Posts Tagged ‘farklı’

Çetin Tekindor Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çetin Tekindor Hayatı, Fotoğrafları

Çetin Tekindor Hakkında Bilgi ve Resimleri

Çetin Tekindor, Türk tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı.

1970 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu. Tiyatro sahnelerine IV. Murat oyunu ile giriş yaptı. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda “Sahne ve Diksiyon” dersleri veren Tekindor, daha sonra aynı görevini 1998 yılına dek Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde sürdürdü. Onun daha büyük kitlelerce tanınması, TRT televizyonunda 1976-1977 yıllarında yayınlanan ‘Mc Millan ve Karısı’ dizisindeki, Rock Hudson’ın oynadığı Emniyet Müdürü Stewart McMillan karakterini seslendirmesiyle oldu. Daha sonra Yücel Çakmaklı`nın yönettiği 1983 yapımı Küçük Ağa dizisiyle çok tanınan bir sima oldu.

Beyazperde ile ilk tanışması ise Başar Sabuncu’nun yönettiği ve Müjde Ar ile başrollerini paylaştığı Kaçamak (1987) filmi ile oldu. Bir taraftan tiyatro oyunlarında rol alıp, TRT’de yayınlanan yabancı film ve dizi filmleri için seslendirme yaparken, diğer taraftan Dönemeç (1988), Önce Canan (1988) gibi dizilerde ve Son Türbedar (1996), Kerem (1999) gibi TV filmlerinde rol aldı. Ardından oldukça büyük izlenme oranlarına ulaşma başarısı yakalayan Yılan Hikayesi (1999) dizisinde Sinan adında Kral lakaplı önemli bir rol üstlendi.

Bunu Tutku Çemberi (2000), Üzgünüm Leyla (2002) ve Çaylak (2003) dizileri takip etti. Aynı yıl, kariyerinin ikinci sinema filmi Karşılaşma ‘da oynadığı rol ile 2003 Ankara Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Yine 2003 yılında rol aldığı Bir İstanbul Masalı dizisi, televizyon ekranlarında oldukça önemli başarılar elde etti. 2004 yılında, Ahmet Ümit’in aynı adlı polisiye romanından uyarlanan Şeytan Ayrıntıda Gizlidir adlı dizide rol aldı. Aynı yıl iki sinema filminde birden rol aldı.

Bunlardan ilki 5 farklı Türk yönetmeninin 5 farklı öyküye imza attığı Anlat İstanbul, diğeri ise Türkiye’de çok büyük bir gişe başarısı elde eden, Çağan Irmak’ın yönettiği Babam ve Oğlum ‘du. İzmirli köy ağası Hüseyin Efendi’yi canlandırdığı bu film, Tekindor’a 27. SİYAD Türk Sineması Ödülleri’nde ve 13. ÇASOD Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülleri kazandırdı. Çetin Tekindor, sinema ve dizi oyunculuğuna halen devam etmektedir.

kaynak:wikipedia

Charles Darwin Biyografisi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Charles Darwin Kimdir,

Charles Darwin Hayatı,

Charles Darwin

Charles Darwin 12 Şubat 1809 tarihinde Shrewsbury’de, Robert Darwin ve Susannah Darwin’in altı çocuğundan beşincisi olarak doğdu. Baba tarafından Erasmus Darwin’in , anne tarafından da Josiah Wedgwoods’un torunuydu. Her iki aile de üniteryan inanışı tercih etmişlerdi ancak Darwin agnostik denilen bilinmezci bir düşünce yapısına sahipti.

15 Haziran 1817 annesini kaybetti. Bir sene sonra Shrewsbury okulunda eğitim görmeye başladı.

Darwin 1825 yılının yazını, Shropshire’ın fakir insanlarını tedavi etmeye çalışan babasına asistanlık yaparak geçirdi. Sonbaharda İskoçya’daki Edinburg Üniversitesi’nde eğitim görmeye başladı. Amelyatları acımasız bulmasından dolayı tıp okuluna bir türlü ısınamadı. Okulda çalışan ve azledilmiş bir köle olan John Edmonstone’ dan hayvan doldurma sanatını öğrendi. Edmonstone Darwin’e, Güney Amerika Yağmur Ormanları ile ilgili ilgi çekici hikayeler anlattı. Daha sonra bu süreçteki deneyimlerinden, “İnsan Türeyişi ve Cinsiyete Mahsus Seçme” kitabında, siyahların ve Avrupa’lıların farklı dış görünüşlere sahip olmalarına rağmen, yakın ilişkili olduklarını söyleyerek yararlandı.

1822 yılında kardeşiyle birlikte bir kimya laboratuarı kurdu. Bu laboratuar sayesinde Darwin, bilimsel deneylerin prensiplerini öğrendi.

Okuldaki ikinci senesinde doğa tarihiyle ilgilenen bir topluluğa katıldı. Burada Jean-Babtiste Larnarck’ın evrim teorisini öğrendi ve öğretmeni Robert Edmund Grant’le beraber deniz canlılarını inceledi. Bu araştırmalar sırasında Darwin, “homoloji” yi, yani birbirnden tamamen farklı türlerin aynı temel yapıya sahip organlarının bulunduğunu keşfetti. Darwin ayrıca Robert Jameson’dan bitkilerin sınıflandırılmasıyla ilgili dersler aldı ve Avrupa’nın en büyük müzelerinden biri olan Edinburgh Kraliyet Müzesi’nin bitki koleksiyonunun düzenlenmesinde öğretmenine yardımcı oldu.

1827 yılında babası Darwin’i tıp okulundan alarak, teoloji eğitimi alması için Cambridge Üniversitesi’ne bağlı Christ’s College’a kaydettirdi. Darwin burada tıp okulundan daha başarılı olsa da, biniciliği ve atıcılığı derslerine tercih etti. Bu dönemde kuzeni William Darwin Fox ile beraber böcek toplamaya başladı.

1828 yılında botanik profesörü John Stevens Henslow ile tanıştı ve yakın arakadaş oldu. 1831 yılında Henslow’dan aldığı dersler sayesinde okulundan başarıyla mezun oldu. 21 Şubat 1829 tarihinde ünlü böcekbilimci Frederick Hope ile tanıştı. Böcekler hakkında konuştukları uzun günler geçirdiler. Hope, Darwin’e koleksiyonu için yüzden fazla tür verdi.

İkametle ilgili mecburiyetlerden dolayı Darwin Haziran ayına kadar Cambridge’de kaldı. Öğretmeni Henslow’un tavsiye ve örneklerini takibeden Darwin, din eğitimi konusunda aceleci davranmamaya karar verdi.

1831 yılında Henslow, Darwin’i İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri Gemisi olan HMS Beagle’ın kaptanı Robert FitzRoy ile tanıştırdı. Gemi, Aralık 1831’de iki senelik bir Güney Amerika yolculuğuna çıkacaktı ve kaptan FitzRoy, kendisiyle birlikte gelecek iyi bir doğabilimci istiyordu. Henslow’un tavsiyesiyle Darwin gemiye kabul edildi.

6 Ocak 1832 tarihinde gemi, Tenerife Adası’ndaki Santa Cruz limanına ulaştı. Ancak İngiltere’deki kolera salgını yüzünden gemi mürettebatının karaya ayak basmasına izin verilmedi. 12 gün boyunca gemide, karantina altında tutuldular.

