Posts Tagged ‘dü’

Affet allah’im

Cuma, Haziran 22nd, 2012

AFFET ALLAH’IM
Onu senin kadar seversem eğer
Çok seven kulunu affet Allah’ım
Ona bu canımı verirsem eğer
Gücenme ne olur affet Allah’ım
Aşkıma sevgime yenik düşersem
Her söylediklerine boyun eğersem
Bir gün bu halime isyan edersem
Gücenme ne olur affet Allah’ım
Sevdim onu ölecek kadar
Uğruna canımı verecek kadar
Güzel yaratmışsın tapacak kadar
Taparsam beni affet Allah’ım

En güzel Babalar Günü Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Babalar Gününe özel en güzel şiirler, Babalar günü için şiirler

Baba
Sakın ha aldırma çileye derde,
Bunları çok çabuk aşarsın Baba
Ağzından kötüsöz çıkmaz biryerde
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.

Şefkatle kol kanat açarken bize,
Ciğerde hastalığa almışsın vize
Yer yoktur kalbinde karabir ize
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.

Bizim üstümüzde çoktur emeğin
Herkesede yeter aşın yemeğin
Söze hakkıyoktur birkaç ineğin
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.

Duygularım katkat kabardı yine,
Sanki Dev sokmuşlar küçük bir ine
Çoğu değişirken parayı Dine,
Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.

Şu anda birdöksem gönül bendimi,
İnanki dolupta taşarsın Baba.
Şerefsizler bir b… sansın kendini,
Sen hep şerefinle yaşarsın BABA.

Durmuş Karakuş

Babalar Gününe

Yanağımda Kuruyan Bir Damlasın…
Geceden bir damla düşer gökyüzünden
Ve takılı kalır kirpiklerimde
İki kişi sedanın derinliğinde
Terennümde…

Birler bir’i bilebilirler mi? ..
Şimdilerde zaman uğultu renginde
Eriyip gidiyor tuval denen hüzünlerden
Ellerim yok ki tutayım
Yetmezmiş gibi
Yarenidir zamanın gözyaşım
Ardında ki ellerde özlem dolu kovayım
Döküyorlar zamanın peşinden geri gelsin diye..
Yada bilmem niye.

Onlar O’nu Görebilirler mi? ..
İç profilimin saman renkli duvarlarında
Özlemlerimin elinde bir fırça
Boyadıkça boyuyor, çizdikçe çiziyor
Ardında ne var ne yok demeden
Çizdiği yere göçüp gidiyor
Çizgi ötesini görmeden
Neyin ne olduğunu bilmeden.
Orada O var ya!

Yüzler Yüz’ü Tanıyabilirler mi? ..
Yalnızlar içinde bile yalnızken
“Şahadet parmağımı” kaldırıyorum
-Ben yalnızım ben yalnızım
Üşüyor parmağım sonsuzluğu delerken
Kimseler duymuyor Ondan başka
Yalnızlık ağlarken, vakit değimliydi çok erken
Ah! çok erken çok erken…
Avuçlarımda zaman boğulurken.
Sınıf Çok kalabalık
Yine ben çok yalnızım…

Zaman derken …sonra eklerdin
Ah aman! Çok yaman.
Aklımda kalmış, Kızılırmağın kıyısındaki taş ocağı
Kimbilir nasıl vuruyordun
hınçla toprağın bağrına kazmayı
Sonra yine ekliyordun,
Oğlum! Nefsin tanımamalı “azmayı”
Hani bir bisikletin varmış
Sonra askere gitmişsin,
babandan harçlık istemişsin
Baban, yani cicibıyığın Yusuf
Satmış bisikletini yollamış harçlığını.
Sende, askerden gelecende, velesbitine bineceksin…
Bilirim, en çok bir anana yangındın. Bir de avradına
Yani anama…
Helal sana. Harama uşkur yok…

