Archive for the ‘Din’ Category

Her Türlü Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Duâ

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Her Türlü Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Okunan Duâ,

Zarardan Ve Şeytanın Vesvesesinden Korunmak İçin Duâ,


“Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-halîm-ül’azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî! (22)

E’ûzü bi-kelimâtillâhittâmmati min şerri külli şeytânın ve hâmmatin ve min şerri külli aynin lâmmetin. “ (25)

Bu duâ her sabâh ve akşam üç def’a okunup kendi üzerine veyâ yanındakilerin üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytânların ve hayvanların zararından korur. Bir kimseye okurken, E’ûzü yerine (Ü’îzüke) denir. İki kişiye okurken (Ü’îzü-kümâ) denir. İkiden fazla kimseye okurken, (Ü’îzü-küm) demelidir.

Her türlü kötülükten kurtulmak için için şu duâ da okunmalıdır:

“E’ûzü bikelimâtillâhit-tâmmâti min şerri külli şeytânin ve hâmmatin. Ve min şerri külli effâkin kâzibetin. Ve min şerri külli gammâzin hâinetin. Ve min şerri külli aynin lâmmetin. Ve min şerri külli bid’atin dâlletin.” (26)

Zarar ve kötülüklerden kurtulmak için “Eûzü bikelimâtillâhi-ttâmmâti min şerri mâ haleka.” ( 32) duâsını okuyan, bir yere gelince, o yerden kalkıncaya kadar zarar ve kötülüklerden kurtulur.

Bir hadîs-i şerîfde, “Birşeyden zarâr gören, abdest alıp iki rek’at namaz kılsın! Sonra; Yâ Rabbî! Senden istiyorum. Senin âlemlere rahmet olan Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı vesîle kılarak sana yalvarıyorum. Yâ Muhammed! Dileğimi kabûl etmesi için Rabbime seni vesîle ediyorum. Yâ Rabbî! Onu bana şefâ’atcı et desin” buyuruldu.

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Misafir İle İlgili Güzel Hadisler,

Garip, yatacak yer bulamayan bir misafire yardım etmek, yemek yedirmek müslümanlar üzerine borçtur İAsakir

Misafirden hizmet beklemek, aklın noksanlığına alamettir Deylemi

Misafir rızkı ile gelir Şir’a

Misafir girmeyen eve, melek girmez Şir’a

Sofra misafirin önünde bulunduğu müddetçe, melekler ev sahibi için istiğfar ederler Taberani

Misafirin duası makbuldür Beyheki

Ancak şerli, kötü kimseler, misafir kabul etmez Beyheki

Misafir rızkı ile gelir, ev halkının günahlarının affına sebep olur İSünni

Misafir, bin bereket ve bin rahmetle gelir Nisâb-ül ahbâr

Allah’a ve kıyamete inanan, misafirine ikram eylesin! Buhari

Allahü teâlâ hayır murat ettiğine hediye olarak misafir gönderir E Nuaym

Misafir istemeyende hayır yoktur buyurdu İAhmed

Misafir girmeyen eve, melekler de girmez Şir’a

Misafirle yenilen yemekten sorgu-sual olmaz Deylemi

Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur Misafirini üzen Allahü teâlâyı üzmüş olur İbni Lâl

Cuma Namazı Kaç Rekat Diyanet

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı Kaç Rekat ‘dır Diyanet,

Cuma Namazı Kaç Rekat ,

Cuma namazının farzı iki rekattır. Dördü önce ve dördü de sonra olmak üzere toplam sekiz rekat sünneti vardır. Dileyenler zuhr-i ahir ve vaktin sünneti diye bilinen namazları da kılabilirler. Bu namazları kılmak isteyenleri engellemek de doğru değildir.

Cuma Namazı İle İlgili Şiirler

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı İle İlgili Şiirler

Cuma Namazı Şiirleri

Cuma Namazı
Alış verişi kesin,bırakın ticareti
Size tevdi edilen,yüklenin emaneti
Cumaya çağırıyor,müezzinin daveti
Bil ki seni kurtarmaz,bu dünyanın serveti
Müdrik olan mü’mine mübarek olsun Cuma
Gel sen de idrak eyle Cumadan gafil olma

Önem verir elbette İslam dini şuraya
Teşvik eder ümmeti,gelmeye bir araya
Her hafta Cuma günü davet eder duaya
Bilin Cuma namazı asla kalmaz kazaya
Müdrik olan mü’mine mübarek olsun Cuma
Gel sen de idrak eyle Cumadan gafil olma

Gelin birlik olalım Cumada buluşalım
Cumayı idrak için Allaha yalvaralım
İki farz sekiz sünnet rekatları kılalım
Yalnızca Allah için secdeye kapanalım
Müdrik olan mü’mine mübarek olsun Cuma
Gel sen de idrak eyle Cumadan gafil olma

Sinan Karakaş

Cuma Namazı
Önce niyet et yıka ellerini,
Niyet ettim abdest almak için dedinmi,
Tamam olay başladı,
Sonra ağzını çalkala üç kere,
Bir kere de geçerli ama, sünnet üçleme
Burun üç,
Yüz üç,
Kollar üç, önce sağdan başla, dirseklerde bitir,
Sonra başa mesh edilir, Islat başını sağ elle,
Sonra her iki elle kulaklarını yıka,
Ve de enseyi değil boynun iki yanını
Elinin tersi ile ıslat,
Sağ ayak küçük parmaktan itibaren yıka, sol el ile,
Daha sonra sol ayak, baş parmaktan serçe parmağa
İşte bitti, abdest aldın,
Hayrını gör, namaza hazırlandın
Şimdi gidebilirsin cumaya hoca kıldıracak,
İki rekat farzdır, her müslüman yetişkin erkeğe
Hava soğuk veya sıcak
Hayta çocuk ahreti düşün, bana ne deme,
Sünnetleri sonra öğrenirsin önce farzı yap,
Allah’ına ibadet et, topla toplayabildiğin kadar çok sevap

Mehmet Akif Tiryaki

Kabir Ziyaretinde hangi dualar okunur

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Kabir Ziyaretinde Okunacak Dualar,

Kabir Ziyaretinde Okunan Dua,

Kabristana girildiğinde:Esselâmü aleyküm, yâ ehle dâr-il kavm-il müminîn! İnnâ inşâallahü an karîbin biküm lâhikûn denir.