Darwin’in iki yıl sürmesi planlanan yolculuğu beş yıl sürdü. Bu yolculuk sırasında birçok canlı türü, jeolojik oluşum ve fosil keşfetti, bunlardan örnekler topladı. Bu bilgileri ve örnekleri zaman zaman Cambridge’e yolladı ve bu sayede kendisi orada olmamasına rağmen ünü doğabilimciler arasında yayıldı. Seyahatiyle ilgili ailesine yazdığı yazılar daha sonra “The Voyage of The Beagle” adıyla yayınlandı.

Darwin’in bu yolculuğu onu epey zorladı. Yolculuk boyunca deniz tutması ve ateşli hastalıklarla mücadele etti. 1834 Temmuz aynında, And Dağları’ndan Valparaiso’ya dönerken yakalandığı hastalık yüzünden, bir aya yakın zaman yataktan çıkamadı.

Kaptan FitzRoy’un Darwin’e yolculuğun başında verdiği, Charles Lylell’ın “Principles of Geology” (Jeolojinin Prensipleri ) kitabında, jeolojik oluşumların bugünkü hallerine çok uzun ve yavaş bir süreçten sonra geldiği yazmaktaydı. Darwin, yolculuğu boyunca yaptığı keşiflerde, bu bilgilerin doğruluğunu anladı. Şili’de yaptığı gözlemler sonucu, depremler ve volkanik faliyetlerle, birzamanlar deniz olan kıyının yükseldiğini fark etti. Darwin, And Dağları’nın yamaçlarında da, kumlu sahillerde yetişen ağaçların ve bitkilerin fosillerini buldu.

2 Ekim 1836’ da HMS Beagle dört yıl, dokuz ay ve beş günlük yolculuğun ardından İngiltere’ye ulaştı. 4 Ekim 1836’da Darwin yeniden evindeydi. 1836 kışını türlerle ilgili topladığı büyük koleksiyonunu düzenleyerek geçirdi.

4 Ocak 1837 Darwin için çok önemli bir gündü. Bu tarihte Darwin, Londra’daki “Royal Geological Society” önündeki ilk konuşmasını yaptı. Bütün önemli jeoloji uzmanlarının yer aldığı bu toplantı, Darwin’in kendini kanıtlaması için çok büyük bir fırsat oldu. Konuşmasının konusu, Güney Amerika’nın tarihsel jeolojik oluşumuydu. Gemiyle yaptığı seyahat sırasında elde ettiği bilgileri bu toplantıda katılımcılarla paylaştı. Bu konuşma toplantıya katılan bütün bilim adamlarından büyük ilgi gördü.

6 Mart 1837’de Darwin, kardeşiyle beraber Londra’ya taşındı. Birkaç hafta boyunca kardeşi Darwin’i Londra’daki önemli bilim adamlarıyla tanıştırdı. Bunlardan biri de ilk hesap makinesinin mucidi olan Charles Babbage’dı. Babbage Darwin’ i doğadaki her olayın belli kurallara dayandığı fikriyle tanıştırdı. Bu fikir Darwin’i türlerin geçirdikleri değişimlerle ilgili doğa kanunlarını öğrenmeye yöneltti. Bu sırada, Darwin’in Galapagos Adaları’ndan getirdiği kuşları inceleyen ornitolog John Gould, bu kuşların, Darwin’in düşündüğü gibi ispinoz ya da çalıkuşu olmadığını, hepsinin ispinozun farklı türleri olduğunu anladı. Darwin’in Beagle yolculuğu sayesinde keşfettiği hayvan fosilleri arasında, tembel hayvan benzeri memeliler, hipopotam benzeri otobur bir memeli ve armadillo benzeri zırhlı bir memeli de vardı. Darwin bu hayvanların düşündüğü gib anatomik olarak Afrika hayvanlarına değil, Güney Amerika hayvanlarına benzediğini anladı. Darwin’in bu çalışmaları sırasında Edinburgh Üniversitesi’nden hocası olan Robert Edmund ve Dr. James Gully gibi bir grup bilim adamı, toplum tarafından sapkınlık ve dinsizlikle suçlanmalarına rağmen, türlerin birbirine dönüşebileceği fikri üzerinde çalışmaya başladılar.

Darwin 1837 yılının yaz aylarını türlerin değişim geçirmeleri üzerinde düşünerek geçirdi. Anakıtalarda bulunan bazı bitki ve hayvan türlerine, okyanusun uzak yerlerinde nasıl rastladığını anlamay çalıştı. Bu sürecin tamamını kardeşiyle türlerin dönüşümü üzerine yeni fikirler üreterek geçirdi.

1837 Eylül ayında, stres ve aşırı çalışma temposu yüzünden kalbiyle ilgili sorunlar yaşamaya başladı. Kısa bir süre için çalışmalarına ara verdi ve Shrewsbury’e gitti. Burada geçirdiği zamanının çoğunu kuzeni Emma Wedgewood’a ayırdı.

Şubat 1838’ de, H.M.S Beagle gemisinde yazmaya başladığı günlüklerinin ilk cildini yayınladı. Aynı ay içinde Entomoloji Topluluğu’nun başkan yardımcısı oldu. 28 Mart 1838’de Londra Hayvanat Bahçesi’ne getirilen yeni bir canlı çok ilgisini çekti. Bu, Jenny adı verilen bir orangutandı, saatlerini Janny’i izleyerek ve küçük bir çocukla olan duygusal davranış benzerliklerini inceleyerek geçirdi.

1838’in yaz aylarında, Darwin evliliği düşünmeye başladı, ama onun için evlilik yapacağı çalışmalar için büyük bir zaman kaybı olacaktı, diğer taraftan ona bakacak ve sohbet edebileceği biri fikri cazip geliyordu. Kuzeni Emma’ya olan ilgisinden babasına bahsetti, babasından onay aldı. 29 Ocak 1839’da evlendi.

1838 Haziran’ında Darwin’in sağlık problemleri arttı. Kalbi ve midesi daha sık ve ağır rahatsızlıklar geçiriyordu. Bunun üzerine İskoçya’ya tatile gitmeye karar verdi. Burada ünlü “Paralel Yollar” üzerinde çalıştı.

27 Aralık 1839 tarihinde ilk çocukları olan William Erasmus Darwin dünyaya geldi.2 Mart 1841 tarihinde ikinci çocukları Anne Elizabeth Darwin dünyaya geldi.

1940 yılının büyük bir kısmını hastalıkları yüzünden yatakta geçirdi. Bu süreç içinde çok az çalışabildi.

Mayıs 1842’de, araştırma serilerinden “The Structure and Distribution of Coral Reefs” yayınlandı. Aynı yıl darwin türlerin değişimi ve doğal seleksiyon ile ilgili yazılar yazdı. Bu yazılarında Darwin, doğa kanunlarının oluşumunu dinle temellendirdi.

23 Eylül 1842 tarihinde, Mary Eleanor Darwin doğdu ancak 18 Ekim’de öldü. 25 Eylül 1843 tarihinde Henrietta Darwin dünyaya geldi. Aynı yıl Beagle yolculuğunu anlatan serisini tamamladı. Bu seri; “Fosiller”, “Memeliler”, “Kuşlar”, “Balıklar” ve “Sürüngenler” olarak beş bölüme ayrılıyordu.

