Posts Tagged ‘gonul’

Hüzünlü mesajlar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hüzünlü Sözler
Sana bir gül sundum kokla ama soldurma. Sana ömrümü sundum yşa ama harcama. Sana kalbimi sundum sev ama parçalama.

Yalan bakışların sahte gülüşlerin arasında buldum seni. Herşeyi kaybetmeye değecek kdr sevdim seni çünkü sen sahte deilsin!.

Unutmaki fırtınalar martıların denizleri sevmesini engellemez. Tıpkı engellerin seni sevmeme engel olmadığı gibi.

oLüm GéLdiği Zaman YaniMa GéLMé.. Bén AzRaiLLé’Dé HéSap KiTap Yaparim !!

20)Bir ÇığLıkTI YanLızLığım Hépiniz SağirDiniz . .

mútluluklâr dílêrím yêní âskındâ sên bêní dú$únmedên ya$amana bak sênín dêrtlerín varya benim yanımda ben onlarla ya$arIm sen keyfine bak !

Sen Uzaktaysan ßen Yanındayım Sen AteSteysen ßen Kordayım ßirGün ßu Dünyadan Göçersen ßilki Senden Önce Ordayım Sonsuz aSkım..!

Tam KarsiYa GéÇéRKéN BirakTiğin ”O” éL BéNim ..

KraL OLsan Tacın Gider SuLtan OLsan Tahtin Gider… KraL DeğiLim Tacim Gitsin SuLtan DeğiLim Tahtim GitSin Ben Kendi HaLinde ßir Ağacim Fakat DaLimi Kiranin Ağacini Kökünden Sökerim.

SaKın üzmesin seni KarşıLıksız SevqiLer, baqrına taŞ basarsın aCıLar birqün diner. Giden qitsin aLdırma yanqınLarda söner.. SaKın dönüp bakma ardına KraL’Lar önde qider..

BIR CICEGIN ACMAK ICIN SEBEPLER BULDUGU GIBI, YASAMA DAIR SEBEPLER BULMAK ICIN YASIYORUM. EGER BIR GUN GELIRDE YASAMAK ICIN BIR SEBEP BULAMAZSAM OLMEK ICIN BIR SEBEP BULMUSUM DEMEKTIR.

Fırtına Ne Kadar Sert Eserse Essin Kayadan Alıp Götüreceği Sadece Tozudur !

KENDIMIZE UZAK BIR RUZGARIZ BIZ, UZERINE KUS KONMAYAN AGACLAR GIBI DURDUGUMUZ YERDE OLUR GIDERIZ. BIR BASKA ALEMDE KENDIMIZ OLMADAN ESERIZ.

GüL SuNaN Bir eLde Daİma Bir miktar GüL KoKuSu KaLır.

ISSIZ BASI BOS DERYADA GEZIYORUM. YALNIZLIGIN ADINI SENIN ADININ YANINA YAZIYORUM, YAZIYORUM DURMAKSIZIN, HAYKIRIYORUM DUNYAYA BICARESIZLIGIMI!

SéNi BoyLé SévDiğiMi BiLSéLér aSaLAr BéNi aMa GuZéLLiğin 10 PaRa éTMéZ ! BéNDéKi Bu a$k oLmassa . .

YALNIZLIGIN BOYLESI HAYAL ETMEK BILE MUMKUN DEGIL, AMA GERCEK, HAYALIN OTESINDE. BIR SU DAMLASI YALNIZ BIR OKYANUSUN ICINDE, OYSA BINLERCE DAMLAYLA IC ICE!

Béş PaRa éDérmi VarLiğin. . YokLuğun BéNi aCitSİn aLéM af éTsin Séni BéN AfFétMéM NéRDé unuttuySan BéNi Orda KALL..

GONUL ISTERDIKI CAGRILARIMIZA CAGRI ATILSIN. GONUL ISTERDIKI SEVDIGIMIZ ARASIN! HERNEYSE GONUL BUNADA ALISIRSIN!

GéCééLrin KaRanLiği YéTMéZ Gibi GunDuzLérimi Dé KaRarTTin KapanSin KapiLar UstuMé KaRanLikLArDa Vé SoGukLarda YaSamaYa AlisTim

GECE YORULMUS OTURUR BASUCUMDA, YALNIZLIKSA UYUYA KALMIS YATAGIMDA, GOZ YASLARIM BIR ARKADASTAN ODUNC, AGLAYIP GERIVERECEGIM…

BéN YaSaDikÇa séN ÇıLdıRaCaKsın!!!

AKLIMDAYDIN GUN GECEYE DEVRILDIGINDE, GECE UZUNDU, YAGMURLUYDU, HAVA SOGUK SEN UZAKTIN! OYSA BIR SEN VARDIN ICIMI ISITACAK.

uCurumun KéNaRinDa oLsan BiLé Sirf Hayata GiciKlik oLsun DiYé GuLumSé

YURUYORUM YINE SOKAKLARDA, YAGMUR YAGIYOR SACLARIMA, SUZULUP KARISIYOR GOZ YASLARIMA, DAYANAMIYORUM YOKLUGUNA, GEL GOTUR BENI UZAKLARA.

