Archive for the ‘Genel’ Category

Kılıçdaroğlu: O fotoğrafa itiraz ettim!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNNTÜRK’te Tarafsız Bölge’nin konuğu oldu. Kılıçdaroğlu başta Suriye olmak üzere güncel konulara ilişkin özetle şunları söyledi:

– Bütün dünya Erdoğan’ın grup konuşmasını izledi. Orada bir çaresizlik gördük. Bir T.C. Başbakanı’nın böyle aciz kalması ağırıma gidiyor. 10 yıl önce Şam’ın üzerinden Türkiye’ye ait bir uçak geçse kimse ağzını açamazdı.
– Türkiye, Ortadoğu’nun şamar oğlanı haline geldi. Bütün bu olaylar yaşanıyor, karizmamız çizilmiş medya bir kahraman yaratıyor: Erdoğan…
– NATO ne yapacak orada? Üye olmasaydık bile NATO aynı şeyi konuşacaktı.
– Görüşmeye gittiğimizde, askeri yetkililerin sunumunu birlikte izleyeceğimizi sanıyorduk. Masada yerlerimiz isimlerimiz yazılarak hazırlanmıştı. Buna itiraz ettik ama orada milli bir mesele vardı, konuyu büyütmedik. Ancak tepkimizi ortaya koyduk. ‘Bir daha bu şekilde düzenleme olursa gelmeyiz’ dedik.
– Sayın Başbakan bize sadece bilgi sundu, ‘öneriniz var mı’ diye sormadı.
– Sayın Başbakan bize bir postal fotoğrafı gösterdi. Diğer 3 postalın fotoğrafını görmedik. Bulunan bot sayısının 4’e yükseldiği söylendi. Eğer pilot kabinindeki koltuklar uçaktan fırlayıp ayrılıyorsa onun çıkardığı bir ses var. Onu mutlaka radar tespit eder. Kokpitte bir maddenin eridiği ve o maddenin de füzeyle erimiş olabileceği söylendi.
– Suriye tek başına Suriye değildir. Denklemde Rusya var. ‘Esad gitsin’ kim gelecek? Arap baharının yaşandığı hangi ülkeye demokrasi geldi?
– (Kürtçe eğitim) Kürtçe öğretime evet ancak Kürtçe eğitimi uygun görmüyoruz. Üst kimliğimiz Türk’tür. Eğer eğitimi çeşitlendirirseniz bölünmeye yol açar. Belçika’nın hali ortada.

Akşam

Erdoğan, Zana’nın istediği randevuyu verdi!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Yahya Bostan’ın haberi
Görüşmenin cumartesi günü Başbakanlık Resmi Konutu’nda gerçekleşmesi öngörülüyor. Erdoğan’la görüşme talebi, Kürt siyasetinin etkili isimlerinden olan Zana’dan geldi. Talep Başbakanlık’a ulaşır ulaşmaz Erdoğan’a iletildi, Erdoğan özel kalem müdürlüğüne görüşme için derhal randevu verilmesini istedi. Zana, Dağlıca’da meydana gelen PKK saldırısı öncesinde bir röportajında “Erdoğan’ın bu işi çözeceğine inanıyorum” mesajı vermişti. Erdoğan ise kendisine yönelik bir görüşme talebi gelmediğini, gelmesi durumunda bir milletvekili olarak Zana ile görüşmekten kaçmayacağını söyleyerek olası bir talebe yeşil ışık yakmıştı. Bu arada, BDP söz konusu gelişmelerden rahatsız. BDP Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş, Zana’nın sözleri üzerine “Bizi bağlamaz” diyerek eleştirmişti. BDP kulislerinde de Zana, Barzani’nin etkisi altına girmekle suçlanmıştı.

Sabah

Suriye’ye Kasıma kadar süre!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Pekin’de ”Çin ve İslam Dünyası: Kültürel Etkileşimler”adlı kongreye katılan İhsanoğlu, Suriye’deki durum ve Türk askeri uçağının düşürülmesiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazetecilere, Suriye ile ilgili tutumunun ilk günden belli olduğunu vurgulayarak, özel temsilciyle Suriye makamlarına uzun bir mektup gönderdiklerini hatırlattı.

Suriye’de reform sürecinin başlatılması yönünde telkinlerde bulunduklarını belirten İhsanoğlu, dünyanın da bu bağlamda telkinleri olduğunu ancak bu konudan netice alınamadığını söyledi.

İhsanoğlu, Suriye’deki durumu “son derece vahim” olarak değerlendirdi ve Suriye’de kanın durmasını istediklerini kaydetti.

Annan planının ilk maddesinin uygulamaya konulmasını yani ateşkes istediklerini söyleyen İhsanoğlu, ciddi reformların yapılması ve muhalefetle de diyaloğun başlaması gerekliliğine işaret etti.

AA muhabirinin, Suriye’nin İTT üyeliğinin askıya alınıp alınmayacağıyla ilgili sorusu üzerine İhsanoğlu, üyeliğin dondurulmasının söz konusu olduğunu, ancak bunun belirli bir takvim içerisinde olacağını ifade etti.

Bu kararın, teşkilata üye ülkelerin katılacağı bir toplantıda alınabileceğini, böyle bir toplantının ise Kasım ayında yapılacağını belirten İhsanoğlu, “Suriye Kasım ayına kadar istenilen hususları yerine getirmezse üyeliği dondurulacaktır” dedi.

İhsanoğlu, Suriye’nin Türk askeri uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak da hadisenin Cuma günü olduğunu, Cumartesi açıklama yaptıklarını ve Pazar günü de üye devletler adına “şiddetli kınama verdiklerini” hatırlattı.

Kurtulmuş ve Soylu AK Parti’de iddiası

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Ömer Şahin’in haberi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , iki büyük transfere hazırlanıyor.