Besmeleyle, 11 İhlâs ve bir Fatiha’dan sonra, (Allahümme rabbel-ecsadilbâliyeh, vel-ızâmin nahiretilletî harecet mineddünya ve hiye bike mü’minetün, edhıl aleyhâ revhan min indike ve selamen minnî) duasını okumalı.

Kabrin yanına gelince, kabrin kıble ve ayak tarafından yaklaşıp selam vermeli. Ayakta, çömelerek veya oturup, Bekara suresinin başını ve sonunu, Yasin-i şerif, Tebareke, Tekasür, İhlas ve Fatiha surelerini okuyup, ölüye hediye etmelidir.

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, “Allahümme innî es’elüke-bi-hürmeti Muhammed aleyhisselâm en lâ tüazzibe hâzelmeyyit” denirse, o ölünün azabı kıyamete kadar kaldırılır.) [Etfal-ül-müslimin]

Cuma Namazı Kaçta Okunuyor

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

İstanbul İçin Cuma Namazı Kaçta Okunuyor

Cuma Namazı Ezan Saati Kaçta 4 Mayıs 2012 ,

İSTANBUL için Cuma namazı ezan saati____13:08 dir..

http://www.diyanettakvimi.com/turkiy…azi-saati.html

En Büyük Camii

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Dünyanın En Büyük Camisi,

En Büyük Camii Nerededir,

KRAL FAYSAL (THE SHAH FAİSAL MOSQUE) GUİNESS REKORLAR KİTABINA GİREBİLMİS DÜNYANIN EN BÜYÜK CAMİSİDİR.

PAKİSTAN’IN BAŞKENTİ İSLAMABAD’DA BULUNAN CAMİNİN YAPİMİ 1976 YİLİNDA BAŞLAYİP, 1986 YILINDA SONA ERDİ.

GELENEKSEL CAMİLERİN AKSİNE GÖRÜNÜMÜ COK FARKLI OLAN KRAL FAYSAL, ARAP ÇADIRLARI ŞEKLİNDE VE 4 MİNAREYE SAHİP.

CAMİNİN İÇ BÖLGESİNDEKİ DUVARLARDA PAKİSTAN’IN ÜNLÜ SANATÇISI GUL JEE’YE AİT MOZAİKLER BULUNMAKTA.





Sohbetten Dağılırken Okunacak Duâ

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Sohbetten Ayrılırken Okunacak Duâ,

Sohbetten Çıkarken Okunacak Duâ,

Dua : “Sübhânek-allahümme ve bi hamdike, eşhedü en lâilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke ve estağfirüke ve etûbü ileyke.”

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki, “Kıyâmet günü büyük ölçeklerle, bol sevap kazanmak istiyen kimse, bir meclisten kalkınca Sübhâne rabbike âyet-i kerimesini okusun!”

Cuma Namazı Kaç Rekat Diyanet

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Diyanet Cuma Namazı Kaç Rekat ,

Cuma Namazı Kaç Rekattır? Diyanet İşleri Başkanlığı,

Cuma Namazı Kaç Rekattır?

Cuma namazının farzı iki rekattır. Dördü önce ve dördü de sonra olmak üzere toplam sekiz rekat sünneti vardır. Dileyenler zuhr-i ahir ve vaktin sünneti diye bilinen namazları da kılabilirler. Bu namazları kılmak isteyenleri engellemek de doğru değildir.

Salavat Getirmenin Fazileti

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Salavat Getirmenin Fazileti Nedir,

Salavat Getirmenin Önemi,

Salavat Getirmenin Fazileti

1. “Kim bana bir defa salât getirirse, Allah da ona on salât getirir ve on günahını affeder; on derece yükseltir.”

2. “Yeryüzünde Allah’ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (anında) bana ulaştırırlar.”

3.“Kim bana tek bir defa salât u selâm getirirse, Allah da ona on defa salât eder.”

4. “Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat edendir.”

“Gerçek cimri, yanında anıldığım hâlde bana salâvat etmeyendir.”

5. Bir gün Resûlullah sevinçli olarak geldi. Kendisine: “Sizi sevinçli görüyoruz!” denilince, şöyle buyurmuşlardır: “Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: “Ey Muhammed! Rabb’in diyor ki: “Sana salât eden herkese benim on rahmette bulunmam, selâm eden herkese de benim on selâm etmem sana (ikram olarak) yetmez mi?”

6. “Allah benim için iki melek görevlendirmiştir. Ben bir Müslüman’ın yanında anıldım da bana salâvat getirdi mi, mutlaka o iki melek ona: “Allah seni bağışlasın” derler. Allah Teâlâ ve diğer melekleri de o iki meleğe cevap olarak: “Âmin” derler. Bir Müslüman’ın yanında adım zikrolunduğunda da bana salâvat getirmedi mi, mutlaka o iki melek: “Allah seni bağışlamasın.” der. Yüce Allah ve öteki melekler de o iki meleğe cevaben: “Âmin” derler.” buyurmuşlardır.

