Posts Tagged ‘charles’

Charles Darwin Biyografisi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Charles Darwin Kimdir,

Charles Darwin Hayatı,

Charles Darwin

Charles Darwin 12 Şubat 1809 tarihinde Shrewsbury’de, Robert Darwin ve Susannah Darwin’in altı çocuğundan beşincisi olarak doğdu. Baba tarafından Erasmus Darwin’in , anne tarafından da Josiah Wedgwoods’un torunuydu. Her iki aile de üniteryan inanışı tercih etmişlerdi ancak Darwin agnostik denilen bilinmezci bir düşünce yapısına sahipti.

15 Haziran 1817 annesini kaybetti. Bir sene sonra Shrewsbury okulunda eğitim görmeye başladı.

Darwin 1825 yılının yazını, Shropshire’ın fakir insanlarını tedavi etmeye çalışan babasına asistanlık yaparak geçirdi. Sonbaharda İskoçya’daki Edinburg Üniversitesi’nde eğitim görmeye başladı. Amelyatları acımasız bulmasından dolayı tıp okuluna bir türlü ısınamadı. Okulda çalışan ve azledilmiş bir köle olan John Edmonstone’ dan hayvan doldurma sanatını öğrendi. Edmonstone Darwin’e, Güney Amerika Yağmur Ormanları ile ilgili ilgi çekici hikayeler anlattı. Daha sonra bu süreçteki deneyimlerinden, “İnsan Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçme” kitabında, siyahların ve Avrupa’lıların farklı dış görünüşlere sahip olmalarına rağmen, yakın ilişkili olduklarını söyleyerek yararlandı.

1822 yılında kardeşiyle birlikte bir kimya laboratuarı kurdu. Bu laboratuar sayesinde Darwin, bilimsel deneylerin prensiplerini öğrendi.

Okuldaki ikinci senesinde doğa tarihiyle ilgilenen bir topluluğa katıldı. Burada Jean-Babtiste Larnarck’ın evrim teorisini öğrendi ve öğretmeni Robert Edmund Grant’le beraber deniz canlılarını inceledi. Bu araştırmalar sırasında Darwin, “homoloji” yi, yani birbirnden tamamen farklı türlerin aynı temel yapıya sahip organlarının bulunduğunu keşfetti. Darwin ayrıca Robert Jameson’dan bitkilerin sınıflandırılmasıyla ilgili dersler aldı ve Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olan Edinburgh Kraliyet Müzesi’nin bitki koleksiyonunun düzenlenmesinde öğretmenine yardımcı oldu.

1827 yılında babası Darwin’i tıp okulundan alarak, teoloji eğitimi alması için Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Christ’s College’a kaydettirdi. Darwin burada tıp okulundan daha başarılı olsa da, biniciliği ve atıcılığı derslerine tercih etti. Bu dönemde kuzeni William Darwin Fox ile beraber böcek toplamaya başladı.

1828 yılında botanik profesörü John Stevens Henslow ile tanıştı ve yakın arakadaş oldu. 1831 yılında Henslow’dan aldığı dersler sayesinde okulundan başarıyla mezun oldu. 21 Şubat 1829 tarihinde ünlü böcekbilimci Frederick Hope ile tanıştı. Böcekler hakkında konuştukları uzun günler geçirdiler. Hope, Darwin’e koleksiyonu için yüzden fazla tür verdi.

İkametle ilgili mecburiyetlerden dolayı Darwin Haziran ayına kadar Cambridge’de kaldı. Öğretmeni Henslow’un tavsiye ve örneklerini takibeden Darwin, din eğitimi konusunda aceleci davranmamaya karar verdi.

1831 yılında Henslow, Darwin’i İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri Gemisi olan HMS Beagle’ın kaptanı Robert FitzRoy ile tanıştırdı. Gemi, Aralık 1831’de iki senelik bir Güney Amerika yolculuğuna çıkacaktı ve kaptan FitzRoy, kendisiyle birlikte gelecek iyi bir doğabilimci istiyordu. Henslow’un tavsiyesiyle Darwin gemiye kabul edildi.

6 Ocak 1832 tarihinde gemi, Tenerife Adası’ndaki Santa Cruz limanına ulaştı. Ancak İngiltere’deki kolera salgını yüzünden gemi mürettebatının karaya ayak basmasına izin verilmedi. 12 gün boyunca gemide, karantina altında tutuldular.

