Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam…
Evin içinde bir oda, odada İstanbul Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir Şişede İstanbul, masada İstanbul
BENİM ADIM İSTANBUL
istanbul benim şehrim aynaya yansıyan yüzüm istanbul benim şehrim durmadan kanayan yaram
istanbul aglayan kadınım aldatan erkek istanbul aglayan kadınım aglayarak ürkek
SULTAN ŞEHİR
İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem, Bilir misin dostum İstanbul olur benim, benim şehzadem, Ya İstanbul beni alır, ya da ben İstanbul’u alırım be diyen, İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.
Söylesene, İstanbul değil miydi, böyle asırlarca özlenen, Söylesene, İstanbul değil miydi böyle asırlarca beklenen, İstanbul Galata Kulesi’dir, Hezarfen Ahmet Çelebi diyen, CENNETTEN BİR KÖŞE İSTANBUL
Yerde sararmış bir yaprak görürsen eğer, İstanbul seyretmeye değer, Gel ara beni, Gel İstanbul, İstanbul canım İstanbul, İstanbul Mevla dan almış güzelliğini, Sana borçluyum güzelliğimi, Ah! Canım İstanbul, Gel ara beni, Bul,İstanbul, Tepelerin var,tane tane, Geceleri pişer sokaklarında kestane, Canım İstanbul, Şarkılarda dolanır dillere, Bebek ve Aşiyan, Ne mutludur senin ile iç içe yaşayan,
İSTANBUL, İSTANBUL
İstanbul, hayallerim İstanbul, emellerim İstanbul, sevdiklerim İstanbul, İstanbul
İstanbul, emek İstanbul, ekmek İstanbul, sevmek İstanbul, İstanbul GÖRDÜN MÜ İSTANBUL
Sen böyle acı gördün mü İstanbul Sen böyle yalnızlık gördün mü Öfke kusan,damar damar kan akan Böyle ölüm gördün mü İstanbul
Geceleri bana mahrum ettin İstanbul Geceleri beni mahkum ettin İstanbul Sen böyle zulüm gördün mü İstanbul Sen böyle aşk gördün mü İstanbul Neler istiyorum İstanbul biliyormusun
HEP İSTANBUL
Nereye bakarsam karşımda hep o Dağlarda İstanbul,yolda İstanbul; İlmek,ilmek nakış,nakış işlenmiş Kovanda istanbul,balda istanbul
Ellerimi açsam dualarımda Gözümü kapasam rüyalarımda, Her sabah her akşam hülyalarımda, Tavırda İstanbul,halda İstanbul