Efendimizin (s.a.v.) üzerine Salâvat getirmenin fazileti

Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor:

“Üzerime Salâvat-ı Şerife getiren kimseleri melekler rahmetle anar, meleklerin rahmetle andıkları kimseyi Allah (c.c.) affeder. Allah’ın affetti i kimse için bütün varlıklar rahmet okurlar.”

“Üzerime bir defacık Salâvat-ı Şerife getiren kimse için Allah Teala görevli meleklere:
Bu kulumun üç gün içerisinde meydana gelen günahlarını yazmayınız emrini verir.”

“Üzerime bin defa Salâvat getiren kimseye Allah (c.c.) narı ile azab etmez.”

“Cibril bana: Ya Muhammed (s.a.v.) Sana senden önce hiçbir kimseye getirmedi im bir müjde ile geldim. Allah Teala senin için söyle buyurdu:
Ümmetin den kim ayakta iken üç defa Salâvat getirirse, oturmadan önce Allah (c.c.) onu bağışlar. Otururken üç defa getirirse kalkmadan Allah’ın affına mazhar olur, buyurunca efendimiz (s.a.v.) bu müjdeler üzerine şükür secdesine kapandı.”

“Kim sabahları üzerime onar defa Salâvat getirirse kırk senelik günahı silinir.”

“Cuma günü üzerime yüz defa Salâvat getirenin seksen yıllık hatalarını Allah (c.c.) affeder.”

“Üzerime Cuma günü veya gecesi yüz defa Salâvat okuyan kimsenin yüz türlü haceti kabul edilir.”

“Bin defa üzerime Salâvat getiren ölmeden önce cennetle müjdelenir.”

“Cebrail (a.s.) bana gelerek: Ey Allah’ın Resulü, senin üzerine Salâvat getiren kimse için yetmiş bin melek istiğfar getirir, buyurdu.”

“Üzerime getirilen Salâvat sırat üzerinde bir nurdur.”

“İnsanların bana en yakını üzerime en çok Salâvat getirenidir.”

“Allah’ın yeryüzünde gezen melekleri vardır. Ümmetimin üzerime getirdikleri Salatü selamları bana ulaştırırlar. Getirdikleri Salatü selam bana ulaşır ulaşmaz ben de onlar için isti far ederim.”

“Üzerime Salâvat getirenlere kıyamet günü şefaatçi olurum. Salâvat getirmeyenden ise uzağım.”

Salâvatın Önemi

Efendimiz (s.a.v.) buyurdu:

— Bana en yakin olanlar, üzerime en çok salâvat getirenler olacaktır.

— Üzerime salâvat getirirseniz Allah da (c.c) sizin üzerinize salâvat getirir.

— Bana salâvat getirin. Nerede olursanız olun salâvatınız bana ulaşır.

— Allah Teala (C.C) buyurdu: “Bir defa salâvat getirene Ben ve meleklerim on defa salâvat getiririz.”

— Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salâvat getirenin Allah Teala (c.c) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.

— Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salâvat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır.

— Sünnetimi ihya eden, üzerime salâvat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardır.

— Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm. O anda üzerime getirdiği salâvat-i serife gelip o durumdan onu kurtardı.

— Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salâvat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat’tan geçirdi.

— Meclislerinizi salâvat ile süsleyiniz.

— Kıyamet günü büyük ecir almak isteyen, üzerime salâvat getirsin.

— Cuma günü üzerime (80) kere salâvat getirenin seksen senelik günahı affolunur.

— Üzerime salâvat getirilmeden yapılan hiçbir dua kabul olunmaz.

_ Karşılasan iki mu ‘min salavat getirerek musafaha ederlerse, geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.

— Üzerime (100) defa salâvat getirene, Allah (c.c.) bin defa rahmet nazari ile bakar. İştiyakla daha fazla getiren için kıyamet gününde şefaat ve şahitlik ederim.

— Üzerime bir günde (1000) defa salâvat getiren kimseye cennetteki makamı gösterilmedikçe ölmez.

— Cuma günü üzerime (100) defa salâvat-i şerife getiren kimse kıyamette öyle bir nur ile gelecek ki, eğer o nur bütün mahşer ehline taksim edilse hepsine yeterdi.

— Ömrünü bos yere heba eden kişinin kaybettiği zamanı telafi etmesi için salâvat-i şerife ile meşgul olmalıdır. Eğer bütün Ömrünü ibadetle geçirmiş olsan sonra bir defa salâvat-i şerife getirsen, getirdiğin salâvat bütün ibadetlerinden daha ağır gelirdi. Çünkü sen kendi gücün nispetinde salâvat getirmektesin.
Allah Teala da (C.C) Rububiyyeti hesabıyla senin bir salâvatına karşılık sana on salâvat getirmektedir. Yani Allah Teala(C.C) sana on defa rahmet nazarıyla bakmaktadır.
Allah Teala’nin (C.C) kuluna nazar-i rahmeti; insin, cinnin ibadetinden daha hayırlıdır. Çünkü Allah(C.C) bir kuluna rahmeti ile nazar edince o kul azaba duçar olmaz.

— Allah Teala(C.C), perşembe günü ikindi vakti, melekleri salâvat-i şerife getirenlerin ismini yazmak için yeryüzüne gönderir. Cuma günü ve gecesi salâvat getirmeyi ihmal etmemelidir.”

