvalar şenlik dolu, gönüller ferah, mesut…
En kutlu bir hayatın zevkini taşıyoruz.
Halil Refet TANIŞIK

23 NİSAN

Bu ne duru sabah, ne temiz hava,
Geliyor her yandan Nisan kokusu.
Sevinçten deliye dönmüş her yuva,
Sarmış gönülleri vatan duygusu.

Gelincikler gibi al al bayraklar,
Evlerden sarkıyor, gökler de dolu.
Nabızlar pek hızlı, coşkun yürekler,
Sanki aslan bugün her Türk’ün oğlu!

Şu mini miniler tombul yanaklı,
Yerlerinde bile duramıyorlar.
Hepsinin elleri çifte bayraklı,
Gözlerinde şimşek şimşek sevgi var.

Yeniden oluyor her şey, yeniden,
Yanıyor Atatürk içimizde bak!
Atatürk, bu kara günü ak eden,
Atatürk; andımız, en kutlu sancak.

Eğlenin yavrular, gülün çocuklar.
Coşsun gönlünüzde Türklük duygusu.
Havanın bile bir coşkun hâli var,
Her yönden geliyor nisan kokusu.
Hasan Lâtif SARIYÜCE

23 NİSAN

Bugün bir başka aydınlık yeryüzü,
Bir başka ağaçların, evlerin yüzü.
Bugün çocuklar güzel.
Bugün sokaklar güzel…
Elimizden tutan her el
Daha sağlam
Daha mavi gökyüzü;
Bayraklar daha yakın.
Bakın: geçiyor yarının büyükleri;
Şarkılar tutuyor gökleri.
Adnan ARDAĞI

23 NİSAN

Dün sabah anneciğim
Öperek, dedi: Uyan
Bugün senin bayramın,

Kalk, bak süslendi her yan.
Baktım her taraf süslü,
Sokaklar dolu insan.

Dedim: Anne bu neden
Dedi: 23 Nisan.

Temel bayrammış, inan
Kutlu olsun kardeşim
Geldi 23 Nisan.
R. Gökalp ARKIN

23 NİSAN

Sanki her tarafta var bir düğün.
Çünkü, en şerefli en mutlu gün.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

İşte, bugün bir meclis kuruldu,
Sonra hemen padişah kovuldu.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.

Bugün, Atatürk’ten bir armağan,
Yoksa, tutsak olurduk sen inan.
Bugün yirmi üç Nisan,
Hep neşeyle doluyor insan.
Saip EGÜZ

ATATÜRK ÇOCUK OLMUŞ

Çocuk Bayramı’nda
Gelmiş katılmış aramıza,
Atatürk çocuk olmuş bakın:
Sallanıyor salıncakta!

Gülüyor gözlerinin içi,
Gülüyor,
Gökler, denizler kadar mavi.
Diyor ki: “Çocuklar, ben verdim size
Bayramların en güzelini”.

“Dilerim, yurdumun çocukları,
Tüm çocukları dünyanın
Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
Acıda, sevinçte kardeş olsunlar…
Çınlasın yeryüzünde barış türküleri”.
Aziz SİVASLIOĞLU

ÇOCUK BAYRAMI

Arkadaşlar, sevinelim,
Hep gülelim, eğlenelim;
Sıkılmasın hiç canımız;
Çünkü bugün bayramımız…
Oyun, alay, dernek düğün,
Hepsi bizim işte bugün…
Çocuklara hor bakmayın;
İncitmeyin, esirgeyin…
Ana yurdun oğlu, kızı,
Umut veren şen yıldızı.
Yarınları parlatacak;
Şenlenecek her bir ocak…
Korunacak cumhuriyet,
Yükselecek bu memleket…
Ekrem ŞENOZAN

ÇOCUKLARIN DİLEĞİ

Çocuklar şarkı söylerken
Kanatlanır gökyüzüne
Melek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
Sarı saçlı, mavi gözlü
Bebek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
Bulut olur,
Gökkuşağı olur
Deniz olur.
Çocuklar şarkı söylerken
23 Nisanlarda
Pırıl pırıl saydam kanatlı
Kelebek olur.
Çocuklar şarkı söylerken
23 Nisanlarda
Dillerinde, gözlerinde
Yüreklerinde yalnızca
Bir dilek olur.
Teşekkürler Atatürk
Teşekkürler Atatürk
M. Macit TAŞ

EGEMENLİK BAYRAMI

Egemen bir milletin,
Coştuğu bir gündür bu!
Yurduma hürriyetin,
Koştuğu bir gündür bu.

Başımızda Atatürk,
Ülkümüz yüce Türklük,
Milletimin en büyük,
Sevdiği bir gündür bu.

23 Nisan’ı veren,
Bugünleri gösteren,
Büyük Atam diyor ki:
“Türk, çalış, övün, güven!”
ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU

ÇOCUKLAR KARDEŞ OLDU MU…

Daha bir ballanır uyku
Çocuklar kardeş oldu mu
Barışır artık kurt kuzu
Çocuklar kardeş oldu mu.

Düşler denizine doğru
Mutluluk bir yelken açar
Her yürek bir altın pınar
Çocuklar kardeş oldu mu.

Daha bir ışıldar akarsu
Çocuklar kardeş oldu mu
Kucaklaşır batıyla doğu
Çocuklar kardeş oldu mu.

Ne açlık kalır ne korku
Korudaki fidanlar gibi
Sevip sevip birbirini
Çocuklar kardeş oldu mu.
TAHSİN SARAÇ

23 NİSAN SÖYLEDİ

Bu yurdun, bu devletin,
Yüce Cumhuriyetin
Sahibiyiz çocuklar.
Bunları koruyacak,

Bu ülkeye uyacak
Yine biziz çocuklar!
Yirmi Üç Nisanların
Zevki çok, fakat yarın

Güç işimiz çocuklar!
Bu göklerin, bu yerin,
Kutlu emanetlerin
Bekçisiyiz çocuklar!

Atalardan şan alan,
Böyle temiz kan alan
Yalnız biziz çocuklar!
Türk’üz, ne mutlu bize!

Bu bayram kutlu bize!
Eğleniriz çocuklar!
RAKIM ÇALAPALA

Kadınlar Günü Skeçleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadınlar günü ile ilgili tiyatrolar,
Kadınlar günü piyesleri,

Gülsümün kısmeti :