Askini KaNimLa YazDim Hér Bir YaniNa

BIR AVUCTU ARADIGIM, YUREGIMI KOYACAGIM, BIR CIFT GOZDU, GOZUMDEN SAKINACAGIM BAKMAYA KIYAMAYACAGIM. NE SAIRLEIN MISRALARINDA NEDE PICASSONUN MONALISASINDA.

DağLar oNumDé éğiLirKéN KaYaLaRa YaLVArMamm

Ölüm Şiirleri Kısa

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kısa Ölüm Şiirleri,
Ölüm ile ilgili Şiirler Kısa,
Ölüm Hakkında Kısa Şiirler

Sanatkârın Ölümü Şiiri

Gitti gelmez bahar yeli;
Şarkılar yarıda kaldı.
Bütün bahçeler kilitli;
Anahtar Tanrıda kaldı.

Geldi çattı en son ölmek.
Ne bir yemiş, ne bir çiçek;
Yanıyor güneşte petek;
Bütün bal arıda kaldı.

Cahit Sıtkı Tarancı

Korktuğum Şey

Gün çekildi pencerelerden;
Aynalar baştan başa tenha.
Ses gelmez oldu bahçelerden;
Gök kubbesi döndü siyaha.

Sular kesildi çeşmelerden;
Nerden dolacak bu taş nerden,
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmayan ejderha?

Ne yardan geçilir, ne serden;
Korkuyorum bu gecelerden.
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.

Cahit Sıtkı Tarancı

Fâni Dünya

İlk günden alıştığımız emektar aydınlık,
Anne yüzünde, dost yüzünde, evlat yüzünde;
Her sabah başlayan şeye doymadık,
Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde.
Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği,
Başımız darda kalınca el açtığımız yer;
Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi,
Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.

Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran,
Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz;
Yaman çalacak o çalmayası saat yaman,
Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz.

Cahit Sıtkı Tarancı

Gün Eksilmesin Penceremden

Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Ve gönül Tanrısına der ki:
– Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı

Ölü

Hangi mahallede imam yok,
Ben orada ölecegim.
Kimse görmesin ne kadar güzel,
Ayaklarim, saçlarim ve her seyim.

Ölüler namina, azade ve temiz,
Meçhul denizlerde balik;
Müslüman degil miyim, hasa,
Fakat istemiyorum, kalabalik.

Beyaz kefenler giydirmesinler,
Sizlamasin karanligim havada.
Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayim,
Ki bütün azalarim hülyada.

Hiçbir dua yerine getiremez,
Benim kainatlardan uzakligimi.
Yikamasinlar vücudumu, yikamasinlar,
Çilginca seviyorum sicakligimi…

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Gözlerin Mezopotamya

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gözlerin Mezopotamya

Gözlerin gönül ülkesine akan iki ırmak
Bir gözün dicle,bir gözün fırat
Çorak gönüllere akıyor
Yüreklerde düğümlenerek
O en ulvi nidasıyla ya rab! ..
Akıyor kurumuş denizlere şattülarap
Gözlerin yeşilin her tonunda ırmak
Asırlar süren bir sevdanın bitmeyen sesi
Kesilmeyen bir akışın tarihi sorgusu
Her zerrede canlanan doğum sancısı
Ve gözlerin mezopotamya
Vadilerin en soylusu.
Gözlerin ölü yaşamlara can veren
Mümbit toprakların ülkesi
Donuk bakışlarda yeşeren fidanlık
Dört mevsimi tek mevsimde yaşayan
Bir aşkın öyküsü…
Gözlerin yüreklere akıyor
İki nehri birleştiren tek nehir gibi
Suyu çekilmiş gönüllere su verir gibi
Güneşi içen gözlerin…
Gözlerim gözlerine akıyor
İki kutsal ırmak arasında
Yeşilde yüzer gibi…
Gözlerin gönül ülkesine akan iki ırmak
Bir gözün dicle,bir gözün fırat
Ve gözlerin mezopotamya
Akıyor gönül denizlerine
Ya rab! ..
Akıyor çağıl çağıl şattülarap.

Ahmet TIĞLI

Divaneydim

Cuma, Haziran 22nd, 2012



DİVANEYDİM

Divaneydim, viraneydim senden evvel.
Taşım deprem, başım yangın, yaşımsa sel.
Ey ömre bedel, seni sevmek ne güzel!
Şimdi dünyamı yeniden kurmaya gel…

Sen bir gül, ağlamaya utanır bulut
Sen yeter ki sev; güneş, dağıtır umut
Bugün aşkı sıcak tut, gerçeği unut
İmkansızı tek kurşunla vurmaya gel…

Bitti hazânlar, şimdi baharda gönül
Dilimizde lale, elimizde sümbül
Sev ki kıskansın Mecnun, çatlasın bülbül
Aşk ateşinle gülü kavurmaya gel…

Tutul dünya, tutulmuşum ben ya; aşk hür!
Sevgi özgür, nefreti uzaklara sür.
Vuslatı sula, ayrılığa vur mühür.
Senden kalan gülleri savurmaya gel

PaTR10kan Aşk Şiirleri Bölümü (şiirler alıntıdır)

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ben bu gönül tezgahinda
Ask dokudum, ask okudum
Erenlerin dergahinda
Ask okudum, ask dokudum

Her güçlügü bile bile
Göznuruyla, sabir ile
Yumak, yumak, çile çile
Ask dokudum, ask okudum

……….
……….