1844 sonbaharında, “Geological Observations on South America” yı yazmaya başladı. Bu kitap And Dağları’nın oluşumuyla ilgili incelemelerini anlatıyordu. Eylül 1846’da kitabı tamamladı.

9 Temmuz 1845 tarihinde diğer oğlu George Darwin, 8 Temmuz 1847’de Elizabeth Darwin, 16 Ağustos 1848’de Francis Darwin dünyaya geldi.

13 Kasım 1848’de, babası Dr. Robert Darwin öldü. Darwin bu sırada geçirdiği ağır hastalık yüzünden babasının cenazesine katılamadı. Gördüğü tedavilerden sonra toparlandı ve araştırmalarına geri döndü. Ocak 1850’de sekizinci çocukları olan Leonard Darwin doğdu.

Darwin türlerin bukadar geniş bir coğrafyaya nasıl yayıldığını merakediyordu. Bu konuyla ilgili yaptığı deneylerde, bir bitki tohumunu bir aya yakın bir süre suda bırakıp, daha sonra toprağa diktiğinde filizlendiği sonucuyla karşılaştı. Bu sonuca göre türler buşekilde çok uzak bölgelere gidebilirdi.

13 Mayıs 1851’de Horace Darwin ve 6 Aralık 1856’da son olarak Charles Waring Darwin doğdu. Charles Waring 1858’de öldü.

1853’te deniz kabukluluarıyla ilgili yaptığı araştırmalarıyla, İngiliz “Royal Society” tarafından madalya ile onurlandırıldı. Bu tarihe kadar jeolog olarak bilinen Darwin, bundan sonra biyolog olarak anılmaya başlandı. Bu çalışmalarında Darwin, deniz kabuklularının değişen şartlara göre küçük değişimler geçirebileceğini gözlemledi.

22 Kasım 1859 tarihinde “Origin of Species” (Türlerin Kökenleri) yayınlandı. Büyük bölümü piyasaya çıktığı ilk gün satıldı. Bu büyük başarısının ardından Darwin, ikinci baskının hazırlıklarını yapmaya başladı. 1860 yılında Thomas Huxley isimli bir gazeteci, “Darwinizm” kelimesini ilk defa kullandığı bir yazı yazdı. 1867 yılında Darwin’in evrim teorisi Avrupa’da yayılmaya başladı.

Mart 1871’de “Descent of Man” yayınlandı. Bu kitabı da “Origin of Species” gibi büyük ilgi gördü. 1875 Temmuzunda da “Insectivorous Plants” yayınlandı.

1880 yılının başından itibaren rahatsızlıkları giderek artan Darwin, geçirdiği kalp krizi sonucu, 19 Nisan 1882’ de Londra’da hayatını kaybetti.

Charles Robert Darwin yaşamı boyunca bilime büyük katkılarda bulunmuştur. Evrim teorisiyle özdeşleştirilmesine rağmen, birbiriyle ilişkili birçok farklı bilim dalının gelişmesine ve temellerinin atılmasına önayak olmuştur. Oluşturduğu evrim teorisi bugün, paleontoloji, genetik ve embriyoloji gibi bilimler tarafından geliştirilmektedir.

Sevgilime En Güzel Doğum Günü Mesajları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Doğum günü mesajları 2012
2012 Sevgiliye Doğum günü mesajları

160 kısa karaktere neler sığdırabilirim diye düşünüyorum ancak aklıma mutlu bir yaş ve sevgi dolu nice yıllar dilemekten başka bir şey gelmiyor. Seni seviyorum.

Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğunen farklısı çünkü tümüyle sevgiyle yazılmış bir mesaj. İyi ki varsın…

Yaşa.. Sev.. Gül..! Bunlar eksik olmasın yaşamında. Yaşın kaç olursa olsun her şeyin en güzeli seninle olsun. Nice mutlu, neşeli ve yaşam dolu yaşlara..

Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Doğumgünün kutlu olsun…

Doğduğun gün bulutları yırtarak, bir güneş gibi etrafına aydınlık saçarak girdin hayata. Hep sevgiyle yaşa! Nice yaşlara..

Doğum gününün sana tıbbı şaşırtacak kadar sağlık, melekleri kıskandıracak kadar mutluluk getirmesi dileğiyle nice yıllara sevgilim

Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini rahatlıkla tırmanırsın ve dilerim yüzün hep güler, neşeni hiç yitirmezsin. Sevgi dolu kalman ve mutlu olman dileğiyle… Doğumgünün kutlu olsun!

Sana binlerce kez teşekkür etsem azdır. sen benim hayat ışığımsın. varlığımın tek nedeni.. doğum günün kutlu olsun.

Yoklugun yagmura yazi yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar aci,sen nefes kadar önemli, canim kadar degerlisin, iyiki dogdun birtanem.

Bugün dogumgünün oldugu için farkli ve özel oldugunu mu saniyorsun sen? oysa sen benim için sadece bugün degil her gün farkli ve özelsin. iyi ki varsin..

Nice yaşlarını birlikte geçirmemiz dileğiyle. Doğum günün kutlu olsun sevgilim.

Sen benim mutluluğum, hayatımın en güzel varlığısın. Doğum günün kutlu olsun.

Facebook Connect

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Facebook Connect 30 Kasım’da hayata geçiyor

Facebook platformuna yeni bir soluk getirecek ve kullanan sitelerde Facebook profilinizi kullanabilmenizi sağlayacak olan Facebook Connect 30 Kasım‘da genel kullanıma sunuluyor.

Facebook-ConnectFacebook üzerinde kullandığınız gerçek isim ve gerçek profil bilgilerinizle her sitede yeni profil yaratmanıza gerek bırakmayacak olan platforma en büyük umudu yine Facebook’un kendisi bağlamış durumda. Kendi çalışanlarının bir bölümü tarafından dahi öldüğü söylenen Facebook platformu, Connect ile yeniden hayat bulmayı umuyor.

Facebook’un uygulama geliştiricileri içeride uygulama geliştirmeleri için teşvik etmesi ve buna ek olarak şirketin fbFund üzerinden çalışmalara fon sağlama çalışmaları bugüne kadar tam olarak başarıya ulaştı diyemeyiz. Aynı zamanda tüm bunlara rağmen Facebook platformunda kullanıcıyı tam olarak kendine bağlayacak uygulamalar da hala bulunmamakta. Facebook Connect ile şirket içeriye uygulama geliştirmek yerine dışardaki uygulamalara profil sağlayarak yerini sağlamlaştırmayı amaçlıyor.

Facebook Connect’in kullanıcılarına sağlamayı amaç edindiği 5 ana özellik üzerine kurulu.

Güvenli Kimlik Doğrulaması : Facebook geliştiricilere sunduğu doğrulama servisleriyle kullanıcılarının profil sorunlarının ve güvenlik açıklarından kaynaklanan olası problemlerinin önüne geçiyor ve bu sayede kullanıcıya güvenli bir ortam sunmayı hedefliyor.