Darwin’in iki yıl sürmesi planlanan yolculuğu beş yıl sürdü. Bu yolculuk sırasında birçok canlı türü, jeolojik oluşum ve fosil keşfetti, bunlardan örnekler topladı. Bu bilgileri ve örnekleri zaman zaman Cambridge’e yolladı ve bu sayede kendisi orada olmamasına rağmen ünü doğabilimciler arasında yayıldı. Seyahatiyle ilgili ailesine yazdığı yazılar daha sonra “The Voyage of The Beagle” adıyla yayınlandı.

Darwin’in bu yolculuğu onu epey zorladı. Yolculuk boyunca deniz tutması ve ateşli hastalıklarla mücadele etti. 1834 Temmuz aynında, And Dağları’ndan Valparaiso’ya dönerken yakalandığı hastalık yüzünden, bir aya yakın zaman yataktan çıkamadı.

Kaptan FitzRoy’un Darwin’e yolculuğun başında verdiği, Charles Lylell’ın “Principles of Geology” (Jeolojinin Prensipleri ) kitabında, jeolojik oluşumların bugünkü hallerine çok uzun ve yavaş bir süreçten sonra geldiği yazmaktaydı. Darwin, yolculuğu boyunca yaptığı keşiflerde, bu bilgilerin doğruluğunu anladı. Şili’de yaptığı gözlemler sonucu, depremler ve volkanik faliyetlerle, birzamanlar deniz olan kıyının yükseldiğini fark etti. Darwin, And Dağları’nın yamaçlarında da, kumlu sahillerde yetişen ağaçların ve bitkilerin fosillerini buldu.

2 Ekim 1836’ da HMS Beagle dört yıl, dokuz ay ve beş günlük yolculuğun ardından İngiltere’ye ulaştı. 4 Ekim 1836’da Darwin yeniden evindeydi. 1836 kışını türlerle ilgili topladığı büyük koleksiyonunu düzenleyerek geçirdi.

4 Ocak 1837 Darwin için çok önemli bir gündü. Bu tarihte Darwin, Londra’daki “Royal Geological Society” önündeki ilk konuşmasını yaptı. Bütün önemli jeoloji uzmanlarının yer aldığı bu toplantı, Darwin’in kendini kanıtlaması için çok büyük bir fırsat oldu. Konuşmasının konusu, Güney Amerika’nın tarihsel jeolojik oluşumuydu. Gemiyle yaptığı seyahat sırasında elde ettiği bilgileri bu toplantıda katılımcılarla paylaştı. Bu konuşma toplantıya katılan bütün bilim adamlarından büyük ilgi gördü.

6 Mart 1837’de Darwin, kardeşiyle beraber Londra’ya taşındı. Birkaç hafta boyunca kardeşi Darwin’i Londra’daki önemli bilim adamlarıyla tanıştırdı. Bunlardan biri de ilk hesap makinesinin mucidi olan Charles Babbage’dı. Babbage Darwin’ i doğadaki her olayın belli kurallara dayandığı fikriyle tanıştırdı. Bu fikir Darwin’i türlerin geçirdikleri değişimlerle ilgili doğa kanunlarını öğrenmeye yöneltti. Bu sırada, Darwin’in Galapagos Adaları’ndan getirdiği kuşları inceleyen ornitolog John Gould, bu kuşların, Darwin’in düşündüğü gibi ispinoz ya da çalıkuşu olmadığını, hepsinin ispinozun farklı türleri olduğunu anladı. Darwin’in Beagle yolculuğu sayesinde keşfettiği hayvan fosilleri arasında, tembel hayvan benzeri memeliler, hipopotam benzeri otobur bir memeli ve armadillo benzeri zırhlı bir memeli de vardı. Darwin bu hayvanların düşündüğü gib anatomik olarak Afrika hayvanlarına değil, Güney Amerika hayvanlarına benzediğini anladı. Darwin’in bu çalışmaları sırasında Edinburgh Üniversitesi’nden hocası olan Robert Edmund ve Dr. James Gully gibi bir grup bilim adamı, toplum tarafından sapkınlık ve dinsizlikle suçlanmalarına rağmen, türlerin birbirine dönüşebileceği fikri üzerinde çalışmaya başladılar.

Darwin 1837 yılının yaz aylarını türlerin değişim geçirmeleri üzerinde düşünerek geçirdi. Anakıtalarda bulunan bazı bitki ve hayvan türlerine, okyanusun uzak yerlerinde nasıl rastladığını anlamay çalıştı. Bu sürecin tamamını kardeşiyle türlerin dönüşümü üzerine yeni fikirler üreterek geçirdi.

