Posts Tagged ‘şiir sözleri’

Şiir sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Şiir sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Şiir sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Şiir sözleri
*Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
“Seviyorum” diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

*Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye

*Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar…

*Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren birşey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…

*denize düştüğün için boğulmazsın
denizden çıkamadığın için boğulursun

*Çaldı mı…?
Davullar yetmemişti kalbinin sesini bastırmaya,
Sazlar yetişmemişti öykünü anlatmaya…
Ve kanunlar ağlamıştı henüz yapamadıklarına
Gürültüde kendinden geçenler
Sessizlikte korkup kaçtı mı?Bir ses verin ne olur
Ecel kapıyı çaldı mı?

*yanımda sanırım bakarım düştür,
güldüm zannederken gözlerim yaştır,
umduğum ne varsa hepside boştur
yinede bekliyor onu gözlerim…

*sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

*Ne zaman sen gelsen aklıma,
Kaldıramayacağım bir ağırlık
Çöküyor yapraklarıma.
Umutlara taş basıyor yokluğun,
Kar düşüyor
Henüz tomurcuk umutlarıma…

*”Gönlüm uçma isterken semavi ülkelere,
Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere…”

*Seni senden de yakın yalnız ben tanıyorum
Sana seni en sıcak ben anlatıyorum
Kimse varamaz senin ben kadar yanına
Çoğu zaman kendimi sanki sen sanıyorum
Sana seni anlatsam,anlatırım kendimi…

*Eflatun esintiler içinde titredi incecik
Aynı içten kokuyla iki ayrı erguvan
Birisi bir küçük evin içedönük bahçesinde
Süsledi sevgisini iki pembe avucun
Öbürü bir mezar başında öksüz
döktü rengini sessizce.

Şiir üzerine güzel sözler

Pazar, Haziran 17th, 2012

Şiir üzerine güzel sözler

Tugbam sitesinde en güzel Şiir üzerine güzel sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Şiir üzerine güzel sözler
Şiir üzerine sözler
Şiir hakkında güzel sözler
Şiir üzerine söylenmiş güzel sözler

Şiir bir çıkartmadır, uyuyan topraklara uyumayışlardan.

Şiir ısrarlı bir telkindir, ama tekin olmayabilir bazı telkinler gibi.

Şiir yazılamaz olunca mı anlaşılır nasıl yazılacağı?

Şiir, kapatmalarla dolu bir haremi elegüne açmak gibi.

Tanrı iyi şairleri şiir ağası olmaktan korusun!

Bazan bir şair, tek şiirle, bir başka şairin yüzlerce şiirini yok eder.

Bazı kitapların yanında not: tükendi. Şiirler, şairler için de geçerli.

Yalnızlıklardaki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur.

Hava ve kara limanları gibi, yer yer şiir limanları da olmalı; şiir trafiğinde yersiz tıkanmaları önleyecek limanlar.

Şair, kendi tarlasına da su isteyen kişidir. Bu istek çekişmelere, çatışmalara yol açar. Sonra bu su, bazen faydalı ürünler verir, bazan baldıran otları. Ne olursa olsun şiir, bir tarlayı koruma çabasıdır.

Var mısın bir İzmir ya da Paris Çok bunaldılar mı gezilere çıkamayanlar, oturur şiir yazarlar.

Sevdiğimiz insanlara bile ancak işimiz düşünce uğrarız da, şiirleri arayıp soran yok diye niçin yakınırız?

Şiirler, beraber söylenen solo şarkılardır.

Başarılı bir şiirin keyfi bir yenisine kadar sürer, duyulan o hüzün bir vefasızlık utancıdır.

İki tür şair sevilmez: Ya sızlanan ya da bitpazarında hurdacı dükkânı açmış.

Şiir bir inattır: Ne yazarız onlar gibi ne de bizden başka sanat.

Rahat düşkünlerine uzaktır, bazı algılar. Güçlü şiirler de çaba ister.

Şiir, yananlar ve kendini yakanlarla dolu dönemlerde içten bir yanışı gösterir.

Şiir, İnce ince soğan doğramak gibi. Çok eğilmişseniz üstüne, yaşarır gözleriniz.

Kurşuna dizilir ölürler, şiire dizilir dururlar.