Bilirsin senin gibiydim bende
Yani sen öyle derdin…
En Çok Z_amansız ayrılıklardan nefret ederdik
Sadece ikimiz, ne kızın ne karın
Ne çocuğun, nede oğulun!
Hep şuna kızdık ikimiz
Ardına dönmeden, gidiyorum bile demeden
Çekip gitimelere! Ah gitmelere
Suçluymuşum gibi neden bakıyorsun ki!
Bırakıp giden benmiyim sanki..
Giderken bıraktığın Gözlerin, halâ Gözlerimde saklı…

Orkun Işık

Babama

Sana, çiçekler getirdim baba,
Sana, torunlarından sevgiler
İğde kokularını getirdim sana,
Hanımeli ballarını…
İyot kokusunu Ege’nin..
Toprağın kokusunu örtmek için,
Bebek kokusu getirdim sana.

Bak üçüncü pazarı geliyor Haziranın,
Ezgisi yanık türküler getirdim sana
Yılların söndüremediği
Yangın alanı yürekte,
Özlemlerimi getirdim sana.
Toprağın karanlığını kaybetmek için,
Sevginin ışığını getirdim sana.

Babam, yarım kalmış bir öykünün
Hazan yapraklarını getirdim sana
Bugün hergün gibi senin günün
Bugün hergün gibi senin özlemin
Babalar günün kutlu olsun.

Uyan Baba

Hadi uyan baba…
Sabah olmadan çık balığa
Oltan hasret kaldı sana
Çaparin paslanacak dura dura
Hem tam balığa çıkılacak hava
Hadi uyan baba!

Hadi uyan baba…
Tıraş takımların banyoda
Aynanın önünde durmakta
Hepsi bıraktığın yerde
Uzamıştır sakalların tıraş olsana
Hadi uyan baba!

Hadi uyan baba…
Bak palton eskidi dolapta
Güz geldi geçti,kış kapıda
Paltonu giy baba,hastalanma
Bu soğuk havada,ayazda
Hadi uyan baba!

Hadi baba uyansana…
Uyansana baba!
Üzerinde yeşiller var
Sen yeşili sevmezsin ki baba
Baba?
Sıkılırsın orada
O daracık dört duvar arasında
Baba hadi uyansana
Uyan baba uyansana
Uyansana…

Şehnaz Baykuş

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim

Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim

Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici – hep , hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a
Bi helallaşmak ister elbet , diğ’mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim

CAN YÜCEL

Hayatla ilgili şiir,Hayat ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hayata Dair Şiirler
Hayatla İlgili Şiirler
şiirler hayat şiirleri

Bir Hayatın Anatomisi

Hayat dediğin oyun üç,bilemedin beş perde
Kural yoktur tınısı hep aynıdır her telde
Açılışı dünyaya gelmekle yaparsın
Sonra zamanı saati kendin göre kurarsın
Dünyaya gelerek başlattığın diriliş
Onbeşsene sonra olurmu sana bir serpiliş
Farkında değilsindir yaşıyorsundur en güzel günleri
Karşına çıkan ilk kızı sanarsınki bir huri
Heyelana kapılmış kaya misali geçer zaman
Birden yapaylnız kalırsın nedenini anlamadan
İşte ilk perde tam burda kapanır
Sınav denilen illetle ikinci perde aralanır
Hazırsan geçersin sınavı ilk seferde
Eğerki değilsen sayarsın olduğun yerde
Aşılmayacak engel yoktur atlatırın bunuda
Artık kendine güvenirsin sözlerin kalmaz havada
Sahneye bi çıkarsın karşında kocaman kitle
Kendince düşünürsün işte budur kapalı gişe
Tadını alamadan elvedda derin mutlu günlere
Çıkarsınsabah yeliyle uzun bir sefere
Şafak saymakla geçermi dörtyüzaltmış gün
Onbeş aydan daha yoksun kalır kısacık ömrün
Onbeş aydan sonra hiç bozmadan kafiyeyi
Kapatırsın uzun bir aradan sonra perdeyi
Herkes gibi kurmak istersin mutlu mesur bir yuva
Bu arada bir perde daha katılır kuyruğa
Artık benimde olsun dersin bir kaç çocuk
Derken anlarsınki kolay değilmiş yoksulluk
Dertler belini büksede bunlarıda atlatırsın
Hepsini bir bir katlayıp cebinde saklarsın
Bundan sonra kalmamıştır ben diye birisi
Sende anlarsın yalanmış aileden gerisi
Yıllar birbirii kovalarken dört nala
Yavrunda düşüverir uzun bir yola
Çok geçmeden alırsın kucağına bir iki torun
Onlar için herşeyi yaparsın dinlemezin hiçbir kanun
Artık birşey düşünmezsin dalmadan önce uykuya
Yüreğinde yer yoktur en ufak korkuya

