Posts Tagged ‘TÜBİTAK’

Ergün: Alın terinden çok akıl terine ihtiyaç var

Cuma, Haziran 29th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bugün alın terinden daha çok akıl terine ihtiyaç olduğunu belirterek, ”Bizi zenginleştirecek olan şey akıl teridir, o da bizde var. Bu genç ve dinamik nüfusumuzu sadece kol gücü olarak görmek son derece büyük bir eksikliktir” dedi.

Bakan Ergün, Ankara Sheraton Otel’de düzenlenen ”Teknogirişim Zirvesi 2012”de yaptığı konuşmada, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ”Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı” kapsamında bir ekosistem oluşmaya başladığını söyledi.

Her kaynağın doğru kullanıldığında bi nimet olacağını, yanlış kullanıldığında ise bir külfete dönüşeceğini dile getiren Ergün, Türkiye’nin en büyük kaynağının ise genç ve dinamik nüfusu olduğunu ifade etti.

Bu önemli kaynağın doğru kullanılması gerektiğini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

”Hiç bir toplum geneli itibariyle diğer toplumlardan daha zeki, daha akıllı ve daha yenilikçi değildir. Toplumun içinde tek tek istisnalar olabilir ama şu toplum şu toplumdan daha akıllıdır diyemeyiz, ancak bazı toplumlar eğitim sistemleri, ekonomileri, demokrasi kültürü, yaptıkları yasal düzenlemelerle, gençlerin kendilerini ortaya koyabilecekleri bir atmosfer oluşturmaktadırlar. İşte fark bu atmosferdedir. Çok şükür Türkiye’de bu atmosferi oluşturmak adına çok önemli mesafeler kat ettik ve kat etmeye de devam ediyoruz.”

Anne babaların yaptıkları çok önemli bir hata olduğunu dile getiren Ergün, velilerin, çocuklarını kendi çocukluklarıyla mukayese ettiğini söyledi.

Oysa gençlerin sahip olduğu imkanları, başka ülkelerdeki gençlerin sahip olduğu imkanlarla karşılaştırmak gerektiğine dikkati çeken Ergün, ”Burada 5 yaşındaki bir çocuk bilgisayar oyunlarını çok güzel oynadığı zaman buna mucizevi şekilde bakıyoruz. Halbuki bir başka ülkede 11-12 yaşındaki çocuk bilgisayar oyunu yazılımları geliştiriyor. Niye?

Çünkü o ülkelerde öle bir ortam sağlanıyor. Biz de bu ortamı sağladığımızda bizim çocuklarımız da o oyunları geliştirebilecektir. Gelişmiş ülkele standartlarını yakalamamız için Türkiye’deki Ayşe’nin, Mehmet’in Japonya’daki Hitoshi ile Almanya’daki Hans’la, ABD’deki Marry ile aynı şartlar altında yetişmesi, o ortamlara sahip olması gerekiyor. Biz de o ortamları sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

”Alın terinden daha çok akıl terine ihtiyacımız var”

Gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeleri ayıran temel noktanın, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler olduğunu vurgulayan Ergün, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için bu alanlarda daha büyük atılımlar yapması gerektiğini bildirdi.

Bu hedefleri yakalayabilmek için gençlerin içlerindeki cevherin ortaya çıkarılması gerektiğini dile getiren Ergün, şöyle devam etti:

”İnsanımız, bizim en büyük zenginliğimiz. İnsanımıza biz bugüne kadar ne olarak baktık? Bileği güçlü adam, çalışsın taş ocaklarında, maden ocaklarında, bununla kazanalım. Tamam alın teri, emek kutsal, çok önemli ama bugün alın terinden daha çok akıl terine ihtiyacımız var.

Bizi zenginleştirecek olan şey akıl teridir, o da bizde var. Bu genç ve dinamik nüfusumuzu sadece kol gücü olarak görmek son derece büyük bir eksikliktir. Burada büyük bir akıl gücü var, bunu ortaya çıkarmamız lazım. Onun için biz bu adımları atıyoruz.