Şiir, varlıklı-yoksul, ikisinin de uzağındadır,

Bir beraberliğin bitişinde her zaman biraz hüzün vardır, hele şiirler için.

Sözlük maddeleri, roman okur gibi ard arda okunur mu?

Bir sözlükte bir maddeye bakarız, bir süre sonra bir başka maddeye, ve kapatırız kitabı.

Sonra bir yenisine, ya da tekrar evvelce baktıklarımızdan birine. Şiir kitapları için de geçerli.

Güçlü şiir ya bir hayır ya bir bedduadır.

Şiir iki şey ister: hem seni, hem hünerini. Tek başına sen sıkıcı bir ağırlıksın, hüner ağırlığı hafifletir.

Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini.

Camın hemen yanına oturmak gibidir bazı şiirler; oysa gerilerde bir yerden uzaklar da görü^lür.

Bir kişiyle bile konuşulamaz şeylerle dolmuşsa bardak başlar şiir taşkını.

Solmuş sarı fotoğraf, duvarda, bir zaman çektiğimiz şiirin başka bir tanımı.

Bir eldir güçlü şiir, el verse kıvıracağımızı sanırız:

İnce, çelimsiz görünür, oynar bizimle ve çok sürmez elimiz yapışır masaya.

Tedavi klinikleri gibi, şiir klinikleri de olmalıydı.

Şiiri hareketli yapan, kimi sözcükler arasında gidiş gelişler, hemen görülemeyen alış verişlerdir.

Şiir ziyaret saatleri 24’ten sonra olmalı. Ne yazık ki 24’e kadar, gelenler de çok değil.

Bazı şairlerin ölümüne yanarız, ancak onların şiirleridir ki, yıllar sonra soğuklarda gene ısıtır bizi.

Bazı besinler insanı tok, bazı şiirler insanı genç tutar ve ikisi hemen hemen aynı kapıya çıkar:

Önlenir oburluklar, erken kocamalar.

Gizli şiir sayısı, gizli işsiz sayısından aşağı değildir.

Birçok şiirler, varlıklarını duyuramaz, kendilerine bir elin uzanmayışına sessizce katlanırlar.

Bir şairin yakındığımız yanı ya dilidir, ya dilsizliği.

Bir duvarı aşamayan seslenişler şiir. Duvarın arkasında millet maç seyrediyor.
Şiir kazalarında ölenlerin, sakat kalanların sayısı, trafik kazalarındakinden kat kat fazladır, hep aşırı hızdan, dikkatsizlikten.
İlham, evet, bir şey vurdu oltaya, ümide kapılırız.

Ama iğneye takılan, atılmalık bir fasarya da olabilir. Önemli olan sözcüklerin birbirini çekmesi, dizelerin dizi dizi ağda birikmesidir.

Çalçene şiircikler, bir kaşık suda gargara. Şiir bir durum, bir sorun üzerinde ölçülü konuşan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluktur.

Siz hangi dizede hangi sözcük, daha da yerinde, daha da güzel – sormadan değiştiriniz!

İyi şair, gereğince Karac’oğlan. O söyle

“Kim var imiş ben burada yoğ iken.”

Şiir bir çıkartmadır, uyuyan topraklara uyumayışlardan.

Şiir ısrarlı bir telkindir, ama tekin olmayabilir bazı telkinler gibi.

Şiir yazılamaz olunca mı anlaşılır nasıl yazılacağı?

Şiir, kapatmalarla dolu bir haremi elegüne açmak gibi.

Tanrı iyi şairleri şiir ağası olmaktan korusun!

Bazan bir şair, tek şiirle, bir başka şairin yüzlerce şiirini yok eder.

Bazı kitapların yanında not: tükendi. Şiirler, şairler için de geçerli.

Yalnızlıklardaki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur.

Hava ve kara limanları gibi, yer yer şiir limanları da olmalı; şiir trafiğinde yersiz tıkanmaları önleyecek limanlar.

Şair, kendi tarlasına da su isteyen kişidir. Bu istek çekişmelere, çatışmalara yol açar. Sonra bu su, bazen faydalı ürünler verir, bazen baldıran otları. Ne olursa olsun şiir, bir tarlayı koruma çabasıdır.

Var mısın bir İzmir ya da Paris Çok bunaldılar mı gezilere çıkamayanlar, oturur şiir yazarlar.

