Archive for the ‘Genel’ Category

Turkcell’in ortaklarına Çukurova’dan veryansın

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Çukurova Holding AŞ’den yapılan yazılı açıklamada, Turkcell’in 29 Haziran 2012 tarihinde yapılması planlanan fakat yeterli toplantı nisabının oluşmaması nedeniyle gerçekleştirilemeyen Olağan Genel Kurul Toplantısı ve TeliaSonera ile Altimo’nun konuya dair beyanları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Turkcell’in 2010 faaliyetleriyle ilgili kar payı dağıtımının, 2011 yılında gerçekleştirilen 21 Nisan, 11 Ağustos ve 12 Ekim tarihli Genel Kurul toplantılarında TeliaSonera ve Altimo tarafından, ortak ve açık bir tutumla engellendiği savunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

”Keza, 2011 yılı faaliyet karının dağıtımı konusunda Grubumuzun olumsuz tutumuna dair iddiaları da, belgeleriyle sabit olduğu üzere, gerçek dışıdır. Özellikle Altimo adına açıklama yapan Avukat Ömür Yarsuvat’ın beyanları somut detaylar ile ilgili olarak önemli derecede yanlış ve yanıltıcı beyanlar içermektedir. Bu itibarla, TeliaSonera ve Altimo’nun kendi engelleyici tutumlarının Çukurova’ya yüklenmesi çabaları, müessif ve ümitsiz bir girişimden öte bir anlam taşımamaktadır. Çukurova Grubu, Turkcell Yönetim Kurulu’nda bağımsız üye sayısının artırılması suretiyle SPK düzenlemesine uyum sağlanmasını tüm yönleriyle desteklemektedir.

Grubumuz özellikle, bağımsız üyelerin Turkcell yönetimindeki fiili etkilerinin artırılmasını ve bu kapsamda, tüm Yönetim Kurulu toplantılarına en az bir bağımsız üyenin katılımını ve toplantılarda alınan kararlarda yine en az bir bağımsız üyenin olumlu oyunun aranmasını önermekte ve desteklemektedir. TeliaSonera ve Altimo 2011 yılından beri Turkcell’in bağımsız üyelerce yönetilmesini istediklerini beyan etmelerine karşın, Turkcell Yönetim Kurulu’nun minimum sayıda üyenin katılması suretiyle toplanması ve yine minimum toplantı çoğunluğu ile kararlar alması konusunda ısrarcı bir yaklaşım sergilemektedirler, Şüphesiz bu yaklaşımları, aralarındaki işbirliği ve ortaklık anlaşmasına istinaden, TeliaSonera ve Altimo’nun, Turkcell Yönetim Kurulu’nda kararları kendi üyelerinin oylarının yeterli olacağı bir düzende almak istemelerinden ileri gelmektedir.”

-Fintur’un bazı işlem ve faaliyetleri hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddiaları…-

Çukurova Grubu’nun, TeliaSonera ve Altimo’nun Turkcell Yönetim Kurulu’nda bağımsız üyelerin etkinliklerini asgari seviyede tutmayı amaçladıklarına ve dolayısıyla bu tutumun ilgili SPK düzenlemelerinin genel amaç ve felsefesine aykırı olduğuna inandığı dile getirilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

”Ayrıca, muhtelif medya mecralarında yayımlanan birçok haber ve değerlendirmeden, TeliaSonera ve Altimo tarafından önerilen bağımsız üye adaylarının, TeliaSonera ve Altimo ile mevcut iş ilişkilerinden ötürü veya sair birtakım nedenlerle, SPK ve New York Borsası tarafından belirlenmiş bağımsızlık kriterlerini karşılamadığı anlaşılmaktadır. Son olarak, Turkcell’in Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Moldova operasyonlarını yürüten hoiding şirket konumundaki Fintur’un bazı işlem ve faaliyetleri hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarına kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz.

Turkcell, Fintur’un sermayesinin yüzde 41’ine sahip ortağı olup, diğer ortak, kalan yüzde 59 oranındaki hissesi ile TeliaSonera’dır. Fintur hakkında ileri sürülen büyük boyutlu usulsüzlük iddialarının bağımsız ve ayrıntılı bir araştırma-soruşturmaya konu edilmesini teminen Turkcell Yönetim Kurulu’nda son aylarda gündeme gelen öneri, talep ve girişimler, TeliaSonera ve Altimo temsilcilerinin açık ve ısrarcı tutumlarıyla sürekli olarak engellenmiştir. Tüm Turkcell ortaklarının hak ve çıkarlarının korunması bakımından, TeliaSonera ve Altimo’nun bu konudaki engelleyici tutumlarından vazgeçmelerini ve dolayısıyla usulsüzlük iddialarının her yönüyle, derinliğine araştırılıp soruşturulmasını talep ve ümit etmekteyiz.”

 

Türk- Arap Forumu’ndan ortak bildiri

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

 Türk-Arap Ekonomi Forumu’nun açılışında konuşan Arap ülkelerinin maliye bakanları, Türk-Arap ticari ilişkilerinin daha da geliştirilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Irak Maliye Bakanı Rafi İsavi, benzeri toplantının Bağdat’ta da yapılmasını istediklerini vurgulayarak, Irak’ta çok sayıda Türk iş adamı, sermaye sahibi şirketlerin bulunduğunu, bütün sektörlerde yatırımların başladığını söyledi.

