Posts Tagged ‘böylece’

Facebook Yenileniyor!.

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yenilenmiş Facebook Kullanımı 2011
Yeni Facebook Özellikleri
Yeni Facebook Nasıl Kullanımı

Facebook kapatılması gündemde iken Mark Zuckerbeg facebook’ a yeni özellikler ekeleneceğinden bahsetti. Yakında kullanıma açılacak olan yeni facebook özelikleri;

Yenilenen Facebook’un en büyük özelliği içeriğin artık tek tuşla bilgisayara indirilebilecek olması. Bundan böyle fotoğraflar, videolar, mesajlar, chat konuşmaları ve benzeri materyalleri bilgisayara kaydedebileceğiz.

Zuckerberg, yeni Facebook’ta güvenliğe önem verdiklerini açıkladı. Yenilenen gizli soru ve şifre sisteminin dışında dahil olduğumuz uygulamaların bizim hangi bilgilerimizi kullandıklarını da görebileceğiz. Böylece istemediğimiz bilgilerimizin kullanılması durumunda uygulamayı kaldırabileceğiz.

Facebook’un yeni sistemiyle gelen en büyük yenilik grup sisteminde. Grupların oluşturulma sisteminden yönetilme sistemine kadar köklü değişiklikler geliyor. Ayrıca gruplar belli sayılara ulaştıkları zaman kendilerine özel Facebook uzantısı sahibi olacaklar.

Erkekler için şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Erkekler için şiirler
Erkeklere romantik şiirler
Erkekler için yazılmış şiirler

Bir Erkek, Bir Kadın
Bir kadın ağladı,
Bir erkek, gökyüzüne çekti kendini
Bir erkek ağladı.
Bir kadın ölmeyi büyüttü içinde.

Bir kadın, “Nasıl dikkat etmezsin! ” dedi.
Bir erkek, “Asıl ben senin neyinim? ” dedi.
Bir erkek, “Sen bendeki mavisin.” dedi.
Bir erkek, “Üşüyorum.” dedi.
Bir erkek, bir kadın… böylece gittiler günün yanan yüzüne.

Bir kadın, “Ben senin neyinim? ‘ dedi.
Bir erkek ağladı, dünya küçüldü.
Bir erkek, bir kadın dünya yok oldu.
Bir erkek, bir kadın… böylece gittiler kimsesizler ülkesine.

Bir kadın, “Yaşayacak mıyım sende? ” dedi.
Bir kadın, “Bekleyecek misin beni? ” dedi.
Bir erkek ağladı, bir kadın “Git.” dedi.
Bir kadın, “Gidiyorum.” dedi.
Yangına döndü erkek, ağladı.
Bir kadın, bir erkek… böylece düştüler ateşler içine.
Bir erkek sustu,
Bir kadın sustu.
Sendelediler, düştüler, öldüler.
Bir erkek, bir kadın… intihar ettiler.

Kadın ve Erkek
Kadın ağladı doğum gününde
Erkek rahat orali değildi bile

Kadın sabırla bekledi
Erkek öyle demişti

Kadın çaresiz onu bekliyordu
Erkek bugünü yarına atıyordu

Kadın sabırla bekledi
Erkek öyle demişti

Kadın acılar içinde anımsıyordu
Erkek sevebilmem zor diyordu

Kadın sabırla bekledi
Erkek öyle demişti

Kadın usulca ağladı caresizdi
Erkek asla sevildiğini bilmedi

Kadın buna müstehaktı
Değer vermişti….Değersizleşmişti..

Erkek zaten bunu söylemekle yetinmişti
Bekleme gelemem sana zor demişti.