Altmış beş senelik hapisten sonra hayat
Açıklar kararını artık;\’\’hakkın beraat.\’\’
Yakan yapışır alaşağı eder ölüm ummadığın yerde
Tam burada anlarsın açılmıştır artık son perde
Önünden geçek üzeredir ayrılık treni
Bir telaş başlar duymadan son sireni
Şehadet getirerek çıkarsın dönüşü olmayan yola
Yoktur artık hiçbir durakta bir nefeslik mola
Ağır ağır uzaklaşırken kıpırdayamadan yerinden
El bile sallayamazsın buğulu pencerenden
Cenazende okunan senin içindir bu son beste
Kimse bulamaz artık seni herzamanki adreste.!

Ömür Dediğin

Debelenip dursun akıl ‘niçin’de,
Bir varmış bir yokmuş ömür dediğin.
Gönül sanki zindan, zindan içinde,
Bağrımdaki okmuş ömür dediğin.

Gel seyre dal bir ırmağın başında,
Çölün ortasında, dağın başında,
Bir gurbet ki gözlerinin yaşında,
Ne yaman firakmış ömür dediğin.

Adım adım menziline yürüyen,
Gece-gündüz damla, damla eriyen,
Bahtımın yeline düşüp titreyen,
Bir sarı yaprakmış ömür dediğin.

‘La rahate’..bitmez dertler, çileler..
Şeytanda tuzaklar, ‘ben’de hileler,
Yüzümde gül olup açsın haleler,
Ahiri toprakmış ömür dediğin…

Servet Yüksel

Erkekler için evlilik yıldönümü hediyeleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

erkek için evlilik yıldönümü hediyesi, erkeğe evlilik yıldönümü hediyesi, erkeklere evlilik yıldönümü hediyesi

Deri Kılıflı Gümüş Figürlü Kalem Seti


Bu özel deri kılıf ve içindeki kalemlerle logonuzu gümüş figürler halinde sete işleyebiliriz.

İstanbul Temalı Gümüş Zarf Açacağı

İstanbul temalı zarf açacağı hem şık hem de kullanışlı bir hediye. Üzerine yapılacak isim , isim soyad gibi kişiselleştirme ile yıllarda ofiste, çalışma masalarında sizi hatırlatacak bir anı olarak kalacaktır.

Foto Kolaj Duvar Saati

Fotoğraflarınızdan duvar saati istediğiniz gibi bir kolajı duvar saati hediyesi olarak tüm sevdiklerinize verebilirsiniz. İsterseniz bebeğinizin odasına asın, isterseniz düğün fotoğraflarınızdan bir kolaj yaptırın eşinize yıldönümü hediyesi verin. Anılarınızı bu tarz bir hediye ile ölümsüzleştirebilirsiniz. Sizin için değerli kişilere güzel bir hediye olacak. Her anınızda aklınızda olan sevdikleriniz şimdi de duvarlarınızı süsleyebilir. Kaliteli baskısı ile bu hediye hem özel hem de kullanışlı olacaktır.

Kalem Seti – İstanbul Temalı Gümüş Figürlü

Gümüş hediyeler hem şıklığı ile hem de özenle işlenmesinden ayrıcalıklı hediyelerdir. Bu kalem seti tasarımı sıradan hediyelerin aksine can alıcı özelliği ile vuruşunu yapıyor. Kurşun kalemin sadeliğini gümüş motifle zenginleştirip sıra dışı bir kalem seti haline getiriyor. Ahşap stand üzerinde siyah renkten çok şık bir hediye.