Ümit Yaşar Oğuzcan

Aşk okudum – aşk dokudum

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Ben bu gönül tezgahinda
Ask dokudum ask okudum
Erenlerin dergahinda
Ask okudum ask dokudum

Her güçlügü bile bile
Göznuruyla sabir ile
Yumak yumak çile çile
Ask dokudum ask okudum

Bir ömür yana yakila
Yazdigim sigmaz akla
Acimadim kirkdört yila
Ask okudum ask dokudum

Sevgi insanligin özü
Odur aydinlatan bizi
Hak yolunda oldum terzi
Ask dokudum ask okudum.

Günahindan sevabindan
İçtim ask sarabindan
Ulularin kitabindan
Ask okudum. ask dokudum

Alıntı

Yağmur Yağıyor Ve Ben Ağlıyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yağmur Yağıyordu,
Ve Sen yine içime düştün,
Ahh Sevgili,
Yağmurlar neden hatırlatıyordu Seni?
Gerçi her şey hatırlatıyordu ya,
Yağmurların ne suçu var?

Yağmur yağıyor ve Ben Seni özledim..
Ruhum geçmişte mi kaldı ne?
Çırpınıyor,
Silinmiyor işte tek hamlede.
Ruhum sanki kaldı Sende,
Yapamıyor bu gönül,
Büyük Savaşlar versede,
Atamıyor bu gönül.
Çığlık çığlığa bağırsamda
Kimse duymuyor…

Yine yağmur yağıyor,
Yüreğime de ..
Ardından yine gözlerim ağlıyor,
Sonra yüreğim ağlıyor..
Ve ruhum da..
Sana yalnızca gözlerim değil,
Bedenim de ağlıyor,
Sözlerim de..

Ben sevmiyorum yağmuru,
Yağmur yağınca ağlıyorum,
Bir tek Seninle seviyorum yağmuru ,
Bir tek Seninle olan yağmur güzel.
Ağlamıyorum o zaman.

Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olduğunda ağlıyorum
Bir yalnızlığı, bir de Sensizliği yaşıyorum bu kadar sesliliğe rağmen..
Varlığındayken, Yokluğunu kabullenemiyorum,
Ağlıyorum hem de avaz avaz..

Hayallerim bir özlemden mi ibaret?
Hep çığlıklarım mı Ağlayacak Sensizliğime?
Hep yok mu olucaksın Varlığımın sınırlarında?
Benim sınırlarım, Senin yolların..
Sanki bir yolsun Sen, dışına çıkılması zor,
Çıksam düşeceğim çünkü…
Çıksam ağlayacağım çünkü..
Yalnızlığıma, Sensizliğime..

Sonra yine yağmur yağıcak…
Ben yine mi ağlayacağım?
Belki de artık satırlarıma “Sen” değil de,
“Özlem” dökülecek”
Belki Ben her yağmur yağdığında ağlayacağım.
Şimdi de YAĞMUR YAĞIYOR
Ve Ben AĞLIYORUM!…

alıntı

Aşkın en güzel tarifi “tek hece”

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tek Hece
Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim…

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğime Toroslar’dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim…

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim tac ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim…

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim’i,
Her oyunu bozan gizli zor benim…

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı icin kül eyledim Kerem’i.
İbrahim’in atıldığı kor benim…

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim…

İlahimle Mevlana’yı döndürdüm.
Yunus’umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla’danım, hayır benim, şer benim…

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzündeki nur benim

kimsesizim hısmımda yok hasmımda,
görünmezim cismimde yok resmimde,
dil üzmezim tek hece var ismimde,
barınağım gönül denen yer benim.

Döndüm Aşık Veysel Orhan Veli ye

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bahar rüzgarları eserdi, o bukleli saçlarında,
Ben sana hasret kaldım, bak bu mayıs akşamında,
Gözümden öpme derdim, bir tanem ayrılık olmasın diye,
Sen gidince bak ben döndüm, aşık Veysel, Orhan Veli ye.

Bak daha dondurman bitmemiş, yarım kalmış son cümlen,
Yine yalnız kaldım kalmadı, beni tek bir teselli eden,
Bakırköy sahilinde dinlerdikya çığlık çığlığa,
Martı seslerini, yine seni sordular bu gün.
O… Vefasız unuttumu bizleri, unuttumu seni.