Ekonomik alanda önemli gelişmenin yaşandığı Irak’ta sadece petrole dayalı bir gelirin söz konusu olmadığına dikkati çeken İsavi, gelir kaynaklarını çeşitlendirdiklerini, bundan dolayı yatırımcıları Irak’a davet ettiklerini ve böyle bir toplantının orada yapılmasını arzuladıklarını dile getirdi.

-Katar Maliye Bakanı-

Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kamal da Arap iş dünyası ile Türk iş dünyasını bir araya getirmek istediklerini, bu durumda hedefe doğru yol alabileceklerini ifade etti.

Gerek Türkiye, gerek Arap dünyasındaki fırsatların karşılıklı olarak değerlendirilmesi halinde bunun ekonomiye katkıda bulunacağını dile getiren Kamal, Arap ülkelerindeki hükümetler ile Türkiye’deki hükümetin ortaklaşa projelere girmeleri için iş dünyasını teşvik edebileceklerini söyledi.

-Tunus ve Yemen Maliye Bakanları-

Tunus Maliye Bakanı Hüseyin Dimassi de bu tip toplantıların Arap ile Türk dünyası arasındaki ilişkileri daha da kuvvetlendireceğini, ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da artması için sinerji yaratacağını vurguladı.

Yemen Maliye Bakanı Sakhar Al-Wageh ise Türkiye ile Arap dünyası ekonomik işbirliklerinin her iki tarafa güç kazandıracağını kaydederek, ”Ümit ederiz ki Forum, ekonomik ve politik ilişkileri daha da ileri bir düzeye getirecek, ticaret hacmini artıracaktır” diye konuştu.

-”Arzumuz, istikrarlı döneme geçilmesidir”-

Lübnanlı Al-Iktissad Wal-Aamal Group Üst Yöneticisi (CEO) Rauf Abu Zaki de Arap ülkelerinin tamamının dünya ekonomisinin önemli bir parçası olduğunu, bu ülkelerde yatırımların yapılmaya başlandığını, yeni yönetimlerin geldiğini anlattı.

Zaki, ”Arzumuz ve isteğimiz, bir an önce geçici dönemden sürekli, kalıcı ve istikrarlı döneme geçilmesidir” dedi.

Başta AB olmak üzere dünyayı saran ekonomik buhrana rağmen Arap ve Türkler arasında büyük bir çıkar birliği bulunduğunu dile getiren Zaki, Türkiye’nin Arap ülkelerine karşı devam ettirdiği yapıcı politikanın büyük önem taşıdığını, Türk firmalarının önünde Arap ülkelerinde büyük fırsatlar bulunduğunu söyledi.

Arap Ligi Türkiye Elçisi Muhammed Al Fatah Al Naciri de ”Biz Türk ve Arap iş adamları ile iş kuruluşlarının üzerine düşen görevler vardır. Bank Audi’nin Türkiye’de açılması memnuniyet verici bir gelişme. Buna benzer daha iyi haberler duymayı ümit ediyoruz” diye konuştu.

Ergün’den yüksek teknoloji için işbirliği sağrısı

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin son 10 yılda siyasi istikrar ve güven merkezi haline geldiğini, dünyadaki bir çok olumsuz siyasi ve ekonomik gelişmeye rağmen Türkiye’nin adeta sıyrılan, öne çıkan bir ülke olarak görüldüğünü belirterek, ”Türkiye’nin yüksek katma değerli, ileri teknolojili ürünler üreten bir hale gelmesi lazım. Bu amaçla üniversite-sanayi iş birliğinin çok güçlü hale gelmesi gerekiyor” dedi.

Bakan Ergün, Afyonkarahisar’da bir otelde, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser, Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Mühsürler, çeşitli sivil kuruluşlarının temsilcileri ve kurum idarecileriyle toplantıda bir araya geldi.

Bakan Ergün, toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Afyonkarahisar’ın sanayi, turizm, tarım ve hayvancılıkta önemli potansiyelinin bulunduğunu, bu potansiyeli harekete geçirecek adımlarla ilgili görüşme yapacaklarını bildirdi.

Türkiye’nin bu potansiyeli harekete geçirecek altyapıya sahip olduğunu kaydeden Bakan Ergün, ”Bunlardan en önemlisi, Türkiye’nin son 10 yılda siyasi istikrar ve güven merkezi haline gelmesidir. Dünyadaki bir çok olumsuz siyasi ve ekomonik gelişmeye rağmen Türkiye’nin adeta sıyrılan, öne çıkan bir ülke olarak görülmesi, illerimizin de potansiyelini daha fazla kullanmaya imkan veriyor” dedi.

Son açıklanan teşvik sistemiyle bazı illerin bazı potansiyelini daha fazla kullanma imkanınına sahip olacağını ifade eden Bakan Ergün, Afyonkarahisar’ında 4. bölge kapsamında en çok teşvik alacak iller arasında bulunduğunu, önemli yatırımları çekmek için değerlendirme yapacaklarını söyledi.

”Arzu ettiğimiz şey, yalnızca yatırım çekmek, ne olursa olsun üretim yapmak değil” diyen Bakan Ergün, Türkiye’nin yüksek katma değerli, ileri teknolojili ürünler üreten bir ülke haline gelmesi gerektiğini, bu amaçla üniversite-sanayi iş birliğinin çok güçlü hale gelmesi gerektiğini vurguladı.

