Posts Tagged ‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’

Pazar, Temmuz 1st, 2012

Bayraktar, Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı’nın kuruluşunun 23. yıl dönümü dolayısıyla İstanbul İstinye’deki İbrahim Cevahir Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, bu vakfı 23 yıl önce, hemşehrisi olan İbrahim Cevahir’in kurduğunu hatırlattı. İnsanları kalıcı yapan şeyin malları değil, bıraktıkları eserler olduğunu vurgulayan Bayraktar, ”Türkiye son 9,5 yılda müthiş bir istikrar yakaladı ve gelişme sağladı. Dünyanın her tarafına gidiyoruz. Yeni Zelanda’dan, Güney Kore’den veya dünyanın başka bir tarafından baktığımızda Türkiye’nin gelişmesi müthiştir. Bu gelişmeye paralel olarak birbirimize sarılacağız, birbirimizle olan küçük meselelerimizi arkamıza atacağız.” diye konuştu. Etkinlikte çeşitli ülkelerden gelen halk oyunu ekipleri tarafından gösteriler yapıldı.

Karadeniz Gecesi’nde Bakan Erdoğan Bayraktar’a Meksika folklor ekibi tarafından Meksika şapkası hediye edildi. Bakan Bayraktar, hediye edilen Meksika şapkasını başına taktı. Gece Zeynep Başkan’ın şarkılarıyla devam etti. Bakanlar Erdoğan Bayraktar, Hayati Yazıcı, Vali Avni Mutlu horon ekibinin arasına girerek horon oynadılar. Zeynep Başkan’dan sonra ise İsmail Türüt sahneye çıktı. Türüt ilk olarak ‘terör’ şarkısını okudu, ardından ise Bakanları horon oynamaya davet etti. Bakan Bayraktar ve Hayati Yazıcı uzun bir süre horon oynadılar.

Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, etkinlik öncesinde işadamı Nurettin Eroğlu’nun oğlu Erdem Eroğlu’nun Çırağan Sarayı’ndaki düğününe katılarak, nikah şahitliği yaptı.

Bayraktar’dan ”konut” uyarısı

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ”Kentsel dönüşümde bir seferberlik ruhu içindeyiz” dedi.

Bayraktar, Türkiye Belediyeler Birliği’nce Conrad Oteli’nde düzenlenen toplantıda, afet riski altındaki alanların dönüşümü konusunda belediye başkanlarına bilgi verdi.

Belediyeler için en önemli unsurun para olduğunu, ancak bilgili, heyecanlı ve titizliğin önemli olduğunu belirten Bayraktar, belediye başkanlarının seçilmiş insanlar olduğunu, seçilmiş olmanın ve halkla bütünleşmenin çok büyük sorunlar getirdiğini bildiklerini söyledi.

Dünyanın nüfusunun 7 milyarı aştığını, artık insanların kentlere akın ettiğini anlatan Bayraktar, Türkiye’de bu oranın yüzde 75’i geçtiğini, bunun, belediyelere ciddi yükler getirdiğini söyledi.

Bayraktar, dünyanın artık bir köy olduğunu, devletlerin bütünleştiğini, dünyada devletlerin yanında şehirlerin de ciddi manada yarıştığını vurgulayarak, dünya devletlerini öne çıkaran unsurun, ”marka şehirler” olduğunu anlattı.

Bakan Bayraktar, Türkiye’de özellikle 1950’lilerden sonra kentlere olan ilgiyle birlikte plansız yapılaşmanın zamanla şehirleri içinden çıkılamaz hale getirdiğini belirtti.

Türkiye’nin son 9,5 yılda çok ciddi gayret içinde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, Türkiye’nin, artık istikrarı ve büyümeyi yakaladığını, Avrupa Birliği’ne girmek için çok ciddi samimiyet gösterdiğini, dünyadaki krizlere rağmen krizleri hafif atlattığını vurguladı.

