Archive for Mart, 2010

Bebek şiirleri

Salı, Mart 30th, 2010

En güzel Bebek şiirleri için BUYRUN – Bebekler ile ilgili ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel bebek şiirlerini ve kısa bebek şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun Bebek şiirleri;

Uyu Bebek

Uyu uyu bebek uyu,
Bebeğimin güzel huyu,
Susuz kalmış, bizim kuyu,
Bulamadım sana suyu,

Uyu bebek uyu uyu
Canımın cananı uyu,

Uyu bebek uykun gelsin,
Annen ninniler söylesin,
Sen benim yaşam sebebim,
Ağlamayasın, gülesin,

Uyu bebek uyu uyu
Canımın cananı uyu,

Bebek seni uyutayım,
Göz yaşını kurutayım,
Baban şimdi uzaklarda,
Babana haber salayım.

Uyu bebek uyu uyu
Canımın cananı uyu,

Sinan Karakaş

Bebek

El bebek gül bebek
Hadi gel bebek
Kimse seni
Daha az sevmeyecek
El bebek gül bebek
Hadi uyu bebek
Uyu rüyana melekler girecek
El bebek gül bebek
Uyu da büyü bebek
O dudakların daha
Anne diyecek

Gülcihan Parlak

Ağlama bebek

Ağlama bebek
Yanında ben olmasam da
Hayat öğretir sana
Bulutların rengini

Karlı dağların ağırbaşlılığını öğrenirsin
Öğrenirsin ıssız köy yollarını
Yalnızlığın sesini yüreğinde duyarsın
Acılar birikir bedeninde
Sabretmeyi öğrenirsin

Ağlama bebek
Yanında ben olmasam da
Hayat öğretir sana
Yağmur damlalarının soluduğunu

Yaman sevdalarda dağılmamayı
Ellerin üşüdüğünde yüreğine sığınmayı da öğrenirsin
Dost bulmanın zorluğunu hayat öğretir sana

Ağlama bebek
Yanında ben olmasam da
Hayat öğretir sana direnmeyi
Kar altında filizlenmeyi öğrenirsin

Öğrenirsin rüzgarla savrulmamayı
Yüreğin yangın yeriyken
Sonsuz sevmeyi öğrenirsin

Ağlama bebek
Yanında ben olmasamda
Onurlu yaşamayı hayat öğretir sana

Gören gözlerle bakmayı öğrenirsin
Evrenin sesini duymayı
Dilerim öğrenirsin bebek

Kadın erkek demeden insan olmayı
Öğren bebek
Öğren bebek adam olmayı öğren

Susma bebek
Yanında ben olmasam da
Konuş,haykır insan olmanın erdemini
Ağlama bebek

Nazan Yinanç

Bebek

Fukaralığın ortasına düştün be bebek
Elleri bebek
Kolları bebek

Açlığın ortasına düştün be bebek
Gözleri bebek
Kaşları bebek

Yedinci kardeş oldun be bebek
Ağlaması bebek
Susması bebek

Caner Avcı

Bebek

Sarı saçlı gül bebek
Elleri yumuk yumuk
Gözleri boncuk bebek
Kıskanır seni çiçek
Arılar ve uğurböcek
Al sana bir bebek
Sen ağlama gül bebek

Meryem Şahin

Bebek

Acıyı gösteriyordu zaman
Yağmurun çiseleyişi toprağı
Daha bir ağır yakıyordu içimi
Ve sen bana merhaba derken bebek
Ben kaybolmayı öğrendim
Kaybederek

Cami avlusundaki bebek
Erkenden öğrendi
Terk edilmek ne demek
İşte nefes aldığın dünya burası
Şimdi söyle bebek
Var mı cebinde bir çorba parası
Ağlama demeyeceğim sana bebek
Ağla ağlayanlara da ağla
Belki bebek bir devrim olur
Bir ütopya ülkesinde
Seni de alır götürürüm oraya
Ağla bebek ağla ki
Temizlesin gözyaşın toprağı
Yetmez bilirim gözyaşlarımızın
Kirli dünyayı yıkamaya
Ama belki bebek
Bir devrim olur
Bir ütopya ülkesinde
Seni de alır götürürüm oraya
Bekle bebek…

Veysel

Ödül

Gözlerim, ellerim, her bebek kalbim,
Sırlı bir beden içinde meleğim.
Beşiği süsleyen, şakıyan bülbül,
Bülbül gibi bebek, her bebek ödül.

Gülümser tatlı tatlı, berrak berrak,
Sevgiyi yoğurur gözün kırparak,
Sevgimin özüne sevgi katarak,
Her bebek büyüsün, her bebek ödül.

Saf bulutların arasından gelir,
Çelenk filizlerin senle süslenir.
Türlü çiçek açar nurun güçlenir,
Her bebek büyüsün, her bebek ödül.

Engele takmadan yaşatın onu,
Allah’ın sevgisi kuşatın onu,
Güvenlik sembolü taçlatın onu,
Her bebek büyüsün, her bebek ödül..

Hayran kaldığımız bebeklik başka,
Bir altın taçtır, güzellik bambaşka,
Nazır’ım, bebek bir derinlik aşka,
Her bebek büyüsün, her bebek ödül! …

Nazır Çiftçi

Bebek

Öyle anlamlı anlamlı
Gözlerime bakma bebek
Ilık ılık gözlerimden
Yüreğime akma bebek

İçimdeki kor yığını
Başlamışken kül tutmaya
Debreştirip dertlerimi
Beni tekrar yakma bebek

Güzelliğin her türüne
Zaafım var bilmelisin
Fazla gelme ha üstüme
Dayanamam sonra bebek

Her gün öyle türlü türlü
Giyinipte gelme bebek
Dik dik bakıp gözlerime
Beni sarhoş etme bebek

Süleyman Apaydın

BEBEK

Hoş geldin dünyaya ağlama artık
İstersen sen de bana darıl be bebek
Dokuz ay bekledik yollara baktık
Annene benim için sarıl be bebek

Bana dede diye ünvanı verdin
Seni görmesemde inan çok sevdim
Ben annene her zaman köleydim
Şimdi bulanıksın durul be bebek

İçimdeki sevinci hapsettim bilesin
Ölmeden bana dedem diyesin
Bilirmisin bebeksin tatlı çilesin
Büyü koş oyna savrul beb bebek

Ne desem anlamazsın daha küçüksün
Kucaklarda dolaşan tatlı öpücüksün
Şimdi meleklere karşı gülücüksün
Kalk artık yerinden doğrul be bebek

17.05.2007

Hasan Yıldız

Ağlama Bebek

Bir zamanlar bizde bebektik bebek
Senin gibi duramaz ağlardık elbet
Bir gün gelir sende büyüyeceksin
Koca fani dünyada acılar çekeceksin

Ağlama bebek neyin var senin
Yoksa hayallerini mi aldılar senin
Ağlama bebek sen ne istersin
Yoksa geleceğini mi çaldılar senin

Gecenin bir vaktinde haykırıyorsun
Anamı mamamı niye bağırıyorsun
Gece gündüz fark etmiyor hep ağlıyorsun
Üç kuruşluk uykumuz var içine ediyorsun

Ağlama bebek neyin var senin
Yoksa hayallerini mi aldılar senin
Ağlama bebek sen ne istersin
Yoksa geleceğini mi çaldılar senin

Abdullah Gültekin

Filistin’li bebek

Filistin’de bir bebek, nur yüzlü yatıyordu,
Filistin’de birbebek, mermi kurşun yiyordu,
Filistin’de bir bebek, -suçum nedir? diyordu,
–Dinlemediler onu, tankla ezip geçtiler,
–Mevlaya kanat çırpan, minicik yürektiler.

Filistin’de bir bebek, boyandı al kanlara,
Filistin’de bir bebek, tükürdü insanlara
Filistin’de bir bebek, olmayan vicdanlara,
–Lanetler okuyarak, hak katına gittiler,
–Sevgi ışığıydılar, minicik yürektiler.

Işığımı söndüren köpek, siyonist, namert,
Allah şahidim olsun, siyoniste öcüm şart,
O minik yürek, benim yüreğime oldu dert,
–Gözümde yaş kalmadı, her gece ağlattılar,
–Daha bebekti onlar, minicik yürektiler.

TARKAN KÖKSOY

O yaşta Değilsen

Dünyayı ben yarattım diyemiyorsan.,
Ayaklarının üstünde duramıyorsan,
Aşkı yudum yudum içemiyorsan,
O yaşa gelmedin bebek.

Çıkmazlar içinde kaybolmuyorsan,
Sel olan duygular yaşamıyorsan,
Pınarlardan fışkıran aşkı tadamıyorsan,
O yaşa gelmedin bebek.

Hala bebeğim,büyümedim diyebiliyorsan,
Çocuklukla gençliği ayıramıyorsan,
Aşkı,isyanı,dertleri yaşamıyorsan,
O yaşa gelmedin bebek.

Yol ayrımında olduğuna inanmıyorsan,
Ağlarken gözbebeklerini büyütmüyorsan,
Her gün ümit verip unutmuyorsan,
O yaşa gelmedin bebek.

Ebeveynin sözünden çıkamıyorsan,
Mutluluğun şifresi bende diyemiyorsan,
Yaşam bilmecesini çözemiyorsan,
O yaşa gelmedin bebek.

Alaeddin İkican

Küçük Bebe

Dokuz aylık yol yolcusu
Sus ağlama küçük bebek
Anneciğin son acısı
Sus ağlama küçük bebek

Sus ağlama dökme yaşı
Bumu dokuz ayın düşü
Evvel gelen çekti göçü
Sus ağlama küçük bebek

Dünya hali, öğrenirsin
Yaşamaya direnirsin
Belki sende yenilirsin
Sus ağlama küçük bebek

Dünya fire veya kalan
Bu gerçeği bize kılan
Şahmedi der ula utan
Sus ağlama küçük bebek

Asik Sahmedi

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni bebek şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Bayrak şiirleri

Pazartesi, Mart 29th, 2010

En güzel Bayrak şiirleri için BUYRUN – Şanlı bayrağımız ile ilgili ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel bayrak şiirlerini ve kısa bayrak şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun Bayrak şiirleri;

Bayrak Sevgilim

Hilal olur kaşlar gözlerin yıldız,
Sancağın kurulmaz, bayrak sevgilim.
Rüzgarım yanında kalmazsın yalnız
Dalgalar durulmaz, bayrak sevgilim.

Dilin susar birden, Cihan olur lâl.
Alınır yıldızla göklerden hilâl,
Kana kana kanım içersen helâl
Ellere verilmez, bayrak sevgilim.

Özün özümdendir, canın bedenden;
Bir aşkın uğruna cihad edenden.
Eğer ki olmazsa ölümüm senden;
Tabuta sarılmaz bayrak, sevgilim.

Saygıda duranı izle yüksekten
Yer bulunur sana gözde bebekten.
Neslime mirasım dokuz göbekten,
Vasiyet sorulmaz, bayrak sevgilim!

Cihan Kaya

Bayrak

Hilalle yıldızın şehit kanına.
Düşerek çizdiği nakıştır bayrak.
İslam şan katıyor onun şanına.
Türk İslam ruhuna akıştır bayrak.

Yiğidin evidir koyu gölgesi.
Okşar dalga, dalga ezanın sesi.
Varlığın isbatı Türk’ün nefesi.
Sevdayla göklere bakıştır bayrak.

Ne ana, ne evlat, nede yar gibi.
Sana mesken olmaz bu diyar gibi.
Dalgalan şehidim hep duyar gibi.
Sevginle şahlanıp kalkıştır bayrak.

Hem ay yıldızımız hem güneşimiz.
Yan baksa kurşun yer öz kardeşimiz.
Uyurken gözetir onu düşümüz.
Hür olup dünyada kalıştır bayrak.

Titrer yere düşsen toprak dayanmaz.
Şehit kanı yoksa al’a boyanmaz.
Düşman uyumuyor dostun uyanmaz.
Gökte şimşek olup çakıştır bayrak.

Sensiz adı olmaz yurdun, yuvanın.
Özüsün Türklüğün bütün davanın.
Süsüsün dağların yeşil ovanın.
Canımdır yokluğu çıkıştır bayrak.

Kanım boyan, fırçam, elimde durur.
Dalgalan göklerde en büyük gurur.
Kalender işte can deyip haykırır.
Varını uğrunda yıkıştır bayrak

Haşim Kalender

Bayrak

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü…
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar,
Yurda ay – yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı götürdüğü gün
Kızıllığınla ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Arif Nihat ASYA

Bayrağım

Atalarım gökten yere
İndirmişler ay yıldızı
Bir buluta sarmışlar ki
Rengi şafaktan kırmızı
Onun ateş kırmızısı
Ne gelincik, ne gülden
Türk oğlunun öz kanıdır
Ona bu al rengi veren

Ay yıldızı, gökyüzünün
Ayla yıldızından yüksek
Türk’ün alın yazısıdır
Türktür onu yüceltecek
Vazifemdir bayrağımı
Üstün tutmak her bayraktan
Can veririm kan dökerim
Vazgeçemem ben bu haktan

HASAN ALİ YÜCEL

Bayrak Altında

Bu gün genç, ihtiyar, kadın, kız, kızan,
Uzanıp yatsak da çardak altında,
Boruyu çalınca yarın borazan,
Hemen toplanırız bayrak altında.