Erdoğan, pazartesi akşamı yapılan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile birlikte eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun AK Partili olabileceğini söyledi ve konuyu tartışmaya açtı. Bazı MYK üyeleri, “Niye şimdi, önceden niye gelmedi?” gibi tepkiler gösterse de çoğunluk olumlu görüş bildirdi.

Erdoğan’ın Kurtulmuş ve Soylu ile birlikte partisinin büyük kongresinde gövde gösterisi yapması bekleniyor. Katılımın gerçekleşmesi durumunda partisiyle beraber AK Parti ‘ye geçecek olan Kurtulmuş’un parti yönetiminde görev alması bekleniyor. Kurtulmuş’un adı Erdoğan sonrası muhtemel genel başkan adayları
arasında da geçiyor.

Erdoğan’ın Kurtulmuş’a 2007 seçimleri öncesi milletvekilliği teklif ettiği biliniyor. Erdoğan gibi Kurtulmuş da ‘Milli Görüş’ hareketinden yetişen bir isim. Kurtulmuş, Erdoğan – Gül ve Arınç’ın başını çektiği yenilikçi hareket yerine Necmettin Erbakan’ı tercih etmişti. SP’ye genel başkan olan Kurtulmuş da bir süre sonra Erbakan’la bağlarını kopardı ve HAS Parti’yi kurdu. 12 Eylül referandumuna aktif destek vererek tek başına parti gibi çalışan Soylu’nun da son seçimlerde AK Parti ’den adaylığı gündeme gelmişti.

Radikal

Kemal Derviş’in ‘eşim dediği’ kadını araştırın

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Yücel Kayaoğlu’nun haberi

Meclis Darbe Komisyonu, eski Bakan Güneş Taner’i dinledi. 2001 yılında yaşanan derin ekonomik krizden sonra Ecevit hükümetine dışarıdan bakan olarak atanan Kemal Derviş’le ilgili ağır suçlamalarda bulunan Taner, şöyle konuştu: “Derviş diye birini aldı getirdiler. İMF’den 40 milyar dolar borç aldılar. Bu parayı bankalara dağıttılar. Kime dağıttılar? Kimleri zengin ettiler? Gidin siz ona bakın. Kemal Derviş’in ‘eşim’ diye yanında getirdiği kadın kim ona bakın.”

Refahyol’dan sonra kurulan ANASOL-D Hükümetinin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, Meclis Darbe Komisyonu üyelerine önemli bilgiler verdi. O dönemde yaşanan ekonomik krizleri soran komisyon üyelerine Güneş Taner, batan bankalarla ilgili bir sorumluluğunun olmadığını, Türkbank’ın satışı nedeniyle de Yüce Divan’da yargılandığını, hesabını verdiğini ve aklandığını söyledi. 2001 yılında yaşanan derin ekonomik krizden sonra Ecevit hükümetine dışarıdan bakan olarak atanan Kemal Derviş’le ilgili ağır suçlamalarda bulunan Taner, şöyle konuştu: “Derviş diye birini aldı getirdiler. İMF’den 40 milyar dolar borç aldılar. Bu parayı bankalara dağıttılar. Kime dağıttılar? Kimleri zengin ettiler? Gidin siz ona bakın. Kemal Derviş’in ‘eşim’ diye yanında getirdiği kadın kim ona bakın.” Taner’in bu suçlamaları karşısında komisyon üyeleri “Siz biliyorsanız söyleyin” uyarısında bulundular. Taner ise “Ben söylemem. Bu paraların kime gittiğini ilgili bakanlıklardan araştırın” cevabını verdi. Komisyon, Taner’in iddiaları üzerine dönemin Ekonomiden Sorumlu Bakanı Kemal Derviş’i de dinleme kararı aldı.

28 ŞUBAT DARBEDİR

Güneş Taner, Türkiye’de darbelerin nasıl gerçekleştirildiğine yönelik bir analiz de yaptı. Bu kapsamda askerleri harekete geçiren unsurun ‘ekonomik standartlarının bozulması’ olduğunu belirten Taner, “Ekonomik durumları bozulunca kıpırdanmaya başlarlar. Önce basını kullanırlar, ardından siyasetçilerin kusurlarını fısıldamaya başlarlar. Ahengin bozulduğunu yayarlar. Son olarak Dışişleri bürokratlarını devreye sokarak dış bağlantılarını sağlayıp darbe için teşebbüse geçerler” diye konuştu. 28 Şubat’ın kendisine göre darbe olduğunu ifade eden Taner, “Ancak o süreçte Süleyman Demirel’in fiili darbe olmaması için katkısı olmuştur” dedi.

Türkiye Gazetesi

34 KCK zanlısı mahkemeye sev edildi

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin, terör örgütü PKK’nın üst yapılanması KCK’ya yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında savcılık sorgusu tamamlanan 34 şüphelinin tamamı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Sarıyer’de şüpheli paket paniği

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Geçtiğimiz günlerde saldırıya uğrayan İstinye Polis Merkezi’ne yaklaşık 100 metre mesafedeki paket, fünye ile patlatıldı.

İstinye sahilde bir bankanın önünde şüpheli paket gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine haber verdi. Paketin daha önce silahlı saldırıya uğrayan İstinye Polis Merkezi’ne yakın oluşu polis ekiplerini alarma geçirdi. Olay yerini güvenlik şeridine alan ekipler, sahil trafiğini araçlara ve yayalara kapattı. Bomba imha uzmanlarına haber veren polisler, çevre güvenliğini sağladı. Bomba imha uzmanı paketi fünye ile patlatarak imha etti. Yapılan incelemede herhangi bir bulguya rastlanılmadı.

