Posts Tagged ‘başında’

Cuma Namazı Farz Ve Sünnetleri

Cumartesi, Haziran 23rd, 2012

Cuma Namazı Farz Ve Sünnetleri Nelerdir,

Cuma Namazı’nın Farzları Ve Sünnetleri,

-İlk olarak cuma namazının başında dört rekat sünnet kılınır.. Buna, cumanın ilk sünneti, diyoruz ..

-Bundan sonra imam hutbeye çıkıp, gereken konuşmasını yapar sonra inerek mihraba geçer, Hep birlikte cumanın farzı kılıyoruz Buna da, cumanın iki rekat farzı diyoruz ..

-Bundan sonra ise dört rekat sünnet daha kılınır Buna da, cumanın son sünneti diyoruz..

-Başta dört rekat cumanın ilk sünneti, ortasında iki rekat cumanın farzı, sonunda da yine dört rekat cumanın son sünnetini kılıyor, cuma namazını Farz ve sünnetleriyle birlikte kılmış oluyoruz..

Messi Baba’mı Oluyor

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Messi Babamı Olacak

Messi Baba Olacak

Messi, ülkesinde yayımlanan bir spor gazetesine yaptığı açıklamada, kız arkadaşı Antonella Roccuzzo’nun hamile olduğunu doğrulayarak, Sanırım erkek olacak. Daha önce bir şey söylemedik, çünkü özel hayatımız konusunda konuşmuyoruz. Ancak çok insan soru soruyordu, biz de mutluluğumuzu paylaşmak istedik dedi.

Messi’nin Arjantin’in Ekvador’u ay başında 4-0 yendiği maçta attığı bir golden sonraki sevinç gösterisi nedeniyle, kız arkadaşının hamile olduğu iddia edilmişti.

3 kez Altın Top Ödülünü kazanan Messi, geçen sezon Barcelona’da lig ve kupalarda 73 gol attı.

Beyaz gülüm

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gülüm
Sevgimiz yalan mıydı
Tepedeki büyük çınarın altından
En az senin kadar güzel İstanbul’u seyredişimiz
Yalan mıydı?
Gülüm söyle yalan mıydı?
Gören gözlerim kör olsaydı
Sardığım belin başkasınca sarıldığını

Gülüm… Beyaz gülüm
Elimde ki sana aldığım gülün
Hikayesi gerçek oldu
Off..off..
Sevenim ya dikeni bak canımı yaktı
O yuvamız olacak diye tutuğumuz
İki oda evin duvarlarını artık sen değil
Bir resmin bir de hayalin süslüyor

Gülüm… Beyaz gülüm
Canımı yaktın can dediğim
Ben sana bakarken bile kıyamazken
Canımı yaktın can dediğim

Gitme gülüm… Beyaz gülüm
Solarsın yaban ellerde
Bilmezsin rüzgarına dayanamazsın
Okşadığın saçlarımı yoldur durma
Bırak artık gözlerim ağlama
Beyaz gülüm artık yabancı kollarda

Ona ilk gülüm dediğim gün
Yağmur sevgimiz sularken
Sokağın başında okuldan çıkışını beklediğim gün
Ceketimin arasına hani delikanlıyız ya
Onun için sakladığım gülüm

Utangaç bakışlarla ona
Gülüm bu senin için beyaz gülüm dediğim gün
Artık mazide kaldı gönlüm
Artık benimde bi hazin hikayem var
Terk edilmişler kervanında
Hikakye yi başlatan bir beyaz gül
Solduranda beyaz gülüm
Gitme gülüm…Gitme
Solarsın rüzgarına dayanamazsın
Solarsın beyaz gülüm </div>

Ankara ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Başkent Ankara şiirleri, Ankara şiiri, Ankarayla ilgili şiir, Ankara için yazılmış şiir

Ankara

Ne istersen var şu Van’da
Kürtlerin kurutulmuş gölü
Siyasetin projesine düştü, ömür..
Yeşillenir küçük bir kır

İstendi mi göz boyamak
Baş üstüne teşkilatım
Terörle sokak, ocak, bucak
Giremem ki konuya ve edemem seyahat

Ankara’nın başında belalı İstanbul
Radyosunu geçmiş tiril tiril televizyon.
Gözümde kilo metrelerce uzakta kalmış
Varılmayan nasibim, dağlar ardında koca semt.

