Posts Tagged ‘bilmiyor’

Sustum Kimse Bilmiyor İçimdekileri..

Cuma, Haziran 22nd, 2012
sustum kimse bilmiyor içimdekileri
susmalıydım artık
konuştukça batıyordu yüreğim
kelimeler birbirine giriyordu
sen kelimesini dudaklarıma almamalıydım
içimden söküp atamasamda seni
bu acımla savaşmalıydım

gittin bende bittim
ve bu aşkıda bitirmeliydim
seni hatırlatan her şeyi yırtmalıydım yakmalıydım
artık pembe gözlüğümü çıkardım
hayata simsiyah bakıyorum
kendimi kandırmamalıydım
her biten şey yeni bir başlangıçın habercisiymiş
nerde ozaman
bak ağaçlar bile yaprak döküyo
her sonbaharda
her yeni güne birkaç yaprağını feda ediyo
senin beni feda ettiğin gibi
yalan her şey sahte gülücüklerim gibi
senin beni sevdiğin yalanı gibi
gerçek olan sadece yaşamak zorunda oluşum
son nefesimi verene dek yüreğim sen diye çarpsada
bunu senin bilemeyeceğin
benim sevgim benim aşkım tek gerçeğim
ve şimdide susmalıyım
gittiğinde kal gitme diyemedim

ama şunu unutma
ben sen beni sevdin diye sevmedim
aşkımız sen de bitti diye bende biteremezsin…

Alıntı..

Sustum! Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sustum!

Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

kendimle konuşuyorum şimdi yalnız…

yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime

kimse duymuyor…

sustum!

sustu dudağımdaki şarkı gözlerimdeki şiir

yaraları yalayan rüzgar

sokaklarında kahrolduğum şehir

gözlerim konuşuyor yalnız…

sustum!

bin ah sürüp dudaklarıma

ne kadar susulacaksa o kadar sustum!

sustu benimle deniz

sustu deli dalgalar sustu martılar…

umutlarımı sarıp rüzgarlara

uzaklara savuruyorum her gece

yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne

kimse görmüyor…

saçı ağarmış hayaller

nemli kirpiklerle

bulutlandığında gözlerim

gökte şimşek olup çakıyorum

kimse görmüyor…

Sustum!

tuz basıp yaralarıma!

sustum…

içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi

yaslanıp yalnızlığın duvarına

gül döküp kalabalıklara

kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece

kimse bilmiyor..

sustum!

sustu benimle gök sustu toprak

acılar konuşuyor şimdi yalnız

yaralı gönlümün sızıları konuşuyor

tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir

atıyorum uçurumlardan

kimse görmüyor…

sustum!

saçlarını kokluyorum rüzgarların

dudaklarından öpüyorum hayatı

içimde incecik bir sevgi ürperiyor

sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme

gelmiyor beklediğim bahar

yaralar merhem tutmuyor

gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara

mendil silmiyor

yağmur dinmiyor

sevdiğim bilmiyor…

Sustum!

sustu benimle sarı sabır sustu zaman

sustum

yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata

kimse duymuyor…

sustum!

İçimdeki dalgalar kabardıkça volkanlar gibi

sustum

sustu dudaklarım sustu gözyaşlarım

sustu gözlerimdeki şiir

gönlümdeki nehir

bulutlar haykırdı isyanımı

şimşekler haykırdı

sadece ben duydum

sadece ben
sustum!

ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat

kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi

yaralar merhem tutmuyor

geceler avutmuyor

ben sustum

acılarım konuşuyor yalnız…
Ben sustum!

susmuyor yüreğimi kavuran kasırga

pencereme vuran yağmur damlaları

susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar

gelmiyor bahar

kuşlar sevinmiyor

yıldızlar küs

ay üzgün

güneş doğmuyor

acılar dinmiyor

içimde binlerce şiir kanıyor her gece

kimse bilmiyor…
sustum!

sustu benimle sarı sabır

sustu hayat

sustu zaman

acılar konuşuyor yalnız

acılarım konuşuyor

kimse duymuyor…

duymuyor…

duymuyor…

duymu…

duy…

du…

[DIPNOT]Alıntıdır..[/DIPNOT]

Hiç bir..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil; dedi insanlar.
Müziğin sesi, sözcüklerin yazılışı.
Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değil, dedi,
bütün bize öğretilenler,
peşinden koştuğumuz aşklar,
öldüğümüz bütün ölümler,
yaşadığımız bütün hayatlar,

Hiç bir zaman olması gerektiği gibi değiller, yakın bile değiller.
Birbiri arkasında yaşadığımız bu hayatlar,
tarih olarak yığılmış, türlerin israfı,
ışığın ve yolun tıkanması,
olması gerektiği gibi değil,
hiç değil, dedi.

Bilmiyor muyum?
diye cevap verdim.
Uzaklaştım aynadan.
Sabahtı, öğlendi, akşamdı.

Hiçbir şey değişmiyordu.
Her şey yerli yerindeydi.
Bir şey patladı,
birşey kırıldı,
bir şey kaldı…

Bukowski