Posts Tagged ‘ettin’

Acıklı Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Acıklı aşk şiiri
Ağlatan aşk şiirleri
hüzünlü aşk şiirleri

O yağmurlar
Yüreğime her değdiğinde
acı bir sevda gibi Alı koyardı bizi

Sonra o sessiz türküler başlardı
Sen aklıma gelirdin
Haliçte bir balık çırpınır
Haliçte bin balık ölürdü

Kara-Denizde Oltaya balık takılmıştı
Sen çekmiştin oltayı
Tıpkı gökyüzünden bir yıldız çeker gibi

Sen aklıma gelmiştendin
Kumsalda kum tanesiyken yüreğim
Çığlığı sende kalmıştı
Bedenime kondurduğun öpücüğün
Depreşen bir alev düşmüştü
Ağrı-yan yanlarıma
Sen aklıma gelmiştin
Çekip vurmuştun kendimi

Osman eren

******

Bir gün yolun mezarliga düserse,
mezarimi acda bak!
Mezarin icinde Tabut,
Tabutun icinde Kefen,
Kefenin icinde ben,
ve benim icimde hala SEN

*****

Ne zaman sığınsam aşka

Yersiz yurtsuz kaldı yüreğim

Böyle bin parçaya bölündüm sonra

Yavaş yavaş azaldım ve bir anda tükendim

Hüznü sevdim yürekten

Hep imkansızken geldi aşk

Ben kimi sevsem sonra

Ağır geldi yaşamak

*****

Bütün gün kırlara bakmışım
Başaklarla kımıldanan
O bitek yalnızlığa
Burnumda gökyüzünün ince kokusu
Bütün gün sana bakmışım
Derin mırıltılarla ırmağa karışan
Çakıntılı gövdene senin
Uzanmışım terli toprağa
Yanına gözlerinin
Çıplak gecelere dokunuyorum
Yazın ve düşlerin sıcak kıvrımlarına
Denizi başlatıyor dudaklarının tuzu
Yüreğim kamaşıyor şavkından
Ellerim böğürtlen moru
Yorulmaz işçileriyiz aşkın
Soluk soluğa ıslak yaylar
Ürkek sokulmaların
Ormanları uyandırıyor kanımın gürültüsü
Başdöndürücü yerlerindeyim dağın
Kollarımdan akan ırmak,
Sonsuza tamamlanıyorum

****

Gönlümdeki tertemiz duyguları nasıl sidlin bir anda
ben seni sevmiştim yıkıp viran ettin beni sonunda
her ahşam seni düşünüp ararım ruyamda
sen ise zevk sefa dünya malı derdine düşmüssün
su tükenip geçmek bilmeyen zamanda
içimdeki duygularla oyandın alaylar ettin
sen beni neden bir cam gibi kırdında gittin
ardında bıraktıgın hayatı yerle bir ettin
sen beni düşünme ben artık iflas ettim
sanmaki unuttum yaptıklarını sanmakı kapatıp yırttım yapraklarını
satır satır yazdım bana oynadıgın yalanlarını sen bir bir
başka kollarda gezerken
tek başına bıraktın su güzel rol oynadığın yanlız
ADAMI

En güzel Uzun şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzun şiir,
Uzun şiirler,
En güzel Uzun şiirler

Beni sen akşamcı ettin
Hayal sevgilim
Elde kadeh
Dilde sen
Her akşam bu sofrada bir rüzgardır esen

Yıldızlara isimler verdim kendimce
Biri hayal
Biri gurbet
Biri hasret
Biri hep o güzel memlekettir memleket
Sokaklarında büyüdüğüm seninle
Buluştuğum gözlerinle
O güzel memleket bir yıldıza adını verdi
Akşamları göğe kaldır başını seyret
Belki geçmişin ışıkları henüz sönmemiştir
Belki resimler kaybolmamıştır
Belki isimler unutulmamıştır
Belki batmayı unutmuş güneşler vardır gökte
Seyret aynaya bakmadan seyret gökyüzünü
Bir yıldız göz kırpıyorsa
Veya bir ışık kayıyorsa
Benim kadehimdir şerefine kalkan
Işıklara doğru
Sana doğru
Şiirler geliyor gökyüzünden
Bu bilinmeyen hayal meyhanesinden

