Posts Tagged ‘oyuncular’

Dünya Tiyatrolar Günü ile ilgili yazılar

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Dünya Tiyatrolar Günü
Tiyatrolar Günü yazıları
Tiyatro Günü ile ilgili yazı

Tiyatrosu olan bir ülkede kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar sürüp gitmez

Bir olayın çeşitli şekillerde canlandırılmasına “tiyatro” adı verilir Tiyatro, yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır Tiyatro yaşamın bir parçasıdır Konusu bakımından hareketlere, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır Tiyatroda rol alan kişilere “tiyatro oyuncusu” ya da “tiyatro sanatçısı” denir Tiyatronun yazılı bir metni vardır ve oyuncular bu metne göre tiyatroyu oynarlar Metne bağlı kalmadan oyuncuların doğal olarak kendiliğinden oynadıkları bölümlere ise “doğaçlama” adı verilir İlk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı Tuluat; oyuncuların o anda düzenle-dikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı Bir süre tiyatro sözsüz oynandı Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı Bu sözsüz tiyatroya “pandomima” adı verilir

Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı bilinmemektedir Araştırmacılar; tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu Tiyatro da meslek haline geldi

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etti Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü “Tiyatrolar Günü” olarak kutlanır 27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzenler, tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlarÜlkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna adamış olan ünlü tiyatro sanatçımız Muhsin Ertuğrul yazdı

Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır ve belli başlı türleri şunlardır:

Komedi: Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır Komedinin belli başlı türleri ise şunlardır :”Vodvil”, hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılar bulunan hafif güldürüdür”Fars”, olayların aşırı abartıldığı, taklitlerin sık sık tekrar edildiği bir komedi türüdür

Trajedi: Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıklı sahne yapıtıdır

Dram: Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir

Ülkemizde tiyatrolar; devlet tiyatroları, halk tiyatroları, bulvar tiyatroları, açık hava tiyatroları ve şehir tiyatroları gibi isimlerle anılırTiyatrolarda hayatın gerçekleri sahnelenir, insanlar düşünmeye sevk edilir, düşündürürken eğitir ve eğlendirir Birlikte gülmeyi, birlikte ağlamayı, birlikte hareket etmeyi aşılar Yaşama sevinci yaratır Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur Tiyatro, insanlar arasından, halkın içinden doğmuş bir sanat olması nedeniyle insanlara çok sıcak gelen bir olaydır Bu nedenle herkes sık sık tiyatrolara gitmeli, bu duyguları yaşamalı, tiyatroyu yaşantılarının bir parçası haline getirmelidir