Posts Tagged ‘oyuncu’

Bergüzar Korel Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bergüzar Korel Hayatı, Fotoğrafları

Bergüzar Korel Hakkında Bilgi ve Resimleri

2 Eylül 1982 İstanbul doğumlu olan Bergüzar Gökçe Korel’in Babası ünlü oyuncu Tanju Korel annesi ise Hülya Darcan’dır.
Çocukluğunu Ulus’ta geçiren Korel, ilk öğrenimini Nilüfer Hatun İlköğretim Okulu, orta öğrenimini Yıldız Koleji’nde yaptı. Kolej’den mezun olmasının ardından Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünü tamamladı. Üniversiteden önce profesyonel kulüplerde voleybol oynadı. Okul hayatı boyunca birçok oyun ve kısa filmde yer oynadı. Aynı zamanda Devlet Tiyatrosu Kuva-yi Milliye oyununda yardımcı oyuncu olarak yer aldı. Bir süre Nicole Kidman ve Tom Hanks’in oyuncu koçluğunu yapan Susan Baston ile çalıştı ve Özay Fecht’in workshop çalışmalarına katıldı.
İlk dizi rolünü 1998 yapımı olan “Kırık Hayatlar”da aldı. Ardından 2005 yapımı Kurtlar Vadisi:Irak filminde Leyla karakteriyle izleyicilerin karşısına çıktı. Kurtlar Vadisi filmi için rol teklifi geldiğinde hasta olan babası Tanju Korel’in doktorları hastayı kaybetmek üzere olduklarını söylüyorlardı. Bu koşuşturmanın içinde önce rolü geri çevirdi. Ancak annesinin “Baban bu görüşmeye gitmeni isterdi” sözüyle ikna oldu ve teklifi kabul etti.Bu rolun bir zorluğu da Leyla karekterinin arapça konuşuyor ve filmin canlı çekilecek olmasıydı. Bergüzar Korel bu dili hiç bilmemesine rağmen çok kısa bir süre de rolune hazırlandı ve çok başarılı oldu film gişe rekorları kırdı..

“Kurtlar Vadisi Irak”ta yakaladığı başarının ardından gene aynı yıl çekilen “Zeytin Dalı” dizisinde İklim karakterini canlandırdı.Bu arada reklam filmlerinde rol aldı. Asıl büyük çıkışını ise Kanal D’nin “2006’nın en fazla reyting alan dizisi” ünvanını alan “Binbir Gece”deki Şehrazat Evliyaoğlu rolüyle yaptı. Bu rol de kendisine oyuncu koçluğu ünlü sanatçı Ayla Algan yaptı.Bu dizi de ki başarılı performansı ile 2006 Altın Kelebek En Başarılı Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Bergüzar Korel, tiyatro ve sinema oyuncusu Halit Ergenç ile evlidir. Çift, Ali isminde bir erkek çocuğa sahiptir.


kaynak:vikipedi

Beren Saat Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Beren Saat Kimdir


Beren Saat Kimdir,Fotoğrafları

Beren Saat 26 Şubat 1984 Gümüşhane doğumlu dizi oyuncusudur. Gümüşhaneli oyuncu Beren Saat babasının mesleğinden dolayı ankarada doğdu Ted Ankara Koleji mezunu.Beren Saat Başkent Üniversitesi’nde işletme konusunda ihtisas yaparken Türkiye’nin Yıldızları adlı, aktör ve aktris yetiştirip hafta sonu performanslarını değerlendiren yarışma programına katıldı. Bu programla birlikte yıldızı parladı. Yarışma programının ekibinde bulunan Tomris Giritlioğlu’nun kardeşi,ona Beren’den söz edince televizyon dizilerinin aranan yüzlerinden biri haline geldi. İlk başrolünü Aşka Sürgün dizisinde oynayan oyuncu sonradan bir dönem dizisi olan Hatırla Sevgili’de ikinci başrolünü sergiledi.

Çetin Tekindor Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Çetin Tekindor Hayatı, Fotoğrafları

Çetin Tekindor Hakkında Bilgi ve Resimleri

Çetin Tekindor, Türk tiyatro, sinema, dizi oyuncusu ve seslendirme sanatçısı.