1837 Eylül ayında, stres ve aşırı çalışma temposu yüzünden kalbiyle ilgili sorunlar yaşamaya başladı. Kısa bir süre için çalışmalarına ara verdi ve Shrewsbury’e gitti. Burada geçirdiği zamanının çoğunu kuzeni Emma Wedgewood’a ayırdı.

Şubat 1838’ de, H.M.S Beagle gemisinde yazmaya başladığı günlüklerinin ilk cildini yayınladı. Aynı ay içinde Entomoloji Topluluğu’nun başkan yardımcısı oldu. 28 Mart 1838’de Londra Hayvanat Bahçesi’ne getirilen yeni bir canlı çok ilgisini çekti. Bu, Jenny adı verilen bir orangutandı, saatlerini Janny’i izleyerek ve küçük bir çocukla olan duygusal davranış benzerliklerini inceleyerek geçirdi.

1838’in yaz aylarında, Darwin evliliği düşünmeye başladı, ama onun için evlilik yapacağı çalışmalar için büyük bir zaman kaybı olacaktı, diğer taraftan ona bakacak ve sohbet edebileceği biri fikri cazip geliyordu. Kuzeni Emma’ya olan ilgisinden babasına bahsetti, babasından onay aldı. 29 Ocak 1839’da evlendi.

1838 Haziran’ında Darwin’in sağlık problemleri arttı. Kalbi ve midesi daha sık ve ağır rahatsızlıklar geçiriyordu. Bunun üzerine İskoçya’ya tatile gitmeye karar verdi. Burada ünlü “Paralel Yollar” üzerinde çalıştı.

27 Aralık 1839 tarihinde ilk çocukları olan William Erasmus Darwin dünyaya geldi.2 Mart 1841 tarihinde ikinci çocukları Anne Elizabeth Darwin dünyaya geldi.

1940 yılının büyük bir kısmını hastalıkları yüzünden yatakta geçirdi. Bu süreç içinde çok az çalışabildi.

Mayıs 1842’de, araştırma serilerinden “The Structure and Distribution of Coral Reefs” yayınlandı. Aynı yıl darwin türlerin değişimi ve doğal seleksiyon ile ilgili yazılar yazdı. Bu yazılarında Darwin, doğa kanunlarının oluşumunu dinle temellendirdi.

23 Eylül 1842 tarihinde, Mary Eleanor Darwin doğdu ancak 18 Ekim’de öldü. 25 Eylül 1843 tarihinde Henrietta Darwin dünyaya geldi. Aynı yıl Beagle yolculuğunu anlatan serisini tamamladı. Bu seri; “Fosiller”, “Memeliler”, “Kuşlar”, “Balıklar” ve “Sürüngenler” olarak beş bölüme ayrılıyordu.

1844 sonbaharında, “Geological Observations on South America” yı yazmaya başladı. Bu kitap And Dağları’nın oluşumuyla ilgili incelemelerini anlatıyordu. Eylül 1846’da kitabı tamamladı.

9 Temmuz 1845 tarihinde diğer oğlu George Darwin, 8 Temmuz 1847’de Elizabeth Darwin, 16 Ağustos 1848’de Francis Darwin dünyaya geldi.

13 Kasım 1848’de, babası Dr. Robert Darwin öldü. Darwin bu sırada geçirdiği ağır hastalık yüzünden babasının cenazesine katılamadı. Gördüğü tedavilerden sonra toparlandı ve araştırmalarına geri döndü. Ocak 1850’de sekizinci çocukları olan Leonard Darwin doğdu.

Darwin türlerin bukadar geniş bir coğrafyaya nasıl yayıldığını merakediyordu. Bu konuyla ilgili yaptığı deneylerde, bir bitki tohumunu bir aya yakın bir süre suda bırakıp, daha sonra toprağa diktiğinde filizlendiği sonucuyla karşılaştı. Bu sonuca göre türler buşekilde çok uzak bölgelere gidebilirdi.

13 Mayıs 1851’de Horace Darwin ve 6 Aralık 1856’da son olarak Charles Waring Darwin doğdu. Charles Waring 1858’de öldü.

1853’te deniz kabukluluarıyla ilgili yaptığı araştırmalarıyla, İngiliz “Royal Society” tarafından madalya ile onurlandırıldı. Bu tarihe kadar jeolog olarak bilinen Darwin, bundan sonra biyolog olarak anılmaya başlandı. Bu çalışmalarında Darwin, deniz kabuklularının değişen şartlara göre küçük değişimler geçirebileceğini gözlemledi.