Gerçek Kimlik : Facebook gerçek isim ve gerçek kimlik üzerine kurulu olduğu için entegre olduğu servisler için bilgi doğruluğu sağlayacak. Ayrıca kullanıcılar profillerindeki bilgileri, resimleri, arkadaşlarını, etkinliklerini, gruplarını ve diğer verilerini web üzerinde farklı servislere taşıyabilecekler.

Arkadaşlar : Kullanıcılar Facebook üzerinde bağlantıda oldukları arkadaşları ile farklı servisler üzerinde de bağlantıda olabilecekler.

Dinamik Gizlilik Ayarları : Facebook üzerinde yapabildiğiniz gizlilik ayarlarınız aynen profilinizi kullandığınız diğer sitelerde de geçerli olacak. Sadece istediğiniz kullanıcıların bilgilerinize ulaşabilmesi sağlanacak.

Sosyal Paylaşım : Facebook Connect kullanarak ulaştığınız web sayfalarında yaptığınız aksiyonlar Facebook beslemesinde, istek ve uyarılarında görüntülenecek. Bu şekilde tek Facebook hesabınızdan bütün sitelerde olup bitenden haber ve uyarılar alabileceksiniz.

Facebook, Facebook Connect sayesinde OpenID ile olan mücadelesini kazanacak mı? Bunu şüphesiz önümüzdeki günler gösterecek ve şirketin internet üzerindeki gerçek kimlik vizyonunun merkezi olup olamayacağını belli edecek.

Diğer taraftan Facebook’un Türkiye’deki popüleritesini düşünürsek yeni web girişimleri hayata geçirmek isteyenlerin Facebook Connect’i ciddi olarak düşünmesi de etkili ve değerli olacaktır.

Kaynak: Facebook Dovalpers

Facebook’ta milyonlarca resim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kullanıcıların hayatlarının neredeyse tamamını paylaştıkları sosyal ağ sitesi Facebook, sunucularında 10 milyondan fazla resim barındırıyor.

Kişisel gizlilik konusunda paranoyasını yenememiş insanoğlu, konu sosyal paylaşıma gelince ipin ucunu kaçırmış gibi görünüyor.
Haberin devamı

İnternet tarihinin bir çok dönüm noktasını işaretleyen Facebook, kullanıcılarının yüklediği 10 milyondan fazla kişisel fotoğrafla yeni bir dönüm noktasını daha işaretledi. Yüklenen her görüntü dosyasının 4 farklı ebadını saklayan Facebook sunucularında 40 milyondan fazla resim bulunuyor.

Her gün 2-3 terabayt kadar fotoğraf yüklenilen Facebook’da 1 petabayt kadar fotoğraf yer alıyor. Gün başına 15 milyar fotoğrafa erişilen sosyal ağ sitesinde saniyede 300,000 resim görüntüleniyor.

Facebook Brain Buddies Hileleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook Brain Buddies zeka oyunu
Facebook brain buddies hileleri
facebook brain buddies hile programı
brain buddies Cheat Engine 5.5

Facebook‘ta Brain Buddies dünya rekorunu kırmış ve sırrını açıklamış. Cheat Engine 5.5 adlı bir program ile Brain Buddies uygulamasında hile yapabiliyorsunuz.

Programı kurun ve ardından Brain Buddies‘i başlatın. O sırada programın sol üstündeki monitör sekmesi yanıp yanıp sönecek. Oraya tıklayın ve kullandığınız tarayıcıyı seçin. Bu seçimi yaptıktan sonra yine o menüdeki Enable Speed Hack butonuna basın ve orayı 0.25‘e yapın. Muhtemelen bu şekilde olması gerek. Farklı bir yolu varmış ama onu çözemedim. Yaptığınız 0.25 değeri sayesinde oyunun zaman kavramıyla oynamış oldunuz böylece 1 dakikalık bölüm 4 dakika sürecek ancak içerik değişmeyecek.

FaceBook Fish World

Cuma, Haziran 22nd, 2012

FaceBook Fish World oyunu
FaceBook Fish World oyna
FaceBook Fish World nedir
FaceBook Fish World nasıl oynanır

Oyunun amacı:

Oyundaki amacımızı, balıklarımızı mutlu mesut bir şekilde üretip satarak para kazanmak. Bu yolda harcayacağınız sadece emek ve para değil. Aynı zamanda ilgi de lazım. Bu şekilde çok güzel görünümlü bir akvaryuma sahip olabilirsiniz. Yapmanız gerekenleri şimdi açıklıyorum…

Nasıl Oynanır?

Facebook Fish World linkine tıklayarak uygulamaya gidebilirsiniz. Hemen sol tarafta My Tanks yani akvaryumlarınız yer alıyor. Birden fazla akvaryumda farklı setuplar kullanabilirsiniz. Her 12 saatte bir aşağıdaki I Love My Fish butonuna basarak ek kazanç sağlayabilirsiniz. Sell My Fish butonu ise, yetişkin balıkları topluca satmanızı sağlar.

Alıntı

lanet olsunnnn

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevmek bu kadar basit mi ?
insan bir kuşu severken ,
İncitmekten çekinir,
Ona sevgisini hissettirir
Onu besler,büyütür,
Bir emek verir
Ama senin için sevgi çok farklı
Kadın olsun, güzel olsun, benım olsun

Değil mi ?
Yazıklar olsun
Senın gibi adam olmaz olsun

Seni gördüğüm güne
Senı sevdigim güne
Evet dedigim güne
LANET OLSUN

Dünya felsefe günü ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

dünya felsefe günü ile ilgili şiir,felsefe günü ile ilgili şiirler,dünya felsefe günüyle ilgili şiir,dünya felsefe günü şiirleri

Dünya Felsefe Günü Şiiri

UNESCO uygun gördü
Türkiye önerisini
Kutlanır felsefe günü
2002 den beri

Felsefenin konusu
İnsandır baş teması
Sorgulamak hayatı
Eleştirmek olanı

İnsan değerlerini,
Hayatın maksadını
Sorgulamak yaşamı
Felsefenin görevi

Kuşkuculuk baş etken
Daha iyi yaşama
Eleştirisel düşünce
Faydası var yarına

Hayata farklı gözle
Başka açıdan bakmak
Felsefenin gayesi
Daha iyi yaşamak

Felsefe

Kendini türünün son örneği sanarsın,
Yaklaşınca kaçar,
Kaçtıkca kovalarsın,
Bak ! gidersem çok yanarsın,
Beni çok ararsın..
Severim terkedersin,
Sevmem,
Sen ne biçim sevgilisin,
Canın İsteyince bülbül,
İstemeyince sağır, dil’sizsin,
Kendin söyler,kendin dinlersin,
Bazen gül,bazen dikensin,
Kızma ama;
Hayatıma atılmış düğüm gibisin,
Sevgilim,
Bana seninle olmanın,
Felsefe’sini anlatırmısın !

