Posts Tagged ‘doğ’

İstanbul Bukoleon Sarayı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Bukoleon Sarayı istanbul
Bukoleon Sarayı nerede
Bukoleon Sarayı hakkında bilgi
Bukoleon Sarayı resim

Bukoleon Sarayı, İstanbul’da, tarihî yarımadanın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın hemen doğusunda bulunan ve bugüne yalnızca kalıntıları ulaşmış olan Bizans sahilsarayı.

Hıristiyanlık öncesi dönemlerden geldiği sanılan ismine bakılırsa, tarihinin çok eskilere gittiği düşünülebilir (Bukoleon Limanı). Fakat saray hakkındaki ilk bilgi orta Bizans dönemine (9. yy’ın ortalarından 13. yy başına kadar) aittir. Buna göre Bukoleon Sarayı İmparator II. Theodosios (hükümdarlığı 408-450) tarafından yaptırılmıştır. Bilinen ve halen görülebilen bölümleri ise büyük olasılıkla Teofilos zamanında (829-842) eklenmiştir.

Faros denilen fener burcu ile imparatorluk iskelesi olarak kullanılan burun arasında, surların üzerinde uzanan Bukoleon Sarayı’nın temelinde ilkçağdan kalma mermer bloklar kullanılmıştı. Sur duvarlarının arasında görülebilen yaklaşık 300 m uzunluğundaki ön cephe, başlıca iki bölümden oluşuyordu. Öndeki küçük limanla sarayı birbirine bağlayan ve güney-kuzey doğrultusundaki kısa bir duvarın içinden geçen anıtsal bir merdiven, bu iki parçayı birbirinden ayırmaktaydı. Sarayın batı parçası 1870’lerde demiryolu yapımı yüzünden tahrip olmuştur. Bu bölümün her iki yanında, oturan aslan heykelleri ile süslü bir cumba bulunuyordu. Sarayın doğu yakası ise halen ayaktadır. Buradan görüldüğü kadarıyla, dış cephe, birbirini izleyen tuğladan tonozlarla örtülü mekanlardan oluşmaktadır. Bir dizi mermer çerçeveli pencere ve kapı ile Marmara’ya açılan sarayın önünde, duvara saplanmış mermer konsollarla taşınan boydan boya bir balkonun uzandığı anlaşılmaktadır.

Faros yakasındaki mekanlar, zengin bezemelere sahip sütunlarla süslenmişti. Bunlara ait paye gövdelerinden birkaçı, halen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Doğu yakasında ayrıca değişik biçimlerde zarif süslemeli başka sütun başlıkları da vardı. Bunlardan birkaçı bugün çevrede korumasız olarak durmaktadır. Korumasız duran saray kalıntıları yağmaya açık durumdadır.

Regl Dönemi İlişkiye Girmek

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Adet Döneminde İlişkiye Girmek

Regl Döneminde Cinsel İlişki

– Cinsel ilişki sırasında kan birikmesiyle, adet kanaması da kuvvetlenir. Bu olağanüstü birikme, geçici bile olsa, karın ve kalçalarda ağrılar oluşturabilir. Bu ağrılar kanamadan önce başlayabilir, gitgide artabilir ve kanama sırasında kuvvetlenebilir. Örneğin gizli kalmış bir kronik bel soğukluğu, adet kanaması sırasında aktif duruma gelebilir. Öte yandan adet kanaması sırasında mikroplar vücuda girebilir. Normal olarak vagina içindeki zararlı mikroplarla savaşan Doederlein bakterileri, adet kanaması sırasında etkisizdir. Kanla dolu organlar daha kolay yaralanabildikleri için, cinsel ilişki tehlikeli olabilir.
Adet kanaması sırasında cinsel ilişkide bulunmayı isteyen çift, olası tehlikeleri çok iyi bilmeli ve bunları birlikte önlemeye çalışmalıdır. Özellikle rahme kuvvetli çarpmayı oluşturacak hareketler, bilhassa kanamadan önce yapılmamalıdır.
Tersi durumda bunlar kanamayı zamanından önce getirir, kanama normalden daha kuvvetli olur ve kadın karnının alt kısımlarında ve kalçalarında ağrılar duyar.

– Eğer kanama çok kuvvetliyse, cinsel ilişkiden kaçınmak önerilir; yoksa arkadan veya yandan bir pozisyon seçilmelidir. Bu pozisyonlarda penis çok derinlere ulaşamaz, her türlü ateşli
hareket olanaksızlaşır.

– Her iki eş, önceden cinsel organlarını, bunların çevresini ve ellerini sıcak suyla yıkamalıdır. Böylelikle mikrop kapma olasılığını azaltırlar. Prezervatife güvenmek yanlıştır, bu her ne kadar erkeği korursa da, dikkatle yıkanmış parmaklardan daha temiz olduğuna dair bir garanti yoktur; ayrıca vaginada kuvvetli sürtünme oluşturur ve iltihaplanmaları doğurabilir.

– Cinsel organların uyarılmasında, adet kanaması sırasında, dış kısımlara bağlı kalınmalıdır. Parmaklar hiç bir şekilde
vaginaya sokulmamalıdır.