BABA : Biliyor musun Hanım, Gülsüm’e ne çıktı?
ANNE : Piyango mu çıktı yoksa bey?
BABA : Onun gibi bir şey, bil bakalım.
ANNE : Kısbet mi çıktı?
BABA : Pehlivan mı bu? Ne kısbeti? Kısmet demek istedin herhalde.
ANNE : He ya, tam onu diyecektim.
BABA : Aferin sana, evet ondan çıktı.
ANNE : Peki kim?
BABA : Kim kim?
ANNE : Herif, kısmet kim?
BABA : Kısmet de kim?
ANNE : Ayol, Gülsüm´e çıkan kısmet kim?
BABA : Düşünüyorum, sen de düşün.
ANNE: Olur.
GÜLSÜM : Ana, baba, ne oluyor burada?
ANNE : Ne bağırıyorsun kız! Otur sen de düşün.
GÜLSÜM : Oluur.
BABA : Yahu Hanım, ne düşünüyoruz biz?
ANNE : Gülsüm´e çıkan kısmetin adını…
GÜLSÜM : Nee! Bana kısmet mi çıktı?
BABA : He ya…
GÜLSÜM : Ne duruyorsunuz öyleyse, verin gitsin.
BABA : Kime vereceğiz kız?
GÜLSÜM : İsteyen adama…
BABA : O kim? îşte onu düşünüyoruz.
GÜLSÜM : Baba, beni kim istedi?
BABA : Karşı köyden biri.
ANNE : Herif, madem biliyordun neden söylemedin?
BABA : Ne düşünüyorduk demin biz?
ANNE : Gülsüm´ün kısmetini düşünüyorduk!
BABA : Hay Allah ben de ne düşünüyoruz diye düşünüyordum.
GÜLSÜM : Peki kim bu adam baba?
BABA : Çiftçi. Seni de şehzade istemez ya…
GÜLSÜM : Nerede görmüş beni?
BABA : Görmemiş ki…
ANNE : Bey, bu nasıl iş? Kızı görmeden mi alacak bu adam?
BABA : Görmeden olur mu kadın? Görecek tabi.
ANNE : Ne zaman?
BABA : Nerdeyse gelir.
GÜLSÜM : Amanın! Ana kız, hemen ortalığı toparlayalım.
BABA : Kapı çalınıyor, kim o?
DÜNÜR : Benim, haber yollamıştım. Aldınız mıydı?
BABA : Haber bu, kaybolur mu? Aldık tabi.
ANNE : Gülsüm! Gel kız buraya!
GÜLSÜM : Süsleniyorum ayol, herif gelip beni böyle mi görsün?
BABA : Şeey, bizim kızımız biraz şeydir…
ANNE : Akılsız…
DÜNÜR : Aman efendim, akıllı kadın daha tehlikeli olur.
BABA : Zaten ben hiç akıllı kadın görmedim.
GÜLSÜM : İşte geldim. Deminden beri ne bağırıp duruyorsunuz yahu? Bu da kim?
BABA : İşte, bu kısmetin…
DÜNÜR : Adım İsmet.
ANNE : Kızım hele bi sor. Kısmet efendi ne içmek ister?
GÜLSÜM : Ne içecek! Şıra tabii.
DÜNÜR : Neden?
GÜLSÜM : Bizim şıramız iyi de ondan. Aptal değilsen şıra içersin.
BABA : Kusura bakma oğul bizim kız kıt akıllıdır.
DÜNÜR : Aman aman, böylesi daha iyi.
GÜLSÜM : Anaaaa, anaaaaa, üüüüüüüüü,üüüüü…
ANNE : Ne oldu kız? Niye ağlıyorsun?
GÜLSÜM : Ağlarım tabi.
ANNE : Kız, kocaya gidiyorum diye ağlanır mı?
GÜLSÜM : Ona ağlamıyorum. Şu baltaya ağlıyorum.
ANNE : Baltanın nesine ağlıyorsun?
GÜLSÜM : Ben evlenince çocuğum olmayacak mı?
ANNE_ : Olacaak!
GÜLSÜM : Çocuk buraya şıra olmaya gelmiyecek mi?
ANNE_ :Geleceek!
GÜLSÜM : O balta yavrumun kafasına düşerse ya…
ANNE : Essahtan kuz. Vah benim torunum. Vay talihsiz yavrum!
BABA : Nooluyor orada be!
ANNE : Beey, bey yetiş!
BABA . :Noldu?
ANNE : Bu balta ilerde torunumuzun kafasına düşerse nolur halimizİ bir düşünsene…
BABA : Amanın, bunu ben hiç düşünmemiştim yahu. Vay torunum/
DÜNÜR : Yahu sabahtan beri sizi dinliyorum oradan. Çok safsınız ha…
BABA : Vay yavrum, oy torunum, ooy!
DÜNÜR : Yahu kesin şu ağlamayı. Bakın baltayı aldım oradan. Artık çocuğunuza bir şey olmaz.
BABA : Vaay, ne kadar akıllıymış bu kısmet yav! Allah razı olsun evladım.
DÜNÜR : Bakın, ben Gülsüm´ü akıllı değil diye alacaktım ama, dünyanın en aptal kızıyla da evlenemem.
GÜLSÜM : Ana, ana, almayacak bu adam beni!
DÜNÜR : Belki en aptal değildir. Bunu öğreneceğim.
BABA : Nereden öğreneceksin?
DÜNÜR : Şimdi yola düşeceğim. Eğer kızınızdan daha aptal birini görürsem gelir kızınızla
evlenirim. Beni beklesin.
BABA : Zaten kim alır ki onu? Mecbur bekleyecek.
GÜLSÜM : Benden aptal insan yoktur dünyada. Bulamaz. Evlenemiyeceğim.
DÜNÜR : Sözüm söz. Hadi hoşça kalın
BABA : Merak etme kızım, buralar aptal doludur. Döner alır seni.

DÜNÜR : Kolay gelsin hemşerim!
ÇOBAN : Kolaysa başına gelsin. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
DÜNÜR : Ne yapmaya çalışıyorsun?
ÇOBAN : Eşeği yukarı, ağaca çıkaracağım.
DÜNÜR : Zor bir iş ama, eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Görmüyor musun, hayvanın karnı aç. Hadi aslanım, çık yukarı.
DÜNÜR : İyi de eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Manzara seyredecek! Tövbe yarabbi! Karnını doyuracak karnını!
DÜNÜR : Yani ağaca karnını doyurmak için mi çıkacak?
ÇOBAN : Len git işine! Sorgu meleği misin sen?
DÜNÜR : Kızma, sahiden merak ettim.
ÇOBAN : Ağaçta ne var?
DÜNÜR : Yapraak…
ÇOBAN : Haa, demek kör değilsin. Ya kör olmalıydın ya aptal. Demek ki kör değilsin.
DÜNÜR : Eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Len hemşerim, “hayvan aç” diyorum.
DÜNÜR : Haa, anladım. Çıkarıp onları yedireceksin.
ÇOBAN : Afferin sana.
DÜNÜR : Ama şöyle yapsan, dalı tutup aşağı çeksen öyle yedirsen daha kolay olmaz mı?
ÇOBAN : Vaay canına!…
DÜNÜR :Yaa!…
ÇOBAN : Yahu sen sandığım gibi aptal değilmişsin be.
DÜNÜR : Sana bu kadarı yeter. Hadi eyvallah.
ÇOBAN : Uğurlar ola!

GÜLSÜM : Hoş geldiniz. Bak geçen gün şıranı içmemiştin. Sakladım. îç.
DÜNÜR : Yani sen üç gündür elinde bardakla beni mi bekledin?
GÜLSÜM : Ne var bunda? Başka işim mi var ki?…
DÜNÜR : Ya hiç gelmeseydim?
GÜLSÜM : Babam “mutlaka geri döner” dedi. Benden daha aptal insan çokmuş. Söyle bakalım beni alacak mısın?
DÜNÜR : Alacağım Gülsüm
GÜLSÜM : Yaşasın, demek benden aptallar da var şu dünyada. Ne gördün, anlatsana. DÜNÜR : Bir adam gördüm. Aç olan eşeği zorla ağaca çıkarmaya çalışıyordu. Eşek ağaca çıkınca oradaki dalları yiyecekmiş. Zavallı hayvanı itip duruyordu.
GÜLSÜM : Hah hah hah ha! Aptal adam. Eşek öyle itmeyle ağaca çıkar mı? Önce kendi ağaca çıkıp, sonra iple eşeği yukarı çekseydi ya!.

Sanat İle İlgili Şiirler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sanat Şiirleri

Sanat İle Alakalı Şiirler

SANAT

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyârımız da binbir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.

Sen kubbesinde ince bir mozaik arar da
Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini.
Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça yeşil çini…

Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin;
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin.