Oysa şimdilerde özlemeyi öğrendim,
Sen unuttuğundan beri,
Saatleri ayrılığa kur, özlem sirenleri hep çalsın,
Kalkınca gönül limanından son gemi,
Ardından sallamayı unutma, o… beyaz mendilini,

Biliyorsun dönmez hiç bir zaman, giden bir daha geri,
Sende geç kalma kaçırma son tren i,
Bak şimdilerde uzayan raylardasın bense,
Uçsuz bucakksız deryada, unutma bunu sen seçtin,
Gerek yok artık ne figana ne feryada.

By:Oğuz Demirci

Kapak Aşk Şiirleri Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kapak Aşk Şiirleri , Aşıklar İçin Kapak Aşk Şiirleri , Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

Kapak Aşk Şiirleri Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

KoLaY DeĞiLdİr SeNi SevİyoRUm DemeK…
aSLa DüşünMEden SöyleMeMeK GeREk…
Senİ SevİyOruM DeDiySe YüRek…
öLenE DeK SözÜnDe DuRMAsı GeReK…

Benim en güzel süsüm;
YILDIZ gözüm,
HİLAL kaşım,
TÜRK bakışım..
Bundan gayrisine ne özenmiş, ne bezenmiş nede inanmışım.

Güzellik sözde ise sözün en güzeli sende
Güzellik yüzde ise yüzün en güzeli sende
Ama bana göre güzellik KALPTE
Kimseye söyleme ama KALBİN de en Güzeli sende…

CeSaretin Varmı GeCeye Kafa Tutmaya,
KaranLıĞa Meydan Okumaya.
eĞeR VarSa ßenimde Söz’üm Var Gecene,
KaranLıĞına Işık oLmaya..
CeSaretin Varmı DikenLi yoLLarı aŞıp Yanımda oLmaya,
eĞeR VarSa ßenim de Söz’üm Var O DikenLeri kaLßime ßatırmaya..
CeSaretin Varmı Gökyüzündeki yıLdızLarın ArkaSına ßakmaya…
eĞeR VarSa ßenim…de Söz’üm Var
ßaktıĞın Her yıLdızın ArkaSına ” Seni Çok SeviyORuM ”…

Ey deli gönül aşk mı istiyorsun..
Yaradan sana Yâr değil mi?
Hep soğuk mu geçti ömrün..
Kışın sonu bahar değil mi?
Dünya sana neden hoş geldi ki..
Kabir kapısı dar değil mi?
Sevgilinin senden istdiğini ne çabuk unuttun böyle..
Ak bir alın bir de Ar değil mi

İstanbul sana susamalı
Benim sana susadığım kadar
Bu hasret İstanbul’a da koymalı bana koyduğu kadar

Sevgi Şiirleri Facebook

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook Sevgi Şiirleri,
Face sevgi şiirleri,
Facebook Şiirleri Paylaş

Sevgi Şiirleri Facebook – Facebook için en güzel sevgi şiirleri

Sevgin Kadar Güçlüsün

Sevgi hasrettir
Sevgi, güzellik,
Sevgi umuttur
Sevgi yaşamak

Sevgi, gülen yüz
Sevgi, bakan göz,
Sevgi; sıcaklık
Sevgi yaşamak

Sevgi, amaçtır,
Sevgi bir kaygı
Sevgi, içten söz.
Sevgi yaşamak.

Sevgi bir kucak,
Sevgi tutan el
Sevgi Uçuşmak
Sevgi; yaşamak

Sevgi umuttur
Sevgi kaynaşmak,
Sevgi sabırdır
Sevgi; yaşamak

Sevgi emektir,
Sevgi bereket
Sevgi hayattır
Sevgi; yaşamak

Sevgi sıcak söz
Sevgi busedir
Sevgi`yi yakan göz
Sevgi; yaşamak

Sevgi biterse
Duygu yok olur
Hayat anlamsız
Amaç kaybolur

Acıma kalmaz,
İnsanlık olmaz
Sevginin yerini
Hiçbir şey almaz.

Nerede güzellik
Orada sevgi var
Sevgisiz bu dünya,
Sanki bir mezar

Duyguların çoğalır,
Geleceğe ümitsin
Unutma sözlerimi,
Sevgin kadar güçlüsün

GÖNÜL BAHÇESİ

Gökyüzünde bir bulut olayım
Yağmur olup yeryüzüne yağayım.
Gönül bahçende bir gül olayım
Sen görmeden ben açayım.
Kırlarda lale, sümbül olayım
Etrafına kokularım saçağım.
Özgürce uçan bir kuş olayım
Gelip pencerene konayım.
Sana aşk şarkıları okuyayım
Bırak da hiç susmayayım.
Kalbimin kapısını sana açayım
Gönül bahçemden sevgi saçayım.
Ben bu aşkta hep olayım
Gönül bahçene ulaşayım.
Senden uzaklarda olmayayım
Kalbinin baş köşesinde olayım.