Beni kimse görmedi
Ben kimseye el sallamadım
Seninle meşguldum
Tanıdıklar görmüşse de ben onları tanımadım
İnanır mısın senden başkasını da pek sallamadım

Baharlar açıyor toprakla birlikte ben de canlanıyorum
Hayallerimi uçurtma yaptım
Gökyüzünde yalpa yalpa yalpalanıyorum
Birşey göremiyorum uzaktan sana uzanamıyorum
Adını çağıracağım bir kimse de yok
Hep yalnız yürümüşüm sokaklarda demek ki
Sana bakayım derken kimse kalmamış yanımda
Bir senin adın var aklımda
Onu da söyleyemem
Onu bağıramam özgürce
Adını tutukladım beynimde salıvermek yok
Havalandırma bile yasak
Voltayı hayallerimde atacaksın
Sen kimseye görünmeyeceksin

Gel be dünya, evinden atma beni hayata çok alıştım
Azraile satma beni
Sana söylerim beni vermezsen ellere
İsimleri itiraf ederim
Bir konuşsam sarsılırsın

Beni sen akşamcı ettin hayal sevgilim
Elde kadeh
Dilde sen
Meyhane beğen meyhanelerden
Küfürlere karıştı gecenin çığlıkları
Sesim sesine ulaşmaz
Aşk buna mı derler
Kavuşulmazsa büyür
Kavuşulursa erir

Ben seni seyrederdim
Köşeden
Arkana takılırdım anlamazdın akşam üstleriydi
Bizlerle pek oynamazdın
Bir yakan toptu son oyunumuz
Ellerin ellerimi yaktı
Gözlerin gözbebeklerimi
Bisikletimde kaldı sıcaklığın
Bisikletim yok şimdi

Beni sen akşamcı ettin
Hayal sevgilim
Elde kadeh
Dilde sen
Bir de o zümrüt gözlerinde öpüşen
Mutlu çocuk
Nereye yolculuk bile demeden
Gittin evlendin
Seslenemedim
Seni hiç görmedim
Ben ölmedim
Sen ölmedin
Neredeydin bilemedim
Bir tebrik de edemedim

Şimdi eski dostlara rastlıyorum
Herbiri bir yerde
Kimi okumuş kimi zengin
Kimi mutlu
Kimi bezgin

Ben bir dünya tatlısı ile evliyim şimdi
Dünyaya bunca bağlanmam onun eseriydi
Şiirler yazdım ona şarkılar oldu
Bu kadeh onunla doldu
Seni inattan soruyorum herkese
Daha neler var bu şiir devam ederse

Bırakma hayallerimi
Hayal güzelim
Ben akşamcıyım
Sen akşamsın
Bir güzel bestede şarkısın dinlediğim
Bir özlemsin bitiremediğim
Dün gibi herşey oysa
Dün gibi ama
Zamana şehir de dayanamamış
Yıkılmış
Sokaklar süklüm püklüm
Ağaçlar büyümüş ve çürümüş
Bizse yaşamadıklarımıza inat saçlarımızda beyazlar
Sokaklarda maziyi arıyoruz
Yanılıyoruz dostum
Yanılıyoruz
Zaman geldi biz ayrılıyoruz
Ben sana alıştım hayat
Darılırım gidersen
Bir daha yüzüne bakmam
Şerefsizim yanına bile gelmem