Bizi hiç tasalı görmez bu yerler;
Yiğitler, ölürken bile gülerler,
Yeter ki yaşayan er oğlu erler,
Bizi çiğnetmesin ayak altında.

Kalbimiz çırpınır yurdu andıkça,
Gözlerde zaferin nuru yandıkça;
Üstünde bu bayrak dalgalandıkça,
Gönlümüz rahattır toprak altında.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Sancağa

Ellerde dolaşan bu siyah sancak,
Göklere yükselen bir âh olmasın!
Doğru mu bu kadar ye’se kapılmak,
Korkarım, bu matem günah olmasın!

Milletin kalbinde yer etmez keder;
Asırlar değişir, seneler geçer…
Ne kadar karanlık olsa geceler,
Mümkün mü sonunda sabah olmasın.

Dilerse, her yüzde keder görünsün,
Yıldızlar yerlere düşüp sürünsün…
Dilerse, her taraf ye’se burunsun;
Sade senin yüzün siyah olmasın!

Bir kızıl alevdin gökde bir zaman;
Solardı renginden nuru güneşin.
Şimdi bir dumansın, kara bir duman;
Sinmiş gönüllere sanki ateşin.

Ağlıyor uzaktan bakan rengine,
Diyor: “Matemde mi öz vatanımız?..”
Biz seni boyarız o kan rengine,
Var damarımızda hâlâ kanımız!

Ey güzel sancağım, solmasın yüzün,
Biz henüz yaşarken ye’se bürünme!
Hicrana takati yok gönlümüzün,
Bu matem yüzüyle bize görünme!

Ey güzel sancağım, o “ay yıldız”m,
Sana tarihinden kaldı hediye,
Üstünden eksilme vatanımızın,
Dalgalan bu “iller benimdir!” diye.

Orhan Seyfi ORHON

Bu Bayrak

Malazgirt’te Alpaslan’ın dilinde,
Surlarda Ulubatlı’nın elinde,
Çanakkale cihadının yılında;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Rasül’ün övgüsünü kazanmıştı,
Düşmanlarımız kahrıyla yanmıştı,
Viyana önlerine dayanmıştı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Gelibolu’dan Ankara’ya baktı,
Kocatepelerden İzmir’e aktı.
Aşkıyla milleti ısıtıp yaktı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Kafkaslar’da bizi kaldırdı şaha,
Yemen çöllerinde sığınak vaha,
Gönderlerinden hiç inmedi daha;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Destanlar yazıldı zalime karşı,
Mazlumun duası kapladı arşı,
Uğruna yazıldı istiklal marşı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Peygamber kabrinde sadık muhafız
Bayraktan alırdı mücahitler hız,
Unutana yine hatırlatırız;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

(İstanbul:27.03.2005)

Ekrem Şama

Önce İnsan

Ulusları ulus yapan
Gönderde bayrak değil
Önce insanlardır

Bayrakları bayrak yapan
Uğruna dökülen kan değil
kültürü ne olursa olsun
Kucakladığı canlardır

Bayrakları bayrak yapan
Savaş meydanları değil
Yüreğinin gönderinde
Dalgalandıranlardır

Hayrettin Turan

Türk Bayrağı

Göklerde dalgalanan bu bayrak,
Bağımsızlığın timsali.
Göklerde dalgalanan bu bayrak,
Özgürlüğün sembolü.

Dünya’ya dikilecek,
Birgün bu bayrak.
Dünya’ya hükmedecek,
Birgün bu bayrak.

Birgün bu bayrak,
Ezileni kurtaracak.
Birgün bu bayrak,
Özgürlüğü sağlayacak.

Kutay Küçükler

Şanlı Bayrağım

Vatanımı beklerim şanlı bayrağım var
Bastığın bu topraklarda mehmetçikler var
Üşüsemde vatanımın sıçaklığı var
Bak etrafına binlerce asker şehit var

Yer gök sema bayrak istiklal dinlemeli
Gökyüzünde bulutlarda bayrak görmeli
Dağlarda soğuk gecelerde beklemeli
Mehmetçik bayrak ve istiklali görmeli

Özgürlük vatan milletimin yaşamalı
Ulusum vatanım ebedi yaşamalı
Vatanı beklerim bayrağım yaşamalı
Vatan bayrak için düşmanla savaşmalı

Vatan bayrak millete ömrünü vermeli
Düşmanlarla çatışmada şehit düşmeli
Bu vatan aslanlarla bayrak görmeli
Şehit oğlu şehitsin seni sevmeli

Mustafa Cemil Dirier

Bayrak

Ey bir muharebe meydanında
Avuçları kanımla dolu,
Kafası gövdemin altında,
Bacağı kolumun üstünde,
Cansız uyanan insan kardeşim!
Ne adını biliyorum,
Ne günahını.
İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
İhtimal düşman.
Belki de tanırsın beni.
Ben İstanbul’ da şarkı söyleyen
Tayyareyle Hamburg’ a düşen,
Majino’ da yaralanan,
Atina’ da açlıktan ölen,
Singapur’ da esir edilenim.
Alınyazımı kendim yazmadım.
Bununla beraber biliyorum,
O yazıyı yazanlar kadar olsun,
Çiçekli dondurmanın tadını,
Cazbant sesindeki sevinci,
Meşhur olmanın azametini.
Sen de nimetler tanırsın biliyorum;
Çaydan, simitten,
Kalınca bir paltodan gayrı.
Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
Bir kadeh
Black And White viski,
Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.
Kimi yıllık çalışmanın
Bir kurşunluk hükmü varmış,
Hayata
Harkof bölgesinde atılmakmış nasip;
Aldırma.
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar;
Onu daha ileriye götürürler;
Şu dünyada topu topu
İki milyar kişiyiz,
Birbirimizi biliriz.

Orhan Veli Kanık

Vatan ve Bayrak Namustur

Bayraksızlar ne bilsin,bayrağın kıymetini
Onlar için bayrak bez parçasından başka ne ki
Bayrağı yere düşürmekle bayrak değerini yitirir mi
Yüzlerinde ki pislikler bayrağımı pisletebilir mi

O bayrağın altında yiyip içip kuduranlar
İnsan olan utanır yaptığından,hayvanlar utanmazlar
Hayvanda haya yoktur çünkü,yaptığını anlamazlar
Adı pkk iken provakatöre çıkan bayraksızlar

Sen ne anlarsın vatan ne,bayrak ne
Kan dökmeniz bile sebepsiz yere
Allah için,vatan için dersem ne anlarsınız
Defolun gidin,bayrak diktirmeyin yine

Kanla almış atam,vatan dediğin kokar kan
Kanla rengini verdiğim bayrağımı size kullandırtmam
Vatansa bizim,bayraksa sembolüdür vatanımı anlatan
Kime anlatıyorum ki,ne anlar vatanıda bayrağıda olmayan

İmralıdan komutlarla vatan parçalanmaz
Bayrağımı yakarakta,bayrağım aşağılanmaz
ALLAH der,VATAN der bu can başka dil kullanmaz
Bu vatanın toprağındaki kanlar başka bayrak tanımaz

Funda Şengül

Bayrak; Gururumuzdur

Böylesine bir zilleti,yaşamamıştık,
İki paralık olmamıştı,haysiyetimiz.
Böylesine ezilip,utanmamıştık
Ayaklar altında paspas olmamıştı bayrağımız!

O bayrak ki; Millî gururumuzdur bizim!
O bayrak ki; Millî namusumuzdur bizim!

Namusumu çiğneten,milletin meclisinden
Net tavır beklemekte,çabucak milletimiz.
Namusuna uzanan elleri kırmalıyız,
Titreyip de yeniden kendine dönmeliyiz!

O bayrak ki; Millî gururumuzdur bizim!
O bayrak ki; Millî namusumuzdur bizim!

Bayrağın çiğnenmesi,harp sebebi olmalı
Bağlılık zincirini,hışım ile kırmalı
Silkinip doğrulmalı,kendisini bulmalı
Türk’üm diyen her insan,bayrağa sarılmalı!

O bayrak ki; Millî gururumuzdur bizim!
O bayrak ki; Millî namusumuzdur bizim!

Dursun Elmas

Bayrak
Gönderde cansız bir bayrak olmaz
Canına o canı veren kandır!
Göklerde kansız bir bayrak olmaz
Kanına o kanı veren vatan’dır!

Vatanda bayrağı bayrak yapan
Cephede gözlerdeki volkan’dır
Volkanda canını sancak yapan
Lav’larda kefensiz kanınla yatan’dır!

Yatanlar arş’ta sancak ile yatar
Yattıkları yerde kucak vatan’dır!
Düşmana alıp ta canlarını kalkar
Akacakları kan vatanda ki candır!

Bayrak şanlı bayrak olmak için
Dalgalanacak yüce bir vatan ister
Vatan şanlı vatan olmak için
Can verecek yüce bin canan ister.

Bayrak yakmak ile sancak solmaz
Bayrak yakanlar hep yarınsız’dır!
HAKK- ı olmayanın sancağı olmaz
Sancak’sız yatanlar hep vatansız’dır!

Ahmet Durgut

Bayrağıma Saygım Sonsuzdur

Adına nice destanlar yazılmış canımsın bayrak
Ay yıldızın üzerine ne güzel de yakışmış bayrak
Ülkemin her yerinde uçar dalgalanırsın bayrak
Benzeri olmayan bayrağıma saygım sonsuzdur…

Genç kızlar seninle gelin olmak istiyor bayrak
Şehitlerin tabutlarına örtülür hep sarılır bayrak
Kale burçlarına dikilmiş dalgalanırsın bayrak
Şehitler kanıdır bayrağıma saygım sonsuzdur….

Düğün varsa biryerde yükseklere dikilir bayrak
Bayramlarda törenlerde kurtuluşta asılır bayrak
Hacdan dönenler evlerine asar sallanır bayrak
Manevi değerli bayrağıma saygım sonsuzdur…

Gönüllüyüm istekliyim bayraktarın olayım bayrak
Gücün bize güç katsın hız versin millete bayrak
Bayrağa hürmetsiz kimler varsa hepsi soysuzdur
Atadan emanet bayrağıma saygım sonsuzdur…

Mehmet Karlı

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni bayrak şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Barış şiirleri

Pazartesi, Mart 29th, 2010

En güzel Barış şiirleri için BUYRUN – Barış ile ilgili ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel barış şiirlerini ve kısa barış şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun Barış şiirleri;

Barış için

Al kalemi eline
Yaz Barış için

Tut yavrunun elinden
Koş Barış için

Önündeki hendekleri
Aş Barış için

Hece hece ekleyip
Oku Barış için

Dağları aşıp da gel
Yol ver Barış için

Herkesi doyurur bu sofra
Ye Barış için

Kardeşçe hep yanyana
El salla Barış için

Birleştir düğmeleri
Kenetlen Barış için

Selam söyle dostlara
Yolla Barış için

Arkadaş ol eşekle
Sev Barış için

Kara sevdalara gönlünü
Bağla Barış için

Aç kapalı bohçanı
Pazar eyle Barış için

Dudağımızda son bir türkü
Söyleyelim Barış için

Veren de Allah alan da
Unutmayalım Barış için

Ayşe Adlım

Barış

Şu dünyanın süsü,
Barış barış barış…

Gökte güvercin,
Güvercin kadar güzel.
Barış barış barış

Ateş ile su,
Haykırır barış barış diye

Ülkemin dağı taşı,
Hakkın senin.
Barış barış barış…

Hamdi Oruç

BARIŞ İSTER

Dinleyin ağalar dinleyin beyler
Toplum barış ister fert barış ister.
Nasır tutar gönül, kinden nefretten
Hüzün barış ister dert barış ister.

Dinsin anaların akan göz yaşı
Yok olsun şu ölüm-kalım savaşı
Başlasın bu çağda dostluk yarışı
Arif barış ister hırt barış ister.

Yabana atılır doğru sözümüz
Çok değer yitirdi inan özümüz
Açmış kucağını her bir düzümüz
Dağlar barış ister sırt barış ister.

Turanoğlu, doğsun yeni ufuklar
Gülsün yüzümüze serin şafaklar
Paslansın, çürüsün toplar tüfekler
Dünya barış ister yurt barış ister.

