Archive for the ‘Genel’ Category

Kuyumcular sahte altın uyarısı yaptı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Evlenecek çiftleri ve ailelerini sahte döviz ve altına karşı uyaran Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı Rıza Ulusoy, vatandaşların güvendikleri yerden altın alması tavsiyesinde bulundu.

Tüketicinin ilk planda sahte ve gramajı düşük altınları ayırmasının zor olduğunu belirten Ulusoy, bu aylarda en çok taklit ve sahte altına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ulusoy, “Vatandaşlarımız bildiği, güvendiği esnaftan altın almaya özen göstersin. Şüpheye düştüğünüz ürünü kesinlikle almayın. Değerinin altında satılan ürünlere de şüpheyle yaklaşın. Altın alındığında mutlaka fiş veya fatura istenmesi gerekir. Böylelikle belgeli olduğu zaman altını satan kuyumcuya geri dönülebilir ve telafisi mümkün olabilir.” dedi.

Emniyet Müdürlüğü tarafından sahte döviz ve altının takibinin sıkı bir şekilde yapıldığını ifade eden Ulusoy, “Kırıkkaleli vatandaşlarımız ilimizde bulunan sarraflarımızdan gönül rahatlığı ile altın alabilirler. Halkımız dışarıda satılan ya da güvenmedikleri yerlerden altın alışverişi yapmasın. Altın genelde kötü gün dostudur. Özellikle kadınlar altına yönelir. Hem yatırım aracı hem takı olarak kullanırlar. Türk milleti olarak da altını seviyoruz. Son zamanlarda altının kazandırdığını hiçbir yatırım aracı kazandırmıyor.” ifadesinde bulundu.

Hollanda Senatosu ESM’ye yeşil ışık yaktı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Senatoda yapılan görüşmede, geçici azınlık koalisyonu  ortakları Liberal Parti;yle (VVD) Hristiyan Demokratlar Birliği;nin (CDA) yanısıra, ana muhalefetteki İşçi Partisi (PvdA), Yeşil Sol (GL) ve Demokratlar 66 (D66) partilerinden oluşan çoğunluk, ülkenin ESM;ye katılımına yeşil ışık yaktı.  

Geçen ay Hollanda meclisinde çoğunluğun kabul ettiği katılım kararıyla ilgili senato oylaması, önümüzdeki hafta yapılacak.

Hollanda, daha önce açıklandığı gibi Avrupa İstikrar Mekanizması’na yaklaşık 5 milyar avroluk katkı yapacak, 35 milyar avro için de garanti verecek.

Ülkede siyasi tartışmalara yol açan ESM;ye katılım kararı, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders tarafından yargıya da taşınmıştı. Ancak mahkeme, Wilders;ın katılım kararını erteleme talebiyle açtığı davayı, mahkemenin yasaların oluşum sürecine müdahalede bulunamayacağı gerekçesiyle reddetmişti.

Euro Bölgesi’ndeki borçlu ülkelere kredi sağlamak amacıyla kurulan Avrupa Finansal İstikrar Fonu;nun (EFSF) yerini alacak olan ESM;nin 1 Temmuz;dan itibaren devreye girmesi bekleniyor. 

Altın Borsası’nda internetten işlem yapılacak

Perşembe, Haziran 28th, 2012

İAB yayınladığı genel mektupta, borsa üyelerinin internet erişimi olan her yerden kesintisiz olarak piyasa işlemlerini gerçekleştirebilmeleri, müşteri adına işlem ve saklama yapabilmeleri ve piyasaları izleyebilmelerini sağlamak amacıyla, Elektronik Borsa Sistemi yazılımının Mayıs ayında üye testlerine açıldığı hatırlatıldı.

Sistemin, üyelerden gelen görüşlerle yeniden tasarlandığı belirtilen mektupta, Elektronik Borsa Sistemi yazılı üzerinden işlemlerin yakın bir zamanda yapılacak duyuru ile başlayacağı kaydedildi.

Mektupta, ayrıca 2-13 Temmuz tarihleri arasında her gün 16.30 – 18.00 saatleri arasında eğitimler palanlandığı ve işlem yetkililerinin, bu eğitimlere istedikleri gün ve zamanda katılabilecekleri de ifade edildi.

Borsa ralli yaptı banka hisseleri rekor kırdı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) banka hisselerindeki hızlı yükselişlerle günü önceki kapanışa göre 1.057,79 puanlık yükselişle 61.184,33 puandan kapattı.

İMKB’de hisse senetleri ortalama yüzde 1,76 oranında değer kazanırken, banka hisselerindeki yüzde 5’leri aşan yükselişler dikkat çekti.

İMKB’de toplam işlem hacmi ise 2,7 milyar lira ile 26 Nisan tarihinden bu güne gerçekleşen en yüksek işlem hacmi oldu.

İMKB 100 Endeksinin 61.000 direncini yüksek işlem hacmi ile kırması, analistlerde boğa piyasasının devam edeceğine yönelik beklentileri artırdı.

Yarın başlayacak AB liderler zirvesinden gelecek haber ve açıklamaların piyasalar tarafından takip edileceği belirtiliyor.

Borsada en çok değer kazanan ve kaybeden hisseler

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında bugün günlük bazda en çok değer kazanan ve en çok değer yitiren on hisse senedi ile değişim oranları şöyle:

      HİSSE ADI DEĞİŞİM 01 – CEYLN 18,18 02 – CEYLNY 16,16 03 – SELGD 11,32 04 – GUSGR 9,69 05 – HALKS 9,52 06 – YKSGR 9,43 07 – TBORG 8,64 08 – ISBTR 7,67 09 – BRKSN 7,04 10 – BRISA 6,97     HİSSE ADI DEĞİŞİM 01 – OSTIM -7,01 02 – SODSN -6,35 03 – EPLAS -4,55 04 – MRGYO -3,57 05 – ATSYO -3,40 06 – ERSU -3,16 07 – VKGYO -2,88 08 – ESCOM -2,76 09 – KPHOL -2,61 10 – ASYO -2,02

Döviz

İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, dün ve bugün itibariyle alış, satış fiyatları şöyle:   SALI ÇARŞAMBA   Alış Satış Alış Satış ABD Doları 1,8130 1,8160 1,8120 1,8150 Avro 2,2630 2,2680 2,2560 2,2610 Sterlin

2,8000

2,8700

2,8000

2,8700 İsviçre Frangı 1,8700 1,9200 1,8700 1,9200 ANKARA         ABD Doları 1,8090 1,8190 1,8070 1,8170 Avro 2,2580 2,2730 2,2530 2,2680 Sterlin

2,8100

2,8550

2,8020

2,8550

Altın

İstanbul Kapalıçarşı’da alınıp satılan altın türlerinin, dün ve bugün itibariyle kapanış fiyatları (TL) şöyle:   SALI ÇARŞAMBA   Alış Satış Alış Satış 24 Ayar Külçe Altın(Gr.) 91,95 92,30 91,65 92,00 Cumhuriyet Ata Lira 610,00 620,00 608,00 618,00 22 Ayar Bilezik(Gr.) 83,70 90,00 83,40 90,00 Vakıf Altını(5Gr.) 457,36 461,58 455,81 459,92 Vakıf Altını(100 Gr.) 9.147,21 9.231,70 9.116,26 9.198,35 Lira Ziynet 595,00 610,00 593,00 608,00 Yarım Ziynet 296,00 306,00 294,00 304,00 Çeyrek Ziynet 148,00 153,00 147,00 152,00

Yapı Kredi Sigorta hisseleri gelen açıklama ile tavan oldu

Yapı Kredi’den yapılan, sahibi olduğu sigorta ve emeklilik şirketlerinin hisselerinin satışı için çalışmalara başlandığı haberinin ardından Yapı Kredi Sigorta (YKSGR) yüzde 9,43 oranında yükselerek tavan oldu.

Yapı Kredi’den Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada bugün yapılan yönetim kurulu toplantısında; Grubun sigorta alanındaki faaliyetlerinin yeniden organize edilmesi amacıyla, bankanın bağlı ortaklıkları Yapı Kredi Sigorta AŞ ve Yapı Kredi Emeklilik AŞ hisselerinin elden çıkarılmasına ilişkin seçeneklerin değerlendirilmesine ve bu kapsamda uzun vadeli banka sigortacılığı (bankassurance) konusunda anlaşmaya girilmesi ile ilgili çalışmalara başlanmasına karar verildiği bildirildi.