BENİM CANIMSIN

Sen benim tutkularımsın
Sen benim sevdalarımsın
Kuruyan toprağımda nemsin
Susuzluğumda suyumsun
Gönül bahçemde çiçeğim
Sen benim canımsın.
Sen benim umutlarımsın
Aşk odağımda aşkımsın
Kalbimin atışlarısın
Damarlarımda can suyum
Sen yaşam kaynağımsın
Sen benim canımsın.
Geceleri hayallerimsin
Gündüzleri özlemimsin
Gönül karanlığımda ışığım
Sen benim hayatımsın
Sen benim canımsın


SEVGİLİYE

Ah o aşk deden duygu
Hepimizin yüreğini içten içe yakmıyo mu?
Evet yakıyo hemde öle bir yakıyo ki
Katlanıyosun o yangına katlanmak zorundasın onu istiyosn

Ben aşık olduğum zaman yanmıyo bu yüreğim her zman
Çünki benim yüreğim sevdiğim için yanıyor bir başkasına yanmıyor
Ama bu yüreğim ne zman yanar blior musun?
Ben seviosam ve onun sevgisni görmüyorsam

İşte o zman yüreğim yanmaz acı çeker ve bu acı giderek büyür
Kimse ama kimse dindiremez bu yürekteki acıyı
Bunu anca bir tek şey dindire blir
Ölüm…Evet ölüm

Ben o kadar çok sevmişken
Onun uğruna canımı bile ortaya koymuşken
Onun sevmediğini anlarsam aklıma tekşey gelir
Ben bunca zaman kimi sevdim?

Kimin için attı bu kalp…
Sorarım kendi kendime kimin için yandı bu yürek
Son mektubumu bıraktım sana sevgilim
Sen bunu okuduğunda ben hayatta olmicam

Seninle başladığım bu hayata
Seninle tanıştığım ilk yerde veda ediyorum
Ama şunuda bilmeni isterimki
Ben seni sevdim ve sevmeyede devam edeceğim.

Sevgi Nedir

Gecenin bir saatinde uykuya inat
Ağlayan bebesini emzirmektir sevgi.
Bülbülün güle figan edişi,
Gülün umursamaz tavrıdır sevgi.
Sevgi merhamet demek.
Sevgi çile çekmek..

İhtiyacı olana yalvartmadan vermek,
Masum bir tebessümdür sevgi.
İçi dolu sımsıcak bir bakış,
Yumuşak bir dokunuştur sevgi.
Sevgi dokunuş demek.
Sevgi almadan vermek.

Bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışı,
Kardelenin inanılmaz çıkışıdır sevgi.
Avın avcıya yalvaran bakışı,
Tuzaktan salıverilişidir sevgi.
Sevgi bedel ödemek.
Sevgi acı çekmek.

Derviş Yunus’un kırk yıl of demeden,
Tekkeye odun taşıyışıdır sevgi.
Yusuf’un kör kuyudaki sabrı,
Mısır’a sultan oluşudur sevgi.
Sevgi sabırla beklemek,
Sevgi istemeyi bilmek.

Hallac-ı Mansur’un Ene’l Hak deyişi,
Mevlana’nın Mecusi’ye çağrısıdır sevgi.
Çölde kalmışa bir testi su,
İdam mahkumunun son arzusudur sevgi.
Sevgi ateşten gömlek,
Sevgi sehpaya gitmek.

Ferhat’ın aşılmaz denen demir dağı,
İnanarak sabırla delişidir sevgi.
Mecnun’un Leyla’da kainatı görüşü,
Çöle kendini vuruşudur sevgi.
Sevgi sırrı keşfetmek,
Sevgi emek sarfetmek.

Tomurcuğun patlayıp toprağı zorlayışı,
Rüzgarın bulutu taşımasıdır sevgi.
Derenin yatağını kendi buluşu,
Kıvrım kıvrım akışıdır sevgi.
Sevgi çekip gitmek,
Sevgi özgürlük demek.

Çaresiz kaldığı anlarda tıbbın,
Hastanın Rab’bine yönelişidir sevgi.
Çalınmadık kapı bırakmamak,
Yelkensizde denize açılmaktır sevgi.
Sevgi umut demek,
Sevgi beklemeyi bilmek.

İncinsen De İncitme Sen.. / Rıfat ARAZ

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İNCİNSEN DE
İNCİTME SEN…

Gönül, yüz dön kin gütmekten;
İncinsen de incitme sen!..
Dost bîzârdır incitmekten;
İncinsen de incitme sen!..

Nûr nefesin aşk dolanda,
Gülün yanmaz od alanda!..
Sözün başa dert olanda;
İncinsen de incitme sen!..

Can olur mu candan ırak?
Geç ağyârı, sen sana bak!..
O yan çıkan nefsi bırak;
İncinsen de incitme sen!..

Sen ki terki terk eyledin;
Günü dünden berk eyledin!..
Tâ elestte ne söyledin?..
İncinsen de incitme sen!..