1970 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu. Tiyatro sahnelerine IV. Murat oyunu ile giriş yaptı. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda “Sahne ve Diksiyon” dersleri veren Tekindor, daha sonra aynı görevini 1998 yılına dek Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde sürdürdü. Onun daha büyük kitlelerce tanınması, TRT televizyonunda 1976-1977 yıllarında yayınlanan ‘Mc Millan ve Karısı’ dizisindeki, Rock Hudson’ın oynadığı Emniyet Müdürü Stewart McMillan karakterini seslendirmesiyle oldu. Daha sonra Yücel Çakmaklı`nın yönettiği 1983 yapımı Küçük Ağa dizisiyle çok tanınan bir sima oldu.

Beyazperde ile ilk tanışması ise Başar Sabuncu’nun yönettiği ve Müjde Ar ile başrollerini paylaştığı Kaçamak (1987) filmi ile oldu. Bir taraftan tiyatro oyunlarında rol alıp, TRT’de yayınlanan yabancı film ve dizi filmleri için seslendirme yaparken, diğer taraftan Dönemeç (1988), Önce Canan (1988) gibi dizilerde ve Son Türbedar (1996), Kerem (1999) gibi TV filmlerinde rol aldı. Ardından oldukça büyük izlenme oranlarına ulaşma başarısı yakalayan Yılan Hikayesi (1999) dizisinde Sinan adında Kral lakaplı önemli bir rol üstlendi.

Bunu Tutku Çemberi (2000), Üzgünüm Leyla (2002) ve Çaylak (2003) dizileri takip etti. Aynı yıl, kariyerinin ikinci sinema filmi Karşılaşma ‘da oynadığı rol ile 2003 Ankara Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. Yine 2003 yılında rol aldığı Bir İstanbul Masalı dizisi, televizyon ekranlarında oldukça önemli başarılar elde etti. 2004 yılında, Ahmet Ümit’in aynı adlı polisiye romanından uyarlanan Şeytan Ayrıntıda Gizlidir adlı dizide rol aldı. Aynı yıl iki sinema filminde birden rol aldı.

Bunlardan ilki 5 farklı Türk yönetmeninin 5 farklı öyküye imza attığı Anlat İstanbul, diğeri ise Türkiye’de çok büyük bir gişe başarısı elde eden, Çağan Irmak’ın yönettiği Babam ve Oğlum ‘du. İzmirli köy ağası Hüseyin Efendi’yi canlandırdığı bu film, Tekindor’a 27. SİYAD Türk Sineması Ödülleri’nde ve 13. ÇASOD Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülleri kazandırdı. Çetin Tekindor, sinema ve dizi oyunculuğuna halen devam etmektedir.

kaynak:wikipedia

Demet Akbağ Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Demet Akbağ Kimdir


Demet Akbağ Kimdir Biyografisi

Demet Akbağ 23 Aralık 1959 tarihinde izmirde doğmuştur. Demet Akbağ Ünlü olmaya ilk adamı Yılmaz Erdoğan ile ortaklaşa oynadığı Bir Demet Tiyatro adlı komedi, güldürü tiyatro ile atmıştır.Demet Akbağ Geçen yıl yayınlanan istanbulun altınları dizisinde başrol oynamıştır.Demet Akbağ Ayrıca Ölümsüz Aşk dizisinde de rol almıştır.

Demet Akbağ Yılmaz Erdoğan ile sadece Bir Demet Tiyatro isimli tiyatroda çalışmamıştır,Bana Bir Şeyler Oluyor, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü isimli oyunlarındada oynamıştır

Demet Akbağ’ın Aldığı Bazı Ödüller

-Magazin Gazetecileri Derneği – Komedi Sanatçısı Ödülü (1996)
– Altın Kelebek – Yılın Komedi Sanatçısı (1997)
– Magazin Gazetecileri Derneği – Komedi Sanatçısı Ödülü (1997)
– Altın Kelebek – Yılın Komedi Sanatçısı (1998)
-Antalya Altın Portakal – En İyi Kadın Oyuncu (2001)
-Antalya Altın Portakal – En İyi yardımcı Kadın Oyuncu (1993)
– Altın Kelebek – Yılın Komedi Sanatçısı (1996)

Demet Akbağ Resimleri

Aytaç Arman Kimdir Kısaca

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aytaç Arman Kimdir

Aytaç Arman Hayatı Kısaca

Aytaç Arman gerçek adı; Veysel İnce 22 Haziran 1949 Adana doğumlu. Sinema ve dizi oyuncusu.