Fırtınayı andıran orkestra sesleri
Bir ürperiş getirir senin sinirlerine,
Istırap çekenlerin acıklı nefesleri
Bizde geçer en hazin bir musikî yerine!

Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun
Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini;
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini…

Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu’muz.
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz.

Faruk Nafiz Çamlıbel

Sanat
Sanat sanat içinse
Sanat bana göre değil
Sanat toplum içinse
Sanat bana göre değil

Bir fikrin ışığında
Edebin eşiğinde
Olmazsa döşeğinde
Sanat bana göre değil

Haktan bahsetmiyorsa
Hakkı hissetmiyorsa


SANAT

Sanat ilmi zevk haline getirmektir.
Sanat derini görmek, göstermektir..
Sanat üstün emektir
Sanat ince elektir
Sanat ilmek ilmektir
Sanat ruha girmektir
Sanat iyi örnektir
Sanat doğal petektir
Sanat koza, ipektir
Sanat büyük şelektir
Sanat çelik yelektir
Sanat demir bilekti

Sanat
Sanat nedir size tarif edeyim:
Düşünceye duygu katmaktır sanat
Bazen kör kötürüm öksüz ve yetim
Kimsenin elinden tutmaktır sanat.

Sanat zalimlere ihtar vermedir
Maddede de olan ruhu görmedir
Bazen sanat kırgın gönle girmedir
Güneş gibi doğup batmaktır sanat.

Dağlarca yükselip toprakça olmak
Güllerle açılıp son gülle solmak
Garibin mazlumun derdiyle dolmak
Çilede neşeyi tatmaktır sanat

alıntı

En Anlamlı Kapak Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

En Anlamlı Kapak Sözler

Tugbam sitesinde en güzel En Anlamlı Kapak Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Anlamlı Kapak Sözler
En Anlamlı Kapak Sözler

Anlamlı Kapak Sözleri

Fazla Şekil yapma önümüzde şeklini alırım ayakkabılarımı temizlerim aslanım.

3 Kuruşluk hareketler yapma bana alırım ifadeni yakında.

Bizim Kurduğumuz Hayallerde ölüm Yaşadığımız Hayatta Ölümün Kendisi Vardır.

Ayaklarını Eline veririm yürümesini unutursun ona göre.

5 Kişilik Amigo Takımıyla Alemde Şebek Olma, Adam Ol Delikanlı Yolunda insan Ol.

Parazit yapma çekil aradan çorap niyetine giyerim seni.

Yakında sana uçmayı öğretecem şimdilik yürümeyle başla sonra uçuşa geçiceksin.

Yol sen olsan yorulmadan yürürüm. Rüya sen olsan hep uyurum. Gece sen olsan sabahı hiç istemem. Son nefesim sen olsan şimdi ölürüm.

Ya tam severim yada tek kalemde silerim tarihi ben yazdım tarihdende ben silerim.

Sen benden ayrılmaya karar verecek kadar küçüldüysen ben senin uğrunda ölümü göze alacak kadar büyüdüm demektir.

Kimine göre adamız, kimine göre yalanız. Hepiniz rahat olun biz adamına göre muamele yaparız.

Mafyada Silahımı Karakolda Resmimi Ceza Evinde İsmimi Bu Alemde Tesbihimi Bıraktım Ama Seni Asla Bırkamadım.

Usturama Jileti Takarım. Gövdeme Derin FaçaLar Atarım İstersen Kral Ol Farketmez Senide Mermi Manyağı Yaparım.

Bizim Fakirlikten Kesemediğimiz Kirli Sakallarımız Şimdi Zengin Çocuklarına İmaj olmuş.

Ulaşılmaz Olduğum Doğru Değil.. Sadece, Kendimi Çocukların Ulaşamayacağı Yere Koydum!

Ya Allah’a Baş Eğer Hiç Kimseye Eğmezsin; Ya Herkese Baş Eğer Hiçbir Şeye Değmezsin ..

Bir gün titreyerek uyanirsan bil ki resmini optügüm gündür. Ama bir gün sebebsiz yere gozyaslarin akarsa, bil ki oldügüm gündür.

Gözlerine baktıkça ağlasada gözlerim ağlamak içinde olsa gözlerini özledim.

Bir kar tanesi kadar beyaz ol ama; onun kadar soğuk olma.

alıntı

Adam Gibi Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Adam Gibi Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Adam Gibi Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Adam Gibi Sözler
Adam Gibi Güzel Özlü Sözler,

Adam Gibi Sözler Kısa,

Herşey eskisi gibi Olsaydı Şimdi Seni Dünden Daha Çok Severdim

OLmayacak Duaya Amin demem, Seni Ben Sevdim Vazgeçemem..

Rüyalarımdaki Kadar güzel Olsaydı Hayat Şimdi Saçlarım Beyazlamazdı!

Ne Müslüm Dinlerim ne Ferdi Aşığım sana gör haLimi…

Mesajlarım karşılıksız Kalsada Sevgim Gibi Seviyorum Seni yok ötesi!

Büyük Aşkların Gücüne Küçük Duygular imza Atar..

Kimseye Borcum Yok Keyfim yerinde Karnım Tok..

Biz Güzel Sözlerle Büyümedik Yalan Sözlerle Hayata Bakalım!

Umutsuz olduğum zamanlarda Resmine Bakarım Umut’a dair sözler yazarım kendime.

Sensiz geçen zamanlarımda resmine Sarılıp uyurum gülüm.

Ya Sözlerim Gibi Mert Ol Yada Kendi Hayatın Gibi Kendine Dert Ol..

Değer verdiklerimiz Arkamızdan Senaryolar Yazıyor Değer vermediklerimiz ise O Senaryolara Gülüyor.

Yazın Aşıklar Eğlenir Son Baharda Bizim Gibi Sevenler Aşk Acısı Çeker.

Gülü Güzelken Sevmelisin Solduğunda Ne Sevgisi Kalır nede Kokusu Kalır..

Sözlerim Hançer Olur vurur Kalbini, Fazla geyik yapma benimle yarışamazsın bu hayatta.

Kimse Kimseye muhtaç Olmasın Bu Dünyada gelen Vuruyor Sonra..

Seni Sen Olduğun için sevdim ben Mavi Gözlerin için değiL..

Zamanlar Geçsede hayatımdan Aşklar Bitsede Deli Gönlümde Aklımda Bir Sen Varsın…

Sevimli Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sevimli Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Sevimli Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sevimli Sözler
Sevimli Sözler Kısa
Sevimli Sözler Mesajlar

Kalbimde gözlerin beynimde ismin bedenimde sevgin geziyor.

Anılar yaşadıkça sevgiler paylaşıldıkça çoğalır, ben seni düşünerek yaşıyorum sevgilim.

Seni severek günümü geçiriyorum sana aşık olarak ölmek istiyorum canım bebeğim.

Seni ilk gördüğümde anlamıştım melek olduğunu ve benim için dünyaya geldiğini.

Seni o kadar çok seviyorum ki aldığım nefes tanelerinde seni ne kadar çok sevdiğimi öğretiyorum hücrelerime.

Sevmek çay sevilmek şeker bizim gibiler çayı şekersiz içer.

Aşk güzeli sevmek değil aşk sevdiğini sevginle güzelleştirmektir.