Bu şiir uzayacak
Hayal güzelim
Yorulduysan git
Laf lafı
Laf mısrayı açıyor
Bende uyku yok
Zaman azaldıkça
Uykum kaçıyor
Daha uzun kalmak ayakta
Sanki daha uzun yaşamak gibi
Hiç uyumasam ömrüm iki katına çıkar mı
Aldanmak mı yoksa hayallerim
Ömür nedir
Hayat nedir hayal nedir
İşte şu oturduğum sedir nelere şahittir
Ben bilmem o da dünyada ben de
Belki o sedir daha bir kıymetlidir
Herşey izafi hayal sevgilim
Güzel
Çirkin
İyi
Kötü
Uzun
Kısa
Ve daha neler neler
Adına sıfat dediğin ya da nitelik
Asıl olan
Mutlakla birliktelik

Sazlıklarda bir kamış
O kamış neye yaramış
Diye sorma
Kamış kamış olmuşsa mutlaka
Birşeye yaramıştır
Hani insan insan olmuşsa da aynısıdır
Palavra gayrısıdır
Ben bıkmadım yaşamaktan
Yaratan bıktırmasın
Aşk ile yansın yüreğim
Ayakkabım sıktırmasın

Haşim adam bıçaklıyor mu sokaklarda
Yüksel ‘i dövdüler mi kapıda
Vay anam ne kıymetliymiş gözlerin sen hala kaçır onları

Mahallenin bebeleri birbirine girsin senin için
Elyüz kan içinde elin oğlu şenli
Bizi bize kırdırttın
Güzeller güzeli
Hayal şehrin hayal kızı
Helal olsun sana
Akan kanlar yoluna şerbettir senin

Beni sen akşamcı ettin hayal güzelim
Ötekiler ne oldu bilmem
Biri emekli olmuş
Öbürü elini tornaya kaptırmış
Biri de terörist dediler
En akıllısı manifaturacı, müteahhit
Kapatmış hayal şehrin arsalarını
Sonra önüne gelene satmış

Ben kiraladım yanındaki meyhaneyi

Parasız mey satarım karşılığında muhabbet
Ben sana hapsoldum müebbet
Yine de diyorum kendime be adam haline şükret
Ya idam olsaydı cezan
Af da etmezdi devlet

Bu şiir ah bu şiir seni bana getirsin
Ne işim varsa beni alıp bitirsin
Sesler uzakta kaldı
Yaşlar yaş olmaktan çıkmak üzere
Bu şiir seni bana getirecek mi bilemem
Ama ben kalkıp gideceğim uzaklara
Aklımı bırakıp
Aşkımı bırakıp
Bir de yakamı bıraksam
Kurtulacağım
Sana bir sepet çiçek yollayacağım
İsimsiz
Bir kucak şiir
Bitimsiz

Ellerimde güller açmış
Sabah çiğleri üzerinde
Fırından sıcak ekmek kokusu yayılır
Çocukluğumun istüne
Uyanmak ne de zordur okul varsa
Sen uykularımı bölerdin
Buğdaylı rüzgar kokusuyla
Büyüdük herşeyi büyüttük
Aşkı
Hasreti
Milleti
Sen neredesin ey sevgili

Caner Mardin

Yüreğim Aşkına Susuz

Seyit Ahmet Uzun

Susuz kaldı yüreğim aşkına
çöl oldu duygularım
hani nicedir özlediğim sen
bir bıçağın altında
kanımı akıttım nemli toprağına
dudaklarım kupkuru
kalbim atmıyor sanki

aynaya baktım bugün alnımda kan
aşkına hüküm giydim demiştim
ama kalbim o kadar kirli ki
girmek istemedin sanki
nazlı bir kuş gibi penceremde
süzüyordun ben dikeni yüklenmiş çiçeğini

ama inanıyorum ki sen dikenlerime aldırmazsın
sevgimi hissettiğin yüreğimin hürmetine
acır da bağışlarsın değil mi?