Yeni buluşları yapanlar kim dünyada? Hep genç kuşaktan gelenler. Bir takım şeyleri yapmak için çok büyük sermaye, fabrika, tesis gerekebilir ama faceebook’u, youtube’u, twitter’ı kuranlar, bunları dev şirketler haline getirenler ne oluyor? Bir otomobil fabrikası için büyük bir yatırım lazım ama büyük bir firma bir otomobil garajında doğabiliyor.”

”Her yıl 500 projeyi destekleme imkanına sahibiz”

”Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı”nı 2009 yılında hayata geçirdiklerini ve her yıl 100 gence verilmek üzere 100’er bin liralık destek belirlediklerini anımsatan Ergün, ”O zaman biraz daha temkinli düşünmüşüz. Yoktur bizde o kadar potansiyel diye belki düşünülmüştür ama iki yıl içinde gördük ki müthiş bir potansiyel var, bunu 500’e çıkardık. 2012 yılından itibaren her yıl 500 projeyi destekleme imkanına bugün itibariyle sahibiz” dedi.

Bakan Ergün, 3 yıl içinde 452 kişinin bu destekten yararlandığını ve kendi işlerini kurduğunu belirterek, bu kişilerin bugüne kadar önemli işlere imza attığını ifade etti.

Ortaya konan projelerin, ileride daha büyük projelere de dönüşebileceğine dikkati çeken Ergün, bu süreçte başarılı olamayanların da olabileceğini söyledi.

Programı uygulamaya koyduklarında, ”Biz bu işin parasında değiliz, 100 bin lira hibe destek veriyoruz. Sizdeki potansiyele güveniyoruz, isterseniz bu hibe desteği batırın” dediklerini hatırlatan Ergün, o günlerde bazılarının kendilerine ”Kimin parasını batırın diyorsunuz” şeklinde tepki gösterdiğini, ancak bu programdan yararlananların zaten bu desteği batırmadıklarını ifade etti.

Desteklerden yararlanan projelerin yavaş yavaş önemli işlere dönüşmeye başladığını dile getiren Ergün, şunları söyledi:

”Bazen görüyorum, Ar-Ge elemanı olmakla girişimci olmak arasında gidip gelenler var. Biz onlara da destek veriyoruz. İcatçılıkla icraatçılık farklıdır. Başarısızlıklar da olabilir ama bunlar hiçbir zaman bizim moralimizi bozmayacaktır. Biz şimdi toprağa bir çok fidan diktik ve göreceksiniz ki bunların içinden çok ulu çınarlar, büyük bahçeler meydana gelecektir. Bu projelerin içinden çok önemli simalar çıkaracağımıza inanıyorum.

Bu projenin olumlu sonuçlarını gördüğümüz için projenin bütçesini 5 katına çıkardık. 2012 yılında gelen proje, 3 yıl boyunca gelen projenin toplamından daha fazla oldu. Bu başvuru sayısındaki artışın, gençlerimizdeki girişimcilik fitilinin ateşlenmesi anlamına geldiğini görmemiz lazım.

Bu yıl yapılan bin 597 başvurudan 289’unu desteklemeye değer buldu çalışma grupları ve böylece teknogirişimci sayımız 741’e ulaştı. Projelerin tamamı teknoloji yoğun sektörlere yönelik. Bu yıl kurulacak olanlarla birlikte 35 farklı ilimizde ve Kıbrıs’ta teknogirişimcilerimiz tarafından kurulmuş şirketler olacaktır. Bugüne kadar desteklenen 32 girişimci de yurt dışındaki projelerden desteklenmiştir. Aslında bu beyin göçünün de tersine döndüğünü göstermektedir. Tersine bir dönüş kanalı açılmıştır bu projeyle.”

”550 bin liralık ilave bir destek programını başlatıyoruz”

Bu proje ile desteklerden faydalanan teknogirişimcilerin, işlerini nasıl yönetecekleri konusunda da eğitim almaları gerektiğini belirten Ergün, bu eğitimin de önümüzdeki dönemde verileceğini ifade etti.