Sadık TURAN

SEVGİ ALIP BARIŞ SATAK KARDEŞİM

Gelin ey insanlar ortaklık kurak
Sevgi alıp barış satak kardeşim
Gönüllerin köşklerine oturak
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Kurak fabrikayı edek dizayın
İnsanlığa sevgi verin kıymayın
Kötülerin şerlerine uymayın
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Sıra sıra dizek sevgi rafını
İnsanlar kaplasın hep etrafını
Koruyup sültek barış dağını
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Gönüllerde bitek nazlı gül olak
Barışlara akan coşkun sel olak
Sevgi yollarında barışık ölek
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Akalım sevgiye barışta gelsin
Sevgiyle barış el ele olsun
Bunu kıskananlar çatlasın ölsün
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Hüseyin’im hayat sevgiyle dolu
Sevmekten geçiyor barışın yolu
Yeter sevişelim hep dolu dolu
Sevgi alıp barış satak kardeşim

Hüseyin Parlakdemir

Barış…

Savaş bizi,naçar eyler
Kasabalar, iller,köyler
Bahar söyler kışım söyler
YAZLAR barış barış diyor…

Kırılsın feleğin çarkı
Kimin var ki kimden farkı
Her bir dilden türkü,şarkı
CAZLAR barış barış diyor…

Yarın için yoktur senet
Barış kokar özde cennet
Hem vaciptir hemde sünnet
FARZLAR barış barış diyor…

Çıkmış ata ocağından
Çocuk ana kucağından
Erir barış sıcağından
BUZLAR barış barış diyor…

Bu uğurda kalma geri
Geldi işte sözün yeri
Yaban yaşlı birde eri
KIZLAR barış barış diyor…

Mehmet sazı alsa ele
Çalar söyler nazlı güle
Sevgi ile vurur tele
SAZLAR barış barış diyor…

Ulvi Mehmet

Barış Olsun

Sevgi,dostluk için yarış
Yurtta ve dünyada barış
Atam sen barışa yolsun
Yeter artık barış olsun…

Fani dünya buna pazar
Dört kitapta barış yazar
Mademki Allah’a kulsun
Yeter artık barış olsun…

Mazluma ederler zulüm
Koparırlar,solar gülüm
Zalimlerin benzi solsun
Yeter artık barış olsun…

Sevgi ile yaydık dini
Attık içimizden kini
Yüreklere sevgi dolsun
Yeter artık barış olsun…

Mehmet söyler binler kere
Barış yayın her bir yere
Savaşan Allah’tan bulsun
Yeter artık barış olsun…

Ulvi Mehmet

Barış İstiyorum

Gezdim dünyayı karış karış
Kalmamış sevgi, kalmamış asayış
Düşman olmuş herkes birbirlerine
Barış istiyorum ben barış

Asırlarca savaşıp durdu insanoğlu
Ne gerçeği buldu, ne de doğru yolu
Birde çıkardılar şu uyduyu
Barış istiyorum ben barış

Bir tarafta ağlayıp inlerken açlar
Savunmaya harcanıyor milyarlar
Ne zaman akıllanacak şu insanlar
Barış istiyorum ben barış

İdareye kalkanlar var dünyayı
Dinlemeyin artık Amerika, Rusya’yı
Bu kalbimin insanlığa çağrısı
Barış istiyorum ben barış

Rotterdam,30-12-1989

Ensar Aktaş

Ege’nin Ela Kıyıları

Ege’nin ela kıyılarında
Korkuyla yaşar zeytin ağaçları

Oysa dokunsa bir kız
Bu taraftan
Dökülür meyveleri karşı kıyıya
İncir kuşu devşirdiği incirleri
Taşır da ada vadilerine
Bölüşür Yunan çocuklarıyla

Söyler şiirleri, içli şarkıları
Ritsos ile Theodorakis
Livaneli
Uçurur kardeşlik türkülerini
Hüzünlü, üzgün sulara

Ege’nin ela tepeleridir yüreğim

İki kıyının güzel çocukları
Tutuşup el ele
Karşılıklı oynayın çelikçomağı
Sirtaki ve Zeybek
Köprü olur aranıza

Ege’nin ela kıyılarında
Kucaklaşır sonbahar anıları

Savaşlar olmamalı

SAVAŞLAR OLMAMALI
Her yerde barış olmalı
Dünya’da duyulmalı
Etrafa yayılmalı
Savaşlar olmamalı

Barış içinde yaşamalı
Dostluğa hep uymalı
Arkadaşlık çoğalmalı
Savaşlar olmamalı

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni barış şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Yunus Emrenin Allah şiirleri

Cuma, Mart 26th, 2010

Yunus Emrenin Allah Şiirleri – Yunus Emrenin Allah ve insan sevgisi şiirleri sayfamızda Yunus Emrenin insan ve Allah konulu şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun;

İster İdim Allah’ı

İster idim Allah’ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu

Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu

Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu

Âlimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu

İşit Yunus’u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu

Arayı Arayı Bulsam İzini

Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Ey sevdiğim (ya Muhammet) canım arzular seni

Ali ile Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönüllerde muhabbet canda
Yarın mahşer gününde hak divanında
Ya Muhammet canım arzular seni

Yunus meth eyledi seni dillerde
Dillerde dillerde hem gönüllerde
Arayı arayı gurbet ellerde
Ey sevdiğim canım arzular seni

Bana Seni Gerek Seni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar öldürür
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin gün be gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Yunus’dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Ben Dervişim Diyene

Ben dervişim diyene
Bir ün edesim gelir
Tanıyuben şimdiden
Varıp yetesim gelir

Sırat kıldan incedir
Kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne
Evler yapasım gelir

Altında Gayya vardır
İçi nâr ile pürdür
Varuben ol duldada
Biraz yatasım gelir

Ta’neylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun
Varuben ol tamuda
Biraz yanasım gelir

Andan Cennete varam
Cennette Hakık görem
Huri ile gulmanı
Bir bir kucasım gelir

Derviş Yunus bu sözü
Eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeker
Bir Molla Kasım gelir

Çağırayım Mevlam Seni

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni

Su dibinde mahi ile
Sahralarda ahü ile
Abdal olup Ya Hu ile
Çağırayım Mevlam seni

Gökyüzünde İsa ile
Tur dağında Musa ile
Elimdeki asa ile
Çağırayım Mevlam seni

Derdi öküş Eyyüb ile
Gözü yaşlı Yakub ile
Ol Muhammed mahbub ile
Çağırayım Mevlam seni

Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kalini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlam seni

Yunus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlam seni

Elhamdülillah

Haktan gelen şerbeti içtik elhamdulillah
Şol kudret denizini geçtik elhamdulillah
Şol karşıki dağları meşeleri bağları
Sağlık safalık ile aştık elhamdulillah

Kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk
Birbirmize eş olduk uçtuk elhamdulillah
Vardığımız illere şol safa gönüllere
Halka tapduk manisin saçtık elhamdulillah

Beri gel barışalım yad isen bilişelim
Atımız eğerlendi estik elhamdulillah
İndik Rum’u kışladık çok hayır şer işledik
Uş bahar geldi geri göçtük elhamdulillah

Dirildik pınar olduk irkildik ırmak olduk
Artık denize dolduk taştık elhamdulillah
Taptuğun tapusuna kul olduk kapusuna
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdulillah

Ey Yarenler Ey Kardeşler Korkarım Ben Ölem Deyi

Ey yarenler ey kardeşler korkarım ben ölem deyi
Öldüğüme kayırmazam ettiğimi bulam deyi

Bir gün görünür gözüme ayıbım vuralar yüzüme
Endişeden del’olmuşum nidem ben ne kılam deyi

Eğer gerçek kul imişsem ona kulluk kıla idim
Ağlayaydım bu dünyada yarın onda gülem deyi

Hemin geldim bu dünyaya nefsime kulluk eyleyi
İyi amel işlemedim azaptan kurtulam deyi

Ey biçare miskin Yunus günahım çok neyleyeyim
Sığındım ol Allah’ıma dedi hem afvedem deyi

Gel Gör Beni Aşk Neyledi

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadi beni kane
Ne âkilem ne divâne
Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarim yollar gibi
Gâh akarim seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Akarsulayin çaglarim
Dertli cigerim daglarim
Şeyhim anuban aglarim
Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldir beni
Ya vaslina erdir beni
Çok aglattin güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarim dilden dile
Gurbette hâlim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm
O yari düşte görürüm
Uyanip melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçâreyim
Baştan ayaga yâreyim
Dost ilinden âvâreyim
Gel gör beni aşk neyledi

İster İdim Allah’ı

İster idim Allah’ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu

Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu

Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu

Âlimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu

İşit Yunus’u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu

İlim İlim Bilmektir

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne
Kişi Hak’kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir

Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere yelmektir

Dört kitabın ma’nisi
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır

Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Ma’nisi ne demektir

Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir

Niçin Ağlarsın Hey Bülbül

Sen burda garip mi geldin
Niçin ağlarsın bülbül hey
Yorulup iz mi yanıldın
Niçin ağlarsın bülbül hey

Karlı dağlardan mı aştın
Derin ırmaklar mı geçtin
Yârinden ayrı mı düştün
Niçin ağlarsın bülbül hey

Hey, ne yavuz inilersin
Benim derdim yenilersin
Dostu görmek mi dilersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Kal’alı şehir mi yıkıldı
Ya nam-u arın mı kaldı
Gurbette yârin mi kaldı
Niçin ağlarsın bülbül hey

Gulistanlarda yaylarsın
Taze gülleri yıylarsın
Yavlak zârılık eylersin
Niçin ağlarsın bülbül hey

Uykudan gözüm uyandı
Uyandı kana boyandı
Yandı şol yüreğim yandı
Niçin ağlarsın bülbül hey

N’oldu şu Yunus’a n’oldu
Aşkın deryasına daldı
Yine baharistan oldu
Niçin ağlarsın bülbül hey

Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Sela verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Duyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün
Yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun

Şol Cennetin Irmakları

Şol Cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu

Salınır Tûba dalları
Kur’an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyu deyu

Kimi yiyip kimi içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris nebi hulle biçer
Diker Allah deyu deyu

Altındandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyu deyu

Aydan arıdır yüzleri
Misk-ü amberdir sözleri
Cennet’te huri kızları
Gezer Allah deyu deyu

Hakka aşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyu deyu

Ne dilersen Hak’tan dile
Kılavuzla gir bu yola
Bülbül aşık olmuş güle
Öter Allah deyu deyu

Açıldı gökler kapısı
Rahmetle dolu hepisi
Sekiz Cennet’in kapısı
Açar Allah deyu deyu

Rıdvan-dürür kapı açan
İdris-dürür hulle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyu deyu

Miskin Yunus var dostuna
Koma bu günü yarına
Yarın Hakk’ın divanına
Varam Allah deyu deyu

Allah şiirleri

Perşembe, Mart 25th, 2010

Allah ile ilgili en güzel Allah şiirleri – Allah şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel Allah sevgisi şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun Allah şiirleri;

Lailaha İlle Allah

Açtım ellerimi sana
Döndüm yönümü kıplaya
Kalpden bağlıyım hüdaya
Allah Allah lailahe ille Allah

Huzur bulur senle olan
Yaradan aşkı ile yanan
Mutlu olur Allah diyen
Allah Allah lailahe ille Allah

Ne nimetler vermiş bize
Şükürler Yarabbim herşeye
Allah diyen çıkar düze
Allah Allah lailahe ille Allah

Akıl vermiş fikir vermiş
Oku oku öğren demiş
Hep doğruyu göstermiş
Allah Allah lailahe ille Allah

Her şeyi verir alırsın
Neyin ne olacağın bilirsin
Yücesin büyüksün kadirsin
Allah Allah lailahe ille Allah

Arif Delen aciz kulun
Sana açtım Yarab elim
Özüm kalbim herşeyim
Allah Allah lailhe ille Allah

Arif Delen Halk Ozanı

Allah Allah Allah

Zikredeni sanma sen
Allah Allah Allah
Zikreden zikredilen
Allah Allah Allah

Alemleri var eden
Kışları bahar eden
Damlayı enhar eden
Allah Allah Allah

Hayat veren yaşatan
Kainatı kuşatan
Kulun kalbine sığan
Allah Allah Allah

Ali yoktur var olan
Gönüllere yar olan
Affeyle settar olan
Allah Allah Allah

10 Şubat 2007

Ali Soyyiğit

Çağırırken Allah, Allah

Sağım Allah, Solum Allah
Yolum Allah, Kolum Allah
Elim Allah, Dilim Allah diye, diye
Allah ım alsın canımı
Çağırırken Allah, Allah, Allah

Yazım Allah, Sazım Allah
Yüzüm Allah, Gözüm Allah
Sözüm Allah, Özüm Allah diye, diye
Allah ım alsın canımı
Çağırırken Allah, Allah, Allah

13 / 06 / 2007

Şerafettin Yıldız

Allah

Bu bağları yaradan,
Allah Allah ay Allah.
Bu dağları yaradan,
Allah Allah ay Allah.

Ayrı salma elimden,
Nazlı qara telimden,
Gözel Çenlibel’imden,
Allah Allah ay Allah.

Üeryimde imanı,
Derdler üçün dermanı,
Saxla Azerbaycan’ı,
Allah Allah ay Allah.

Söylemezsen yalan sen,
Can verib can alan sen,
Ölen menem qalan sen,
Allah Allah ay Allah.