Üniversitelerin sadece tahsil yapılan bir yer olmadığını anlatan Bakan Ergün, şöyle konuştu:

”Üniversite-sanayi iş birliğini nasıl güçlendirebiliriz? Üniversitelerimizi sanayilerimizin sorunlarını çözen, teknoloji geliştiren merkezler haline nasıl getirebiliriz, illerimizin kalkınmasında potansiyeli harekete geçirmek için motive edici güç haline nasıl getirebiliriz? Üniversiteler, çocuklarımızın sadece tahsil yaptığı bir yer değil. Hocalarımızın araştırma potansiyelinden, bilgi potansiyelinden de ülkemizin ve illerimizin istifade etmesi gerekiyor. Ders vermek, öğrencileri yetiştirmek çok önemli görev ama onun yanında üniversitelerimizin araştırmacı potansiyelini sanayiyle, toplumla iş birliğine sokmak, teknoloji üreten bir merkeze dönüştürmek, teknoparkların kurulumunu gerçekleştirmek, teknoloji firmalarının üniversiteyle birlikte çalışmasını sağlamak, öğrenciler arasında girişimcilik kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak da çok önemli. Üniversiteden mezun olan gencimizin, ‘ne yapacağım’ diye kara kara düşünmesi yerine, daha eğitimleri sürerken girişimci olmayı öğrenmeleri, ‘mezun olduğumda şu işi yapacağım, kuracağım’ diye fikirlerinin oluşmasının sağlanması gerekiyor. Toplantımızda, toplumda ve üniversitelerde öğrenciler arasında girişimciliği  yaygınlaştırmak, bu konuları değerlendirmek, Afyonkarahisar’ın potansiyelini harekete geçirecek bazı adımları atmak, varsa sorunları dile getirmek ve onlarla ilgili kararlar almak istiyoruz.”

-İcatçılara, devlet desteği-

”İcatçı”lara, üç yıl önce başlatılan programla ”tekno-girişim sermayesi desteği” verdiklerini anımsatan Bakan Ergün, her yıl 100 gence verilen bu desteğin, bu yıl 500 kişiye çıkarıldığını ve her yıl verilmeye devam ettiğini aktardı.

İcatçıların, bir teknolojik ürün geliştirmeleri ve bunu ticarileştirmek istemeleri halinde, devletin işlerini kurarken 100 bin lira hibe verdiğini, daha sonraki aşamalarda bu hibe rakamını gerekirse 500 bin liraya çıkardığına dikkati çeken Bakan Ergün, ”Bu teknolojik ürünü yatırıma dönüştürüp, seri üretime geçecekleri zaman da, hangi miktarlarda ve nerede yatırım yaparlarsa yapsınlar onları 5. bölge teşviklerinden yararlandırıyoruz. İcatçı arkadaşlarımızla bu sabah Ankara’da toplantı halindeydik. Arkadaşlarımızdan yaklaşık 120’si, ürünlerini getirip toplantı salonunun bir başka bölümünde sergiledi. Program kapsamında, Afyonkarahisar’daki üniversiteden 3 gencimiz de ‘tekno girişim sermayesi desteği’ aldı ve projelerini hayata geçiriyorlar. Özellikle toplumdaki gençlere, üniversitedeki gençlere, hocalarımıza teknoloji geliştirme fikirlerini hayata geçirmeleri için önemli kanallar açtık” diye konuştu.

Bakan Ergün, yarın, bazı açılışlara katılacağı Denizli’de de benzer bir toplantı gerçekleştireceklerini açıkladı.

Vali İrfan Balkanlıoğlu keçe üzerine işlenmiş Mevlana figürlü tabloyu, ATSO Başkanı Hüsnü Serteser ise yine keçe üzerine işlenmiş Atatürk figürlü tabloyu Bakan Ergün’e hediye etti.

Daha sonra toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti.

Hileli gıdayı teşhir devam edecek

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Uygulama bazı firmaların ürünlerini marketlerden çekmesini beraberinde getirirken, bakanlık da denetimlerini artırdı. Tüketiciyi yanıltan firmaların teşhir edilmesi uygulamasından geri adım atılmayacak. Denetimler marketlerin yanı sıra lokantalarda da aktif olarak yürütülecek. Döner salonları, pideciler ve hızlı yemek sektörü mercek altında. Bakan Mehdi Eker, bir grup gazeteciye gıda güvenliğine ilişkin çalışmaları anlatırken, iki yıl önce firmaları teşhir edilme konusunda uyardıklarını hatırlattı. Gıda endüstrisinde ambalajlı ürünlere yönelik kapsamlı bir denetim sistemi kurulduğunu belirten Eker, Alo 174 hattı ile vatandaşa her zaman hizmet verdiklerini kaydetti. Bu kapsamda 600 bin civarında çağrı aldıklarını ve 90 binin üzerinde denetim yaptıklarını anlattı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, balın ardından tüketiciyi yanıltan et ürünleri ile peynir, tereyağı ve yoğurt üreticisi firmaları kısa süre önce teşhir etmişti. Bakanlığın yaptığı kontroller sonucu yüzde 100 dana etinin içinden kanatlı eti çıkarken, tereyağında ise bitkisel yağ tespit edilmişti. Bakanlık denetim birimlerinin laboratuvarlarda yaptıkları kontrollerin ardından 11 firmaya yönelik cezai yaptırım uygulandı. Her firmaya hileli üretim yaptıkları gerekçesiyle 11 bin 875 liralık para cezası kesildi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker bir grup gazeteciye Türki-ye’deki gıda güvenliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eker, yılbaşında yayınlanan 110 civarında yönetmeliğin gıda güvenliğine ciddi katkı sağladığını ifade etti. Türkiye’de gıda sektörünün geliştirilmesine yönelik strateji belirlediklerini aktaran Eker, “Bütün uygulamalar bu kapsamda yürütülüyor. Bu stratejinin gereği politikalar üretiyoruz. Ve bunları tatbik ediyoruz. Bireylerin sağlıklı yiyecek ve içecek tüketmeleri için çalışıyoruz. Denetimlerimiz devam edecek.” diye konuştu. Bundan sonra denetimler marketlerin yanı sıra lokantalarda da aktif olarak yürütülecek. Döner salonları, pideciler ve hızlı yemek sektörü incelenecek. Günlük yemek tüketimi yapılan yerlere yönelik kısa süre önce denetimlerde kıymalı pide ve kuşbaşılı pidenin içerisinden domuz eti çıkmıştı.

