Posts Tagged ‘tansiyon’

Alıç Resmi, Alıç Resimleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Alıç Resimleri,

Alıç Nedir, Alıç Faydaları,

Alıç:
Alıç, gülgiller ailesinden olan, genelde yabani yetişen, dikenli, pembeli beyazlı çiçekli, 5 metre kadar uzayabilen bir tür ağaçtır. Alıç ağacının meyveleri muşmulaya benzeyen, kırmızı renkli, mayhoş tatlıdır.

Faydaları:
-Alıç kalp, kalp krizi riskini azaltır zira kalp damar sağlığında son derece faydalıdır.
-Yüksek tansiyon hastaları alıç çayını, tansiyon düşürücü etkisi ile kullanabilirler.
-Düzensiz uyku uyuyan ya da gece uykusu alamayan kişiler için,
-alıç çayı son derece Kuvvetli bir ateş düşürücü olan alıç, aynı zamanda çay olarak tüketildiğinde ishali önlemek için oldukça etkilidir.
-Aşırı sinirli kişilerin gün içersinde tükettikleri bir bardak alıç çayı, sakinleştirici etki gösterir.
-Alıç, kandaki yağlanma oranını düşürmeye fayda sağlar.
-Spazm giderici olarak da alıç çayı oldukça faydalıdır.
-Alıç, lapası yaparak bazı ağrılı bölgelere uygulandığında tedavi edici etki gösterir.







Yaşa Göre Tansiyon Değerleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Yaşlara Göre Tansiyon Değerleri

Yaşa Göre Tansiyon Değerleri Kaç Olmalı

Yetişkinlerde normal sistolik tansiyon 90-140 mmHg aralığındadır.Normal yetişkin diyastolik tansiyon ise 60-90 mmHg arasındadır.

Tansiyon değerleri yaşam boyu sabit değildir; doğumda daha düşüktür, yaşlandıkça aşamalı olarak yükselir.18/19 yaşlarındayken tansiyon,yetişkin seviyesine ulaşır.60 yaşından itibaren daha da yükselmesi gerekir.

Önemle hatırlanması gereken nokta, tansiyonun günden güne, hatta gün içinde saatten saate bile değişmekte olduğudur.Bu değişimler genelllikler doğal sınırlar içindedir ve sistolik tansiyonda gözlemlenir.Tansiyon sabah erken saatlerde daha düşük, gece geç saatlerde daha yüksektir.Egzersiz ve duygusal gerilim tansiyonu yükseltir.

Yaz Ve Kalp Hastalıkları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Hazırlayan: Prof. Dr. Övsev Dörtlemez – Prof. Dr. Halis Dörtlemez
İç Hastalıkları – Kardiyoloji Uzmanı

Kalp Hastalarının Hastalıkları gereği yaşam boyu dikkat etmeleri gereken bazı kurallar vardır.

Bunlar çoğu kez hastalar tarafından yeni bir yaşam şekli olarak algılanır. Mümkün olduğunca da uymaya özen gösterilir

Her mevsimin kendine özgü güzelliği ve özelliği vardır. Kışın karı ve soğuğu ile yazın sıcağı ve denizi bunların başında gelir.

Kalp Hastası olan kişi yazın ve denizini çok seviyor da olsa, kendini mümkün olduğunca sıcaktan ve yaz-deniz keyfi adına yorgunluktan korumalıdır. Bu nedenle sıcağın ve koruyucu hareketlerin sakıncalarına kısaca değinmek uygun olur.

Sıcaklık ve Deri
İnsanlar içinde bulundukları ortama uyum sağlamada kendilerine yardımcı olan donanımlara sahiptirler.

Çevrenin ve kendi vücut ısınlarının durumuna uyum sağlamada deri çok önemli bir rol oynar
Deri, damarlarının durumunu ihtiyaca göre ayarlayarak damarların genişlemesi veya damarların daralmasını sağlayarak çevrenin sıcağına uyum sağlar. Kişinin sıcağa uyum göstermesinde terleme ve titremeninde önemli bir ayarlayıcı rolü vardır.

Deri, normal koşullarda normal ısıdaki ve istirahatteki erişkin bir insanda kalp debisinin % de 5-10’u kadar bir kan taşır. Isının artmasıyla deri kanlanması artar.
Aşırı ısı artması hallerinde kap debisinin % 50-60’ı deriye gider. Bu gibi hallerde derinin Sempatik Vazokonstriktör sinirleri arayıcılığı ile çeşitli refleks yollar sayesinde dolaşım düzenlenmesi yapılarak kontrol altına alınır.