Cuma Namazı Mesajları

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı İçin Sözler,

Cuma Namazı Sözleri,

-Cuma namazını kılmayan kimsenin kalbi mühürlenir iyilik yapamaz olur, gafil olur – Müslim

-Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cuma namazını farz kıldı Adil veya zâlim bir imam başkan zamanında küçümseyerek veya inkar ederek Cuma namazını terkedenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekâtı, haccı, orucu ve hiçbir ibâdeti kabul olmaz ibni Mace

-Allaha ve ahırete inanan, Cuma namazına gitsin! Taberânî

-Cuma namazına giderken ayakları tozlanan kimseye Cehennem ateşi haramdır Tirmizî

– Kendisine Cuma namazı farz olan her müslümanın alış-verişini bırakıp namaza gitmesi farzdır Özürsüz Cumaya gitmemek haramdır Ezan okunurken de, alış-veriş yapmak mekruhtur Hâlbuki alış-verişin kendisi helaldir Yani alınan mal mekruh değil, helaldir Fakat ezan okunurken alış-veriş yapılması mekruhtur

– Seferi olana Cuma kılmak farz değildir, kılarsa farz sevabını alır Hindiyye

– Cuma namazı kılınmayan çok küçük köylerde ve kâfir ülkelerinde, cemaatle öğle namazı kılınır ve ikamet okunur

-Cumanın sahih olduğu yerlerde, öğleyi cemaatle kılmak ve ikamet okumak mekruh olur Fetava-i Abdurrahim

– Cuma, müminlerin bayramıdır Bugün yapılan ibâdetlere en az, iki kat sevab verilir Bugün işlenen günahlar da, iki kat yazılır

-Sevablar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de, Cuma günü ve gecesinde işlenilenden daha kötüsü yoktur Ramuz

-Cuma günü selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer İGazali

-Cuma günü, kuşlar, vahşi hayvanlar birbirine, “Selam size, bugün Cumadır” derler Deylemî

-Cuma diğer Cumaya kadar ve fazladan üç gün içinde işlenen günahlara kefaret olur Çünkü iyi bir amel işleyene on kat sevab verilir Taberânî

-Cuma günü veya gecesi ölen, şehit olur, kabir azabından kurtulur Ebu Nuaym

-Büyük günah işlenmediği müddetçe, beş vakit namaz ile Cuma namazı, öteki Cumaya kadar aralarda işlenen günahlara kefarettir Müslim

-Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret eden kimsenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur Tirmizî

-Cuma günü gusleden kimsenin günahları affolur Taberânî

-Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur İbni Sünni

-Böyle büyük mükâfat verilebilmesi için, o kişinin, düzgün itikada sahip olması, kul hakkını, kazaya kalan farzlarını ödemesi ve haramlardan vazgeçmesi şarttır

-Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn yani iki Kul euzüyü okuyan kimseyi, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, belâdan, kötü işlerden korur İbni Sünni

-Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur Dare Kutni

-Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir İsfehani

– Mahkumlara Cuma namazı farz değildir Öğle namazını cemaatle kılabilirler

– Cuma namazı yalnız erkeklere farzdır Bu husustaki hadis-i şeriflerden ikisi şöyle:

-Cuma namazı kılmak, köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır Hakim

-Cumaya gelmeyen erkeklerin evlerini yıksam diye düşündüm Buharî

– Kadınların Cuma günü, öğle namazını evlerinde kılmak için cemaatin camiden çıkmasını beklemeleri şart değildir..

Yemek Duâsı

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Sofra Duâları,

Yemek İçin Şükür Duası,

Okunuşu: Elhamdü lillâhillezî et’amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn

Elhamdü lillâhi hamden kesîran mübâreken fîhi, ğayra mekfiyyin, ve lâ müveddein ve lâ müsteğnen anhü Rabbenâ.
El-Hamdü lillâhillezî et‘amenî hâzat-taâme ve razakanîhi min ğayri havlin velâ kuvvetin

Anlamı: “Bize yedirip içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allâh’a hamdolsun”(Tirmizî, Daavât 5 5; Ebû Dâvud, Et’ime 5 2 ; İbnu Mâce, Et’ime 16 )

“Ey Rabbimiz! Sana tertemiz duygularla, eksilmeyip artan, huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz. ” (Buhârî, Et`ime 54.;Ebû Dâvûd, Et`ime 52 (3849); İbni Mâce, Et`ime 16)
“Bu yiyeceği bana yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık kılan Allâh’a hamdolsun” derse geçmiş günahları affolunur” dedi.”(Ebû Dâvud, Libâs 1; Tirmizî, Da’avât 55; İbnu Mâce, Et’ime 16)

Türkçe olarak Yemek Duaları :
Bizleri yokken vareden, bizlere yedirip-içiren Yüce Rabbimize hamdolsun, Kâinatın efendisi sevgili peygamberimize salât ve selâm olsun. Mağfiret ve rahmet bütün Müslüman kardeşlerimizin üzerine olsun.

Ya Rabbi! rızık ve nimet veren sensin! Sen kapına yönelenleri boş çevirmezsin. Biz aciz kullarız, Senin sonsuz ikram ve ihsanına muhtacız. Bizlere dünya ve âhirette güzel nimetler ihsan eyle!
Ey güzel Rabbimiz! Bu sofrada tattırdığın nimetlerin daha güzellerini ebedî mutluluk yurdu olan cennetinde de tatmayı bizlere nasip eyle!

Ya Rabbi! bu helâl gıdaların şükrünü eda edebilmeyi ve Sana kullukta bulunabilmeyi bizlere nasip eyle!
Ya Rabbi! Bu sofranın hazırlanmasında emeği geçen kardeşlerimizin kazançlarına bereket, kendilerine sağlık huzur ve mutluluk ihsan eyle! Âilelerinden âhirete göç edenlere ve geçmişlerimize merhamet eyle!

Ya Rabbi! Mülkün sahibi sensin, dilediğine mülkü verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini azîz, dilediğini zelîl edersin. Bizleri; aziz kıldığın ve nimet verdiğin kullarından eyle!

Ya Rabbi! Bizleri nimetlerinden mahrum eyleme. Sağlık, huzur ve mutluluğumuzu daim eyle.

Şükür İle İlgili Ayetler

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Kuan’da Şükür İle İlgili Ayetler,

Kuan’da Geçen Şükür İle İlgili Ayetler,

2:52 – Sonra yine de sizi affettik, artık şükretmeniz gerekiyordu.

2:56 – Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzün ardından yeniden diriltmiştik.

2:152 – O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.

2:158 – Gerçekten Safâ ile Merve Allah’ın alâmetlerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâ’be’yi ziyaret ederse, bunları tavaf etmesinde ona bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah iyiliğin karşılığını verir, o her şeyi bilir.

2:172 – Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoş ve temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin, eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız.

2:185 – O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur’ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.

2:243 – Görmedin mi o kimseleri ki kendileri binlerce kişi iken ölüm korkusuyla yurtlarından çıktılar. Allah da kendilerine “ölün!” dedi, sonra da onlara bir hayat verdi. Şüphesiz ki Allah, insanlara karşı bir lütuf sahibidir. Fakat insanların pek çokları şükretmezler.

3:123 – Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde Allah size Bedir’de yardım etmişti. Allah’tan sakının ki, O’na şükretmiş olasınız.

3:144 – Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.

3:145 – Allah’ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.

4:147 – Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size azabı ne yapar? Allah, şükredenlerin mükafatını veren ve her şeyi bilendir.

5:6 – Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.

5:89 – Allah sizi, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Fakat kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden sizi sorumlu tutar. Bozulan yeminin keffareti (cezası), ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut da bir köle azad etmektir. Verecek bir şey bulamayan kimse için de üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz zaman yeminlerinizi bozmanın cezası budur. Yeminlerinizi koruyun. İşte Allah âyetlerini size böyle açıklar ki, şükredesiniz.

6:53 – Biz onlardan kimini kimi ile, “Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü” desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

6:63 – De ki: “Bizi bu tehlikeden kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız” diye gizli ve aşikâr O’na yalvarıp dururken, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?

7:10 – Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

7:17 – “Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.”

7:58 – Güzel memleketin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise yararsız bitkiden başka bir şey çıkmaz. İşte biz, şükreden bir toplum için âyetleri böyle açıklarız.

7:144 – Allah buyurdu: Ey Musa! Sana verdiğim peygamberlikle ve kelâmımla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Sana verdiğime sıkı sarıl ve şükredenlerden ol!

7:189 – Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah’tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah’a şöyle dua ettiler: “Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız.”

8:26 – Düşünün ve hatırlayın o zamanları ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi hırpalamasından korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barındırdı ve sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve şükretmeniz için temizlerinden rızık verdi.

10:22 – Sizi karada ve denizde gezdirip dolaştıran O’dur. Hatta gemilerde bulunduğunuz ve o gemiler, içindekilerle beraber hoş bir esinti ile akıp gittikleri ve tam keyiflendikleri sırada o gemilere şiddetli bir fırtına gelir çatar ve her taraftan onlara dalgalar gelmeye başlar. Bütünüyle kuşatılıp artık bittiklerini sanırlar. İşte o vakit tam ihlas ile Allah’a yalvarır ve dindar olurlar: “Eğer bizi buradan kurtarırsan, andolsun ki, şükredenlerden olacağız.” derler.

10:60 – Allah’a yalanı iftira edenler kıyamet gününü ne sanıyorlar? Allah, insanlara çok ihsanda bulunmuştur, lâkin insanların çoğu şükretmezler.

12:38 – “Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum. Bizim, Allah’a hiçbir şeyi ortak tutmamız olmaz. Bu, bize ve insanlara Allah’ın bir lutfudur. Fakat insanların çoğu şükretmezler.”

14:5 – And olsun ki Musa’yı âyetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara Allah’ın (felaket) günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır.

14:7 – Ve hatırlayın ki Rabbiniz size şöyle bildirmişti: Yüceliğim hakkı için şükrederseniz elbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.

14:37 – “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kılmaları için, senin Beyt-i Haram’ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmını onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler.

16:14 – Yine denizden taze et (balık) yiyesiniz ve ondan takındığınız süs eşyasını çıkarasınız diye, denizi emrinize veren Allah’tır. Gemilerin denizde suyu yararak gittiklerini görüyorsun. Lütfundan rızık aramanız ve şükretmeniz için Allah böyle yapmıştır.

16:78 – Allah sizi annelerinizin karnından çıkardığı zaman hiçbir şey bilmiyordunuz. Şükredesiniz diye size işitme (duygusu), gözler ve gönüller verdi.

16:114 – Artık Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden helal ve temiz olarak yiyin. Allah’ın nimetine şükredin, eğer gerçekten O’na ibadet edecekseniz.

16:121 – Allah’ın nimetlerine şükredendi. Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti.

17:3 – Ey Nuh’la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu o çok şükredici bir kuldu.

21:80 – Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?

22:36 – Kurbanlık deve ve sığırları Allah’ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ön ayaklarının biri bağlı halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin buyruğunuza verdik ki, şükredesiniz.

23:78 – Halbuki sizin için o kulağı, o gözleri ve o gönülleri yaratan O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz!

25:62 – İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O’dur.

27:19 – (Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: “Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.”

27:40 – Kitaptan ilmi olan kimse ise, “Gözünü açıp kapamadan, ben onu sana getiririm” dedi. (Süleyman) onu (Melike’nin tahtını) yanıbaşına yerleşivermiş görünce, “Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstağnidir, çok kerem sahibidir.”

27:73 – Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.

28:73 – Rahmetinden dolayı, Allah, geceyi ve gündüzü yarattı ki geceleyin dinlenesiniz (gündüzün) ise O’nun lütuf ve kereminden (rızkınızı) arayasınız. Umulur ki şükredersiniz.