22 Kasım 1859 tarihinde “Origin of Species” (Türlerin Kökenleri) yayınlandı. Büyük bölümü piyasaya çıktığı ilk gün satıldı. Bu büyük başarısının ardından Darwin, ikinci baskının hazırlıklarını yapmaya başladı. 1860 yılında Thomas Huxley isimli bir gazeteci, “Darwinizm” kelimesini ilk defa kullandığı bir yazı yazdı. 1867 yılında Darwin’in evrim teorisi Avrupa’da yayılmaya başladı.

Mart 1871’de “Descent of Man” yayınlandı. Bu kitabı da “Origin of Species” gibi büyük ilgi gördü. 1875 Temmuzunda da “Insectivorous Plants” yayınlandı.

1880 yılının başından itibaren rahatsızlıkları giderek artan Darwin, geçirdiği kalp krizi sonucu, 19 Nisan 1882’ de Londra’da hayatını kaybetti.

Charles Robert Darwin yaşamı boyunca bilime büyük katkılarda bulunmuştur. Evrim teorisiyle özdeşleştirilmesine rağmen, birbiriyle ilişkili birçok farklı bilim dalının gelişmesine ve temellerinin atılmasına önayak olmuştur. Oluşturduğu evrim teorisi bugün, paleontoloji, genetik ve embriyoloji gibi bilimler tarafından geliştirilmektedir.

Charles Darwin Hayatı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Charles Darwin Hakkında Bilgi

Charles Darwin Kimdir

Charles Robert Darwin – 12 Şubat 1809 / 19 Nisan 1882

Charles Robert Darwin, İngiliz biyolog ve doğa tarihçisi.

Charles Robert Darwin, insan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüş ve o günün şartlarına göre bu teoriyi destekleyen pek çok kanıt sunmuştur. Darwin’in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi, bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici öğesidir. Evrimin gerçekleştiği gerçeği Charles Darwin’in yaşadığı dönemde, doğal seçilim teorisinin evrimin ana açıklaması olduğu ise 1930’lu yıllarda bilim dünyası tarafından kabul görmüştür. Darwin’in orijinal teorileri modern evrimsel biyolojinin temelini oluşturmakta, hayatın çeşitliliği üzerine birleştirici bir mantıksal açıklama sunmaktadır.

Darwin’in doğa tarihine duyduğu ilgi, önce Edinburgh Üniversitesi’nde tıp, sonra Cambridge Üniversitesi’nde teoloji okurken gelişti. Beagle gemisinde yaptığı beş senelik yolculuk sırasında, zamanın meşhur jeoloğu Charles Lyell’ın ortaya attığı, geçmişteki jeolojik süreçlerin bugünkülerle aynı olduğunu savunan teoriyi destekleyecek pek çok gözlem yaptı ve iyi bir jeolog olarak ünlendi. Aynı yolculukta, canlıların coğrafi dağılımı ve fosiller üzerine yaptığı dikkatli gözlemler sonucunda, türlerin birbirine dönüşümüyle ilgilenmeye başladı ve 1838’de doğal seçilim fikrini geliştirdi. Daha önce benzer fikirlerin “sapkınlık” olarak nitelendirildiğini ve bastırıldığını görmüş olduğundan, uzun süre fikirlerini en yakın arkadaşları dışında kimseye açmadı. Olası itirazlara en iyi şekilde cevap verebilmek için araştırma yapmaya ve kanıt toplamaya başladı. 1858’de Alfred Russell Wallace’dan aldığı bir mektubu okuyunca, Wallace’ın da kendisininkine benzer bir teori geliştirdiğini anladı, ve nihayet teorisini yayımlamaya karar verdi.

1859’da yayımladığı On the Origin of Species (Türlerin Kökeni Üzerine) adlı kitabı, canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği fikrinin geniş kabul görmesini sağladı. Daha sonra yayımladığı The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex (İnsanın Türeyişi, ve Cinsiyete Mahsus Seçilim) kitabında insan evrimini ve cinsel seçilim fikrini inceledi. The Expression of the Emotions in Man and Animals (İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi) adlı kitabında ise insanların ve hayvanların duygularını ifade ediş şekilleri arasındaki benzerlikleri ortaya koydu.

