Posts Tagged ‘değil’

Bir Demet Hüzün Bıraktı Bende…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bir Demet Hüzün Bıraktı Bende

Bana her bakışın aşk bulaştırdı üzerime,
Senin için umutlar büyüttüm çocuksu düşlerimde,
Sana gelirken yüreğimde umut vardı.
Şimdi bir demet hüzün bıraktın bende…

İlk yıkılışım değil bu,
İlk hayal kırıklığı,
İlk kaybediş değil.
Mavi bir göğü olmadı hayallerimin,
Sen yüreğimi çaldın hırsız gözlerinle.
Bana kaldı hayat denilen intihar,
Bir demet hüzün bıraktın yüreğimde…

Oysa ben avuç avuç sevgi topladım yürüdüğün yollardan.
Görmedin sana titreyen dalı,
Yollarına serdiğim gençliğimin üzerine basıp geçtin…


Sen mahrem düşlerimi çaldın benim.
Dar günlere saklanmış umutlarımı,


El gün için biriktirilmiş tebessümlerimi,
Biliyorsun,

Herkesin saklanmış bir yarası vardır hayatta..
Sen bütün yaralarımı sattın çarşı-pazar,
Zaten yaralıydı yüreğimde, bir de sen…
Bir demet hüzün bıraktın bende…

Söyle neden?

Neden beni katladın üçe dörde?
Yüze beşyüze neden böldün beni?
Bir han gibi kilit vurdun yüreğime,
Neden bir demet hüzün bıraktın bende…?


Belki de ucuz kahramanlar gerek sana,
Ben yüreğimi bir kartvizit gibi yakamda taşımam ki…
Cebimde bozuk para değildir ki aşk…
Bir yanım çocuk masumluğudur bu yüzden,
Bir yanım baba merhameti…

Ben seni gerekçesiz ve neticesiz sevdim.
Ve nasıl sevmişsem seni,
Böyle dolu dizgin,
Ulu orta,
Öylece hüzne belenmişim işte!
Bir demet hüzün oldun bende…


Sen çocuksu düşlerimin katili,
Başı sonu belli bir cinayetin meçhul maktülü.
Üşüttün beni ateşlerde,
Yağmurlarda yaktın.
Hüzün oldun…

Bundan sonra ihlal ediyorum yürek yasalarını
ve ilan ediyorum.
Gülüm.
Sen bir demet hüzünsün yüreğimde büyüttüğüm…

Bak senin için şiir doldu gözlerim,
Şairce ağlayacağım.
madem ki; söndürdün lambaları,
O zaman yakma!

Karanlığına alışacağım…

-Alıntı-

Gözyaşı Dökmek..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

“Kentin sokaklarında sevgilim var benim.

Nereye gittiği önemli değil bölünmüş zamanın içinde.

Artık sevgilim değil, herkes onunla konuşabilir.

Artık anımsamıyor, gerçekte kim sevmişti onu ve kim aydınlatıyor uzaktan, düşmesin diye.”

René Char

Yalnız benim, değil ki:İnsanların sevgisi, hep bencilcedir.Ve her sevgi, karşılık beklentisi yaratır, ister istemez. ‘anne sevgisi’ dâhil..Belki de, asıl o!..

***

“hep kendini düşünüyorsun!..” demesi, gözümün önünde:Üzerinde siyah yağmurluğu -incecik olanı-; yüzü asık, hafif ağlamaklı sanki:Öfkeden mi, belli değil.. saçları, normalin aksine dağınık; bu görüntüsü, gerilimi arttırıyor.Sâkinliğimi koruyorum.Kulağımda çınlıyor bağırışı..

***

İki isimli kadınlarda, bu hep vardır:Kullanmayı tercih ettiği isim, daha ‘modern’dir; diğeri ise, büyükannesinin falandır: ‘eski’ bir isimdir hâliyle; kadın, onu kullanmak istemez.Ama, kişiliğine etkisi de kesin olmuştur: Genelde ‘olgundur’, iki isimli kadınlar:Hırçınlıkları ‘yoğun’ ama örtülüdür..

***

Bir keresinde, benzer bir şekilde tartışmıştık.Birbirimize çok kızmıştık.Ben de, onun kadar sinirliydim ama sâkin durabiliyordum.O, ne yapacağını bilemiyor gibiydi.

Bir kadın, sinirinden yumruğunu sıkıyorsa, seyretmeye değerdir:Bacağını da, şiddetle yere vurmalı ardından. Erkeğin ‘zaferi’ ise, bu kadardır ancak.

Ben gidince de, arkamdan ağlar şimdi, diyordum içimden; hem git der, hem de gidince ağlar:Hâlbuki, ağlayan kadınlara inanmayalı, çok oldu.Bunu, zaten biliyor olmalı..

***

Eve döndüğümde, uyuyamadım. o gün, içkiye tövbe ettim.Yatakta dönüp, durdum; kalan ömrümden ödünç aldığım uykuyu daha verimli kullanmalıydım:Ertesi gün, erken kalkacaktım.

