Posts Tagged ‘okudu’

Aydın Yardımcı Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aydın Yardımcı Kimdir

Aydın Yardımcı Hayatı Kısaca

Aydın Yardımcı… Kamuoyunun “pek tanımadığı” bir isim… Mesut Yılmaz tarafından “MKYK üyeliğine” aday gösterildi… Ve “733 oyla” MKYK üyesi oldu.

Ankara’nın Keskin ilçesinin, Konur köyünden. “Dokuz kardeşin” en küçüğü. Ankara’da “teknik okulda” okudu.
Öğrenciyken, okul harçlığını çıkarmak için “Güven Park’ta su satardı.” Yılbaşılarda, bayramlarda da, Ulus Postanesi’ninmönünde “kartpostal.” 1970’te “Almanya’ya gitti.”
“Magirus” fabrikasında “İşçi” olarak çalıştı. O gün bugündür Almanya’da.

alıntı

Cahit Sıtkı Tarancı Kısaca Hayatı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı kimdir

Cahit Sıtkı Tarancı biyografisi

Cahit Sıtkı Tarancı 2 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır’da dünyaya geldi. Tarancı’nın babası Bekir Sıtkı, annesi Arife Hanım’dır. İlk öğrenimini Diyarbakır’da tamamlayan cahit Sıtkı Tarancı, orta öğrenimi için İstanbul Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi’ne gönderildi ve burada dört yıl eğitim aldıktan sonra 1931 yılında Galatasaray Lisesi’ne gitti.

Fransızcayı çok iyi öğrendi ve Baudelaire, Rimbaud, Mallarme’yi özümsedi. 1931-1935 yılları arasında Mülkiye Mektebi’nde ve Yüksek Ticaret Okulu’nda okudu. 1938-1940 yılları arasında Paris’te Sciences Politiques’te yüksek öğrenimini tamamladı. 1946′da CHP Şiir Ödülü’nde birincilik aldı. Anadolu Ajansı ve Çevirme Bakanlığı’nda tercüman olarak çalıştı. 1953 yılında, genç yaşta ağır bir hastalığa yakalandı. 1956 yılında tedavi için Avrupa’ya götürüldü. Ama iyileşemeyen Cahit Sıtkı Tarancı 13 Ekim 1956 tarihinde hayatını kaybetti.

Sabri Ülker Öldü

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sabri Ülker Öldü


Ülker’in Babası Öldü

Ülker’in kurucusu olan Sabri Ülker, 92 yaşında hayata veda etti. Baba Ülker’in yaşlılığa bağlı nedenlerle vefat ettiği öğrenildi.

SABRİ ÜLKER KİMDİR?
Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden Sabri Ülker, 1920 yılında Kırım’da doğdu. Ailesi 1929 yılında Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleşti. İlkokul yıllarında yaz tatillerinde ağabeyi Asım Ülker ile birlikte Besler Bisküvi Fabrikası’nda çalıştı. İlkokuldan sonra İstanbul Erkek Lisesi’ne kaydoldu. Orta ikinci sınıfta iken parasız yatılı sınavını kazanarak Bilecik Lisesi’ne gitti. Ortaokulu Bilecik’te, liseyi Kütahya’da okudu. Yüksek öğrenimini Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Mekteb-i Âli’de tamamladı.

NOHUTÇU HAN’DA BAŞLAYAN HİKAYE
Nohutçu Han Eminönü’nde 63 yıl önce 6-7 kazanda bisküvi üretimiyle başlayan serüveninde Ülker, bir gıda devine dönüştü. Sabri Ülker’in 3 işçi ile günde 200 kilo bisküvi üretimiyle başladığı mütevazı iş; bugün dünyaya çikolata-bisküvi ihracatı gerçekleştiriyor. Ülker’in doğumundan bugüne yolculuğu oldukça uzun, öyküsü başarılarla dolu.

Gerze’ce bubaya sesleniş

Cuma, Haziran 22nd, 2012
GERZE’CE BUBAYA SESLENİŞ

Buba nasısın,iyimisin ?
Uraları bilmeyim emme ,
Buraları bura olmadan çıktı artuk.
Mezardan çıksan hepicüümüze şakınusun.
Kimse senin gibi tentüros giyinmeyi.
Annem senin alduğun çiçekli naylon entariyi giyiyi,
Bizim alduğumuzu beyenmeyi.
Şimdiki uşakla göynüm dönüyü diye,
Gayıınan balığa da gitmeyi,
Kimse sülük de toplamayı.
Bazarda Hızarçayının tomatisi de kokmayı.
Dölü Sabriyi bile özleyük be buba !
Sizin zamanınızdaki eşkiyala yok artuk.
Şimdi bangalar eşkiya olmuş,
Herkese gredi veriyle önce,
Sonra da soyuyla.
Ahacuk bizim dındızlak memedin oğlu,
Almış grediyi,
Banganın müdürü de şakınıymış,
Evine haciz geleceemiş.
İnna sabirin kör şeytan !…
Cezvede yaptuğun gahvenin dadını unutamayım.
Ne gahvenin dadı galdı,ne de çayın…
Şimdi nesgafe içiyle.
Hemde üçü bir aradaymış,
U gada da güzel deyle,
Emme ben haazetmeyim.Madam almayı.
Çaylar sallama oldu,insallar da dallama .
Ha ! Helbet kimse kimseye güvenmeyi.
Evlere misafirliğe giden-gelen de yok.
Eskiden oturmaya giderdük,
Elma,fındık,cövüz ve misir yirdük,
Çay içerdük davşan ganı.
Bahcelerden örük toplarduk,
Damaamız gurumasın diye.
Aaah şu gavur icadı televizyon yok mu !?
İlazım diye üç dane aldudula,
Gine de acens dinleyemeyim.
Gocasından ayrılan gız,
Binbir Gece’ye bakmazsa gecesi geçmeymiş,
Yaprak Dökümü’nde dökülen yapraklara bakıymış,
Ferasetsüz büyük oğlan Kurtlar Vadisi Pusu,
Güçcüğü de “Var mısın yok musun”seyrediyi.
Acun diye biri var,
Firardaydı niye döndü bilmeyim !
Başkalarının uşaklarını da dağnamadıydım emme !…
Torunun Yusuf’unan gurur duyabilüsün,
U gada da güzel uşak oldu , okudu,
Elentirik mühendisi çıktı.
İş bulamadı. Emme, galdırım mühendisiyim deyi.
Gerze’de galdırım da yok ya!
Düdük gibi daracuk.
Yangundan soora dökülen çatlak yollarda sürünüyü.
Bi de telefon çıkmış,ahacuk elimde;
Gömleen cebine beş dane sığıyı.
Tele-fon deyle emme teli meli yok.
Eyi bişey de çok yalan gonuşuyu,
Cevdet’i garajda görüyüm,
Araduğun kişiye ulaşılamayı deyi.
Emme resim çekiyi,görüntü gaydediyi.
Cuma aaşamı ruhuna Yasin okutacaadım,
Hocaların işleri varımış,
Eve taa gelmeyle.
MSN’ den sesli olarak okuyabilürük dedile.
Hadi gine iyisin.
İnternetten Yasin çabuk gelü uraya.
Topraan altından baa;
“Depeeen üstüne git !” mi deysin bilmeyim.
Emme ben sağa bunları has deyim.
Dünya işleri bitmeyi buba!
Şimdi baa müsaade ,
Lila’ya gidip canlı müzik dinleyecem.