Ankara’nın Üsküdar’ında dert başta
Hayal kurmak istiyorum güzeliyle
Bir apel beklerim koca kentten
Dünden sorumsuz yarına bir sitem

Ağrı’sına sızan yaslar
Diyarbakır’ı çalmayan sazlar
İstanbul’u olmayan kızlar;
Düşleriniz hayli benim canım

Birinde ezgisi var Anadolu’nun
Çobanların gözdesi denizler
Zengin olmak için müstakiller yaraşır ( )
Yetmeyen memlekete ithal et karışır ( )

Birinde ezgisi var Anadolu’nun
Birinde müzik var, ötekinde zılgıt
Birinde mektup var, diğerinde resim
Bir araya gelinse bu düşler anlaşılmaz

Birinde var bir bildiğim
O beni takmayan aklı başında
Unutmuş, geçmiş ve bitmişle sona eren
Ve yalnız başlayan bir sonun hikayesi

Benden bir selam alırsın
Ardından her bitimin ucunda özlemler
Seni anarım yağan karla
Sen olsan şimdi başımda

ANKARA’M

Yolların ırağından sana geldim bak!
Yine bir kasım akşamında Ankara’m
Savrulan ruhum ile dans ettiler
Sarı yaprak, kızıl çam, mavi duman
Nedir bu heyecan telâş?
Gelişime sürur sesimi yoksa?
Mahir zaman eşiğinden seyrettim seni
Hatırımı soran akşamda…

Tutunacak dal buldum, dize derman olacak
Yorgun yol ortasında azıcık nefeslendim
Ilıman nefesinle okşanınca narin ruhum
İhrama girer gibi, bir his ile beslendim

Gecenin gizeminde hüznün rengi
Yorgun gözlerime aksetti sandım
Puslu aynalar bana gülümserken
Geçen bahar mevsimine uyandım.

Bir sanat eserini ziyaretmiş bu geliş
Dünden vefa beklemek en büyük gaflet imiş

Bir zamanlar,
Bırakmıştım sana bir manada
Epeyce içi dolu hatıra…
İyi bakmışsın emanetim güvende hala
İki günlük sürenin keyfini süreyim bırak
Yetmez mi ezdirdiğim kendimi onca zamana
Minnet borcumu elbet bir gün,
Elbet bir gün ödeyeceğim sana…!
Asuman Soydan Atasayar

ANKARA’DA İKİ MEVSİM

Önce sert rüzgarlar esti.
Yapraklar çınarlara,
Kestaneler atlarına küstü.
İndiler aşağı,birer ikişer.
Kiminin kabuğu dikenli, kiminin patlak.
Baktılar! Öbür yapraklar da atladılar.
Ağaçlar kaldı çırılçıplak…
Geçti yaz.

Sonbahar nazlandı,
Kaldırımdan kaldırıma,
Sürüklendi biraz,
Çöpçüler çok kızdılar.
Sonbaharı süpürüp bidonlara koydular.
Kimse görmesin diye.
Gece Mamak’a götürdüler,
Ben gördüm,bilirim.
Orda birileri sağa sola bakar,
Kibrit çakıp sonbaharı yakar.
Kesin yaktılar…
Hem kel hem fodul kaldı Kumrular.