Sevimli olduğun kadarda güzelsin bunu biliyor musun? Bilmiyorsan söyleyeyim dedim.


alıntı

Para İle İlgili Komik Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Para İle İlgili Komik Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Para İle İlgili Komik Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Para İle İlgili Komik Sözler
Para komik sözler
Para komik sözler kısa

-Aslında parayı sevmiyorum, ama sinirlerimi yatıştırıyor. Joe Louis
-Bir budala para kazanabilir, ama onu sarfetmek için akıllı olmak lazımdır. Spurgeon
-Budala ile parası uzun zaman bir arada duramaz.Bernard Shaw
-Bütün kapıları açan paradır. Moltke
-Eğer birisi “Benim için para değil prensipler önemlidir.” diyorsa, bilin ki önemli olan paradır. Kin Hubbard
-Eğer paranın değerini bilmek istiyorsan, git bir kimseden borç para iste. Benjamin Franklin
-Eldeki para hurriyetin aletidir. Fakat peşi kovalanan para, tam tersine kölelik aletidir. J.J.Rousseau
-Evet kefenin cebi yoktur ama, bütün elbiselerin cebi vardır. Marwin Small
-Hiç kimse avucunda para, elinde banka defteriyle doğmamıştır.D. Carnegie
-İnsanların çoğunu üzen, ellerinde az para olması değil ellerindeki parayı sarfetmesini bilmeyişleridir.D. Carnegie
-İnsanoğlunun hiçbir icadı para kadar fesat verici değildir. Sophokles
-Kadını parası için alacak adam, avucunu açarken gözünü kapamak lazım geldiğini bilmelidir. Refik Halit Karay
-Kılavuzu para olana her kapı açıktır. Shakespeare
-Para bir hiçliği bile birinci yere getiren biricik yoldur. Dostoyevski
-“Para herşeyi yapar” diyen adam, para için herşeyi göze alan adamdır. Benjamin Franklin
-Para yağmuru altında çok şeyler delinir. Thomas Caryle
-Para iyi bir hizmetçi, kötü bir efendidir. Alexandre Dumas
-Para ya bizim başımızın belası veya bizim hizmetkarımızdır. Horatius
-Para önden gidip, insana bütün yolları açar. Shakespeare
-Paranın değerini anlamak isterseniz, borç almaya çalışın. Benjamin Franklin
-Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. Walter Scott
-Paranın saklanması kazanılmasından daha zahmetli bir iştir. Montaigne
-Paranızı hala sayabiliyorsanız, gerçekten zengin değilsiniz demektir. J.Paul Getty
-Parayı köleniz yapın, yoksa efendiniz olur. Bernard Shaw
-Yaşamayı bir savaş olmaktan kurtarmak isteyen hayatla barışmasını sağlayacak kadar para sahibi olmalıdır. Bernard Shaw

Karizma Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Karizma Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Karizma Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Karizma Mesajlar
Karizma Mesajlar kısa
Karizma Mesajlar facebook

Kâh Çıkarım Gök Yüzüne Seyrederim Alemi Kâh inerim Yer Yüzüne Seyreder Alem beni…

Kimse Duramaz önümüzde, Delikanlıyız Alemde Yalan OLmayız…

Güzelim Senin Parmakla Saydığın Aşklarına BedeL Benim tesbihimdeki aşk Taşları…

Sen Süslü Kaldrımların Sosyetik Kızısın Biz Varoşların Mekanında Aşk Yazan Çılgın gençleriz.

Kimse bizim gibi yürekten sevmez kimse bizim gibi değer biLmez.

Yoluma Çıkanı Ezerim Dikkat Et Senide Sollarım…

Fazla Yapma tantana Sokarım Sözlerimi Koca kafana!

Sen hayatı Yavaş Yavaş Çık Ben yürüyen merdiven kullanırım…

Rüzgar yapma Mekanımda olursun kumbara…

Salla Dertleri Eğlenceye Bak Bu gece bizim Haydi Kalk…

Ağlama Kimseye Ağlayacaksanda Bağlanma Böyle delice!

Dişlerinden tesbih boncugu Saçlarından Püskül yaparım Ayık Ol.

Gecenin 5’inde başlar hayatımız Siz Rüyalar içinde Prens Olursunuz Biz gerçek hayatta…

Hadi Bak Dalgana Laga luga yapma rüzgar yapma..

3-5-2 Kaptın Sen bu işi…

Uyuz oldum sana yapma bana numara alıcam façanı altıma..

Her gölgeyi sevemezsin binlerce gölgenin arasından seninkine benzeyene rastladığında hissettiğin duygudur aşk

Seven Unutmaz Unutmuşsa SevmemiştirSevipte Unutmuşsa Sevmesini Bilmemiştir

Dünyada iki kör tanıyorum biri beni göremeyen sen diğeride senden başkasını göremeyen ben! Gözlerinin daldığı noktada ben varım çünkü o an ben seni düşünüyor olucam

Sevmek ellerini tuttuğumda dertlerimi unutmaksa dizlerine yattığımda mutluluk duymaksa seninle ölümü göze almaksa o zaman seni seviyorum HAYATIM

Sokakta giderken kendi kendime gülümsediğimin farkına vardığım zaman beni deli zannedeceklerini düşünüp Gülümsüyordum

Geceleri erken yatıyorum diye deli diyorlar; budalalar rüyamda seni gördüğümü bilmiyorlar

Kız dedigin İstanbul gibi olmalı; fethi zor fatihi TEK!

Seni unutmak kolay olsaydı gülen yüzümün ardında sakladığım kalbim hala o bakışlara vurgun olmazdı

Mutluluk ele geçirilecek bişey değil Ya elde edilmeden önce düşülen bir amaç ya da elden kaçırıldıktan sonra anlatılan bir hikayedir

Yeni bir aşka başlıyorum sanmıştım galiba çok yanılmışım Bu aşkın sonuda ayrılık olacak ve yaşadıklarım geride kalacak Geriye acı ve güzel hatıralar kalsa bile onları hatırlamak ayrılık kadar acı olmayacak

Güllerimiz olsun kırmızı beyaz sen beni unutursan kırmızı güller solsun ben seni unutursam beyaz güller kefenim olsun Hani birbirimizi ölene dek sevecektik noldu sevgilim ölen kim

Seni dünyada seven on kişi varsa bunlardan biri benim seni dünyada seven beş kişi varsa bunlardan biri gene benim seni dünyada seven bir kişi varsa o mutlaka benim seni dünyada seven hiç kimse yoksa bilki ben ölmüşüm

Yeşile inat ağaç hala yeşermekte geceye inat gün hala ağarmakta ölüme inat insanlar hala yaşamakta ben ise sana inat hala sevmekteyim inat bu ya her zaman seveceğim

Yapraklar dökülebilir güller solabilir herkes seni unutabilir ama ben ASLA

Aşkın için çoktan geçtim canımdan esirinim kovma beni kapından; inanmıyorsan sana olan sevdamdan; vur boynuma zinciri ben hazırım sultanım

Çıkar pembe gözlüklerini gözünden hayata toz pembe bakma! dinsin artık bu acılar diyorsan beni sensiz bırakma!

DENİZLERDEN KAĞIT DALGALARDAN KALEM YAPTIM ve SENİ SEVDİĞİMİ YAZDIM ÇOK SAFMIŞSIN BANA İNANDIN ÇÜNKÜ: BEN SENİ SEVMEDİM SANA TAPTIM

GÖZÜMDEN AKAN BİR DAMLA YAŞ OLSAYDIN SENİ KAYBETMEMEK İÇİN BİR ÖMÜR BOYU AĞLAMAYI UNUTURDUM

Bir bakış bile yeterken herşeyi anlatmaya kalbindeki duygular kalbinde kaldı aynı zamanda da beni kaybettin Yol ararken yolumu kaybetdim yıldızıma bakarken yıldızımı kaybetdim çimende yürürken izimi kaybetdim senden ayrılırken sevgilim aklımı kaybetdim

Hani uzaktaki yıldız parlak gelir ya insana uzakta olduğun için tutuldum sana hani en güzel aşklar imkansız gelir ya insana imkansız olduğun için aşığım sana

Sen bende yitip giden yorgun umutsuz geçmişimi gördün oysa ben sende bütün aşklarımı temize çektim

Bir gün bana soracaksın beni mi seviyorsun Tanrıyı mı ? ben Tanrı’yı diyeceğim ve sen sessizce uzaklaşacaksın içimdeki Tanrı’nın sen olduğunu bilmeden

Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim de onu parçalayacak kadar asildir!