Açıklamanın ardından hareketlenen grup hisselerinden Yapı Kredi Sigorta (YKSGR) önceki gün kapanışına göre yüzde 9,43 oranında yükselerek tavan olurken, Yapı Kredi Bankası (YKBNK) hisseleri bu dakikalarda yüzde 4,29, Yapı Kredi Koray GMYO (YKGYO) hisseleri ise yüzde 3,64 oranında yükseldi.

Yapı Kredi Sigorta’nın piyasa değeri açıklanan haberden sonra cari fiyatlarla 1 milyar 391 milyon lirayı aştı.

Merkez Bankası’nın yarın için açıkladığı geçici rezerv 3 milyar lira ekside

Merkez Bankası’nın yarın için açıkladığı geçici rezerv rakamı 2 milyar 998,7 milyon lira ekside bulunuyor. Bankanın 29 Haziran için açıkladığı geçici rezerv ise 10 milyar 47,2 milyon lira ekside.

New York borsası yükselişle açıldı

New York borsası güne yükselişle başladı. Borsanın açılışında, önceki kapanışa göre Dow Jones Sanayi Endeksi 32,40 puan (yüzde 0,26) artarak 12.567,07 puana yükseldi. Açılışta Standard & Poor’s 500 Endeksi 4,15 puan (yüzde 0,31) değer kazanarak 1.324,14 puan, Nasdaq Teknoloji Endeksi ise 11,63 puan (yüzde 0,41) artışla 2.865,69 puan oldu.

İspanya’da faizler yükselişe geçti

İspanya 10 yıllık tahvil faizleri yükselmeye devam ederek tekrar yüzde 7 seviyelerine yöneldi.

Güne yüzde 6,90 seviyelerinden başlayan faizler 6,8230’a kadar geriledikten sonra günün ikinci yarısında tekrar yükselişe geçti ve bu dakikalarda yüzde 6,9440 seviyesine ulaştı.

Avro/dolar paritesi de uluslararası piyasada kritik destek seviyesine doğru düşüşe geçerek 1,2455’e kadar geriledi. Paritenin bu dakikalarda 1,2450 desteğinden gelen tepki alımlarıyla 1,2470 seviyelerinde dengelendiği görülüyor.

Hollanda Senatosu, Avrupa İstikrar Mekanizması’na katılıma yeşil ışık yaktı

Hollanda Senatosu;nun, Avrupa;nın borç krizine çözüm bulmak amacıyla oluşturulan Avrupa İstikrar Mekanizması;na (ESM) katılım kararını desteklediği bildirildi.

Senatoda yapılan görüşmede, geçici azınlık koalisyonu  ortakları Liberal Parti;yle (VVD) Hristiyan Demokratlar Birliği;nin (CDA) yanısıra, ana muhalefetteki İşçi Partisi (PvdA), Yeşil Sol (GL) ve Demokratlar 66 (D66) partilerinden oluşan çoğunluk, ülkenin ESM;ye katılımına yeşil ışık yaktı.

Geçen ay Hollanda meclisinde çoğunluğun kabul ettiği katılım kararıyla ilgili senato oylaması, önümüzdeki hafta yapılacak.

Hollanda, daha önce açıklandığı gibi Avrupa İstikrar Mekanizması’na yaklaşık 5 milyar avroluk katkı yapacak, 35 milyar avro için de garanti verecek.

Ülkede siyasi tartışmalara yol açan ESM;ye katılım kararı, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders tarafından yargıya da taşınmıştı. Ancak mahkeme, Wilders;ın katılım kararını erteleme talebiyle açtığı davayı, mahkemenin yasaların oluşum sürecine müdahalede bulunamayacağı gerekçesiyle reddetmişti.

Euro Bölgesi’ndeki borçlu ülkelere kredi sağlamak amacıyla kurulan Avrupa Finansal İstikrar Fonu;nun (EFSF) yerini alacak olan ESM;nin 1 Temmuz;dan itibaren devreye girmesi bekleniyor.

İspanya’da faizler yükselişe geçti

İspanya 10 yıllık tahvil faizleri yükselmeye devam ederek tekrar yüzde 7 seviyelerine yöneldi.

Güne yüzde 6,90 seviyelerinden başlayan faizler 6,8230’a kadar geriledikten sonra günün ikinci yarısında tekrar yükselişe geçti ve bu dakikalarda yüzde 6,9440 seviyesine ulaştı.

Avro/dolar paritesi de uluslararası piyasada kritik destek seviyesine doğru düşüşe geçerek 1,2455’e kadar geriledi. Paritenin bu dakikalarda 1,2450 desteğinden gelen tepki alımlarıyla 1,2470 seviyelerinde dengelendiği görülüyor.

İSO Başkanı’ndan AB için karamsar tablo

Perşembe, Haziran 28th, 2012

İSO Haziran 2012 meclis toplantısında ”Yılın İlk Yarısını Geride Bırakırken, Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmelerin ve Sanayimizdeki Son Durumun Değerlendirilmesi” konulu bir konuşma yapan Küçük, yılın ilk yarısını geride bırakırken, içerde ve dışarda oldukça yoğun ve sıcak bir gündemle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Yıllardır devam eden terör olaylarını, ”Türkiye’nin kanayan yarasına” benzeten Küçük, Türkiye’nin bu soruna mutlaka çözüm üretebilmesi gerektiğini söyledi.

Küçük, ”Dağlıca’daki saldırının üzüntüsünü yaşarken, 22 Haziran’da, Suriye’nin Akdeniz’de uçağımızı düşürmesi, gündemi çok farklı bir noktaya taşıdı. İki pilotumuzun akibeti henüz net değil. Geçen günlerle birlikte, giderek azalsa da hala, pilotlarımızın sağ salim bulunacağı ümidini korumak istiyoruz” diye konuştu.   

Suriye’de bir yılı aşkın zamandır devam eden iç çatışmanın bir şekilde Türkiye’ye de yansıdığını dile getiren Küçük, bu olayların Güney Doğu Anadolu ekonomisini çok olumsuz etkilediğini ifade etti. 

-”İtalya ve İspanya yüksek bütçe açıkları ile risk yaratmaya devam ediyor”-

Avrupa’daki ekonomik krize değinen Küçük, ”İtalya ve İspanya yüksek bütçe açıkları ile risk yaratmaya devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası, yeterince hızlı davranamıyor ve Avrupa’da sorunlar uzayıp gideceğe benziyor” dedi.

Küçük, Avrupa başta olmak üzere küresel ekonomideki sıkıntıların, Meksika’da gerçekleştirilen G-20 toplantısının önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu, kaynaklarını artırmak isteyen IMF’nin üye ülkelerden söz aldığını anımsattı.

Türkiye’nin, ihtiyaç duyulduğu takdirde IMF’ye 5 milyar dolar kredi verebileceğini taahhüt ettiğini anlatan Küçük, ”Dünya’daki bu kriz ortamında, Türkiye’nin, IMF’den borç isteyen değil, gerektiğinde borç verebileceğini taahhüt eden bir ülke konumunda olması memnuniyet verici bir durumdur” dedi. 

-”Türk ekonomisinde 9 çeyrek üstüste parlak sonuçlar alındı”-

Türkiye ekonomisinin ise 2009 yılının son çeyreğinden bu yana dokuz çeyrektir aralıksız büyüdüğünü ve üstüste parlak sonuçlar alındığını vurgulayan Küçük, şunları kaydetti:

”Bu iki parlak yılı takiben, 2012’ye büyümede yavaşlama beklentisi ile girmiştik. Çeyrekler itibariyle baktığımızda, büyüme hızında, kademeli bir iniş eğilimi zaten söz konusu idi. 2012’ye girerken öngöremediğimiz, ne kadar yavaşlayacağımız idi. 2012’nin ilk üç ayında, büyümenin lokomotifi konumundaki sanayi üretiminde yüzde 2,8’lik ortalama artış gerçekleşti. Sanayi üretimindeki bu tabloya bakarak, 2012’nin ilk çeyreğinde elde edilecek büyüme oranının, yılın tamamı için öngörülen yüzde 4’ün altında kalmasının kuvvetle muhtemel olduğunu söyleyebiliriz. 

