Posts Tagged ‘kafamda’

Durup Dururken

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Durup Dururken

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne..

Nazım Hikmet

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Orhan Veli Kanık Şiirler
Şiirler Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık En Güzel Şiirleri

Orhan Veli Kanık Şiirleri

Ekmek

Dilimin ucunda bir eski arkadas adi,
Unutulmus sekilleri tasiyan bulutlar;
Bir gökyüzü genisligiyle ruhuma dolar
Otlarin içine sirtüstü yatmanin tadi.

Avucumda sicakligini duydugum ekmek;
Üstümde hatirasi kadar güzel sonbahar;
O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar
Düsünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek.

Orhan Veli Kanık

Dalgacı Mahmut

İsim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir bas düşünürüm basımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne halt edeceğimi bilemem.

Orhan Veli Kanık

Düşüncelerimin Başucunda

Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı…
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

Kendi bahçesidir onun içinde gördüğüm.
Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda
Ve yaban çiçeklerinin buruk kokusunda
Her ikindi günlük rüyasını gören mürdüm.
Onun da dudaklarında bir eskiye dönüş,
O da yüzmede bir ses yığını üzerinde.
Bin hatırayı bir anda duyan gözlerinde
İnsana ruhlar dolusu haz veren düşünüş.
Sonra kızlık kadar temiz, aydın bir açılma:
Evine giden toprak yolda o yine çocuk,
Yine uykuyla başlayan alemde yolculuk
Ve taptaze sabahlar kayısı dallarında.
Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı…
İste odur düşüncelerimin başucunda.
O, göğsünun taşkın hareketi avlucunda,
Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

Orhan Veli Kanık

Güneş

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun.

Yarasalar duyurmada bana
Kanatlarının ihtizazını.
Şimdi hep korkular benden yana
Bekliyor sular, açmış ağzını.

Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda dağılmayan sükûn.
Ölmedim lâkin, yaşamaktayım
Dinle bak vurmada nabzı ruhun.

Siyah ufukların arkasında
Seslerle çiçeklenmede bahar
Ve muhayyilemin havasında
En güzel zamanın renkleri var.

Ölmedim halâr. yaşamaktayım.
Dinle bak: vurmada nabzı ruhun!
Ah aydınlıklardan uzaktayım
Kafamda o dağılmayan sükûn.

Ruhum ölüm rüzgarlarına eş,
Işık yok gecemde, gündüzümde.
Gözlerim görmüyor… lâkin güneş
O her zaman, her zaman yüzümde.

Orhan Veli Kanık

Macera

Küçüktüm,küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım,telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm issiz kaldım,aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor son gördüğüm,
bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş,diyorum,zavallı sairin
Görüp göreceği.

Orhan Veli Kanık

Söz

Aynada başka güzelsin,
Yatakta başka;
Aldırma söz olur diye;
Tak takıştır,
Sur sürüştür;
İnadına gel,
Piyasa vakti,
Muhallebiciye.

Söz olurmuş,
Olsun;
Dostum değil misin?

Orhan Veli Kanık

Hardalname

Ne budala seymisim meger,
Senelerdenberi anlamamisim
Hardalin cemiyet hayatindaki mevkiini…
<>
Bunu Abidin de soyluyordu gecende.
Daha buyuk hakikatlere
Ermis olanlara.

Biliyorum, lazim degil ama hardal
Allah kimseyi hardaldan etmesin.