Seni öyle bir yere yerleştirdim ki gerçeğin bile gelse hayalini dolduramaz

Bir gün dünyanın tüm güzelliklerinden vazgeçipte ölüme gitmek istersen yanıma gel de sana sensiz yaşamanın ölüm olduğunu göstereyim

Ay geceyi benim seni sevdiğim kadar sevseydi dünya güneşe hasret kalırdı

Sigara ve alkol insanı yavaş yavaş öldürüyormuş kimin acelesi var ki

Deniz derindir durulmaz dostluk ebedidir unutulmaz

Hayatta bir daha hiç karşılaşmazsak bile biliyorum ki sana rastlamış olmam bile bir ömre bedel

Seni sevdiğimi bir kalbim biliyor o da dilsiz

Aşk lüks bir lokantada yenilen en pahalı kazıktır

Her gölgeyi sevemezsin binlerce gölgenin arasından seninkine benzeyene rastladığında hissettiğin duygudur aşk

Seven Unutmaz Unutmuşsa Sevmemiştir Sevipte Unutmuşsa Sevmesini Bilmemiştir

Serseri Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Serseri Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Serseri Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Serseri Mesajlar
Serseri Sözler
Kısa Serseri Mesajlar


Serseriyiz Kalbimiz Atar Saniyede 500 Kere Aşık olursa Kalbimiz Kan Yetmez Bu Bedene…

Arkadaş sen hiç ölümün gölgesinde özgürlüğü yaşadınmı kahpesine ibnesine kurşun yağdırdınmı hiç bir garibanın elinden tutupta kadere rest çektinmi dinle cicikız dinle sen sosyetenin cilalı taşlarında dans ederken ben ise parçalanmış vücudum dağılmış çenemle zulamda cıgaram suskun silahımla gelmeyen özgürlüğümü bekliyordum…

Biz Serseriyiz Güzelim Sevdikmi Gönlümüz Çoşar Aşık Oldukmu Kalbimiz Atar…

Sokakta Bir Serseri içiyor Aşık belli Çekmiş Esrarı Dimliyor Müziği Bu Serseri Aşık Olmuş Belli…

Biz Sokakların Efendisi Olmuşuz Gönüllerin Asi yakışıklısı, Biz Kızların Rüyası Olduk Serseriler Sokaklarda gezer Kızlar Bizi izLer…

Gök Yüzüne Bakarım geceleri Yıldızlar kayar öLür Bir Serseri Bu Aşk Bitirir Bizi Sokaklarda geçer Sevdalarımızın izleri…

Yoktur derdimden Anlayan Serserilerin Kaderidir bu Kimse Olamaz Derman, Hayatın tadı kaçar geceleri Serseri Çekmiş Jileti İçiyor Geceleri…

Biz Serseri Delikanlıyız Akşamları Çorbamızı içeriz Sabahları Hayat Derdine Düşeriz…

ÖLüme Kafa Tuttum Yalnızlık için Hayatla Barışmak istiyorum Senin için…

Bir Kurşun Sıkılsa Beynime Unutucağımımı Sanıyorsun Seni Kalbimi Sökseler Sevmiyecemmi Sanıyorsun? Güzelim Serserinin Aşkı öLsede bitmez Organlarımda Yaşatmıyorum Seni Kanımın içinde oLmuşsun iLham Kimse Gelirse Gelsin Bulamaz Seni inan…

Varmı Bu Aşkın Sonu Serseri , Her Sevgi Kaldıramaz Seni, Harbi Olmak Bizim işimizdir Sanaldan Başka Bişi Değil Gülüşlerin…

Lanet Ediyorum Sana, Bir Serseri Uğruna Oldu feda, Ne Amacım Kaldı Nede Dermanım, Bittim Sayende! Sevdalara Düşmanım…

Vefa Beklerken Kalbim Vefasızlık Gördü Sevgim, FedakârLık beklerken Aşkım, Sayende Oldum Kör Şaşkın…

Takım Elbisemi Giyerim Serseridir Benim iSmim, tesbihim Elimde Sözlerim Dilimde, En Delikanlı Adama Öğrettim Kendimi…

Biz şerbeti Damara Dökenlerden Değiliz Biz Damara Direk Girip Şerbetlendirenlerdeniz…

Zindanlarda Yüreğim , Ağlıyorsa Gözlerim Serserilikse kaderim, Ben Böyle Severim…

Kıymet Bilmeyene Yoktur Bizde Sevgi , Kıymet Bilene Vardır Serserinin Sevgisi…

Biz Ne Ağır Abi Takılırız Ne baba Sözler Neden Rajon Keseriz, Biz Serseriyiz Delikanlı Takılır Kral Gibi Sever Severken saygıda Kusur yapmayız…

Her agladiginda gözlerinden akan her damlanin kalbimi vuran kursun oldugunu düsün,aglarken cok aglamada o kursunlar beni öldürmesin

Biz sevgiliye çiçek verenlerden değil, arkadaşa can verenlerdeniz. biz feleğin çemberinden geçmiş alemci gençleriz…

Delikanlılık ne racon kesmek ne adam öldürmek nede haraç kesmektir. delikanlılık akşam olunca evine ekmek götürmektir…

ÖLmek için sebebim Yoq AmA yasamaq İçİNdE SINIRDAYIM

Eger birgün gelir beni unutursan,bilki silahim artik belimde degil elimde,ama ici bos,cünkü kursunu beynimde….!!!

Kaldırımları üzerimize Yorgan Gibi Çektik.. Bize bir adım gelene biz On adım Gittik.. Oksijenimiz Sigara Mineralimiz yavan ekmek.. Kolay mı Bu dünyada Serseri Damgası yemek.. Kolay mı be Güzelim sevilmeden sevmeK

Dilden sevmesini bilmeyiz bazıları gibi değiliz sevdik mi yürekten ölümüne severiz farkımız tarzımız ……. Serserisiyiz

Yol sen olsan yorulmadan yürürüm. Rüya sen olsan hep uyurum. Gece sen olsan sabahı hiç istemem. Son nefesi m sen olsan şimdi ÖLÜRÜM!

Ya tam severim yada tek kalemde silerim tarihi ben yazdım tarihdende ben silerim

Ben seninle toğrağa girerim diyenleri çok gördüm ben öyle diyenleri toğrağa hep yanlız göndüm.

İstersem bir adamı beyde yaparım, paşada. ve istersem bir adama dünyayı zindanda ederim. Biz nabza göre şerbet verenlerdeniz. Laf kulağıma gelirse, laf getirenin kulağını keser, lafı çıkartana yediririm..

Her genç delikanlının bir sevgilisi olabilir ama, Her genç kızın bir delikanlı sevgilisi olamaz…!!!

Sen benden ayrılmaya karar verecek kadar küçüldüysen Ben senin uğrunda ölümü göze alacak kadar büyüdüm demektir…

Kimine göre adamız, kimine göre yalanız. Hepiniz rahat olun biz adamına göre muamele yaparız…

Aldanma Hayatın Cilvelerine Herşey Bahane Görünüşüm Serseri aMa Gönlüm Şahane.