25 kamyon laboratuvarın arazileri dolaşarak Türkiye genelinde toprak numunesi aldığını ifade eden Eker, “Toprağın içindeki azot, nitrat ve fosfat gibi çok sayıda elementin eksik veya fazla olduğuna dair analizi yapıyor. Hemen kamyonda bulunan bilgisayara tüm veriler giriliyor.” dedi. Bakanlık olarak toprak analizi ve kimyevi gübre desteği verdiklerine dikkat çeken Eker, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2 yıldır 300 yerde hububat alımını çiftçinin gözü önünde kalitesini ortaya koyarak aldığını bildirdi.

Bakan Eker, gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli bir adımın da kimyevi ilaçta atıldığına dikkat çekti. Göreve geldiklerinde 32-33 milyon ton sebze meyve üretiminde 55 bin ton kimyevi ilaç kullanıldığı bilgisini veren Eker, bugün üretimin 44 milyona çıkmasına rağmen aynı rakamın 37 bin tona gerilediğini vurguladı. Eker, “Biz göreve geldiğimizde kimyevi ilaç leblebi gibi satılıyordu. Sebze meyve üretimi 11-12 milyon ton arttığı halde kullanılan ilaç miktarı 17-18 bin tona yakın azaldı.” dedi.

28 Şubat mağduru memurlara müjde

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

2006’da çıkarılan kanunla mesleğe geri dönmeye hak kazanan memurlardan geriye dönük sigorta primlerini ödemeleri istenmişti. 20-30 bin lirayı bulan primler, birçoğu öğretmen olan memurları maddi sıkıntıya düşürdü. Zaman’ın, ’28 Şubat mağduru öğretmenlere on binlerce liralık prim şoku’ haberi üzerine hazırlanan kanun teklifi önceki gece yasalaştı. Buna göre prim borçlarını, ilgili kurumlar ödeyecek.

28 Şubat mağduru memurların sıkıntısıyla ilgili Zaman’ın haberinden sonra AK Partili Mahmut Kaçar harekete geçmiş, mağduriyetin giderilmesi için kanun teklifi hazırlamıştı. Söz konusu düzenleme önceki gece Meclis’te kabul edilerek yasalaştı. Düzenlemeye göre 23 Nisan 1999 ile 22 Haziran 2006 tarihleri arasında kurumlarından ilişiği kesilen memurların ödenmeyen sigorta primleri, ilişiği kesilen kurumlar tarafından ödenecek.

Öte yandan ÖSYM’nin şirket kurması, öğrenci affı, Sayıştay’ın denetim yetkilerinin sınırlandırılması gibi birçok düzenlemeyi içeren ‘torba yasa teklifi’nin 2 bölümü dün Meclis’te kabul edildi. Sayıştay denetimini sınırlayan madde de muhalefetin sert eleştirilerine rağmen kabul edildi. Buna göre Sayıştay denetçileri kamu idareleri tarafından yapılan düzenlemeler ile kamu idareleri tarafından verilen görüşlere aykırı rapor oluşturamayacak. Bir başka önergeyle de ÖSYM’nin kurduğu veya iştirak ettiği şirketten, ÖSYM’nin yapacağı mal ve hizmet alımlarında YÖK’ün de uygun görüşünü almak koşuluyla, sınav faaliyetlerinin yürütülmesine yönelik yapılacak mal ve hizmet alımları, Kamu İhale Yasası kapsamı dışına çıkarıldı. Teklife eklenen başka bir maddeyle de kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılar, yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor, sosyal ve kültürel alanlar, gerçek ve tüzel kişilerce yapılar, umuma açık hizmet veren her türlü yapıların özürlülerin erişilebilirliğine uygun hale getirilmesine yönelik tanınan ve 7 Temmuz’da dolacak olan süre 1 yıl uzatıldı.