İkinci çeyreğe gelince, ikinci çeyreğin ilk ayı Nisan’da, sanayi üretimi sadece yüzde 1,8 oranında arttı. Dolayısıyla, üretimde, yılın ikinci çeyreğine de mütevazı bir başlangıç yapmış bulunuyoruz. Her ne kadar, kapasite kullanım oranı ile üretim arasında her zaman tam bir paralellikten söz edemesek de, Nisan ayında yüzde 74,7 olan kapasite kullanım oranının, Mayıs ayında yine yüzde 74,7 ve Haziran’da da yüzde 74,6 olarak gerçekleşmesi, ikinci çeyreğin diğer iki ayında da, üretime yönelik beklentilerin mutevazı kalmasına yol açıyor.”

-”İthalattaki azalma eğilimi devam ediyor”-

Küçük, sanayi üretimi yanında ekonomik büyümede muhtemel seyre ilişkin ipuçlarından birinin de ithalat olduğunu söyledi.

Özellikle son dönemde, ithalat artış hızı ile büyüme hızının neredeyse birebir denecek ölçüde paralel seyrettiğini vurgulayan Küçük, ”Rakamlar, ithalat artış hızımızın 2011 Eylül’ünden bu yana azalma eğiliminde olduğuna işaret ediyor” dedi.

Küçük, ”İthalattaki azalmaya paralel olarak, yine Ocak-Nisan aylarında, dahilde alınan KDV, ÖTV ve ithalat vergilerinin artış hızlarındaki azalmalar da, Mayıs ayındaki küçük hareketlenmeye rağmen ekonomide çarkların oldukça yavaş döndüğünü teyit etmektedir. İthalatımız azalırken, ihracatımızda ise, yılın ilk dört ayı nispeten olumlu bir seyir içindedir” dedi.

-”Yavaşlama kabul edilebilir düzeylerin ötesine geçmemeli”-

Ekonomide, şimdiye kadar ki yavaşlamayı, öngörülen, kontrollü ve yumuşak bir inişin, tezahürü olarak yorumlama eğiliminde olduklarını belirten Küçük, yavaşlamanın bundan sonraki aşamaları için, biraz daha dikkatli ve teyakkuz içinde olunması gerektiğini söyledi.

Küçük, ”Yavaşlama kabul edilebilir düzeylerin ötesine geçmemelidir. Yılın ilk yarısında göstergeler iç talepte durgunluğa işaret etmektedir. Buna karşın ihracat nispeten olumlu bir seyir içindedir. Ancak, ihracatımızdaki bu nispi olumlu gidiş de sanayi üretimi ve istihdamı tetiklemekte yeterince etkili olamamıştır” dedi.

Sanayi üretiminin, 2009 Aralık ayından bu yana süren 29 aylık kesintisiz artış döneminin en düşük oranlarıyla yoluna devam ettiğini söyeleyen Küçük, ”İşsizlikteki iyileşme eğilimi de yavaşlamıştır. Beklentimiz, ihracattaki nispi olumlu gidişin bozulmadan devam etmesi ve buna iç talepte hareketlenmenin de eklenmesiyle, yılın ikinci yarısında ekonominin biraz daha hızlanarak yoluna devam edebilmesidir. Kredilerdeki yıllık artış hızının, Nisan-Mayıs aylarında bir miktar hareketlenmesi, bu anlamda olumlu bir işaret sayılabilir. Ancak, bu hareketin üretime yansıması biraz zaman alacaktır” yorumunda bulundu.

-”Yüzde 4 yetersiz, daha yüksek büyüme hedeflemeliyiz”-

Bölgede beklenmedik gelişmeler ortaya çıkmaması, Avrupa’da ekonomik krizin daha da derinleşmemesi halinde yıl sonu itibariyle öngörülen yüzde 4’lük büyümenin gerçekleşmesinin mümkün olabileceğine dikkati çeken Küçük, ”Yüzde 4 büyüme, ekonomik ve sosyal sorunlarımızın çözümü adına yetersiz bir büyüme oranıdır. Daha yüksek oranlarda büyüme hedeflemeliyiz. Ancak, yüksek büyümeye eşlik eden yüksek cari açık sorununu çözemediğimiz sürece, sağlam zeminde olamayacak ve geçtiğimiz günlerde, The Economist Dergisi’nde yer alan türden, ‘ince bir buz tabakasıyla kaplı göl üzerinde kayan ve sürekli olarak buzun kırılması korkusu içindeki patenci’ benzetmelerinden kurtulamayacağız” şeklinde konuştu.

Ekonomideki yavaşlama yanında, petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşün de, cari açıktaki azalmaya yardımcı olduğunu anlatan Küçük, ”Ancak bu konjonktürel bir durumdur ve her zaman altını ısrarla çizdiğimiz üzere, cari açığı azaltmanın yöntemi ve bedeli, büyümeden taviz vermek olmamalıdır” dedi.

Küçük, ekonomik sorunlarla mücadelede kalıcı ve yapısal tedbirlerin büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi.

Bilim Sanayi Bakanı Ergün: Teşvik şok etti

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yurt dışı ziyaretlerinde Yeni Teşvik Sistemi’ne ilişkin detayları yabancı firma yöneticilerine veya devlet adamlarına anlattıklarını belirterek, ”Bunları anlattığımızda bazen inanmakta zorluk çekiyorlar. ‘Hadi ya, olur mu böyle? Var mi hakikaten?’ diyorlar. Evet, var” dedi. 

Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan 20 fabrikanın toplu açılışını yapan Ergün, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 10 yılda hayatın her alanında büyük gelişim ve değişimler yaşadığını söyledi.

Türkiye’nin her bölgesinin daha fazla üretmeye başladığını ve tüm şehirlerin başka bir çehreye kavuştuğunu dile getiren Ergün, başkent Ankara’nın da bu değişimden nasibini aldığını vurguladı.

Ankara’nın bu dönemde ciddi bir sanayi kenti ağırlığı kazandığını dile getiren Ergün, ”Eskiden Ankara’dan bahsedenler genelde kamu binalarından ve kamu görevlilerden bahsederdi ama şimdi sanayisinden bahsediyor. Bunda OSB’lerin büyük katkıları var” dedi.

Ergün, açılışı yapılan 20 tesisin makine, metal gibi önemli sektörlerde yer almasının, Başkent OSB’nin ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından önemli olduğunu belirterek, şu an Başkent OSB’de 100 fabrikanın üretim yaptığını, 59 fabrikanın da inşaat ve proje aşamasında bulunduğunu ifade etti.

Bakanlık olarak sanayi tesislerini hem nitelik hem de sayıca artırma gayreti içinde olduklarını vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:

”Ülkemizde 1962 yılından 2002 yılının sonuna kadar 70 OSB tamamlanmıştı, bunlara son 10 yıl içinde 77 OSB daha ilave oldu. Yine 50 yılda tamamlanan bu OSB’lerde 11 bin 395 parselde üretime geçilmişken son 10 yılda tam 30 bin 168 parselde üretime geçildi. Biz daha nitelikli OSB’lerin daha nitelikli üretime dönüşeceğine inanıyoruz. Başkent OSB’nin de her geçen gün yeni yatırımlarla geliştiğini görmekten, daha çok insana istihdam sağlamasından büyük mutluluk duyuyoruz.” 

-”Sürekli pedal çevirmek mecburiyetindesiniz”- 

Ergün, Ankara’da ilk kez bir yenilikçilik merkezinin Başkent OSB’de kurulmasını çok önemsediklerine değinerek, bu tür önemli gelişmeleri destekledikleri ve desteklemeye devam edeceklerini söyledi. 

Kendini yenileyemeyenin ayakta kalma şansının olmadığına işaret eden Ergün, ”Bisiklete binmek gibi. Pedal çevirmeye, sürekli ilerlemeye mecburuz. Durursanız düşersiniz. Ancak cambaz olursanız düşmezsiniz. Siz de cambaz değil, sanayici olduğunuza göre sürekli pedal çevirmek mecburiyetindesiniz” diye konuştu.