Aytaç Arman, erkek sanat Enstitüsü’nü bitirdi. Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’nde okurken; 1969’da Ekstra Ekspres gazetesinin açtığı şikeli artist yarışmasında (yarışmanın birincileri önceden belirlenmişti) erkek adaylar arasında 2. seçildi.

Aytaç Arman , 1971 yılında SES dergisinin açtığı ciddi Kapak Yıldızı Yarışması’nda, erkeklerde Tarık Akan’ın ardından 2. seçilerek sinema oyunculuğuna 2. derece rollerle başladı. Sinema oyuncusu hemşehrisi Yılmaz Güney’in “Baba” filminde oynayarak dikkat çekti.

Aytaç Arman , kısa sürede baş rol oyunculuğuna yükseldi. Sinemada ilk ödülünü 1981’de senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı “DÜŞMAN” adlı filmle SİYAD (Sinema Yazarları Derneği; En İyi Erkek Oyuncu) ödülü olarak aldı. Sinema kariyerinde, sıradan filmler yanında, dikkat çeken, festivallerde ödüller alan filmlerde rol aldı.

11. Antalya Altın Portakal Film Yarışması’nda 1974’te; Süreyya Duru’nun yönettiği, baş rollerin Perihan Savaş’la paylaştığı, Bekir Yıldız’ın öyküsünden sinemaya uyarlanan “BEDRANA” adlı film, “En iyi 2. Film” ödülü aldı. 1977 yılnda baş rolünü Semra Özdamar’la paylaştığı; Süreyya Duru’nun yönettiği “KARA ÇARŞAFLI GELİN” 14. Antalya Altın Portakal Film Yarışması’nda “En İyi Film” ödülü kazandı. 1988 Antalya Altın Portakal Film Yarışması’nda, baş rolünü oynadığı, Ömer Kavur’un “GECE YOLCULUĞU” filmi “En İyi Film” ödülünü alırken, Aytaç Arman da “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü aldı. Bunları, sinema kariyerinde aldığı diğer ödüller takip etti. İlerleyen yıllarda oyunculuğunu sinemanın yanında televizyon oyunculuğu ile sürdürdü.

kaynak:wikipedia

Anthony Hopkins Kimdir, Resimleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Anthony Hopkins Hayatı, Fotoğrafları

Anthony Hopkins Biyografisi ve Resimleri

Ünlü aktör 31 Aralık 1937 senesinde Güney Galler’de dünyaya geldi.Orta seviyeli bir ailenin tek oğlu olan Anthony, babasının fırıncılık mesleği ile geçimlerini sürdürmekteydiler.17 yaşına kadar babasına ayrdımcı olan ünlü aktör bir süre sonra Londra Royal Academy of Dramatic Arts’ta aktörlük eğitimlerini alır.1960 senesinde rol aldığı “The Quare Fellow” ile ilk kez sahne deneyimini tadar.4 sene boyunca şehrin bölge tiyatrosunda gösterilen gösterilerde ön plana çıkar.Seyirci ile ciddi anlamda tanışması ise “Kulius Caesar” ile Londrada gerçekleşmiştir.

Tiyatro kültürü bakımından İngiliz tiyatroculuğu geleneğini benimseyen ünlü oyuncu, öfkeli genç adam imajını kendiyle birleştirmeyi başarınca birçok eski veya yeni modern oyunlarda teklifler almaya başladı. Ünlü aktörün sinemada ilk deneyimi herkes tarafından söylenenin tersine 1968 senesinde rol aldığı “The Lion in Winter” adlı eser değil, 1967 yılındaki “The White Bus” filmiyle olmuştur.Devamında 1871 senesinde “Young Winston” adlı sinema filminde aldığı rol ile Amerikalı izleyicinin beğenisini kazanmış ve dikkatleri de üstüne çekmiştir.Bunun üzerine Amerika’daki sinemanın usta isimleri Anthony Hopkins’i takibe almışlar ve 1974 yılında bir TV dizisi olan “QB 7” de üslendiği Nazi yanlısı doktor rolü ile ses getirmiştir.