Ve bugün Ankara
Bensiz seninle yaşadığı günlerden birini,
Sensiz benimle yaşadı.
Lapa,lapa kar yağdı.
Çatılar duvak,yerler gelinlik giydi.
Kartopu oynadık,kardan adam yaptık.
Akşam,Bartın kestanesi soyduk…

Sabah sığırcıklar serçeler
Daldan dala uçtular ama nafile,
Karlar altında kaldı bütün nevale…
Penceremizdeki karı oyduk
İçine bayat pilav koyduk…

Gözükmüyor sisli dağları Ankara’nın.
Mektuplarında yazdığın güzelliği kalmadı,
İlkbaharın,yazın…
Ve ben o ilkbaharı,
O yazı hiç görmedim…
Ve şimdi soğuk…
Çok üşüyorum canım…

Hayatla ilgili şiir,Hayat ile ilgili şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hayata Dair Şiirler
Hayatla İlgili Şiirler
şiirler hayat şiirleri

Bir Hayatın Anatomisi

Hayat dediğin oyun üç,bilemedin beş perde
Kural yoktur tınısı hep aynıdır her telde
Açılışı dünyaya gelmekle yaparsın
Sonra zamanı saati kendin göre kurarsın
Dünyaya gelerek başlattığın diriliş
Onbeşsene sonra olurmu sana bir serpiliş
Farkında değilsindir yaşıyorsundur en güzel günleri
Karşına çıkan ilk kızı sanarsınki bir huri
Heyelana kapılmış kaya misali geçer zaman
Birden yapaylnız kalırsın nedenini anlamadan
İşte ilk perde tam burda kapanır
Sınav denilen illetle ikinci perde aralanır
Hazırsan geçersin sınavı ilk seferde
Eğerki değilsen sayarsın olduğun yerde
Aşılmayacak engel yoktur atlatırın bunuda
Artık kendine güvenirsin sözlerin kalmaz havada
Sahneye bi çıkarsın karşında kocaman kitle
Kendince düşünürsün işte budur kapalı gişe
Tadını alamadan elvedda derin mutlu günlere
Çıkarsınsabah yeliyle uzun bir sefere
Şafak saymakla geçermi dörtyüzaltmış gün
Onbeş aydan daha yoksun kalır kısacık ömrün
Onbeş aydan sonra hiç bozmadan kafiyeyi
Kapatırsın uzun bir aradan sonra perdeyi
Herkes gibi kurmak istersin mutlu mesur bir yuva
Bu arada bir perde daha katılır kuyruğa
Artık benimde olsun dersin bir kaç çocuk
Derken anlarsınki kolay değilmiş yoksulluk
Dertler belini büksede bunlarıda atlatırsın
Hepsini bir bir katlayıp cebinde saklarsın
Bundan sonra kalmamıştır ben diye birisi
Sende anlarsın yalanmış aileden gerisi
Yıllar birbirii kovalarken dört nala
Yavrunda düşüverir uzun bir yola
Çok geçmeden alırsın kucağına bir iki torun
Onlar için herşeyi yaparsın dinlemezin hiçbir kanun
Artık birşey düşünmezsin dalmadan önce uykuya
Yüreğinde yer yoktur en ufak korkuya

Altmış beş senelik hapisten sonra hayat
Açıklar kararını artık;\’\’hakkın beraat.\’\’
Yakan yapışır alaşağı eder ölüm ummadığın yerde
Tam burada anlarsın açılmıştır artık son perde
Önünden geçek üzeredir ayrılık treni
Bir telaş başlar duymadan son sireni
Şehadet getirerek çıkarsın dönüşü olmayan yola
Yoktur artık hiçbir durakta bir nefeslik mola
Ağır ağır uzaklaşırken kıpırdayamadan yerinden
El bile sallayamazsın buğulu pencerenden
Cenazende okunan senin içindir bu son beste
Kimse bulamaz artık seni herzamanki adreste.!

Ömür Dediğin

Debelenip dursun akıl ‘niçin’de,
Bir varmış bir yokmuş ömür dediğin.
Gönül sanki zindan, zindan içinde,
Bağrımdaki okmuş ömür dediğin.

Gel seyre dal bir ırmağın başında,
Çölün ortasında, dağın başında,
Bir gurbet ki gözlerinin yaşında,
Ne yaman firakmış ömür dediğin.

Adım adım menziline yürüyen,
Gece-gündüz damla, damla eriyen,
Bahtımın yeline düşüp titreyen,
Bir sarı yaprakmış ömür dediğin.