Havaalanında başörtüsü skandalı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bazı Fransız havaalanlarında başı kapalı kadınların örtüleri güvenlik gerekçesi ile açtırılmaya başlandı. Fransa İslamofobiyle Mücadele Kolektifi, Nantes Atlantique Havalimanı’da başörtüsünün x-ray cihazından geçirilmesinin zorunlu olduğunu açıkladı.

İki hafta önce yürürlüğe giren uygulamayla birlikte başörtülü kadınların özel bir odada kadın görevlilere saçlarını gösterme teklifi de “Uçağınızı kaçırmak istemiyorsanız, başörtüsünü x-ray cihazına koymak zorundasınız.” uyarısıyla reddediliyor. Havaalanının güvenliğinden sorumlu SGA şirketi, başörtüsünün altında tehlike arz eden eşyaların saklanabileceği gerekçesiyle ayrımcı uygulamayı savunuyor. Avrupa Birliği güvenlik kriterlerine göre, güvenlik görevlilerinin başı açtırma yetkisi bulunmuyor.

Fransa İslamofobiyle Mücadele Kollektifi (CCIF), Nantes Atlantique Havalimanı’nın güvenliğinden sorumlu SGA şirketinin bekleme salonuna girmeden önce başörtüsünün de metal eşyalarla birlikte x-ray cihazından geçirilmesini zorunlu kıldığını duyurdu. Uygulamaya tepki gösteren kadınların saçlarını başka bir yerde açma teklifleri de kabul edilmiyor. Fransa’da yıllık izin döneminin başladığı dönemde hayata geçirilen uygulama ülkede yaşayan Müslümanların tepkisini çekti. Nantes-Atlantique Havalimanı’ndaki ayrımcı uygulamaya maruz kalan Narin Yüksel, “Ben 65 yaşındayım. 65 yaşında bir kadının başörtüsünün altında ne olabilir? Eğer başımı açmazsam uçağa binemeyeceğimi söylediler.” sözleriyle tepki gösterdi. Zaman’a konuşan Yüksel, 30 yıldır Fransa’da yaşadığını belirterek, ilk kez böyle bir taleple karşılaştığını söyledi. Narin Yüksel’in kızı Hatice Yüksel de, “Annemin baş örtüsünü omuzuna almasına bile izin vermediler. X-Ray cihazından geçmesi gerekiyormuş. Özel bir odada kontrol etmelerini rica ettik. Annemin başörtüsünü çıkarmaması halinde polis çağırmakla tehdit ettiler.” dedi. CCIF, uygulamanın sadece Nantes-Atlantique Havalimanı’nda hayata geçirilmediğini, Bordeaux şehrindeki Merignac Havalimanı’nda da benzer şikayetler aldıklarını duyurdu.

FRANSIZ Müslümanlar tepkili

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Fransa İslam Yüksek Konseyi de (CFCM) güvenlik şirketinin ayrımcı uygulamasını kınayarak, İçişleri Bakanı Manuel Valls’ın soruşturma başlatmasını talep etti. Merkezi Nantes’ta bulunan Batı Fransa Dernekler Birliği Başkanı İsa Sevencan, Nantes Valisi Christian de Lavernée ile görüştüklerini belirterek, uygulamanın iptal edileceği sözünü aldıklarını belirtti. Sevencan, “Birlikte yaşama kültürünü tehdit eden bu tür ayrımcı uygulamaların bir daha tekrar etmesine müsaade etmeyeceğiz.” dedi.

Geçen hafta da Belfort şehrinde Türk vatandaşı Kübra Kağıtçı başörtülü olduğu gerekçesiyle banka şubesine alınmamıştı. Fransa’da son yıllarda başörtülü kadınlara yönelik islam karşıtı saldırılarda artış yaşanıyor. 2011 yılında İslam karşıtı ırkçı saldırıların hedefinde yüzde 94 oranında başörtülü kadınlar yer aldı. Fransa’da ortaokul ve liselerde başörtüsü 2004’te yasaklanmıştı. Ancak, üniversitelerde başörtüsü yasağı uygulanmıyor. 2011’de sokakta burkanın yasaklanması tartışmalara yol açmıştı.

Qnet Promosyon’a müşterilerinden tam not!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Doktor Şeref Menteşe 10 yaşında Almanya’ya gidiyor. Tekstil atölyelerinde iş hayatına atılıyor. Dr. Menteşe, iş adamı kimliği yanı sıra spordaki başarıları ile de tanınan bir isim. Halter ve güreşte Avrupa şampiyonu olan Dr. Şeref Menteşe, Altınoluk’ta 250 , Istanbul Agvada 100 yataklı iki otelin; Kualalumpur’da ise gıda ürünleri üreten bir firmanın sahibi. Konuyla ilgili Dr. Menteşe: “Türkiye’den yurt dışına 1980 itibarıyla gittim. 2004 yılı itibarıyla da Türkiye’ye dönüş yaptım.  Ticaretle uğraşıyorum. Bir işçinin çocuğuyum ben. Allah rahmet eylesin 1991’de babamı kaybettim. 3 kardeşiz. Hayatım çalışmakla geçti. Ticaretle uğraşmayı, çalışmayı çok seviyorum” diyor. Dr. Menteşe, Almanya’da 1996’da ilk kurulan, telekomünikasyon networkun de sahibi. Dr. Menteşe: “Genç yaştayken elinize  bir fırsat geçmediği zaman, ne kadar akıllı olursanız olun bir yerlerde ezilmeye mahkumsunuz. Allah’a hamdolsun benim babam işçilik yaptı, çalıştı, çocuklarına baktı; helal dürüst kazandı. Ama ben o şekilde çalışmadım. Çünkü gidip bir yerde çalıştığınız zaman size o arzuladığınız ve hakettiğiniz fırsatlar sürekli tanınmayabiliyor. Networkçuluk bir nevi ‘ben kendim patron olacağım’, ve 8 saat değil gerekirse 24 saat çalışacağım diyen insanların yapacağı bir iştir. Network sizin adınıza bizim sizin için oluşturmuş olduğumuz sanal ortamdaki depoyu pazara taşımaktır. Bugün en ufak bir büfeyi açmanın maliyeti, 40-50 milyarı bulurken, networkçülükte, pazar yapmak müşteri bulmak, ürün satmak için harcayacağınız para bunun onda birine tekabül etmektedir” diyor.