Arif Orhan

Felsefe Dersine

Hesiodos oldum tam bir haftadır
Felsefe uykumu kaçırdın benim
Tales’ le başladı bir sürü dırdır
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Ana madde suydu yok değil idi
Anamdan emdiğim burnumdan geldi
Biri dünya vardır biri yok dedi
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Döşeğim Aristo yorganım Sokrat
Yastığım Eflatun gözlerim sakat
Piron uyumama eder refakat
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Beynime işledi Timonun ruhu
Pisagor Gorgias nerdesiniz hu
Doladın boynuma ipsiz gurühu
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Burnum Heraklaytos diye akıyor
Midem Apeyrona arsa satıyor
Rüyam kaoslarda yuvarlanıyor
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Anaxımandros Anaxımenes
Her akşam bağrımdan uğuldayan ses
Dekart Dekart diyor sanki her nefes
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Xesaneponesmi ne baş belası
Epikürün oğlu Kantın halası
Parmanides Elealıların ası
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Empodokles atı deryaya salmış
Anaxagoras bey kuyuda kalmış
Zenon karanlığın içine dalmış
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Sedatım bu ruhtan nasibin aldı
Üşütmedi ama az bir şey kaldı
Demokrit uyudu Hegel uyandı
Felsefe uykumu kaçırdın benim

Sedat AYAR

İnsanlığın Dayanağı Felsefe

‘Bilgi sevgisi’dir, Türkçe anlamı,
İnsanlığın dayanağı, felsefe;
Savaşların, şiddetlerin önlemi
Zihinlerin dayanağı, felsefe.

Bilgi alanının, en eskisi o,
İnsan hayatının, destekçisi o;
Küresel yaşamın, güvencesi o
Kitlelerin, dayanağı, felsefe.

Bilimsel gelişme yolunu açar,
Sorun aydınlatan, ışıklar saçar;
Türlü zorbalıklar, önünden kaçar
Uygarlığın dayanağı, felsefe.

Tüm yaşamımızı, anlamlı kılan,
Etkinliklerin en, seçkini olan;
Sorunlarımıza, çareler bulan
Toplumların dayanağı, felsefe.

Farklı düşüncenin, farklı görüşün,
Türlü rekabetin, türlü yarışın;
Hoşgörü kaynağı, her davranışın
Gönüllerin dayanağı, felsefe.

Naim YALNIZ

Doğum günü mesajları şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

doğum günü şiirleri
doğum günü sözleri
doğum günü mesajları
Doğum Günü şiirler Mesajları

Doğum Günü Hediyesi

…Kim derdi ki gün gelip te
ellerin elleri ellerinde terleyecek
ve kim derdi ki
yaşananlar acımasızca
tarihin zalim diliminde silinecek?

Gözler ilk kez sensiz ağlıyor
İlk kez sözler sustuğunda
Dudaklar dudaklarda
Yalnız kalıyor
Oysa doğum günümdü
Mayısın son günü
Beni sevdiğini söylediğinde
Durdu zaman yürüdüğü yolda
Şahitlik yaptı sevgiye,yüzüme güldüğünde

Şimdi çok uzaklardasın
Tarih yine aynı
Yine birşeyler karalıyorum beyaz sayfalara
Tek ilham gözlerin yok odamda

Bu sana sayısız bir şiirim
Bilinmeyenler içinde değil asla
İlk te son da aynı olacak
Hepsinde sen olacak

Ve ilk kez kendi doğum günümde
Bir başkasına hediye veriyorum
Belki bana verdiğin eşsiz hediyenin ışığını
Sana yansıtıyorum…

Doğum günü kutlu olsun sevginin
Kim yaşıyorsa sonuna kadar
Unutulmayanların,için için kanayanların
Tesellisi olsun ölene kadar…

Ferdi Gökharman

Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin… Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…

Sesim güzel olmadığından sana bir doğumgünü şarkısı söyleyemiyorum. Bu yüzdendir ki böyle kısa bir mesaj çekiyorum. Yeni yaşında da hep olduğun gibi sevgi dolu ve neşeli kal. Sana koskocaman mutlu bir yıl dilerim! Gönlünden ne geçiyorsa hepsinin gerçekleşmesi dileğiyle..

Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı. Çünkü bu mesajın her harfi tamamen sevgiden oluşuyor. Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşi her daim seni aydınlatsın! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın…

Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…

Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her daim varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremezsen de bil ki yanındayım! Doğumgünün kutlu olsun… İyi ki varsın varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…

Kısa bir mesaj olmalı bu. Sana binlerce öpücük ve sevgi yolluyorum buradan.. Bil ki unutulmadın.. Doğumgünün kutlu olsun!

Doğum Günü

Kutlu olsun doğum günün, kötülükler uzak olsun
Mutlu ol ömrünce, üzülmeler sana yasak olsun
Kalbin kırılmasında, üzerinde kir pasak olsun
Sen üzülme sakın, üzülmelerim sana feda olsun

İyiki doğdun, iyiki vermiş yaradan seni bizlere
Yıldırım gibi çaktın, güneş gibi açtın üstümüze
Söz oldun, mani oldun, saz oldun bestemize
Kutlu olsun doğum günün,nice mutlu senelere

Muhterem Aslan

Atatürk Şiirleri Can Yücel

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Can Yücel Atatürk Şiiri
Atatürk Şiirleri Can Yücel

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Türk, öğün, çalış, güven! demiş a,
Şimdilerde çalışan parasız, pulsuz
Çalışıyor paralıya,
Güvenen varsa, parasına güveniyor,
Üstyanı, öğün babam öğün!
Dövün babam dövün!

Can YÜCEL

Hangi Atatürk?

Kimininki kalpaklı kiminki fraklı, kimi sert kimi güler yüzlü… Herkes kendine göre bir Atatürk portresi çiziyor. Peki bunların hangisi gerçek Atatürk?

Ben gözümle görmedim, anlattılar: Atatürk, Anadolu’nun direniş ruhunun nasıl örgütlendiğinden söz ederken ‘küçük kıvılcımlardan büyük yangınlar doğabileceğini’ söylemiş.
Sonra bu söz “Küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurur” diye pankart olup asılmış.
Nereye biliyor musunuz?
İtfaiyenin girişine…
Erbakan’dan Çelik’e kadar
Ne demek istediğimizi anlatmak için Atatürkçüler listesine şöyle bir göz atmak yeterli:
Adnan Hoca da Atatürkçü, Doğu Perinçek de…
Popçu Çelik de Atatürkçü, ‘ordu göreve’ pankartı açan gençler de…
Erbakan Başbakanken “En büyük Atatürkçü biziz” demişti; tabii onu hapseden Kenan Evren de…
Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, partisinin başkanı Tansu Çiller’in yarımyüz fotoğrafını Atatürk’ünkiyle eşleştirecek kadar Atatürkçüydü…
Bu kadar farklı eğilimden insan, aynı liderden “Bizim önderimiz” diye söz ediyorsa bu işte bir yanlışlık olmalı.
O zaman da sormak gerekiyor:
Kaç farklı Atatürk var?
Ve hangisi gerçek Atatürk?