”İşimiz zor”

Afet Riski Altındaki Alanlarının Dönüştürülmesi Hakkında Kanunu çıkardıklarını hatırlatan Bayraktar, Türkiye’deki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Bayraktar, ”Bunu yaparken tabii ki işimiz zor. Kentsel dönüşümde dünyadaki örneklere bakmak lazım. Bize benzeyen, bizden iki adım önde olan Güney Kore ve İspanya var. İspanya, AB’ye girdikten sonra kaçak yapılardan, mühendislik hizmeti almamış yapılardan kurtuldu. Güney Kore ise son 40 yılın dünya harikası bir performans gösterdi. Dünyanın örnek alacağı bir ülkedir. Brezilya, dünyanın 6. büyük ekonomisi, ama gecekondulaşma Brezilya’yı tıkamış durumda. Mısır, Pakistan ve Tayland’ın durumları bizden çok zor” diye konuştu.

Türkiye’de şu anda kentsel dönüşümde çok başarılı belediyeler bulunduğunu belirten Bayraktar, ancak çekingen kalan belediyelerin de olduğunu dile getirdi.

Devlet olarak Türkiye’nin 160 noktasında kentsel dönüşüm yaptıklarını ifade eden Bayraktar, ”Bu yeterli mi? Değil. Gelişmekte olan ülkelerin önünde olan bir devlet olarak, kentlerimizi, büyükşehirlerimizi, kasalarımızı ve Türkiyemiz’i salaş ve kaçak, mühendislik hizmeti almamış yapılardan, insanlarımıza gerçek hizmeti veremeyen yerleşim birimlerinden kurtarmak durumdayız. Bu, bizim sorumluluğumuz. Buna hükümet olarak inandık” dedi.

Türkiye’nin, enerji alımı için yıllık 70 milyar dolar para ödediğini, bunun yüzde 40’ının konutlarda kullanıldığını anlatan Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

”1999 Gölcük, Marmara, Düzce depremleri Türkiye için çok müthiş bir travma olmuştur. Türkiye’nin ekonomisi, 45 saniyede yüzde 6-7 küçülmüştür. Türkiye bunu hak etmiyor, ama o travma ‘Biz neredeyiz, ne konumdayız?’ meselesini önümüze getirdi. Türkiye’de son 10 yılda yapılan konutların 5 milyonundan fazlası sağlamdır. Hepsi göreceli olarak mühendislik hizmeti almış yapılardır. 20 milyon konut stokumuzdan 5 milyonuna ‘iyi’ diyoruz, geri kalan 15 milyonda da iyi konutlar var, ama Hakkari’den başlayan, bir tanesi Orta Anadolu’dan İzmir’e geçen, bir diğeri de Kuzey Anadolu’dan Türkiye’yi kat eden 24 bin 500 kilometre uzunluğundaki diri fay hatları üzerinde olan şehirlerimizdeki konutlarımızdan 6,5 milyonu elden geçirilmeye mahkum.”

Bayraktar, Van’da yaşanan depremin ülkeyi çok ciddi manada sarstığını belirterek, şu anda kentte 17 bin konut yapıldığını söyledi.

Kentsel dönüşümde bir seferberlik ruhu içinde olduklarını vurgulayan Bayraktar, ”Bu konu, siyaset dışı ve üstü eksenli. Bu yasa, Türkiye’ye ekonomik bakımdan hareketlilik ve kalkınma getirecek, inşaat sektörünü geliştirecek, Türkiye’de inşaat malzemelerinde gelişmeyi tetikleyecek, standartları artıracak, fiyatları ucuzlatacak” dedi.

Kentsel dönüşüm kamu binalarından başlayacak

Cuma, Haziran 29th, 2012

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ”Bu yasayla sanki vatandaşlar evinden, yerinden edilecek gibi bir imaj yaratılmak isteniyor. Bu imajı da kırmak için dönüşüme kamu binalarından başlayacağız” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin yasaya çok ciddi ihtiyacı olduğunu söyledi.