TİCARET İNTERNETE KAYIYOR

Ticaretin internete kaydığını ve internet üzerinden şekillendiğini ifade eden Dr. Şeref Menteşe: “Network internet pazarlama sisteminde sanal ortamda bir depo oluşturulur, üyeler bu depo üzerinden siparişlerini verirler. Üye doğrudan sipariş vermiş olduğu ürünü kapıdan teslim alır” diyor. Kendi uygulamaları ile tüketici ve network şirketi arasında bir muhataplığın olduğunu ifade ederek aracıların bulunmadığından dolayı ürünlerin son derece ekonomik bir fiyatla tüketiciye ulaştığının altını çiziyor. Network sistemi ile genç insanların kendi işlerinde patron olduğunu ve çok önemli paralar kazandığını kaydeden Dr. Şeref Menteşe, genç girişimcilerin network sistemi ile çok büyük işler başardıklarını da ifade ediyor.

SATIŞ AĞI TÜRKİYE’NİN HER YERİNİ KAPSIYOR

Dr. Menteşe, Ağrı’dan Edirne’ye kadar Türkiye’de her yerde satış ağlarının mevcut olduğunu ifade ederek dünya genelinde franchise oldukları şirketlerin ülke sayısını 158 adet olarak ifade ediyor. Network alanında şu an itibarıyla 30-35 bin kişinin aktif olarak çalıştığını ifade eden Dr. Menteşe, bu sayının 2012 yılsonuna kadar 50 binlere ulaşmasını beklediklerini ifade ediyor. Dr. Şeref Menteşe, Qnet Promosyon ile Türkiye’de çok farklı bir sistem oluşturduklarını ifade ederek networkün ürün satmaya odaklı olduğunu belirtiyor. Dr. Menteşe, Qnet Promosyon’un tatil paketinden el yapımı saatlere, mucitlik ürünlerden özel nitelikler taşıyan ürünlere kadar çok çeşitli ürünlerle müşterilerine hizmet verdiğini söylüyor. Bu sistem içerisinde müşterilerin çok dikkatli olması gerektiğini dile getiren Dr. Menteşe, istismarların önlenmesi için mevzuatın geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Dr. Menteşe, Türkiye’de 3 milyon insanın muhatap olduğu bir işletme mantığının henüz mevzuatının yazılmamış ve uygulamasının yapılmamış olduğunu kaydediyor.

Qnetin Frainchaiseri Qnet Promosyonun sahibi Krishna Kumar Dr. Seref Mentese benim gunduz dunya ya gelen beyaz kardesimdir diyor ve kendisine kardeslik seviyesinde guvendigini ve inandigini her platformda acikliyor. 

ÜRÜN AKIŞINDA VE TESLİMATINDA SIKINTI YOK

Networking siteminde ürünün zamanında yerine ulaştırılmasının son derece önemli olduğunu kaydeden Dr.Şeref Menteşe, kargo sistemi ile anında sevkiyat gerçekleştirdiklerini ve müşterilerine kaliteli hizmet sunduklarını ifade ediyor. Qnet Promosyon ile çözüm odaklı profesyonel yaklaşımlarda bulunduklarını ifade eden Dr. Menteşe, hedeflerini büyük tuttuklarını ve bu hedeflere ulaşmak için çalıştıklarını dile getiriyor.

QNETLE İLGİLİ TEMSİLCİLERİN DÜŞÜNCELERİ

Bir temsilci Qnet’i şu şekilde özetliyor: “Qnet, şuan dünya üzerindeki ‘Network Marketing’ sektöründe, herkese eşit fırsatın sunulduğu, yıllar önce işe giren ve yıllar sonra işe girecek olan kişilerin aynı olanaklara sahip olduğu, işe dahil olan herkesin devam ettiği sürece kesinlikle maddi özgürlüğüne kavuştuğu bir işletim sistemi. Denge dediğimiz olayla organizasyonda bulunan herkesin para kazanmasının hedeflendiği, yani ‘win win’ mantığının kesinlikle uygulandığı, şuan kendi sektöründe en iyi, en prestijli, en kaliteli, en çok kazandıran değil ama en erken kazandıran ve en ivmeli büyüyen, 65 yaşına kadar çalışıp komik bir emeklilik maaşı yerine, sıkı çalışıp kısa bir sürede max aut dediğimiz bir nevi emeklilik sağlayan benim gözümün nuru… Şuan hayatımın merkezinde olan ve geleceğimi garantiye almaya çalıştığım, bana, sevdiklerime yardım etmek için kendimi geliştirme fırsatı sunan; çevremi genişletip sıkı dostluklar kuruduğum ve ömür boyu benim en ufak sıkıntımda yanımda olacak insanlar kazandıran bence şu yaşıma kadar karşıma çıkan en güzel şey…” 