-”Muhalefetten bazı arkadaşlar, Avrupa’ya şikayete gidiyor”- 

Sanayicilerin üniversitelere, üniversite hocalarının da sanayi bölgelerine gitmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, bu sayede üniversite-sanayi işbirliğinin ortaya çıkacağını bildirdi.

Bakan Nihat Ergün, sanayicilerin ayrıca TÜBİTAK ve KOSGEB’le de daha yakın ilişki içinde olması gerektiğine dikkati çekerek, böylece sanayicilerin bu iki kurumun verdiği desteklerden daha fazla haberdar olacağını ifade etti.

Türkiye ekonomisinin, dünyadaki birçok sıkıntıya rağmen büyümeye devam ettiğini belirten Ergün, şöyle konuştu:

”Birçok ülkenin kredi notu azaltılırken, Türkiye’nin kredi notu istikrar ve bütçe dengelerine dikkati çekerek artırıldı. Biz bu tür not artırımlarını çok önemsemiyor değiliz. Yetersiz ve geç kalmış bir girişim olarak gördüğümüz için çok da büyütmüyoruz ama geç de olsa bunlara dikkatin çekilmiş olması önemli. Biz hesabımızı yaparken, dünyada yaşanabilecek muhtemel olumsuzlukları dikkate alarak yapıyoruz. Makul ama motive edici hedefler koyuyoruz. Hiçbir zaman milleti karamsarlığa düşürecek yaklaşımlar içinde olunmasını istemiyoruz. 

Bazıları bağırıyor her gün. Muhalefetten bazı arkadaşlar, ‘Bizim memlekette işler kötü’ diye Avrupa’ya şikayete gidiyorlar ama Avrupa’dan veya başka ülkelerden de ‘Siz bu ekonomiyi nasıl düzelttiniz, ekonominiz nasıl büyüyor? Bunu nasıl başardınız?’ denilince bizimkiler şaşırıyor bu sefer. Pişman oluyorlar, geri dönüyorlar. Kötülemeleri yanına kalıyor. Kötülemenin kime ne faydası var ki? Hasta ziyaretine gittiğinizde hiç ‘Seni hiç iyi görmedim, sabaha kalmaz ölürsün’ denir mi? Bizimkiler öyle diyor. Türkiye o kadar kötü ki sabaha kalmaz ölürsünüz diyorlar. İnsan iyileşeceği varsa da iyileşemez bu ortamda. Tabii ki problemimiz varsa bunu ortaya koyacağız ama karamsarlığa sevk etmenin de kimseye faydası yok.”

-”Yabancılar inanmakta zorluk çekiyor”-

Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ve Yeni Teşvik Sistemi’ne de değinen Ergün, sanayicilere sistemden nasıl yararlanabileceklerine dair bilgi verdi. 

Ergün, yeni sistemde katma değeri yüksek, ithalatı fazla, ülkede üretimi olmayan stratejik sektörlerin de daha fazla teşvik edildiğini belirterek, şunları kaydetti: 

”Yurt dışı ziyaretlerimizde bu teşvik sistemine ilişkin detayları yabancı firma yöneticilerine veya devlet adamlarına anlattığımızda bazen inanmakta zorluk çekiyorlar. ‘Hadi ya, olur mu böyle? Var mi hakikaten?’ diyorlar. Evet, var. Onlar ilk etapta bir tercüme hatası yapıldığını zannediyorlar ama öyle olmadığını somut verilerle önlerine koyduğumuzda gerçeği görüyorlar. Onun için Başkent OSB’nin de bu yatırımlara ev sahipliği yapacağına inanıyorum.” 

-20 fabrikanın açılışı yapıldı- 

Başkent OSB Yönetim Kurulu Başkanı Şadi Türk de kendilerine bugüne kadar verdiği desteklerden dolayı Bakan Ergün’e teşekkür etti. 

Bölgelerinde sanayicilerin yatırımlara devam ettiğini vurgulayan Türk, ”Sizin göreve gelmenizle devletin finans gücüyle tanışan Başkent OSB, sayenizde ikinci etap yatırımlarını da bitirmek üzere” dedi. 

Türk, kendileri için kalifiye personelin çok önemli olduğunu dile getirerek, bu kapsamda özellikle son zamanlarda kıt imkanlarla eğitim ve öğretime yatırım yapmaya çalıştıklarını söyledi. 

Açılışı yapılan 20 fabrikada yaklaşık 2 bin kişinin istihdam edildiğine dikkati çeken Türk, fabrikaların 42 milyon dolar civarında ihracat kapasitesine sahip olduğunu kaydetti. 

Konuşmaların ardından Bakan Ergün ve işadamları, 20 fabrikanın toplu açılışını, temsili olarak toplantının gerçekleştiği salondaki kurdeleyi keserek yaptı.

Çağlayan: Allah Avrupa’ya şifa versin

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminin tanıtım toplantısı için geldikleri Şanlıurfa’da, AK Parti İl Teşkilatı’nı ziyaret etti.

Bakan Çağlayan, Şanlıurfa’da kendini ”ev sahibi” gibi hissettiğini ve geçmiş dönemlerde de kenti zaman zaman ziyaret ettiğini söyledi.

Yeni teşvik sistemiyle ilgili tanıtım toplantısının ikincisini Şanlıurfa’da yaptıklarını ifade eden Bakan Çağlayan, beraberinde kente sanayici ve yatırımcıların geldiğini aktardı.

Çağlayan, Türkiye’nin AK Parti iktidarıyla beraber hiç kimsenin ummadığı kadar büyük başarılar elde ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

”Türkiye bugün muhalefet partilerinin hayal bile edemediği işleri şükürler olsun gerçekleştirdi. Bakın bizim yaptıklarımıza, daha muhalefet partileri de anamuhalefetinin de muhalefetinin de diğerinin de hayali bile daha oraya yetişememiştir. 6 bin 500 kilometre cumhuriyet tarihinde yapılan çift yol, onun üzerinde 13 bin 500 kilometre 8,5-9 yılda ilave edilmiştir. 36 milyar dolar ihracat var, biz bunu 136 milyar dolara çıkarttık. Kişi başına 3 bin 500 dolar gelir vardı, dünya krizine rağmen 10 bin 444 dolara çıkarttık.”

-”Allah şifa versin”

Çağlayan, bugün Türkiye’nin Avrupa’nın 27 üyeli Avrupa Birliği’nin 23 ülkesinden çok daha iyi ekonomik şartlara ve standartlara sahip olduğunu vurguladı.

”Bize geçmişte (hasta) diyen Avrupa şu anda yoğun bakımda yatıyor, Allah şifa versin” diyen Çağlayan, Türkiye’nin krizden IMF desteği olmaksızın en başarılı çıkan ülke olduğunu vurguladı.

Eski bir iş adamı olduğunu, bunu her yerde dile getirdiğini anımsatan Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:

”2001 yılında Ankara Sanayi Odası Başkanı olduğum dönemde CHP, MHP, DSP koalisyonunun başarısız ve beceriksiz yönetiminden dolayı Türkiye döneminin en büyük krizini yaşamıştır. Bugünkü gibi değildi o dönem. O dönem dünyada ortaya çıkan bir global krizden, bir dünya krizinden kaynaklanmıyordu ama neden, iç piyasada hükümet edenlerin beceriksizliğinden, basiretsizliğinden kaynaklanan bir krizdi.”

Bakan Çağlayan, Ankara Sanayi Odası Başkanı olduğu 2001 yılında, dönemin başbakanının IMF’den alınacak olan 1 milyar dolar kredi için kendilerini figüran rolünde ABD’ye götürdüklerini belirterek, o dönemde ABD polisinden hoş olmayan bir tutumla karşılaştıklarını anımsattı. 