Türkiye’de zaten rutin bir kentsel dönüşümün olduğuna dikkati çeken Bayraktar, ”Dönüşüm, afetlerden, eskiyen, ömrünü tamamlamış, mühendislik hizmeti almamış, ruhsata bağlanmamış, iskan müsaadesi olmayan, ruhsata aykırı yapılardan dolayı var. 1999’dan önceki yönetmelikler zayıftı. Hem inşaat yapım hem deprem yönetmelikleri zayıftı, ondan dolayı Türkiye’nin çok ciddi dönüşüme ihtiyacı var” diye konuştu.

Türkiye’de depremlerin yanı sıra çığ, heyelan, sel gibi afetlerin yaşanabildiğini dile getiren Bayraktar, bu nedenle kentsel dönüşümün çok daha ciddi, adeta seferberlik ruhu içinde başlatılması gerektiğini ifade etti.

”Yıkılacak ciddi sayıda kamu binası var”

Çok ciddi sayıda kamu binasının da risk altında bulunduğuna işaret eden Bayraktar, ”Kamu binalarının bir kısmı boş zaten, Ankara’da bile var. Bunların bir kısmını boşalttık, bir kısmını boşaltacağız ve bunları yenileyeceğiz, mutlaka yıkmak zorundayız” diye konuştu.

”Kamu binalarından başlamak belki daha kolay” diyen Bayraktar, şöyle devam etti:

”Çünkü bu yasada birtakım mahfiller tarafından vatandaş tedirgin edilmek isteniyor. Yani bu yasayla sanki vatandaşlar evinden, yerinden edilecek gibi bir imaj yaratılmak isteniyor. Biz bu imajı da kırmak için kamu binalarından başlayacağız. Sonradan da ‘Benim evim riskli, evimin riskli olduğunu düşünüyorum, evime lütfen gelip bakar mısınız, 5.5-6 şiddetinden yukarı deprem olduğunda evim ayakta tutulabilecek mi’ diyenler veya evinin depreme dayanıklı mıdır değil midir diye teknik heyete incelemesini yaptıran özel binalar… Eğer ‘Evimi değiştirin, evimi yenileyin, evimi yıkın, yenisini yapmak istiyorum’ diyorsa, oradan başlayacağız. İlk başta gidip vatandaşları harala gürele yerinden etmek, binalarını yıkmak, öyle bir niyetimiz yok.”

Bakanlığa ait binalar da var

Türkiye’nin gelişmiş ülkeler sınıfına girmek için ciddi gayret sarf ettiğini vurgulayan Bayraktar, bunun için mutlaka deprem riski taşıyan, fay hattında bulunan binaların yenilenmesi gerektiğini ifade etti.

”Bu bakımdan kamu binaları önceliğimizdir, kamu binalarından sonra da rızaya dayalı, vatandaşla anlaşmaya dayalı olan esastan yürüyeceğiz” diyen Bayraktar, yıkılacaklar arasında kendi bakanlıklarına ait binaların da olduğunu bildirdi.

İstanbul’da da birçok kamu binasının dönüşüm kapsamında bulunduğunu anlatan Bayraktar, ”Askeriyeden var ‘binalarımızı yıkın’ diyen. Belediyelerden, Sağlık Bakanlığı’ndan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, birçok kamu kuruluşundan talepler var. Onları değerlendiriyoruz, start vereceğiz inşallah” dedi.

”Haciz varsa, gayrimenkulün ana kaydında bulunacak”

Riskli alanlardaki hacizli binaların durumuyla ilgili bilgi veren Bayraktar, ”Hacizli binaysa, üzerindeki tahkikat neyse, ana gayrimenkule o yansıyacak. Yani yıkılan binaların mevcut durumu neyse, yıkıldıktan sonra tapu kütüğüne onu resmedeceğiz” diye konuştu.

Binaların kaç katlı olduğu, kattaki daire sayısı, kime ait olduğu gibi bilgilerin kayıt altına alınacağını ifade eden Bayraktar, ”Bilgi olarak bunları yazacağız. Daha sonraki değerlendirmelerde dikkate almak için, ama kat mülkiyeti, kat irtifakı sona erecek. Hisseli mülkiyet olarak arsa haline gelecek bu binalar. Haciz varsa haciz de yine ana gayrimenkulün ana kaydında bulunacak” dedi.