Bir başka bağımsız temsilci ise Qnet Promosyon’u şu şekilde değerlendiriyor: “Qnet, günlük hayatımızda da yaptığımız fakat karşılığında bize kazancı olmayan şeylerden bize kazanç sağlamakta. Mesela izlediğimiz bir filmi bir arkadaşımıza tavsiye etmemizden bir problemi olan dostumuzun problemimizi dinlememize kadar gündelik hayatımızda yaptıklarımızın bize bir getirisi yokken Qnet sayesinde yaptığımız tatili, kullandığımız kolyeyi, satın aldığımız su arıtıcısını başka bir arkadaşımıza tavsiye ederek maddi kazanç sağlayabiliriz. Organizasyonumuzdaki oluşan problemleri organizasyonumuzdaki insanlarla birlikte çözmemizin bize hem maddi, hem kişisel gelişim olarak katkısını görüyoruz. Qnet 18yaşında bir gence kendi eğitimini, arabasını, evini almasını düşündürtebilicek kadar büyük bir şirket… Qnet bize gündelik yaşantımıza devam ederken aynı zamanda para kazanma fırsatı sundu…”

TÜRKİYE’Yİ BÖLGENİN DAĞITIM VE ÜRETİM MERKEZİ YAPMAK

Qnet International’ın ve birçok uluslararası şirketin sahibi olan QI Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Vijay Eswaran ile kadim ve özel dostluğu olan Dr. Seref Menteşe Qnet Promosyon’un Türkiye’de en güçlü network şirketi olması için özel çaba sarf ediyor. Dr. Şeref Menteşe: “Türkiye’yi bölgenin dağıtım ve üretim merkezi yapmak benim hedefim” diyor. 15 Temmuz itibarı ile Qnet Promosyon çalışmak, ekonomik özgürlüğünü kazanmak isteyen genç kızlara ve ev hanımlarına yönelik özel projelere hazırlanıyor. Dr. Menteşe: “Bağımsız temsilcilerimizden ve ekip liderlerimizden Sara Hanım Ankara Hilton’da yapılacak sadece hanımların katılımı ile gerçekleşecek programın tüm hazırlıklarını tamamladı. Qnet Türkiye genel koordinatörü olarak bu çalışmayı sonuna kadar destekliyorum ve çok önemsiyorum” diyor.

 

Başörtü avcısı profesörden komik savunma

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Prof. Dr. Rennan Pekünlü, özel hayatın gizliliğini ihlâl ve eğitim öğretim hakkını engelleme suçlamalarıyla açılan davada ilk defa hakim karşısına çıktı.

Ege Üniversitesi ‘nde (EÜ) okuyan başörtülü öğrencileri fişlediği gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü, özel hayatın gizliliğini ihlâl ve eğitim öğretim hakkını engelleme suçlamalarıyla açılan davada ilk defa hakim karşısına çıktı.

Hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilen Pekünlü, fotoğrafları öğrencilerin rızası doğrultusunda çektiğini ileri sürdü.

EÜ Fen Fakültesi Dekanlığı, YÖK Denetleme Kurulu tarafından bir ay görevden men ve maaş cezası verilen Prof. Dr. Pekünlü’ye, hakkında ceza soruşturması açılması için disiplin kurulu aracılığıyla lüzumu muhakeme kararı vermişti. Pekünlü de Danıştay’a kararla ilgili itirazda bulunmuş ancak Danıştay 1. Dairesi, dekanlığı haklı bularak kararı onamıştı. Bu karardan 25 gün sonra Pekünlü, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıktı. Fotoğrafları, başörtülü öğrenciler hakkında altı yedi defa tuttuğu tutanakları desteklemek için öğrencilerin izinleri dahilinde çektiğini öne sürdü. Mağdur öğrenci Fatma Nur Gidal ise kendisine tutanak tutulacağının söylendiğini ancak fotoğrafı çekilirken izninin olmadığını belirtti. Duruşma, şahitlerin dinlenmesi için 3 Temmuz 2012 tarihine ertelendi.

Dağlıca’da yakalanan PKK’lıdan korkunç itiraf!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Yeşiltaş Üs Bölgesi’ne yapılan saldırının ardından düzenlenen operasyonlar sırasında Jandarma Özel Harekât timleri tarafından yakalanan Umut K. sorgusunda, son yıllarda örgütteki Suriyeli artışına dikkat çekti: “Örgüte katılımların yüzde 70’i Suriye’den. Geri kalan yüzde 30’unu Türkiye, İran, Irak ve diğer ülkeler oluşturuyor. Suriye’den katılanların yaş ortalaması çok küçük. 12-13 yaşına kadar düşmekte.”

“Son 2-3 yıldır Suriyelilerin örgütü ele geçirme çabası var. Tartışma yaşandığında bize ‘Biz sizlerden daha üstünüz, bizim sayımız sizden daha fazla’ diyerek baskı kurmaya çalışıyorlar” diyen Umut K., lojistik desteğin Kuzey Irak’ta KDP güçlerinden, mühimmatların Irak’tan alındığını söyledi. Ayrıca son zamanlarda Suriye’den de büyük ölçüde destek alındığı bilgisini verdi.

SABAH GAZETESİ

KCK operasyonu’nda 22 tutuklama

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Terör örgütü KCK’ya yönelik düzenlenen operasyonda tutuklanan KESK üyesi 22 kişi Sincan Cezaevi’ne götürüldü.

Ankara Cumhuritey Başsavcılığı’nın yürüttüğü KCK soruşturma kapsamında önceki gün Adliye’ye getirilen 34 zanlı tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.

Mahkeme, zanlılardan 22’sini tutuklarken 12 KESK üyesini ise serbest bıraktı. Tutuklanan zanlılar, Adliye’deki işlemlerinin ardından Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Adliye bahçesinde toplanan tutuklu yakınları ve KESK üyeleri, zanlıları alkışlarla uğurladı. Bazı tutuklu yakınlarının da ağladığı görüldü.

