Posts Tagged ‘düs’

Kumsala düşen sızı…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

KUMSALA DÜŞEN SIZI…

Deniz körpeliğinden sıyrılırken
Bir esrik düş büyür de büyür
Ve güneşten daha çok kavurur bizi
Upuzun olsa da gece
Uykularımız şafağa varma telaşına teslim olur

Ve iki ayrı ürperiş
Usulca çıkar uzaklardan
Sarmaşıklar gibi dolambaçlıdır özlem
Ilık ilk yaz sabahının birinde
Kavuşma sevinciyle parlar gözlerimiz…
Bir bulut beyazlığı altında buluşur ellerimiz

Hangi seher
Sıcaklığında konuk eder bizi
Ve hangi esrarlı dokunuş
Böylesine apak yapar
Geceden arta kalan esmerliğimizi
Hangi şairin şiirlerinde vardır böylesi vuslatlar?
Hangi ressamın tablosunda
Birbirine bakan mahmur gözlerden
Lime lime dökülür yaşlar
Sevi başlıbaşına bir tümlenişse eğer
Bizden başka kim bilebilir
Nerden gelir ve nasıl başlar?

Sesler ulaşır zambak kokuları gibi usuldan usuldan
Sonsuzluğa doğru birlikte dolanır akreple yelkovan
Dalgalar can bulduğu yerden vururken körfeze
Islanır ayak
Rengarenk çakıl taşlarına düşer gölgeler
Kızıllıkta belirir iki silüet,
Arzuları sivriltiyorken kutsanmış sözler
Sevi’nin sağanaklarından ıslanır tüm bölgeler

Kaç günlük uzaklıkta saklanır durur ayrılık
Kaç arşındır yol gözleyen nar kırmızısı yakınlık.
Bir duman seli kalkmaya görsün
Bir tını cömertçe kurar sofrasını
İşte o an sunulur ötelerden tutunuşlara katık

Ordaydık
Ağırdan ağırdan yırtılılırken yalnızlık
Bir çarpışma an’ıyla büyür demlenişler
Bir var oluşla dile gelir hiç söylenmemişler
Alçalıp yükselirken iç çekişler
Gün kurusu kıvamından alırız haz
Yeni bir muştuyla avutulur yaz
Bir kıvılcımla başlar ya orman yangınları
Biz de öylesine yanarız biraz

O ses bizimdir
O kıvılcım biziz
Odlarla kavrulan hevesi barındırır nedenlerimiz
İlk seherde yaralı yürekler demlenir
O yerlerden semaya uzanırken eller
Ertelenen zaman için kimsenin bilmediği
Göklere uzanan bir yakarı filizlenir

Sen ne soylu can eriğisin ey gülüş
O öyle bir mayadır ki sevinin gizine bulanır
Tüm dereler boz bulanık akarken
Gerçeğin ritmiyle bezenir diriliş…

Uzanır boylu boyunca efkar
Kumsala düşer sızı
Oyuna kanmaz çocuklar gibi afacan
Tutuşur iki gönül hırsızı

Uğradığı yurtlara bereketler sunan his
Sonrasızlığı barındıran nankör sis
Gölgede yürüyen düş
O şarkıyı çalan ıslık
O son öpüş…
O olan her nefes
An biterken suskunlukta yorulur
Odlarda kavrulan iki heves..
Eşkalini bırakmadan kaybolur

Artık
Deniz işvelidir,kumsalda oynaşır
Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır
Ortalıkta öksüz bir güneş dolaşır

Necdet Arslan

Düşlerim var, rüzgara ters düşen…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Her eğilip baktığımda başımın gövdemden ağır gelmesiyle yerde buluyorum kendimi…
Deyimlerden cıkmış bi cümle olabilir ama kafamın içindekiler, beynimi sömüren anlamsız yada belkide fazla anlamlı düşünceler tasımıyor artık bu bedeni…Her defasında düşmek mi bana yazılan, yada en acısı yerlerde sürünürken bile başımı kaldırabilecek gücü bulup (ki nerden bulduğumu anlamış değilim hala) düştüğüm yüksekliği görmek mi?

Gülücük perisi niye uğramıyorsun yüzüme?
Hala kaçırıyorum gözlerimi insanlardan…
Kaybolmasınlar içimdeki boşlukta diye..