nice yüzler gördüm ki kanlı
nice yüzler gördüm ki maskeli
nice yüzler gördüm ki aşksız
ben ben neresindeyim bu sersenişin ey sevgili
işte aşksız ve kupkuru bir çöle dönmüş kalbimi
yapmacıksız ve sade
aşksızsa da iki yüzlü ve kanlı değilim.
nefretleri eritiyorum sabah güneşinde
kurban ediyorum kaprislerimi, kıskançlıklarımı
iki yüzlülükleri ve kibirleri
sahtekarlık kokan ibadetlerimi
sana sadece susuz kalmış kalbimi sunuyorum.
al sevgili al boya beni aşkının sularına

Seyit Ahmet Uzun

Yaktı Canımı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yaktı Canımı

Firkatin ağlattı, gülemedimki,
Vefasız olduğun bilemedimki ,
Bir türlü yadımdan silemedimki,
Ördüğün duvarlar yaktı canımı.

İkimizde şimdi yapa yalnızız,
Ne yazıkki yarım kaldı şarkımız,
Bitkisel hayata geçti aşkımız.
Vurduğun şamarlar yaktı canımı.

Muzdaribim bilki senin yüzünden,
Yoruldum acıdan, gamdan, hüzünden,
Ne olduda öyle, döndün sözünden,
Verdiğin kararlar yaktı canımı.

Yaşantımı zehir ettin sonunda,
Aşkını sevgini sattın sonunda,
Altına imzanı attın sonunda,
Kurduğun pazarlar yaktı canımı.

Coşkun Arslan

Ankara İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ankara Şiirleri,

En Güzel Ankara İle İlgili Şiirler,

Ankara

Ankara dediler yavrum götürdüm
Haftalarca hastanede yatırdım
Bırakmadım başucunda oturdum
Çaresiz diyerek attın Ankara

Ankara’da hiç hastane koymadım
Kaçını gezdimse bilmem saymadım
On beş günde hiç elbise soymadım
Gözümde bir hiçsin bittin Ankara

Yirmi yıl getirdim Ankara sana
Hiç umut vermedin çareden bana
Hep zorluk çıkarttın yavrumdan yana
Beni ciğerimden ettin Ankara

Bu kalbin yarası seni bitirir
Gün geçtikçe kalp ritmini yitirir
Gücü kalmaz tehlikeye götürür
Sonsuz karanlığa ittin Ankara

Başkentte dediler ciğer çalışmaz
Ankara tıp dedi dermanı kalmaz
Hacettepe dedi fazla yaşamaz
Ver artık yavrumu yettin Ankara

Yoğun bakımdayken dardı odası
Bir kural koymuşlar girmez babası
Kapısında ağlar garip anası
İster Ali’sini nettin Ankara

Bu acıyı gözyaşında aradım
Her köşede gizli gizili ağladım
Akan yaşla mendilleri suladım
Geri ver Ali’mi çattın Ankara

Ben bu derdi Ankara da azdırdım
Param yoktu beş de altın bozdurdum
Bilet aldım veresiye yazdırdım
Refiki Ali’den ettin Ankara

Refik Kutlu

Ankara Şiiri

Ankara’da doğdu gün;
Öğün Türk oğlu öğün.
Tan yeridir Türklüğün,
Bahtı ak, taşı kara
Adı büyük Ankara.

Ordu kuruldu,
Düşman orda vuruldu.
Türk’e bir kale oldu.
Bahtı ak, taşı kara
Yurdun kalbi Ankara.

Harp meydanı orası
Başkomutan ovası
Bahtı ak, taşı kara
Can evimiz Ankara.

H.Ali YÜCEL

Ankara Marşı

Ankara, Ankara, güzel Ankara,
Seni görmek ister her bahtı kara.
Senden yardım ister her düşen dara,
Yetersin onlara güzel Ankara.

Burcuna göz diken, dik başlar insin,
Türk gücü orada her zoru yensin,
Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin,
Varolsun toprağın, taşın Ankara.

Halil Bedii YÖNETKEN

27 Aralık

Yirmi yedi Aralık’ta,
Atam geldi, Ankara’ya.
Ülkem kalmış, karanlıkta,
Merhem oldu, her yaraya.