Sendedir arz, arş-ı a’lâ;
Böyle yazmış Kadir Mevlâ!..
Bir hikmettir bu dert, belâ;
İncinsen de incitme sen!..

Ma’rifettir hakkı yaymak;
Hatır almak, hatır saymak!..
Sana düşmez gönül koymak;
İncinsen de incitme sen!..

Rıfat ARAZ

Sustum! Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sustum!

Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

kendimle konuşuyorum şimdi yalnız…

yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime

kimse duymuyor…

sustum!

sustu dudağımdaki şarkı gözlerimdeki şiir

yaraları yalayan rüzgar

sokaklarında kahrolduğum şehir

gözlerim konuşuyor yalnız…

sustum!

bin ah sürüp dudaklarıma

ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

sustu benimle deniz

sustu deli dalgalar sustu martılar…

umutlarımı sarıp rüzgarlara

uzaklara savuruyorum her gece

yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne

kimse görmüyor…

saçı ağarmış hayaller

nemli kirpiklerle

bulutlandığında gözlerim

gökte şimşek olup çakıyorum

kimse görmüyor…

Sustum!

tuz basıp yaralarıma!

sustum…

içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi

yaslanıp yalnızlığın duvarına

gül döküp kalabalıklara

kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece

kimse bilmiyor..

sustum!

sustu benimle gök sustu toprak

acılar konuşuyor şimdi yalnız

yaralı gönlümün sızıları konuşuyor

tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir

atıyorum uçurumlardan

kimse görmüyor…

sustum!

saçlarını kokluyorum rüzgarların

dudaklarından öpüyorum hayatı

içimde incecik bir sevgi ürperiyor

sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme

gelmiyor beklediğim bahar

yaralar merhem tutmuyor

gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara

mendil silmiyor

yağmur dinmiyor

sevdiğim bilmiyor…

Sustum!

sustu benimle sarı sabır sustu zaman

sustum

yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata

kimse duymuyor…

sustum!

İçimdeki dalgalar kabardıkça volkanlar gibi

sustum

sustu dudaklarım sustu gözyaşlarım

sustu gözlerimdeki şiir

gönlümdeki nehir

bulutlar haykırdı isyanımı

şimşekler haykırdı

sadece ben duydum

sadece ben
sustum!

ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat

kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi

yaralar merhem tutmuyor

geceler avutmuyor

ben sustum

acılarım konuşuyor yalnız…
Ben sustum!

susmuyor yüreğimi kavuran kasırga

pencereme vuran yağmur damlaları

susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar

gelmiyor bahar

kuşlar sevinmiyor

yıldızlar küs

ay üzgün

güneş doğmuyor

acılar dinmiyor

içimde binlerce şiir kanıyor her gece

kimse bilmiyor…
sustum!

sustu benimle sarı sabır

sustu hayat

sustu zaman

acılar konuşuyor yalnız

acılarım konuşuyor

kimse duymuyor…

duymuyor…

duymuyor…

duymu…

duy…

du…

[DIPNOT]Alıntıdır..[/DIPNOT]

*kahramanların ölümü*

Cuma, Haziran 22nd, 2012

*KAHRAMANLARIN ÖLÜMÜ*
Gece gökte doğar ay;
Yükselip batmak için.
İnsan doğar beşikte;
Mezarda yatmak için.
Arılar bal yapar;
İnsanlar tatmak için.
Tanrı kızları yaratır;
Erkelere satmak için.
Sevgili naz yapar;
Gönül kanatmak için.
Dağda niçin bağrılır;
Feleğe çatmak için.
VE…
Kahramanlar can verir;
Yurdu yaşatmak için.
Hüseyin Nihal ATSIZ

Geri Gelen Mektup

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Geri Gelen Mektup

Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu…

Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse…

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh’ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden…
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler…
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma “Kaabil”;
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı’yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!

Hüseyin Nihal Adsız

Deprem Haftası Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Deprem haftasına özel şiirler
Deprem Haftası şiiri
Depremle ilgili şiirler

DEPREM

Gürültü kopar uzaktan,
Sular fışkırır topraktan.
İnsanlar yolu bulamaz,
Oluşan bir karanlıktan…

Bu bir depremin sesidir.
Bir canavar nefesidir…
Karanlık kaplar her yeri.
Bilmem kentin neresidir?

Anne ağlar, yavrum diye,
Çocuk ağlar, annem diye.
İnsanların hepsi şaşkın…
Bakamazsın bu sahneye.

Elimizden bir şey gelmez,
Bu felâket hiç sevilmez.
Bu sarsıntı yer küreden…
Daha önceden bilinmez.

Sağlam temel sağlam evler,
Sözüm size mimar beyler.
Sağlam yapın her binayı!
Yıkılmasın kentler, köyler!

Halkım hiç acı çekmesin,
Artık gözyaşı dökmesin!
Sağlam yapın her binayı,
Deprem bize kükremesin!

Çok üzgünüm acılardan,
Kurtulalım sancılardan…
Çığlıklara dönüp bakın,
Ders alalım buncalardan.