– Adet süresinin sonlarına doğru, kanama bir süre için durduğunda, cinsel ilişkide bulunabilinir. Fakat o zaman da şiddetli hareketlere izin veren pozisyonlardan kaçınılmalıdır.

– Yukarıdaki önlemlere, kanamaların azaldığı, adet süresinin son yarısında da uyulmalıdır.

– Kalçalarında veya karnında sancılanma ya da iç organlarında (Adnexe veya rahimdeki iltihaplar gibi) hastalık olan kadınlar, cinsel ilişkiden kaçınmalıdır. sözcükleri erkekte iktidarsızlık oluşturur. Sertleşme olmaz erken boşalma ve cinsel arzuların azalması sonucu doğar.


alıntı

Arkadaşa doğum günü mesajları

Salı, Haziran 19th, 2012

Arkadaşa doğum günü mesajları

Tugbam sitesinde en güzel Arkadaşa doğum günü mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Arkadaşa doğum günü mesajları
Arkadaşlar için doğumgünü mesajları
Arkadaşça doğumgünü mesajları

Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun? Oysa sen benim için herzaman farklı ve özelsin.. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam imkansız. İyiki varsın, NİCE SENELERE…

Hatırlar mısın doğduğun günü… Sen ağlarken herkes gülüyordu. Öyle bir ömür yaşaki öldüğünde herkes ağlasın, sen mutlulukla gülümse, İYİKİ DOĞDUN…

Bugün belkide çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şua an okuduğun en farklı olanı çünkü tümüyle dostlukla yazılmış bir mesaj, MUTLU YILLAR ARKADAŞIM…

Dünyada eşsiz bir güzellik varsa oda kalbindedir. Hayatının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. İyiki varsın MUTLU YILLAR CANDOSTUM…

Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini tırmanırsın, yüzünden gülümsemen hiç eksik olmasın NİCE MUTLU YILLAR…

Doğduğun gün bulutları yırtarak, bir güneş gibi etrafına aydınlık saçarak girdin hayata, hep sevgiyle yaşa! NİCE YAŞLARA…

Doğum Gününün sana tıbbı şaşartacak kadar sağlık, Melekleri kıskandıracak kadar mutluluk getirmesi dileğiyle, NİCE SENELERE…

Kalbin hangi güzel şey için çarpıyorsa her doğan güneş sana onu getirsin DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN…

Yeni yaşında kalbinin alabildiği kadar sevmen ve hakettiğin kadar sevilmen dileğiyle, MUTLU SENELER…

Ahlak İle İlgili Özlü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Ahlak İle İlgili Özlü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Ahlak İle İlgili Özlü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Ahlak İle İlgili Özlü Sözler
Ahlak İle İlgili Özlü Sözler
Ahlak üzerine Özlü Sözler

“Eğer iyi olmayı istiyorsan, önce kötü olduğunu düşün.” Epictetus

“Ahlak ilmi faziletler ve reziletler ilmidir ki, nefsi faziletlerle süsleme ve reziletlerden
koruma yollarını gösterir.”
Katip Çelebi

“Aklımda merak ve saygı uyandıran iki şey vardır: Üzerimdeki yıldız gibi parlayan
cennet ve içimdeki ahlak yasası.”
Immanuel Kant

“Ahlak, bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür.”
Friedrich Nietzsche.

“Ahlak bütün sivil yasaların amacı ve hedefidir. Ahlaki değerlendirmeler adalet
yönetiminden ayrı düşünülemez. Bir insan evinde havasızlık içerisinde yaşayabilir
mi?”
John F. Dillon

“Ahlak statik değildir. İnsan tecrübesi ile gelişen dinamik bir araçtır.”
Durant Drake

“Ahlak esasen toplumu çöküntüden kurtaracak ve toplumun muhafazasını
sağlayacak bir araçtır.”
Friedrich Nietzsche

“Ahlaki duygular doğuştan değil, sonradan kazanılır.”
John S. Mill

“Ahlak genel olarak mümkün olan en yüksek mutluluğa ulaşmak için insanın
faaliyetlerini yürütmesidir.”
Jeremy Bentham

“Erdem bir halkın mutluluğudur.”
Joseph Lathrop

“Evrensel kural olacak şekilde davranış ve eylemlerde bulunan birisi ahlaklıdır.”
Ralph Waldo Emerson

“Evrensel amaçlar doğrultusunda olan bir irade ahlakidır. Özel bir amaç için eylemde
bulunma gayri-ahlakidir.”
Ralph Waldo Emerson

“Pek çok din vardır; fakat sadece bir tek ahlak vardır.”
John Ruskin

“Bir toplum ahlak ve hukuk içinde olmadığı zaman, vatandaşlar kendilerini bir çıkmaz
içinde bulurlar. İnsanlar ya ahlaki değer yargılarını veya hukuka olan saygılarını
yitirirler.”
Frederic Bastiat

“İnsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz, onlar bir daha yanlış yapmayacaklar, ancak
şeref ve utanma duygularına da sahip olmayacaklardır. İnsanları erdemle ve ahlak
kuralları ile yönetirseniz, o zaman onlar hem utanma duygusuna sahip olacaklar,
hem de doğruyu yapmaya çalışacaklardır.”
Konfüçyüs