Darwin bugün, John Herschel ve Isaac Newton gibi isimlerle beraber Westminster Kilisesi’nde gömülüdür.

kaynak:wikipedia

ürkütücü Sözler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ürkütücü Sözler
Fahişeleri öldürmek bende saplantı olmuştu. Kendimi durduramıyordum,Uyuşturucu gibiydi.
Peter Sutcliffe

Ben sadece sokakları temizliyordum.
Peter Sutcliffe

insanlar kurtçuklara benzer. Küçük, kör ve değersiz.
David Smith

Bana göre bir ceset, canlı bir bedenin taşıyamayacağı bir güzellik ve saygınlık taşır.
John Christie

ölümlere sebep olan rüyalar üretiyordum, benim suçum buydu.
Dennis Nilsen

insanların dikkatini çekecek ve dünyayı ayağa kaldıracak bir suç işlemek istiyordum.
Susan Atkins

Ben kimseyi öldürmedim, kimseyi öldürtmedim, bıçaklarıyla üzerinize gelen çocuklar, onlar sizin çocuklarınız, onlara ben öğretmedim. Siz öğrettiniz.
Charles Manson

Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz.Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz.Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz.
Charles Manson

Bana kadın düşmanı olarak hitap etmeniz beni derinden yaralıyor.Değilim, ben bir canavarım. Ben Sam’ın oğluyum. Ben küçük yaramaz bir çocuğum.
David Berkowitz

Onları incitmek istemedim. Onları sadece öldürmek istedim.
David Berkowitz

Ben hasta bir insanım bunu biliyorum. Normal biri benim yaptıklarımı nasıl yapabilir? Sanki içimde başka biri var gibiydi.
Albert de Salvo

Fahişeleri öldürmek istemedim, fahişeleri severim.
Albert de Salvo

Belki bir parça tuhafım.
George Joseph Smith

Bir palyaço bile katil olabilir.
John Wayne Gacy

Disneyland’da görüşürüz.
John Wayne Gacy

Her insanın kendi zevkleri vardır. Benimkide cesetler.
Henry Blot

20 kişiyi öldürdüm. Kanı severim.
Richard Ramirez

Zamanımı gerçekten boşa harcadım.
Jeffrey Dahmer

Acele et. Sen etrafta ahmakça dolaşırken, ben bir düzine adamı asardım.
Carl Panzram

Yaşayan bedenindeki soluğu hissediyorsun. Onların gözlerine bakıyorsun. Bu pozisyondaki insan tanrıdır
Ted Bundy

Yaşama ve ölüme hükmetmek istiyorum.
Ted Bundy

Bir insanın ölüm ve yaş – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime karar verebilme gücünden daha büyük ne olabilir ki?
Ted Bundy

Ben şimdiye kadar karşılaştığınız en soğukkanlı katilim.
Ted Bundy
Bazen kendimi vampir gibi hissediyorum.
Ted Bundy

Biz seri katiller sizin oğlunuzuz ve sizin kocanızız biz her yerdeyiz. Ve gelecekte daha çok çocuğunuz ölmüş olacak.
Ted Bundy

Sokakta yürüyen güzel bir kız gördüğünde ne düşünürsün? Bir tarafım onunla flört etmeyi, onunla iyi vakit geçirmeyi, diğer tarafım ise kazığa geçirilmiş kafasının nasıl duracağını düşünür
demişler

Yabancı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

YABANCI

-En çok kimi seviyorsun garip yabancı?
Anneni mi, babanı mı, kardeşlerini mi?
-Ne annem var, ne babam, ne de kardeşlerim.
-Vatanını mı?
-Nerde olduğunu bile bilmiyorum.
-Yoksa parayı mı?
-Nefret ederim ondan.
-O halde neyi seversin esrarlı yabancı?
-Bulutları severim.
Karşıdan gelen ve karşılara giden bulutları.

Charles BAUDELAIRE

ürkütücü Sözler

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

ürkütücü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel ürkütücü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa ürkütücü Sözler
ürkütücü Sözler
Fahişeleri öldürmek bende saplantı olmuştu. Kendimi durduramıyordum,Uyuşturucu gibiydi.
Peter Sutcliffe

Ben sadece sokakları temizliyordum.
Peter Sutcliffe

insanlar kurtçuklara benzer. Küçük, kör ve değersiz.
David Smith

Bana göre bir ceset, canlı bir bedenin taşıyamayacağı bir güzellik ve saygınlık taşır.
John Christie

ölümlere sebep olan rüyalar üretiyordum, benim suçum buydu.
Dennis Nilsen

insanların dikkatini çekecek ve dünyayı ayağa kaldıracak bir suç işlemek istiyordum.
Susan Atkins