Yaşamak İçin Yalvarmadık Ölmek İçinde Yalvarmayız.

Mafyada Silahımı Karakolda Resmimi Ceza Evinde İsmimi Bu Alemde Tesbihimi Bıraktım Ama Seni Asla Bırkamadım.

Usturama Jileti Takarım.Gövdeme Derin FaçaLar Atarım İstersen KraL Ol Farketmez Senide Mermi Manyağı Yaparım.

Bizim Fakirlikten Kesemediğimiz Kirli Sakallarımız Şimdi Zengin Çocuklarına İmaj olmuş

Düşmanımız artmış demek ki zamanında değersizlere çok iyi dost olmuşuz
Kaderime tükirim dedim biraz düşünüce kaderin bana yaptıklarının yanında hiç kalır dedim

Beni seversen ömrüne ömür katarım beni aldatırsan ömründen ömür alırım

Seni ben kendime kader saymıştım ; Ugruna herşeyi göze almıştım. Yüreğin taştanmış çok geç anladım. Bir damla göz yaşı DEĞMEZMİŞ SANA!

Beş para edermi varlığın ! Yokluğun beni acıtsın , alem affetsin seni . Ben affetmem . Nerde Unuttuysan Beni Orda Kal !.

Çekmişim esrarı gozlerım kanlı ıskenderun sokaklarında bır delıkanlı kollarında desen jılet yarası oda bır kahpe hatırası

Bilmesekte bir köşede oturup müslüm babayı dinleyip sevdiyimiz hatırlamasını iyi biliriz

Serseriler aşkı bilmez derler sorun bakalım sosyete görünümlü piçlere aşkı kimden öğrenmişler

Ne ferdi ne orhan sen söyle müslüm baba nereden sevdim o zalimi

Sildim anılarımdan seni merak etmiyorum sewiyomusun artık beni kafam ruhum bedenim sensiz eminim mutlusundur bensiz

Alem olmuş oyuncu sokaklarsa sahne bir kız sen,vdim oda olmuş kahbe

Fırtınanın Şiddeti N e Olursa Olsun Martı Sewdiği Denizden Asla VAzgeçmezzzz

Sevqimin Kıymetini Bilmeyeni Yokluqumla Terbiye Ederimm…

Sevqimin Kıymetini Bilmeyeni Yokluqumla Terbiye Ederimm… (biz ölümü qöze aldıkda yanımıızda kimi qötürcez onu düşünüyoruz..)

herkez sevebılır ama serseriler asla cunku mekan bızım cadde bızım serseri

maksat sevgili uğruna ölmek değil uğruna ölünecek birsevgili bulmaktır

yaşamın karanlık yollarında senle yürümek isterdim durmaksızın

seni sevdiğimi bir bilsen her gece içiyorum efes bilsen

DerDi oLaNı DinleriM, DerdiM VarSa DerDe YoL aÇaNı SileR GeçeriM..!

yoku$u ben ciktim yol senin olsun zehiri ben ictim su senin olsun bitane sen buldun bi tanede ben buldum haberin OLSUN!!!

bu da sana kapak olsun…

Eskiden uğruna dünyaLarı yakardım,şimdi bir K!BR!T bile çakmam.

Sevmek bir cay gibi sevilmekse şeker bizim gibi garibanlar cayı şekersiz icer???

hani gözler vardır. sözleri anlatır.hani sözler vardır. gözleri anlatır. birde ASK vardır. seni anlatır..

sen dünyada herhangi birisin;ama herhangi biri için dünyalara bedelsin. suçun seni sonsuza kadar sevmem.cezan ise bunu sonsuza kadar bilmemen.

sokaklarda müzik çalma wurulursun gece trenlere binme kaybolursunne zaman ararsan ara başıma taç olursun sen benim eski degil eskimeyecek kadar değerli dosttumsun

Espirili Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Espirili Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Espirili Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Espirili Mesajlar
espirili telefon mesajları
espirili mesajlar 2012

Espirili Mesajlar

Hey senin hattın turkcellmi? bizim abonemisin ?
Eger bizim abonesinse EVET de?
Tamam tamam inandım sana.
Şey diyecektim, Bizim delikanlı bir abonemizin sana selamları var.

BATARYASI ZAYIF RUYALARIMIZA SEBEKE HATASI NEDENiYLE BiR SURE ULASILAMADI. SiMDi iSE FULL CEKEN HATTIMLA SENiNLEYiM.

Bu mesajı okuyunca telefonunuzun beyin ölümü gerçekleşecek,
60 saniye sonra kendini imha ederek aramızdan ayrılacak.
ANLAYIŞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…
(EL-FATİHA)

Biliyor musun, az önce ne olduğunu çok iyi biliyorum ben.. Ne mi oldu? Telefonuna bu mesaj geldi….

Cebimde telefon,
Telefonumda bataryamsın.
Kalbimin antenisin.
Ömrümün tükenmeyen kontörüsün.
Bir gizli numarasın rehberimde,
Bana cennetten gelen bir mesajsın CANIM

Aşk bir yonca,
Duman dolu baca,
Yok bizim damda atmaca,
Uçar gider hava kararınca,
Bundan ne anlasın karınca,
Aşktan anlamaya başlayacaksın,
Bu mesajı alınca…

Öğle vaktinde nerde gördün yıldızı,
Bizim sokak lambası sarı değil kırmızı,
İngilizce bilmiyormu o gavurun kızı,
VER GAZI, VER GAZI
gidemiyorsa
KES HIZI

Bu mesaj hiçbir suretle size gelmemiştir.
Aslında başkasına gönderilme amacıyla yazılan bu mesaj,
adresi tam olarak tarif edemedigimden size gelmiştir.
Mesaj bana gelmiş olmalı diyebilirsiniz!
Çünkü mesaj mesaja benzer.

Ertelendim hayattan today git tomorrow gel dedi my’a. Tam da hayata küsmeye start’mıştım ki you çıktın karşıma. seni heart’ımda saklayacağım. ben you love’yorum.

Fırtınanın koptuğu yağmurlu bir günün karanlık gecesinde, tenha bir sokakta, saat 12 surlarında, başın yukarda gezmeyi bırak ta evine git seni merak etmesinler.

HAYAT BATTANiYE GiBiDiR; YUKARI CEKERSiN AYAK PARMAKLARIN iSYAN EDER,ASAGI CEKERSiN AYAKLARIN TiTRER.BENDEN SANA TAVSiYE; DiZLERiNi KARNINA CEK DE RAHAT UYU:)

KiMiSi VARDIR GUZEL VE AKILLI, KiMiSi VARDIR SICACIK VE SEFKATLi, KiMiSi VARDIR SADIK VE MANTIKLI; KiMiSi DE TUM BUNLARIN BiLESKESi; TIPKI SENiN GiBi!

ALLAHIM BU NE GUZELLiK, BU NE ENDAM! BU NE iSVE, BU NE EDA; BiR iCiM SU! SEKERiM BENDEN COK BAHSETTiM SENDEN NABER? 🙂

SEVGiLiM SENi TV KUMANDASINDAN, FUTBOL TOPUNDAN, PAZAR GAZETESiNDEN COK DAHA FAZLA SEVDiGiMi SOYLEMiS MiYDiM? 😛

BU MESAJ OZEL Bi FREKANSLA GONDERiLMiSTiR. ZEKiLERDE HAFIZA KAYBI, APTALLARDA KISA SURELi ZEKA, MESAJI OKUYANLARDA DA BiR ANLIK GULUMSEME YAPAR 🙂

Ahiret yaz 2222’ye yolla! ahiret soruları cebine gelsin soruları doğru yanıtla ardından 5 vakit namaz kıl cennete giden ilk 5000 kişi arasına gir

Oruç yaz 2222’ye yolla! orucu sizin yerinize biz tutalım…

Zeka yaz 3131’ye yolla, ne kadar zeki olduğun cebine gelsin.