Şimdi Türkiye’nin küresel krizde IMF’den borç istemeyerek, onlara 5 milyar dolar borç verdiğini aktaran Çağlayan, şunları aktardı:

”Türkiye bugün bu noktaya geldi. Onurumuz ve Türkiye’nin marka değeri arttı. İşte o Türkiye 9 senede oradan buraya geldi. O günün Türkiye’sinde IMF’e 3,5 milyar dolar borcumuz vardı, bakın bugünün Türkiye’sinde bizim IMF’e kalan borcumuz sadece 1,7 milyar dolardır. Onlar borçlandı biz ödedik. Ve bu borç ödememize rağmen, ülkemizde binlerce kilometre yol, hastane, eğitim tesisi, sağlık merkezi, iletişim ve ulaşım alanın her türlü alt yapıyı yaptık şükürler olsun. Bunları yaparken de bakın bir taraftan da gelip, dünyanın en az borçlu, milli gelir oranı olarak bütçe açığı en az olan ülkelerden biri olduk şükürler olsun. Küresel krizi Başbakanımızın dediği gibi teğet geçerek atlatan tek ülke olduk.”

-”Diğer iller Şanlıurfa’ya özeniyor”-

Bakan Faruk Çelik ise seçim döneminde Ankara’nın Şanlıurfa’ya geleceğini söylediklerini hatırlatarak, ”Yalnız gelmeler değil icraata dönük gelmeler ağırlık kazanmaya başladı. Bizlere yakışan buydu, sözümüzde durmaktı” diye konuştu. 

Şanlıurfa’nın yatırımda bölge illerinin çok önüne geçtiğini ve bölgedeki diğer illerin de Şanlıurfa’ya özendiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:

”Bu önümüzdeki dönemi iyi değerlendirdiğimizde Şanlıurfa gerçekten bir marka şehir, bölgenin öncü şehri, hatta bölge ülkelerine dönük de huzur sükun sağlandıktan sonra çok önemli merkez haline gelmiş olacaktır. Kuzey Irak’a uçuşlarla ilgili güzel bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Sayın Bakanla da beraber çalışıyoruz, Kuzey Irak’a da uçma imkanı olacak, orayla da iletişim yoğunlaşacak.”

Seçim döneminde söz verdikleri ”4 yılda 400 projeyi tamamlamak” için çalışmaların devam ettiğini aktaran Bakan Çelik, projelerin bitimi için belirledikleri zaman sonunda Şanlıurfa’nın her alanda ”gidilmezse olmaz” denilen bir kent haline geleceğini ifade etti.

Ford Otosan’a EİB’den 100 milyon avroluk kredi

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Yeni nesil Transit projesi için 630 milyon dolarlık yatırım yapacak olan ve yeni hafif ticari araç projesiyle birlikte 2014 yılına kadar toplam 1 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlayan Ford Otosan, sektöründe bugüne kadar yapılan en büyük yatırımlardan birini hayata geçiriyor.

Ticari banka niteliği taşımayan, kamu yararı gördüğü projeleri destekleyen ve şirketlerin kurumsal yönetim, çevre ve sosyal konulardaki standartlarını değerlendirerek kredi veren Avrupa Yatırım Bankası tarafından Ford Otosan’a verilen kredi, 2 yılı geri ödemesiz 8 yıl vadeli ve yıllık yüzde 2,3 faiz oranı ile öngörülüyor.

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, ”AB’nin finans kuruluşu olan EIB, bilindiği gibi ticari bir banka değil, yerel kuruluşların yatırımlarını destekleyerek ekonomik istikrarı korumayı amaçlayan ve kamu yararı gördüğü projelerin içerisinde olan bir kurum” dedi. 

Ford Otosan’ın Türkiye ekonomisi için tarihi bir adıma önderlik ederek, sektörde bugüne kadar yapılan en büyük yatırımlardan birini hayata geçirdiğini vurgulayan Yenigün, yaptıkları bu dev yatırımla üretim kapasitesini ve istihdamı önümüzdeki yıllar için güvence altına aldıklarını söyledi.

-”EIB ile 190 milyon Avro’luk bir kredi için prensip anlaşmasına vardık”-

EIB’nin, bu projenin özellikle Türk otomotiv yan sanayisini geliştireceğini gördüğü için, ortak amaç doğrultusunda krediye onay verdiğini dile getiren Yenigün, ”100 milyon avroluk kredi anlaşmasını bugün büyük bir mutlulukla imzaladık. Aslında EIB ile 190 milyon Avro’luk bir kredi için prensip anlaşmasına vardık. İlk etapta 100 milyon Avro’luk kısmının anlaşmasını imzaladık. 90 milyon Avro’luk dilimini ise yıl sonuna kadar kullanmayı düşünüyoruz. EIB’nin, Avrupa’daki sıkıntılı ortama karşın Türk sanayine kredi veriyor olmasını Türkiye ekonomisine ve Ford Otosan’a duyulan bir güven olarak değerlendiriyoruz. Ayrıca bu yatırımlarımız için ilave 500 kişilik ek istihdam sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Yenigün, 2005 yılından bu yana Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ilk 3 şirketi arasında yer aldıklarını anımsatarak, 2011 yılında açıldıkları yeni pazarlarla birlikte, 5 kıtada 70 ülkeye araç ve parça ihracatı yaparak elde ettikleri 3,5 milyar dolarlık ciroyla sektörün lideri olduklarını söyledi.

-”2011’de Türkiye ticari araç ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştirdik”-

2011 yılında Türkiye ticari araç ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştirdiklerini dile getirerek, ”2011’de, ihracat gelirimizi bir önceki yıla göre yüzde 31 oranında artırırken son 5 yılda ise toplam 2 milyar 269 milyon dolar net ihracat fazlası verdik. Türkiye’de pazar lideri olan ve Avrupa’ya ihracatta önemli başarılar kaydeden Ford Otosan’ın, güçlü finansal yapısıyla Avrupa Yatırım Bankası gibi kuruluşlardan kredi alabilecek duruma gelmesinden mutluyuz” diye konuştu.

Yenigün, EIB kredisinin uzun vadeli olması ve Ford Otosan’ın yatırım ihtiyaçlarına uygun biçimde yapılandırılması nedeniyle son derece cazip olduğunu belirterek, ”Ford Otosan bu yatırımlarla küresel ticari araç pazarındaki konumunu güçlendirecek ve yan sanayinin büyümesine imkan sağlayacak. Bu yatırım aynı zamanda, Ford’un küresel üretim merkezlerinden biri olarak Kocaeli fabrikamızın pozisyonunu da güçlendirecek” dedi.

-EIB Başkan Yardımcısı Ballekom-

EIB Başkan Yardımcısı Pim Van Ballekom ise, ileri teknolojileri desteklediklerini ifade ederek, ”Çünkü teknolojik ilerlemeler sürdürülebilir kalkınma ve rekabet gücü açısından geleceğe şekil veriyor” dedi.

Bu işbirliğinin, kapasite artışı sağlamaktan ziyade, Ford Otosan’ın yakında yürürlüğe girecek olan AB emisyon normlarına uyum çabalarını hızlandırarak, kullanımda olan üretim teknolojisini geliştirmesini sağlayacağını vurgulayan Ballekom, ”Proje ayrıca ihracat gelirleri ve istihdamda artışın yanı sıra teknoloji transferi gerçekleştirilmesini ve ülkeye önemli derecede doğrudan yabancı sermaye girişini sağlamaktadır. Bunların hepsinden daha önemlisi, gelişmiş teknoloji ve daha az çevre kirliliğine yol açan motor ve güç aktarma organları sayesinde yeni nesil araçlar, öncelikli olarak insanların günlük hayatlarında yarar sağlayacaktır” diye konuştu.

Avrupa borsaları yükselişle kapandı

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Kapanışta, gösterge endeks Stoxx Europe 600 Endeksi yüzde 1,35 aratarak 245,87 puan olurken, Londra borsasında FTSE 100 Endeksi yüzde 1,41 değer kazanarak 5.523,92 puana, Frankfurt Borsası’nda DAX Endeksi yüzde 1,50’lik artışla 6.228,99 puana, Paris Borsası’nda CAC 40 Endeksi yüzde 1,67’lik kazançla 3.063,12 puana yükseldi.

İspanya borsasında IBEX 35 Endeksi yüzde 2,12 oranında artarak 6.666,90 puan, İtalya borsasında FTSE MIB Endeksi de yüzde 2,58’lik yükselişle 13.302,77 puandan kapandı.