İHALE SİSTEMİNE YENİ MÜDAHALE

Torba teklife eklenen bir maddeyle ilansız çıkılan ihalelerin şartnamesini öğrenmek isteyenlere bilgilenme yolu kapatıldı. Kabul edilen düzenlemeye göre: “İlan yapılmayan ihalelerde ihale dokümanı, yani şartname sadece davet edilenlere satılacak.” CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Kamu İhale Yasası’nın temel felsefesinin, ihalelerin rekabet ortamı ve saydam şekilde yapılması olduğunu belirterek, ihaleye davet edilmese bile ilgilenen herkesin şartnameyi alıp inceleyebilme hakkının bulunduğunu ifade etti. MHP’li Ali Uzunırmak da düzenleme ile ihalelerde yeni yolsuzluklara kapı açılacağını ileri sürdü. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise düzenlemeyi savundu. Bayraktar, düzenlemenin ihale dosyasının incelenmesine engel olmadığını belirterek, özellikle acil işlerde, ihaleye davet edilmeyen çok sayıda kişinin ihale dosyasını satın aldığını ve dokümanı alınca teklif verme hakkı da doğduğu için, bunlara tek tek cevap verilmesi gerektiğini kaydetti.

İstikbal 840., Bellona 735. mağazasını Bartın’da açtı

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılı için koyduğu 500 milyar dolarlık hedef için hazırlandıklarını dile getiren Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak yaptığı konuşmada, “Bu sene 55. yılımızı kutlamaktayız. İstikbal ve Bellona mağazasını Bartın’a açtıkları için de Özkan ailesine teşekkür ediyorum. Bartın’a gelmeden Zonguldak’ta da bir açılışa katıldık. Orada da 734. Bellona mağazamızı açtık, İstikbal olarak da 840. mağazamızı açmış olduk. Dünya genelinde 300 tane mağazamız oldu. 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Geçen sene 5 milyar 300 milyon lira ciro gerçekleştirdik. 425 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Kayseri’de çalışan sayımız 10 bin 500, Kayseri dışında da 2 bin olmak üzere 12 bin 500 bizden maaş alan çalışanlarımız var. Ayrıca bankacılık sektöründe, Türkiye Finans’la ortaklığımız var. Burada ise 400 çalışanımız var. Allah’a şükür işlerimiz ve motivasyonumuz iyi. Başbakanımız Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi 2023 yılına kendimizi hazırlıyoruz. Geçtiğimiz yıl Rusya ve Ukrayna’da yatırımlar yaptık. Bu sene Kuzey Irak’ta fabrikamız faaliyete geçti. Diyarbakır’da ise 6 bin kişinin çalışabileceği fabrikanın temelini atmış olduk. Türkiye’mizi kalkındırmak için özel sektörün sorumluluğunu bilmekteyiz.” dedi.

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da yaptığı konuşmada Boydak ailesini ve Bartın’da açılış gerçekleştirilen mağaza yöneticilerini tebrik etti. Özkanlar Şiremir Park İstikbal ve Bellona Mağazası Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Özkan da dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Boydak markalarını temsil etmekten onur duyduklarını ifade ederek açılışa gelen tüm davetlilere teşekkür etti. Bartın Müftüsü İsmail Bayrak’ın duasının ardından hizmete açılan İstikbal ve Bellona mağazası davetliler tarafından gezildi.

Açılışı gerçekleştirilen mağaza sahibi Hasan Özkan tarafından Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak’a bir tablo hediye edildi. Tablonun ambalajını çıkaran Boydak, Bartın’a özgü tel sarmadan yapılmış Osmanlı Tuğralı tabloda 9 yıl önce vefat eden babası Sami Boydak’ın resmi görünce duygulandı. Tablonun hayatında aldığı en anlamlı hediye olduğunu dile getiren Boydak babasının arkadaşı olan Hasan Özkan’ın elini öpüp teşekkür etti. Bartın Özkanlar Şiremir Park İstikbal ve Bellona Mobilya Mağazası sahibi Hasan Özkan da Sami Boydak’la iyi arkadaş olduklarını dile getirip, ‘Allah Sami Boydak arkadaşımın mekanını cennet etsin, rahmet eylesin’ dedi.

Özkanlar aile şirketi tarafından açılan 10 bin metrekare kapalı alana sahip Özkanlar Şiremir Park İstikbal ve Bellona Mağazasının açılış törenine eski Enerji Bakanı Zeki Çakan, Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Boydak, Bartın Vali Yardımcısı Türker Öksüz, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, Bartın Garnizon Komutanı Deniz Piyade Kıdemli Albay Mehmet Sandıklı, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Bartın Defterdarı Ali Sağlam, İl Genel Meclisi Başkanı Ali Kartal, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kayış, İl Müftüsü İsmail Bayrak, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hüseyin Akmaz, AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Regaip Bayraktar, BAKİAD Başkanı Birol Dikyurt, İstikbal Bölge Genel Müdürü Erol Duran, Kastamonu Bellona Boran Mobilya Mağazası Sahibi İbrahim Köse, Kastamonu ve civar illerden işadamları ile çok sayıda davetli katıldı.

İran, İstanbul’un doğalgaz dağıtımıyla ilgileniyor

Cumartesi, Haziran 30th, 2012

İran Cumhurbaşkanı yardımcısı Ali Saidlo, Türkiye ile İran arasındaki işbirliklerini geliştirmek istediklerini belirterek, bunun için enerji kaynaklarının Avrupa’ya aktarılması noktasında iş birliğine gidilebileceklerini söylediler.