‘La rahate’..bitmez dertler, çileler..
Şeytanda tuzaklar, ‘ben’de hileler,
Yüzümde gül olup açsın haleler,
Ahiri toprakmış ömür dediğin…

Servet Yüksel

İlk Yardım Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İlk Yardım şiir,
şiir ilk yardım,
İlk Yardım Şiiri,

İnsan hayatı önemlidir
Layık olduğu ilgiyi görmelidir
Keşke dememek için dikkat gereklidir

Yurdun dört bir yanında
Acil olayların başında
Rüyadan uyanmalı
Doğru müdahale yapılmalı
Iskalama hayatı
Mutlaka öğren ilkyardımı

Alıntı değildir

Ozon Yağı Ve Faydaları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ozon Yağının Faydaları Ve Zararları,

Ozon Yağının Faydaları Nelerdir,

Ozon Yağı Faydaları

Cilt bakımına yeni bir bakış açısı getirmiş bu özel ürün; anti-akne özelliği ile cildin temiz ve taze bir görünüme kavuşmasına yardım eder. Yoğun oksijen moleküllerinin etkisi cilt lekelerine karşı savaşarak cildin yenilenmesine yardımcı olur. Özellikle yaz aylarında güneşe karşı hassas olan ciltlerin bakımı ve korunmasında yardımcı olur. Traş sonrası oluşabilen cilt tahrişlerinin azaltılmasına yardımcı olur. El ve tırnak bakımında destek ürünlerin başında gelir.

– Ph 5.5 ile cildin asit örtüsünü korur
– Taze ve pürüzsüz bir cilde kavuşmanız için doğanın hediyelerinden biridir.
– El ve tırnaklarınızın kusursuz görünmesine yardımcı olur.
– Cildinize uyguladığınızda oksijen moleküllerinin rahatlatıcı etkisini hissedersiniz.

Ozon Yağının Bilininen Hiç Bir Yan Etkisi Yoktur…

Sevgililer Günü Kutlama Fotoğrafları

Perşembe, Haziran 21st, 2012

14 Şubat Sevgililer Günü’nde DJ_CemiL bizleri yayınıyla mest etti.. Anonsları,şarkıları.. Her şey birbirinden güzeldi.. Her şey için burdan tekrar teşekkür ederim.. Yüreğinize sağlık DJ_CemiL..

:f118::f118:

Aşağıdaki resimlerde nicklerini gördükleriniz DarK’ın sözünü dinleyip kazıklanmayanlar..Yani hediye almayıp sevgililer gününü evlerinde pc başında geçirenler..

Cahit Sıtkı Tarancı Şiirleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Cahit Sıtkı Tarancı Şiiri

Cahit Sıtkı Tarancı’nın Şiirleri

YÜREK

Şiire Yorum Yapın
Yumruk biçiminde bir şey
Kan kırmızı et parçası
Gümbür gümbür atar durur
Göğsümün sol tarafında

Hayat, aşk, iyilik, cesaret
Ne varsa bu yürektedir
Bu yürek durmayagörsün
Kodunsa bul dünyaları

Yüreğim benim bir tanem
Velinimetim, efendim
Durma, çarp, vur, ses ver aman
Aşık kulağım sendedir.

ABBAS
Şiire Yorum Yapın
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.


AKŞAM VAKTİ

Şiire Yorum Yapın
Neden öyle sessiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?

Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N’olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver…

ŞAŞIRDIM KALDIM
Şiire Yorum Yapın
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım;
Gün kasvet gece kasvet.
Bulutlar, sisler içinde bunaldım;
Gök mavisine hasret.

Olmuyor seni düşünmemek Tanrım,
Ummamak senden medet.
Suyun dibine vardı ayaklarım;
Suyun dibinde zulmet.

Kalmadı ümidin soluk ve cılız
Işığında bereket.
Ve ölüm, kapımda kişner, sabırsız
Bir at oldu nihayet.

TREN
Şiire Yorum Yapın
Nereye bu gece vakti?
Güzel tren, garip tren?
Düdüğün pek acı geldi,
Hatıra neler getiren.
Çokmudur mendil sallamam;
Her yolcu az çok aşinam,
Haydi, yolun açık olsun;
Geçtiğin köprüler sağlam,
Tüneller aydınlık olsun.