Bakan Ergün, teknogirişimcilerin ilerleyen ilerleyen aşamalarda daha fazla Ar-Ge yapabilmeleri için daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu da gördüklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

”Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da TÜBİTAK aracılığıyla yeni bir destek, ikinci faz destek programı başlattık. Teknogirişimde birinci fazda belli bir aşamaya gelen arkadaşlarımız şimdi TÜBİTAK’tan ikinci faz desteğini alacak. Orada mentorluk desteği de verilecek aynı zamanda. 550 bin liralık ilave bir destek programını TÜBİTAK aracılığıyla başlatmış oluyoruz. TÜBİTAK’ta şimdiye kadar ön ödemeli destek programları yoktu, mevzuatına böyle bir şey koyulamamıştı. Şimdi bugün Mecliste geçecek bir yasayla da TÜBİTAK programlarını da ön ödemeli hale getirmiş oluyoruz.”

”Teknogirişimciler için bir çok eğitim programı düzenledik”

Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil de banka olarak bu başarılı girişime destek vermek istediklerini ve 2011 yılından bu yana desteklemeye çalıştıklarını bildirdi.

Girişimcilerin gelişebilmesi için finansal destek kadar danışmanlık ve eğitim desteklerine de ihtiyaçları olduğunu belirten Civil, teknogirişimcilere şirketlerini nasıl kuracakları, ürünlerini nasıl pazarlayacakları gibi konularda destek olduklarını söyledi.

Civil, teknogirişimciler için bir çok eğitim programı düzenlediklerini belirterek, her bir teknogirişimci için rehberlik verecek TEB Kobi Danışmanlarını atamaya başladıklarını ve internet üzerinden yayın yapan TEB Kobi TV’de teknogirişimciler için özel bir alan tahsis ettiklerini ifade etti.

Konuşmaların ardından Teknogirişim Destek Programı Sertifika Töreni düzenlendi ve teknogirişimcilere sertifikaları verildi.

Daha sonra Bakan Ergün, ”Teknogirişim Zirvesi 2012”nin düzenlendiği Sheraton Otel’de kurulan stantları gezdi.

Ergün, burada teknogirişimcilerin ortaya koydukları projeleri ve üretimini tamamladıkları ürünleri inceledi.

Neredeyse tüm stantları tek tek gezen Ergün, tamamen yerli üretim olan elektrikli araçları ve kişinin, sanal ortamda oluşturulmuş görüntüleri, özel bir gözlük takması suretiyle gerçek ortammış gibi görebilmesini sağlayan Portatif Sanal Gerçeklik Sistemi’ni test etti.

Bireysel Emeklilik Sistemi sil baştan değişti

Cuma, Haziran 29th, 2012

 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.

VERGİ İNDİRİMİ YERİNE DEVLET KATKISI

Kanun, vergi indirimi sistemi yerine devlet katkısı getiriyor. Katılımcıların, bireysel emeklilik hesaplarına ödenecek devlet katkısı nedeniyle vergi yükümlüğü doğmamasını amaçlayan kanuna göre, bireysel emeklilik hesabına yapılan devlet katkılarının hak kazanılan kısımları, Veraset ve İntikal Vergisi’nden muaf olacak.

Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı, Gelir Vergisi’nden ayrı tutulacak.

ASGARİ ÜCRETİN YILLIK TUTARINI AŞMAYACAK

İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak.

Bakanlar Kurulu, bu oranı yarısına kadar indirmeye, 2 katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının 2 katını geçmemek üzere belirlemeye yetkili olacak.

Bireysel katılım yatırımcıları, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esaslar dahilinde şirketlere koydukları sermaye miktarının yüzde 75’ini, Gelir Vergisi matrahından gider olarak indirebilecek. Bunun için anonim şirketlere ait iştirak hisselerinin en az 2 tam yıl elde tutma şartı aranacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında son 5 yıl içinde projesi desteklenen kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran, yüzde 100 olarak uygulanacak.

YILLIK İNDİRİM TUTARI 1 MİLYON LİRAYI AŞMAYACAK

Sigorta Tahkim Komisyonu’nun, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin verdiği hizmetler, KDV’den istisna olacak.

Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya ticaret şirketi, bu taahhütleri kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarım amacıyla yapacakları taşınmaz veya iştirak hissesi satışı da KDV’den muaf tutulacak.

Bireysel Emeklilik Sistemi sil baştan değişti

Cuma, Haziran 29th, 2012

 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.