İbrahim ŞİMŞEK

KONUT DEYİNCE

Konutumuz sağlam olsun,
Depremde hiç yıkılmasın.
Gece-gündüz neşe dolsun,
Kem gözlerle bakılmasın.

Konutumuz geniş olsun.
Eşyalara yer bulunsun.
Merdivenler dar gelirse,
Asansörden çıkış olsun.

Konutumuz temiz olsun,
Pencereler geniş olsun.
Her adaya güneş girsin,
Perdesinde korniş olsun.

Her durağa yakın olsun,
Mobilyamız takım olsun.
Gürültüden çok uzakta.
Konutumuz sakin olsun.

Aylık gelir dolgun olsun,
Kira, biraz uygun olsun.
Çarşılara gitmek zordur,
Manava da yıkın olsun.

Her köşede oyuncaklar,
Bahçesinde salıncaklar,
Mahallemizde çocuklar,
Benimle arkadaş olsun.

Bahçesinde çiçek açsın,
Ağacında kuşlar ötsün,
Komşularla hep birlikte,
Günlerimiz güzel geçsin.

İbrahim ŞİMŞEK

Yaşanan Zelzeleler

17 Ağustosta deprem felâketini
Ailecek Gölcük’te gördük biz de yaşadık.
Şimdi de vurdu yine Pakistan Milletini
9 Ekim İkibin beşte sanki biz vardık.

Allah merhamet etsin,yaşayan başka anlar
Unutulmuyor asla geçse nice zamanlar,
Felâketi görüp te içinde yaşayanlar
O günlerine döner, o günlerini yaşar…

Bazı öyle olaylar anlatmakla yaşanmaz,
Tarife imkân olmaz onu yaşayan bilir,
İşte tüm felâketler yaşanır,anlatılmaz
Acılarla doludur,yıkan bir aşk gibidir…

Depremle Selle Bizi Taşan Toprağan Katma

Pakistan harap olmuş gönül artık gülmüyor
Gönül mızrabı kırılmış artık oda artık çalmıyor
Bu kadar felaketten sonra Müslümanlar ders almıyor.
Depreme uygun teknolojik binalarda yapmıyor.
Depren senin dünya senin engellenmiyor
Müslümanları gafletten uyandır sen koru yarabbi
Yarabbi Müslümanlar gaflet içinde doğal afetinle yakma
Sahibimiz sensin doğal afetlerle bizi hesaba çekme.
Sen gafurur rahimsin bizi perişan edip yıkma
Depremle selle bizi taşan toprağan katma Allah’ım

Deprem

Deprem olur dört bir yanda
Enkaz altında kalır tüm insanlar
Pek üzücü bir olayda olsa
Razı olmalı tüm canlılar
Yasla eşyaları duvara
Düşmesin başımıza
Enkazda kalınca
Korur sivil savunma
Deprem anında
Çömelecek yerin olsun
Başını yaralama
Acını arttırma
Yararalanınca sarar yaranı
Zor durumda kalınca
Bundan biri enkazdır
Deprem olunca
Nerede olacağı bilinmez
Yolda veya okulda
Rastlar her zamanda
Sen hazırlıklı ol
Zorlukolmasın başımıza
Deprem anında
Calın yada malın gider
Enkaz altında
Deprem çantasını hazır tut
El fenerini unutma
Hele yemek önemlisi
İlk yardım çantasıda var
Enkaz ne demek derlerse
Acı gelir aklıma
Canın koybola bilir
Enkaz altında.

Günaydın şiirleri sevgiliye

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevgiliye şiirler
Sevgiliye günaydın
Günaydın sevgilim

Sabah kalkıp da sana,
“Günaydın!” diyorum ya,
Ben o günü güzelim,
Seninle yaşıyorum.
Neden sevdiğimi,
Anlatamam ki sana,
Böylesi bir sevgiye,
Kendimde şaşıyorum

Hava özlem koksa da,
Şehirlerce uzakta,
Güne senle başlarım,
Aynı güneş altında..

istanbul dilimin ucunda
bir de adın
seni kokluyorum bu sabah da
günaydın sevgilim günaydın

Ne sen bulursun, ne ben,
Bizim gibi aşığı.
Gününü aydınlatsın,
Sevdamızın ışığı!..

Suya yazı yazılmaz.
Kaderse bu kaçılmaz.
Gönül karanlıktaysa,
Böyle gün aydın olmaz!..

Çay Sohbetleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ülkemizde çay çok sevildiği için çaya şiir bile yazılmış. Benim hoşuma gitti paylaşayım dedim,sizinde seveceğinizi umarak.