Avrupa Konseyi’nden Suriye’ye sert çıkış

Perşembe, Haziran 28th, 2012

AKPM’nin Strasbourg’daki oturumu sırasında Türk parlamenterlerin girişimiyle hazırlanan yazılı bildiriyi çeşitli ülkelerden AKPM üyesi 76 parlamenter imzaladı.

”Suriye’nin saldırısı Avrupa’ya tehdittir” başlıklı yazılı bildiride, Türkiye’ye ait silahsız askeri uçağın 22 Haziran’da Suriye tarafından düşürülmesinden dolayı AKPM’nin derin endişe içinde olduğu belirtilerek, ”düşüncelerimiz ve kalplerimiz kayıp Türk pilotlarının aileleri ve dostlarıyla birliktedir” denildi.

Uçağın düşmanca bir tavır sergilememesine ve kimliği açık şekilde Doğu Akdeniz’deki uluslararası hava sahasında seyretmesine rağmen Suriye’nin hiçbir uyarıda bulunmadan uçağa ateş etmekten çekinmediği hatırlatılan bildiride, AKPM’nin Türk uçağının vurulmasını ”kabul edilemez bulduğu ve olayı en güçlü şekilde kınadığı” belirtildi.

Suriye’nin düşmanca tavrının uluslararası kuralların açık ve ciddi bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiği kaydedilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

”Olay, Esed rejiminin saldırgan tavrını, bölgesel ve uluslararası barış ile istikrarı tehdit ederek, artık sınırlarının ötesine taşıdığını göstermektedir. Meclis, Türkiye’nin bu provokatif saldırı karşısındaki kararlı ve itidalli tavrını övmektedir.

Meclis, Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu vurgulamakta ve ilgili tüm uluslararası kuruluşlara, özellikle BM ve NATO’ya, bu tür saldırgan tavırların hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini ifade etmesi çağrısında bulunmaktadır.

Son alarak Meclis, Türkiye’nin ülkelerindeki baskıdan kaçan Suriyeliler’e gösterdiği misafirperverliği bir kez daha takdirle karşıladığını iletir.”

Yazılı bildirinin bağlayıcılığı bulunmuyor ancak bildiriyi 76 AKPM üyesinin imza atmasının Türkiye’ye verilen güçlü desteğin göstergesi olduğu ifade ediliyor.

Avrupa Konseyi’nden Suriye’ye sert çıkış

Perşembe, Haziran 28th, 2012

AKPM’nin Strasbourg’daki oturumu sırasında Türk parlamenterlerin girişimiyle hazırlanan yazılı bildiriyi çeşitli ülkelerden AKPM üyesi 76 parlamenter imzaladı.

”Suriye’nin saldırısı Avrupa’ya tehdittir” başlıklı yazılı bildiride, Türkiye’ye ait silahsız askeri uçağın 22 Haziran’da Suriye tarafından düşürülmesinden dolayı AKPM’nin derin endişe içinde olduğu belirtilerek, ”düşüncelerimiz ve kalplerimiz kayıp Türk pilotlarının aileleri ve dostlarıyla birliktedir” denildi.

Uçağın düşmanca bir tavır sergilememesine ve kimliği açık şekilde Doğu Akdeniz’deki uluslararası hava sahasında seyretmesine rağmen Suriye’nin hiçbir uyarıda bulunmadan uçağa ateş etmekten çekinmediği hatırlatılan bildiride, AKPM’nin Türk uçağının vurulmasını ”kabul edilemez bulduğu ve olayı en güçlü şekilde kınadığı” belirtildi.

Suriye’nin düşmanca tavrının uluslararası kuralların açık ve ciddi bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiği kaydedilen bildiride şu ifadelere yer verildi:

”Olay, Esed rejiminin saldırgan tavrını, bölgesel ve uluslararası barış ile istikrarı tehdit ederek, artık sınırlarının ötesine taşıdığını göstermektedir. Meclis, Türkiye’nin bu provokatif saldırı karşısındaki kararlı ve itidalli tavrını övmektedir.

Meclis, Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu vurgulamakta ve ilgili tüm uluslararası kuruluşlara, özellikle BM ve NATO’ya, bu tür saldırgan tavırların hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini ifade etmesi çağrısında bulunmaktadır.

Son alarak Meclis, Türkiye’nin ülkelerindeki baskıdan kaçan Suriyeliler’e gösterdiği misafirperverliği bir kez daha takdirle karşıladığını iletir.”

Yazılı bildirinin bağlayıcılığı bulunmuyor ancak bildiriyi 76 AKPM üyesinin imza atmasının Türkiye’ye verilen güçlü desteğin göstergesi olduğu ifade ediliyor.

Bakan Ergün, TÜBİTAK adına söz verdi

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Oda TV davasıyla ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenen yanıtların 1-1,5 ay içinde mahkemeye iletilmiş olacağını belirterek, avukat ve mahkeme heyetinin talepleri doğrultusunda konunun genişlemesi nedeniyle yanıtların geciktiğini söyledi. 

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ”torba teklif”in 1. Bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ergün, Oda TV davasıyla ilgili TÜBİTAK’a gelen ilk talebin kapsamının son derece dar olduğunu, ancak mahkemenin ve sanık avukatlarının yeni talepleriyle kapsamlı hale geldiğini söyledi. 

Ergün, konuyla ilgili şunları söyledi:

”Çok spesifik soruların sorulduğu bir konudur. Muhtelif bilirkişi raporlarının TÜBİTAK tarafından net incelemeye tabi tutulması, kapsamın da son derece genişletilmiş olması, davanın sağlıklı yürümesi açısından da önemli. TÜBİTAK’tan sorulan sorulara alelusul cevap verilmesini beklemek de doğru bir yaklaşım değildir. Bizim TÜBİTAK’a talimat vererek, ‘Aman bunlara cevap vermeyin, geç cevap verin’ ya da talimat vererek ‘hadi bir an evvel cevap verin alelusul nasıl olursa olsun’ deme hakkımız yok. Kimseyi haksızlığa uğratacak bir cevap TÜBİTAK’tan beklenmesin. Son duruşmada ilave süre talebinde bulunmuştur, muhtemelen de 1-1,5 ay içinde bu cevaplar mahkemeye iletilmiş olacak. Hem avukatların hem de mahkeme heyetinin talepleriyle konunun genişlemesi nedeniyle bugüne kadar bu cevaplar gecikmiştir.” 

KESK ile ilgili soruşturmanın içeriğin bilme imkanları olmadığını belirterek, ”Bu kişiler hangi nedenle soruşturulmaktadır, hangi nedenle gözaltına alınmakta ve tutuklanma talebinde bulunulmuştur? Tutuklanır veya tutuklanmaz, bunlar mahkemenin bileceği işlerdir. Hükümet niye insanları susturmaya çalışsın. İsteyen istediğini yazıyor ve konuşuyor. Türkiye’de biz soruşturmanın, yargılamanın çerçevesini bilmediğimiz, bilmemiz de gerekmeyen davayla ilgili ithamı hak etmiyoruz” diye konuştu.

Ergün, ağırlıklı orta öğretim başarı puanının LYS’de bundan sonra dikkate alınmaması konusunun YÖK tarafından yeni alınmış bir karar olduğunu belirterek, ”Bu yıl öğrenciler sınava girdikleri için ve sınava girerken bu tür düşünceleri de içlerinde taşıdıkları için düzenlemenin bu yıl uygulanması, bundan sonraki yıllarda uygulanmamak üzere bir istisna getiriliyor. Yeni sistem, öğrencilerin doğrudan doğruya bireysel başarılarını ön plana çıkacağı noktaya gitmektedir” dedi. 

Düzenlemeyle Başkent Doğalgaz’a ne getireceği sorusuna karşılık da Ergün, ”Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’nin şu anda yüzde 80 hissesi özelleştirme programında. Bu hissenin tamamı Ankara Büyükşehir’e ait iken, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmış. Geriye kalan yüzde 20 hissenin yüzde 19’u Ankara Büyükşehir ve iştiraklerine ait. Gerek yüzde 80, gerekse yüzde 20 hisse kapsam ve programa alınırken herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi ve EGO’nun Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’ye olan borçlarına faiz yürütülmekte ve hiçbir borcu da silinmemektedir” diye konuştu. 

 

-”Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de…”-

Bölüm üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, 40’a yakın yasada değişiklik içeren yasa teklifinin ”torba” değil, ”bohça” adını daha çok hak ettiğini söyledi.  

Kamu İhale Kanunu’nda istisnalarda Ş maddesine kadar gelindiğini belirten Ayaydın, ”Alfabenin 29 harften oluştuğunu ve Z’ye kadar olduğunu hatırlatırım. Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de” dedi. 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilen müşavir kadrosu sayısının 15’ten 40 çıkarılmasının, bürokrasi ve kadrolaşmaya zemin hazırlayacağını savunan ayaydın, 40 bin öğretmen kadrosunun yetersiz olduğunu, bunun yerine sıra bekleyen 110 bin öğretiminin ihtiyaçlarına cevap verilmesi gerektiğini söyledi. 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da Sayıştay denetimi konusunda getirilen değişikliğin yanlış olduğunu belirterek, ”Sayıştay denetimini niye kaldırıyorsunuz? Çivi mi çaktınız iktidara, bir gün gideceğiniz ve bu yasaların başkalarının eline geçeceğini düşünmüyor musunuz? Galiba Hükümet 10 yılda Sayıştay’ı tümüyle ele geçiremedi” dedi. 

Teklifin TÜBİTAK’ın şirket kurmasına imkan tanıdığını hatırlatan Kaplan, ”Bilim özgürlüğünü yok edersiniz. O zaman TÜBİTAK bilim merkezi değil, film merkezi olur ve bütün saygınlığı biter” görüşünü savundu. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın EPDK’nın yetkilerini kendine bağlamak istediğini belirten Kaplan, ”Bakan Güneydoğu için ‘elektrikte hırsızlık yapıyorlar’ dedi. Hırsızlıksa en büyük hırsızı kendinizde arayın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden daha büyük hırsız yok. Ayrımcılık yapmak hiçbir Bakana yakışmaz, kendisini özür dilemeye davet ediyorum” dedi.

Bakan Ergün, TÜBİTAK adına söz verdi

Perşembe, Haziran 28th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Oda TV davasıyla ilgili olarak TÜBİTAK’tan istenen yanıtların 1-1,5 ay içinde mahkemeye iletilmiş olacağını belirterek, avukat ve mahkeme heyetinin talepleri doğrultusunda konunun genişlemesi nedeniyle yanıtların geciktiğini söyledi. 

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ”torba teklif”in 1. Bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ergün, Oda TV davasıyla ilgili TÜBİTAK’a gelen ilk talebin kapsamının son derece dar olduğunu, ancak mahkemenin ve sanık avukatlarının yeni talepleriyle kapsamlı hale geldiğini söyledi. 

Ergün, konuyla ilgili şunları söyledi:

”Çok spesifik soruların sorulduğu bir konudur. Muhtelif bilirkişi raporlarının TÜBİTAK tarafından net incelemeye tabi tutulması, kapsamın da son derece genişletilmiş olması, davanın sağlıklı yürümesi açısından da önemli. TÜBİTAK’tan sorulan sorulara alelusul cevap verilmesini beklemek de doğru bir yaklaşım değildir. Bizim TÜBİTAK’a talimat vererek, ‘Aman bunlara cevap vermeyin, geç cevap verin’ ya da talimat vererek ‘hadi bir an evvel cevap verin alelusul nasıl olursa olsun’ deme hakkımız yok. Kimseyi haksızlığa uğratacak bir cevap TÜBİTAK’tan beklenmesin. Son duruşmada ilave süre talebinde bulunmuştur, muhtemelen de 1-1,5 ay içinde bu cevaplar mahkemeye iletilmiş olacak. Hem avukatların hem de mahkeme heyetinin talepleriyle konunun genişlemesi nedeniyle bugüne kadar bu cevaplar gecikmiştir.” 

KESK ile ilgili soruşturmanın içeriğin bilme imkanları olmadığını belirterek, ”Bu kişiler hangi nedenle soruşturulmaktadır, hangi nedenle gözaltına alınmakta ve tutuklanma talebinde bulunulmuştur? Tutuklanır veya tutuklanmaz, bunlar mahkemenin bileceği işlerdir. Hükümet niye insanları susturmaya çalışsın. İsteyen istediğini yazıyor ve konuşuyor. Türkiye’de biz soruşturmanın, yargılamanın çerçevesini bilmediğimiz, bilmemiz de gerekmeyen davayla ilgili ithamı hak etmiyoruz” diye konuştu.

Ergün, ağırlıklı orta öğretim başarı puanının LYS’de bundan sonra dikkate alınmaması konusunun YÖK tarafından yeni alınmış bir karar olduğunu belirterek, ”Bu yıl öğrenciler sınava girdikleri için ve sınava girerken bu tür düşünceleri de içlerinde taşıdıkları için düzenlemenin bu yıl uygulanması, bundan sonraki yıllarda uygulanmamak üzere bir istisna getiriliyor. Yeni sistem, öğrencilerin doğrudan doğruya bireysel başarılarını ön plana çıkacağı noktaya gitmektedir” dedi. 

Düzenlemeyle Başkent Doğalgaz’a ne getireceği sorusuna karşılık da Ergün, ”Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’nin şu anda yüzde 80 hissesi özelleştirme programında. Bu hissenin tamamı Ankara Büyükşehir’e ait iken, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınmış. Geriye kalan yüzde 20 hissenin yüzde 19’u Ankara Büyükşehir ve iştiraklerine ait. Gerek yüzde 80, gerekse yüzde 20 hisse kapsam ve programa alınırken herhangi bir ödeme yapılmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi ve EGO’nun Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş’ye olan borçlarına faiz yürütülmekte ve hiçbir borcu da silinmemektedir” diye konuştu. 

 

-”Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de…”-

Bölüm üzerinde konuşan CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, 40’a yakın yasada değişiklik içeren yasa teklifinin ”torba” değil, ”bohça” adını daha çok hak ettiğini söyledi.  

Kamu İhale Kanunu’nda istisnalarda Ş maddesine kadar gelindiğini belirten Ayaydın, ”Alfabenin 29 harften oluştuğunu ve Z’ye kadar olduğunu hatırlatırım. Yasayı kaldırın siz de kurtulun biz de” dedi. 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilen müşavir kadrosu sayısının 15’ten 40 çıkarılmasının, bürokrasi ve kadrolaşmaya zemin hazırlayacağını savunan ayaydın, 40 bin öğretmen kadrosunun yetersiz olduğunu, bunun yerine sıra bekleyen 110 bin öğretiminin ihtiyaçlarına cevap verilmesi gerektiğini söyledi. 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da Sayıştay denetimi konusunda getirilen değişikliğin yanlış olduğunu belirterek, ”Sayıştay denetimini niye kaldırıyorsunuz? Çivi mi çaktınız iktidara, bir gün gideceğiniz ve bu yasaların başkalarının eline geçeceğini düşünmüyor musunuz? Galiba Hükümet 10 yılda Sayıştay’ı tümüyle ele geçiremedi” dedi. 

Teklifin TÜBİTAK’ın şirket kurmasına imkan tanıdığını hatırlatan Kaplan, ”Bilim özgürlüğünü yok edersiniz. O zaman TÜBİTAK bilim merkezi değil, film merkezi olur ve bütün saygınlığı biter” görüşünü savundu. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın EPDK’nın yetkilerini kendine bağlamak istediğini belirten Kaplan, ”Bakan Güneydoğu için ‘elektrikte hırsızlık yapıyorlar’ dedi. Hırsızlıksa en büyük hırsızı kendinizde arayın, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden daha büyük hırsız yok. Ayrımcılık yapmak hiçbir Bakana yakışmaz, kendisini özür dilemeye davet ediyorum” dedi.

Genelkurmay Başkanı başsağlığı mesajı yayınladı

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgi notunda Özel’in, ”Kahraman personelimize şahsım ve Türk silahlı Kuvvetleri mensupları adına Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dilerim” yönündeki mesajının yanı sıra şehit askerlerin isim ve fotoğraflarına yer verildi.