VERGİ İNDİRİMİ YERİNE DEVLET KATKISI

Kanun, vergi indirimi sistemi yerine devlet katkısı getiriyor. Katılımcıların, bireysel emeklilik hesaplarına ödenecek devlet katkısı nedeniyle vergi yükümlüğü doğmamasını amaçlayan kanuna göre, bireysel emeklilik hesabına yapılan devlet katkılarının hak kazanılan kısımları, Veraset ve İntikal Vergisi’nden muaf olacak.

Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı, Gelir Vergisi’nden ayrı tutulacak.

ASGARİ ÜCRETİN YILLIK TUTARINI AŞMAYACAK

İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak.

Bakanlar Kurulu, bu oranı yarısına kadar indirmeye, 2 katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının 2 katını geçmemek üzere belirlemeye yetkili olacak.

Bireysel katılım yatırımcıları, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esaslar dahilinde şirketlere koydukları sermaye miktarının yüzde 75’ini, Gelir Vergisi matrahından gider olarak indirebilecek. Bunun için anonim şirketlere ait iştirak hisselerinin en az 2 tam yıl elde tutma şartı aranacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında son 5 yıl içinde projesi desteklenen kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran, yüzde 100 olarak uygulanacak.

YILLIK İNDİRİM TUTARI 1 MİLYON LİRAYI AŞMAYACAK

Sigorta Tahkim Komisyonu’nun, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin verdiği hizmetler, KDV’den istisna olacak.

Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya ticaret şirketi, bu taahhütleri kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarım amacıyla yapacakları taşınmaz veya iştirak hissesi satışı da KDV’den muaf tutulacak.

TÜBİTAK’tan bilim adamlarını çekecek proje

Perşembe, Haziran 28th, 2012

TÜBİTAK’tan yapılan yazılı açıklamada, TÜBİTAK’ın araştırma imkanları ve çalışma ortamları nedeniyle yurt dışını tercih eden Türk bilim insanlarının Türkiye’ye dönüşünü başlattığı belirtildi.

Bu kapsamda şimdiye kadar 167 bilim insanının Türkiye’ye dönüş yaptığı vurgulanan açıklamada, yabancı bilim insanlarının da Türkiye’ye getirilmesi için TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı’nca (BİDEB) Uluslararası Deneyimli Araştırmacı Dolaşımı Destek Programı’nın uygulamaya konulduğu belirtildi.

Program için tanıtım toplantısı düzenlendiği de bildirilen açıklamada, TÜBİTAK BİDEB Başkanı Prof. Dr. Şemsettin Türköz’ün ”Türkiye’yi tüm araştırmacılar için cazip bir ortam haline getirmeyi amaçlıyoruz. En büyük avantaj tüm alanlara açık olması. Herkes bu programlardan faydalanabilir. Ana hedef uluslararası dolaşım gerçekleştirmek. Yaş sınırı yok önemli olan tecrübe” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Prof. Dr. Cahit Güran’ın programa ilişkin verdiği şu bilgiler de yer aldı:

”Programın bütçesi 11,2 milyon avro. Bütçenin yüzde 60’ı TÜBİTAK, yüzde 40’ı ise Avrupa Komisyonu tarafından karşılanacak. Program 5 yıl süreyle devam edecek. Bu süre içinde 100 bilim insanı Türkiye’ye getirilecek. Programda TÜBİTAK fonlayan kurum, üniversite veya sanayi kuruluşları da ev sahibi olacak. Tüm ülke vatandaşları başvurabilecek. Evrensel araştırmacılara açık bir program.

Araştırmacıların doktora derecesine sahip olması veya en az 4 yıllık araştırma deneyimi olması gerekiyor. Son 3 yılda 12 aydan fazla Türkiye’de bulunmaması ve BİDEB desteklerinden faydalanmaması gerekiyor. Türkiye’ye gelecek bilim insanlarına yaşam giderleri, ulaşım ve aile giderleri ile araştırma katkısı sağlanacak. Alanında 10 yıldan fazla çalışma yapan çok deneyimli araştırmacılar için aylık net 2 bin 650 avro, deneyimli araştırmacılara ise 2 bin 300 avro verilecek. Bu araştırmacılar 1001 programına da başvurabilecek.”