Bir erkek düşünün

Bir erkek
Dünyaya gelişiyle başına saltanat kurulur
Babalar övgüyle kurulur da kurulur…
Bir erkek
Aslan oğlum der soyadını sürdürür
Gelecekte ya adını güldürür! yada soyadını öldürür
Bir erkek
Gençlikte romantik serüven peşinde koşar
Zaman ona erkek olmanın saltanatını kurar
Bir erkek
Yüreği mertse doğruluk özüdür yolunda yürür
Delikanlıca evlenir, onurluca soyunu sürdürür
Bir erkek
kazancını sevdikleriyle paylaşır
Emanet saydığı eşine,çocuğuna sahip çıkar
Bir erkek
Onlarla aile yapısının kutsallığına tapar
Onuru namusu şerefi için yaşar
Kimi erkek
Erkek ya! kendini kadınlar için varım sanır
Güç bende misali! yanılıp aklı karışır
Kimi erkek
Boşlukta, sürekli arayışta, sevdim sanıp yanılır
Maceralarıyla kim bilir? kaç canın ahını alır
kimi erkek
Ona göre suçlu hep kadındır! görmez kendini
Haklı olur her zaman yanılsa da sözleri
Kimi erkek
Evlenmek için can atar iki üç yıl sonra heves biter
Ona ne bir kadın, nede çocuk,hisleri anlamını yitirir
kimi erkek
İşte ben evliyim der! herkese limanını gösterir
evdeki kadınını sürekli sevgilisine şikayet eder
kimi erkek
Dışarıda da arayış içinde, gördüğü her güzele takılır
İçinden neler geçirir yüreği heyecanla kapılır
kimi erkek
Evinde eşine seni seviyorum,ilk ve son aşkımsın der
Avutur,cep telefonuyla yatar kalkar,arayanları,mesajları
Yok eder,mesaisine mesai toplantılarına toplantı eklenir
Kimi erkek
Evde ki eşini unutur, yalancı sevgililerle kendini avutur
Korkusundan her yakalanışında! yeminler savurur
kimi erkek
Aptal sanırlar evdeki kadınları! kendilerini avuturlar
Yuvam yıkılmasın diye hep’ son şans’ ister yalvarırlar
Kimi erkek
Kırklı yaşlarda giyimine daha da özenirler
Saçlar özenle taranır ayna önünden gitmezler
Kadınlar beni hala beğeniyor mu? kendilerini cezbederler.
Kimi erkek.
O neyse özü o dur! Öyle yaşamı çizer
Ne kırkı akıllandırır nede yetmişi ancak mezarı pekler
Kimi erkek
Son demlerinde ayna önüne geçer! kendine bakar
Ak düşmüş saçlarına çizgiler oluşmuş yüzünde
Birde..
Gençliği düşer aklına! ah çeker..derinden
Ben neydim oğlum? ne güzeller geçti yüreğimden
Şimdi mi? ..
Gençlikten ne eser! üzerimdekiler bile yakışmıyor
Saltanatım bitmez sanırdım hanım bile aldırmıyor
VE Bir erkek
Yaşarken kendini biliyorsa namıyla anılır
Gençliğinde ne yaptıysa ahiretinde onu bulur
Bir daha gelmeyeceği dünyada onuru şerefi için yaşar
Yanlışı son anda fark edenler eski saydığı eşine koşar
Paşa gibi yaşayanlarda acı çekerek son nefesini sayar
Her insan gibi,erkeklerinde bir gün hayatı kayar..

Kalbin Hareketleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalb gevşeme ve sıkışma (sistol ve diyastol) nöbetleri içindeçarparlar. Kulakçıkların sistolu esnasında karıncıklar gevşemehalindedir. Bu hareketi şöyle sıralıyabiliriz:

Büyük toplar damardan kan kulakçıkları dolar. O zaman kulakçıklar kasılır ve kanı o esnada gevşek halde bulunan karıncıklara iter. Bu sırada kulakçıklarla karıncıklar arasında bulunan kapaklar açık bulunurlar. Kulakçık kasılmasının bitiminden sonra gevşer, karıncıklar kasılmaya başlar. Bu esnada kalb kapakları kapanır.

Karıncık kasılması en yüksek seviyesine varınca damar kapakları açılır ve böylece kan damarlara atılır. Karıncık kasılması bitince kalbin istirahat devri başlar ve damar kapakları kapanır.

Her vuruşta kalbimiz elli altmış santimetre küb kan fırlatır. Bir vuruşta kalbin gördüğü iş 1,4 kilogram metredir. Kalb dakikada 4-6 litre kan fırlatır. Kan dakikada bütün vücudu 6 defa dolaşır. Böylece kalbin bir günde gördüğü iş 20 bin kg. metreye varır. Yâni bu enerji ile 20 kilogram bir yük bin metreye kaldırılabilir.

Çağdaş teknik bile yumruk kadar bir hacim içinde bu kadar iş görebilen bir makine icad edememiştir. îşin mühim tarafı şudur ki kalb bu ağır işi bir ömür boyunca ve bir tamir gör-meksizin yapar.

Kalb adelesinin özelliği, irademize tâbi olmadığı halde çizgili adale neviden olmasıdır. Bu adaleler vücudumuzda en ağır işi gören adalelerdir. Bu sebeple de en çok gıdaya ve oksijene muhtaçtırlar.

Bu gıdayı kalb adalesine taç damarları verir. Sükûn halinde bile bütün dolaşım kanının yüzde onu kalbi beslemek vazifesini alır. Taç damarlarınınö nemi bundan anlaşılır. Budamarardan büyükçe bir dalın âni olarak tıkanması ölüme kadar varabilen vahim akibetler doğurur.