Atam, Ankara’da durdu,
Meclisi, buraya kurdu.
Kurtuluşa, karar verdi,
Hep toplandık, bir araya.

Düşmanları, yurttan attı,
Türklüğüme çok şan kattı.
Ankara’yı, başkent yaptı,
Hemşeri oldu, buraya.

Atatürk’ü, çok severiz,
Onun yolundan gideriz.
Uygar ülke, hedefimiz,
Örnek olalım, dünyaya.

Hüseyin Celep

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi

Dokuzyüz ondokuz aralık ayı
Dikmen sırtlarına vardı Atatürk
Tüm seğmenler karşıladı Ata’yı
Milleti bağrına sardı Atatürk

Vatan aşkı ile düş olduk nara
Zafer türkün oldu sarıldı yara
Bir yüce ses dedi Başkent Ankara
Millet meclisini kurdu Atatürk

Koca dünya şaştı eyledi hayret
Tükenmedi azim ihtikat gayret
Artık hiç kimseye eylemem minnet
Bana lisanımı verdi Atatürk

Sefil ERÖKSÜZ’üm vatan can bağım
Cumhuriyetliktir tarihim çağım
Göklere taht kurdu şanlı bayrağım
İstiklal gülünü derdi Atatürk

Mehmet Ali Eröksüz

ANKARA

Ey insan arşı yayla! Ey bozkır! Ey Ankara!
Seslen bana: Ben senden nasıl uzak yaşarım;
Bahtım, senin bağrından ayrıldığım an kara,
Ben sendeki gözlerden feyz alarak yaşarım.

“Halep ordaysa arşın burda.” dersen ne çıkar?
Sende al atım için meydan da cirit de var.
Başka yerin sahrası hız almaya bile dar!
Ben sende heyecanım şahlanarak yaşarım!

Koşarım bozkırlarda gem bilmeyen bu tayla,
Hislerim sürü sürü benim, bağrım da yayla.
Ana gibi, yar gibi kaynaştım Ankara’yla,
Alnım gökten yukarı, mermerden ak yaşarım.

Fatih’in gemileri nasıl kaydı karada?
Nasıl bir sızı vardır şerefli bir yarada?
Ben böyle imkânsızlık içinde Ankara’da,
Hayatımı sürerim, hislerimi yaşarım.

Gönlümü atsalar da dünyanın bir ucuna,
Düşer bir gülle gibi Ankara’nın burcuna,
Bilmem şahin sığar mı avuçların ucuna,
Ankara’da ben böyle çırpınarak yaşarım.

Behçet Kemal ÇAĞLAR

2 Kıtalık İstanbul Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İstanbul Şiirleri


İstanbul Şiirleri 2 Kıtalık


İSTANBUL

Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul

Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul

Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul

Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul

BENİM ADIM İSTANBUL

istanbul benim şehrim
aynaya yansıyan yüzüm
istanbul benim şehrim
durmadan kanayan yaram

istanbul aglayan kadınım
aldatan erkek
istanbul aglayan kadınım
aglayarak ürkek


SULTAN ŞEHİR

İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem,
Bilir misin dostum İstanbul olur benim, benim şehzadem,
Ya İstanbul beni alır, ya da ben İstanbul’u alırım be diyen,
İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.

Söylesene, İstanbul değil miydi, böyle asırlarca özlenen,
Söylesene, İstanbul değil miydi böyle asırlarca beklenen,
İstanbul Galata Kulesi’dir, Hezarfen Ahmet Çelebi diyen,

CENNETTEN BİR KÖŞE İSTANBUL

Yerde sararmış bir yaprak görürsen eğer,
İstanbul seyretmeye değer,
Gel ara beni,
Gel İstanbul,
İstanbul canım İstanbul,
İstanbul Mevla dan almış güzelliğini,
Sana borçluyum güzelliğimi,
Ah! Canım İstanbul,
Gel ara beni,
Bul,İstanbul,
Tepelerin var,tane tane,
Geceleri pişer sokaklarında kestane,
Canım İstanbul,
Şarkılarda dolanır dillere,
Bebek ve Aşiyan,
Ne mutludur senin ile iç içe yaşayan,