Yazın aşırı sıcaklarda, sıcağa uzun süre maruz kalmakla en sık görülen aşırı halsizlik, yorgunluk hatta bitkinlik düzeyindeki tablolardır. Sıcak Çarpması (Güneş Çarpması) bu durumlardan biridir.

Ortamın ısısının artmasıyla kişinin deri ve çeşitli organlarında oluşan temel değişiklikleri şöyle özetleyebiliriz.

1- DOLAŞIMDA ,KANIN BÜYÜK KISMI DERİYE YÖNELDİĞİ İÇİN DERİNİN KAN AKIMI VE KAN MİKTARI ARTAR.
2- KALB DEBİSİ VE ATIM HACMİ AZALIR.
3- ARTERİYEL KAN BASINCI ( TANSİYON ) DÜŞER.
4- KARIN İÇ ORGANLARININ KANLANMASI AZALIR.
5- KASLARDA KAN AKIMI AZALIR.

Bu değişiklikler yorgunluk yaratabilecek düzeyde güç sarfiyatını gerektiren her türlü beden-sel faaliyette daha da artar.
Böyle durumlarda kalbin işinin artması dakikadaki atım sayısı-kasılması da artar.

Yukarıdaki açıklamaya çalışmaya çalıştığımız özelliklerden ötürü hipertansiyonlu, kalp yetmezlikli, koroner arter hastalıklı ve tedavi altındaki hastların şunlara dikkat etmleri uygun olur.

FAZLA SICAĞA MARUZ KALMAYINIZ.
YÜRÜYÜŞ VE GEZİNTİLERİNİZİ SABAH ERKEN VEYA AKŞAM SERİN SAATLERDE YAPINIZ.

GÜNLÜK SU ALIMINIZ KISITLANMIŞ BİLE OLSA,YAZIN ÇOK SICAK ZAMANLARI_DA VE AŞIRI TERLEDİĞINİZ DÖNEMLERDE SU KAYBINIZ ARTACAĞI İÇİN YETERLİ SUYUNUZU (GÜNDE ORTALAMA 2-2,5 LİTRE)

TERLE BİRLİKTE VÜCUDUN ELEKTROLİT KAYBI, ÖZELLİKLE SODYUM (TUZ) KAYBI FAZLA OLACAĞI İÇİN-TUZ KISITLAMALI BİR REJİM İÇİNDEYSENİZ DOKTORUNUZUN FİKRİNİ ALARAK YEMEKLERİNİZE BİRAZ TUZ İLAVE EDEBİLİRSİNİZ.

DENİZ KIYISINDA TATİLDE İSENİZ, KUMDA YATIP, GÜNEŞ BANYOSU YAPMAYINIZ. DENİZE SABAH VEYA AKŞAM ÜZERİ GİRİNİZ. DENİZDE UZUN SÜRE YÜZMEYİNİZ.

EGER DENİZDE DALMA ALIŞKANLIĞINIZ VARSA DALMAYINIZ.

TOK KARNINA DENİZE GİRMEYİNİZ.

FAZLA YAGLI, KIZARTMALI, AĞIR GIDALAR YERİNE, BOL SEBZE, HAŞLAMA VEYA IZGARA, HAFİF GIDALAR TERCİH EDİNİZ. EĞER DİABETES MELLİTUSUNUZ (ŞEKER HASTALIĞI) YOKSA BOL MEYVA YİYİNİZ.

BACAKLARINIZDA KRONİK VENÖZ YETMEZLİK (VARİS) VARSA, DENİZDE BELİNİZE KADAR OLAN BİR SU SEVİYESİNDE YÜRÜYÜŞ YAPINIZ. ASLA KUM BANYUSU YAPMAYINIZ.

HİPERTANSİYONLU İSENİZ, TANSİYON İLACINIZ FAZLA GELEBİLİR, DOZUNU DOKTORUNUZA TEKRAR SORUNUZ.

AŞIRI SICAKLARDA RİTM BOZUKLUKLARI OLABILİR.

BU KURALLARA UYMADIĞINIZ TAKDİRDE HANGİ SEBEPLE MEYDANA GELMİŞ OLURSA OLSUN KALB YETERSİZLİGİNİZ KAYBOLMUŞKEN YENİDEN ORTAYA ÇIKABİLİR, HAFİFLEMİŞKEN AĞIRLAŞABİLİR.

SÜKÜN BULMUŞ, KAYBOLMUŞ KALB AĞRILARINIZ (ANGİNA PECTORİS) YENİDEN BAŞLAYABİLİR.

DENİZ VE SICAĞA KARŞILIK SERİN YAYLA TATİLİNİ TERCİH EDEBİLİRSİNİZ