Niye öyle aptal aptal bakıyorsun? Benim ben, cep telefonun. cebinde durmak boğucu ve karanlıktı. BENİ çIKARDIğIN IçIN TEşEKKuR EDERiM…

Biliyor musun, az önce ne olduğunu çok iyi biliyorum ben.. Ne mi oldu? Telefonuna bu mesaj geldi….

BEN SENI BIR ZAMANLAR ESSEK GIBI SEVMISTIM LAKIN SENDE BENIM ASKIMI INEK GIBI TEPMISTIN..

DUN SENI COK BEKLEDIK GELSEYDIN TOPLU RESIM CEKTIRECEKTIK. SEN GELMEYINCE TOPSUZ CEKTIRMEK ZORUNDA KALDIK…

BIR ZENCININ KOLUNA DUSEN KARINCA NE DER? CEVAP: EYVAH! YINE KARAKOLA DUSTUM…

Gecmis Olsun Sözleri 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Gecmis Olsun Sözleri 2012

Tugbam sitesinde en güzel Gecmis Olsun Sözleri 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Gecmis Olsun Sözleri 2012
Gecmis Olsun Sözleri 2012
geçmiş olsun sözleri sevgiliye

Gecmis Olsun Sözleri 2012

Hemen iyileşip aramıza dönmeni diliyoruz Bitanem, çok geçmiş olsun, seni seviyoruz.

Allah acil şifalar versin canım arkadaşım,yokluğunda çok özledik seni.

Çabuk kalk ayağı, dön artık sevdiklerinin arasına.

Karan Günler Bitecek Rengarenk Günler Bizim için Gelicek DuaLarimda ismin Sanadır Sadece geçmiş Olsun Dileklerim…

Güçlü Olmalısınki Ayakta Durabilesin Sabırlı Olmalısın Şifayı buLmalısın, Geçmiş Olsun Diyip Arkana Bakmamalısın!

Beterin Beteri Vardır Diyeceğiz Duamızı Edeceğiz Bunu Unutma Seni Seviyoruz Ve Geçmiş Oldun Diyoruz!

Biz Arkadaşımızı Sevgilimizin Sadece iyi Günda Yanında Olmayız Kötü Günündede Arkasaındayız! Geçmiş Olsun…

Geçmiş Olsun Dileklerimle Çekiyorum Bu mesajı Sana Sakın üzüLme Biz Senin Yanındayiz Canım Tekrar geçmiş Olsun.

Hayata Hastayken biLe gülüceksinki Bu Hastalıkta Geçmiş Olsun Sen Hep Bizim yanımızda Olcaksınki Hastalıkalr Bizden Uzak Olucak Geçmiş Olsun!

Bir an önce sağlığına kavuşman dileğiyle.

Hastalanmana üzüldüm bir an önce seni eski halinle aramızda görmek istiyoruz ve acil şifalar diliyoruz Geçmiş Olsun…

Geçmiş olsun, en kısa zamanda aramızda olman dileğiyle…

Dağlar senin kadar cesur ve senin kadar dayanıklı olamaz. inanıyoruzki en kısa zamanda rahatsızlığını yeneceğine, ve o eski güçlü ve sevecen halini görmeye. Acil şifalar diliyoruz…

Sakın bir daha hastalanıp bizi sensiz bırakma. Geçmiş olsun Canım.

Kendine çok dikkat et, sen bizim için önemlisin.

Hastalanman bizleri çok üzdü, acil şifalar diliyoruz.

En kısa zamanda sağlığına kavuşman dileğiyle.

Çabuk iyileşip, bir an önce aramıza dönmen dileğiyle.

Hastalanmana üzüldüm bir an önce seni eski halinle aramızda görmek istiyoruz ve acil şifalar diliyoruz Geçmiş Olsun…

2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa

Tugbam sitesinde en güzel 2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa 2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa
Delikanlı Sözler 2012
2012 Delikanlı Aşk Sözleri Kısa

Delikanlılık Aso Giyinip Tesbih çekmekle Olmaz Yiğidim! Delikanlı Adam önünü iLikLer büyüklerinin Elini Öper Sevdiğine Yanlış yapmaz!

Delikanlı Sevdi Birkere Gönül Dinlermi Dert Dinlermi itirazları! Delikanlı Sevmiş Birkere Acı Çeksede belli Etmez Sevdiğine Bakar güler Delikanlı iŞte Sevdiğinin Dibinde.

Tesbihimiz varsa Sabır çekiyoruz Sigara içiyorsak Derdimizden içiyoruz Biz Delikanlıyız Farkımız Delikanlı OLmamız!!!

Kimseye Hata yapmayız hata yapanı Aramıza Almayız!

Delikanlı Adam Rahat uyumaz, Delikanlı Adam Sevdiklerini Rahat uyutur

Delikanlıyız Alemde Şekil yapmayız herkeze!! Büyüklerimizi Severiz, Küçüklerimizi Sayarız Biz DeliKANLIYIZ!!!

biz bu alemde adamın BEYNİNİ patlatır,kafasında ateş yakar,anüsünü havaya uçurur, hastaneye gidememesi için ayaklarını YIRTAR,kafasını koparır, YETMEZMİŞ GİBİ KALBİNİ SÖKER kendimize \”TAKARIZ\”, çünkü biz delikanlıyız, kalpsiziz beah

Biz Ne Delikanlılar Gördük, Alemde şekil yapamaya Çalışıp El Aleme rezil Olan…

Der Delikanlı Benim Gibi Sevemez her Sevende Benim Gibi Delikanlı Olamaz Gülüm…

Biz Sevgimizi Delikanlı Gibi Gösterir geleceğimizi Harbi Sözler üstüne Kurarız…

Tesbih Sallıyorsak Alemi biliyorsak Güzelide Seviyorsak Alem Bizi izliyor demektir…

Yazdım Hayatını yeniden oyna Koçum Senin Gibi Adamlardan oLmaz Oyun Biz Çizeriz Şeklinizi, Şekil yapmayın Budur En iyisi.

MiLLéTin étiKét oLdugu YéRDé Biz FiYat KoyAriz

kéLam yétér mi sandIn ka¢ pakét tütün ßitérdé dérdi ßitméz insanIn

aĞlamayı FerdiDen ßæğLamayı Orhandan İsyanı MüsLümden Sevmeyi ise YanLızca ßizden öĞrenin..!!

.
BİZ YIKILMAZ SEVGİLERİN SARSILMAZ TAŞLARIYIZ ANLIMIZDA BELA YAZAR
GÖNLÜMÜZDE SEVDA DELİCE SEVMEYİ BİLİRİZ UNUTMAYI ASLA….!!!

Hayatı öyLe bir yaşaki,Hayat seni KISKANSIN.ÖyLe bir Sevki,öLüm Sana ACISIN.öyLe Bir doSt oLki, DoStun oLmayanLar UTANSIN

Ne kolumda kelepce, ne yanımda gardiyan,ne gönlümde zulüm,ne ensemde ölüm,o gün yanlızca sen olcaksın gülüm

aldanma hayatın cılvelerıne hersey bahane ,görünüsüm serseri ama gönlüm sahane

BeN SiGaRa TiRyaKiSi DeğiLiM SiGaRa iÇeRKeN DüŞüNDüĞüMüN TiRYaKiSiYiM.