Aynı senelerde “Equus” oyunu sayesinde Broadway ile nihayet tanışan Anthony, 1977 senesinde bu oyunun sinema filmi uyarlanması sonucu çekimlerde yönetmen koltuğuna oturdu.Ünlü aktörün daha çok asabi, ciddi, soğuk kanlı rollerle akıllarda yer etmesi bu tarz filmlerin başrol oyunculuğunu da beraberinde getirdi.Ünlü aktörün rol aldığı bazı filmlere bakacak olursak; 1976 yılı yapımı “Audrey Rose” deki ruhu bir başka çocuğun ruhuyla değişen bir kızın psikolojik takıntılı babası Eliot Hoover rolünde görmekteyiz.1978 yapımı “Magic” adlı eserde Corky rolünde.Mel Gibson ile aynı başrolü paylaştığı film “Bounty” iftiraya maruz kalmış Kaptan Bligh rolünde görmekteyiz.

Daha sonraları birçok televizyon dizilerinde boy gösteren Anthony Hopkins televizyon da sinemaya göre daha farklı karakterlerde rol almıştır.Bunlardan birkaçı Adolf Hitler,çocuk hırsızı,Bruno Richard Hauptman, ve Notre Dame’ın Kamburu, 1991 senesinde Oscar ödülü kazanmayı sağlayan “Kuzuların Sessizliği” adlı sinema filminde oynadığı Jodie Foster karakteri ile başrollerini unutulmaz eser “Cannibal Lecter’ cani gibi birçok rolü başarılı bir şekilde canlandırmıştır.

The Remains of the Day filminde İngiliz Lordu Darlington’un aşırı disiplinli kahyası Stevens karakteri ile sinema severler ile 1993 yılında buluşmuştu.Yine aynı sene “Shadowlands” filminde merhametli bir yazar olarak oyunculuğunu sergilemiştir.1995 senesine geldiğimizde usta yönetmen Oliver Stone’un yönetmen koltuğuna oturduğu “Nixon”daki Başkan Richard M. Nixon karakteri ile izleyenlerin ilgisini bir kez daha üstüne çekmiştir.O senede birçok dalda Oscar adayı olarak gösterilmiştir.James Ivory’nin unutulmaz eseri “Surviving Picasso” adlı filminde Pablo Picasso ile ses getirdikten sonra 1997 senesinde Spielberg sinema filmi olan “Amistad”daki oyunculuğu ile Oscar’da “En iyi yardımcı erkek oyuncu” dalında aday sunuldu.

Aktörlük başarısının devamı olarak ses getirecek sinema filmlerinde bir bir baş rolleri kapmaya başladı.”Baba” rolleriyle izleyici karşısına çıkan ünlü oyuncu, 1998 senesinde oynadığı “Meet Joe Black” filminde William Parrish karakterini, “Mask of Zorro” da ise Don Diego Vega/Zorro karakteriyle boy gösterdi.Bu filmdeki rol paylaştığı arkadaşları ise Antonio Banderas ve Carherine Zeta-Jones’di.

Jon Turteltaub’un yönetmen koltuğuna oturduğu, 1999 senesi yapımı olan “Instinct”te herkesin bildiği antropolog ve primatolog Ethan Powell karakteriyle beğeni topladı.Ardından 2000 yılında vizyona giren “Grinç” sinema filmindeki etkileyici sesiyle herkesi hayran bırakan Anthony öykücülük işini de iyi yaptığını kanıtladı.Bunun yanı sıra yine aynı senelerde usta yönetmen John Woo’nun yönettiği, başrollerin de Tom Cruise, Thandie Newton ve Dougray Scott’un üstün performansını birleştirdiği “Mission İmpossible 2” adlı sinema eserinde izleyiciyi tekrar tekrar büyüledi.

Kuzuların Sessizliği sinema filminin devamı olarak gelen “Hannibal” adlı efsane filmde tekrar Hannibal Lecter’i canlandırdı.Bu kez filmde diğer filme göre başrolü Foster ile değil, Julianne Moore ile paylaştı.Daha sonraları “Hearts in Atlantis” ve “The Devil and Daniel Webmaster” isimli filmlerde rol şansı buldu.

Belli bir aktörlük kariyerine ve olgunluğuna erişene kadar sayısız birçok ödüle laik görüldü.Bu süreçte Bafta ödülleri, Akademi Ödülleri, Altın Küre Ödülleri, Emmy Ödülleri gibi festivallerin vazgeçilmez ismi oldu.Televizyonda en iyi aktör,sinemada en başarılı oyuncu gibi unvanlar birçok organizasyon kuruluşları tarafından yakıştırıldı.Hayatına birçok kadın girdi ve toplam 3 evlilik yaptı.İlk evliliği Petronella Barker ile oldu (1976- 1972).Daha sonrasında Jennifer Lynton ve Stella Arroyave ile evlilikler yaşadı.Günümüzde halen son karısı ile olan beraberliği sürmektedir.

alıntı

Cüneyt Türel ölüm sebebi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

cüneyt türel in ölüm sebebi nedir

Cüneyt Türel neden öldü?