Gümüş Harfli Deri Defter Kılıfı

Kurumsal hediye amaçlı, üst düzey yöneticilere, özel müşterilere hediye olarak çok şık bir alternatif. Dilerseniz özel günlerde, sevgililer günü, yılbaşı gibi eşinize, erkek arkadaşınıza yeni işe başlayan kız arkadaşınıza hediye edebilir, işlerini bu şık kılıf ile yapmalarını sağlayabilirsiniz.

Özel Masa Takvimi

Masa üstü takviminin her ayı bir sayfadadır. Özellikle yeni yıl hediyesi olarak hem kullanışlı hem de anlamlı bir hediye.

Oscar Başarı Ödülü Heykeli

Kişiye özel farklı hediye arayanlar için Oscar başarı ödül heykelini tüm sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.

Uzaktan Kumandalı Araba

Her çocuk oyuncak araba sever, ama bu uzaktan kumandalı oyuncak arabanın eşi benzeri yok. Özellikle yarış tutkunlarının unutamayacağı çok özel hediyedir.

Kumandalı araba çocuklara ve yetişkinlere verilebilecek en güzel hediyedir. Özellikle yarış meraklısı, araba sevenlerin alınca çok beğeneceği hediye çeşitlerindendir.


Dünyanın En İyi Sevgilisi Madalyası


Karınıza, kocanıza ya da sevgiliye özel madalya hediyesi vermeye ne dersiniz? Onu bu özel madalya ile ödüllendirin. Dünyanın en iyi sevgilisi madalyasına layık görün onu…

Bildiğiniz, boyundan asmalı, uzun kalın ipten kordonu olan, sarı metal’e ingilizce “Dünyanın En İyi Sevgilisi” yazılı en özel hediye…

Yıldönümünüzde, doğum günü kutlamalarında, özel sürprizlerde en özel ve sürpriz hediye…

Calvin Klein – Euphoria Intense – Erkek Parfümü

Calvin Klein Euphoria Intense Homme EDT erkek parfüm sevgilisine, babasına, kardeşine hediye arayanlar için bir güzel bir hediye seçeneğidir.

Oryantel amber kokusuyla daha seksi ve egzotik olan bu parfüm bir yıldönümü hediyesi, doğum günü hediyesi ya da babalar günü hediyesi olarak verilebilir. Özel silindir kutumuz ile hediye paketi olacağından hediye sunumu da farklı olacaktır.

Daha fazla seçenek ve hediyelerle ilgili bilgiler için Tıklayınız..

Albert Einstein Özlü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Albert Einstein Özlü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Albert Einstein Özlü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Albert Einstein Özlü Sözler
Albert Einstein Sözleri
Albert Einsteinın söylediği sözler

Hayat düşünenler için komedi, hissedenler için facia…

Aylarca, yıllarca düşünür de düşünürüm. Doksan dokuz defasında yanlış sonuca varırım. Yüzüncüsünde haklıyımdır.

Mevcut bilgi birikimimizle öyle sorunlar yaratırız ki aynı birikimimiz bu sorunları çözmemize yetmez.

Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır

Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır.

En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır.

Coşku, zekadan daha önemlidir.

Savaşsız bir dünyanın mimarları Askerlik hizmetini reddeden gençler olacaktır.

Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.

Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir!

Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.

Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.

Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.

Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.

Dehanın 10’da 1’i yetenek 10’da 9’u da çalışmaktır.

Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.

Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.

Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum.

Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.

Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.

Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.

Hayat bisiklet gibidir,dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.

Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.

Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.

Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.

Bilgelik dünyanın düzenini değiştirmekten çok, kendi isteklerini değiştirmektir.

En önemli insani çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.

Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.

İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.

Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.

Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı uman kişiye aptal denir. Dahiliğin bile mutlak bir sınırı varken aptallığın asla. En kötüsü de Dünya onlarla doludur.

Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabilir olmasıdır.

Çok hırslı insanlar, toplumda övülürler ve onların hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, ‘başarı için her yol mübahtır’ diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler.

Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına.

Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur.

Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.

İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.

Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan,karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak,bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, O sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.