Posts Tagged ‘işlenecek’

Nerdesin?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Nedendir bilmem ama
Bugün her zamankinden daha çok ihtiyacım var sana…

El versen belki acılarım dinecek
Baksan gözlerime belki ruhum güçlenecek…

Eksiğim bugün yine eksiliyorum git gide
Kayboluyor umutlarım, dirençlerim
Batan güneşle birlikte…

Çözülmeyen düğüm, bitmeyen acı
Dinmeyen sancı, sinsice iç kanaması
Faili meçhul bir cinayet
Ha işlendi ha işlenecek…

Nedendir bilmem ama
Bugün her zamankinden daha çok ihtiyacım var sana…

Dokunsan belki arş’ta yürüyeceğim
Elimi tutsan belki mağlupsuz savaşlar vereceğim…

Hüzzam makamında gecem
Yas bağlamış hanem
Yüreğim yangın yeri matem
Bir yanar dağ lav’ı ayaklanmış öfkem
Nerdesin
Nedenini bilmiyorum ama çok koydu bugün sensizlik
Nedendir bilmem ama
Bugün her zamankinden
Daha çok ihtiyacım var sana…
…Nerdesin…

Gül Kokuyorsun !!!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

gül kokuyorsun bir de
amansız, acımasız kokuyorsun
gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
dayanılmaz birşey oluyorsun, biliyorsun
hırçın hırçın, pembe pembe
öfkeli öfkeli gül
gül kokuyorsun nefes nefese.

gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
sen koktukça düşümde görüyorum onu
düşümde, yani her yerde
yüzü sararmış, titriyor dudakları
şakakları ter içinde
tam alnının altında masmavi iki ateş
iki su
iki deniz bazan
bazan iki damla yaz yağmuru
mermerini emerek dağlarının
şiirler söylüyor gene
ölümünden bu yana yazdığı şiirler
kızaraktan birtakım şiirlere
büyük sular büyük gemileri sever çünkü
ve odur ki büyüklük
şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse
o zaman ölünce de şiirler yazar insan
ölünce de yazdıklarını okutur elbet
ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
yaşamanın herbir yerinde.

gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
bu koku dünyayı tutacak nerdeyse
gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
herkes, hep bir ağızdan: gül!
ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek
saçların, alınların, göğüslerin üstüne
yüreklerin üstüne
bembeyaz kemiklerin
mezarsız ölülerin üstüne
kurumuş gözyaşlarının
titreyen kirpiklerin üstüne
kenetlenmiş çenelerin
ağarmış dudakların
unutulmuş çığlıkların üstüne
kederlerin, yasların, sevinçlerin
ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek.

bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül
yıllarca esecek belki
ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah
göreceğiz ki
biz dünyamızı gerçekten görmemişiz daha
geceyi, gündüzü, yıldızları
görmemişiz hiç
tanışmaya komamışlar bizi güzelim dünyamızla.

öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları
bu umutsuzlukları bırakın kardeşler
göreceksiniz nasıl
güller güller güller dolusu
nasıl gül kokacağız birlikte
amansız, acımasız kokacağız
dayanılmaz kokacağız nefes nefese.

Edip Cansever