Orhan Veli Kanık

Bayrak

Ey bir muharebe meydanında
Avuçları kanımla dolu,
Kafası gövdemin altında,
Bacağı kolumun üstünde,
Cansız uyanan insan kardeşim!
Ne adını biliyorum,
Ne günahını.
İhtimal aynı ordunun neferleriyiz,
İhtimal düşman.
Belki de tanırsın beni.
Ben İstanbul` da şarkı söyleyen
Tayyareyle Hamburg` a düşen,
Majino` da yaralanan,
Atina` da açlıktan ölen,
Singapur` da esir edilenim.
Alınyazımı kendim yazmadım.
Bununla beraber biliyorum,
O yazıyı yazanlar kadar olsun,
Çiçekli dondurmanın tadını,
Cazbant sesindeki sevinci,
Meşhur olmanın azametini.
Sen de nimetler tanırsın biliyorum;
Çaydan, simitten,
Kalınca bir paltodan gayrı.
Zeytinyağlı enginar, kremalı keklik
Bir kadeh
Black And White viski,
Kıl pranga kızıl çengi bir esvap.
Kimi yıllık çalışmanın
Bir kurşunluk hükmü varmış,
Hayata
Harkof bölgesinde atılmakmış nasip;
Aldırma.
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar;
Onu daha ileriye götürürler;
Şu dünyada topu topu
İki milyar kişiyiz,
Birbirimizi biliriz.

Orhan Veli Kanık

Yolculuk

Yolculuk niyetinde değilim.
Fakat böyle bir iş yapmaya kalksam
Doğru İstanbula giderim.
Beni bebek tramvayında görünce
Ne yaparsın acep?

Mamafih söylediğim gibi
Yolculuk niyetinde değilim.

Orhan Veli Kanık

Affetmek İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Affetmek İle İlgili Şiirler Kısa,

Affetmek Üzerine Şiirler,

Bilemedim

Seni tanıdıktan sonra
Dönüp baktım yalancı maziye
Yaşamamış, yaşanmamış yılları saydım
Ve yandım…
Senin gözlerin kadar
Mazinin boşluğu da yakıyordu içimi
Üç-dört ay geçmişti 19’umu bitireli
Hevestir geçer diyordu
Çevremizin tecrübelileri
Ama geçmiyordu…
Bilmiyordum sonbaharın güzelliğini
Sanki ilk defa yaşıyordum mevsimleri
Yağmur olup yağıyordum yerlere
Işık olup açıyordum gecenin rengini
Ve sen doğuyordun içime güneş gibi
Ayrılık dağının ardından gülüyor
Mutluluk çiçeğini koparıyor
Üstelik pişman olmuyordun
Her ayrılık vakti güldüğün için
Önceleri seni affetmek istemedim
Benim ki aşk mı, yoksa tutku mu
Bunu bir türlü çözemedim
Senin ki dalga mı, avuntu mu
Bir de bunu, bunu bilemedim…

Beni Affet Bebek

Beni affet bebek
Doğuşundan ölümüne kadar karar verdim haksız
Koşup eğlenme hakkını aldım elinden
Belkide öperek uyandıracaktın beni
Affet ne olur, kefensiz oldu ölümün

Beni affet bebek
Baba diyemedin, anne diyemediğin gibi
Nasıl kıydınız diye sorma ne olur
Rüyalarımada gelme yalvarırım
Seni görüp isyan etmekten çok korkuyorum

Beni affet bebek
Ben istemedim gitmeni ama evet dedim
Kime benziyordun acaba annene mi yoksa banamı
Kafamda milyon soru ve gözümde yaş var şimdi
Affetmek zorunda değilsin ama ne olur affet

Affetmek

Yeter artık durup düşündüğün,
İnsan sabrı bir yere kadar!
Nedir yüzünde o gördüğüm?
Nefret bile olamaz o kadar…

İstrsen yalvar ama,
Şunu asla unutma!
Affetmek bana değil,
Yalnız Allah’a mahsustur…

Acımasız!

İnsanlar acımasız,
Hayat acımasız,
Sevdiklerimiz acımasız,
Herkes acımasız…

Affetmek unutuldu,
Kendi derdimize yandık.
Hep biz dedik durmadan.
Akıp giden zamanda…

Hep biz doyalım dedik
Kardeş kavramını unuttuk
Herkes acımasız…
İnsanlar acımasız…