Saidlo, “İşbirliğini arttıracak diğer bir proje de, İstanbul’dakşi doğalgaz dağıtım projesidir.Bizim arkadaşlarımızda bu proje ile yakından ilgileniyorlar, bunun için aramızdalar” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Saidlo ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, her iki ülkenin kalkınmasına dönük yapılması gereken çok önemli işlerin olduğunu belirtti.

Edirne’de KKKA şüphesiyle ölüm

Cuma, Haziran 29th, 2012

Alınan bilgiye göre, Tamer Beyhan’ı, ailesiyle tatile gittiği Antalya’da kene ısırdı. Beyhan, Tekirdağ’a döndükten sonra ateşlenmesi üzerine Çorlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradaki muayenesinden sonra taburcu edilen Beyhan, birkaç gün sonra yeniden ateşlenince Çorlu Devlet Hastanesi’nden Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi.

İki çocuk babası Beyhan, tedavilere cevap vermeyerek yaşamını yitirdi.

Beyhan’ın cenazesi, Çorlu Sağlık Grup Başkanlığı doktorlarının denetiminde toprağa verildi.

Eskişehir’de askeri casusluk araması

Cuma, Haziran 29th, 2012

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, ”Askeri casusluk” iddialarına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, Eskişehir’de iki muvazzaf subayın evinde arama yapılıyor. Soruşturma çerçevesinde muvazzaf asker E.T’nin Bahçelievler Mahallesi İstanbul Sokak’taki evinde arama yapan emniyet güçleri, bazı evrak ve bilgisayarlara el koydu. Aynı mahalledeki Namık Kemal Sokak’ta ikamet eden muvazzaf subay E.K’nin evinde de arama yapıldığı bildirildi. Aramaların tamamlanmasının ardından, subayların sorgulanmak üzere İzmir’e götürüleceği kaydedildi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez Viyana’da

Cuma, Haziran 29th, 2012

İslamiyet’in Avusturya’da tanınmasının 100. yıl dönümü etkinliğine katılmak üzere Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, tören öncesi basına yaptığı açıklamada, “Avusturya’nın 100 yıl önce atmış olduğu adımı tekrarlamasını çok önemli bulduğunu” söyledi. Viyana’da “tarihi bir törene tanıklık edeceğini” belirten Görmez, “İslam’ın hukuken kabul edilmiş olmasının 100. yıl dönümünün kutlanmasını çok önemli bulduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.

Törenin de “1912 yılında düzenlenen kanun kadar önemli olduğunu” ifade eden Görmez, törene katılan devlet adamlarının, dini cemaat liderlerinin ve sivil toplum liderlerinin “bu tören vesilesiyle her türlü yabancı düşmanlığına, ırkçılığa da hayır demiş olduklarını” belirtti.

Her ülkede farklı dinlere, kültürlere mensup insanların yaşadığı bir dünyada, insanların farklı din ve kültür mensuplarına karşı nasıl davranacakları konusunda bir bilinci geliştirmesi gerektiğini anlatan Görmez, “Bunu sadece batı için değil doğu için de söylüyorum” diye konuştu.

Arap baharının yaşandığı ülkelerdeki gayri Müslim azınlıklarla ilgili yeni yeni ciddi sorunların ortaya çıktığını anımstan Görmez, “Gayri Müslim azınlığa yapılan her türlü yanlışlığı önlemek için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak büyük çaba harcadıklarını” kaydetti.

Türkiye’de “100. yılını kutlayacakları benzer bir etkinlik olmadığını” ifade eden Görmez, “Biz kutlasak ancak 500 veya 600. yılını kutlarız. Çünkü, 5 veya 6 asır önce ülkemizde Müslüman, Musevi ve diğer dini azınlıklar birlikte yaşamış ve Camisini, kilisesini veya havrasını birlikte inşa etmişler.Bu çerçevede birlikte yaşadığımız insanların dini inançlarına ve kültürlerine saygı duymalıyız” diye konuştu.

Bir soru üzerine Fransa’daki baş örtüsü yasağı ile Almanya’daki sünnet yasağının “kabul edilemez olduğunu” belirten Görmez, “Hz. İbrahim’in sünneti olarak uygulanan sünnete karşı “Herhangi bir ülkenin (ben bunu beğenmiyorum) deme hakkı olmamalıdır. Özellikle siyaset adamlarının bunu siyasi malzeme yapmamalı” dedi.

Görmez, 11 Eylül olaylarının ardından “biraz da küresel siyaset nedeniyle” ortaya çıkan islam korkusunun “yersiz olduğunu” belirterek, şunları söyledi:

“Eğitim sistemlerimizdeki uygulamalarla çocuklarımıza diğerinin inancına ve kültürüne saygı duymasını öğretmemiz gerekiyor. İnsanların birbirlerinin inançlarına ve kültürlerine saygı duymasıyla aradaki yanlış anlamalar ve ön yargılar yıkılacak.”

Prof. Dr. Mehmet Görmez, basın toplantısının ardından Viyana Belediye Sarayında düzenlenen “İslamiyet’in tanınmasının 100.yıl dönümü” törenine katıldı.

Törene Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger, Federal Eğitim Bakanı Claudia Schmied ile Bosna Hersek Cumhuriyeti Baş Müftüsü Mustafa Ceric de katılıyor.