***

Gözlerine baktım: tam, ağzımı açacakken, susmaya karar verdim; konuşursam, mağlup olurdum: karşımda bir kadın vardı.Susmayı sürdürdüm, kendimi galip sanıyordum.Neredeyse gülecektim; zaferimi kutlamak istiyordum:Tuzağına düşmemiş, saçma feryatlarına cevap verme gereği bile duymamıştım.Kendimden emindim.Kendimden eminken, karşımdakini daha çok seviyorum: rekabet yok oluyor:Mutlak galip benim. yanıldığımı fark ettim:Karşımda bir kadın olduğunu unutmuşum; kendi kendime söylendim:Saçma teorilerini erkeklere sakla!..

***

Gidiyordu.Sokak lambası, tam tepemizdeydi: gölgesini, ayaklarımın dibine düşürmüştü; kendi gölgemin olmadığını düşünüyordum.Başımı eğmiş, dinliyordum:Yüzüne bakamadım.Gidişini, gölgesinden izledim.

Konuşamadım: söyleyecek sözüm yoktu; gidişini kabullenmek istiyordum. kabullenmiş gibi yapıyordum: Yapmak zorundaydım.

***

Bilmediğim bir sokaktayım: yürüyorum; eve gitmem gerekiyor: yanına koşmam, artık anlamsız: yabancıyız: Birkaç saat geçti sadece; ama, ben onun hiçbir şeyi değilim şimdi.

Kendime kızdım. artık yoktu: onu kaybetmiştim. yağmur aradım, yağmadı.

***

Her zaman yürüdüğüm, kalabalık yol.

Eve ulaşmak istiyorum.

Bugün ne ben, eski benim; ne de bu yol, o bildiğim yol..

***

Keşke, ağlayabilseydim..

Seni Seviyorum, Seni Seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum, Seni Seviyorum

Seni seviyorum,
Inanmiyormusun,
Sevgi sözde degil,
Sevgi özdedir,
Bak gözlerime,
Bak ta gör senin için yanan atesi.

Günler geçmek bilmiyor,
Bu kalbim yalniz seni seviyor,
Zamana düsman olmus,
Bir kenarda otuyorum,
Seni bekliyorum,
Geleceksin,
Beni göreceksin,
Ve gülümseyerek,
Bana beni sevdigini söyleyeceksin.

Duygularim doldu,
Doldu da tasiyor.
Seni seviyorum diyorum ama,
Aslinda ben degil,
Gönlüm seni seviyor.

Seni seviyorum, seni seviyorum,
Gel artik seni hala bekliyorum,
Özleminle cehennemi yasiyorum,
Hergün birazha sensiz yaslaniyorum,
Ben kendi kendime sasiyorum,
Biliyorum sana çok karisiyorum,
Ama mutluluga kavusamiyorum.

Mustafa ASLAN

Yağmur Yağıyor Ve Ben Ağlıyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yağmur Yağıyordu,
Ve Sen yine içime düştün,
Ahh Sevgili,
Yağmurlar neden hatırlatıyordu Seni?
Gerçi her şey hatırlatıyordu ya,
Yağmurların ne suçu var?

Yağmur yağıyor ve Ben Seni özledim..
Ruhum geçmişte mi kaldı ne?
Çırpınıyor,
Silinmiyor işte tek hamlede.
Ruhum sanki kaldı Sende,
Yapamıyor bu gönül,
Büyük Savaşlar versede,
Atamıyor bu gönül.
Çığlık çığlığa bağırsamda
Kimse duymuyor…

Yine yağmur yağıyor,
Yüreğime de ..
Ardından yine gözlerim ağlıyor,
Sonra yüreğim ağlıyor..
Ve ruhum da..
Sana yalnızca gözlerim değil,
Bedenim de ağlıyor,
Sözlerim de..

Ben sevmiyorum yağmuru,
Yağmur yağınca ağlıyorum,
Bir tek Seninle seviyorum yağmuru ,
Bir tek Seninle olan yağmur güzel.
Ağlamıyorum o zaman.

Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olduğunda ağlıyorum
Bir yalnızlığı, bir de Sensizliği yaşıyorum bu kadar sesliliğe rağmen..
Varlığındayken, Yokluğunu kabullenemiyorum,
Ağlıyorum hem de avaz avaz..

Hayallerim bir özlemden mi ibaret?
Hep çığlıklarım mı Ağlayacak Sensizliğime?
Hep yok mu olucaksın Varlığımın sınırlarında?
Benim sınırlarım, Senin yolların..
Sanki bir yolsun Sen, dışına çıkılması zor,
Çıksam düşeceğim çünkü…
Çıksam ağlayacağım çünkü..
Yalnızlığıma, Sensizliğime..

Sonra yine yağmur yağıcak…
Ben yine mi ağlayacağım?
Belki de artık satırlarıma “Sen” değil de,
“Özlem” dökülecek”
Belki Ben her yağmur yağdığında ağlayacağım.
Şimdi de YAĞMUR YAĞIYOR
Ve Ben AĞLIYORUM!…

alıntı

lanet olsunnnn

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sevmek bu kadar basit mi ?
insan bir kuşu severken ,
İncitmekten çekinir,
Ona sevgisini hissettirir
Onu besler,büyütür,
Bir emek verir
Ama senin için sevgi çok farklı
Kadın olsun, güzel olsun, benım olsun

Değil mi ?
Yazıklar olsun
Senın gibi adam olmaz olsun

Seni gördüğüm güne
Senı sevdigim güne
Evet dedigim güne
LANET OLSUN

Namık Kemal Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk Şiirleri Namık Kemal ,

Namık Kemal’in Aşk Şiirleri,

BEYİTLER

Sana senden gelir bir işte ‘dâd’ lâzımsa
Zaferden ümidin kes gayriden imdad lâzımsa.