Niye farklı olduğumu devamlı yüzüme vuran kelimeler seçiyorlar benimle konusurken?… Niye hissettiriyolarki bunu? Yüzümdeki tepkisiz maskenin atında devamlı ağlayan bi yüz olduğunu öğrenmek içinmi bütün bu çabalar? Ne zaman acık vericek diye ben kaçtıkca bıkmadan üstüme gelmeleri…
Neden?…

Herşey yalan sadece düşlerim gerçek…
Düşlerim var rüzgara ters düşen…

Her attığım adımda onlara, biraz daha kaybediyorum içimdeki beni… Vardığıma kalacak mıyım?
Bilmiyorum.

Yalnız mıyım? onların dediklerine göre yalnız olamam… Etrafımdalar çünkü…
Ve evet bencede yanlız değilim kimsenin bilmediği 2 kişilik bi dünyam var benim..
Adım hala hayat kitabında yazıyor…
Gerçek cok şeffaf tıpkı, ağladığımda gözlerimin kıpkırmızı kesilmesi kadar…
Kahretsin, acınacak haldeyim yine, kelimelere vurmak bu olsa gerek…

Melekler, duymuyor sesimi
Karanlık işte yine her yer
Gözyaşlarım, keşkeleri yok edemiyor
Korkuyorum
İnancım kalmadı benim….

Düşen Bir Çocuksa, Tutan Neden Hayat Değildir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Keşfedilmemiş bir şiirin son kıtasındayım…/..Bulunmaya varmıyor dilim…

…..merak etmiyorum da,
giderken üşüdün mü bende(n)?
hiç düşündün mü?

oysa ben d/okuyorum şimdi
seni
tenime,
enine, boyuna,
yazıyorum
düşünmeden../..düş(ü)me!

sense çıplaksın
kelimelerini kaybetmiş bir şair kadar
terli şimdi bütün hatırlamaların…
unuttuk (mu) susmayı?
oysa yalnızız
içimiz de
ikimiz de

ki kaybolmuşluğun sesin kadar
ve bulunulmuşluğun kadar suskunluğun…
şimdi
susacak kadar kayıbız
bulunamayacak kadar vurgun….

II

bıraktım çocukluğu(mu)…/..tutulmaya gidiyorum
tut(mayın)!

yerine yenisi alınmasa da bir yüreğin?
siz yine de;
vurun umudun yelkenlisini!..
’yalnız’
ağlamayacağıma söz veremem
bağışlayın!

Aşk verirdi gidişlerin,
nefes alır
gül dikerdi her gece kapıma
dikenini batırır…
alınma sakın!
ben en çok dikenlerini sevdim
susuşlarının…

bu unuttuklarına mı direnişin?
dışına rehin bıraktığın ben miyim?
yoksa kendin mi?
bu içinden çıkan
hangi güçsüzlüğünün kavi?
Bu ne girdap!
bu ne duvar?
bu hangi rahvan gidişin bahçemde salınan?

III

…divit kokusundasın sen…/..yazmadan dağılansa ben!

mealimi kendime bıraktım…
açıklamamı sana
yağmurum!
beni tercüme edebilir misin ayrılıklara?

kaçıngan bir susuş benimkisi..
düne ufak bir bugün kaçamağı…
ağlayışlarım biraz kadınımsı…
ve sen şimdi biraz kağıdımsı…
içine damlıyorum aralıksız…
sus(a) bana!

IV

bazen söylerdin;
’düşe kalka büyürüz çocuk, hayat böyledir’
düşen bir çocuksa şimdi ’sevgili’,
tutan neden hayat değildir?

Hatice Menteş

Aslan İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aslan İle İlgili Şiirler

Aslan İle İlgili Şiirler

Meydan Kedisi

Her ortamda baş gösterir yalaka,
Söz dinlemez fayda etmez salaka,
Leke sürer alnı açık yüzü aka,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

İyi kötü kimdir görmez kör deve,
Dürüst doğrulara layık yetki merteve,
Alın teri ekmek götürmek için eve,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Vermez yalakalar bozuk huzurlar,
Dürüst çalışanın sonun hazırlar,
Kovar dokuz köyden kökün kazırlar,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Yalakalar bazen aşar çizmeyi,
Hiç hoş değil taşa vurur kazmayı,
Dünya fani bence değmez üzmeyi,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Düzen bozuk düzen bozuktur çarkı,
Her insan yerinde beydir yok farkı,
Ayrım kayrım yapıp sorulmaz ırkı,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Düşün Adem baba Havva anamı,
Hep kardeşiz garez kinin banamı,
Gerçek dersem kapa dersin çenemi,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Her olur olmaza neden eğilem,
Varsa içinde kurdun bende ne bilem,
Senin gibi olmaktansa aç ölem,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Akrep hisli iki ayaklı kediler,
Veysel derki; pay etmeden yediler,
Çoktur memlekette böyle adiler,
Aslan boğar aslan meydan kedisi.