28 september 2004

Ahmet Hani

ALLAH de ALLAH

Tembel olmadan
Riya yapmadan
Hakka kul olan
Allah de Allah

Tatmayan bilmez
Kör olan görmez
Sevgisiz olmaz
Allah de Allah

Allah diyoruz
Hep seviyoruz
Hakkın kuluyuz
Allah de Allah

Sevdi yarattı
Rahmetle baktı
Sev sende onu
Allah de Allah

Sevgisiz zordur
Hak mı bulunur
Sevenler bulur
Allah de Allah

Âşıklar ağlar
Ah edip inler
Maşukun diler
Allah de Allah

Mehmet Ali o
Her nefeste hu
Unutma bunu
Allah de Allah

(11.6.1999)

Mehmet Ali Semizoğlu

Allah Allah

‘Kalpler ancak Allah’ı (CC) anmakla huzur bulur’ Rad-28

Allah zikrim gönle tatmindir dedi
Zikrinin döndüğü melekler katı
Gönlünde olsun hep isminin tadı
Seherlerde uyan de Allah Allah

Mürşid-i Kâmil talimi zikrullah
Uyanır kalbi hasta bulur felah
Ziyan etme vakti sonra çekme ah
Mekteb-i irfanda de Allah Allah

Biz analım Hakk’ı her dem her an
Kalbimizde kalmaz şek ile güman
Vasıl olup Hakk’a bulalım aman
Gir aşk meclisine de Allah Allah

Allah diyen gönlü hiç darda kalmaz
Kalbinde gül açar bir daha solmaz
Gönlü Hakk’ı bulan ebedi ölmez
Gör Hakk’ı gönlünde de Allah Allah

Söyler mevlitte Çelebi Süleyman
Her demde Allah de daim Hakk’ı an
Sıdk ile diyende kalmaz hiç güman
Hak ile Hakk’ı an de Allah Allah

Mustafa Çalışkan Manisa

Esmâül HÜSNÂ

RÂHMAN ALLAH,RÂHİM ALLAH,
HÂYYÜL,KÂYYÛM,ALİM ALLAH,
HÂLÎK,BÂRİ,EL MÛSAVVİR,
ALİYY,AZİM,HÂKÎM ALLAH.

SEMÎ,BÂSAR,HÂLLÂK,ALLAH,
KÂÂHİR,BERR HÂK ALLAH,
HÂFIZ,BEDÎ CÂMİ, HÂBİR,
FATIR,FETTÂH,REZZÂK ALLAH.

CELÂL,CEMÂL,RÂKÎP ALLAH,
HÂDÎ,MÛDİL,GÂLİP ALLAH.
İLÂH,MÛKİT,KERİM,KEBÎR,
SABIR,KÂVÎ,HÂSİP ALLAH.

SETTÂR,KÂFİ,NÛR,RÂB ALLAH,
GÂFÛR,GÂFFAR,TEVVÂB ALLAH.
EL-MÜTEÂL,AFÜVV,NÂSIR,
ŞÂKİR,ŞEKÛR,VÂHHÂB ALLAH.

MELİK,KÛDDÛS,SELÂM ALLAH,
MÜMÜN-ÜL,MÜHEYMİN ALLAH.
AZİZ,CEBBÂR,MÜTEKEBBİR,
MÛHÎT.MÛHYÎ,METİN ALLAH.

GÂNİ,MEVLÂ, HÂMİD ALLAH,
LÂTİF,HÂLİM,MECÎD ALLAH.
MÂLİK KÂADİR,EL-MÛKTEDİR,
VEDÛD,REFÎ,ŞEHİD ALLAH.

VELÎ,VEKİL,VÂHÎD ALLAH,
KÂRÎB,MÛCİP,SÂMED ALLAH.
EVVEL,ÂHİR,BÂTIN,ZÂHİR,
VÂSİ,VÂRİS,ÂHÂD ALLAH.

HÛ,MÜSTEÂN, SULTAN ALLAH,
BEDENDE CAN,HER CANDA CÂNÂN ALLAH.
YARALI’YIM BİR CAN NEKİ?
CANLAR SANA KURBAN ALLAH.

15.02.1988 Mustafa Yaralı

Mustafa Yaralı

Y â r

Allah dost Allah Yâr
Dost Allah Yâr Allah
Allah Yâr Allah Dost
Yâr Allah Dost Allah

Şair Mustafa Turani

Ya Rab

Suçlarım beni dilsiz ediyor Ya Rab,
İsyanım beni sessiz ediyor Ya Rab,
Yıllarım beni güçsüz ediyor Ya Rab,
Çok utanıyorum senden, affet Ya Rab!

Azabına hiç kimsenin gücü yetmez,
Günahımızı senden başkası silmez,
Affetmezsen Habibinden medet gelmez
Habibin hürmetine affet Ya Rab!

Rabbimsin, nurların nurusun, gaffarsın,
Sen şanlı makam sahibisin kahharsın,
Sen rahmeti bol olan haksın settarsın,
Bizi merhametin ile affet Ya Rab!

Sen duaları reddetmeyen Rahimsin,
Sen suçları bağışlayansın hakimsin,
Sen ayıplarımız örten kerimsin,
Rahmetin ile ayıplarımı ört Ya Rab!

Ya Rab rahmetin dalga dalga geliyor,
Onsekizbin alem hep seni anıyor,
Eller açılmış hep sana yalvarıyor,
Açılan elleri boş çevirme Ya Rab!

Ya İlahi merhametin ne kadar güzel,
Senin isimlerin birbirinden özel,
Sen emredersen ancak gelir ecel,
Affetmeden eceli gönderme Ya Rab!

Sar Beni

Seher vakti hep kulların uyurken
Anarım Allah’ım ben yine seni
Aşkının ateşi kalbim dağlarken
Kül eyle Allah’ım hep beni beni

Bu aşkın tadını aldı yüreğim
Sevgini gizlice çaldı yüreğim
Bilmem ki ya Rab’bi hangi feleğin
Yüzdürdü o gece hep beni beni

Birdaha,birdaha isterim ya Rab!
Özlüyor sevdanı şu yaralı kalp
Olmuşum aşkından virane harap
Döndürdü o kuvvet hep beni beni

Halimi bilirsin anlatmak yersiz
İnanmışım kalpten şeksiz,şüphesiz
Kapına gelmişim güçsüz kuvvetsiz
Manevi kollarla sar beni beni..

Allah Allah

‘Kalpler ancak Allah’ı (CC) anmakla huzur bulur’ Rad-28

Allah zikrim gönle tatmindir dedi
Zikrinin döndüğü melekler katı
Gönlünde olsun hep isminin tadı
Seherlerde uyan de Allah Allah

Mürşid-i Kâmil talimi zikrullah
Uyanır kalbi hasta bulur felah
Ziyan etme vakti sonra çekme ah
Mekteb-i irfanda de Allah Allah

Biz analım Hakk’ı her dem her an
Kalbimizde kalmaz şek ile güman
Vasıl olup Hakk’a bulalım aman
Gir aşk meclisine de Allah Allah

Allah diyen gönlü hiç darda kalmaz
Kalbinde gül açar bir daha solmaz
Gönlü Hakk’ı bulan ebedi ölmez
Gör Hakk’ı gönlünde de Allah Allah

Söyler mevlitte Çelebi Süleyman
Her demde Allah de daim Hakk’ı an
Sıdk ile diyende kalmaz hiç güman
Hak ile Hakk’ı an de Allah Allah

Mustafa Çalışkan Manisa

Dua

Bana duayı söyleten ve yazdıran yüce Rabb’ım,
Ne olur, yüzü suyu hürmetine şu alemleri,
Yarattığın, yüce kulunuz, Ahmed’i Muhammed’e,
Mahcup eğleme, şefaatini nasip et Allah’ım.

Gönül yanmayınca, dil söylemekten olurmuş aciz,
Yanamadığımdan, cemaline ulaşamam naçiz,
Utanıyorum sultanlar sultanı Rasülullah’ım,
Ver elini, yardım et, yanayım aşkınla Sultanım.

Çok seviyorum ama, yanmam için nurunuz gerek,
Nurun gönder, çıra gibi yanayım ya Rasülullah,
Bu sevgim sonsuz olursa, başka dostlar neye gerek,
Bir Allah, bir de senin sevgin bana yeter, Sultanım.

Allah’ım mahcup etme beni, sevgili kullarına,
Senin affını, sevgililerinin şefaatini,
Hak edecek duruma getir, beni öğlece yaşat,
Hesap günü, beni rezil eyleme, Yüce Rabb’ım.

Ya Rab

Rahmansın ya Rab.
Rahimsin ya Rab.
Gönüldesin ya Rab.
Özdesin ya Rab.

Var edensin ya Rab.
Yok edensin ya Rab.
Dilediğin olur ya Rab.
Düzenin yüce ya Rab.

Hakkın sonsuz ya Rab.
Aşkın uçsuz ya Rab.
Giden gelmez ya Rab.
Aşkınla yanalım ya Rab.

Varabilsek aşkına ya Rab.
Tadabilsek aşkını ya Rab.
Sakın bırakma aşksız ya Rab.
Aşksız biz hiç oluruz ya Rab

ALLAH SEVGİSİ
Allah sevgisi (şiir) Kim çıkarır sabahleyin erkenden,
Dünyamıza ışık veren güneşi?
Gece vakti denizlere serpilen,
Ay doğuyor; kim yapıyor bu işi?

Kışın kuru sandığımız fidana,
Baharda kim yeşillikler giydirir?
Bülbül öter, yuva yapmış ormana,
Bu sedayı ona acep kim verir?

Vatan, millet ne demektir bilmeden,
O sevgiyi kalbinize kim verdi?
Babanızdan güzel bir şey isterken,
Gönlünüze kim koyuyor ümidi?

Akşamüstü karanlıklar içinden,
Milyonlarca yıldızı kim parlatır?
İşte bütün bu şeyleri düşünen
Yapan, eden, yaratan hep Allah’tır

İbrahim Alâattin GÖVSA

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni Allah şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Aile şiirleri

Cuma, Mart 19th, 2010

Aile ile ilgili en güzel Aile şiirleri – Aile şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel aile şiirlerini ve kısa aile sevgisi şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun Aile şiirleri;

AİLE Birliği…(Gönül pınarı)

Eğitimli Aile , Cennet’i tesis eder,
Yarınlardır Aile , gayret, güzellik eker,
Yıkılmasın Aile ,akibet olur heder,
Sevmez ise Aile , bu mücadele seker.

Koşmalıdır Aile , mutlulukları, ekte,
Başarmalı Aile , görülmemeli sekte,
Öncü olur Aile , yürümelidir ilkte,
Çirkefi it; Aile , haydi kaldır, at, silkte.

Tertemiz ol Aile , kazanmalısın onur,
Kazanınca Aile ,başlar üstüne konur,
Güzel örnek Aile , yaşatır bize gurur,
Göze giren Aile , başköşemizde durur.

Gönüldeki Aile ; seviyor seni, yüce,
Ulaşacak Aile ,erişilemez güce,
El eledir Aile , öğretir hergün hece,
Çıkar güne Aile , kayboluverir gece.

Sabretmeli Aile , görmüşse eğer acı,
Acını göm Aile ,gururla yürü bacı,
Sarfeyliyor Aile ,kimbilir bugun kaçı,
Feda olur Aile , süpürge olur saçı.

Birliğinde Aile ,güçlükleri aşıyor,
Ayrıcalık Aile , mutluluğu yaşıyor,
Milletimi Aile , yarınlara taşıyor,
Bunlar için Aile ,engel olan taşı YOR…

Ahmet Yazıcıoğlu

Anneciğim

Biz bir aile olamadık anneciğim
Çocuklara anneniz yok diyemedim
Bir yuva kurmayı bile bilemedim
Biz bir aile olamadık anneciğim

Hakkını helal et anneciğim
Sonunda sen haklı çıktın
Ben artık bu hayattan bıktım
Biz bir aile olamadık anneciğim

Ata hakkı bilmeyen
Koca hakkı bilir mi
Bu kara leke silinir mi
Biz bir aile olamadık anneciğim

Sevildim zannettim aldanarak
İhanete uğradım aldatılarak
Öylesine kederliyim çıldırarak
Biz bir aile olamadık anneciğim

Ramazan Gerek

Aile

Koparmayın aileleri
Parçalamayın aileleri
Ayırmayın eşleri
Bozar araları çok eleştiri

Aile çok kutsaldır
Kimse kavram dışına çıkmamalıdır
Aileler çok iyi korunmalıdır
Suçlular parçalanmış aile çocuklarıdır

Cafer İşler

Aile Bireyleri

Annem evin yüreği,
Babam evin direği,
Çocuklar evin neşesi,
Aile bireyleri.

Hep sevecenlikle,
Hep mutlu bir yürekle,
Birbirine yaklaşan
Aile bireyleri.

Sevginin sonsuzluğu orada,
Dostluk, paylaşmak orada,
Hep beraber mutlulukla
Aile bireyleri.

Gözde Tonaz

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile
Azgın dalgalarda sığınacağın liman,
Geçmez gecelerde bir ışık bir ses bir nefes,
Zor zamanlarda olur. Sana can sana derman,
Yaratana uyun ki, huzur bulsun can, herkes.

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile
Allah’ın emridir bu, Peygamberin sünneti,
İçinde neşe huzur, sevgi, saygı aş olsa.
Gayret ve fedakârlık, sabır onun şerbeti,
Tüm zorluklar aşılır, Allah rızası olsa.

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile
Sıcak yaz günlerinde tatlı serin bir rüzgâr,
Kışın sert soğuğunda, sığınacak bir kucak,
Yalnızlık ıssızında olacak sana bir yar,
Allah için seversen, Tüm bunlar olur ancak.

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile
Can, mal, hayat emanet, Ailende emanet,
Sen incitme dikkat et. Sakın etme ihanet.

