Posts Tagged ‘tuttum’

Öyle İçimdesin Ki

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Öyle İçimdesin Ki

Öyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var.
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.

Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?

Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.

Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.

Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.

Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başında içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.

Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.

“Yine zamansız yağmurlar” dedim, “Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları” dedim, “Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?” dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum.

Neler yazmışım diye merakımdan.

Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.

Şiir Kısa

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kısa şiirler
Şiir Kısa


Bir damla yagmur

Bir damla yagmur düstü bugün avucuma gökten.
Onu tuttum, sikica kapattim avucumu.
Tuttum cunku, bir daha düsmesin avucuma istedim.
Bu damla bana gözümden akittigim damlalari hatirlatti.
Onlarda avucuma akardi.
Hissederdim gözyaslarimin sicakligini.
O gözyaslarimda bir seyler gizliydi.
Gözyaslarimin sicakligi kadar yaniyordu icim.
Keske gözyaslarimi tutan biri olsaydi.
Ama olmadi, bulamadim onlari tutacak birini.
Bulamadim cunku gözyaslarimin sayisini tutamiyordum,
onlari tutacak birini bulamak okadar kolay miydi?

En güzel tarafı imkansızlığın

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

büyük aşkımız

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Sagopa Kajmer Sözleri 2011

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sagopa Kajmer Sözleri 2011

Tugbam sitesinde en güzel Sagopa Kajmer Sözleri 2011 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sagopa Kajmer Sözleri 2011

sagopa sözleri 2011, sagopa 2011 sözleri, sagopa 2011 sozlerı, sagopa 2011 sözler, sagopa kajmer sözleri,

Aynalarda Buğulu Yüzümü Göremez Oldum, Ve iyimserlik Mateminde Sari Gül Tuttum.

Biz Dünden Olma Yarına Varma Garibeyiz.

Yalnızlık Ömrüm Boyunca Tanımadığım Bir Yabancıydı; Onunla Şimdilerde Beraber Uyanıyoruz Her Yeni Güne iki Yalnız Şarkılar Yazıyoruz, Yorgunuz, Çok Yorgunuz, Çok Yorgunuz…

Yastık altı masallarıyla uyuya kaldı her çocukluk, nöbete kaldı kör burukluk, sabaha rüştü aaa karanlık, hazlar ormanında dev sazlar, notaya döktü düşünü, sayıkladın kesin!…
Ve annen ekini tuttu geçti yavrum elimi tut..şşşşşşhhhh mommy listen.

Sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları.

Ben yarındım ancak aldınız elimden bugünümü kimliğimden utanır oldum, Türkiye burası değil, hep sefil bakışlar onumun dokuzu psiko bunalım 24 saatte 3′lü çevirir sen-ölüm-kalım!

Çekilişsiz, kurasız hediyeyi sundum, al ve aç paketleri, içine sevgi koydum, arada sıkışan nefretimde cabası.
Vefalı bekleyişler, zamana küstü tüm bu bekçiler, isyan etti sevgiler, direnişte nefretim.

Lolipop sekerleriyle 18ine kadar flörtsün ve mahlûk söyle adin nedir? Kaç harften oluşu yosun? Kaçın sesli? Kaçın sessiz? Kaç davranış sergiledin? Kaçi yerli? Kaçı yersiz?

Günlerim ağlak sabrın sonu selamete varsa da faydası yok, gözlerim sağanak varsın sözüm olsun gülücük merhamet olmasın, defterim sığınak yazdıklarım ayrılık damarında kan bitmiş günlerim ağlak sağlıcakla kal benden uzak dur yakın olma.

Çocukluk naftalinle gizli hatıralar sarı benizli kim kerizdi? Belki aklım bir denizdi ben boğuldum.
Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin.

Bir bahaneden ibaret terk ediş.

Canımı yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum.

Notumu verdi hocalarım nasihatı koydum cebime ve zorda kalana dek çıkarmadım.

Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum.

Ve ben bütündüm yarımı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım.

Mutluluktan ağlak olmak artık bir seferlik bana da mahsus anlamak kolaysa bak bi gözümün içine !…

Kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysaki suratıma gömülü parmak izlerin omuzlarımda gözlerimde bir filmsin. Göz çukurlarımda uyuya kalmış bir bebeksin.
bende ninninim uyu….

Bilmecelere ısınamadım hele de senle ilgiliyse sevemedim sualleri cevapların yetersiz kaldı.

Tarihin sayfa aralarına kırmızı gülümü çoktan koydum.

Suretim şarap misali, eskidikçe değeri arttı.

Anonim oldu haykırışlarım.Bu abi yerle çok sevişti. düşmek hiç ayıp değil, kalkmasını bil!… ve acele et şu gözyaşını sil!…

Takma kendimden can sıkıntım, önceden beridir bir ölüm takıntım. Bunu da yüzüme vurmasınlar sade evde yüzüm asık, dışarda sempatik takıldım.

Benim kalemimi bir kişi yıktı, kalemimi kirdi sözlükte sevgiliydi anlamı..

İçimdeki sultanın yüzünü görmek ister gözlerim.

Rab’la arana giren şifreyi çöz.

Dayanmak en zor eylem.

Duymak fayda etmez sağıra zaten.

Ah bedava sirke sen mi baldan tatlısın?

Aşkımın gözyaşları deniz, içinde Yunus balıkları, ne zaman duracak bilmem kafamın dönme dolapları.

İnecek var,durdurun dünyayı !…

Sahip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen?

Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kiralık.

Beni sevmek için programlanma, devrelerini yakarım.

Unutma kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır, Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır.

Telefon çaldı ne yazıkki iyi niyetlerimi meşgule verdim

Alıntı:net