Bakan Ergün, TÜBİTAK adına söz verdi

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Oda TV davasıyla ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenen yanıtların 1-1,5 ay içinde mahkemeye iletilmiş olacağını belirterek, avukat ve mahkeme heyetinin talepleri doğrultusunda konunun genişlemesi nedeniyle yanıtların geciktiğini söyledi. 

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ”torba teklif”in 1. Bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ergün, Oda TV davasıyla ilgili TÜBİTAK’a gelen ilk talebin kapsamının son derece dar olduğunu, ancak mahkemenin ve sanık avukatlarının yeni talepleriyle kapsamlı hale geldiğini söyledi. 

Ergün, konuyla ilgili şunları söyledi:

”Çok spesifik soruların sorulduğu bir konudur. Muhtelif bilirkişi raporlarının TÜBİTAK tarafından net incelemeye tabi tutulması, kapsamın da son derece genişletilmiş olması, davanın sağlıklı yürümesi açısından da önemli. TÜBİTAK’tan sorulan sorulara alelusul cevap verilmesini beklemek de doğru bir yaklaşım değildir. Bizim TÜBİTAK’a talimat vererek, ‘Aman bunlara cevap vermeyin, geç cevap verin’ ya da talimat vererek ‘hadi bir an evvel cevap verin alelusul nasıl olursa olsun’ deme hakkımız yok. Kimseyi haksızlığa uğratacak bir cevap TÜBİTAK’tan beklenmesin. Son duruşmada ilave süre talebinde bulunmuştur, muhtemelen de 1-1,5 ay içinde bu cevaplar mahkemeye iletilmiş olacak. Hem avukatların hem de mahkeme heyetinin talepleriyle konunun genişlemesi nedeniyle bugüne kadar bu cevaplar gecikmiştir.” 

KESK ile ilgili soruşturmanın içeriğin bilme imkanları olmadığını belirterek, ”Bu kişiler hangi nedenle soruşturulmaktadır, hangi nedenle gözaltına alınmakta ve tutuklanma talebinde bulunulmuştur? Tutuklanır veya tutuklanmaz, bunlar mahkemenin bileceği işlerdir. Hükümet niye insanları susturmaya çalışsın. İsteyen istediğini yazıyor ve konuşuyor. Türkiye’de biz soruşturmanın, yargılamanın çerçevesini bilmediğimiz, bilmemiz de gerekmeyen davayla ilgili ithamı hak etmiyoruz” diye konuştu.

Ergün, ağırlıklı orta öğretim başarı puanının LYS’de bundan sonra dikkate alınmaması konusunun YÖK tarafından yeni alınmış bir karar olduğunu belirterek, ”Bu yıl öğrenciler sınava girdikleri için ve sınava girerken bu tür düşünceleri de içlerinde taşıdıkları için düzenlemenin bu yıl uygulanması, bundan sonraki yıllarda uygulanmamak üzere bir istisna getiriliyor. Yeni sistem, öğrencilerin doğrudan doğruya bireysel başarılarını ön plana çıkacağı noktaya gitmektedir” dedi. 

Düzenlemeyle Başkent Doğalgaz’a ne getireceği sorusuna karşılık da Ergün, ”Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’nin şu anda yüzde 80 hissesi özelleştirme programında. Bu hissenin tamamı Ankara Büyükşehir’e ait iken, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmış. Geriye kalan yüzde 20 hissenin yüzde 19’u Ankara Büyükşehir ve iştiraklerine ait. Gerek yüzde 80, gerekse yüzde 20 hisse kapsam ve programa alınırken herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi ve EGO’nun Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’ye olan borçlarına faiz yürütülmekte ve hiçbir borcu da silinmemektedir” diye konuştu. 

 

-”Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de…”-

Bölüm üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, 40’a yakın yasada değişiklik içeren yasa teklifinin ”torba” değil, ”bohça” adını daha çok hak ettiğini söyledi.  