ANNE NE YAPTIN?
Şiire Yorum Yapın
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı
Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim.

Bir kere doğurdunsa sonra niçin büyüttün?
Kundakta beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Koynundan niçin attın yavrunu bütün bütün.
Bilmiyor muydun ki o yalnızlıktan korkardı?

Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç yalvar gündüze geceye boyun uzat
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi?

Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim
Anne istemiyordum ne tacı ne sarayı
Anne karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?

AŞK ADAMI

Şiire Yorum Yapın
Dolaştığım denizlerce düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut.
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
Derdim ki: ‘Elbet bir ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de.’

Fakat bütün bunlar da olur,
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrilik gözetmeden.
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki,
Karanlık kıyılardan bile olsa,
Candan selamlarım,
Civarımdan geçecek gemileri;
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!

AŞK İLE
Şiire Yorum Yapın
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış çıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civân kekliği

BAHAR SARHOŞLUĞU
Şiire Yorum Yapın
İlk sevgilimin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allahaısmarladık kaldırımlar.

Giyenler düşünsün dar elbiseyi;
Ölçülü sözü, hesaplı adımı
Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
Saltanat sürer gibi uçuyorum,
Erk ağacı gelin olduğu gün.

Hayranım bu şehrin bacalarına.
İrili ufaklı, hep bir ağızdan,
Nasıl derinden gökyüzüne doğru
Bir türkü söylüyorar öyle sessiz!
Dmanı daim olsun güzel baca!

Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yuvası dallara emanet serçe.
Derken camiler üstünde güvercin,
Minareler katında geçiyorum,
Gökyüzü mahallesi istanbul’un.

Süt beyaz bir martıyım açıklarda.
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere.
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!

BATAN GEMİ

Şiire Yorum Yapın
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum;
Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim;
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!

Deliklerim açıldı tazyikinden suların;
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!
Güverteyi yıkıyor çığlığı yolcuların.
Kudurmuş denizinde hakkın çırpınıyorum!

Gittikçe kabarıyor,amanın,bu dalgalar;
Ufuk sise gömülü,ne gelen var ne giden.
Kaptan imdat düdüğü durmadan çalar!
Kaptan imdat düdüğü beyhude çalar!

Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman!
Bir ümit dağılıyor çıkan her nefesimden.
Batacağım galiba bir limana varmadan!
Ne zaman kara yüzü göreceğim,ne zaman.

BAHAR YELİ

Şiire Yorum Yapın
Nihayet damlarda leylekler göründü
Upuzun gagalarını takırdatan
Vefasız sandığımız turnalar döndü
Geçen yıl gittikleri meçhul diyardan

Çiçek açmış ağaçlara bak ne güzel
Gel bizim olsun serçelerin neşesi
Gel seninle kırlara açılalım gel
Neler vadetmiyor akar suyun sesi

Şu yeşilliğin ta sonuna gideriz
Ne olduğumuzu unutuncaya dek
İstersen havadan sudan bahsederiz
Yalnız adımlarımızla sevişerek

Uzamaya başladı günler sahiden
Güneşin batmak istemediği belli
Eteğini havalandırarak esen
Kış boyunca düşündüğüm bahar yeli

AŞK!

Şiire Yorum Yapın
Açınca baharın dişi gülleri
Bir başka rüzgar eser bahçelerde
Dinle çılgınca öten bülbülleri
Sorma niçin düştüğünü bu derde

De ki: -Aşktır şadeden gönülleri
Perişan, berbat eden gönülleri
Aşk söyletir en yanık türküleri
Ay buluta girdiği gecelerde

Gelin Kaynana Manileri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Gelin Kaynana Manileri

Tugbam sitesinde en güzel Gelin Kaynana Manileri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Gelin Kaynana Manileri


Gelin Kaynana Manileri

Kaynana:
Kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Akıllı olan gelin
Kaynanaya hırlamaz.

