Posts Tagged ‘mermer’

Doğal Madde Nedir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Doğal Madde Nedir?


Doğal Maddenin Anlamı

Doğal madde, doğada saf olarak bulunan,işlenmemiş,herhangi bir katkı malzemesi katılmamış her maddeye denir. Doğal maddeler, doğadan olduğu gibi yada çok hazla yapısal değişikliğe uğramadan elde edilirler.

Doğal maddelerin bazıları çeşitli işlemlerden geçirilerek kullanılır. Örneğin tuz doğal bir maddedir ve doğadan elde edildiği gibi kullanılabilir. Şeker de doğal bir maddedir ve şeker pancarının yada şeker kamışının işlenmesi sonucu elde edilir. Ağaçtan elde edilen kereste ve tahta doğal bir maddedir. Günlük yaşantımızda kullandığımız altın, demir, ağaç, cam, taş, mermer, toprak gibi bir çok cisim eşya, alet ve malzeme doğal maddelerden yapılır.

Günlük yaşantımızda birçok doğal madde kullanırız. Tuz,su, ham petrol, taş, mermer, altın, şeker, pamuk vb. bu maddelerin en küçük parçası yine maddenin kendisidir.

Annem İçin

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Annem İçin – Ahmet Hamdi Tanpınar..

Annem İçin

Bir günümüz bile sensiz geçmezken
Şimdi mezarına hasretiz anne…

Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yer
Gölgesinde ulu, loş bir mâbedin
Bir yığın toprakla bir parça mermer
Sırrıyla haşr olmuş orda ebedin.

Bir yığın toprakla bir parça mermer,
Üstünde yazılı yaşınla, adın;
Baş ucunda matem renkli serviler
Hüznüyle titreşir sanki hayatın.

Seni gömdük anne yıllarca evvel
Göz yaşlarımızla bu ıssız yere
Kimsesiz bir akşam ziyaya bedel
Matem dağıtırken hasta kalblere.

Kimsesiz bir akşam, ezelden yorgun
Hüznüyle erirken Dicle de sessiz,
Öksüzlük denilen acıyla vurgun
Bir başka ölüydük bu toprakta biz.

Ahmet Hamdi Tanpınar

İstanbul Bukoleon Sarayı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Bukoleon Sarayı istanbul
Bukoleon Sarayı nerede
Bukoleon Sarayı hakkında bilgi
Bukoleon Sarayı resim

Bukoleon Sarayı, İstanbul’da, tarihî yarımadanın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın hemen doğusunda bulunan ve bugüne yalnızca kalıntıları ulaşmış olan Bizans sahilsarayı.

Hıristiyanlık öncesi dönemlerden geldiği sanılan ismine bakılırsa, tarihinin çok eskilere gittiği düşünülebilir (Bukoleon Limanı). Fakat saray hakkındaki ilk bilgi orta Bizans dönemine (9. yy’ın ortalarından 13. yy başına kadar) aittir. Buna göre Bukoleon Sarayı İmparator II. Theodosios (hükümdarlığı 408-450) tarafından yaptırılmıştır. Bilinen ve halen görülebilen bölümleri ise büyük olasılıkla Teofilos zamanında (829-842) eklenmiştir.

Faros denilen fener burcu ile imparatorluk iskelesi olarak kullanılan burun arasında, surların üzerinde uzanan Bukoleon Sarayı’nın temelinde ilkçağdan kalma mermer bloklar kullanılmıştı. Sur duvarlarının arasında görülebilen yaklaşık 300 m uzunluğundaki ön cephe, başlıca iki bölümden oluşuyordu. Öndeki küçük limanla sarayı birbirine bağlayan ve güney-kuzey doğrultusundaki kısa bir duvarın içinden geçen anıtsal bir merdiven, bu iki parçayı birbirinden ayırmaktaydı. Sarayın batı parçası 1870’lerde demiryolu yapımı yüzünden tahrip olmuştur. Bu bölümün her iki yanında, oturan aslan heykelleri ile süslü bir cumba bulunuyordu. Sarayın doğu yakası ise halen ayaktadır. Buradan görüldüğü kadarıyla, dış cephe, birbirini izleyen tuğladan tonozlarla örtülü mekanlardan oluşmaktadır. Bir dizi mermer çerçeveli pencere ve kapı ile Marmara’ya açılan sarayın önünde, duvara saplanmış mermer konsollarla taşınan boydan boya bir balkonun uzandığı anlaşılmaktadır.

Faros yakasındaki mekanlar, zengin bezemelere sahip sütunlarla süslenmişti. Bunlara ait paye gövdelerinden birkaçı, halen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Doğu yakasında ayrıca değişik biçimlerde zarif süslemeli başka sütun başlıkları da vardı. Bunlardan birkaçı bugün çevrede korumasız olarak durmaktadır. Korumasız duran saray kalıntıları yağmaya açık durumdadır.

Ayasofya Müzesi Minber

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Minber Ayasofya Müzesi
ayasofya minber resimi

Ayasofya Müzesi Minber

Minber, camilerde cuma günleri, hatiplerin üzerine çıkarak hutbe okuduğu merdivenli yüksek kürsüdür. Ayasofya’da mihrabın sağında yer alan minber, Sultan III. Murad Döneminde yapılmıştır. Osmanlı dönemi 16 yüzyıl mermer işçiliğinin en güzel örneklerindendir.