AB zirvesinde Merkel’den uzlaşma yolu

Cuma, Haziran 29th, 2012

Merkel’in son günlerdeki açıklamalarına yansıyan katı tutumu nedeniyle piyasaların zirveden beklentisi azalmış, avro dün dolar karşısında son haftaların en düşük düzeyine inmişti.

Bu ortamda başlayan zirvede İspanya’nın ısrarcı olduğu, Avro Bölgesi kriz fonları aracılığıyla bankalara doğrudan sermaye takviyesine, tutum değiştiren Almanya’dan gelen yeşil ışık piyasalar için olumlu sürpriz oldu. Liderler ayrıca, bütçe disiplinine bağlı ülkelere kurtarılmaya ihtiyaç duymaları halinde daha esnek koşullarda kredi verilmesi konusunda uzlaştı.

Zirve kararlarında, Avro Bölgesi kriz fonlarının “piyasalara istikrar kazandırmak için esnek ve etkin şekilde kullanılacağı” belirtildi.

Dün 1,24 seviyelerinde seyreden avro/dolar paritesi bu olumlu kararların etkisiyle bir ara 1,26’nın üzerine çıktı.

Bu arada Hollanda Başbakanı Mark Rutte, basına yaptığı açıklamada İtalya’nın zirveden her istediğini alamadığını söyledi.

Rutte, “Kriz fonunun (Avrupa İstikrar mekanizması) ikincil piyasadan doğrudan (zordaki ülkelere ait) tahvil alabilmesini talep ettiler, bu olmayacak. Faiz oranlarına üst limit getirilmesini istediler, bu da olmayacak” dedi.

Avro Bölgesi’nin daimi kriz fonu olan Avrupa İstikrar Mekanizması’nın, ilk aşamada 500 milyar avroluk sermaye gücüyle faaliyete geçecek olmasına rağmen İtalya ve İspanya’nın vadesi gelmemiş borçlarının toplamının 2,4 trilyon avroyu bulması, piyasalardaki rahatlamanın uzun sürmeyebileceği yorumlarını beraberinde getiriyor.

BU arada AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Avro Bölgesi liderlerinin ortak bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu için anlaştığını açıkladı.

Van Rompuy, tüm AB liderlerinin de daha sıkı siyasi ve mali birliğin ana hatlarını çizen uzun vadeli bir plan üzerinde uzlaşma sağladığını duyurdu.

Mısır’da Mübarek gitti ‘Allah’ geldi!

Cuma, Haziran 29th, 2012

Mısır’daki isyan sonrası değişen yönetim önceki gün Muhammed Mursi başkanlığında ilk kez toplandı.

Mübarek döneminde kamuoyuna daha önce verilen bir fotoğrafla yeni fotoğraf arasındaki fark gözlerden kaçmadı.

Hüsnü Mübarek’in başkanlık ettiği toplantıda arka planda dev bir Mübarek tablosu göze çarpıyordu.

Önceki gün görevi resmen devralan Mursi ve kurmaylarının yer aldığı fotoğrafta ise Mübarek tablosunun kalktığı ve yerine Arapça ‘Allah’ yazan bir tablonun asılması dikkat çekti.

Tags:, , ,
Posted in Genel | No Comments »

ABD’den İsrail’e Türkiye darbesi

Cuma, Haziran 29th, 2012

ABD’nin tüm istihbarat birimlerinin başı konumundaki Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi’nin (ODNI) Senato’dan, İsrail ile ABD arasındaki güvenlik anlaşmasından “uydu istihbaratında işbirliği” ifadesinin kaldırılmasını istediği basına sızdı.

Yahudi lobisi, bu ifadenin NATO füze kalkanı kapsamında Malatya’ya yerleştirilen radarın topladığı bilgilerin İsrail ile paylaşılmasını engellemek için kaldırıldığını söyleyerek tepki gösterdi. Mayıs ayında imzalanan ‘ABD-İsrail Geliştirilmiş Güvenlik İşbirliği Anlaşması’nda “Uydu istihbaratı da dahil, halihazırda yakın olan istihbarat işbirliğinin geliştirilmesi” maddesi yer alıyordu. ODNI, “uydu istihbaratı da dahil” ifadesinin kaldırılmasını istedi. ABD’deki Yahudi lobisi, Ankara’nın radarın Malatya’ya yerleştirilmesi için toplanan verilerin İsrail ile paylaşılmaması şartını koyduğunu hatırlatarak değişiklik talebinin Türkiye için yapıldığını savundu. Jewish Policy Center direktörü Shoshana Bryen “Bu, Obama hükümetinin İsrail’in bölge ilişkilerinde ortağı olmasını istemediğini açıkça göstermesinin son örneği oldu. Bunların çoğu Türkiye’nin isteklerine göre yapılıyor” dedi.

Mursi Tahrir Meydanı’na seslenecek

Cuma, Haziran 29th, 2012

Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Muhammed Mursi’nin ilk Cuma namazını El Ezher’de kıldıktan sonra bugün Tahrir Meydanı’nda “Yönetimin teslimi” adıyla düzenlenecek gösteriye katılacağı ve burada halka sesleneceği bildirildi.

Açıklamada, Muhammed Mursi’nin yarın Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu önünde (TSİ) 12.00’de cumhurbaşkanlığı yeminini edeceği kaydedildi. Böylece Mursi’nin tartışmalara neden olan yeminini nerede edeceği konusu da açıklık kazandı.