Veysel Şimşek

Aslan Kayapınarlı

Tarih yazarsın sen şanlı
Haydi aslan Kayapınarlı
Sen azimli, sen kararlı
Haydi aslan Kayapınarlı

İlk sanatımız çerçilik
Gömleğinde yoktu ilik
Bize yapsalar bencillik
Haydi aslan Kayapınarlı

Gurbet gurbet gezdin durdun
Bazan aç, kimi gün yorgun
El kapısında uyudun
Haydi aslan Kayapınarlı

Hep gördüler bizi cahil
Cahil gören oldu gafil
Sıra bizde işte delil
Haydi aslan Kayapınarlı

Mastır yapan ögretmenler
Yetişiyor bak şair’ler
Avrupada var vekiller
Haydi aslan Kayapınarlı

Birlik beraberlik olsun
Gönlümüz hep neşe dolsun
Her günümüz, Bayram olsun
Haydi aslan Kayapınarlı


ASLAN MEHMED’İM

Umudun yarına, seferi için
Bayrağı tutandır, aslan Mehmed’im
Barışın dünyada, zaferi için
Yüreği atandır aslan Mehmed’im

Tırnakla, diş ile siperler kazıp
Tarih sayfasına, destanlar yazıp
Oynanan oyunu, sabırla bozup
Feleğe çatandır aslan Mehmed’im

Düşmana her yerde, göğsünü gerip
Anafartalar’da ihtarı verip
Nusret’le denize mayınlar serip
Boğaza katandır aslan Mehmed’im

Tabyadan tabyaya, durmadan koştu
Yüreği inançla, sel gibi coştu
Zaferdi emeli, gerisi boştu
Tek derdi vatandır aslan Mehmed’im

Cesurdur yiğittir, çeker soyuna
Şehitlik yakıştı, fidan boyuna
Anzak’la beraber, koyun koyuna
Şerefle yatandır aslan Mehmed’im

Sevim Aslanalp


Aslan

Kuyruğu var yelesi var
Önü geniş arkası dar
Görkemli bir gövdesi var
Hayvanlar kralı aslanın
Ormanda yüzlerce cariyesi
Binlerce kölesi var

Parkları meydanları
Müzeleri süsler yontusu
Ağzı mağara kapısıdır
Dişleri diş değil hançer
Yoktur kimseden korkusu

Ali YÜCE

Akıllı Mesajlar

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Akıllı Mesajlar

Tugbam sitesinde en güzel Akıllı Mesajlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Akıllı Mesajlar
Kısa Akıllı Mesajlar
Akıllı Mesajlar Akıllı Sözler

Gomlegin ilk dugmesi yanlis iliklenince digerleri de yanlış gider.

Baskalarini avutmakla kendi acilarini unutursun.

Birisine seni seviyorum deme firsatini asla kaçirma

Caresiz kaldiginizda bilin ki tek care yine kendinizsiniz…!

Bugün halledemedigimiz bir sorunun nedeni, dün onu dogru yapmak için zaman ayirmamis

Aci çekmeyenler, baskalarinin aci çekebilecegini akillarina bile getiremezler.

Baskalarini avutmakla kendi acilarini unutursun.

Akilli olanlar sebepler konusunda tartisirlar.Ama nihai karari sonucta surekli aptallar verir…!

Bazi yikilislar daha parlak kalkinislarin tesvikçisidir.

Alay, çogu zaman akil yoksullugundan ileri gelir.

Beklemeyi bilen insan herseyi elde edebilir.

Askin ilk solugu mantigin son solugudur.

Bir düsmani bagislamak, bir dostu bagislamaktan daha kolaydir.

Asla birilerinin umudunu kirma. Belki de sahip olduklari tek sey odur

Bir kadinin yüzünde tasidigi ifade, sirtina giydigi elbiseden daha önemlidir.

Ayakta olmek diz ustu yasamaktan daha cok onur vericidir…!

Bir kavgada ilk sen vur ve sert olsun

Ayni hatayi 2 kez yapma

Ayrilik, sevdanin merhemi oldugu gibi öfkeyi de kini de azaltir.

Bir kavgada ilk sen vur ve sert olsun

Barisi korumanin en iyi yolu savasa hazir olmaktir.

Biri sana sarildiginda, önce onun kollarini gevsetmesini bekle