Yüksel ki yerin bu yer değildir;
Dünyaya gelmek hüner değildir.

Bize gayret yaraşır, merhamet Allah’ındır.
Hükmü ati ne fakirin, ne de şeyhin şahındır

Namık Kemal

YOKTUR

Gül ruhluların misali yoktur.
Hurşidin o rengi âli yoktur.
Ağyar ile ülfet etmek ister
Ben ölmeden ihtimali yoktur.
Cevretme değil fedayı aşka,
Öldürse dahi vebali yoktur.
Allah’adır istinadım ancak
Nevi beşerin kemali yoktur.

Namık Kemal

VATAN ŞARKISI

Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır
Serhadimize kal’a bizim hâk-i bendedir
Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir
Gavgâda şehdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz

Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda
Can korkusu geçmez ovamızda dağımızda
Her gûşede bir şir yatar toprağımızda
Gavgâda şehdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz

Top patlasın ateşleri etrafa saçılsın
Cennet kapusu can veren ihvâna açılsın
Dünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsın
Gavgâda şehdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz

Namık Kemal

KIT’ALAR

I

Eylemem ölsem de kızbi ihtiyar,
Doğruyu söyler gezer bir şairim.
Bir güzel mazmun bulunca, Eşrafa,
Kendimi hicveylemezsem kafirim!

II

Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için,
Gelmesin reddeylerim billahi öz kardeşimi.
Gözlerim ebna-yi ademden o rütbe yıldı kim,
İstemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı

III

Vakt-i, istibdatta söz söylemek memnu idi;
Ağlatırtırdı ağzını açsan hükümet ananı!
Devr-i hürriyetdeyiz şimdi, değişti kaide.
Söyletirler evvela, sonra s..ler ananı!

IV

Çekdiğim çevr ü cefanın sebebinden sorma
Deme kim: -Badıhave menkabe dellalı budur!
Habs ile, nefy ile, işkence ile ömür geçer,
İşte Türkiyye’de şair olanın hali budur!

V

Vükela kabrine heykel dikelim şöyle yazıp
Ki: ‘Bunun hal_i hayatına yeri münhal idi
Sanmayın yavm_i vefatında bilindi kadri
Sağlığında yine bu böylece bir heykel idi’

VI
Padişahım, bir dirahta döndü kim guya vatan,
Daima birbaltadan bir şahıhali kalmıyor:
Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi,
Gitgide zulmetmeğe elde ahali kalıyor

Namık Kemal

gel unuttur

Cuma, Haziran 22nd, 2012

^^^^arkadaslar daha önce paylaşılmamıstır ümidiyle yazıyorum^^

Ve gittin…
Öncesini düşünmek istemedigim sonrası ise meçhul bir aşktı yaşadığımız…
Ve aşk bitti…
Giderken geride bıraktığın,içinden seni de almayı unttuğun bir kalp…
Biraz hasarlı,ürkek,bi o kadar da beceriksiz…
Seni unutmayı bile beceremedi bu kalp…
Aşk bitti…
Sensiz uyuyamadığım geceler,karanlıktan korktuğumda çevirdigim numara,sabah kalktıgımda huzur verici sesin yok,gözlerin yok…
Dedim ya gittin…
Sen gittin gideli bu ilk ve son mektubum sana…
Artık seninleyken yazdığım şiir ve mektupları düzeltiyorum ve düzeltecegim…
Seni seviyorumları ‘seni ne cok sevdim’ yaptım,meğer ne çok seni seviyorum yazmışım,seni öpüyorumları ‘seni özlüyorum ‘ yaptım…
Yaptım da bir ‘seni unuttum’ yapamadım…
Seni seviyorumları ‘seni ne cok sevdim’ yaptım,meğer ne çok seni seviyorum yazmışım,seni öpüyorumları ‘seni özlüyorum ‘ yaptım…
Yaptım da bir ‘seni unuttum’ yapamadı
Sadece bitti dedin…
Fazlasına gerek yoktu zaten…
Herkes anlamak istediğini anlardı degil mi…???
Ama inan hiçbir şey anlamıyorum…
Sana lanetlermi yağdırmalıyım,yoksa yolun açık olsun mu demeliyim…???
Yok bu çok fazla,dilerim Allah’tan bensiz gittiğin hiç bir yol açık olmasın…!!!
Sensiz aldığım nefes nefes değilken,bensiz aldığın nefes nefes olmasın…
Yok bu da çok fazla…
Ben kıyamam ki sana…
Ben sadece geride bıraktıgın bu beceriksiz kalp için yalvarıyorum…
GEL UNUTTUR BANA SENİ…

Acı Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk Acısı Şiirleri

Aşk acısı çekenlere Şiirler

Acıyı Katık Ettim

Seninle yaşadığım
Senli günlerim nerde?
Onu da mı götürdün?
Sensizlik var kaderde.

Yoksun,bırakıp gittin
Öksüz kaldım ben sensiz
Sensizlik yıktı beni
Çekip gittin nedensiz.

Kaderimiz bu değil
Boyun eğme kadere
Uğraşıp çabalayıp
Bulalım buna çare.

Sensizliği atalım
Bak yolunu gözlerim
Yokluğun iyi değil
Her gün seni özlerim.

Dön geri gel artık
İnan yoruldum bittim
Dayanacak gücüm yok
Acıyı katık ettim.

Acılı günler

Karanlık çökerdi gözlerime ağlardım
İnan seni bulmak için bütün ömrümü harcadım
Yazık bana gençliğime doyamadım
Bu sonbaharda sana yalvardım

Beni bana bırakırken açtın yara
İlacım sensin ne olur inan bana
Belki ahmağım tutturmuşum bir dava
Ne olur beni affet bu sonbaharda

Dermanı yok dizlerimin gelemem
Her şey sende inan ki göremem
Kaderime küskün bir ömür bu
İnan senden başkasını sevemem

Acı sözlerine de razıyım
Ne olur konuş benimle
Bir iki damla göz yaşı
Her şey kaderimde
Böyle bir ömür yaşamaktansa
Çek vur beni öldür de kurtulayım sensizliğimden
Titrersem namerdim,Yeter ki ya affet ya da öldür beni

Kendimi zincirlere vursam nafile
Sensiz saydığım geçen bu kaçıncı kafile
Bir güneş doğsa ufkum da sensizliğime çare
Yüreğim dağılır olur pare pare

Dereler bile hiç durmayan akışta
Beni hüzünlerimle hep baş başa bırakışında
Girdiğim bu bitmez yarışta
Ne olur beni affet bu son bakışta

Ağlayıp Durdum

“boğdum pençeleşerek günlerle gecelerle
gönlümün isyanını ağır işkencelerle…”

Ben bu sevdadan ne çektim sorma
Her akşam her sabah ağlayıp durdum
Gönlü daldan dala dolaşan bir vefasıza
Her gün her gece yalvarıp durdum

Silecek sandım gözyaşlarımı
Bilecek sandım gönül yaramı
Sonunda alıp umutlarımı
Diyardan diyara dolanıp durdum

Ne o geldi bana ne ben unuttum
Ne o sildi gözyaşımı ne ben kuruttum
Onu istedikçe kalbim, göğsüme vurdum
Her gün her gece ağlayıp durdum

İyi Geceler Sevgilim Şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İyi Geceler Sevgilim Şiirleri
Yeni İyi Geceler Sevgilim Şiirleri


İyi Geceler Sevgilim

Sen uyu
Bana bırakarak sessizliği
Suretinin kahrına yaş döksün gözlerim
Sen uyu
Düşlerinle sarmaş
Uykusuzluğun yürüyüşleriyle pullansın kirpiklerim
Sen uyu
Ben aşkı çekerim ben aşkı sererim
Senden bir sofracık da kahır içerim
Çatlayıncaya kadar kalbim
Budur ey sevgili aşk dediğin
İyi geceler sevgilim
İyi geceler


İyi Geceler Sevgilim

Yanıyor seher yalnız buz kesmiş sokaklar nedense
Tek sen söndürebilirsin, eğer yanan bu bedense

Her nefes zehir olur çekerim içime içime
Gözlerim nehir olur dökerim içime içime

Ay vurur sarhoş, donuk damlara
İsmini yazarım buğulu camlara

Bir ben gezerim şair şair kaldırımlarda
Şiirler yazarım sana dair kaldırımlarda

uyanma sakın naralarımı duyup da
bölme rüyalarını bana uyup da

sen meleklerin söylediği şarkıyı dinle
bedenim olmasa da kalbim seninle

iyi geceler sevgilim…

İyi Geceler Sevgilim

Sana söylemek istediğim çok şey var,kimseye söyleyemem

Sadece sana..

Sana tüm kalbimi açabilirim,

Seni kalbimin en derin odasına saklar,

Dışardaki tüm kavgalardan sakınırım..

Seni oranın sahibi yapar,

Bütün hücrelerini sana adarım

Seni senden çok severim..

Her gece sana dalmadan önce,

Bütün damlalarını avcumda toplar,

Öpüp sana uçururum..

Gözlerimi kapatıp sanki yanımdaymışsın gibi sarılırım,

Sen kalbime dokunursun sonra…

O zaman ben uçurumun en sonuna gelirim,

Tam düşecekken sen yakalarsın..

Başımı göğsüne koyarsın,

Güzel gözlerinin içinden bembeyaz şarkılar dökülür saçlarıma..

Her hıçkırışımda beni daha çok kalbine sararsın,

Bense daha çok isterim,daha çok ağlarım..

Ama gülerim aslında,,

Beni o kadar çok sev ki bitanem,

İçimdekinin hangimizin kalbi olduğunu anlayamiym derim..

bunları söylerken kirpiklerin düşer,

üstüme ışıktan kum taneleri saçılır..

bütün gecemi onlara bularım..,

Bulutun üstünde uyusan,

O bile incinmez kıpırtılarından..

Bütün uykularım senin olsun,

Yeter ki bi kerecik yanımda uyandığını göriym’

İyi geceler sevgilim

İyi Geceler Sevgilim

Soğuk bir gece, buz ellerim.
Sana yazmak için başımı öne eğdiğimde farkettiğim ayağımdan usulca düşen çorabım.
Üzerime yalnızlığı sindirdiğin yedinci gün,
Bu yedinci günün yedi gecesinde sana karaladığım bu yedinci kağıt.
Aramızda bir şehir sevgili.
Biliyor musun amacına ulaşamadın, izin vermedim.
Seni bir kere daha sevindirmedim.
Beni uzaklaştırmak istediğin duygularla sevişiyor aklım.
Bugün odamın duvarlarını incelerken, sol duvarımdaki çatlağı fark ettim.
Belki bir gün yıkılır da duvarlar burada kalırım ne dersin?
Gerçekten mutlu musun?
Aklım seninle beraber terk etti beni,
Elimde değil ve bunlar normalde değil,
Biliyor musun sokağa çıktığımda aklıma gelmiyorsun,
Bu boş odamın sessizliği, iticiliği, karanlığı seninle eş,
İki gündür çıkmıyorum evimden her şeyi boşladım,
Bunu neden yapıyorum bilmiyorum,
Elim telefona gidiyor arada bakıyorum da halimi soran bir sen yoksun.
Her şeyim tam da, bir akıldan birde senden yoksunum,
Her gece kulağımda o şarkı,
Beyin uçlarım sana hakim olmuş durumda,
Sızıyorum rüyalara…
Sabah kalktığımda ise sokakta “yağmur” sesleri,
İçim ne kadar haykırsa da gel diye:
Hazmedemiyorum benden gittiğin gece ona dönmeni,
Gece üç buçuk uyumadın biliyorum,
Çok düşüncelisin sevgilim inan böylesi en iyisi,
Belli olmuyor mu?
İyiyim gerçekten, gelmene de gerek yok!
Diyemiyorum ki sana “dön geri”
Hangimiz suçluyduk? Yada hanginiz suçlusunuz?
Korkusuna yenilen sen mi?
Issız gecelerde seni zevklerine kurban eden sevgilin mi?
Neyse uyumak istiyorum artık,
Gözlerimin altı mor, zaten pek bir şeyde yemiyorum.
Her gece bir bardak sen tok tutuyor benliği,
Uykularımı bağışladım sana tek çare kalem kırmak,
Bak sana ilk yalanımı söylüyorum; iyiyim ben.
Neyse iyi geceler sevgilim.

Mevsimlik Sevda

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Her mayıs akşamında‚ ürperişim.
Bil ki o… Vefasız gidişin.
Seni sevmemin tek nedeni yalancı suretinin‚
Altında ki o… masum gülüşündür.

Para etmez gönlümde ne sen nede sahte bir sevgili‚
Sevgini çöpte bulsam değerini kaybetmezdi.
Sahte aşkını parlatsan çeyrek sevgi etmezdi.
Bir bir yaksam da umut mumlarını‚
Verdiğin sevgi sevgi olmazdı.

Giden gitti ben yolumu aldım‚ unutma giden geri dönmez.
Bir daha sana geri.
Sana seni seven değil lazım olan‚
Cebi servet dolu bir serseri.

Mevsimlik sevda buda bitti‚sevgi adı altında umutlar.
Hepsi çöpe gitti zamansa eridi.
Mum gibi tükenip bitti mevsimlik sevda bu‚
Diğerleri gibi yok olup gitti.

By: Oğuz Demirci.

Kapak Aşk Şiirleri Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kapak Aşk Şiirleri , Aşıklar İçin Kapak Aşk Şiirleri , Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

Kapak Aşk Şiirleri Sevgililere Kapak Aşk Şiirleri

KoLaY DeĞiLdİr SeNi SevİyoRUm DemeK…
aSLa DüşünMEden SöyleMeMeK GeREk…
Senİ SevİyOruM DeDiySe YüRek…
öLenE DeK SözÜnDe DuRMAsı GeReK…

Benim en güzel süsüm;
YILDIZ gözüm,
HİLAL kaşım,
TÜRK bakışım..
Bundan gayrisine ne özenmiş, ne bezenmiş nede inanmışım.

Güzellik sözde ise sözün en güzeli sende
Güzellik yüzde ise yüzün en güzeli sende
Ama bana göre güzellik KALPTE
Kimseye söyleme ama KALBİN de en Güzeli sende…

CeSaretin Varmı GeCeye Kafa Tutmaya,
KaranLıĞa Meydan Okumaya.
eĞeR VarSa ßenimde Söz’üm Var Gecene,
KaranLıĞına Işık oLmaya..
CeSaretin Varmı DikenLi yoLLarı aŞıp Yanımda oLmaya,
eĞeR VarSa ßenim de Söz’üm Var O DikenLeri kaLßime ßatırmaya..
CeSaretin Varmı Gökyüzündeki yıLdızLarın ArkaSına ßakmaya…
eĞeR VarSa ßenim…de Söz’üm Var
ßaktıĞın Her yıLdızın ArkaSına ” Seni Çok SeviyORuM ”…

Ey deli gönül aşk mı istiyorsun..
Yaradan sana Yâr değil mi?
Hep soğuk mu geçti ömrün..
Kışın sonu bahar değil mi?
Dünya sana neden hoş geldi ki..
Kabir kapısı dar değil mi?
Sevgilinin senden istdiğini ne çabuk unuttun böyle..
Ak bir alın bir de Ar değil mi

İstanbul sana susamalı
Benim sana susadığım kadar
Bu hasret İstanbul’a da koymalı bana koyduğu kadar

Acıyorum…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ne güzeldi yaşadıklarımız,
Kor ateşiyle başlamıştı aşkımız,
Gelişti büyüdü, koskoca oluverdi,
Birbirimize olan sevgimiz.

Olgunlaştı, yeşerdi,
Hatırlar mısın verdiğim Gülleri,
Aldığında, beni çekercesine koklamanı,
Unutulmayacak öpücüğünü.

Hala dudak izlerin var,
Ne oldu bize sevgilim,
Döktüğün bir kova su söndürdü,
Yok etti, kor aleviyle başlayan aşkımızı.

Sorguluyorum kendimce,
Hadi bırak aşkımızı, dost kalalım,
Arkadaşça devam etsin,
Onu da yapmıyorsun, üzülüyorum,
Geride bıraktığın harap kalp.

Sana değil, kendime acıyorum.

Sami Arlan…

Şu Gönlüme Hiç Söz Geçmiyor şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Şu Gönlüme Hiç Söz Geçmiyor şiir
yol ile ilgili şiirleri
hasretle ilgili şiirler
özlemli Aşk şiirleri

Ama Yinede Gözlerim


şu gönlüme hiç söz geçmiyor
sevme diyorum deli gibi seviyor
aklım yollarda gelmeyeceğini biliyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

yüreğim buğulu camlarda bir ümit arıyor
bilsen ki içimdeki ateş nasılda yanıyor
yıllar geçsede sönmeyecek yüreğim biliyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

kalp kalbe karşı değil çünkü sensiz atıyor
bu atışlar çok derin içimi acıtıyor
her acıtışında beni bitiriyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

gidişin bitişim oldu yüzüm gülmüyor
yapayalnızım resimlerin beni avutuyor
konuşamaz oldum
şu dilim hep susuyor
ama yinede
gözlerim yollarda yolunu bekliyor

Alinti

Sevgi Şiirleri Can Yücel

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Can Yücel Sevgi Şiirleri,
Aşk Şiirleri Can Yücel,
Can Yücel’in Sevgi Şiirleri


Can Yücel den Sevgi Şiirleri

Sevgi Duvarı

Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
Çöpcülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Dustuğum yer öyle açık seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can Yücel

SEN SENİ

sen seni seveni
görmeyecek kadar
körsen seni
seven seni
sevdiğini söyleyecek
kadar gururludur
Can Yücel

ANLADIM

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını kendimi bulduğumda
anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat okuyarak dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden
Neden hiç ağlamadığını anladım..

Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş
Çok acıttığında anladım..
Fakat hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil gerçeği gizlememekmiş marifet
Yüreğini avucuma koyduğunda anladım..
”Sana ihtiyacım var gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak
Sana ”git” dediğimde anladım..
Biri sana ”git” dediğinde ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek
Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur kaybedenlerin acizlerin maskesiymiş
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş
Emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş…
CAN YUCEL

KÖRÜKÖRÜNE YAŞAMAK

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin o’nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini..
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa,
kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları..
Mesela Kuzey Yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin..
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi
hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak…
Can Yücel

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını Kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir Gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin
işte budur hayat!
işte budur yaşamak
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin
Kadar
Sevilirsin
Can YüCEL

BOŞVER BE YAŞI BAŞI

Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver!
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver!
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına.
Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
Sen inan yüreğine,
hem ona geçmezse kime geçer sözün?
Büyü, büyü..
Bak ellerin, ayakların kocaman,
aklın da maaşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boşver yaşı başı,
aşk var mı aşk, sen ondan haber ver!

Takılmışsın yüzündeki, gözündeki çizgilere.
O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,
atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü,
öl gitsin..
Parayı pulu savurup,
bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin,
savrul gitsin..
Boş ver be yaşı başı,
kim tutar seni kim,
kendi yüreğinden başka kim?
Aklını al da öyle git,
ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,
seveceksen ve öleceksen uğruna..
Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa..

Yaş 70′e gelse bile, hayat daha bitmemiş,
sen mi biteceksin?
Çekeceksen bile bayrağı,
yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin?
Can Yücel

Yunus Emre Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yunus Emre’den Aşk Şiirleri
Yunus Emrenin en güzel aşk şiirleri

Aşk’ın Beni:.

Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin mü’minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için

Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için

Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.

Bana Seni Gerek Seni:.

Aşkın aldı benden beni,
Bana seni gerek seni;
Ben yanarım dünü, günü,
Bana seni gerek seni,..

Aşkın, âşıklar öldürür.
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni.

Sofilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leylâ gerek
Bana seni, gerek seni.

Yunus durur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni…

Aşk Ateşi:.

Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizleri Hızır’layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum

Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok Peygamber’e bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum

Gel Gör Beni Aşk Neyledi:.

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
ne akilem ne divane
gel gör beni aşk neyledi

akar sulayın çağlarım
dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
gel gör beni aşk neyledi

miskin yunus bi’çareyim
dost ilinden avareyim
gell gör beni aşk neyledi

Sevgi Şiirleri Nazım Hikmet

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Nazım Hikmet Sevgi Şiiri
Nazım Hikmet in sevgi ile ilgili şiirleri

NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken…

Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının…
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti…
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık…

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya…

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken…

Nazım Hikmet Ran

SEN BENİM SARHOŞLUĞUMSUN

Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.

Nazım Hikmet Ran

YİNE SANA DAİR

Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil…

Nazım Hikmet Ran

Sevgililer Günü Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Şiir Sevgililer Günü
14 Şubat Sevgililer Günü Şiirleri
Sevgililer Günü Şiir ve Sözleri

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum.
Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum.
Dolanıp sarmak geliyor içimden, saramıyorum.
Öylesine bağlanmışım ki, sensiz duramıyorum.

Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden,
Geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten,
Hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın!
Seni çok seviyorum.
Sevgiler günümüz kutlu olsun aşkım!

Sevgililer Günü 14 Şubat Şiiri

Bu gün bütün işleri bir tarafa bırak,
Önce sevdiğine bir sms ya da mail at,
Sonra gül alıp koş sevdiğinin yanına,
Çünki, bugün sevgililer günü 14 Şubat…

Ayrılmasın sevenler yettikçe hayat,
Ona bir yüzük al, fark etmez kaç karat,
Onu ne kadar sevdiğini bir daha anlat,
Çünki, bugün sevgililer günü 14 Şubat…
Ahhh şu sevilenler, sevenlerin değerini bir anlasa…
Niyazi Şentürk

Sevgililer Günü İçin Şiir

Sevgi, el ele tutuşmaktır,
Sevgi, göz göze bakışmaktır.
Sevgi, bir kelebek,
Sevgi, bazen de bir çiçek.
Sevgi, hırlaşmak değil paylaşmak,
Sevgi, kavga değil aşkla yaklaşmak.
Sevgi, yürekte duyulan kıpırtı,
Sevgi, gözde görülen pırıltı.
Sevgi, yuva sıcağı,
Sevgi, ana kucaşı.
Sevgi, esirgemek, kollamak,
Sevgi, bir yetim saçı okşamak.
Sevgi, goncadır, gül olup açılan,
Sevgi, şekerdir, dillerden saçılan.
Sevgi, çevredir, yeşildir daldır,
Sevgi, sohbettir, muhabbettir baldır.
Sevgi, gönlü hoş tutan hece,
Sevgi, aydınlık, pırıl pırıl gece.
Sevgi, var ile yok arası,
Sevgi, iki kaşın arası.
Sevgi, nimet, aş ekmek,
Sevgi, bir türkü, bir gayde çekmek.
Sevgi, var olmak, var olanı bilmek,
Sevgi, haddini bilmek, kendine gelmek.
Sevgi, kul olmak, kulluk etmek,
Sevgi, Yaradan’a şükretmek.
Sevgililer Günü, bizim için hergün.

Sevgililer Günü Şiiri

Sen sevdiğimsin her anımda aklımda olansın
En değerli varlığımsın en başta aşkımsın
Varlığımın sebebisin ::
Gülüşlerin bana yeter gülüm
İkazsızca seviyorum diye biliyorum işte;;;
Leyla’yı andırdın bana mecnun misaliyim,,
Ey deli yüreğimin dermanı, devası
Resimlerin ağlatıyor aşkını ben de

Güller sıralandı aralarında ki tek güzel sen idin
Üstüne aşkım yazılı
Ne güzelsin sen
Üzülme sevdiğimsin sevgilim sevgililer günün kutlu ve benimle olsun…

Sevgililer Günü İle İlgili Şiirler

Gözlerin nehir,
Kirpiklerin köprü olsa,
Ben üzerinden geçerken ipler kopsa,
ve düştüğüm yer dudakların olsa,
Sevgililer Gününde bir öpücük borçlusun bana…

14 Şubat Sevgililer Günü Şiiri

Bugün 14 Şubat bazıları için bir büyük heyecan,
Bazıları için hüsran.
Kimi için sevdiklerine sevgisini paylaşmak için çok,
Anlamlı bir gün.
Kimi için keşkelerle ya da hayallerle hüzünlü,
Anlamsız bir gün.
Birde tabiki yeni ayrılanlar ya da bir sene önceki,
14 Şubat’ı arıyanlar ya da sevdiklerine kavuşamayanlar,
Belki kalplerinden bir kırmızı gül,
Belki sadece gözlerinin içine bakıp: Seni Seviyorum
demek isteyenler…
Acaba Sen hangisindensin?

Sevgililer Günü Şiirleri

Gönülden sevene günler bitermi,
Kutlu olsun Sevgililer gününüz
Sevip sevilene, bir gün yetermi,
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

En güzel hediye seviyorum demek,
Sevgi yollarında harcanan emek.
Gönülden gönüle sevgiyi vermek
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Sevgisizde insan yaşamaz idi,
Mecnun Leylasına koşamaz idi.
Ferhatda dağları aşamaz idi,
Kutlu osun sevgililer gününüz.

Sevene sevgili candan yar ise,
Her sevene bir sevgili var ise.
Seven, sevilende bahtiyar ise
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Özdemir de sevdi, sevecek daha,
Sevgiyle coşarak kalkalım şaha.
Dünyada sevgiye biçilmez paha,
Kutlu olsun sevgililer gününüz.