Bir liderden kaç farklı kimlik çıkar?
Devrimci Atatürk
Aslında ‘Kuvvacı Atatürk’ demek daha doğru…
Kuvvacılarınki, post bıyıklı, kalpaklı, antiemperyalist bir lider.
Daha 1960’larda Deniz Gezmiş, anti-Amerikan gençlik mücadelesine başlarken babasına şöyle yazıyordu:
“Sana müteşekkirim, çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni… Küçüklüğümden beri evde Kurtuluş savaşı anılarıyla büyüdüm. O zamandan beri yabancılardan nefret ettim. Biz Türkiye’nin ikinci kurtuluş savaşçılarıyız.” Bu antiemperyalist ve sivil direnişçi ruh, bugün de siyasal alanda pekçoklarına ilham veriyor.
“Ordu göreve” diyen Türk Solu dergisi, kalpaklı Mustafa Kemal kapağıyla çıkıyor.
Kemal Paşa’nın 1920’de bir komünist partisinin kurucusu olması, Lenin’e ‘ezilen milletleri emperyalizmin hegemonyasından kurtarmak için’ mektup yazması ‘Solcu Atatürk’çülerin dayanakları…
Onun Anadolu halkına hitaben yayınladığı bir beyanname elden ele geziyor:
“Müslüman kardeşlerim, komünist arkadaşlar…!
Büyük devletler yeni bir Müslüman kurbanını boğazlıyorlar. Onu yok etmek azmindedirler. Fakat biz, elde silahımız, anavatan topraklarını savunarak ve haklarımızı haykırarak ölmesini bilenlerdeniz. Köylülerimiz topraklarını, yurtlarını ve köylerini istilacıya karşı müdafaa ederken, şehit düşerken emin olabilirler ki, yakın bir zamanda bütün İslamiyet, komünizmle birlik olarak onların intikamını alacaktır.”

Ülkücü Atatürk
Ata’nın sağlığında yazılan tek biyografisinde H. C. Amstrong, ona ‘Bozkurt Atatürk’ ismini takmıştı.
Nazım Hikmet’in tabiriyle ‘sarışın bir kurda’ benziyordu.
MHP Kongresi’nde asılan bir afişte o Atatürk’ü, bıyıkları fırça darbeleriyle sarkıtılmış, sert bakışlı bir asker olarak tanımıştık.
Ülkücülerinki, “Komünizm gördüğü yerde ezilmelidir” dediği önesürülen, daha 1933’te Sovyetler’in ilerde dağılabileceğini görüp “Oralardaki dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimize sahip çıkmalıyız” diyen bir ‘başbuğ’…
Atatürk, 1927’de piyasaya çıkarılan 5 ve 10 liralık banknotların üzerine bozkurt resmi koydurmuştu.
1930’da tarihçilere ‘Türk tarihinin ana hatları’nı yazdırmaya başladığında, İslam’ın Türk tarihinin sadece bir bölümünü oluşturduğunu, oysa ondan önce de Türklere ait şanlı bir mazi bulunduğunu anlatmıştı. Alfabede, giyside, müzikte Osmanlı’yı çağrıştıran ne varsa silmeye çalışıyordu.
Yıllar önce Celal Bayar’ın damadı Ahmet İhsan Gürsoy’dan dinlediğim bir anıyı burada nakletmekte yarar var. Gürsoy’un anlattığına göre Atatürk, 30’lu yıllarda Türk bayrağını da değiştirmeyi düşünmüş. Çünkü ayyıldız simgesinin Osmanlı’yı ve Arap dünyasını çağrıştırdığına inanıyormuş. Türklere yeni bir ulusal kimlik kazandırmaya çalışırken, ona İslamiyet öncesi köklerini hatırlatan bir bayrağın yakışacağını hesaplamış ve Göktürk’lerin bayrağını düşünmüş.
O proje gerçek olsaydı, bugün Türk bayrağında ne olacaktı biliyor musunuz:
Mavi fon üzerinde yeşil bir kurt profili…

Kürtlerin Atatürk’ü
Mustafa Kemal, Anadolu’ya geçtikten sonra Amasya’dan Kâzım (Karabekir) Paşa’ya çektiği telgrafta şöyle diyordu:
“Ben Kürtleri ve hatta bir özkardeş olarak tekmil milleti bir nokta etrafında birleştirmek ve bunu cihana göstermek karar ve azmindeyim.”
Bu kararla, Amasya protokolünde ‘Türklerin ve Kürtlerin oturdukları yerler’ diye adlandırılan ülke için milli mücadele başladı ve BMM kuruldu.
Meclis’teki ilk tartışmalardan biri Kastamonu Mebusu Yusuf Kemal Bey’in, “Türklerin sağlığı korunmalıdır” demesiyle patlamış, Sivas Mebusu Emir Paşa, bu vatanda sadece Türklerin yaşamadığını hatırlatmıştı. O aşamada, Mustafa Kemal Paşa devreye girmiş ve ‘Meclis’in sadece Türklerden değil, Çerkezlerden, Kürtlerden, Lazlardan oluştuğunu ve bunların çıkarlarının ortak olduğunu’ vurgulamıştı.
Kurtuluş Savaşı başlarken Kemal Paşa, Kürtlere özerklik verilmesinden bile söz etmişti.
Kürt sorunu yeniden gündeme geldiğinde, şahinler, Dersim isyanını sertlikle bastıran Atatürk’ü örnek alırken, güvercinler Mustafa Kemal’in 1920’lerdeki sözlerini arşivden çıkardılar.

Dindar Atatürk
Bitmek bilmez bir tartışma da Atatürk ve din meselesidir.
Timur Selçuk, Yaşar Nuri Öztürk gibi Atatürkçü müminler Kur’an’la Nutuk’u bir arada saklar kütüphanelerinde… Başuçlarında Ata’nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923’teki konuşması vardır.
“Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır.”
Onlara göre ‘Atatürk dinin özüne değil, din olarak kabul edilen geleneğe ve eskimiş kurumlara karşı tavır almış’tır ve vahiy ile akıl arasında uzlaşmazlık görmemiştir.
Ateistler, buna bir başka Atatürk metniyle karşı çıkar.
Onların elindeki metin, 1 Kasım 1937 tarihli Meclis açış konuşmasıdır: “Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı siyasetler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipler gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”

Demokrat Atatürk
Ve nihayet liberal-demokrat Atatürk…
Özellikle Cumhuriyet’le yaşıt İktisat Kongresi’nde uygulamaya konan ekonomi politikası ve Celal Bayar’ın Başbakanlığı döneminde hayata geçirilen uygulamalar, Atatürk’ü, İş Bankası’nın kuruluşuna imza atmış bir ‘liberal devlet adamı’ yönüyle öne çıkarır.
Hele İsmet Paşa’nın Başbakanlığında iki kez direkten dönen çok partili rejim arayışları onu ‘demokrat’ sıfatıyla bir arada değerlendirenlerin en inandırıcı kanıtıdır.
Her ne kadar Cumhuriyet tarihi boyunca demokrasiyi askıya alan tüm askeri müdahaleler, Atatürkçülük adına yapılsa da, Cumhuriyet’in asıl hedefinin demokrasi olduğuna inananlar, ‘muhtaç oldukları kanıt’ı, onun Afet İnan’a verdiği el yazısı notlarında bulabilirler:
“Artık bugün demokrasi fikri daima yükselen bir denizi andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükümetlerin bu denizde boğulduğunu göstermiştir.”