Cüneyt Türel bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti.Cüneyt Türelin ölüm nedeni hastalığının ne olduğu açıklanmadı.Tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen, seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel bu sabah saatlerinde hayata gözlerini yumdu. Türel bir süredir tedavi görüyordu.

Türkiye’nin en iyi dublaj sanatçılarından da biri olan Türel, bu yıl 10 Mayıs ile 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan 18.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali için ‘Elim Elinde’ adlı bir gösteri hazırlıyordu.
Sanatçının ölümü sanat dünyasını yasa boğdu.

Oyuncu arkadaşları Türel’in ölümünü Twitter’dan böyle duyurdu.

Serra Yılmaz: 1 Mayıs’ın acı haberi Cüneyt Türel’in aramızdan ayrılışı… Çok üzgünüm.

Selim Atakan: Kıymetli tiyatrocu, eşsiz sanatçı meslektaşım Cüneyt Türel’i kaybettik. Sonuna kadar sahnede kalmayı tercih etmişti.

Irmak Ünal: Cüneyt Türel… Çocukluk kahramanlarımdan birini daha ışıklı yoluna uğurlamışız. Çok değerli bir sanatçıyı kaybettik. Allah rahmet eylesin.

Melek Baykal: Sevgili Hocamız Cüneyt Türel’i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Hepimizin başı sağolsun!

Carolin neden sınır dışı edilebilir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

carolin sınır dışımı edildi

Wilma Elles(Carolin)Sınır Dışı mı edilecek?
Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin Carolin’i Wilma Elles sınır dışı edilebilir.Pasaport işlemleri için İstanbul Emniyeti’ne giden Elles’ten, Türkiye’de oturma izni olduğunu gösteren belge istendi. Ancak Elles, “ikamet tezkeresi” adı verilen belgeyi bulamadı.

Belgenin her zaman çantasında olduğunu belirten oyuncu, “Çalınmış ya da kaybetmiş olabilirim” dedi.

Elles, bunun üzerine Fatih Şehit Tevfik Erciyes Karakolu’na giderek belgenin kaybolduğuna dair başvuruda bulundu. Elles başvurusunda, Türkiye’de bir dizide oynadığını ve oturma izni aldığını da bildirdi.

Futbol Oyun Kuralları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Futbolun Kuralları Nelerdir?

FUTBOL OYUN KURALLARI

OYUN ALANI

Boyutlar : Oyun Alanı dikdörtgen şeklinde olmalıdır. Taç çizgilerinin uzunluğu kale çizgilerinin uzunluğundan fazla olmalıdır.
Uzunluk: en az 90 m. (100 yarda) – en çok 120 m. (130 yarda)
Genişlik : en az 45 m. (50 yarda) – en çok 90 m. (100 yarda)
ULUSLARARASI MAÇLAR
Uzunluk : en az 100 m. (110 yarda) – en çok 110 m. (120 yarda)
Genişlik : en az 64 m. (70 yarda) – en çok 75 m. (80 yarda)


OYUN ALANININ IŞARETLENMESI

Oyun alanı çizgilerle belirlenir. Bu çizgiler sınırladıkları alana dahildir. Uzun olan iki kenar çizgilerine taç, daha kısa olan diğer iki kenar çizgilerine kale çizgisi denir. Bütün çizgiler en çok 12 cm. (5inç) genişliğinde olmalıdır.
Oyun alanı bir orta çizgi ile ikiye ayrılır. Başlama noktası bu çizginin tam ortasına işaretlenir. Bu nokta merkez olarak 9.15 m. (10 yarda) yarıçaplı bir daire çizilir.

Kaleler
Kaleler, her bir kale çizgisinin ortasına yerleştirilmelidir. Bunları bayrak direklerinden eşit uzaklıkta yukarı doğru dik iki direkle bunları birleştirilen yatay bir üst direkten olutur.
İki direk arasındaki mesafe içten 7.32 m. (8yarda), üst direğin alt kenarının yerden yüksekliği 2.44 m. (8 feet)’dir.
Her iki direk ile üst direk aynı kalınlıkta ve en çok 12 santimetre (5 inç) olmalıdır. Kale çizgileri de kale direkleri ile aynı genişlikte olurlar. Kalelere kale ağları, direklere üst direğe ve yere iyice tutturulmak ve kaleciye hareket serbestisi vermek şartı ile takılabilir.
Kale direkleri ve üst direk beyaz renkte olmalıdır.