Ben kimseyi öldürmedim, kimseyi öldürtmedim, bıçaklarıyla üzerinize gelen çocuklar, onlar sizin çocuklarınız, onlara ben öğretmedim. Siz öğrettiniz.
Charles Manson

Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz.Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz.Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz.
Charles Manson

Bana kadın düşmanı olarak hitap etmeniz beni derinden yaralıyor.Değilim, ben bir canavarım. Ben Sam’ın oğluyum. Ben küçük yaramaz bir çocuğum.
David Berkowitz

Onları incitmek istemedim. Onları sadece öldürmek istedim.
David Berkowitz

Ben hasta bir insanım bunu biliyorum. Normal biri benim yaptıklarımı nasıl yapabilir? Sanki içimde başka biri var gibiydi.
Albert de Salvo

Fahişeleri öldürmek istemedim, fahişeleri severim.
Albert de Salvo

Belki bir parça tuhafım.
George Joseph Smith

Bir palyaço bile katil olabilir.
John Wayne Gacy

Disneyland’da görüşürüz.
John Wayne Gacy

Her insanın kendi zevkleri vardır. Benimkide cesetler.
Henry Blot

20 kişiyi öldürdüm. Kanı severim.
Richard Ramirez

Zamanımı gerçekten boşa harcadım.
Jeffrey Dahmer

Acele et. Sen etrafta ahmakça dolaşırken, ben bir düzine adamı asardım.
Carl Panzram

Yaşayan bedenindeki soluğu hissediyorsun. Onların gözlerine bakıyorsun. Bu pozisyondaki insan tanrıdır
Ted Bundy

Yaşama ve ölüme hükmetmek istiyorum.
Ted Bundy

Bir insanın ölüm ve yaş – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime karar verebilme gücünden daha büyük ne olabilir ki?
Ted Bundy

Ben şimdiye kadar karşılaştığınız en soğukkanlı katilim.
Ted Bundy
Bazen kendimi vampir gibi hissediyorum.
Ted Bundy

Biz seri katiller sizin oğlunuzuz ve sizin kocanızız biz her yerdeyiz. Ve gelecekte daha çok çocuğunuz ölmüş olacak.
Ted Bundy

Sokakta yürüyen güzel bir kız gördüğünde ne düşünürsün? Bir tarafım onunla flört etmeyi, onunla iyi vakit geçirmeyi, diğer tarafım ise kazığa geçirilmiş kafasının nasıl duracağını düşünür
demişler

Ürkütücü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Ürkütücü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Ürkütücü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Ürkütücü Sözler
Ürkütücü Mesajlar

Ürkütücü Kısa Sözler

-Ben kimseyi öldürmedim, kimseyi öldürtmedim, bıçaklarıyla üzerinize gelen çocuklar, onlar sizin çocuklarınız, onlara ben öğretmedim. Siz öğrettiniz.
Charles Manson

-Bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini görürsünüz.Bana aşağıdan bakarsanız tanrıyı görürsünüz.Bana tam karşıdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz.
Charles Manson

-Bana kadın düşmanı olarak hitap etmeniz beni derinden yaralıyor.Değilim, ben bir canavarım. Ben Sam’ın oğluyum. Ben küçük yaramaz bir çocuğum.
David Berkowitz

-Onları incitmek istemedim. Onları sadece öldürmek istedim.
David Berkowitz

-Ben hasta bir insanım bunu biliyorum. Normal biri benim yaptıklarımı nasıl yapabilir? Sanki içimde başka biri var gibiydi.
Albert de Salvo

-Acele et. Sen etrafta ahmakça dolaşırken, ben bir düzine adamı asardım.
Carl Panzram

-Biz seri katiller sizin oğlunuzuz ve sizin kocanızız biz her yerdeyiz. Ve gelecekte daha çok çocuğunuz ölmüş olacak.
Ted Bundy

-Sokakta yürüyen güzel bir kız gördüğünde ne düşünürsün? Bir tarafım onunla flört etmeyi, onunla iyi vakit geçirmeyi, diğer tarafım ise kazığa geçirilmiş kafasının nasıl duracağını düşünür
demişler

-Yaşayan bedenindeki soluğu hissediyorsun. Onların gözlerine bakıyorsun. Bu pozisyondaki insan tanrıdır
Ted Bundy

-Yaşama ve ölüme hükmetmek istiyorum.
Ted Bundy

-Bir insanın ölüm ve yaş – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime – Yasak, KeLime karar verebilme gücünden daha büyük ne olabilir ki?
Ted Bundy