Neden bu kargaşa?
Baştaki soruya dönelim: Hangisi doğru bunların? Her biri gerçek belgelere, tanıklıklara, konuşmalara dayandırılan bu politik kimliklerin hangisi gerçek Atatürk?
Bir insan aynı anda hem devrimci hem ülkücü, hem ‘Kürtler’in özerkliğinden yana’, hem Türkçü, hem dindar hem pozitivist, hem otoriter hem demokrat olamayacağına göre bu iddia sahiplerinden biri yalan söylüyor olmalı…
Hangisi?
Sanıyorum, bu zor sorunun yanıtını bulabilmek için 1920’lerin koşullarını ve Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyet’in hangi şartlar altında gerçekleştirildiğini iyi bilmek gerek.
Kurtuluş Savaşı verilirken, Anadolu ahalisinin kahir çoğunluğu, nihai amacın Saltanat ve Hilafet’i korumak olduğunu düşünüyordu.
Kürtler’in bazısı özerklik peşindeydi.
Komünistler, Sovyet devrimine özeniyordu.
Bütün bu farklı eğilimlerden, ortak bir mücadele azmi yaratabilmenin yolu, hepsine yönelik sıcak mesajlar vermekten geçiyordu.
O yüzdendir ki, Meclis’in açılışında eller açıldı, dualar edildi, Kürtler’e özerklik vaat edildi, muvazaalı bir resmi komünist parti kurulup Sovyet etkisindeki komünist hareket yok edildi.
Ulus olma sürecinde din yerine tutkal olarak Türklük ruhu gerekiyordu; bozkurtlu bayrak düşünüldü.
Ancak bunlar 1920’lere özgü geçici tedbirlerdi; hiçbiri bugün Atatürkçülük adına savunulamayacak kimliklerdi.
O yüzden zaman zaman birbiriyle çelişen bu sözler, tavırlar, tutumlar kargaşasını, Atatürk’ün olgunluk dönemine ait notlarının, konuşmalarının, eylemlerinin süzgecinden geçirmek şart…
Bu yapılmayıp da 1920’lerin kargaşasından rastgele bir fotoğraf çekince Atatürk, herkesin kullanımına açık “Binbir surat”lı bir lidere dönüşüyor ve ‘bunca yalancı’ içinde kimin doğruyu söylediğini bulmak, hepten güçleşiyor.

Can Yücel

alıntı

Veysel çelebi şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yolum düştü yanınıza
Selam duydum şanınıza
Benide alacakmısınız aranıza
Arkadaşlar sevgili dostlar

beni.. davet etti(… adını unuttum sen yaz)
Size beni sevdirdi
Dediğine göre sitedekiler bir aileydi
Aranıza bir kardeş daha geldi

Biz ara sıra buluşacağız
Beraber olacağız
Aileden farksız olacağız
Bunuda yavaş yavaş başaracağız…

Beni de alın aranıza
Selam duydum bütün dostlara
En içten sevgi ve saygılarla

(UMARIMİSTEDİĞİNİZ BEĞENDİĞİNİZ TARZDA OLUR bu daha başı devamı da olucak)

ayasofya müzesi görseller

Perşembe, Haziran 21st, 2012

ayasofya müzesi eserlerin resimleri
ayasofya müzesi resimleri

ayasofya müzesi görseller


Ayasofya

Güney nef

Güney üst nefi

Şadırvan

Cennet ve cehennem kapısı

İmparatoriçe locası

Mozaikler

Deisis mozaiğinden bir detay. İsa’nın yüzünün iki yarısı birbirbinden farklı yapılmıştır.

İmparator kapısı mozayiği

“Terleyen sütun”daki dilek yeri

Bu Bir Şaka Değildir !!

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Farkındalık Kampanyaları

Engelleri Kaldır Hareketi (EKH) bünyesinde çalışan İletişim Grubu, İstanbul merkez olmak üzere Türkiye genelinde yaratıcı projelere ve iletişime dayalı farklı birimlerde çalışan gönüllü öğrenci ve profesyonellerden oluşmaktadır. İletişim Grubu’nun öncelikli hedefi Engelleri Kaldır Hareketi’nin farklı kollarının (Hukuk, Şehir Planlama, Eğitim) üstünde çalıştıkları konular hakkında toplumu bilinçlendirmek, konuyla ilgili sorunlar ve iyileştirme yöntemleriyle ilgili farkındalık yaratarak sosyal toplumu harekete geçirmektir. İletişim Grubu bahsedilen hedefine ulaşmak için etkin iletişimin tüm dallarını kullanır.
Geçici geri dönüşler almak yerine kalıcı çözümlere ulaşmak amacıyla yola çıkan EKH var olan sistemi ve bilinci değiştirmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda farkındalık kampanyaları yürütülen her projenin vazgeçilmez bir parçasıdır. EKH bünyesindeki her projeye uygun farkındalık kampanyaları hazırlayarak katkı koyan EKH İletişim Grubu projenin amacını ve hedef kitlesini gözeterek en etkin sonucu almayı hedefleyerek yöntem ve stratejilerini belirler. Tüm çalışmalarını titizlikle yürüten EKH İletişim Grubu yöntem ve stratejisini uygularken etkinliği kanıtlanmış halkla ilişkiler, görsel/ işitsel medya ve yazılı basın yöntemlerinin yanında, şaşırtıcı açıkhava etkinlikleri, gerilla pazarlama yöntemleri, yaratıcı internet ve sosyal network yöntemlerinden de yararlanır.

1 Nisan farkındalık kampanyası

1 Nisan’ın toplumun genelinde “şaka günü” olarak bilinmesinden yola çıkılarak “şaka olmayan bir gerçeğin”; Türkiye’de bulunan 8,5 milyon kayıtlı engellinin ve onlara destek olan aileleriyle birlikte 20 milyon kişinin farkına varılmasını sağlamak amacıyla “Bu bir şaka değildir!” başlığı altında gerçekleştirildi.

engelleri kaldır>>>

şivlilik nedir, şivlilik ne demek

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Şivlilik kelime anlamı

Şivliliğin anlamı nedir

Pek çoğunuz belkide şivliliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Üç ayların başlangıcı olan Regaip Kandilinden bir gün önce çocuklar ellerinde fenerlerle akşam sokaklara çıkarlar ve kendilerince eğlenirler. Fener alayları yapılır, kız kaçıranlar, maytaplar, torpiller patlatılır. Büyüklerin kontrolünde ateşler yakılır ve eğlence tüm gece sürer.

Regaib Kandili günü ise çoluk çocuk herkes ellerinde poşetlerle sabahın ilk ışıklarını bekler ve sokaklarda başka bir şenlik başlar. Kapı kapı dolaşılır ve ŞİVLİLİKKKKKK diye bağırarak çikolata, goflet, sakız, şeker toplanır. Tabi zamanımızda çocuklarda uyanık topladıkları şekerlemelerde kalite arıyorlar 🙂 Çocukları mutlu etmek için gofletler yetmeyebiliyor aklınızda bulunsun. Bu gelenek Konya’ya has olarak söylensede farklı yörelerde farklı şekillerde şivlilik günü yapılmaktadır.

Sevgilime Farklı Hediye

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Sevgiliye Farklı Hediye
Sevgilime Farklı Hediyeler

14 Şubat Sevgililer günü yaklaşıyor arkadaşlar sevgilinize alabileceğiniz harika hediye seçenekleri var mutlaka size ve sevgilinize uygun bir hediye bulacaksınız içlerinde sizlere yine birbirinden şık ve anlamlı sevgililer günü özel hediyelerinden bir kaçını sunuyoruz Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun diyerek sizleri Sevgilinize Farklı Hediye çeşitleriyle başbaşa bırakıyoruz….