Kefenimdeki Yama’ya

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İncindiğim yerlerden acı bir gerçeklikle sarmalıyor düşkünlüğümü can yangınları. Bir gece daha karanlığa dönüyor isyankar yüzsüzlüğünü. Bir kalem daha tükeniyor ırmak kızıllığından kayıp. Cesetlerini yaralarına basıyor bir er meydanı..
Kayıt/sızı oynuyor bütün gölgeler..

Bir yürek mezata çıkarıyor en günahkar sızılarını. Bedellerinin ödenmişlerini beş para etmez bir alfabeye takas ediyor. Üç harfte susmayı öğreniyor kelâm. Ve sen bir sessizliğe “YAR” oluyorsun…

Yar! Bırakma bu nefesi kan kokan suskunluğu bana. Bir yokuşluk mecali kaldı ümitlerimin. Bölündükçe fazlalaşıyor sana adanmış asal sevdamın kahırları. Her virgülde parçalanıyorum.. Ben parçalandıkça gri bir gürültü akıyor şakaklarımdan.

Ölüm kusan gazab vadilerinden geçiyorum. Son bir umutla, belki açarsın diye, cansız düşüyorum canına.. Sığınmak istediğim tek yer zamandan ve mekandan münezzeh gözlerinken, önüne düşmüş gözbebeklerin kefenini dikiyor satırları senli dualarımın.. Halbuki ne çok istemiştim kaldırabilmeyi, aramızdaki o şarap kızılı karası perdeyi..

Kaç kimsesizlik tükendi bu katli vacip firarsızlığın kararsızlığında? Her yalpalayışta yine sana değil miydi diz çökmelerim? Beni her uğurlamanda kanıma hoş geldin diyen giyotin dişleri değil miydi gecenin? Ne kadar daha uzak tutacaksın ellerine yapışmış balçık sıvalı serüvenini kalbimin? Avuçlarından kaymalarımın cürmünü daha ne kadar taşıyacaksın boynunda? Sana aralanan kapılarımdan is doluyor sana meftun çehresizliğime, görmüyor musun?

Yar! yansın gece!.. Sana kavuşmayan yollar turab olsun!. Madem yoksun, bütün katliamlar suçtur parmak izime.

Yar! Bu sevdayı kan bozardı ancak, şimdi gözbebeklerime kadar kandayım. bir Tahir yetecek gök/yüzünden düşmeye. Bütün şehir helak olacak. Sen ki yoksun, bu laneti mahşerin atlıları paklar ancak. kirpiklerim ki senin küllerinle kapanacak, söktüm bil gözkapaklarımı bu şehrin sokaklarından. Sana değen kızıl benim kanımsa, damarlarını sökerim altından pınarlar akan tûba dallarının. Gök gürlemiş, yer çatlamış ne yazar..

Yar! He de kıyametini fitilleyeyim gecenin. Varım de yok olsun senden gayrı ne varsa.. Ama eğer yoksan. Vakit terk-i diyar. Fikr-i firar..

AYŞEGÜL MOR

Okuma Bunu…

Cuma, Haziran 22nd, 2012
gitme desem;
kalır mısın?
benden
gitme.
şehrin tüm ışıklarını
yakıp söndürme
içimde.
gerekli olduğun için değil;
sevdiğim için kal.
özleyeceğim için değil;
özlediğim için kal.

okuma bunu…
aşkdan söz ediyor bu şiir.
sözcüklerin en tehlikelisinden.
yalnızlıktan söz ediyor.
okuma bunları…
kimsesizlikten söz ediyor bu şiir.
karanlıktan.
ansızın çıkacak gibi durma içimde
şaşırtma beni.

okuma bunu…
sensizlikden söz ediyor bu şiir…
okuma bunu…
senden söz ediyor bu şiir…
içimdeki karanlıktan ansızın geçip giden senden
söz ediyor bu şiir…
korkularımdan söz ediyor.
okuma beni.
sen beni okudukça.
gelmeyen mektuplardan
söz ediyor…
içimdeki senle karşılaşınca
neden şaşkınım…
sana söylemeden kaç söz sildim
yaşamımdan bilmiyorum
bir sevdaya kaç şiir sığar..
okuma bunları
bunlar benden söz ediyor…
eksikliğimden
hep bir yanımın kırık oluşundan
söz ediyor…
sen beni gördükçe
ben karşındaki;
ben gözlerine bakarkenki çaresizliğimden utanıyorum.
arada
gözlerini kapa.
kapa ki
bir anda olsa
silineyim yaşamımdan…
biten şarkılardan söz ediyorum sana
geçmeyen yazlardan
susma.
devrik cümlelerin yalnızlığı gibi
bırakma beni.
sen benim,
dilimin ucunda.
söyleyemediğim
sözcüğümsün.
en sevdiğim sözcüğü
tekrarlamaksın içimde..
tüm sözlerimi
rehine bıraktım
görebilmek için seni..
içimin kalabalığısın
içime
göçmen kuşlar gibi konuyorsun
bir yanın tetikte..
kendimi
zamana rehinliyorum
aklımdan geçip gitme..
utanıpda insanlardan
GİZLİ AĞLAMALARIMSIN..

[DIPNOT]Alıntıdır..[/DIPNOT]

Orhan Veli Kanık / İstanbul’u Dinliyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İstanbul’u Dinliyorum

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.

Orhan Veli Kanık