İSTANBUL, İSTANBUL

İstanbul, hayallerim
İstanbul, emellerim
İstanbul, sevdiklerim
İstanbul, İstanbul

İstanbul, emek
İstanbul, ekmek
İstanbul, sevmek
İstanbul, İstanbul

GÖRDÜN MÜ İSTANBUL

Sen böyle acı gördün mü İstanbul
Sen böyle yalnızlık gördün mü
Öfke kusan,damar damar kan akan
Böyle ölüm gördün mü İstanbul

Geceleri bana mahrum ettin İstanbul
Geceleri beni mahkum ettin İstanbul
Sen böyle zulüm gördün mü İstanbul
Sen böyle aşk gördün mü İstanbul
Neler istiyorum İstanbul biliyormusun


HEP İSTANBUL

Nereye bakarsam karşımda hep o
Dağlarda İstanbul,yolda İstanbul;
İlmek,ilmek nakış,nakış işlenmiş
Kovanda istanbul,balda istanbul

Ellerimi açsam dualarımda
Gözümü kapasam rüyalarımda,
Her sabah her akşam hülyalarımda,
Tavırda İstanbul,halda İstanbul

Terk Edilme Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Terk Edilme Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Terk Edilme Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Terk Edilme Sözleri
Terkedilme Sözleri
Terk Edilme Sözleri Kısa

Terkettin beni kaderimle başbaşa oturup ağlarım ikimizin şarkısı çaldığında.

Terk edilmiş bir kazazedeyim hayatta ne anılarım teselli eder beni nede umutlarımda yaşattığım aşkımız gelir geri.

Beni yalan bir sevdaya terk ettin sende o yalan sevdanla yalan olursun tek dileğim!

Yalan değil gerçekten sevdim seni hayal değil yaşadıklarımız birer gerçekti, anılara saygın yok terk edişin bitirdi beni.

Git yalanların içinde kaybol terk ettin ya beni beter ol umarım beni terk ettiğin gibi senden terk edilirsin.

Seni özledim sevgi dolu umutlarımı özledim geceleri adını sayıklamayı özledim ama beni terk edişini hiç düşünmedim.

Kalıcı gönlüm bir ümit senden habersiz bekler, belki insafa gelirsin yeniden kader ikimize güler, terk etme sevgimizi ayırma kalplerimizi!

Yolumu çizdim artık sensiz gidiyorum terk edilmişlerin dünyasına, hüzün keder hepsi bende, sen anlamazsın seveni gülüp geçersin eskisi gibi.

Seni ben hayatıma yazdım ama şimdi yoksun hayatımda terk edip gittin beni umutlarımla.

alıntı

Efkarlı Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Efkarlı Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Efkarlı Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Efkarlı Mesajlar
Efkarlı mesajlar kısa
Efkarlı sözler facebook

Ne zaman Sordun Derdimi Neler Çektiğimi? Efkarlı Sevdam Deli Sevdam Hayata Tutunmaya Çalışıyorum Bir Yandan, Bırakma beni Deli Sevdam..

Efkarlıyım Kalbim Dertler içinde Seninle unutmak isterdim bunları Sen yoksun yanımda Ağlıyorum yanlızca bekliyorum Seni bebeğim Efkarlığım yalnızlığa.

Yoluma Dizildi Anılarım Nereye Baksam Senin Adın var, Geçirdiğimiz Güzel Anılarım Hatıtlarım üzülürüm Efkarlanırım…

Dizlerimin üstüne çöktüm yalvarıyorum ALLAHıma Alsın bu Canımı Bu Efkar Fazla Bana Dayanamıyorum çıkmıyorsun Aklımdan..