Kale Alanı
Kale alanları, oyun alanının her iki ucunda aşağıda ifade edildiği gibi belirlenir:
Kale direklerinin iç kenarlarından 5.5 m. (6 yarda) uzaklıkta kale çizgisine dik iki çizgi çizilir. Bu çizgiler, saha içine doğru 5.5 m. dik (6 yarda) uzatılır ve kale çizgisine paralel bir çizgi ile birleştirilir. Bu çizgiler ve kale çizgisi ile sınırlı bu alan kale alanıdır.

Ceza Alanı
Ceza alanı oyun alanının her iki ucunda aşağıda ifade edildiği gibi belirlenir.
Kale direklerinin iç kenarlarından 16.5 m. (18 yarda) uzaklıkta kale çizgisine dik iki çizgi çizilir. Bu çizgiler, saha içine doğru 16.5 m. (18 yarda) dik uzatılır ve kale çizgisine paralel bir çizgi ile birleştirilir. Bu çizgiler ve kale çizgisi ile sınırlı bu alan ceza alanıdır.
Her bir ceza alanı içinde kale direklerinden eşit uzaklıkta ve kale çizgisine 11 m. (12 yarda) mesafede bir penaltı noktası işaretlenir. Ceza alanı dışına merkezi penaltı noktası olan 9.16 m. (10 yarda) yarıçaplı bir daire yayı çizilir.

Bayrak Direkleri

Her köşeye, en az 1.5 m. (5 ayak) yüksekliğinde, ucu sivri olmayan ve bayrak takılan bir direk dikilir. Bayrak direkleri ayrıca, orta saha çizgisi hizasında, taç çizgisinin en az 1 m. (1 yarda) dışına dikilebilir.

Köte Yayı

Her bir köşe Bayrak direğinden itibaren oyun alanı içine 1 m. (1 Yarda) yarıçaplı çeyrek daire yayı çizilir.

Güvenlik

Kaleler yere sağlam bir şekilde sabitleştirilmelidir. Portatif kaleler, bu şartlara uyduğu takdirde kullanılabilir.

IFAB Kararları
Karar 1

Eğer üst direk yerinden çıkar veya kırılırsa, oyun üst direk tamir edilip yerine takılıncaya kadar durdurulur. Eğer tamir imkanı yoksa, oyun tatil edilecektir. Üst direk yerine ip kullanılmasına izin verilmez. Eğer üst direk tamir edilebilirse oyun, oyunun durdurulduğu anda topun bulunduğu yerden yapılacak hakem atışı ile tekrar başlatılır.
Karar 2
Kale direkleri ve üst direk tahta, metal veya onaylanmış diğer cins malzemeden yapılmalıdır. Şekilleri, kare, dikdörtgen, yuvarlak veya elips olabilir ve oyunculara tehlike yaratmamalıdır.
Karar 3
Takımların oyun alanına giriş anından, devre arasında oyun alanından ayrılmalarına ve tekrar oyun alanına dönmelerinden maçın bitimine kadar, oyun alanına ve oyun alanındaki gereçlere (kale direkleri ve kale ağları ile bunların sınırladığı alanda dahil) her türlü hakiki veya sanal ticari reklam koymak yasaktır. Özellikle kalelere, ağlara, bayrak direkleri ve bayraklarına hiç bir reklam direkleri ve bayraklarına hiç bir reklam malzemesi konamaz. Bu gereçlere hiç bir yabancı madde (kamera, mikrofon v.s.) takılmaz.
Karar 4
Teknik alanın içinde veya taç çizgisinden bir metrelik mesafede olan oyun sahası dışındaki bölgenin zemini üzerinde herhangi bir reklam olmayacaktır. Ayrıca gol çizgisi ile fileler arasındaki bölgeye de reklam konulmasına izin verilmeyecektir.
Karar 5
Karar 3’te belirtilen süreler dahilinde, oyun alanında ve oyun alanındaki gereçlerde (kale ağları ve çevirdikleri alanlar da dahil) FIFA’nın, konfederasyonların, ulusal federasyonların, liglerin, kulüplerin veya diğer kurumların hakiki veya sanal arma veya marka (logo veya amblem) reklamlarını yapmak yasaktır.
Karar 6
Köşe vuruşu yapılırken gereken uzaklığı sağlayabilmek için, köşe yayından 9.15 m. (10 yarda) uzaklıkta kale çizgisine dik ve oyun alanı dışında bir çizgi çizilebilir.

TOP
Nitelikleri ve Ölçüleri

Top: yuvarlak, deriden veya bir diğer uygun malzemeden imal edilmiş, çevresi en çok 70 santimetre 828 inç), en az 68 santimetre (27 inç), ağırlığı oyunun başlangıcında en çok 450 gr (16 onz), en az 410 gr (14 onz) basıncı deniz seviyesinde 0.6-1.1 atmosfer (600 gr/cm2 – 1100 gr/cm2; 8.5 lbs/sq.in. – 15.6 lbs/sq.in) arasında olacaktır.
Kusurlu Topun Değiştirilmesi
·oyun durdurulur.
·oyun yedek topla ilk topun kusurlu hale geldiği yerden bir hakem atışı ile başlanır.
Eğer top, bir başlama vuruş, kale vuruşu, köşe vuruşu, serbest vuruş, penaltı vuruşu veya taç atışı için oyun dışı olduğu sırada patlar veya kusurlu hale gelirse:
·oyun gereken vuruş veya atışıyla başlanır.
Top oyun süresince hakemin onayı olmadan değiştirilemez.

IFAB Kararları

Karar 1
Resmi maçlarda, sadece 2 nci kuralda belirtilmiş asgari teknik özelliklere uygun olan topların kullanılmasına izin verilir.
FIFA’nın resmi maçlarında ve konfederasyonların sorumluluğu altında düzenlenen resmi maçlarda kullanılacak topun aşağıdaki yazılardan birinin taşıması şarttır:
· “FIFA APPROVED” (FIFA ONAYLI)
· “FIFA INSPECTED” (FIFA DENETLİ)
· “INTERNATIONAL MATCHBALL STANDARD” (ULUSLARARASI MAÇ TOPU STANDARTI)

Topun üzerinde bulunan bu yazılar, topun resmi olarak test edildiği ve 2 nci kuralda belirtilen asgari özelliklere ek olarak her bir kategori için farklı olan özel teknik şartlara uygun olduğunu göstermektedir. Her bir kategorinin özel olarak öngörülen ek teknik şartların IFAB tarafından onaylanması gerekir. Bu testleri yapacak kurumlar FIFA‘nın onayına tabidir.
Ulusal federasyonlar, resmi maçlarında yukarıdaki üç yazıdan birini taşıyan topların kullanılmasını isteyebilir.
Diğer her türlü maçlarda, top 2 nci kuraldaki teknik özelliklere sahip olmalıdır.

Karar 2
FIFA’nın resmi maçlarında ve konfederasyonlarla ulusal federasyonların sorumluluğu altında düzenlenen resmi maçlarda topun üzerine, maçın, maçı düzenleyen kurumun, topu üreten firmanın arma ve markası (amblemi) dışında hiç bir ticari reklam konulamaz. Konulacak arma ve markanın boyutları ve çeşidi müsabaka yönetmeliği ile belirlenir.

OYUNCULARIN SAYISI
Oyuncular

Oyun, biri kaleci olmak üzere her biri en çok 11 oyuncudan oluşan iki takım arasında yapılır. Eğer takımlardan birinde 7’den az oyuncu varsa, o maç başlatılamaz.

Resmi Maçlar

FIFA’nın konfederasyonların veya ulusal federasyonların düzenlediği maçlarda en çok üç oyuncu değiştirilebilir. Müsabaka yönetmeliğinde, 3 ile 7 arasında olmak üzere yedek oyuncu sayısı belirtilmelidir.

Diğer Maçlar
Diğer maçlarda, eğer;
takımlar değiştirilecek azami oyuncu sayısında anlaşırlarsa hakeme maçtan önce bildirilirse, en çok 5 oyuncu değiştirilebilir. Hakeme bildirilmezse veya değiştirilecek oyuncu sayısında anlaşma maç başlamadan sağlanamazsa, en çok 3 oyuncu değiştirilebilir.