Sit alanlarındaki riskli binalar

Sit alanlarına da değinen Bakan Bayraktar, şunları kaydetti:

”Birinci derecede sit alanı varsa, üzerindeki riskli binalar yıkıldığı zaman bunlar yeşil alan olacak. Onları tabii başka yere taşımak zorunlu. Ancak ikinci derece sit alanlarında yapılanma yapılabiliyor durumuna göre. Yani sit olduğu zaman hiç yapılanma yapılamaz diye bir şey yok. Sitin özelliğine göre oranın korunması lazım. Onlara dikkat edeceğiz. Zaten su havzaları korunacak, kıyı kenar çizgileri korunacak, sit alanları korunacak, tarihi doku korunacak. Daha dikkatli bir kentsel tasarım yapılacak.”

Kentsel dönüşüm kamu binalarından başlayacak

Cuma, Haziran 29th, 2012

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ”Bu yasayla sanki vatandaşlar evinden, yerinden edilecek gibi bir imaj yaratılmak isteniyor. Bu imajı da kırmak için dönüşüme kamu binalarından başlayacağız” dedi.

Bayraktar, Türkiye’nin, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin yasaya çok ciddi ihtiyacı olduğunu söyledi.

Türkiye’de zaten rutin bir kentsel dönüşümün olduğuna dikkati çeken Bayraktar, ”Dönüşüm, afetlerden, eskiyen, ömrünü tamamlamış, mühendislik hizmeti almamış, ruhsata bağlanmamış, iskan müsaadesi olmayan, ruhsata aykırı yapılardan dolayı var. 1999’dan önceki yönetmelikler zayıftı. Hem inşaat yapım hem deprem yönetmelikleri zayıftı, ondan dolayı Türkiye’nin çok ciddi dönüşüme ihtiyacı var” diye konuştu.

Türkiye’de depremlerin yanı sıra çığ, heyelan, sel gibi afetlerin yaşanabildiğini dile getiren Bayraktar, bu nedenle kentsel dönüşümün çok daha ciddi, adeta seferberlik ruhu içinde başlatılması gerektiğini ifade etti.

”Yıkılacak ciddi sayıda kamu binası var”

Çok ciddi sayıda kamu binasının da risk altında bulunduğuna işaret eden Bayraktar, ”Kamu binalarının bir kısmı boş zaten, Ankara’da bile var. Bunların bir kısmını boşalttık, bir kısmını boşaltacağız ve bunları yenileyeceğiz, mutlaka yıkmak zorundayız” diye konuştu.

”Kamu binalarından başlamak belki daha kolay” diyen Bayraktar, şöyle devam etti:

”Çünkü bu yasada birtakım mahfiller tarafından vatandaş tedirgin edilmek isteniyor. Yani bu yasayla sanki vatandaşlar evinden, yerinden edilecek gibi bir imaj yaratılmak isteniyor. Biz bu imajı da kırmak için kamu binalarından başlayacağız. Sonradan da ‘Benim evim riskli, evimin riskli olduğunu düşünüyorum, evime lütfen gelip bakar mısınız, 5.5-6 şiddetinden yukarı deprem olduğunda evim ayakta tutulabilecek mi’ diyenler veya evinin depreme dayanıklı mıdır değil midir diye teknik heyete incelemesini yaptıran özel binalar… Eğer ‘Evimi değiştirin, evimi yenileyin, evimi yıkın, yenisini yapmak istiyorum’ diyorsa, oradan başlayacağız. İlk başta gidip vatandaşları harala gürele yerinden etmek, binalarını yıkmak, öyle bir niyetimiz yok.”

Bakanlığa ait binalar da var

Türkiye’nin gelişmiş ülkeler sınıfına girmek için ciddi gayret sarf ettiğini vurgulayan Bayraktar, bunun için mutlaka deprem riski taşıyan, fay hattında bulunan binaların yenilenmesi gerektiğini ifade etti.

”Bu bakımdan kamu binaları önceliğimizdir, kamu binalarından sonra da rızaya dayalı, vatandaşla anlaşmaya dayalı olan esastan yürüyeceğiz” diyen Bayraktar, yıkılacaklar arasında kendi bakanlıklarına ait binaların da olduğunu bildirdi.

İstanbul’da da birçok kamu binasının dönüşüm kapsamında bulunduğunu anlatan Bayraktar, ”Askeriyeden var ‘binalarımızı yıkın’ diyen. Belediyelerden, Sağlık Bakanlığı’ndan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, birçok kamu kuruluşundan talepler var. Onları değerlendiriyoruz, start vereceğiz inşallah” dedi.

”Haciz varsa, gayrimenkulün ana kaydında bulunacak”

Riskli alanlardaki hacizli binaların durumuyla ilgili bilgi veren Bayraktar, ”Hacizli binaysa, üzerindeki tahkikat neyse, ana gayrimenkule o yansıyacak. Yani yıkılan binaların mevcut durumu neyse, yıkıldıktan sonra tapu kütüğüne onu resmedeceğiz” diye konuştu.

Binaların kaç katlı olduğu, kattaki daire sayısı, kime ait olduğu gibi bilgilerin kayıt altına alınacağını ifade eden Bayraktar, ”Bilgi olarak bunları yazacağız. Daha sonraki değerlendirmelerde dikkate almak için, ama kat mülkiyeti, kat irtifakı sona erecek. Hisseli mülkiyet olarak arsa haline gelecek bu binalar. Haciz varsa haciz de yine ana gayrimenkulün ana kaydında bulunacak” dedi.

Sit alanlarındaki riskli binalar

Sit alanlarına da değinen Bakan Bayraktar, şunları kaydetti:

”Birinci derecede sit alanı varsa, üzerindeki riskli binalar yıkıldığı zaman bunlar yeşil alan olacak. Onları tabii başka yere taşımak zorunlu. Ancak ikinci derece sit alanlarında yapılanma yapılabiliyor durumuna göre. Yani sit olduğu zaman hiç yapılanma yapılamaz diye bir şey yok. Sitin özelliğine göre oranın korunması lazım. Onlara dikkat edeceğiz. Zaten su havzaları korunacak, kıyı kenar çizgileri korunacak, sit alanları korunacak, tarihi doku korunacak. Daha dikkatli bir kentsel tasarım yapılacak.”

Bayraktar: Çevre denetimini artıracağız

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, çevreyle ilgili denetimleri artıracaklarını, bunu da itmeden, kakmadan, incitmeden karşılıklı diyalog içinde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Kocaeli Sanayi Odası Şehabettin Bilgisu Çevre Ödül töreni Leyla Atakan Kültür Merkezi’ne gerçekleştirdi. Törene, Bayraktar, Vali Ercan Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da katıldı. Bayraktar, törende yaptığı konuşmada, çevre denetiminin cezayla olmayacağını, bunun ödülle olacağının altını çizdi. Son 10 yılda çevre konusunda ciddi adımlar attıklarını belirten Bayraktar, “Denetimi de elden bırakmayacağımız. Denetim bilincini artırmak için ilkokula kadar indik.” diye konuştu.

Bayraktar, fabrikaların bacalarını Çevre Bakanlığı olarak denetlediklerini anlattı. Denetimi yaparken, itmeden, kakmadan, incitmeden, karşılıklı diyalog içinde olacaklarını dile getirdi. Bayraktar, şöyle devam etti: “Ruhsatlar, imar planları çok rahat olacak, denetimde ona göre artırılacak. Beraberce başaracağız. Sanayicilerin kafaları rahat olursa bizde rahat ederiz. Çevreyle sanayi, üretim, eğitim bir bütünlük içinde sağlandığı zaman daha iyi noktalara geleceğiz. Hükümet olarak çok ciddi gayret içindeyiz.”

Kentsel dönüşüme değinen Bayraktar, yeni yapılacak binalarda çevreye ağırlık verilmesine dikkat edeceklerini dile getirdi. Konuşmaların ardından ödüller verildi.