Yıprandım bittim kalmadı yaşamak için dermanım, gözlerine bakıp ağladım ama beni hiç anlamadın..

Bu sözlerim sevenden sevmeyene gelsin! ben Seni Severken gecenin Karanlığında Ağlarken Sen Sıcacık Duygularınla Benden Habersizce Yaşamayı Sevdin Sana olan Sevgimi hep görmemezlikten geLdin!

Sonunda Ayrıldık beni Dertler içinde Bıraktın, istediğin oldu sonunda beni efkarlarımla başbaşa bırakıp dertlerimle ağlamaya mahkum ettin tebrik ediyorum seni..

Seni sevdiğim Kadar öLümü Sevmedim, Senden önce bir öLümü Severdim Şimdi öLümü Daha çok Sevmeye Başladım Senden Sonra!

Artık Savaşacak gücük Kalmadı Dertli içim efkarlı kalbim, Artık yaşama Hevesim kalmadı Sana Bu Sözlerim Sana Sevgiden Anlamayan Zalim insana..

Çok zalimsin çok, beni bıraktın dertlerimle elimde şimdi koskoca bir boş kalp ve yarınları olmayan hayaller.

Çok düşündüm seni silmeyi, çok düşündüm efkarlı gecelerimde senin adını silmeyi ama olmuyor gülüm bu kalp senin için atıyor olmuyor.

Sen Olmayınca Yanımda Neler düşünüyorum bilmiyorum, Sen yokken yanımda hayat Dar geliyor Bana daralıyorum.

Sana Hayatımı Adadım Sana gençliğimi düşünmeden verdim Ama Sen beni Sadece kullandın Zamanımı Bitirdin..

Hayata karşı Duramıyorum Artık Dik Başım eğildi düşünme yeteneğim kalmadı hayat beni bir kçşeye attı, Adımada Aşk Acısı Yazdı..

Uzak kaldım senden uzak, yaklaşamıyorum yanına heryer tuzak kalbine inanmıyorum artık yalan gözlerine bakamıyorum eskisi gibi herşeyin bir tuzak olmuş hayat benim için oyun olmuş sayende bunuda öğrendim..

Sevdiğim Sendin Kime Gidebilirdim? Bir Senin için Bu hayatta Kendimden Geçerim Ya şimdi? Beni Dertlerimle Bir Odaya Mahkum Ettin bi haber yaşıyorum hayatı Sessiz ve Sensiz…

Kimseye Güvenip Yola Çıkmayacaksın Sonun benim gibi Ağlatıcı Ve acındırıcı olur, kimseye gönül bağlamayacaksın hayatın benimki gibi zehir olur…

Bitiyor benim için bu gece hayat son kez gözlerine bakıp ağlamak isterdim sevdiğim..

Çıldırcakmış gibiyim içimde yığınla dert kalbimde sana karşı bir nefret efkarlıyım bu gece beni benden aldı felek…

Cep Mesajları

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Cep Mesajları

Tugbam sitesinde en güzel Cep Mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Cep Mesajları
2012 Cep Mesajları
en güzel Cep Mesajları 2012

Sana olan aşkım sağır bir ressamın kristal bir yüzeye düşen gül yaprağının çıkardığı sesi çizdiği zaman bitecek

Nedir bilemiyorum; Sana bakınca kendimi görüyorum,sana gelirken kendimden gidiyorum; Ve senden giderken kendime gelemiyorum..

Bir yudum mutluluk, Peşinden koşuyorum, ne olacak halim bilmiyorum, Sevmişim seni bir kere, Doyamadan gidiyorum …

Gönlüme taht kurdun, Gönlümün sultanı oldun, Gece gökyüzünde parlayan yıldızım, Sabah ise ruhuma doğan güneşim oldun ..

Damdan düşer gibi hayatıma girdin, beni deli divane ettin, suçum neydi ki, beni kendine bu kadar aşık ettin

Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur.