Bütün Maçlar
Bütün maçlarda, yedek oyuncuların isimleri maç başlamadan önce hakeme verilmelidir. İsmi verilmeyen yedek oyuncular maçta oynayamazlar.

Oyuncu Değiştirme Yöntemi
Bir oyuncu yedek oyuncu ile değiştirme aşağıdaki şartlarda yapılmalıdır:

Değiştirme yapılmadan önce hakeme haber verilir,
Yedek oyuncu, ancak yerini alacağı oyuncu oyun alanından çıktıktan ve hakemden gir işaretini aldıktan sonra oyun alanına girer,
Yedek oyuncu, yalnız oyunun durduğu bir anda ve orta saha çizgisi hizasından oyun alanına girer,
Oyuncu değiştirme, yedek oyuncu sahaya girince tamamlanmış olur,
Oyun alanına giren yedek oyuncu o andan itibaren oyuncu kabul edilir, oyun alanından çıkanın oyuncu niteliği bitmiş olur,
Yedek oyuncu ile yer değiştiren oyuncu tekrar oyuna giremez,
Bütün yedek oyuncular, oyuna girsin veya girmesin, hakemin otorite ve karar yetkisine tabidir.

Kaleci Değiştirme

Diğer oyunculardan herhangi biri,
Hakeme önceden haber verilmek,
Değişme oyunun durduğu bir anda yapılmak, şartı ile kalecisi ile yer değiştirebilir.

İhlaller/Cezalar
Eğer bir yedek oyuncu oyun alanına hakemin izni olmaksızın girerse:
a) oyun durdurulur.
b) girene ihtar verilip sarı kart gösterilir ve oyun alanından çıkartılır,
c) oyun durdurulduğu anda topun olduğu yerden bir hakem atışı ile tekrar başlanır.
Eğer bir oyuncu, önceden hakemin iznini almadan, kaleci ile yer değiştirirse:
a) oyun devam eder,
b) ihlali yapan oyunculara, topun ilk oyundışı olduğu anda ihtar verilip sarı kart gösterilir.
Bu kuralın diğer bütün ihallerinde:
ihlali yapan oyunculara ihtar verilip sarı kart gösterilir.

Basketbol:Tarihçe ve Kuralları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Boyutlar :

Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 26 m x 14 m’dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarında bir sac levhadır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet vardır. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gram kadardır.alıntıdır

Basketbolun Tarihçesi ve Oyun Kuralları

Beşer kişilik takımlar halinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 m olan pota adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır.James Naismith’in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlediği düşünülmektedir.

Basketbol, ABD’nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu’nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891′de yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20′şer dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna “sepet topu” anlamına gelen basketbol adı verilmiştir.
Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA’yı aşarak bütün okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve böylece basketbol, Amerika’nın en popüler ulusal oyunu haline gelmiştir.

Basketbolun Avrupa’daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris’in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında, basketbolun Avrupa’da yayılmasında Amerikalı askerlerin büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa’da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir. Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları’nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları’na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından New York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.
Uzakdoğu’da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA), uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932′de İsviçre’nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya Basketbol Federasyonları’nın işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları’nın düzenlendiği şehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural değişikliklerini yapmaktadır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936′da Berlin’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası’nı 1953′te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları’na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976′da katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır. Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m’dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gramdır.•

Basketbol oyun kuralları

• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.
• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
• Oyun, 10′ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2′şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.
• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.
• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.
• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.

• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki “takım faul” sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir’de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.

Basketbol şu anda dünyada en iyi oyun olarak gösteriliyor.En iyi ligler ise NBA ve NCAA (kolejler arası profsyenel basketbol) olarak bilinir
Alıntı

Burcu Kara Dolandırıldı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Burcu Kara İtalyada Dolandırıldı


Burcu Kara İtalya gezisinde dolandırıldı

Buğra Gülsoy ile olan evliliği sona eren Burcu Kara gittiği İtalya tatilinde dolandırıldı.Burcu Kara, çok beğendiği bir yağlıboya tabloyu İtalya’da sokak atıcılarından satın aldı.Orjinal bir tablo satın aldığı için çok sevinen Kara, paketi açtığı zaman ise şok oldu. Güzel oyuncu, orjinal yağlıboya tablo yerine karşısında boş bir karton gördü.İtalyan satıcının oyununa gelen Burcu Kara herhangi bir idari işlem yaptırmadı.