Şaşırtan tespit: Kolanın içinden alkol çıktı!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Fransa’da yapılan bilimsel bir araştırma, şeker deposu kolanın obeziteye yol açtığını ortaya koydu. “60 Millons de consommateurs” (60 Milyon Tüketici) isimli dergi, Fransa Ulusal Tüketim Kurumu’nun (INC) kolalı içecekler üzerindeki araştırmasının sonuçlarına açıkladı.Dergi, ülkede sağlık tartışmasına yol açan sonuçların “şaşkınlık verici” olduğunu ve bu içeceği tüketenlerin artık daha temkinli olması gerektiği yorumunu yaptı. En büyük tehlikenin koladaki şeker miktarıyla ilgili olduğunu belirten INC, tam 19 kola markası (Coca-Cola, Pepsi, Auchan, Cora, Casino, Leader Price, Man U-Cola, v.b.) üzerinde yaptığı araştırmada; şeker, tatlandırıcı, katkı maddeleri, kafein ve alkole rastladı.

Çoğunda litre başına 100 gramdan fazla, yani 20 küpe eşit şekere rastlanırken, bu rakam Coca- Cola’da 18, Pepsi de ise 17 olarak açıklandı.

“Light” kolaya gelince; tatlandırıcı miktarının “vücuda zarar verecek kadar çok oranda” olduğu belirildi. Kurum, fazla şeker tüketiminin başta obezite olmak üzere, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklara yol açtığı hatırlattı. Bilim insanları, laboratuvardaki incelemede sürpriz bir şekilde tarçın, Hindistan cevizi ve turunçgiller gibi bazı bitki ve meyvelerin bulgularını da elde etti.

Kurum, bazı insanların bu bitki ve meyvelere karşı alerjik olduğunu hatırlatarak, giderek artan gıda alerjilerinin bir nedeninin de kola olabileceği belirtildi. Daha önce gazlı içeceklerde bulunduğu bilinmeyen “terpen”in doğal ürün bileşeni olarak a r o m a yaratmakta kullanıldığı keşfedildi. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde kanserojen olarak kabul edilen fosforik asit veya amonyum sülfat karamel E150D isimli gıda renklendirmekte kullanılan tartışmalı içeriğin de kola üretiminde kullanıldığı ortaya çıktı.

ÇOK DÜŞÜK ORANDA ALKOL

En şaşırtıcı veriyse kolada alkola rastlanması oldu. Aralarında Coca-Cola, Pepsi Cola, Coca-Cola Light Coke ve Coke Zero’nun da bulunduğu 10 içecekte alkole rastlandığını belirten uzmanlar, bu oranın ülkede alkollü içecek kabul edilen yüzde 1.2 oranından çok daha düşük, 0.001 oranında olduğunu bildirdi. Bu da litre başına 10 mg alkole karşılık geliyor. Fransa’daki Coca-Cola direktörü Michel Pepin “gizli formülü gereği” bazı aşamalarda alkolün kullanmış olabileceğini belirtirken, Pepsi adına konuşan bir sözcü de bazı içeceklerde “alkolün izine rastlanabileceğini”, ancak Pepsi Cola’nın “alkol içermediğini” söyledi.

Sabah

İnatçı keçiler 7 gün kayalıkta mahsur kaldı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Kayalıklarda 7 gün mahsur kalan inatçı keçilerin imdadına Muş Doğa Sporları Kulübü (MUDOSK) ve Acil Durum Afet Müdürlüğü (AFAD) yetişti.

Muş’un Varto ilçesine bağlı 20 kilometre uzaklıkta bulunan Boylu köyünde 100 metrelik kayalık üzerinde otlanan iki keçi dengesini kaybederek 30 metre altta bulunan 2 metrekarelik balkon kayalık denilen alana düştü. Köylülerin kurtaramadığı keçiler burada günlerce mahsur kaldı. 5. gün Varto Kaymakamı Ahmet Günaydın’dan yardım istenmesi üzerine Muş’tan kurtarma ekipleri köye gönderildi. Kaymakam Günaydın da kurtarma operasyonuna bizzat katılarak ekiplere yardım etti.

Yeni doğan iki oğlak annesi keçiler 70 metre yukarıda iken, aşağıda kayalıkların altında bulunan ağılda bekleyen oğlaklar bir hafta boyunca meledi. Bir hafta boyunca düştükleri yerde aç ve susuz bir şekilde mahsur kalan 2 keçi için Varto Kaymakamı Ahmet Günaydın’dan yardım istediğini belirten keçilerin sahibi Erkan Akbal, “İki keçimiz de bir ay önce doğum yapmışlardı, yavrularından ayrı olarak dağda otlatıyorduk. Dağda kayalık alanda otlarken keçiler zirvenin altındaki balkon gibi kayalığa düşmüşler. Tabi biz bunu bilmiyorduk, öğlen olunca yavru keçilerin dağa doğru hiç durmadan melediğini gördük, yine fark etmedik. Akşam olunca tüm sürü geldi, ama ikisinin eksik olduğunu o zaman fark ettik. Aramalarımızda iki keçinin dağda mahsur kaldığını gördük.” dedi.

Aslında keçilerin kayalıkta mahsur kaldıklarını yetkililere daha önceden söylemeyi düşündüklerini, ancak iki keçi için ilgilenmezler diye söylemekten vazgeçtiklerini anlatan Akbal, sözlerine şöyle devam etti: “Ama daha sonra Varto Kaymakamımız ve İlçe Jandarma Komutanımızdan yardım istedik. Görüştüğümüz Kaymakamımız ‘neden daha önce söylemediniz’ dedi. Sağ olsunlar, Muş’tan AFAD ve MUDOSK ekipleri gelip iki saatlik bir uğraşın ardından keçilerimizi kurtarıp yavrularına kavuşturdular. Bundan dolayı emeği geçen herkese teşekkür ederim.”