Çay Sohbetleri

Porselen demlikte güzel demlenir,
Rengi kıpkırmızı gören imrenir,
Herkes sohbetlerde ilim öğrenir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Önemini bilen sohbete gider,
Maksat ilim, çayı bahane eder,
Sohbetlerin feyzi bırakmaz keder,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Cam bardaklar sıra sıra dizilir,
Çöpü düşmez, bir cam gibi süzülür,
İşi olup içemeyen üzülür,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Memba sularıyla yapılanına,
İçmeyen çıkarsa, değsin canına,
Rengi benzetilir tavşan kanına,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Çay ikram edeni, ehli unutmaz,
Uykusu geleni hemen uyutmaz,
Ihlamur, çayların yerini tutmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Rize’mizin nefis olur çayları,
İçilir, yaz, bahar ve kış ayları,
Zinde tutar bayanları bayları,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Tozları elenir, sonra demlenir,
Bardak boşaldıkça, çay tazelenir,
Çayların yanında nevale yenir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Garipler, dervişler çaya bayılır,
Çay, evliya içeceği sayılır,
Çay kokusu her tarafa yayılır,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Kimisi, çay içer, nargile çeker,
Bazen teker teker kırılır şeker,
Çünkü kimileri kıtlama içer,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Çay sohbeti dile destan bir olay,
Her molada getirilir taze çay,
İtiraz edilmez, herkes der hay hay,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Sohbetlere edep ile girilir,
Uykusu gelenler içip dirilir,
Boşalınca tazelenip verilir,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Kimi üç bardağın adını anmaz,
Beş bardak olsa da, çay içtim sanmaz,
Dokuz bardak içer yine de kanmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Göz alıcı renge kimler vurulmaz,
Taze demlenmişse, geri durulmaz,
Filiz varken başka çaylar sorulmaz,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Gönül ne çay ister, ne de çayhane,
Gönül sohbet ister, çaysa bahane,
Bu çaylı sohbetler olur şahane,
Bizde bir başkadır çay sohbetleri.

Mehmet Ali Demirbaş

Züleyha Değilsen Peşine Düşmeyeceksin Yusufların…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yusuf olmaksa muradın ya da Züleyha; Korkmayacaksın ölümden.
Ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğunu bileceksin.Dünyaya kafa tutacaksın tek başına. Yandaş yoldaş aramayacaksın. Bir Allah’ına bir kendine güveneceksin sadece. Yol arkadaşın terk etse bile seni yarı yolda aşkına sahip çıkacaksın sonuna kadar. Tek başıma taşıyamam demeyeceksin. Ölünceye kadar taşıyacaksın şerefle.Karşılık beklemeyeceksin. Sevmek olacak tek amacın.
Sevilmemişsin ne fark eder.

Ayıplanmaktan korkmayacaksın. Sevgini gurur madalyası olarak taşıyacaksın göğsünde kim ne derse desin…Sevgin için zindana atılmayı da attırmayı da göze alacaksın. Karanlıklar sırdaşın böcekler yoldaşın olacak.Bileceksin sonunda ayrılık olduğunu. İsyan etmeyeceksin vuslat beklemeyeceksin.
Zaman ve mekan sizi ayıramayacak. Nerede olursan ol her daim sevdiğinin yanında olacaksın. Üzüntüsüne üzülecek sevincine sevineceksin.

Sanma ki beraber olmak için yan yana olmak lazım. Gönüller beraberse mesafenin ne önemi var!..

Gönül gözüyle görecek duyacaksın. Gönül diliyle konuşacaksın. Bilmez misin gönlü kainat bile kuşatamaz dar gelir. Gönül dilinden anlamam konuşamam dayanamam bu çileye karşılıksız hiçbir şey veremem diyorsan; talip olmayacaksın Yusufluğa. Yusuf olmak için Yusuf gibi yürek gerek gönül gerek iman gerek. Züleyha değilsen eğer peşine düşmeyeceksin Yusufların. Kendi ayarında birini seveceksin ki mutlu olasın.
Her babayiğidin harcı değildir Yusufluk ve her kadının harcı değildir Yusuf yüreklileri taşıyabilmek layık olabilmek Züleyha olabilmek!…

Işık ışıktır görene, ışıktan köre ne? ; MEVLAMA

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Işık ışıktır görene, ışıktan köre ne?

Bilmeyen ne bilsin seni, Gamlanma deli gönül..
Gönülden anlamayana, Bağlanma deli gönül..
İçi tatlı özlü yemiş, Kırıldıkça ballanır
Sendeki seni koyup, Avlanma deli gönül..

Bu görünen ben değilim, Ben ben dediğim nedir?
Dilimle söz söyleyen, Sözü söyletenmidir?
Baştan ayağa gömleksem, İçimdeki ben midir?
Sureti ben sanıp da, Avlanma deli gönül..

Sinenin içindekini, Aldanıp gönül sanma
Varacağın o menzili, Tesbih, seccade sanma..
Attığın üç beş adımla, Yollar tükendi sanma
Yolların başındayken, Sallanma deli gönül..

Padişaha vasıl olan, Elbet olur padişah
Sırların sırrı onda; La ilahe illAllah..
Görmeyerek yol yürüyen, Bela bulur ahü vah
Sarayda vahdet vardır, Canlanma deli gönül…

Mevlâna