En sürekli aşk karşılığı olmayan aşktır.

insanlar kırmızı güllerin peşinde koşarken ayakları altında ezilen papatyaların farkına bile varmazlar

Bir yürek nelere yeterse, bir can bir canı ne kadar severse bir damardan ne kadar çok kan geçerse, yaşam ölüme ne kadar değerse, sen de benim için o kadar değerlisin.

Aşk bir su damlası olsaydı okyanusları, bir yaprak olsaydı bütün ormanları, bir yıldız olsaydı tüm kainatı sana vermek isterdim. Ama, sadece seni seven kalbimi verebiliyorum…

Seni sevdiğim kadar yaşasaydım; ölümsüzlüğün adını aşk koyardım

Hayatıma renk katan , her gece sabahı bana özleten biricik aşkım Günaydın

Her günün Ayrı Bir güzelliği Olsun yanında güne Gülerek Başla Sevgilim, Bugünde Seni Kıskansın herşeyim Günaydın.

Güneş kadar Aydınlık, Gözlerin kadar Güzel, Sözlerin gibi Kusursuz bir güne merhaba demek için tam zamanı Günaydın Sevgilim.

Seni denizdeki kumlar, gökteki yildizlar, ormandaki agaçlar, dünyadaki insanlar, okyanustaki sular, sahildeki martilar ve günesin isiklarindan daha çok seviyorum. Birlikte daha güzel günlere.

Bazi asklar okyanus gibidir görmesen de sonunun bir yerlerde bittigini bilirsin, okyanuslar bile kiskanir sana olan sevgimi. Görmesem de sonunu biliyorum, sonsuza kadar bitmeyecek.Seni seviyorum!

Ayışığının aydınlattığı bir kumsala küçük bir dal parçaşıyla seni seviyorum yazmak isterdim ama sen hırçın bir dalga olup silersin diye yazmaktan korktum!

Mevsim ağlıyor bügün, özlüyor o aydınlık günlerini, ayrılıyor yapraklar ağaçlardan bir hasret rüzgarıyla. Bana Eylül’ü yaşatma ey sevgili!

Bir ip yumağı yapalım dertleri üstünü barış duygularımızla bağlayıp kimsenin göremeyeceği kadar uzaklara götürelim ve orda imha edelim dertleri barışlar kalsın hayatımızda.

Bir yanda ayrılıklar bir yanda barışlar bırak şu ayrılıkları gel barışalım hayatım..

Sevmek affetmektir sevmek anlamaktır sevmek gerektiği zaman barışmak için yeşil ışık yakmaktır hadi sevdiğini göster bana

Gülü sev dikeni batmasın yaşamı sev iz bırakmasın öyle bir sevki sen ölünce o hiç yaşamasın

Sevgililer Günü Mektubu

Pazar, Haziran 17th, 2012

Sevgililer Günü Mektubu

Tugbam sitesinde en güzel Sevgililer Günü Mektubu sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sevgililer Günü Mektubu

Sevgililer Günü Mektubu
Sevgiliye Mektup

Sevdigim bu mektubu sana yaziyorum iyi dinle,
Ben senden baskasini sevmedim,
Ama sen beni terk ettin,
Sebebini bilmedim ama sen beni terk ettin,
Ben oysaki seninle ömür boyu yasamayi düslemistim,
Mutlu olmaıi düslemistim,
Ama sen yine yaptin bana yapacağını
Beni yüregimden vurmaıi basardın sevdigim,
Sanmaki ben bundan sonra mutlu olacağım,
Ben yasadikca her anımda ölecegim,
Seni Düsündükce ölecegim,
Seni Gördügümde ölecegim,
Keske bir kursunla vursaydin beni ta kalbimin ortasından,
Ozaman inan bukadar acı cekmeyecektim,
Birkere ölecektim sadece bir kere,
Ama böyle her anımda biraz daha ölüyorum,
Sensizligi hak etmedim ben hak etmedim,
Sen beni sevmesende,
Ben Seni hala ölümüne Seviyorum sevdigim.