Söz konusu saldırıda Piyade Uzman Çavuş Mesut Günay, Piyade Onbaşı Mehmet Kıran ve piyade erler Mustafa Aydın ile Mehmet Yıldız şehit olmuştu.

Irak’ta bombalı saldırılarda 12 kişi öldü

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Polis yetkilileri, Bağdat’ın güneyindeki El Medain ilçesinde uyanış konseyleri sorumlusunun evine yerleştirilen iki ayrı bombanın yerel saatle 07.00 civarında patladığını, olayda aralarında 4 çocuğun da bulunduğu toplam 8 kişinin öldüğünü ve 10 kişinin yaralandığını açıkladı.

Bu arada, Bağdat’ın batısında yer alan Gazaliye semtinde bir eve yerleştirilen bombanın patlaması sonucu, aralarında 3 kadının bulunduğu toplam 4 kişinin öldüğü ve 2 kişinin yaralandığı belirtildi.

Altın Borsası’nda altının son rakamı

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Altın piyasasında 6 işlemde 2 milyon 195 bin 790 liralık ve 72 işlemde 123 milyon 961 bin 298,77 dolarlık işlem hacmi oldu.

Gümüş piyasasında 3 işlemde 842 bin 654,58 dolarlık hacim gerçekleşti.

İAB’de bugün işlem hacmine göre en fazla işlem gerçekleştiren kurumlar Kuveyt Türk, Rona Döviz, Kaloti Jewellery, Nadir Döviz, Denizbank olarak sıralandı.

Birinci ve ikinci seanslarda bugün gerçekleştirilen işlemlere ilişkin veriler şöyle:

İAB                              TL/KG         DOLAR/ONS     AVRO/ONS Önceki Kapanış                 92.435,00     1.576,40    1.264,00 En Düşük                       91.200,00     1.566,00     En Yüksek                      92.050,00     1.582,00   Kapanış                        92.050,00     1.575,00    Ağırlıklı Ortalama             91.491,25     1.569,44     İşlem Miktarı (Kg.)                   24      2.456   İşlem Sayısı                           6           72   İşlem Hacmi(TL-Dolar-Avro) 2.195.790,00 123.961.298,77           Toplam İşlem Miktarı (Kg)          2.480,691     Toplam İşlem Adedi                 78     İAB Endeksi Önceki Kapanış         3.625     İAB Endeksi Bugünkü Kapanış        3.622     İAB Endeksi Değişim (yüzde)        -0,08    

Darbe komisyonu, Çiller ve Yılmaz’dan haber bekliyor

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Nimet Baş’ın başkanlığında gerçekleşen toplantı sonrası gazetecilere açıklama yapan komisyon sözcüsü İdris Şahin, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’a da davetlerini ilettiklerini, henüz geri dönüş yapılmadığını belirtti.

Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen toplantı 2 saat sürdü. Ekrem Kızıltaş’ı dinleyen üyeler, daha sonra öğle yemeğine geçti. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu sözcüsü AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin şunları söyledi: “28 Şubat döneminin Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Kızıltaş’ı dinledik. İki saat süren bir açıklama oldu. Kendisi o dönemde gazetecilik mesleği açısından yaşadıklarını ve bir kısım şeyleri ifade etti. Biz de Ekrem Kızıltaş’a o dönem bir nevi Milli Görüş’ün sembolü gibi olması sebebiyle kendilerin Silahlı Kuvvetler tarafından ve başka sivil toplum örgütleri tarafından herhangi bir baskının yapılıp yapılmadığını sorduk. Kendisi o dönem itibarıyla zaten Genelkurmay’daki hiçbir toplantıya kendilerinin çağrılmadığını, kendilerine bu şekilde bir telkinin olmadığını ifade etti. Bir kısım reklam veren firmaların o dönem itibarıyla parasını ödediği halde reklamlarının yayınlanmamasını rica ettiğini ifade etti. Bunun dışında Erbakan hocayla yakın olması sebebiyle bu süreçle alakalı bir telkinlerinin olup olmadığını farklı bir duruş sergileyip sergileyemeyeceğini sorduğumuzda kendisi Erbakan hocanın bir müdahalesinin olmadığını ifade etti.”

Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın da dinlenip dinlenmeyeceğini sorulması üzerine Şahin, “Biz kendilerine davetimizi ilettik. Tansu Hanım yurt dışında. Mesut Yılmaz’dan da yazılı olarak görüşme arzumuzu ilettik. Bize henüz resmi bir dönüş olmadı. Dönüş olduğunda sizlerle paylaşacağız.” cevabını verdi.

Güneş Taner: 28 Şubat darbe süreciydi

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu tarafından dinlenen eski bakan Güneş Taner, 28 Şubat’ın darbe süreci olduğunu söyledi.

Dolmabahçe Sarayı’nda Nimet Baş başkanlığında toplanan komisyon üyeleri, bugün eski gazeteci Ekrem Kızıltaş ve eski bakan Güneş Taner’i dinledi. Öğleden sonra Taner’i dinleyen komisyon üyelerinin görüşmesi yaklaşık 3 saat sürdü.

Görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Taner, “28 Şubat’ı yapanlar zaten ‘post modern darbe’ olarak adlandırmışlar. Darbe midir değil midir? Eğer devletin yönetimi kanunların kendilerine verdiği yetkileri kullanırken başkaları tarafından herhangi bir şekilde müdahale veya tavsiye oluyorsa o zaten normal bir yönetim değildir. Siyasetin cevap vereceği yer Meclis’tir.” dedi.

“28 Şubat’ı darbe olarak görüyor musunuz?” sorusuna Taner, “28 Şubat süreci tabii ki darbe süreciydi. Adamlar durup dururken şapkasını alıp ‘ben buradan gidiyorum’ diye gitmediler ki. Darbe ama nasıl bir darbe süreci. Darbe var, darbecik var. Ama önemli olan şu; Türkiye’nin ileriye bakabilmesi için sorgulama hakkı olması lazım.” cevabını verdi.

Güneş Taner, o dönemde baskı görüp görmediğine ilişkin soruya ise, “Benim karakterim gereği böyle bir şey olmadı. Ben baskı görmem. Baskı yapmak isteyenler olmuş olabilir.” cevabını verdi.

Komisyon sözcüsü İdris Şahin ise, “28 Şubat döneminde bakanlık yapmış Güneş Taner Beyi dinledik. Kendisi 28 Şubat sürecini post modern darbe olarak değerlendirdiğini, fiili bir darbenin olmadığını, 28 Şubat sürecinde tanımın ‘post modern darbe’ olarak ifade edilebileceğini söyledi.” diye konuştu.

İspanya’da faizler yükselişe geçti

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Güne yüzde 6,90 seviyelerinden başlayan faizler 6,8230’a kadar geriledikten sonra günün ikinci yarısında tekrar yükselişe geçti ve bu dakikalarda yüzde 6,9440 seviyesine ulaştı.

Avro/dolar paritesi de uluslararası piyasada kritik destek seviyesine doğru düşüşe geçerek 1,2455’e kadar geriledi. Paritenin bu dakikalarda 1,2450 desteğinden gelen tepki alımlarıyla 1,2470 seviyelerinde dengelendiği görülüyor.

ABD ham petrol stokunda düşüş

Çarşamba, Haziran 27th, 2012

Aynı dönemde, benzin stokları 2,08 milyon varil artarken, distile ürün stokları 2,28 milyon varil azaldı. Beklentiler, benzin stoklarının 0,1 milyon varil, distile ürün stoklarının 1,2 milyon varil yükselmesi yönündeydi.

Önceki hafta, ham petrol stokları 2,86 milyon varil, benzin stokları 0,9 milyon varil ve distile ürün stokları da 1,16 milyon varil artmıştı.

-Rafineri kapasite kullanımı-

Öte yandan, ABD’de geçen hafta rafineri kapasite kullanım oranı yüzde 92,6 oldu. Rafineri kapasite kullanım oranının yüzde 91,9 olması bekleniyordu.

Rafineri kapasite kullanımı önceki hafta yüzde 91,9 olarak gerçekleşmişti.