Sevdiğimiz insanlara bile ancak işimiz düşünce uğrarız da, şiirleri arayıp soran yok diye niçin yakınırız?

Şiirler, beraber söylenen solo şarkılardır.

Başarılı bir şiirin keyfi bir yenisine kadar sürer, duyulan o hüzün bir vefasızlık utancıdır.

İki tür şair sevilmez: Ya sızlanan ya da bitpazarında hurdacı dükkânı açmış.

Şiir bir inattır: Ne yazarız onlar gibi ne de bizden başka sanat.

Rahat düşkünlerine uzaktır, bazı algılar. Güçlü şiirler de çaba ister.

Şiir, yananlar ve kendini yakanlarla dolu dönemlerde içten bir yanışı gösterir.

Şiir, İnce ince soğan doğramak gibi. Çok eğilmişseniz üstüne, yaşarır gözleriniz.

Kurşuna dizilir ölürler, şiire dizilir dururlar.

Şiir, varlıklı-yoksul, ikisinin de uzağındadır,

Bir beraberliğin bitişinde her zaman biraz hüzün vardır, hele şiirler için.

Sözlük maddeleri, roman okur gibi ard arda okunur mu?

Bir sözlükte bir maddeye bakarız, bir süre sonra bir başka maddeye, ve kapatırız kitabı.

Sonra bir yenisine, ya da tekrar evvelce baktıklarımızdan birine. Şiir kitapları için de geçerli.

Güçlü şiir ya bir hayır ya bir bedduadır.

Şiir iki şey ister: hem seni, hem hünerini. Tek başına sen sıkıcı bir ağırlıksın, hüner ağırlığı hafifletir.

Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini.

Camın hemen yanına oturmak gibidir bazı şiirler; oysa gerilerde bir yerden uzaklar da görü^lür.

Bir kişiyle bile konuşulamaz şeylerle dolmuşsa bardak başlar şiir taşkını.

Solmuş sarı fotoğraf, duvarda, bir zaman çektiğimiz şiirin başka bir tanımı.

Bir şiir yazılırken, daha önce yazılmış, aşağı yukarı aynı havada, aynı temada bir başkası, hayranlık ya da hasetle hatırlanıyorsa, bu yenisinde de iş vardır (bazan da yok).

Bir eldir güçlü şiir, el verse kıvıracağımızısanırız:

İnce, çelimsiz görünür, oynar bizimle ve çok sürmez elimiz yapışır masaya.

Tedavi klinikleri gibi, şiir klinikleri de olmalıydı.

Şiiri hareketli yapan, kimi sözcükler arasında gidiş gelişler, hemen görülemeyen alış verişlerdir.

Şiir ziyaret saatleri 24’ten sonra olmalı. Ne yazık ki 24’e kadar, gelenler de çok değil.

Bazı şairlerin ölümüne yanarız, ancak onların şiirleridir ki, yıllar sonra soğuklarda gene ısıtır bizi.

Bazı besinler insanı tok, bazı şiirler insanı genç tutar ve ikisi hemen hemen aynı kapıya çıkar:

Önlenir oburluklar, erken kocamalar.

Gizli şiir sayısı, gizli işsiz sayısından aşağı değildir.

Birçok şiirler, varlıklarını duyuramaz, kendilerine bir elin uzanmayışına sessizce katlanırlar.

Bir şairin yakındığımız yanı ya dilidir, ya dilsizliği.

Bir duvarı aşamayan seslenişler şiir. Duvarın arkasında millet maç seyrediyor.

Şiir kazalarında ölenlerin, sakat kalanların sayısı, trafik kazalarındakinden kat kat fazladır, hep aşırı hızdan, dikkatsizlikten.

İlham, evet, bir şey vurdu oltaya, ümide kapılırız.

Ama iğneye takılan, atılmalık bir fasarya da olabilir. Önemli olan sözcüklerin birbirini çekmesi, dizelerin dizi dizi ağda birikmesidir.

Çalçene şiircikler, bir kaşık suda gargara. Şiir bir durum, bir sorun üzerinde ölçülü konuşan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluktur.

Siz hangi dizede hangi sözcük, daha da yerinde, daha da güzel – sormadan değiştiriniz!

İyi şair, gereğince Karacoğlan. O söyle

“Kim var imiş ben burada yoğ iken.”