Kadınlarda Şeker Hastalığı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadınlarda Şeker Hastalığı
Şeker Hastalığı Kadınlarda

Diyabet, mide boşken olduğu kadar, yemekten sonra da kandaki glikoz oranının çok yüksek olmasıdır. Bir birinden farklı iki diyabet türü vardır:

1. II. Tip diyabet veya “yağlı diyabet”
Genelde kadınları ellili yaşlarda yakalar ve sonucu olarak kilo fazlalığı görülür.
Teknik olarak, pankreasın çok fazla insulin salgılaması olarak açıklanmaktadır. Bu hormonun “kalitesi kötü” olduğundan veya organizmanın hücreleri tarafından tanımlanamadığından çok etkili olmaz.
İnsülin fazlalığı, ensüline direnci getirir. İnsülin salgısı, anormal derecede çok yüksek olan glisemiyi düşüremez.
Glisemiyi normal oranlara indirmek için kilo vermek daima gereklidir. Montignac Yöntemi‘nin ilkeleri, özellikle bu tip diyabete uyarlanmıştır. Çünkü bildiğiniz gibi Yöntem düşük glisemik endeksine uygun glusid seçimine dayanır.
Araştırmalar, besin maddelerinin glisemik endekslerinin yüzde 14 azaltılması ile, diyabet metabolizmasının kontrol altına alındığını göstermiştir. (Yani beyaz ekmek ve patates yerine, entegral ekmek, entegral makarna ve kuru fasulye yemek gibi.)
Diyabetiklerin beslenmesinde, lifli ve özellikle eriyebilen lifli besinlere (elma pektini, yosun, fasulye özü gibi) yer verilmelidir.
Gıdalar ayrıca yüksek oranda mikrobesin içermelidir (krom, Bj vitamini) çünkü bunlar da glusid metabolizmasını düzeltecektir. Bu besinler işlenmemiş tahıllarda (rafine edilmemiş), bira mayasında ve buğday filizinde bulunur.
Diyabetikler doymuş yağlardan (et, şarküteri, tereyağı, tam yağlı süt) uzak durup çoklu ve özellikle tekli doymamış yağlara yönelmelidirler: Saf zeytinyağı, glisemiyi düşürür ve diyabet dengesini düzeltir.
Hasta, günde en az 1,5 litre olmak üzere bol bol su içmeyi de unutmamalıdır.

2. I. Tip diyabet veya “zayıf diyabet”: Ensülin bağımlıları
Bu hastalık çok erken yaşlarda, çocukluk veya adolesan döneminde ortaya çıkar. Pankreas görevini yapmadığı için hiç ensülin üretmez ve bu yüzden iğne yapılarak ensülin dışardan verilir. Şişmanlama olabilir ama I. Tip diyabetik-lere göre daha az görülür.
Bu diyabetikler, her gün belirli bir doz glusid almalıdırlar ve bunu üç öğüne paylaştırmaları gerekir. Yağsız etler olan tavuk ve balık ayrıca glisemik endeksi düşük glusid-ler (mercimek, kuru fasulye, tam pirinç, entegral makarna) tercih edilmelidir.
Lif bakımından zengin besinlerin alımı, ensülin dozlarını düşürür ve daima hipoglisemiyi önler.
Diyabetik kişilerde daima kalp hastalığı riski mevcuttur. (Buna göz, böbrek ve damar hastalıklarını da ekleyebi-lirz). Bir diyabet uzmanı hekimin kontrolünü ihmal etmeden Montignac Yöntemi izlerseniz bu astalıklan karşı tedbir almış olursunuz. Yöntem size şunları garanti eder:
Tekle çoklu doymamış yağ asitlerini tercih ederek, “iyi kolesterolü” yükselir, böylece trigliseritleri düşürürsünüz.
Zayıflamak, tansiyonunuzu düzeltecek ve kalbin yükünü azaltacak, fiziksel faaliyetlerinizi kolaylaştıracak böylece de kalp hastalığı riskinizi ortaya çıkaran faktörleri norm aile şterecektir.
Mikro besin yönünden zengin (C vitamini, E vitamini beta karoten, çinko, selenyum, polifenol…) gıdalar damarların iç duvarlarını koruyacaktır.
Gıdalardaki seçimler ve tercihler diyabette görülen ve tabloyu ağırlaştıran damar komplikasyonlarını önleyebilecek tehirler alacaktır.

alıntı

İşçi bayramı tarihçesi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

İşçi Bayramının Tarihçesi hakkında bilgi

1 Mayıs İşçi Bayramı tarihçesi

İşçi bayramı ilk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde yapılan yürüyüşle başlamıştır. Taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlemişlerdir.

1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler, günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil’de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, ‘Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu’ şeklinde yorumlanmıştı

Bu gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs’ta kanlı Haymarket Olayı’na yol açtı.

Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü ” olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.

Türkiye7de işçi bayramı 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir.

wikipedia