Çin Takvimi Kaç Yaşındayım

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Çin Takvimine Göre Yaş Hesaplama


Çin Takvimi Kaç Yaşındayım Hesapla

Çin takvimi ile yaş hesaplarken, yapmanın gereken teş şey miladi yaşınıza +1 ya da +2 eklemek. 1 ya da 2 eklemek için tek kuralımızı var. Doğum tarihinizin o seneki çin yılının başlama tarihinde önce olup olmaması.

Mart ve Sonraki Aylarda Doğanlar İçin Çin Takvimine Göre Yaş Hesabı

Doğum tarihi ocak ve şubat olmayanlar, hiç kafa yormasınlar. Mart ve sonraki aylarda doğanlar için normal miladi yaşlarına +1 eklemeleri yeterli.

Ocak ve Şubat Aylarında Doğanlar İçin Çin Takvimine Göre Yaş Hesabı

Çin takvimine göre yaş hesaplarken, yaşı farklı çıkabilecek olan tek grup, ocak ve şubat ayında doğanlar. Ocak ve şubat ayında doğanlar, aşağıdaki yıllara göre çin takvimi başlangıç tarihlerine göz atsınlar. Doğduğunuz sene, o yılın çin takvimi başlangıç gününden önce doğmuş iseniz, miladi yaşınıza +2 ekleyeceksiniz. Çin takvimi başlangıç gününden sonra doğmuş iseniz, mart ve sonraki aylarda doğanlar gibi +1 ekleyeceksiniz.

Alıntıdır

Arkadaşa doğum günü mesajları

Salı, Haziran 19th, 2012

Arkadaşa doğum günü mesajları

Tugbam sitesinde en güzel Arkadaşa doğum günü mesajları sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Arkadaşa doğum günü mesajları
Arkadaşlar için doğumgünü mesajları
Arkadaşça doğumgünü mesajları

Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun? Oysa sen benim için herzaman farklı ve özelsin.. Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam imkansız. İyiki varsın, NİCE SENELERE…

Hatırlar mısın doğduğun günü… Sen ağlarken herkes gülüyordu. Öyle bir ömür yaşaki öldüğünde herkes ağlasın, sen mutlulukla gülümse, İYİKİ DOĞDUN…

Bugün belkide çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şua an okuduğun en farklı olanı çünkü tümüyle dostlukla yazılmış bir mesaj, MUTLU YILLAR ARKADAŞIM…

Dünyada eşsiz bir güzellik varsa oda kalbindedir. Hayatının bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. İyiki varsın MUTLU YILLAR CANDOSTUM…

Dilerim yeni yaşında mutlulukların en güzelini yaşar, başarı merdivenlerini tırmanırsın, yüzünden gülümsemen hiç eksik olmasın NİCE MUTLU YILLAR…

Doğduğun gün bulutları yırtarak, bir güneş gibi etrafına aydınlık saçarak girdin hayata, hep sevgiyle yaşa! NİCE YAŞLARA…

Doğum Gününün sana tıbbı şaşartacak kadar sağlık, Melekleri kıskandıracak kadar mutluluk getirmesi dileğiyle, NİCE SENELERE…

Kalbin hangi güzel şey için çarpıyorsa her doğan güneş sana onu getirsin DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN…

Yeni yaşında kalbinin alabildiği kadar sevmen ve hakettiğin kadar sevilmen dileğiyle, MUTLU SENELER…

Farklı Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Farklı Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Farklı Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Farklı Sözler
Farklı Sözler 2012,

Farklı Sözler Kısa,

-İki kelime yetiyor seni seven kalbi kirmaya, sonra roman yazsan ne faydaa

-Gittin evet , gitmez yapmaz dediklerim gibi hemde.
Ve geceler soguk olmaya başladı ama ben ısınmanın bir yolunu buldum , gelme artk geleceksende.

-İki şarkı okundu birisi çok dokundu ,
Dönme derse gururun ona uyma olur mu ?

-Artık üzülmüyorum , çünkü o benim üzüldüğümü anlayamıycak kadar aptal.

-Gordugum her uc kisiden birine sapik, birine hirsiz, birine terorist diye bakiyorum. Tesekkurler Turkiye

-Bazılarına ‘pardon canım bi bakar mısın’ deyip ŞAK diye tokadı indirmek istiyorum. Evet bunu istiyorum.

-“O öyle şey yapmaz” dediğim ne varsa yaptınız. Teskkurler

-Geç kalkıyorum, geç kalıyorum. erken kalkıyorum, yine geç kalıyorum. hiç uyumuyorum, hala geç kalıyorum. yetenek benim!!

-Yalan söylediğini biliyorum. Yalan söylediğini bildiğimi biliyosun. Hala yalan söylüyosun. Gerizekalısın biliyorum, gerizekalısın bilmiyosun.

-Yuzum kirisacak,sacim beyazlayacak,ellerim burusacak bunlari ben de biliyorum. Bunlar olurken sen yanimda olacak misin iste bunu bilmiyorum.

-Çamaşır makinası şu an darbuka solo atıyo.

uzuncası= tabi canım eğlenmek en doğal hakkın git eğlen. Kısacası= gitme.

-Bu aşkta bir sensizlik var. Bensizlik de. Densizlik de olabilir, bilmiyorum. Kafam karıştı şimdi.

-Dizinin sağ altında “4 dakika ara” yazıyoduu. Tamam arıyim 4 dakika konuşalım daa numara nerdee ?

-En anlamlı yemin söz vermektir, En büyük intikam affetmektir, en adi söz hiç sevmedim demek ve en güzel cevap gülüp geçmektir.

Albert Einstein Özlü Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Albert Einstein Özlü Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Albert Einstein Özlü Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Albert Einstein Özlü Sözler
Albert Einstein Sözleri
Albert Einstein Özlü Sözleri

Albert Einstein Özlü Sözler

Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır.

İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.


En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır.

Coşku, zekadan daha önemlidir.

Savaşsız bir dünyanın mimarları Askerlik hizmetini reddeden gençler olacaktır.

Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.

Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir!

Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.

Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.

Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur.

Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır.

Dehanın 10’da 1’i yetenek 10’da 9’u da çalışmaktır.

Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.

Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.

Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum.

Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.

Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.

Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.

Hayat bisiklet gibidir,dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.

Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.

Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.

Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.

Bilgelik dünyanın düzenini değiştirmekten çok, kendi isteklerini değiştirmektir.

En önemli insani çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir.

Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.

İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.

Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.

Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı uman kişiye aptal denir. Dahiliğin bile mutlak bir sınırı varken aptallığın asla. En kötüsü de Dünya onlarla doludur.

Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabilir olmasıdır.

Aylarca, yıllarca düşünür de düşünürüm. Doksan dokuz defasında yanlış sonuca varırım. Yüzüncüsünde haklıyımdır.

Mevcut bilgi birikimimizle öyle sorunlar yaratırız ki aynı birikimimiz bu sorunları çözmemize yetmez.

Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır.

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır

Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır.

Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına.

Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur.