Posts Tagged ‘normal’

Kalbe Takılan Piller Anneliğe Engel Mi?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalbe Takılan Piller Anneliğe Engel Mi?

Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, kalp pillerinin hamilelik sürecine etkileri hakkında bilgi verdi.

Birçok hasta grubu gibi ritim bozukluğu nedeniyle kalbine pil takılan hastalar da, hamilelik öncesi aynı korkuyu yaşıyor.

Ancak yaşadıkları bu korku tamamen yersiz. Çünkü kalbinde pille yaşayan kadınlar hamile kalabiliyor, normal doğum ya da sezaryen ile bebek sahibi olabiliyor.

Dünyada milyonlarca kişi kalp pili ( pacemaker) taşımaktadır. Bu ileri teknoloji ürünü küçük cihazlar, kalp hızının yavaşlamasını engellemekten kalp yetersizliğini tedavi etmeye, kalbe pompa görevi yapmaktan ani ölümleri engellemeye kadar birçok amaç için kullanılmaktadır. Takıldıktan sonra yaşanılan şikayetleri ortadan kaldıran cihaz, hastanın yaşam kalitesini artırarak normal hayata dönmesine yardımcı olmaktadır. Kalp pili ile yaşayan kişiler işlerini yapabilir, araba kullanabilir, yolculuk edebilir, yüzebilir, hobilerine ve cinsel yaşamlarına devam edebilir hatta anne olabilirler.

Kalbine pil takılmış olan hastaların büyük bir kısmını, ritim bozukluğu sorunu yaşayanlar oluşturmaktadır. Aritmi yani ritim bozukluğu, kalp vuruşları arasındaki düzenin kaybolması bununla birlikte ya da yalnız başına ritmin normal sınırların üzerinde hızlanması ya da belirgin seviyede yavaşlaması durumudur. Özellikle kadınlar, daha çok hormonal sebeplere bağlı olarak ritim bozukluğu sorunu ile karşı karşıyadır. Ritim bozukluğu, çocukluktan itibaren var olan altyapıyı tetikleyen; aşırı stres, yoğun efor, korku ve gerilim gibi nedenlerle ortaya çıkabildiği gibi, genç kızlık döneminde ilk adet ile birlikte, bunu takip eden regl dönemlerinde ve hamilelikte de ortaya çıkabilir.

Ritim bozukluğu kendini nasıl gösterir?

Hastalar; ‘çarpıntım var’, ‘kalbim tekliyor’, ‘göğsüme yumruk hissi var’, ‘göğsümde kuş çırpınıyor’, ‘kalbim sürekli koşuyor’ gibi şikayetlerde bulunur. Ritim bozukluğu ilk ortaya çıktığı anda ölümcül olabileceği gibi, artıp şiddetlenerek kalp fonksiyonlarında hasara hatta kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu nedenle altta yatan neden mutlaka araştırılmalı, EKG, EKO, efor, Holter gibi tetkiklerle aritminin sebebi belirlenmelidir. Ailesinde ani kalp ölümü hikayesi olan kişilerin ritim bozuklukları ise, genetik incelemeler ile birlikte yapılarak altta yatan neden detaylı olarak araştırılmalıdır.

Ritim bozukluğu gebelik döneminde ortaya çıkabilir mi?

Gebelik döneminde gebeliğin verdiği stres ve yük nedeniyle bazı ritim bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu aritmilerde betabloker ilaçlar kullanılmaktadır. Bu grup ilaçlar, yan etkileri diğer ilaçların yan etkileri göz önüne alındığında, güvenilirdir. Radikal olan ve tedavi edilemeyen ritim bozukluklarında kullanılan öteki antiaritmik ilaçlar gebelik sırasında kesilmektedir. Bu ilaçlar daha az yan etkisi olan diğer ilaçlarla değiştirmek zorunda kalınabilir. Hamilelik döneminde özellikle bradikardiler, yani kalbin yavaş çalıştığı durumlar çok önemlidir. Normal yaşamda tolere edilebilen bazı kalp hızları

(45-50) hamilelik döneminde bebeğin beslenmesini olumsuz etkilemekte, düşük kalp hızları bebek için tehlike oluşturmaktadır.

Aritmi sorunu yaşayan bir kadın anne olabilir mi?

Gebelik döneminde normal bir kalpte bile ritimde bazı düzensizlikler olabilir. Ancak bu tolere edilebilir sınırlardadır. Çoğu zaman hastanın endişelerinin giderilmesi yeterli olmaktadır. Ancak hastanın daha önceden belirlenen bir ritim bozukluğu varsa ve gebelik planlanıyorsa, hastanın yakın takip altında olması gerekir. Çünkü ritim bozukluğu için kullanılan ilaçlar, betablokerler dışında, bebek için güvenli olmayan ilaçlardır. Bunun için ritim bozukluğunu radikal olarak kökten tedavi etme şansı varsa; elektrofizyolojik işlem ve radyofrekans kateter ablasyonu gibi girişimsel yöntemlerle bu mümkün olabiliyorsa, hastaların gebelikten önce bu tedavileri uygulatmaları gerekir. Çünkü işlem sırasında yoğun radyasyon alınmakta ve bu miktar da bebek için tehlike oluşturmaktadır. Bebek çok özel korumalarla, kurşun önlüklerle korunabilir ancak bu durum, hekimler tarafından tercih edilmemektedir. Bu nedenle hastaların bu işlemleri gebelik öncesinde yaptırmaları önemlidir.

Tedavi için hamilelere kalp pili takılabilir mi?

Tedavi bakımından, ‘henüz kalp pili takılması için erken’ gibi düşünülen ancak artık gebeliği gündemde olan bir kişinin kalbine pil takılması, gebelik öncesine alınabilir. Takılan kalp pili ile bebeğin yaşamının önündeki risk de engellenmiş olur. Kalp pili takılması işlemi anjiyo – elektro fizyoloji laboratuvarında yapılmakta, anne az da olsa radyasyona maruz kalmaktadır. O nedenle pil işleminin gebelik öncesine alınması bir avantajdır.

Kalbinde pille yaşayan bir kadın anne olabilir mi?

Bebeklik döneminde bile hastalara kalp pili takılabilmektedir. Birkaç aylık, hatta birkaç günlük bir bebeğe kalp pili takılabilir. Gençlerde de sıklıkla kalp pilinin takılmasının gerekli olduğu durumlar ortaya çıkabilir. Kalbinde pil olan kişiler sosyal yaşamlarında evlilik ve sonrasında çocuk sahibi olmak isteyebilirler. Bu kişilerin evlenmelerinde ve çocuk sahibi olmalarında bir sakınca yoktur. Kalbinde pille yaşayan kadınların anne olmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır. Ancak bu durumdaki anne adaylarının normal gebelere göre yakın takibi yapılmalıdır. Kalp pili taşıyan hastaların pil kontrolleri zaten periyodik olarak 6 ayda bir yapılmaktadır. Kalp pili olan gebelerde hastanın ihtiyacına göre değişmek kaydı ile bu kontroller 3 ayda bir yapılabilir. Ancak bazı durumlarda ayda bir de yapılabilir. Buna doktoru karar verir. Bu kontrollerin hastaya ya da bebeğe bir zararı yoktur. Sadece kalp pilinin iyi bir şekilde çalıştığını ve yeterli desteği verdiğini görmek bakımından çok önemlidir.

‘Eyvah anne olamayacağım’ korkusu yaşamayın!

Kalp pilinin çocuğa da bir zararı bulunmamaktadır. Aksine, aritmi nedeniyle zarar görebilecek olan çocuğun anne karnında sağlıklı bir şekilde büyümesi için annenin kalbine pil takılmaktadır. Kalbinde pille yaşayan hamilelerin kardiyolog ve kadın doğum uzmanı ile iyi bir işbirliği içinde takipleri ve sağlıklı bilgi alış verişi yapıldığında, anne adayı için herhangi bir sorun yoktur. ‘Eyvah anne olamayacağım’ korkusu yaşamaları yersizdir. Kalp pili taşıyan hamileler normal doğum ya da sezaryen ile bebeklerini dünyaya getirebilir. Hamilelik süresince de normal sağlıklı anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler dışında bir kurala da uymaları gerekmez.

Defibrilatör kullananlar dikkat etmeli!

Pek çok çeşit kalp pili vardır. Genellikle defibrilatörler dışındaki kalp pilleri için annenin ve bebeğin hayatını tehdit edici bir engel yoktur. Ancak defibrilatörler konusu biraz daha özel bir alanı ilgilendirmektedir. Defibrilatörler hayatı tehdit edici özelliği olan ritim bozukluklarında takılan kalp pilleridir. Elbette yaşamı tehdit edici ritim bozuklukları gebelik döneminde ve doğum esasında bir risk oluşturabilir. Bu hastalarda ancak çok özel durumlarda, çok dikkatli ve iyi bir değerlendirme sonucu bir gebeliğe karar verilmelidir.

Alıntı.

Kalp Hızı Ve Kalp Ritmi Bozuklukları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kalp hızının artması
kalp ritim bozukluğu belirtileri
kalp ritim bozukluğu nedenleri

Normal Kalp Ritmi


Bir kalp atışı, vücudun geri kalan kısmına kan pompalayan iki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını içerir. İki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını, ventrikülleri (karıncıklar) kanla ‘ dolduran iki atriyumun (kulakçığın) kasılması takip eder. Normalde kalp, düzenli bir şekilde dakikada 60 ila 100 kez atar.

Her bir normal kalp atışı, sinotriyal (SA) düğüm olarak adlandı¬rılan küçük bir grup uzmanlaşmış kas hücresi grubunda başlayan bir elektriksel uyarı tarafından başlatılır. Kalbin doğal uyarı kaynağı (pacemaker) olan SA düğümü, sağ atriyumun (kulakçığın) duvarında bulunur.

SA düğümünden gelen sinyal, hızla kalbin iki küçük üst odacığına (atriyumlara (kulakçıklara) gider ve kasılmalarına neden olur. Sonra sinyal, başka bir uzmanlaşmış hücre demetine, atriyoventriküler (AV) düğüme, ve oradan da dal bloğu olarak adlandırılan özel yollar aracılığıyla ventriküllere (karıncıklara) gider.
Sinyal, ventriküllere (karıncıklara) ulaştıktan çok kısa bir süre sonra (ventıiküllerin (karıncıkların) kan ile dolacak yeterli zamanı olduktan sonra) ventriküllerin (karıncıkların) kasılmasına neden olur.

Kalbin, vücudun daha fazla oksijene olan gereksinimini karşılamak ve daha fazla atık maddeden kurtulmak için egzersiz ya da duygusal endişe esnasında hızlanması normaldir. Ateş, anemi, aşın faaliyet gösteren bir tiroid bezi ve bazı maddeler (dekonjestanlar (burun tıkanıklığını giderici ilaçlar), kafein, amfetaminler ve kokain gibi) de kalbin normalden daha hızlı bir şekilde pompalama yapmasına neden olabilir.

Kalp ritmi anormallikleri (bozuklukları), kalbin elektrik sisteminde bir normal fonksiyonu yerine getirememe söz konusu olduğunda meydana gelir. Hafiften yaşamı tehdit ediciye kadar farklılık gösteren ritim anormallikleri (bozuklukları), atriyumlann (kulakçıkların) ya da ventriiküllerin (karıncıkların) düzenli kasılmasını değiştirebilir.

Yaşa Göre Kalp Atış Hızı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Atış Hızı Yaşa Göre

Yaşa Göre Kalp Atış Sayısı

0 – 1 yaş arası dk 120 – 140
1 – 3 yaş arası dk 90 – 120
3 – 7 yaş arası dk 90 – 100
7 – 20 yaş arası dk 80 – 90
20 yaşından sonra dk 60 – 80 arasında değişir.

Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası kalbin hızlı attığını gösterir.

alıntı

Hormon Bozukluğu Nedenleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Hormon Bozukluğu Nedenleri
Hormon Bozukluğu Sebepleri

Polikistik over hastalığı adet düzensizliği, kıllanma, istendiği halde gebe kalamama şeklinde belirtileri olan bir hastalıktır. Bu belirtilerin birkaçı veya tamamı birarada bulunabilmektedir. Hastalığa yumurtalıklarda yer alan çok sayıda kist sebep olmaktadır.Bu durumda da yumurtalıkla normalin 2-5 katı büyür.
Hastalığın ortaya çıkış nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Beyinde yumurtalıkları uyarıcı hormon salgılayan hipotalamus, hipofiz gibi üst merkezlerle yumurtalıkların ilişkisi bozulmuştur. Hipotalamusun salgıladığı hormona hipofiz bezi aşırı yanıt vermekte ve luteinizan hormon salgısı artmaktadır. Bu hormon yumurtalıkları uyararak aşırı erkeklik hormonu salgılamakta ve yumurtalıklarda normal yumurta gelişimi gerçekleşememektedir. Bunun sonucunda bu kadınlarda luteinizan hormon ve erkeklik hormonları testosteron yükselmektedir. Yumurtlamadan sonra salgılanan progesteron hormonu ise yumurtlama gerçekleşmediği için, normal olarak salgılanamamakta ve kanda düşük düzeyde bulunmaktadır. Estrogen hormonu ise normal düzeyde salgılanmaktadır. Ayrıca süt salgılatan hormon prolaktin de polikistik overli hastaların 1/3’ünde yüksek bulunmaktadır.
Polikistik over hastalığı hormonlar arasındaki dengenin bozulduğu ve bunun bir kısırdöngüye dönüştüğü bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştıran bazı etkenler söz konusudur, bunlar genetik eğilim ve şişmanlıktır. Aslında şişmanlığın hastalığın ortaya çıkış nedeni mi, yoksa hastalık sonucunda mı oluştuğu kesin değildir. Ancak polikistik over hastalığı bulunan kadınların yaklaşık yarısının şişman olduğu bir gerçektir. Şişmanlarda yağ dokusunda erkeklik hormonu üretimi daha fazladır ve bu durum hastalığın ilerlemesine katkıda bulunur.
Polikistik overli hastaların büyük çoğunluğunda seyrek adet görme veya hiç adet görememe gibi şikayetler vardır. Hastaların %90’ında erkeklik hormonu artışına bağlı kıllanma ve ciltte yağlanma vardır. Polikistik overli hanımların yaklaşık yarısında kilo fazlalığı söz konusudur.
Polikistik overli bir kadında tedavinin ilk basamağını kilo verme oluşturmalıdır. Gerek diyet gerekse egzersiz yardımı ile kilo verme ile adetler düzene girip, yumurtlama sağlanabilir. Daha önce ilaçlara yanıt vermeyen bir hasta kilo verme sonrası ilaçlara yanıt verir duruma gelebilir.
Çocuk isteği olmayan, adet düzensizliği ve kıllanma yakınması olan bir kişide hem adetleri düzene sokmak, hem de kıllanmaya karşı genellikle doğum kontrol hapları kullanılır. Bu amaçla kullanılacak doğum kontrol haplarının progesteronlarının, erkeklik hormonuna karşı etkilerinin olması tercih edilir. Yine kanama bozukluklarına karşı sadece progesteron içeren ilaçlar da kullanılabilir.
Kıllanmaya karşı ise sıklıkla kullanılan ilaçlar siproteron asetat ve spironolaktondur. Bazen bu iki ilacın birlikte kullanılmasından da iyi sonuçlar alınabilmektedir. Tedaviye en az 6 ay devam edilmesi gereklidir. Tedavi ancak yeni kıl oluşumunu engeller, eski kılların ortadan kalkmasını sağlamaz.Mevcut kılların yok edilmesi için elektroliz, lazer veya epilasyondan yararlanılabilir.
Çocuk isteği olan kadınlarda ise kullanılacak ilaçlar hem düzenli adet görmeyi sağlar, hem de yumurtlama ve gebe kalmayı kolaylaştırır. Bu amaçla tercih edilen ilk grup ilaç klomifen sitrat olup, adetin 3-5. günlerinden itibaren kullanılır. Klomifen ile hastaların %75’inde yumurtlama, %50’sinde ise gebelik elde edilebilmektedir.
Polikistik over hastalığı için kullanılan cerrahi tedavi yöntemi laparoskopidir. Laparoskopi ile her yumurtalığa 10 civarında delik açılarak minik kistler patlatılmaktadır. Bu tedavi ile hormonal kısırdöngünün kırılması ve yumurtlama sağlanabilmektedir. Ancak laparoskopi, ilaçla tedaviye yanıt vermeyen veya aşırı yanıt veren hastalarda kullanılması gereken, son tedavi seçeneği olmalıdır.
Polkistik over hastalığı olanlarda tüp bebek yöntemi ile gebelik elde etme şansı yüksektir.

alıntı

Sintigrafi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Miyokard perfüzyon sintigrafileri (Talyum) nedir nasıl yapılır ?
Miyokard perfüzyon sintigrafisi, bir nükleer tıp tetkiki olup risk altındaki damarların belirlenmesi yoluyla tetkik ve tedavileri doğru şekilde kararlaştırmamızı sağlar. Bu tetkikte amaç; koldan verilen talyum-201 veya Teknesyum maddelerinin kalbin koroner arterleri yoluyla kalp kasında dağılıp dağılmadığının belirlenmesidir. Bunu özel termal kameralarla da sıcak-soğuk alanlar şeklinde görüntüler. Çekim sırasında, egzersiz stres (yani kişiye “hareketler yaptırıldıktan sonra), farmakolojik stres (efor yapamayanlar için ise ilaçla başlatılan stres) ve istirahat döneminde alınan görüntülerle değerlendirme yapılır. Kalbin herhangi bir bölgesinde koroner damarlarda önemli daralmanın olduğunu ve buraya yapılacak yeniden kanlandırmanın (Balonla açma veya bypass ile yeni damar takma) faydalı olacağını belirlemeye yarar. Kalpte kan dağılımının tam olduğu alanlar ise normal olarak rapor edilir.

Talyum testine nasıl hazırlanılıyor ?
* Testten 12 saat önce kafein içeren hiçbir şey yiyip içilmez (çay, kahve, kola, çikolata… vb.).
* Testten en az 4 saat önceye kadar hiçbir şey yenmez. Fakat hastada şeker hastalığı varsa ve bunun için ilaç kullanıyorsa normal olarak yemeğe devam edebilir.
* Testten 3 saat önceye kadar sigara içilmesi yasaktır.
* Hasta istediğiniz zaman su içebilir.
* Koşu bandında rahat yürüyebilmek için yanınızda rahat bir ayakkabı ve rahat kıyafetler getirmeniz gerekir.

Test sırasında neler olur ?

* Test sırasında doktor hastadan koşu bandında yürümesini ister. Eğer hastanın yürümesine engel bir durum varsa, doktor yürümesini istemeden damar yolundan bir ilaç uygular.
* Kalp ritminiz ve kan basıncınız gözlenir.
* Radyoaktif madde damar yolundan enjekte edilir.
* Yürüme bandındaki işlem bittikten sonra kalp görüntülerini almak için hastanın özel kameraları olan bir masaya uzanması istenir.
* Masadayken hasta konuşmamalı ve hiç hareket etmemelidir.
* Alman bu ilk görüntülerden 2-3 saat son
ra ikinci görüntülerin alınması için gelmek üzere hasta laboratuarı terk edebilir, ikinci görüntülerin alınması işlemi, koşu bandında yürümeyi gerektirmez.

Enjekte edilen radyoaktif madde güvenli midir ?

* Hastanın yediği yemekler, ikinci görüntüleri etkileyeceğinden laboratuar görevlisinin talimatına uyması gerekir.
Bu maddelerin herhangi bir yan etkisine rastlanmamıştır. Alınan radyasyon dozu normal bir akciğer grafiği çektirmekten daha fazla değildir.

Hasta testin sonucunu ne zaman alır ?
Testin sonuçları bir sonraki hafta verilir.

Doğum Günü Hediyeleri Sevgiliye

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Doğum Günü Hediyeleri Sevgiliye
Doğum Günü Hediyeleri Sevgiliye Ne Alınır
Sevgiliye Doğum Günü Hediyesi

Genelde Birbirine Aşık Olanlar Birbirlerine Yüzük Alırlar.Ama Bence Daha Gönül Alıcı Mesela Biraz Abartılı Olacak Ama Küçük Bir Cafeyi 2 Saatliğine Kapatıp Muhteşem Bir Yemek Ve ya Kendi Evlerinde Sade Bir Parti Verip Ona 2 Demet Gül Alabilirsiniz.Kızlar Genelde Erkeklere Parfüm Ve Kravat Gibi Herkesin Normal Hayatta Aldığı Hediyelerden Alıyor.Eğer Daha Da Kendinizi Sevdirmek İstiyosanız.Ona Hediye Yerine Kendinizi Bakın O Zaman Nasıl Mutlu Oluyor..

Başka Fikri Olan Bu Başlık Altında Paylaşım Yapabilir..

FORUMDAS.NET

Regl Dönemi Kaç Gün Sürer

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Normal Regl Dönemi Kaç Gün Sürer

Regl Dönemi Kaç Gün Sürmesi Gerekir

Regl (Adet) kanamasının 2-7 gün arasında sürmesi normal kabul edilir.

Sadece 1 gün kanama olup bitmesi az miktardadır ve sebebin araştırılması gerekir. 7 günden fazla süren kanamalar da uzun kabul eedilir ve nedenin araştırılması gerekir. Miktarına gelince bunun ölçümü ve normal olup olmadığının değerlendirilmesi biraz daha zordur çünkü her kadının ped değiştirme sıklığı değişiktir. Ancak genel olarak günde 3-5 pedden fazla değiştirilmesi fazla kabul edilir.

Regl’inin sıklığı ne kadar olmalı Kaç günde bir adet olmalıdır

Adetlerin başladığı tarihler arasında en az 21 gün en fazla 35 gün olması gerekir. Her kadının tam 28 veya 30 günde bir adet görmesi gerekmez, 21 – 35 gün arasındaki süreler normal kabul edilir. Burada dikkat edilmesi gereken bu süre sayılırken bir adetin ilk gününden diğer adetin ilk gününe kadar geçen sürenin sayılmasıdır. Adetler arasında temiz kalınan günlerin sayılması doğru değildir.

Küçümseme İle İlgili Şiirler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Küçümseme İle İlgili Şiirler Kısa

Küçümseme İle İlgili Şiirler

Kimsenin düşlerini küçümseme

Kimsenin düşlerini küçümseme
Bir çocuk uçmak isterse uçar
Ve avuçlarından kuş misali kaçar
Ardından bakakalırsın üzgün ve naçar

Kimsenin düşlerini küçümseme
Bir kedi de aslan kesilir mecbur kalırsa
Söz gelimi biri yavrusunu alırsa
Sense karşı koyarsın tabi halin kalırsa

Kimsenin düşlerini küçümseme
Bir damla isterse okyanus olur
Toplanırsa düşündün mü ne olur
Yağmur yağar her yeri sel alır

Kimsenin düşlerini küçümseme
Bir çiftci bakarsın zengin olur
Tarlasına bir eker bin alır
Ve kazandığı olduğu gibi ona kalır

Kimsenin düşlerini küçümseme
Küçümseyenlere de izin verme
Deseler de düşlerini ortaya serme
Alınıp darılıp kendini germe

(13/03/2007 HAN DANCA)

Engelli İnsani Küçümseme

Engelli insanı küçümseme
Ona işe yarmaz deme
Onlarda bişey yapabilir
Normal insanlar gibi hemde
Engelli ise biri
Güçlüdür onun ağızı dili
Sorarsın ona bir soru
Alır bitirir seni

İbrahim Baş

Rubai 34

Hava atma kimseye ha! öğünme malla
Put etme makamı İran’a olsan molla
Kınama küçümseme kimseyi, düşersin
Efendi ol evlat, iyi geçin her kulla

Selahattin Aydemir


Küçümseme(k)

Karıncanın da
gölgesi
vardır

Yeter ki
güneş vursun
üzerine! ..
.
.
.
.
.

Mutlu Ayar