Gelin:
Ey varvara varvara
Ayva doldur şalvara
Azmış dişlek kaynana
Tırmalıyor düz duvara

Kaynana:
Ben yaylada kışlarım
Türlü nakış işlerim
Pis gelini görünce
Dayanamam dişlerim.

Gelin:
Allar giyer allanır
Görsem midem bulanır
Kaynanam hamamdan çıkmış
Ayva göbek sallanır.

Kaynana:
Yaşa gelin yaşa
Kına yakmış başa
Arkamdan konuşursan
Dilin karnına kaça.

Gelin:
Sabun koydum legene
Bak başıma gelene
Ben kadar taş düşe
Kaynana senin tepene

Gelin:
gelin kaynana manileri kopucaksınız Kaynanamın kelini
Gelin verir yemini
Dırdır etme kaynana
Akrep soksun dilini

——————-

Mani maniyi açar,
Mani bilmeyen kaçar,
Gelin mani diyelim,
Mani dertleri açar.

**
Evin kapısını kapat,
Kaynanayı kaldır at,
Kaynanasız gelinler,
Aman bacım ne rahat.
**
Kazanda hedik kaynana,
Dişleri gedik kaynana,
Oğlun çerez getirdi,
Sensiz yedik kaynana.
**
Sini sini şekerim,
Üstüne bal dökerim,
Kaynanamın kahrını,
Oğlu için çekerim.
**
Köprü altında durdum,
Manine mani vurdum,
Senin gibi maniciyi,
Gaz kümesine kordum.
**
Çarşıda et kaynana
Başında bit kaynana
Biz oğlunla yan yana
Dışarı git kaynana
**
Kız gelin dırdır etme,
Fazla ileri gitme,
Vakitsiz horoz gibi,
Gece yarısı ötme.
**
Sokakta geziyorsun,
Oğlumu üzüyorsun,
Sende ne güzellik var,
…… benziyorsun,
**
Çiçek gibi her yanım,
Sen hizmetci ben hanım,
Evden kovarım seni,
Eğer isterse canım.
**
Başı saçaklı gelin,
İpten kuşaklı gelin,
Dün geldin adam oldun,
Leylek bacaklı gelin.
**
Yüzüm beyaz ay gibi,
Kaşlarım da yay gibi,
Oğlun bana ev aldı,
Koskoca saray gibi.
**
Oğluma çatacağım,
Seni boşatacağım,
Sırtına tekme vurup,
Sokağa atacağım.

——————

Sağlık afiyet sıhhat
Gaynanayı galdır at
Gaynanasız gelinler
Aman anam ne rahat

Gız gelin dırdır etme
Fazla ileri gitme
Vakitsiz horuz gibi
Gece yarısı ötme

Çarşıda et kaynana
Başında bit kaynana
Oğlun bekler mutfakta
Dışarı git gaynana

Sokakta geziyosun
Oğlumu üzüyosun
Güzel desem değilsin
Maymuna benziyosun

Çiçek gibi her yanım
Sen hizmetçi ben hanım
Evden kovardım seni
Şayet isterse canım

Başı saçaklı gelin
İpten kuşaklı gelin
Dün geldin adam oldun
Leylek bacaklı gelin

Sinilerde şekerim
Üstüne bal dökerim
Biber gibi sözünü
Oğlun için çekerim

———————

Havuzun ortasında
Kına kardım tasında
Oğlum bana dönecek
Şu ayın haftasında

Gazanda hedik gaynana
Dişleri gedik gaynana
Oğlun dondurma getirdi
İkimiz yedik gaynana

Köprü altında durdum
Mânine mâni vurdum
Senin gibi dilliyi
Gaz kümesine gordum

Leğende su durur
Yâr elini yudurur
Gelin keyif çattıkça
Gaynanalar gudurur

Oğluma çatacağım
Seni boşatacağım
Beline tekme vurup
Sokağa atacağım

Yüzüm beyaz ay gibi
Bak kaşlarım yay gibi
Oğlun bana ev aldı
Koskoca saray gibi

Saraylar sıcak değil
Güller domurcak değil
Bir yastıkta kocayın
Sevda oyuncak değil