Dört Harfli Bir Kelime. Bunun Adı Aile
Cennet olur. Kıymet verip değer verene,
Zindan, cehennem olur ezip çiğneyenlere,

Ahmet Yoldaş

Aile

Aile ile okulun
Var oluşu her kulun
Töre terbiyesiyle
Çekirdeği toplumun

Tuncer Sönmez

Aile

Kuş yuvasını yapar ya,
Ailede öyledir.
Sevdiklerinle mutlu olursun ya,
İşte o senin ailendir.

Anne, baba,
Abla, kardeş,
ailenin bireyleri.

Anne ailenin dişi kuşu
Geçindirir baba kuş aileyi,
İyi kalplidir abla kuş,
Kardeş kuş yaramazdır birz mı biraz.

Oturacağımız bir yuvamız var.
Başımızı sokacağımız tahtadan çatımız var.
Yataklarımız yumuşacık tüyden,
Çünki bu benim ailem.

Aile demek şefkat demektir.
Aile demek saygı demeıktir.
Aile demek sevgi demektir.
Aile demek bireylerin birbirlerine sımsıkı sarıldığı sıcacık bir yuva demektir.

Minik Şair

Aile

aile bir bütündür
sevgisi büyüktür
çevresi küçük büyüktür
birbirimizi severiz
çünkü biz aileyiz
iyi günde kötü günde
birbirimizi ziyaret ederiz
çünkü biz aileyiz

Güven Aşık

Aile

Bir yürek, bir yumak, bir sevgi,
Aşklarla sevginin yüceleştiği,
Paylaşımlarda zevkin yaşandığı,
Ayrılığın ellerde öldüğü,
Umudun kucakta ağladığı ve güldüğü,
Bir gerçektir aile.

Yavuz Bayram Çalışkan

Karşılıksız Sevgi

Karşılıksız sevgi ne demektir bileniniz var mı?
Fedakarlık isteyen sevgidir bu
Uzaklarda pek aramamak lazım bu sevgiyi
Çok güzel örnekler bunu aile sevgisi

İlk başta bebeklik,sonra çocukluk,sonra gençlik
Büyüdükçe dertle birlikte sevgi de büyür
Onlar hep yanımızdadır üzerimizdeki palto gibi
Sarıp sarmalar bizi aile sevgisi
Ne zaman yanımızda olmazlarsa
O zaman üşürüz
O vakit yalnızca ölümdür
Ailemizden ayıran bizi

Caner Yücel

Büyük Ev

Kullaışlı arazide,
Tellerle çevrili,
Basitçe yapılmış
Küçük kulübe,
İnsanları bekliyor içine.
Yeri uyandırma
Uyanırsa yoksa;
Şiddetli sarsıntı
Küçük kulübeyi sarsacak,
Küçük kulübe
Tamir edilmeyi bekleyecek.
Önceyi, bilinmeyen yönleri
Bilmek gerek,
Bilirsek eğer
Küçük kulübe gelişecek.
Küçük aile
Küçük kulübede,
İleride de aile gelişecek.
Sonunda da küçük kulübe
Büyüüyp gelişecek,
Teller duvar olacak
Büyük ev yapılacak.

İsa Yazıcı

E V İ M

İçinde barınırız,
Akşam yatıp,sabah kalkarız,
Tüm aile mutluluk paylaşırız,
Evim benim can evim

Soğuktan yağmurdan korur,
Evin içi sıcacık durur,
Aile eşrafı sohbetler kurulur,
Al kiremitli güzel evim.

Atalarım doğup büyümüşler,
Bizi burada yetiştirmişler,
Annemi bu eve gelin getirmişler,
Anıların istiflendiği güzel evim.

Onu yürekten severim,
Ömrüme ömür eklerim,
Kainata kök salarım,
Varım yokum güzel evim.

(DEMYANLİ) İBRAHİM ÖZDEMİR

Aile ve Toplum

Aile toplumun temel direği,
Sevgi varsa yakın eder ırağı.
Sevgiyle doludur insan yüreği,
Aile bağını kırma kardeşim.

Gönül sevgi dolsun yakın cerağı,
Sevgiyle durmasın kalbin direği.
Ailedir milletimin ana direği,
Milletin temelin yıkma kardeşim.

Ana, baba bir de çocuk oymağı,
Ailem toplumun sütlü kaymağı.
Faydısını bitiremem saymağı,
Bilmiyorsun gölge etme kardeşim.

Türk toplumu aileler yumağı,
Arı kovanına sokma çomağı.
Aklı olmayanın durur dimağı,
Toplum birliğini bozma kardeşim.

Aşık İnce anlatayım tuzağı,
Bozulsa aile kalmaz direği.
Sütten yoğurt çıkar, beyaz küleği,
Ak süte zehiri katma kardeşim.

12.10.1994 Kayseri Sabit İnce

Aile Ve Yaşam

Ne kadar kolay kurulur aile,
Bir damatlık, bir gelinlik.
Davul, zurna veya orkestra
Hayat sınavı başladı bile.

Bir kaç yıl cicim ayı,
Üçe çıkar ailede sayı
Bezdi, mamadı derken
Çekilir paranın suyu.

Eve girer tek kişinin maaşı.
Gurur yapılır çalıştırmaz eşi
Kısalmıştır evinde aşı
Başlar akmaya güz yaşı

Sorunlar, ihtiyaçlar birbirini kovalar,
Zamanla olurlar tepeler,dağlar
Hele arkanda yoksa denizler, deryalar
Kurumaya yüz tutmaya başlar umutlar.

Ne huzur kalır, ne mutluluk
Gelmiştir talihsiz,ikinci çocuk
Evde yoktur ne salam,ne sucuk
Başlamıştır mutfakta kıtlık.

Dostların, akrabaların, anne, babaların
Bakmakla yetinirler,verselerde bulgur
Sanırlarki bununla mutlu olunur
Kırılmaya başlamıştır ailede onur

Özenti hep vardır kanımızda
Bakılmazki ne vardır sonumuzda
Alınır üst üste eşyalar, arabalar
Katlanır hep faziler, borçlar

Çalış çalış niye, ne için, kimin için
Aile mi, çocuklar mı, yoksa kendin için mi,
Tipik türk usulü, sömürenler için
Gözünü açmaz,uyanmassan çekilir ipin.

Sesleniyorum size aile olanlar, olucaklar
Okuyun, okuyunda değerlendirmenizi yapın
Ders alın, okuyun yazımı benim gibi olmayın
Ben çok çektim,bunu bir hikaye sanmayın.

Edirneli Hasan Uzun

Düzenli bir yaşam ailede başlar

Acıyla tatlıdır yaşamın adı
Sevgi ve sadakat ailede başlar
Sıcak bir ilişki yaşamın tadı
Sevginin ateşi ailede başlar

İnsanca bir yaşam mutluluk orda
İnsani paylaşım huzur bu yolda
Sosyal ilişkinin kaynağı burda
Düzenli bir yaşam ailede başlar

Mutluluğu yaşamaktır aile
Sağlıklı bir özgüvendir aile
Dikili bir ağaç daldır aile
Üretim tüketim ailede başlar

Gücünle duruşun özüne bağlı
Kalemde mürekkeb sözüne bağlı
Bizim bu DOST ŞEREF yaşama bağlı
İnsana duyduğu saygıyla başlar

10/06/2008
DOST ŞEREF

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni aile şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.Net

Baba şiirleri

Perşembe, Mart 11th, 2010

Baba ile ilgili en güzel şiirler – Baba şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel baba şiirlerini ve kısa baba şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun baba şiirleri;

Oy Baba

Gezerim yalın ayak
Oy baba fakir baba
Yoksulluk biz ne yapak
Vay baba garip baba

Çorap, lastik parası yok
Oy baba işsiz baba
Metelikle arası yok
Ağzında dişsiz baba

Köyünün en fukarası
Oy baba yoksul baba
Ne bağı var ne tarlası
Vay baba yurtsuz baba

Bağırsan kimse duymaz
Oy baba sessiz baba
Dert derde derman olmaz
Mekânsız yersiz baba

Kara kara düşünmekle
Yılların geçti baba
Ecel dediğin sonunda
Seni de seçti baba

Murat Demir

Baba

Sevgisiz çıkarsan hayat yoluna
Dünyada tek başına kalırsın baba
Unutma ki bizler hep biriz
Birlikten güç doğarmış baba

Karanlık yüreğinin efendisi olmuş
Bizi karanlığa neden sokarsın baba
Yüreğin korkuyla beslenir olmuş
Bizi neden korkutursun baba

Neden bu şiddet bu celal
Biz sana ne yaptık ki baba
Her zaman kanımız sana helal
Bizi neden yaraladın ki baba

Bunca yıl umutla bekledik
Umutlarımız acıyla söndü baba
Ufacık gülüşüne bile sevinirdik
Artık bize gülmez oldun baba

Baba şefkati nedir bilmez misin
Bunu neden bize çok görürsün baba
Dayanışma nedir bilmez misin
Neden hiç yanımızda değilsin baba

Baba olmaya hiç çalışmadın
Aldırış bile etmedin baba
Sende alıp başını gidersen bir gün
Kin nefret ayırmasın bizi baba

Tanju Göçmen

Babaya

Bir baba babayı toprağa verir
Her baba yüreği babaya erir
Bir baba babayı her yerden görür
Bir baba babayı bekler boşuna

Baba gider baba kalır ardında
Baba ağlar garip kalan yurdunda
Her bir baba evladının derdinde
Baba derdi derde ekler boşuna

Baba diye yüreklere köz düşer
Babadan oğula güzel söz düşer
Yaralı yürekler yere tez düşer
Acıdan babalar tekler boşuna

Her Ozanın içinde bir baba var
Baba kokusunu yayan saba var
Baba yüreğinde geniş oba var
Evlat kondurmaya bekler boşuna

7 Kasım 08
Nilüfer

Halime Aktaş

Babama Mektup

Yine bu gece de rüyamda gördüm
Tatlı tebessümünle seslendin baba
Dünya ahvalinden haberler verdim
Büsbütün rüyamı süsledin baba

Canım baba.. Altı evlat büyüttün
Talim verdin,yol gösterdin eğittin
Merhem oldun,canımıza can kattın
Bizi kuş sütüyle besledin baba

Kış kıyamet demez dağlar aşardın
İstikbalim için durmaz koşardın
Namerdin aksine mertçe yaşardın
Her zaman derdime dermandın baba

Yokluğuna alışmak zor baba
Sensizlik acı veriyor baba
Boşluğun dolmuyor baba
Sensiz hiç olmuyor baba

Can baba,kurban baba
Hasretim inan baba
Yaratan yar olsun baba
Kabrine nur dolsun baba… Baba… Baba…

12.12.2002 Horasan

Seyyah Saidoğlu

Ayrılığın Vakti miydi Baba

Söyle
Üşüyor musun baba
Kar düşerken üstüne
Yüreğin de ıslanıyor mu baba

Gitme
Bırakıp gitme demiştim baba
Gittin; …
Yüreğime bir kara diken ekledin
Korkuyorum baba
Ya yağmur yağarsa
Ya silinirse semaya düşen silüetin
Sabahlara nasıl kavuşurum baba

Unutma
Karanlıklar basarsa dünyamıızı baba
Bıyık altından bir ince tebessüm at
Belki gökkuşağı oluşur,
Aydınlığa kavuşuruz
Unutmadan baba:
Özlemlerin karışırsa mehtaba,
Göz kırp yıldızlara
Ceylanlarının suretlerini getiririm sana baba

Dön
Tâ içre her lahza tutuşuyor bedenim
Desemki; hafakanlardayım
Gelmez misin baba

Varlığına tam da bu kadar muhtaçken
Şimdi ayrılığın vakti miydi baba

Kerem Bozkuş

Babama

Yıllar varki yirmi günle sınırlı
Hasretim sınıra sığmıyor baba
Ses verdiğim yerler sana çok uzak
Ses ver bana sesin gelmiyor baba

Sözlerin yüreğimi delip geçerdi
Bu sukutun neden ses ver be baba
Nice nasihatlar sözler söylerdin
Şaşırmışım yollarda nerdesin baba

Bende bir babayım ama inanki
Senin gibi değilim değilim sanki
Her babanın tadı başka oluyor
Senin gibi olmuyor sanki be baba

Hayat kavgasında kör bir kuyuda
Her yer çok karanlık nedesin baba
Uzat ellerini bulamıyorum
Ellerin elime değmiyor baba

Yıllardır içimde koca bir korsun
Sana özlem ateşim sönmüyor baba
Seni çok özledim çok uzaklarda
Hürmetle elini öperim baba

Hamza Görgülü

Baba

Siğaran elinde kaşların çatık,
Nasılda sevgini gizlerdin baba,
Bir dilim ekmeğe soğanı katık,
Çayıda çok fazla severdin baba,

Hastane yolları kaderin oldu,
Yanında biz varız üzülme baba,
O kanser illeti ecelin oldu,
Mevladan ümitler kesilmez baba,

Bu kadar acıya nasıl dayandın,
Sabırlı olmaya öğrettin baba,
Bu koca aleme neden sığmadın,
Geride bıraktın bizleri baba,

Sığmazsın bilirim bir kaç mısraya,
Anlatmak isterim seni dünyaya,
Acelen neydiki uçtun semaya,
Mezarının başında ağlarım baba,

Gururu sevgiyi senden öğrendim,
Mis gibi kokunu özledim baba,
Bu kadar genç yaşta ölmemeliydin,
Hasretin ciğerimi deliyor baba,

Ağlarım gizlice sensiz günlerde,
Faydasız bilirim ağlamak baba,
Yaşamak isterdin sende bizlerle,
Sensizken mutsuzuz inanki baba,

Sen gittin kimsemiz kalmadı şimdi,
Bizi terketmeye hakkın yok baba,
Dostum dediklerin düşmandır şimdi,
İyiki namerdi görmedin baba..

Şenol Mersin

Baba

Tülleniyor eski günlerin beynimde çağlar
O ne kahraman hoşgörüydu sendeki baba

Rüyamdaydı Micingirt, dağları sanki ağlar
Nerde artık nerde o günler o rüya baba

Değirmen yetim,heybetarla kör görmez sensiz
Ne artık Hacı Hedis nede Semih var baba

Ya uğurlayan dostlar, seni soramaz cansız
Bayram yine gözler buğulu sılaya baba

Çaresizlik bendeki,sevdalardır başlayan
İyiki varsın eski toprak,şükrettim baba

Sensin bana vakarlı adamlığı aşlayan
Kuran’lı ses imanlı nefes zikrettin baba

İşte burdasın varsın seviçten ne yapayım
Uzat elini uzat tekrar öpeyim baba

Uzat elini uzat,nur elini öpeyim
Her gün babalar günü,kıtmır olayım baba.

……

Baba’cığım seni çok seviyorum
sen ve annem sizleri çok seviyorum
seni ve annemi çok seviyorum baba’cığım

BABACIM
SENİ SEVİYORUM
HAYATTA EN KIYMETLİ ŞEYLERDEN BİRİSİN
BENİM İÇİN
EN SEVDİĞİM ÇİÇEK
EN SEVDİĞİN GÜN
VE SEVDİĞİM HERŞEY SENİ İFADE
EDER BANA
CANIM BABAM

Dedemle şakalaşmak istemiyorum
Biliyorum ki geçici de olsa mutlu olacağım
Ben babamı istiyorum diye haykıracağım
Ama hiç kimse bana aldırmayacak

Atadan Oğula

Delikanlım,tut ki benim sözümü,
Bunda,tecrübeden bin bir hikmet var;
Acı söylesem de,asma yüzünü
Sonu tatlı gelen,türlü nimet var.

Uykumu kaybettim,uyutmak için,
Ağlar iken güldüm,avutmak için,
Yemedim,yedirdim; büyütmek için
Uğrunda çektiğim,nice zahmet var.

Sen alim olsan da,benim kanımsın,
Bir zalim olsan da,kopmaz canımsın,
Gönlümde yaşayan,tek sultanımsın
Senden beklediğim,yalnız hürmet var.

Kaybedince anlarsın,ancak kadrimi,
Kolay dolduramaz,kimse yerimi,
Birer altın olan öğütlerimi
Anarsın, her zaman; onda kıymet var

Alır Dağlar

Baba bugün üşüyorum
Karda kaldım üşüyorum
Anama deyin sıcak bir çorba koysun
Üstümü ört baba üşüyorum

Behey babam dalmış babam
Sigarayı sarmış babam
Şapkasına hicran dökmüş
Kibrit gibi yanmıs babam

Baba bugün alır dağlar
Bu dert beni alır dağlar
Şehirlere sığmaz oldum
Fazla sürmez alır dağlar

Baba bugün ağlıyorum
Darda kaldım ağlıyorum
Duaların üzerimden eksik etme
İçim yandı ağlıyorum

Yusuf Hayaloğlu

BABA

ben artik büyüdüm baba
hata yaptim ama hatami anladim
sen kissan bile, dövsen bile babamsin
senin vurdugun yerde gül biter baba
affet beni baba
bana SEN göz kulak oldun
beni SEN büyüttün
SEN kucagina aldin
SEN sevdin
SEN korudun
benim icin SEN üzüldün
SEN korkdun bana birsey olacak diye
hic bir eksigim yok
herseyim var
cünkü hep sen yanimdasin
bana güc veren sensin
ve seni istemiyerek üzen benim
AFFET BENI BABA

BABA DİYEMEDİM

babanın kendisini bilmedim
benim için bi kelimeden ibaretti
baba yaşıyordu ama yanımda yoktu
yokluğu beni için için yaktı
alıştım yokluğuna kabullendim
bi şekilde yanan yaramı sardım
sarmaladım öyle sandım
büyüdükçe yanımda istedim
kızım diyen sesini duymak istedim
başımı okşayan ellerini istedim
ağladığımda sineminde olmak istedim
sevindiğimde boynuna atlamak istedim
ve edebiyen ona bakmak baba kız olmak istedim
çokmu şey istedim
yooo ben hakkım olan babamı istedim
özlem duyurdu canımı yaktı ağlattı
şimdiyse arıyor kızım diyor
içim ne kadar yansada babam diyemedim
kızım da dedirtmem
yaşamadımki beni yaşasın
yaşatmadıki yaşatayım
ilk ve son görüşüm olur
hakkını helal et baba
keşke yanımda olsaydıda
kötü olsaydı
bunu bile severdim

CANIM BABAM

Canım babam,
Evimin diğeri babam.
Seni seviyorum,
Babalar gününü kutluyorum.

Hep işten gelince
SİZİ SEVİYORUM dersin
Ellerinden öperim
Benim canım babam.

Babalar gününü yürekten kutlar
Seni seviyorum babacığım.

CANIM BABAM

Biliyorum belki de,giymeye yok elbisen
Saklanmış güzelliğin yüzünde desen desen
Hata yaptım affettin bir gün bana gel desen
Koşarak ayağına gelirim canım babam

Yine gözlerim doldu hayatın cilvesinden
Bıktım artık dünyanın bitmeyen çilesinden
Darbe yedim nedense bütün sevdiklerimden
O sıcak kucağına sığınır oldum,babam

Menfaat,makam için bana el sıktırtmadın
Saygılı ol,sev dedin başka laf duyurmadın
Hastayım başucumda durdun hep,uyumadın
Sana layık bir oğul,olamadım ben babam

Bu dünyada kalmamış sevgiye değer veren
Ama nedense fazla binbir oyun çeviren
O büyük sevgileri,parasıyla deviren
İnsanlardan sığındım sana,sığındım babam

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni baba şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.net

Anne şiirleri

Perşembe, Mart 11th, 2010

Anne ile ilgili en güzel şiirler – Anne şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairler tarafından yazılmış en güzel anne şiirlerini ve kısa anne şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun anne şiirleri;

Yaşamak Güzeldir Anne

Anne ben senin oğlunum
Kanayan bir yurdum var
Anne ben senin oğlunum
Sönmeyen bir umudum var

Ellerimi tutma ne olur
Beni ağlatma ne olur
Anne ben senin oğlunum
Bu kavgaya inancım var

Yasamak güzeldir anne
Yasamak senin için
Yasamak güzeldir anne
Yasamak yarınlar için

Ölmek yaşamaktır yine
Halkının yüreğinde
Ölmekte güzeldir anne
Ölmek özgürlük için

Anne seni seviyorum
Sana ihtiyacım var
Anne seni seviyorum
Ciğer delen bir acım var

Yusuf Hayaloğlu

Anne Bak Üşüyorum

Anne bak üşüyorum
Isınmak istiyorum
Kucağın nerde anne
Şefkatin nerde
Kucağın nerde anne
Şefkatin nerde
Ellerin nerde anne
Yalnız gecelerimde
Sokulduğum göğsün
Ve içimde gülümseyen
Yüzün nerde
Nerde anne
Rüyalarımın en güzel yanı
Yalnızlığım anne
Sensizliğim nerde
Neden ellerin donmuş
Neden gözlerin ölmüş
Fakat sen kimsin
Anne sen kimsin
Anne neredesin
Soruyorum bak anne
Korkuyorum
Şeker karamela istemiyorum
Çizgi film oyuncak istemiyorum
Anne sana geliyorum
Fakat ellerin donmuş
Fakat gözlerin ölmüş
Anne sen kimsin
Anne nerdesin
Soruyorum bak anne
Korkuyorum
Korkuyorum
Anne bak üşüyorum
Isınmak istiyorum
Kucağın nerde anne
Şefkatin nerde
Bu yaldızlar
Bu yapma kuşlar
Bu yalancı memeler
Bu naylon bebekler
Düşümde bir dağ görüyorum
Üstünde çiçekler
Anne bak ölüyorum
Anne ölüyorum
Anne
Ölüyorum

Özlem Özbek

Anne

Anne yine yanlızım sensiz geçen akşamlarda
Seni arar dururum hasret dolu sabahlarda
Özlemin yakıyor,mutlu olmayan kollarda
Kimsesiz yavrunu duysana Anne…

Anne Anne ölüyorum
Anne Anne gülemiyorum
Anne Anne gelemiyorum
Affet beni çok yanlızım

Anne senin derdin beni Deli etti
Yanlız geçen gecelerim sanma ki mutlu etti
Gurbet elde geziyorum, DERBEDER hasret yetti
Sensiz geçen günlerimde gelsene Anne…

Anne Anne seni çok seviyorum
Anne Anne sensiz sanma gülüyorum…

DERBEDER.27,07,2003

Kenan Kerim Yavuz

Anne

niye anne niye
yardım et anne
öğret bana
sevgiyi öğret anne
sevgi yoksa yaşamda
en azından
yaşamam için anne
umudu öğret
öğret anne
anne

Barış Erdoğan

Anne

Sevgin bir başkadır içimde anne
Her yerde anar yanarım anne
Sevgiyi sende buldum anne
Özlem,şefkat,merhamet sendedir anne

İçimde bir başkadır senin yerin anne
Kederde ve sevinçte yarensin anne
Hayat bir başka tatlıdır seninle anne
Kanat geren,aman diyen sensin anne

Kelimeler seni anlatmaya yetmiyor anne
Sevgin ancak hissedilerek anlaşılır anne
Senin kadar bizde yansak denizi ateş alır anne
Aman diyen,yavrum diyen sensin anne

Sen ancak bizim için yaşarsın anne
Karşılık beklemez,her şeyi verirsin anne
Keşke insan kıymet bilse anne
Umut veren,his veren sensin anne
15.12.1989 /Mezitli /Mersin

Ali Koç

Anne

Bana bakıyorsun uzaklardan
Göremem anne
Uzaklara yoldaşım olmadan
Gidemem anne
Sevginin anlamını bulmadan
Sevemem anne
Yar olacak kadını sevmeden
Saramam anne
Çocuklarımla mutlu olmadan
Gülemem anne
Adınıda bir kızım olmadan
Veremem anne
Beni saran kolların olmadan
Duramam anne
Kanatlı meleklerim olmadan
Uçamam anne
Cennet kapısını sen açmadan
Giremem anne
Üzülme diyorsun ta oradan
Yapamam anne
Ağlama diyorsun sana doymadan
Bıraktın beni anne

Ahmet Yumuşak

Anne

Huzur mekânım benim en emin sığınağım
Ömürünün pınarından filizlendi bu canım
Mükafatı Allah’tan; çektiğin zahmet senin
Dizlerinde kalmazdı durmaya takat anne
Dilsizi kıskandırır sendeki sukut anne

Ninnini ömür boyu kulaklarımda tuttum
Uykusuz gözlerimi o duyguyla uyuttum
Hangi yanım üşüse anne diye seğirttim
Sevginle sarmaladın giydirdin kat kat anne
Gece lambam kırıldı bu gün benle yat anne

Şimşekli gecelerde koynuna sokulurdum
Sıkı sıkı sarılır yumşacık dokunurdun
Elinin saçlarımda seyhatiyle uyurdum
O şefkatli elini bir daha uzat anne
Dimağımdan silinmez sunduğun o tat anne

Gizli gizli kaynardı dert gönül tencerende
Işığının şavkı var minicik penceremde
Sensizliği kör düğüm bırakıp hançeremde
Gittiğine inanmam bana tokat at anne
Hakkın ödenmez ama yine helal et anne

Ümran Tokmak

Ağlama Anne

Karanlık sanma ki ebede gider
Birgün güneş doğar ağlama anne
Geceyi yaradan gündüz de eder
Ağlayıp karalar bağlama anne

Bir yiğit yetişir imdadımıza
Melekler koşuşur feryadımıza
Gün olur ereriz muradımıza
O narin yüreğin dağlama anne

Bir gün özlemlerin gerçek olacak
Bir düzen gelecek ölçek olacak
Bu düzen ebede kadar kalacak
Gönlünü yeisle eğleme anne

Ufka dön bir bak ne görünüyor
Karanlık nurlara garkolunuyor
Batıl yeniliyor İslam dönüyor
Sen de nur olup dol içime anne

Yunus Emre Durlanık

Ağlama Anne

Ağlama annem,
Sil gözyaşlarını.
O kara gözlere yakışmıyor nem,
Buğulandırma bakışlarını…
Bırakma tut gözyaşlarını,
Kaçırma benden bakışlarını…

Böyle yapma anne,
Bırakma kendini,
Etme virane…

Yapma annem, ne olur ağlama,
Ağlayıp da gönlünü dağlama…
Çağlayanlar ol ama çağlama…

Üzülme annem,
Giden geri döner elbet.
Sen sıkma canını,
Yalnız hakkını helal et…

Gidiyorum annem,
Çok uzaklara gidiyorum…
Bu bayrak sana hediyem,
Ruhumu vatana teslim ediyorum

Ahmet Turan Solak

Anacığım

—Anneme ve bütün annelere—
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım

Ümit Yaşar Oğuzcan

Anamı Arıyorum

Senden ayrı senden uzak
Yersiz göksüz gibiyim
Hem analı hem babalı
Hem öksüz gibiyim

Uzanmış aramıza
Uçsuz bucaksız gurbet
Bir ucunda sıla var
Öbür ucunda ekmek

Bütün analar ağıt şimdi
Bütün ağıtlar ana
Ya beni de al gurbet
Ya anamı ver bana

Hem kova hem kuyuyum
Yorgun bir halk suyuyum
Sen bana nenni söyle
Ben dizinde uyuyum

Ali Yüce

Anneciğime

Örneğimsin iyilikte,
Veren elsin anneciğim.
İnceliği güzellikte,
Deren elsin anneciğim.

Sen ağaçsın, ben bir yaprak,
Ben fidanım, sense toprak,
Evimizde, tertemiz, ak,
Açan gülsün anneciğim.

Ayağında cennet yolu…
Anneciğim, gül kokulu.
Sımsıcacık, sevgi dolu,
Esen yelsin anneciğim.

Sevgin bana güven verir,
Derdim biter, erir bir bir.
Sensin en duygulu şiir,
Bir masalsın anneciğim.

Rıfkı Kaymaz

Annem

DÜNYAYA GELDİĞİMDE
GÖZLERİMİ AÇTIĞIMDA
KUCAĞINDA OLDUĞUMU HİSSETTİĞİM
İLK SENİ BİLDİM ANNE

İLK SESİNİ DUYDUĞUM
’YAVRUMM’DİYE
İLK KOKUSUNU KOKLADIĞIM
’OH MİS GİBİ’DİYEREK
İLK GÖZLERİNE BAKTIĞIM
’YILDIZLAR GİBİ PARLIYOR’DİYE
İLK SENİ BİLDİM ANNE

Gülbahar Türkmen

Anne

Sefil ve gecenin karanlığında
Beklerim seni ayrı umutla
bir melek olduğunu bilmiyor gibi
Ağladım seneler ve yıllarca

Senin özlemin benim için
Sanki nefessiz bir biçim
hayat gibi acılarla büyüyen benim için
Sensiz kalmak ayrı bir acı

Ayşegül Akın

Anne Sevdasi

Ninnileri kulagimda,
Şefkatli sesi minicik yüregimde.
Can dedikçe canini veriyor gibi,
Kokladikça tenimi yüregi kabariyor.
Doyamiyor, doyamiyor sanki,
Canana Anne; can’a evlat deniliyor.
Kiymet mi biliyor sanki asi yüregi,
Uçup gittikten sonra Anne.
Bilir misin ?
Bilir misin ?
Canina can katanin eridikçe erimeyi,
Için kan aglarken, onu güldürebilmeyi.
Bilir misin ?
Habis illet sinsi sinsi yürüdükçe,
Bedeninden bedeninin koptugunu.
Bilir misin ?
Can’dan cananin ayrilişinda,
Aşikin maşukundaki yoklugunu.

İsmail Hakkı Özdemir

Anne Sevgisi

Sıcağın sinmiş bana,
Seni severim ana.

Sensin bana can veren,
Sensin bana kan veren.

Küçükken yudum yudum,
Sütlerinle uyudum.

Kulağıma ninniler,
Neler söyledin, neler.

Beni büyüttün ana,
Beni yürüttün ana.

M. Necati Öngay

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni anne şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.net

Bayram şiirleri

Çarşamba, Mart 10th, 2010

Bayram şiirleri BURADA – Bayram şiirleri sayfamızda ünlü ve amatör şairlerin yazmış oldukları en güzel bayram şiirlerini ve kısa bayram şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun bayram şiirleri;

Bayram

“Mevlâ bizi afvede, bayram o bayram olur
Cürm-ü hatalar gide, bayram o bayram olur”

Dînini devlet kılsan, dünyayı cennet kılsan
Cümleye himmet kılsan, bayram o bayram olur

İmânın iktidarı, olsa İslâm diyarı
Dinse müminin zârı, bayram o bayram olur

Gönül muhabbet dolsa, hüsn-ü ihtitâm olsa
Girdiğin yol hak yolsa, bayram o bayram olur

Kula inâyet erse, kabirde cevabın verse
O ân yüzü gülerse, bayram o bayram olur

Sırat`ı geçti isen, Kevser`den içti isen
Cennet`e göçtü isen, bayram o bayram olur

Sancak`ta kaldığında, Resul`le olduğunda
Sohbete daldığında, bayram o bayram olur

Hesabı verdiğin gün, Rü`yet`e erdiğin gün
Didarı gördüğün gün, bayram o bayram olur

(1997)

Nizamettin Saltan

Bu gün BAYRAM değil mi?

Analar tabut başında ağlarken
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç
Bir haftalık gelin kara bağlarken
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Beşikteki yavru baba beklerken
Bacı kardeşine şehidim derken
Taze fidanlar toprağa girerken
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Bu gün kim düşecek kara toprağa
Dökülüyor hazan vurdu yaprağa
Hain mekan kurmuş ülkemde dağa
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Düşman kalleş düşman kancık siperde
Askerim açıkta hedef her yerde
Bile bile o ölüme gider de
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Vatan için bu mukaddes göreve
Gönderirler gururla seve seve
Ateş düşüyorken her gün bir eve
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Kahpe terör puşt terörist pis bela
Soysuz hangi yüzle barınır hâlâ
Mayın döşenmişken geçilen yola
Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Mehmet Çiftci

Yalan…

Bir yalan kadar gerçek herşey.
Ya da bir yalan kadar hiçbirşey.

Yıllar önce para kazanmak için burdan gidişim.

Ve para dışında herşeyi kaybetmek kadar yalan.

Babamın öldüğü yalan!
Ve senden arda kalan bomboş bir ev kadar yalan.
Yalan, yalan…

Bayram sabahı ailece yapılan sabah kahvaltılarına özlemdi.
Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden hazırlanırdı hediye mendiller ve lokumlar.
Mahalle arasına kurulan seyyar lunaparklar, macunlar ve pamuk helvalar.
El öpenlere el öpenlerin çok olsun derdi büyükler.
Ama onların çok olmayacaktı el öpenleri.
Çünkü her geçen bayram biraz daha azalacaktı öpülen eller.
Ve her geçen bayram biraz daha azalacaktı biten dargınlıklar.

Bayram gelmiş kime ne anam garibem diye bir türkü duyulacaktı memleketten.
Ve bayram bile bayram olduğuna pişman olacaktı belki…
Ama yine de o türküyü dinleyerek eriyecekti yollar.
Gurbetten sılaya bir yolculuk değildi bizimkisi.
Bir ömürdü iki şehir arası, bir ömürdü iki ülke hatta iki dünya arası.
Hep bir gün bu hasret bitecek ve herkes köyüne geri dönecek diye süren,
Ama kimsenin hiçbir zaman köyüne dönemediği bir yolculuktu bizimkisi.
Ha bu gece bayram gecesi,
Ha her gece bayram gecesi.

Bu gece bayram gecesi.
Her taraf mavi, pembe, mor…
Bu gece bayram gecesi.
İçim içime sığmıyor.
Görünüyor suyun dibi,
Mahalle, komşular falan…
Her şey bıraktığım gibi.
Babamın öldüğü yalan!

Dilini ve dinini bilmediğimiz sabahlara uyanırım.
Yabancı yüzler görürüm yabancı sokaklarda.
Tanıdık acılar çeker, tanıdık sevdalar ararım.
Buralar hep soğuk, oralar değişmekte sanırım.
Hasret, acı ve sevda iki ülke arası.
Kapıkule’den sonrası düğün, bayram havası.
Yıllardır söyleyip durduğum hep,
Ben gurbette değilim anam, gurbet benim içimde şarkısı.

Düğünler ve bayramlar memlekete taşındı önce.
Sonra taşınmazlar arasına girdiler birer birer.
Ne düğünler ne bayramlar ne çocuklar ne de torunlar taşınır oldu.
Günden güne, yavaş yavaş eridi birgün memlekete dönebilme derdi.
Ve yıllar geçti aradan,
Adamın biri yıllar önce çocukluğunda bırakıp gittiği memlekete geri geldi.
Ama hali garipti.
Dönüp de bulmamak vardı seni.
Buralardan gitmiş olacağın aklımdaki son ihtimaldi.
Son ihtimaldi adresinin değişikliği.
Şaka mıydı, kader miydi?
Neden bomboş evimiz şimdi?

Bu gece bayram gecesi.
Her taraf mavi, pembe, mor…
Bu gece bayram gecesi.
İçim içime sığmıyor.
Görünüyor suyun dibi,
Mahalle, komşular falan…

Nazım Hikmet

Bayram O Bayram Ola

Gönüller huzur bula,bayram o bayram ola.
Kin,nefret rafa kalka,bayram o bayram ola.
Yoksullar giydirile,aç insanlar doyrula,
Muhtaç insan kalmaya,bayram o bayram ola…

Rabbim emri tutula,istenenler yapıla,
Her kes hakkını bile,nefise gem vurula,
Sevgi,saygı var ola,insanlar kardeş ola,
Her şeyler paylaşıla,bayram o bayram ola…

Çocuklar sevindirile,öksüzler güldürüle,
Sade Kurban da değil,yılda hergün anıla,
Doğu batı bir ola,Ülkemiz kalkındırıla,
Aşsız,işsiz kalmaya bayram o bayram ola…

20.12.2007 Gebze

Seyfet Bozçalı

BAYRAM GÜNÜ

Kimi ağlar, kimi güler
Bayram günü, Bayram günü.
Özüm dağlar, gözüm güler,
Bayram günü, Bayram günü.

Garip, yoksullar acılı,
Arefeler hep sancılı,
Hem kardeşli, hem bacılı,
Bayram günü, Bayram günü.

Gurbette yakını olan,
Kurban kesip, eti bulan,
Buluştular falan-filan,
Bayram günü, Bayram günü.

Çoğuna karalı gelir,
Fakirler ölür, dirilir.
İNCE hep hakka yönelir,
Bayram günü, Bayram günü.

22.4.1996 – Kayseri

Sabit İnce

Bugün Bayram

Gelin bizler tanışalım
Bugün bayram, bugün bayram
Güzel güzel konuşalım
Bugün bayram, bugün bayram

Ana, baba, gardaş, bacı
Dost, arkadaş giysin tacı
Allah’ım gösterme acı
Bugün bayram, bugün bayram

İmanla açarak kolu
Yürü, bu yol Hakk’ın yolu
Sevgi dolu, sevinç dolu
Bugün bayram, bugün bayram

Milletimiz birlik olsun
Hâllerinde dirlik olsun
Bayram günü erlik olsun
Bugün bayram, bugün bayram

Çobanoğlu etme hata
Sırt dönme kimseye kat’a
Yolun düşecek Sırat’a
Bugün bayram, bugün bayram

(03.06.1993)

Şevki Çobanoğlu

Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Ağlarım ağlarım gözlerim şişer
Bu gurbet ellerde bayram sabahı
Memleketim yurdum aklıma düşer
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Ne anne ne baba yolları gözler
Ne kalem muktedir ne kafi sözler
Gurbetçi sılayı, soyunu özler
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Anneler hazırlar baklava börek
Bayram var bayrama hazırlık gerek
Öyle bir hasret ki dayanmaz yürek
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

En mübarek günde, hasret çekeriz
İki büklüm olup boyun bükeriz
Ateş sönsün diye yaşlar dökeriz
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Gurbet elde gurbetçiler buluşur
Vatan hasretiyle keder bölüşür
Bayrama hürmeten söyler gülüşür
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Mikdat der gurbette bayramlar böyle
Hasretiz, uzağız burda her şeyle
İrtibat kesilmiş vatanla köyle
Bu gurbet ellerde bayram sabahı

Mikdat Bal

Bayram…

Gelin de bayramı Fatih’te seyredin, zira
Hayale, hatıra sığmaz o herc ü merc-i safa,
Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan
Tutun da, ta dedemiz demlerinden arta kalan,
Asırlar ölçüsü boy boy asali nesle kadar,
Büyük küçük bütün efrad-i belde, hepsi de var!
Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,
İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar,
Biraz gidin; Kocaman bir çadır… önünde bütün,
Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için
Nöbetle bekleşiyorlar; acep içinde ne var?
“Caponya’dan gelen insan suratlı bir canavar!”
Geçin: sırayla çadırlar, önünde her birinin.
Diyor: “Kuzum, girecek varsa durmasın girsin.”
Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir ilan,
“Alın gözüm buna derler…” sedası her yandan.
Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele:
Gelen yapışmada bir, mutlaka o saplı tele,
Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi
İnince binmede artık onun da hemşerisi:
“Hak okka çünki bu kantar… Frenk icadı gıram
Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam.”
“Muhallebim ne de kaymak!
“Şifalıdır macun!”
“Simit mi istedin ağa!” “Yokmuş onluğun, dursun.”
O başta: Kuşkunu kopmuş eğerli düldüller
Bu başta: Paldimi düşmüş semerli bülbüller
Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar,
Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar;
Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan
Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan
Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer…
Ferag-ı bal ile birden geviş getirmedeler,
Koşan, gezen, oturan, maniler düzüp çağıran.
Davullu zurnalı “dans” eyliyen, coşup bağıran,
Bu kainat-i sürurun içinde gezdikçe,
Çocukların tarafındaydı en çok eğlence,
Güzelce süslenerek dest-i naz-ı maderle,
Birer çiçek gibi nevvar olan bebeklerle
Gelirdi safha-i mevvac-i iyde başka hayat…
Bütün sürur u setaretti gördüğüm harekat,
Onar parayla biraz sallandırdılar… derken,
Dururdu “Yandı!” sadasıyle türküler birden,
– Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de,
– Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de.

“Deniz dalgasız olmaz
Gönül sevdasız olmaz
Yari güzel olanın
Başı belasız olmaz!
Haydindi mini mini maşallah
Kavuşuruz inşallah…”

Fakat bu levha-i handana karşı, pek yaşlı,
Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı,
Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.
Gelen geçen “Bu niçin ağlıyor?” deyip soruyor.
– Yetim ayol… Bana evlat belasıdır bu acı
Çocuk değil mi, ‘salıncak’ diyor…
– Salıncakçı!
Kuzum, biraz da bu binsin… Ne var sevabına say…
Yetim sevindirenin ömrü çok olur…
– Hay hay!
Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine
Katıldı ağlamıyan kızların setaretine.

Mehmet Akif Ersoy

Bayram Yemeği

Korkarım felekte bir gün
Bir bayram yemeğinde.
Anam, babam gibi kardeşlerim de,
En güzel dalgınlığında ömrün.
Beni gurbette sanıp
Keşke gelseydi bu bayram
Diyecekler.
Ve birdenbire yürekler,
Aynı acıyla yanıp
Hepsinin gözleri yaşaracak.
Öldüğümü hatırlayarak.

Cahit Sıtkı Tarancı

Bayram Ziyareti

Dedem bizi bekler gözleri yolda
Nenem baklava açar elleri nurla
Ziyaret etmek güzel yoldaşlarınla

Bayram bitecek yine üzüleceğiz
Şekerler bitecek yiyemeyeceğiz
Günler geçtikçe büyüyeceğiz
Bayramlar bitmecek sevineceğiz

Şeyda Er

Bayramlık

Koyunlar keçiler ve koçlar için
Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı
Bu barış var ya, bu barış
Cephedekiler için o kadar barış

Can Yücel

Süleymaniye’de Bayram Sabahı

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye’de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.
Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..
Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu…
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir.
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık
Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilâhî yapıya.
Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor.

Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah’ına bir böyle yapı.
En güzel mâbedi olsun diye en son dînin
Budur öz şekli hayâl ettiği mîmârînin.
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbul’un ufkunda bu kudsî tepeyi;
Taşımış harcını gâzîleri, serdârıyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mîmâriyle.
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevî bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Taa ki geçsin ezelî rahmete ruh orduları..
Bir neferdir, bu zafer mâbedinin mîmârı.

Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allah’ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbîr oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!

Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan Tekbîr’i
Ne kadar saf idi sîmâsı bu mü’min neferin!
Kimdi? Bânisi mi, mîmârı mı ulvî eserin?
Taa Malazgirt ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyâda yiğit yüzlerinin en güzeli,
Çok büyük bir iş görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşayan vârisi hem sâhibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde.

Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar’dan mı? Hisar’dan mı? Kavaklar’dan mı?
Bursa’dan, Konya’dan, İzmir’den, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, taa Bâyezîd’den, Van’dan,
Aynı top sesleri birbir geliyor her yandan.
Ne kadar duygulu, engin ve mübârek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hâtırâlar rüzgârını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını.

Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosova’dan, Niğbolu’dan, Varna’dan, İstanbul’dan..
Anıyor her biri bir vak’ayı heybetle bu an;
Belgrad’dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar’dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı?

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar’dan mı? Tunus’dan mı Cezayir’den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pâre gemi
Yeni doğmus aya baktıkları yerden geliyor;
O mübârek gemiler hangi seherden geliyor?

Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

Yahya Kemal Beyatlı

Evet sıra sizde: Sizde buradakilerden farklı ve yeni bayram şiirinizi yazmak için aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Nazlim.net

Ayrılık şiirleri

Pazar, Mart 7th, 2010

Ayrılık şiirleri Kısa Ayrılık şiirleri

En Güzel Ayrılık şiirleri için BUYRUN – Ayrılık şiirleri sayfamızda ayrılık ile ilgili amatör ve ünlü şairler tarafından yazılmış en güzel anlamlı ayrılık şiirlerini ve kısa ayrılık şiirlerini bulabilirsiniz. Buyrun ayrılık şiirleri;

Ayrılık

Gitmek, ayrılık demekmiş
Ayrılık, hazan
Hazan, yaprak dökümü
Yaprak dökümü, tükenmek
Tükenmek, yok olmakmış
Hiç olmak bir anlamda

Aşkı ayrılık beslermiş
Ayrılık uzadıkça
Aşk hiç bitmek bilmezmiş

Benden Ayrılma

ayrılık kıskançlığın ta kendisidir
ayrılık güvensizlikten kaynaklanır
ayrılık savaşın en büyük göstergesidir
ayrılık ölümdür, ölüme kucak açmaktır
ayrılık gururdandır, onurdandır
ayrılık sevimsizdir
ayrılık GÖGÜSLEMEKTİR
ayrılık düşünmektir
ayrılık yolculuktur
ayrılık gitmektir
ayrılık şaşkınlık yaratır
ayrılık en değersiz unsurdur
ayrılık kavgayla başlar
ayrılık umuda kaçmaktır
ayrılık dört duvar arasındadır
ayrılık aykırılıktır
ayrılık bedeninden kopmasıdır insanın
ayrılık deniz milidir, insanın pusulasıdır
ayrılık zamandır
ayrılık üzülmektir
ayrılık şımartılmıştır
ayrılık iki ipin ucuna tutunamamasıdır
ayrılık sevdadan başlar
ayrılık bir ezgiden başlar
ayrılık bir anlamda doğruluktur
ayrılık yanlışa neden olur
ayrılık bir öyküde, bir şiirde, bir kitapta başlar
ayrılık dağların tomurcuklarındadır
ayrılık çiçek açtırmaz
ayrılık yitirmektir
ayrılık gece olunca başlar
ayrılık gündüzün konuşmalarıdır
ayrılık tutuklu kelimelerin imgesidir
ayrılık şairlerin başını yakar
ayrılık edebi yolculuğa çıkarır insanı
ayrılık kimsesizliktir
ayrılık beyazdan kararır
ayrılık mutluluğa yol açacağını düşünür
ayrılık kendini kandırmasıdır insanın
ayrılık yabancılaştırılmıştır
ayrılık eser, estirir
ayrılık çözümsüzlüğü bitirir
ayrılık ihtiyaç duyarsın
ayrılık değişimdir
ayrılık insanın elini şaraba uzatır
ayrılık gözetmeksizin…
ayrılık ilktir
ayrılık hiç düşünmediğin yerde karşına çıkar
ayrılık pazarlıktır
ayrılık öfkeden başlar
ayrılık mektuptadır
ayrılık cesarettir
ayrılık yasalara karşı değildir, içindedir
ayrılık kanundur
ayrılık insanın insana verdiği cezadır
ayrılık gözyaşıdır
ayrılık gül değil, gülün dikenidir
ayrılık inanmaktır
ayrılık yalnızlaştırmaktır
ayrılık inadınadır, inadına…
ayrılık küfürdür, küfürden başlar
ayrılık insanı hasta eder, ilaçlaştırır
ayrılık kültablasının içine sığınmasıdır insanın
ayrılık yazmaktır
ayrılık bu şiir gibi saçmalıktır

Yazan: Duman Apple

Ayrılık

Sessiz köşelerin arkadaşı ayrılık
Karanlık gecelerin sırdaşı ayrılık
Umutsuz kişilerin yoldaşı ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

Anlamsız cümlelerin öznesi ayrılık
Zamansız bitişlerin gözdesi ayrılık
Oransız sevmelerin yüzdesi ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

Zamansız ölüm kadar yakındır ayrılık
Hücum sözüyle kalbe akındır ayrılık
Kaşındıkça kanayan acındır ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

Doğduğun gün yazılan kaderdir ayrılık
Nöbetini bekleyen askerdir ayrılık
En beterinden bile beterdir ayrılık
Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

Yazan: Muhterem Aslan

AYRILIK

Özlemi derinlemesine yaşamaktır ayrılık
Hüzünlerin kesiştiği uzak noktadır ayrılık

Hatırlanacak güzelliklerin belirsizliğinde
Geride ne bıraktığını bilememektir ayrılık

Sevda üstüne türküler hayal etmek
Söyleyecek söz bulamamaktır ayrılık

Bülbülün güle yanışını hissiz seyretmek
Nedenini bilmeden iç çekmektir ayrılık

Aynı hayat boyutunda yatay seyretmek ama
Hava boşluğunda gibi vurgun yemektir ayrılık

Kış gecesi ıssız sokakta üşürken
Yüreğinde çöl ateşini hissetmektir ayrılık

Bir gayeye yönelip doğru yolda yürürken
Nereye gittiğini bilememektir ayrılık

Sevda ateşinden kurtulmaya bir bahane
Boğulmak için aşk denizine dalmaktır ayrılık

Eline kalem alıp şairlere özenmek
Gülmeye ya ağlamaya karar verememektir ayrılık

Mehmet Akif Çeçen

Sordum

Kırçiçeğine sordum AYRILIK nedir
Dediki filizlenen umutlarımın kırılışıdır
Uçan kuşa sordum AYRILIK nedir
Dediki esen yelle anlaştılar
Yıldızlara sordum AYRILIK nedir
Dediler güneşin ayla arasının açılışıdır
Sordum yanan ateşe AYRILIK nedir
Dediki duman olup meçhule gidişimdir
Sazımın teline sordum AYRILIK nedir
Dediki aşıkların bağrından kopan yanık sesdir
Gecelerime sordum AYRILIK nedir
Dediler benliğimi gündüze terkedişimdir
Göz pınarlarıma sordum AYRILIK nedir
Dediler yanaklarımızdan süzülen damlaçıklardır
Toprağa sordum AYRILIK nedir
Dediki nicelerini tatdım
Hasrete sordum AYRILIK nedir
DEDİKİ SORDUĞUN BENİM……………………..?

Asım Kısbet

Sensiz Geçip Giden Günler

Aşkın aldı beni de benden
Ne haldeyim bir bilebilsen
Sevgine tutsak olmuşum ben
Benim tek ilacım sensin sen

Zaman sensiz akıp gidiyor
Hayalin gözÜmden gitmiyor
Kederler ruhumu sarıyor
Ah sensiz geçip giden gÜnler

Hani beni seviyordun sen
DÜşmÜyordu adım dilinden
Ben miyim bırakıp da giden
Benim biricik sevdiceğim

GÜnler geçiyor,aylar bitiyor
Sana olan hasretim hiç bitmiyor
Yıllar geçiyor,ömrÜm bitiyor
Sana olan sevgim hiç tÜkenmiyor

Sevmek Kolay – Unutması Zor

….SENI seviyorum
Diyen Sözlere Degil
Senin Icin Ağlayan
Ve ölümü Göze
Almış Gözlere inan….

….Sevmek Kolaydır
Ama unutması Zor
Aşkı Sevene Değil
Sevipte Kavuşamayana Sor..

Kar Tanesi

Parmağımda eridi.
Su oldu buhar oldu;
Sıcağımda kavruldu.
Ben istedim ki kalsın,
Kar tanesi olarak;
öyle saf öyle temiz,
öylesine berrak.
Doğanın kuralları
Bana izin vermedi:
“Bırak şimdi erisin,
Yine kar yağar” dedi.
İster yollar kapansın,
İster kıyamet kopsun!
Allahım n’olursun
Yeniden o “kar” yağsın!

Ayrılık

Ayrılık olmasa insan kocamaz
Bütün çilelerin başı ayrılık
Ölüm ölüm olsa insan acımaz
Ölümün bin beter eşi ayrılık

Hasreti bağrımdan sıyıramadım
Sitemim bahtıma duyuramadım
Gülmeye vaktimi ayıramadım
Gözümün dinmeyen yaşı ayrılık

Ayrılık ayrılık
Ölümün bin beter eşi ayrılık
Ayrılık ayrılık
Gözümün dinmeyen yaşı ayrılık

Bayram Erdoğan

Dünyayı Gezdim Dolaştım

Dünyayı gezdim dolaştım
Ayrılık gibi dert olmaz
Tatlı canımdan usandım
Ayrılık gibi dert olmaz

Kaçan döndüm yâre baktım
Çözümden kanlı yaş döktüm
Gezdim her belayı çektim
Ayrılık gibi dert olmaz

Hilal kaşı keman değil
Zülfü ahir zaman değil
Be yarenler yalan değil
Ayrılık gibi dert olmaz

Kullar başına gelmesin
Kimse göz yaşın silmesin
Hak, düşmanıma vermesin
Ayrılık gibi dert olmaz

Bana inanmayan varsın
Aşık’ın yüreğin yarsın
Neler çektiğini görsün
Ayrılık gibi dert olmaz

Aşık Paşa