29:17 – “Siz Allah’ı bırakıp sadece birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, size rızık veremezler. O halde rızkı Allah katında arayın. O’na kulluk edin. Ancak O’na döndürüleceksiniz.”

30:46 – Rüzgarları müjdeciler olarak göndermesi, size rahmetinden tattırması, emriyle gemilerin akıp gitmesi ve lütfundan rızık isteyip kazanmanız O’nun âyetlerindendir. Hem gerek ki şükredesiniz.

31:12 – Andolsun ki biz, Lokman’a “Allah’a şükret!” diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendi iyiliğine eder. Kim de nankörlük ederse, şüphesiz ki Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır.

31:14 – Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir. (Biz insana): “Bana, anana ve babana şükret” diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır.

31:31 – Görmedin mi ki Allah, âyetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler, Allah’ın nimetiyle denizde akıp gidiyor. Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır.

32:9 – Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfürdü. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!

34:13 – Onlar, ona mihrablar, timsaller (heykeller) ve havuzlar gibi çanaklar ve sâbit kazanlardan her ne isterse yaparlardı. Çalışın ey Davud hanedanı, şükür için çalışın. Ama kullarım içinde şükreden azdır.

34:15 – Andolsun ki Sebe’ kavmi için oturdukları yerde bir ibret vardı: Sağve soldan iki bahçe! (onlara): “Rabbinizin rızkından yiyin de O’na şükredin, ne güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rab!” (denildi).

34:19 – Buna karşı onlar: “Ey Rabbimiz! Seferlerimizin arasını uzaklaştır” dediler ve nefislerine zulmettiler. Biz de onları efsanelere çevirdik ve tamamen didik didik dağıttık. Şüphesiz ki bunda çok şükredecek her sabırlı için elbette ibretler vardır.

35:12 – Hem iki deniz eşit olmuyor. Şu tatlı, hararet keser, içerken (boğazdan) kayar; şu da tuzlu, yakar kavurur. Bununla beraber her birinden taze bir et yersiniz ve bir ziynet çıkarır, giyinirsiniz. Allah’ın lütfundan nasib arayasınız diye suyu yara yara giden gemileri de görürsün. Gerek ki şükredeceksiniz.

35:30 – Çünkü Allah mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını da verecektir. Çünkü O çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.

35:34 – Onlar orada şöyle derler: “Hamd olsun Allah’a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.”

36:35 – (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi?

36:73 – Onlarda daha birçok menfaatleri ve türlü içecekleri de var. Hâlâ şükretmeyecekler mi?

39:7 – Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur. Bununla beraber kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı olur. Hiçbir günahkar da diğerinin günahını çekecek değildir. Sonra dönüşünüz, Rabbinizedir. O vakit, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Çünkü O, bütün kalplerin özünü bilir.

39:66 – Hayır, onun için yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol.

40:61 – İçinde dinlenesiniz diye geceyi, göz açıcı bir aydınlık olarak da gündüzü sizin için yaratan Allah’tır. Gerçekten Allah insanlara karşı bir lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu şükretmezler.

42:23 – İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: “Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum.” Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verir.

42:33 – Eğer O dilerse rüzgarı durdurur da yelkenle giden gemiler denizin üzerinde duruverirler. Şüphesiz ki bunda sabırlı olan ve çok şükreden kimseler için nice ibretler vardır.

45:12 – Allah O (yüce) zâttır ki, emriyle içinde gemilerin seyretmesi, sizin de O’nun lütfundan rızık aramanız ve şükretmeniz için denizi emrinize vermiştir.

46:15 – Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: “Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım.”

54:35 – Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

56:70 – Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya!

67:23 – De ki: “Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”

76:2 – Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.

76:3 – Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır Diyanet

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı Nasıl Kılınır ,

Diyanet Cuma Namazı Nasıl Kılınır ,

Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek’attır.Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır?

Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek’at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya.”

Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek’at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek’at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöy le niyet eder: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama.”

Farzdan sonra cumanın dört rek’at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya.”

Cuma namazı böylece tamamlanmış olur.

Kamet Türkçe Anlamı

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Kamet Türkçe Manası,

Kamet Nedir? Türkçe Anlamı,

KÂMET:
Kalkmak, ayakta durmak; farz namazlardan önce okunması sünnet olan ve ezana benzeyen sözler.
Erkeklerin, farz namazlardan önce kâmet okumaları sünnet-i müekkededir (kuvvetli sünnettir). (Halebî)

Ezan ve ikâmeti işiten kimse müezzin ile berâber okur. (İbn-i Âbidîn)

Kâmet de ezan gibidir. Yalnız kâmette kelimelerin aralarında fâsıla verilmez. Bir de Hayye alel felâhtan sonra iki kerre “Kadkâmet-is-salah” söylenir. (İbn-i Âbidîn)

Allahu Ekber
Allah en büyüktür

Eşhedü enla ilahe illallah
Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim

Eşhedü enne Muhammeden resulullah
Hz Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şahidlik ederim

Hayya ale’salah
Haydi namaza

Hayya alel-felah
Haydi felaha (kurtuluş, esenlik )

Kad kametis selah
Namaz başladı*

Allahu Ekber
Allah en büyüktür

La ilahe illallah
Allah’tan başka ilah yoktur

Hangi Esma Ne İçin Okunur

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Hangi Esma-Ül Hüsna KaçKez Ne İçin Okunur,

Hangi Esma-Ül Hüsna Ne İçin Okunur,








Cuma Namazı Nedir

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı Nedir? Diyanet,

Cuma Namazı Hakkında Kısa Bilgi,

Cuma gününün özelliklerinden biri ve en önde geleni Cuma namazıdır. Cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır. Peygamberimiz ilk Cuma namazını, Ranûna vadisinde kıldırmıştır. Yüce Allah, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağırıldığınızda, alışverişi bırakıp Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” buyurmaktadır (Cum’a, 62/9).

Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek’attır.Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.

Cuma Namazı Kimlere Farzdır

Cuma namazının bir kimseye farz olması için, müslüman, akıllı ve erginlik çağına gelmiş olmaktan başka altı şartın daha bulunması gerekir.

Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları:

1) Erkek olmak (Kadınlara farz değildir.)

2) Hür ve serbest olmak.

3) Mukîm olmak. (Yani misafir olmamak)

4) Sağlıklı olmak. (Cuma namazına gidemeycek şekilde hasta olmamak)

5) Kör olmamak.

6) Ayakları sağlam olmak

Bu şartlar kendisinde olmayan kişiye cuma namazı farz değildir. Ancak bu durumda olan bir kimse câmiye gidip cumayı kılarsa o günün öğle namazının yerine geçer.

Cuma namazının sahih olması için de altı şart lâzımdır.

Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları :

1) Cumanın öğle vaktinde kılınması.

2) Namazdan önce hutbe okunması.

3) Cuma kılınan yerin herkese açık olması

4) İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması.

5) Cuma namazını kıldıranın, devletin (yetkili makamın) görevlendirdiği veya izin verdiği bir kişi olması.

6) Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır

Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek’at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya.”

Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek’at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek’at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöy le niyet eder: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama.”

Farzdan sonra cumanın dört rek’at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya.”

Cuma namazı böylece tamamlanmış olur.

Namaz Nasıl Kılınır

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Namaz nasıl kılınır resimli, namaz nasıl kılınır?
5 vakit namaz nasıl kılınır, erkekler ve kadınlar nasıl namaz kılar?
Müslümanlık görevlerimizden en büyüğü olan namazın kılınışı hakkında bilgiler;
Sabah namazı nasıl kılınır, öğle namazı nasıl kılınır, ikindi namazı nasıl kılınır, akşam namazı nasıl kılınır,yatsı namazı nasıl kılınır

Namaz Nasıl Kılınır?
Bildiğimiz gibi namazlar farz, vacib, sünnet ve müstahab kısımlarına ayrılır ve ikişer, üçer, dörder rekatlıdır. Bu namazlar farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine ve adabına riayet edilerek kılınır;


1) Sabah Namazı
Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: “Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya”, diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve “Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük” okunur. Arkasından “Eûzübillahimineşşeytani’r-racim Bismillahirrahmanirrahim” diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra “Amîn” denir ve bir mikdar daha Kur’an okunur (1). Arkasından “Allahu Ekber” deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa “Sübhane Rabbiye’l-Azîm” denir. Sonra “Semiallahülimen hamideh” denilerek ayağa kalkılır. Ayakta “Allahümme rabbena ve lekelhamd” denilir (2). Ondan sonra “Allahu Ekber” diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denir. Sonra “Allahu Ekber” denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine “Allahu Ekber” denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa “Sübhane Rabbiyel’alâ” denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur.

Bu ikinci secde arkasından “Allahu Ekber” denilerek ikinci rekata kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur’an okunur. Birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna “Ka’de = oturuş” denir. Burada “Ettehiyyatü lillâhî ve Allahümme Salli ve Barik, Rabbena atina” diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra “Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah” diyerek sağ tarafa ve yine “Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah” diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3).

Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.

Namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka’delerde nasıl vaziyet alacakları “Namazın sünnetleri ve edebleri” bölümünde bildirilmiştir.

Sabah Namazının iki rekât Farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra “Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya” diye niyet edilir. Eller kaldırılarak “Allahu Ekber” diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında Fatiha’dan sonra biraz fazla Kur’an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız Fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir.

Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve “Semiallahu limen hamideh” cümlesini, Fatiha’yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.

2) Öğle Namazı
Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet “Bugünkü öğle namazının ilk sünnetine” diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka’de) olduğundan bu oturuşta yalnız “Tahiyyat” okunur. Sonra “Allahu Ekber” deyip ayağa kalkılır. Yalnız Besmele, Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. Ondan sonra dördüncü rekat için “Allahu Ekber” denilerek ayağa kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. Sonra oturulur; bu oturuş son ka’dedir. Bunda da Tahiyyat okunduktan sonra, Salli ve Barik, Rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur.

Öğle Namazının Dört Rekat Farzına Gelince: Sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. O günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. Eller yukarıya kaldırılarak “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. İlk iki rekatı sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, birinci ka’de olduğundan bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra “Allahu Ekber” denilerek üçüncü rekata kalkılır. Yalnız Besmele ile Fatiha okunur. Anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. Sonra “Allahu Ekber” diyerek dördüncü rekata kalkılır. Besmele ile yalnız Fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Sonra oturulur. Bu oturuş son ka’dedir. Bunda “Tahiyyat” okunduktan sonra “Salli ve Barik, Rabbenâ âtinâ” duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. Böylece öğlenin farzı bitmiş olur.

Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur.

Öğlenin Son İki Rekat Sünnetine Gelince: Bu da, “Bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya” diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekat kılmak müstahabdır. O zaman ya her iki rekatta bir selam verilir veya dört rekatın sonunda selam verilir. Dört rekat sorumda selam verilince, ilk oturuşta yalnız “Rabbena atina” duası okunmaz. Üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine “Sübhaneke” okunur. Sonra bu son iki rekat evvelki iki rekat gibi kılınır.

Yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar.

3) İkindi Namazı
İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef’î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır.

Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda “Tahiyyat ve salavatlar” okunur. Yalnız “Rabbena atina” duası okunmaz. Sonra “Allahu Ekber” diyerek üçüncü rekata kalkılır. Sübhaneke ve Eûzü Besmele’den sonra Fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûa ve secdelere varılır. Ondan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur’an okunur. Sonra yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu son oturuş olduğu için bunda “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” okunur ve iki tarafa selam verilir.

İkindi Namazının Farzına Gelince: Bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet değişir. O günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir.

Tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.

4) Akşam Namazı
Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: O günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile Fatiha suresi okunur. Sonra “Allahu Ekber” denilerek rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” okunur, iki tarafa selam verilir.

Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.
Akşam Namazının Sünnetine Gelince: Bu da “Bu akşam namazının sünnetini kılmaya” diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstahabdır. Bu halde her iki rekatta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekatı kılmalıdır. Bununla beraber dört rekatında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade olan dört rekat namaza “Salât-ı Evvabîn” denir. Bunun çok sevabı vardır.

Tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir.

5) Yatsı Namazı
Yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekat farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. Yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. Yatsı namazının son sünneti de, dört rekat olarak kılınabilir. Bu halde tamamen ilk dört rekat gibi kılınır. Bununla beraber iki rekatta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. Bu takdirde her iki rekatın ka’desinde “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbena atina” duası okunur. Geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekatta bir selam vermektir.

Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir.

6) Vitir Namazı
Üç rekattan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. “Allahu Ekber” denilerek namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra “Eûzü Besmele” çekilerek Fatiha okunur. Arkasından bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekata kalkılır ve yalnız besmele ile Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka’dedir. Bunda yalnız “Tahiyyat” okunur. Ondan sonra “Allahu Ekber” denilerek üçüncü rekata kalkılır. Bunda da yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar daha Kur’an-ı Kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta “Kunut” duası okunur. Sonra “Allahu Ekber” diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuşdur. Bunda da bildiğimiz gibi “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” duası okunarak iki tarafa selam verilir.

İmam Şafiî’ye göre, vitirde Kunut duasını okumak, ramazanın son yarısına mahsustur ve rükûdan kalkınca, okunur. Şafiî’lere göre vitir namazının en azı bir rekat, en çoğu da on bir rekâttır.
Kaynak:Büyük İslam İlmihâli, Ömer Nasuhi Bilmen

Ölüler İçin Okunacak Duâ

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Ölüler İçin Okunacak Duâ Nedir,

Ölüler İçin Nasıl Dua Okunur,

İnsan, bu dünyada kalmak için yaratılmadı. Ölüm bir köprü gibidir. Sevgiliyi sevgiliye kavuşturur. Ölmek, felaket değildir. Öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek felakettir. Ölülere, duâ ile, istiğfâr etmekle, onun için sadaka vermekle yardım etmek, imdâdlarına yetişmek lâzımdır. Ne yapılacaksa biran önce yapılmalıdır. Resûlullah buyurdu ki: “Ölünün mezardaki hâli, imdâd diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, meyyit de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duâyı gözler. Kendisine bir duâ gelince, dünyanın hepsi kendine verilmiş gibi sevinmekten daha çok sevinir. Allahü teâlâ, yaşıyanların duâları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için duâ ve istiğfâr etmektir.”

Îman ile ölenlere hatim okuyup sevabını bağışlamak, hatm-i tehlîl yapmak, yâni yetmişbin Kelime-i tevhîd okuyup sevabını ruhuna hediye etmek çok faydalıdır. Hadis-i şerifte: “Bir kimse, kendisi için veya başkası için yetmişbin aded Kelime-i tevhîd okursa, günahları affolur” buyuruldu.

Yetmişbin Kelime-i tevhîdi bir kimse veya birkaç kimse okuyabilir. Hatim de cüzler halinde dağıtılıp kısa zamanda bitirilebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kabristandan geçen kimse 11 ihlas okuyup, sevabını kabirdekilere hediye ederse, ölü adedince sevab verilir.”

Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibâdeti yaparken veya yaptıktan sonra, sevabını, ölü, diri herkese hediye edebilir.

Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur’an-ı kerim okumak, evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikr gibi ibâdetlerin sevabları başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erşir. Yani sevab, hediye edilenlere, taksim edilmeden, her birine bütünü kadar erişir.

Her ibâdetin sevabı, Resûlullah efendimizin mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbni Ömer hazretleri, Peygamber efendimiz için umre yapmıştır.

İbn-is Serrac hazretleri de Resûlullah efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti.

Şu hâlde, her mümin yaptığı ibâdetlerin sevablarını, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, ana-babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir! Sevabı hepsine de gider. Kendi sevabından da bir şey eksilmez.

Cuma Namazı Rekatları

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı Rekatları Diyanet,

Diyanet Cuma Namazı Rekatları ,

Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek’attır.Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.

Cuma Namazı Nasıl Kılınır

Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek’at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya.”

Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek’at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek’at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöy le niyet eder: “Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama.”

Farzdan sonra cumanın dört rek’at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: “Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya.”

Cuma namazı böylece tamamlanmış olur.

Bundan sonra dileyen dört rek’at “Zuhri Âhir=son öğle” ile iki rek’at da vakit sünneti kılar.

Son öğle namazına: “Niyet ettim Allah rızası için vaktine yetişip henüz kılamadığım son öğle namazını kılmaya” diye niyet edilir. Bu son öğle namazı, öğlenin dört rek’at farzı gibi kılınmakla beraber sünnetlerde olduğu gibi dört rek’atın hepsinde fatihadan sonra sûre okunması daha iyidir.

İki rek’at vakit sünnetine de şöyle niyet edilir: “Niyet ettim Allah rızası için vaktin sünnetini kılmaya.” Bu namaz da sabah namazının sünneti gibi kılınır.