Kamu İhale Kanunu’nda istisnalarda Ş maddesine kadar gelindiğini belirten Ayaydın, ”Alfabenin 29 harften oluştuğunu ve Z’ye kadar olduğunu hatırlatırım. Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de” dedi. 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilen müşavir kadrosu sayısının 15’ten 40 çıkarılmasının, bürokrasi ve kadrolaşmaya zemin hazırlayacağını savunan ayaydın, 40 bin öğretmen kadrosunun yetersiz olduğunu, bunun yerine sıra bekleyen 110 bin öğretiminin ihtiyaçlarına cevap verilmesi gerektiğini söyledi. 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da Sayıştay denetimi konusunda getirilen değişikliğin yanlış olduğunu belirterek, ”Sayıştay denetimini niye kaldırıyorsunuz? Çivi mi çaktınız iktidara, bir gün gideceğiniz ve bu yasaların başkalarının eline geçeceğini düşünmüyor musunuz? Galiba Hükümet 10 yılda Sayıştay’ı tümüyle ele geçiremedi” dedi. 

Teklifin TÜBİTAK’ın şirket kurmasına imkan tanıdığını hatırlatan Kaplan, ”Bilim özgürlüğünü yok edersiniz. O zaman TÜBİTAK bilim merkezi değil, film merkezi olur ve bütün saygınlığı biter” görüşünü savundu. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın EPDK’nın yetkilerini kendine bağlamak istediğini belirten Kaplan, ”Bakan Güneydoğu için ‘elektrikte hırsızlık yapıyorlar’ dedi. Hırsızlıksa en büyük hırsızı kendinizde arayın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden daha büyük hırsız yok. Ayrımcılık yapmak hiçbir Bakana yakışmaz, kendisini özür dilemeye davet ediyorum” dedi.

TAGEM’den güneş pilli sulama makinesi

Salı, Haziran 26th, 2012

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü (TAGEM) Doç. Dr. Masum Burak, Şanlıurfa Talat Demirören Araştırma İstasyonu’nda düzenlenen tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son yıllarda tarıma yaptığı yatırımlarla  sektörde dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdiğini söyledi.

Dünyada gelişmişliğin göstergesinin Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklarla ölçüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Burak, Japonya ve Amerika gibi artık Türkiye’nin de bu alanda ciddi yatırımlar yaptığını belirtti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı enstitülerinin yaptığı araştırmalarla son yıllarda Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlamaya başladığını ifade eden Doç. Dr. Masum Burak, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün geliştirmiş olduğu sistemin önemli olduğunu vurguladı.

Sistemin tamamen güneş enerjisine dayalı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Masum Burak, şöyle devam etti:

”Makine dünyada bir ilktir. Bunun sebebi mobil, yani hareketli oluşudur. Bu sistem güneşe göre pozisyon alarak kendi enerjisini otomatik üretiyor. Sensörler yardımıyla güneşi doğuşundan batışına kadar izliyor. Aynı zamanda bulutlu havalarda da çalışabiliyor. Son yıllarda önem kazanan alternatif enerji, yani yenilenebilir enerjiyi, güneşi, hem bol hem ucuz, hatta bedava kullanacağız. Bu sistem sayesinde üreticilerimiz için çok pahalı olan girdiler elektrik ve mazottan da tasarruf etmiş olacağız.”

Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç de tarımsal girdilerin düşürülmesi açısından sistemi çok faydalı bulduğunu belirterek, seri üretimine geçilmesini temenni etti.

Konuşmaların ardından sistem, protokol üyelerince faaliyete geçirilip araziye deneme amaçlı su verildi. 

-”Mobil Güneş Pili Prototip Sulama Makinesi”-

Saatte 70 ton su atma kapasitesine sahip makine, maksimum 170 metreden su çekebiliyor ve damla sulama sistemiyle kullanıldığında ürünün cinsine ve mevsimine göre 400 dekar alanı sulayabiliyor.

Araştırmalara göre, elektrik şebekesi su kaynağına 1 kilometreden uzak mesafede bulunuyorsa sistem kendini ilk yıl amorti ediyor.

Güneş pili ve pompa kapasitesi artırılarak, daha geniş alanların sulamasında kullanılması planlanan ”Mobil Güneş Pili Sulama Makinesi” ilk olma özelliği taşıyor.