KRAL GİBİ YASAYIP KOPEK GIBI ÖLMEKTENSE KOPEK GIBI YASAYIP KRAL GIBI ÖLURSÜN

YaK BiR SiGaRa VeR GeRiYe DöNmEz BeNiMLe öLMeYeN DüŞüNCeLeR BöLMeZ YaK BiR SiGaRa VeR YiNe DöN GeL

Nic£ d£LikanLıLar g0rdük kolunda Kız ceßind£ £man£t arkasında sürü.. Raconu

CeplerDe ResmimiZ aLemDe iSmimiZ”

“YiğitliK VurmakLa, aĞalıK VermekLe oLuR

Géçici HéVés DéğiL.. Hak éDéNé NéFés oLurum

Bizim sözümüz dosta tatlı düşmana kurşundur namerte hançer merte candır canımız dosta feda düşmana beladır dostluğumuz yücedir ne alınır ne satılır öümünedir

ZanNeDrsNki SerSeri AğLamAz, SerSeri ßi KyBolDumu oNu kMse ßulAmaz, Dinle, Şehirlern ASİ KIZI hç kMse SerSeri gbi AŞIK OlAmz

Biz delikanlılığımızı ihtimaller üzerine kurmadikki ihanetler yüzünden yıkalım
Bir yola Girmişiz Ucunda Ölümmü Bilinmez… Bizim Kitap`ımızda Verilen sözden Dönülmez. Benim Vücudum Kalkan Sana Mermi Değmez.. Ben Aşığım Gülüm Benden Önce Ölünmez..!

MekanSiziz Kanka SaLLa yak Bi Cigara Vur Saga KariymiS KizmiS KolPa hepSi birer geLip gecici Dalga

Bizim rahat edemediğimiz yerde kimse istirahat edemez..
bu dünyada herşey biter ama ŞEREFSİZ bitmez
bizde sabah olmaz bizde güneş doğmaz biz isyankarız kızım bizimle dost olmak size yakışmaz

Dumanımda oyoktu sigarayı bıraktım kadehimde oyoktu içkiyi bıraktım rüyalarımda oyoktu uyumayı bıraktım baktımki onsuz olmuyor yaşamayı bıraktım

KaH ÇıkarıM GökyüzüNe SeyrederiM aLeMi, KaH iNeriM YeryüzüNe SeyredeR aLeM ßeNi..!

Beni BiR ” ALLAH’IM BiR’de DOST’Larım BiLSin , GeriSi İLerLeSin!!
biZ gEceLErE MAhKUm oLSayDıK gÜnDüzLerE HaKim OlAmAZdIk
Ne DaVaMiZi AnLaYaCaK BiR KiZ BuLaBiLDiK NeDe BiR KiZin İsTeDiGi KaDaR BaSiT OLaBiLDiK

Süslü aşk kelimeleri yok bisde bakışımız yeter gerçekten sevene…
YaNLıZLıK ßeNiM saLTaNaTıMDıR , aCıLaRLa d0Lu haRaBeMde ” kRaLLaR giBi YasıYoRuM..!!

YAŞAMAK İÇİN YALVARMADIK , ÖLMEK İÇİNDE YALVARMAYIZ..! ,
Dün Cnm oLan Yarm,Düşmanm oLamz bnm!HatırLarı hep sorulr,slmları alınır..Sildiklerm vrdr Bir de!Adları anıLmz,sadce BedduaLarımdr

Bu alemde raconu şahıslar koymaz.Bu alemde bir racon vardır,şahıslar uygular
Bir silahım olsaydı, bir silahım … Yoksulluğu şakağından, Kaybetmeyi kalbinden, ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum

ßiZ Bu aLemDe ÇaydanlıĞa KaN KoyaR ßıçakLa KarıştırırıZ DosT DeriZ CaN VeririZ aNcaK DosT uNutunCa öLürüZ

ECELE SÖZLÜ , ÖLÜME NİŞANLIYIZ , TESADÜFEN GELDİK , MECBURİ YAŞIYORUZ
Dumanımda o vardı, sigarayı bıraktım; kadehimde o vardı, içkiyi bıraktım;
rüyalarımda o vardı uyumayı bıraktım; baktım ki onsuz olmuyor, yaşamayı bıraktım

Meyhaneden masam kaldırıldı,karakoldan defterim dürüldü,savcı kalemimi
kırdı,darağacına tesbihm asıldı,sevmek bu kadar suçsa beni asın razıyım
Serseriyim sokaklar evim, serseriyim adam gibi severim, bana bir adım gelene ben on adım giderim.Dinle cici kız dinle zannedersinki serseri ağlamaz,
serseri bi kayboldumu onu kimse bulamaz, şimdi anlıyorsunya, şehirlerin asi kızı hiç kimse serseri gibi sevipte aşık olamaz

Tek tesellim kadehler başka birşey istemez ssahoş etsin yeter ki rakı şarap fark etmez..

TopLumdâ Hép îtîLîrîz SanmaKî ßunâ îSteKLiyiz, ßîz SadeCe SêvdiKLêrimizin éSériyiz..!!

ßîzdé SâßâH oLmâz, ßîzdé GünéŞ Doğmâz, ßîz ¡§¥ãNKãR’ıZ Kızım ßîzLé DoSt oLmâk Sîze YaKıŞmaz

yalan olursak alemde yalanlar bölümünde mutlaka boy gosterırız aqa

millet küllhan beyi olmuş etrafı boş bıraktık çakallar dolmuş bizim yürüdüğümüz gayri meçhul yolmuş alem dedikleri

Deliyim Kanım Sıcak Duramam yerimde Yaşım Daha 20 Dünya AdrenaLin Dolu Bana ben Delikanlıyım Tanımam Ne Mafya Ne Ağa!

Fazla uzun Cümleler Kurma Bana Manitanın Yanında Alırım ifadeni Tenhada, Dua Et Manitan yanında!!!

Gece gideriz Aleme içeriz geceleri vardır bir Sebebi, Bizim Sevgimizi Anlamaz Uzaktan Bakan insafsız biri…

Sözleri Ben Yazarım Gençler bilir bizi, Aşkı Ben Yaşarım Örnek Alır Gerisi…

Ahh be Güzelim Bu Yolar Dikenli Bozar Seni, Sen git Evinde Evcilik Oyna Koymaz Bu Sana…

Yarı Yolları Biz Tamamladık Ağır Abileri Önümüzde Çeketlerini Bağlattık, Delikanlı Adam Şekil Yapmaz Koçum Delikanlı Adam Saygı Görür Saygı Gösterir..

belinde Silah Çıkmışsın Çarşıya , Tesbih elinde yapıyor Makara, Bizim Mekanımızda OLmaz Numara , Şimdi yavaştan Adımlarını Saymaya başla…

her Delikanlı Saygılı Olursa Aleme, Alem Delikanlı Olur Gösterir Sana Saygı…

AŞksız kalmış Bir Delikanlı Kaldırımda Oturuyor Gözleri Dumanlı, Belli Çektiği Aşk Yarası…

Biz Bakmayız Yoldan geçen Kıza, laf Atmayız Şehirdeki karılara , Delikanlı Olacaksın Yanımızda , Efendi Gibi Durucaksın Çarşıda…

Bir Delikanlının Aşkı Ya Silahla Biter Yada Sevgiyle Gider..