MUDOSK Başkanı Mehmet Çağlayan, “Varto Kaymakamı Ahmet Günaydın ve AFAD’taki arkadaşlar ile birlikte keçilerin mahsur kaldığı yere intikal etti. Bir saat süren operasyonla 30 metreden bir tane anne keçiyi kurtardık. Diğer anne keçiyi ise yan taraftan çıkardık. Yavru annenin yavrusuyla kavuşma anı çok duygusaldı. Bizler MUDOSK dağcıları olarak her zaman bu gibi durumlarda yardım etmeye hazırız.” diye konuştu.

Köylülerin isteği üzerine kurtarma ekiplerini çağıran ve köyde kurtarma çalışmalarına bizzat katılan Varto Kaymakamı Ahmet Günaydın, şunları söyledi: “Kurtarılacak olan bir keçi dahi olsa bir canlı olması nedeniyle zaman kaybetmeden olay yerine intikal ettik. Kurtarma ekipleri bir operasyonla keçileri yavrularına kavuşturdular. Keçi sahibi ve muhtarımız keşke daha önceden bize intikal etselerdi de bu hayvancağızlar bir hafta boyunca burada mahsur kalmasalardı. Keçilerin yavrularıyla olan diyalogu bizleri çok duygulandırdı. Çünkü anlattıklarına göre anne keçiler ile yavruları gece gündüz birbirleriyle meleşiyorlarmış. Bu durum bizleri çok etkilemişti. Bu nedenle kurtarma ekiplerimizden yardım istedik, sağ olsun onlar da bizleri kırmayıp buralara kadar gelip bu ağzı olup dili olmayan hayvanlara yardım ettiler.”

CİHAN

İstanbul’da iki ilçeye yarın elektrik yok!

Perşembe, Haziran 28th, 2012

İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nden (AYEDAŞ) yapılan açıklamaya göre, yarın bazı trafo merkezlerinde (TM) bakım ve onarım yapılacak.

Bu kapsamda yarın Kartal Rahmanlar Tekel, Yalıboyu Caddeleri, Uygar ve Akdeniz sokaklar, Dap Yapı, Tansaş Market, 21. Yüzyıl Koleji ile Kordonboyu Mahallesi 9 Palmiye Sitesi’ne, aynı gün Sancaktepe Meclis Mahallesi Ankara, Fevzi Çakmak, Cemal Gürsel caddeleri, İnönü Mahallesi eski Ankara Caddesi, Aygün sokak, Hava Lojmanları, Sarıgazi Dap Yapı Kooperatifi, Kirazlıdere Mahallesi Havacılar, Fevzi Çakmak caddeleri ve Bambino’ya 09.00-15.00 saatleri arasında elektrik verilemeyecek. 

Mavi kapak çok, tekerlekli sandalye yok

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Muş’un Kızılağaç beldesinde, engelli Halit Aktaş için yaklaşık bir yıldır kapak toplayan vatandaşlar, müracaat ettikleri yerlerden de geri çevrildi. Özellikle çocukların mahalle aralarından, sokaklardan ve çöplerden topladıkları yaklaşık 7 bin tane kapak, yetişkinlerin desteğiyle 15 bine çıkarıldı. Kolilenen kapaklar, tekerlekli sandalye umuduyla ilgili kuruma götürüldü ancak eli boş dönüldü.

Kapak toplayan çocuklardan Abdullah Gürtürk, beldelerindeki yaşlı ve engelli biri olduğunu, ona tekerlekli sandalye almak istediklerini söyledi.

Arkadaşıyla beraber kapak toplayan Deniz Yunak da, “Beldemizde hasta ve engelli olan bir yaşlı var, onun için apak topluyoruz. Tek istediğimiz, bir tekerlekli sandalyesi olması ama herhalde alamayacağız.” dedi. Kapak toplamaya öncülük eden esnaf Kerem Gürtürk ise, “Yaklaşık bir yıldır kapak topluyoruz. Çocuk, yaşlı, genç herkes destek verdi. Başta 10 bin kapak dediler, o kadar topladık. Sonra arttırdılar, biz de 15 bin kadar topladık. Birkaç yere telefon açtım, her seferinde farklı tarihler verdiler, ‘Sonra ararız.’ dediler. Bir daha aradım, cevap vermediler. Anlaşılan o ki kapaklar elimizde kaldı. Ne yapalım şimdi? Bu kadar çocuğun, gencin ve yaşlının emeği var. Ben de bu insanlara karşı mahçubum.” şeklinde konuştu.

Suriye sınırına yoğun askeri sevkiyat

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bölgede; 1 tank, sinyal kesici jammerlar ve diğer askeri unsurlardan oluşan 12 araçlık konvoy hazırlıklarını tamamladıktan sonra, sabah erken saatlerde Gaziantep’teki General Ataman Kışlası’ndan hareket etti.

Önceki gün de Diyarbakır’dan gelen çok sayıda zırhlı araç sınıra konuşlandırılmıştı.

‘Ergenekon’da 196’ncı duruşma başladı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 68’i tutuklu 273 sanıklı ”Ergenekon” davasının 196’ncı duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu 52 tutuklu sanık katıldı.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili ve eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Alparslan Arslan ve Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Tutuksuz sanıklar Yusuf Ethem Akbulut ve Murat Ablak da duruşmada hazır bulundu.

Mahkemenin duruşmada hazır edilmesine karar verdiği emekli Orgeneral Şener Eruygur ise duruşma başladıktan yaklaşık bir saat sonra avukatı Filiz Esen ve eşi Mukaddes Eruygur ile Silivri Cezaevi’ne gelerek, davanın görüldüğü salona girdi.

Avukat Esen, müvekkili Eruygur’u, koluna girerek tutuksuz sanıklar için ayrılan bölüme oturttu.

