Posts Tagged ‘kalp sagligi’

Kalp Krizi ve Sıcak Su

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çinliler ve Japonlar yemeklerinden sonra soğuk su değil sıcak çay içerler.
Belki biz de yemekten sonra sıcak bir şeyler içme alışkanlığımızı onlardan edindik.Ya da onlar bizlerden örnek aldı.

Eğer yemeklerden sonra soğuk şeyler içiyorsanız bu yazı size hitap ediyor.
Yemekten sonra soğuk bir şeyler içmek sizi rahatlatabilir.
Ancak tükettiğiniz soğuk su katılaşarak yağlı bir madde haline döner ve
yavaş bir şekilde sindirilir. Bu asitli tepkime bozularak bağırsakta katı
maddelerden daha hızlı bir şekilde emilir. Bir kısmı bağırsağa yapışır.
Kısa bir süre sonra tamamen yağ haline döner ve kansere yol açar.
Yemekten sonra sıcak su veya çorba içmek en iyisidir.

Kalp krizi hakkında önemli birkaç bilgi..

– Kalp krizi belirtisi her zaman sol kolun uyuşması değildir.
– Çenedeki şiddetli ağrıların da farkında olun.
– İlk göğüs ağrınız kalp krizi sırasında gerçekleşmez. (Daha önce mutlaka
göğüs ağrınız olmuştur)
– Mide bulantısı ve şiddetli terleme de önemli kalp krizi belirtilerindendir.
– Kalp krizi geçiren insanların %60 ı uyurken ölür.
– Göğüsteki ağrılar sizi uykudan uyandırabilir.
Lütfen dikkatli olun ve olanların farkına varın.

Kalbini sev kırmızı giyin

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bu sloganı sık sık duymaktayız bu günlerde. Televizyon, radyo ve tabi hayatımıza hızlı bir giriş yapan internette bu konuyla ilgili reklamlar yapılmakta.

Kalp-damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde bir numaralı ölüm sebebidir. Dünyada her yıl 17,5 milyon kişi kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybetmekte. Bu da her gün 120 uçak dolusu insan anlamına geliyor. Türkiye’de ise bu rakam her yıl 205.457 kişi yani her 2,5 dakikada 1 kişinin hayatını kaybetmesi demek. Her yıl meme kanserinin 3 katı, trafik kazalarının 47 katı insan kalp ve damar hastalıklarından dolayı ölmektedir. Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, sigara, şişmanlık ve hareketsiz yaşam tarzı kalp-damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörleridir. Bu risk faktörlerinin önemli bir bölümü yaşam tarzınızdan kaynaklanır ve bunları ortadan kaldırmanız mümkündür. Türkiye’de kalp-damar kaynaklı ölümlerin oranı %48’dir. Oysa sağlıklı seçimler yaparak, hem kendinizin, hem de sevdiklerinizin kalp sağlığını koruyabilirsiniz. Sağlıklı ve uzun bir yaşama adım atmak için geç değil. Yeter ki kalbinizin uyarılarını dinleyin. Kalp sağlığının önemini kırmızı giyerek gösterin.

Kalp sağlığı için her gün Şam fıstığı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp sağlığı için her gün Şam fıstığı yiyin

Women’s Health dergisindeki bir habere göre; Penn State’te yapılan bir araştırmanın katılımcılarına, 4 hafta günde 43 gram, sonraki 4 hafta ise günde 85 gram Şam fıstığı yedirildi. Yapılan testlere göre; ilk 4 haftanın sonunda katılımcıların kötü kolesterolleri yüzde 9, sonraki 4 haftada ise yüzde 12 oranında düştü. Bu iki tip beslenme de, kalp hastalığı riskini artıran interlökin-1 oranını yüzde 15 azaltıyor.

Sebebi; Şam fıstığının doymuş yağ açısından fakir, doymamış yağ açısından zengin olması. Çalışmayı yürüten ekip, her gün bir avuç Şam fıstığı tüketilmesini öneriyor.

Müzik Dinlemek Damarlara Çok Faydalı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İnsanın, sevdiği bir müziği dinlemesinin kalp-damar sistemine iyi geldiği belirlendi. ABD Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi Önleyici Kardiyoloji Merkezi Başkanı Dr. Michael Miller, sevilen bir müziğin dinlenmesi sırasında kan damarlarının genişlediğini belirlediklerini söyledi.

Miller, ”Kan damarları o sırada, tıpkı kahkaha atıldığı veya kanla ilgili ilaç alındığı sıradakiyle aynı derecede genişliyor. Ulaştığımız bu sonuç çok etkileyici. Kan damarlarının çapı genişliyor, damarlar mükemmel biçimde açılıyor. Damarlardaki bu açılma düzeyine, eksersiz ve benzeri aktiviteler yapılırken ulaşılıyor” dedi. Miller’in verdiği bilgiye göre ”statin ve ACE inhibitörü” grubu ilaçlar alındığında da aynı etki elde ediliyor.

Damarlar açıldığında kan, daha sakin ve düzenli akmaya başlıyor ve bu sırada, kalp krizleri ve felçlere yol açan pıhtıların oluşması azalıyor.

Bulgularını New Orleans’taki Amerikan Kalp Derneği’ne sunan Miller, yine de ilaç kullanmak zorunda olanların veya eksersiz yapanların bunu kesmesini tavsiye etmiyor, ancak sevilen müzikleri dinleyerek, kalbin genel sağlığına katkıda bulunulabileceğimizi belirtiyor.

Miller’in ekibi, bu çalışmaları sırasında sağlıklı ve sigara içmeyen toplam 10 kadın ve erkek üzerinde incelemeler yaptı. Gönüllüler, yarım saat sevdikleri parçaları, yarım saat de hoşlarına gitmeyen hatta kendilerini kaygılandıran parçaları dinlediler. Bu sırada bu kişilerin damarları, ultrasonla izlendi.

Sonuçta gönüllülerin, sevdikleri müziği dinlerlerken kan damarlarının yüzde 26 oranında genişlediği, hoşlanmadıkları müziği dinlediklerinde ise damarlarının yüzde 6 oranında daraldığı belirlendi.

Yaz Ve Kalp Hastalıkları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Hazırlayan: Prof. Dr. Övsev Dörtlemez – Prof. Dr. Halis Dörtlemez
İç Hastalıkları – Kardiyoloji Uzmanı

Kalp Hastalarının Hastalıkları gereği yaşam boyu dikkat etmeleri gereken bazı kurallar vardır.

Bunlar çoğu kez hastalar tarafından yeni bir yaşam şekli olarak algılanır. Mümkün olduğunca da uymaya özen gösterilir

Her mevsimin kendine özgü güzelliği ve özelliği vardır. Kışın karı ve soğuğu ile yazın sıcağı ve denizi bunların başında gelir.

Kalp Hastası olan kişi yazın ve denizini çok seviyor da olsa, kendini mümkün olduğunca sıcaktan ve yaz-deniz keyfi adına yorgunluktan korumalıdır. Bu nedenle sıcağın ve koruyucu hareketlerin sakıncalarına kısaca değinmek uygun olur.

Sıcaklık ve Deri
İnsanlar içinde bulundukları ortama uyum sağlamada kendilerine yardımcı olan donanımlara sahiptirler.

Çevrenin ve kendi vücut ısınlarının durumuna uyum sağlamada deri çok önemli bir rol oynar
Deri, damarlarının durumunu ihtiyaca göre ayarlayarak damarların genişlemesi veya damarların daralmasını sağlayarak çevrenin sıcağına uyum sağlar. Kişinin sıcağa uyum göstermesinde terleme ve titremeninde önemli bir ayarlayıcı rolü vardır.

Deri, normal koşullarda normal ısıdaki ve istirahatteki erişkin bir insanda kalp debisinin % de 5-10’u kadar bir kan taşır. Isının artmasıyla deri kanlanması artar.
Aşırı ısı artması hallerinde kap debisinin % 50-60’ı deriye gider. Bu gibi hallerde derinin Sempatik Vazokonstriktör sinirleri arayıcılığı ile çeşitli refleks yollar sayesinde dolaşım düzenlenmesi yapılarak kontrol altına alınır.

Yazın aşırı sıcaklarda, sıcağa uzun süre maruz kalmakla en sık görülen aşırı halsizlik, yorgunluk hatta bitkinlik düzeyindeki tablolardır. Sıcak Çarpması (Güneş Çarpması) bu durumlardan biridir.

Ortamın ısısının artmasıyla kişinin deri ve çeşitli organlarında oluşan temel değişiklikleri şöyle özetleyebiliriz.

1- DOLAŞIMDA ,KANIN BÜYÜK KISMI DERİYE YÖNELDİĞİ İÇİN DERİNİN KAN AKIMI VE KAN MİKTARI ARTAR.
2- KALB DEBİSİ VE ATIM HACMİ AZALIR.
3- ARTERİYEL KAN BASINCI ( TANSİYON ) DÜŞER.
4- KARIN İÇ ORGANLARININ KANLANMASI AZALIR.
5- KASLARDA KAN AKIMI AZALIR.

Bu değişiklikler yorgunluk yaratabilecek düzeyde güç sarfiyatını gerektiren her türlü beden-sel faaliyette daha da artar.
Böyle durumlarda kalbin işinin artması dakikadaki atım sayısı-kasılması da artar.

Yukarıdaki açıklamaya çalışmaya çalıştığımız özelliklerden ötürü hipertansiyonlu, kalp yetmezlikli, koroner arter hastalıklı ve tedavi altındaki hastların şunlara dikkat etmleri uygun olur.

FAZLA SICAĞA MARUZ KALMAYINIZ.
YÜRÜYÜŞ VE GEZİNTİLERİNİZİ SABAH ERKEN VEYA AKŞAM SERİN SAATLERDE YAPINIZ.

GÜNLÜK SU ALIMINIZ KISITLANMIŞ BİLE OLSA,YAZIN ÇOK SICAK ZAMANLARI_DA VE AŞIRI TERLEDİĞINİZ DÖNEMLERDE SU KAYBINIZ ARTACAĞI İÇİN YETERLİ SUYUNUZU (GÜNDE ORTALAMA 2-2,5 LİTRE)

TERLE BİRLİKTE VÜCUDUN ELEKTROLİT KAYBI, ÖZELLİKLE SODYUM (TUZ) KAYBI FAZLA OLACAĞI İÇİN-TUZ KISITLAMALI BİR REJİM İÇİNDEYSENİZ DOKTORUNUZUN FİKRİNİ ALARAK YEMEKLERİNİZE BİRAZ TUZ İLAVE EDEBİLİRSİNİZ.

DENİZ KIYISINDA TATİLDE İSENİZ, KUMDA YATIP, GÜNEŞ BANYOSU YAPMAYINIZ. DENİZE SABAH VEYA AKŞAM ÜZERİ GİRİNİZ. DENİZDE UZUN SÜRE YÜZMEYİNİZ.

EGER DENİZDE DALMA ALIŞKANLIĞINIZ VARSA DALMAYINIZ.

TOK KARNINA DENİZE GİRMEYİNİZ.

FAZLA YAGLI, KIZARTMALI, AĞIR GIDALAR YERİNE, BOL SEBZE, HAŞLAMA VEYA IZGARA, HAFİF GIDALAR TERCİH EDİNİZ. EĞER DİABETES MELLİTUSUNUZ (ŞEKER HASTALIĞI) YOKSA BOL MEYVA YİYİNİZ.

BACAKLARINIZDA KRONİK VENÖZ YETMEZLİK (VARİS) VARSA, DENİZDE BELİNİZE KADAR OLAN BİR SU SEVİYESİNDE YÜRÜYÜŞ YAPINIZ. ASLA KUM BANYUSU YAPMAYINIZ.

HİPERTANSİYONLU İSENİZ, TANSİYON İLACINIZ FAZLA GELEBİLİR, DOZUNU DOKTORUNUZA TEKRAR SORUNUZ.

AŞIRI SICAKLARDA RİTM BOZUKLUKLARI OLABILİR.

BU KURALLARA UYMADIĞINIZ TAKDİRDE HANGİ SEBEPLE MEYDANA GELMİŞ OLURSA OLSUN KALB YETERSİZLİGİNİZ KAYBOLMUŞKEN YENİDEN ORTAYA ÇIKABİLİR, HAFİFLEMİŞKEN AĞIRLAŞABİLİR.

SÜKÜN BULMUŞ, KAYBOLMUŞ KALB AĞRILARINIZ (ANGİNA PECTORİS) YENİDEN BAŞLAYABİLİR.

DENİZ VE SICAĞA KARŞILIK SERİN YAYLA TATİLİNİ TERCİH EDEBİLİRSİNİZ