Duruşma, Şile’de yapılan kazılarla ilgili davanın sanıklarından Okan İşgör’ün çapraz sorgusuyla devam ediyor.

Pazartesi günü yapılan duruşmaya katılarak kimlik tespiti tamamlanan Eruygur, daha sonra görülen 2 duruşmayı takip etmemesi üzerine, mahkeme heyeti tarafından tekrar çağrıldı. Mahkeme, gelmemesi durumunda Eruygur hakkında yakalama kararı çıkarılacağı uyarısında bulunmuştu.

 

Bisikletiyle, saatte 60 kilometre hız yapabiliyor

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Kırıkkale’de lise öğrencisi Semih Topluışık, bisikletine taktığı motor ile herkesin ilgi odağı oldu.

Bisikletine taktığı motor ile hem pedal çeviren Topluışık, hem de yorulduğu anlarda motorunu çalıştırarak 1 litre benzin ile 60 kilometre yol yapabiliyor. Küçük yaşlardan beri teknolojiye merakı olduğunu anlatan Topluışık, “Bünyem zayıf olduğu için bisikleti kullanmakta zorlanıyordum. Daha az benzin ile daha fazla yol gidebilmek için arayışlarda bulunurken, bisikletime motor takmak geldi aklıma. Yaklaşık 1 ay çalışarak, bisikletime motor takmayı başardım. Küçük bir motor olduğu için karşıdan çok fazla fark edilmiyor. Daha sonra ise mekanizmasını oluşturdum.” dedi.

Bisikletimin pedalını çevirip gittiğim sırada, motoru çalıştırmak ve motorla hareket etmek istediğimde debriyaja bastığını belirten Topluışık, “Motor kendiliğinden çalışıyor. Bundan sonra ise gaza basarak yaklaşık 60 kilometre sürate ulaşabiliyorum. Tekrar bisiklet kullanmak istediğimde motoru devreden çıkarıyorum. Bisikletimi hem spor amaçlı kullanıyorum, hem de daha hızlı ulaşım amaçlı kullanabiliyorum. Motor takılı bisikletimi görenler ise hayretle bakıyorlar.” diye konuştu.

Bisikletinin üst kısmına 2.5 litrelik bir de benzin deposu monte ettiğini belirten Topluışık şu bilgileri verdi: “Motor çok küçük ve az benzin yaktığı için 1 litre benzin ile 60 kilometre yol gidebiliyorum. Bisiklet hafif bir yapıya sahip olduğu için, motor rahatlıkla 60 kilometre sürate kadar çıkabiliyor.”

Yaklaşık 20 yıldır sanayide çalıştığını ve araçlara gaz sistemi taktığını açıklayan Savun Ekici, “İlk defa bisiklette motor takıldığını gördüm. Bu zamana kadar motosikletlere gaz takanlar oldu. Eğer Semih izin verirse ben de bisiklete gaz takmayı düşünüyorum. Bunu yaparsam Türkiye’de bir ilk olacak.” dedi.

Topluışık’ın bisiklete benzin aldığını gören istasyon çalışanı, Topluışık’ı tebrik ettikten sonra seri üretime geçmesi temennisinde bulundu.

CİHAN

İşitme engelli çocuklara özel Kur’an kursu

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Buca Müftülüğü, işitme engelli çocuklar için Kur’an kursu açtı.  Buca Müftüsü Adem Gülmek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özel Destek Din Hizmetleri Projesi kapsamında daha önce işitme engelli yetişkinlere yönelik açtıkları Kur’an kursunun yaz aylarında işitme engelli çocuklar için sürdürüldüğünü belirtti.  Kursun Türkiye’de bir ilk olduğunu söyleyen Gülmek, şöyle konuştu:  ”Yüce Allahımızı, Peygamberimizi ve Rabbimizin mesajlarını anlamak onların da hakkı. İletişim sorununu işaret dili yoluyla çözerek, normal evlatlarımıza öğrettiğimiz değerlerimizi, inancımızı, kültürümüzü engelli kardeşlerimi de aktarıyoruz. Ağustos ayının sonuna kadar sürecek kursta 15 çocuğumuz yüce kitabımızı okumayı ve anlamayı öğrenecek, Peygamberimizin hayatı, ibadet ve itikatla ilgili bilgi edinecek.” 

-Kur’an okumayı öğrenmek için çeşitli ilçelerden geliyorlar-  Gülmek, kursun yoğun ilgi gördüğünü, bunun da bu konudaki ihtiyacı ve talebi ortaya koyduğunu belirterek, ”Anneler, dedeler, nineler çocuklarımızın elinden tutup kursumuza getiriyor. İzmir’in çeşitli ilçelerinden kendi ulaşım imkanlarıyla gelenler var. Hafta içi yapılan kurslar için bazı çocuklar Seferihisar’dan geliyor. Türkiye genelinde bu tür çalışmaların yaygınlaştırılması gerekiyor. Diğer engel gruplarından da talep gelirse gerekli çalışmaları yaparız” diye konuştu.

Kursa Menderes ilçesinden gelen öğrencilerin velilerinden Gülsüm Alev, kursu duyunca çok memnun olduklarını ve hemen başvurduklarını söyledi. Metin Polat da 14 yaşındaki torununu Seferihisar’dan getirdiğini belirterek, ”Ağaçlar köksüz olmayacağı gibi insan da dinsiz olmaz. Çocukların namaz kılmayı, abdest almayı, Kur’an okumayı ve anlamayı öğrenmesini istiyoruz” dedi.  Duygularını işaret diliyle anlatan öğrenci Deniz Demirci ise dini konularda daha önce çok fazla bilgisi olmadığını, kursla bu eksikliğini giderme imkanı bulduğunu, çok memnun olduğunu bildirdi.