Mursi’nin yemin töreninin ardından, 25 Ocak devriminden sonra Mısır’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı unvanıyla Kahire Üniversitesi’nde halk temsilcileri, parti ve sendika yöneticileriyle biraraya geleceği belirtildi.

28 yıllık asker kaçağını ikna için İsveç’e geldiler

Cuma, Haziran 29th, 2012

Dagens Nyheter gazetesinde yeralan habere göre, asker kaçağı ve sahip olduğu güvenlik bilgileri nedeniyle David Hemler’in ABD’de en çok arananlar arasında olduğu bildirildi.

Hemler’in Almanya’nın Augsburg Hava Üssü’nde görevli olduğu sırada 1984’de Sovyetler Birliği’ne karşı yürütülen gizli bir projede görevli olduğu ve bu sırada firar ettiği bildirildi. İsveç’in başkenti Stockholm’deki Amerika Büyükelçiliği binasında Hemler’in avukatı Emma Persson ile görüşen ABD’li görevlilerin, asker kaçağını ülkesine dönüp mahkemeye çıkması için ikna etmeye çalıştı. Avukatı ile yapılan görüşmeye David Hemler’in katılmadığı bildirildi.

ABD’li görevlilerin avukat ile yaptıkları görüşmede, 28 yıllık asker kaçağı David Hemler’in gerçek kimliğinin tespiti için ne tür bir yol izlemeleri gerektiği ve onu ülkesine dönüp mahkemeye çıkmasına ikna etmek için neler yapılabileceği üzerine durulduğu bildirildi.

“Zorlanamaz”

Bu arada açıklama yapan Hemler ise kimliğinin araştırılabileceğini buna karşı olmadığını, parmak izi ve DNA testleri ile araştırma yapılabileceğini söylerken, “Ancak ABD’ye dönüp mahkemeye çıkma konusuna gelince, dönersem bana ne kadar hapis cezası verecekler. Burada eşim ve çocuklarım var. Onlar bu durumdan nasıl etkilenecekler bunları öğrenmeden ABD’ye dönmeyi düşünmüyorum” dedi. Avukat Emma Persson da Hemler’e ABD’ye dönmesi için zorlanamayacağı bilgisini verdiği öğrenildi.

Eşi kimliğini yeni öğrendi

Asker kaçağı Hemler’in bir İsveçli ile evli ve 3 çocuğu olduğu bildirilirken, Hemler’in Stockholm’de bir devlet dairesinde çalıştığı öğrenildi. Hemler, eşine kendisi ile ilgili gerçekleri birkaç hafta önce anlatması üzerine, çocukları ile ABD’ye yapacakları tatili güvenlikleri nedeniyle iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi. ABD’deki ailesinin ise kendisinden 28 yıldır haber alamadığı ve öldüğünü düşündükleri kaydedildi.

Görevli olduğu birimden 21 yaşındayken firar ederek, İsveç’e gelen Hemler’in İsveç’te 28 yıldan bu yana başka bir kimlik ile yaşadığı bildiriliyor. ABD’li yetkililer, Hemler 100 yaşına da gelse ABD’ye döndüğünde mutlaka yakalanıp mahkeme önüne çıkartılacağını vurguladı.

Hollanda’da Liberal Parti’nin listesi hazır

Cuma, Haziran 29th, 2012

Parti yönetiminin geçen ay belirlediği ve üyelere oy vermeleri için gönderdiği taslak listesinin değişiklik yapılmadan kabul edildiği bildirildi.

VVD tarafından yapılan açıklamada, üyelerin yaklaşık yüzde 16,2’sinin telefon ya da internet yoluyla oy kullandığı belirtilerek, çoğunluğun taslak listeyi onayladığı kaydedildi.

Açıklamada, taslak listenin 9. sırasında bulunan milletvekili Charlie Aptroot’un Zoetermeer Belediye Başkanlığı’na seçilmesinden dolayı oluşan boşluğun diğer adayların birer sıra kaydırılarak doldurulduğuna yer verildi.

Koalisyonun büyük ortağı Liberal Parti’nin hazırladığı 75 kişilik aday listesinin birinci sırasında Başbakan Mark Rutte yer alıyor.

Sağlık, Refah ve Spor Bakanı Edith Schipper’in 2’nci, Meclis Grup Başkanı Stef Blok’un ise 3’üncü sırada yer aldığı listede Türk kökenli aday bulunmuyor.

VVD’nin açıkladığı aday listesinde mevcut milletvekillerinin büyük bölümü yer alırken, partinin başkan yardımcısı Mark Verheijen 19’uncu ve Avrupa Merkez Bankası eski Başkanı Wim Duisenberg’in oğlu Pieter Duisenberg ise 23’üncü sırada yer bulabildi.

Hollanda’da Nisan ayında dışarıdan destekli sağ azınlık hükümetinin düşmesi üzerine 12 Eylül’de erken seçim yapılması kararı alınmıştı.

Muhaliflere havadan saldırı: 13 ölü

Cuma, Haziran 29th, 2012

Örgüt, Deyr Ez Zor’da 6, Şam banliyölerinde 3, İdlib’te 2, Şam ve Dera’da 1’er kişinin açılan ateşte öldüğünü duyurdu.

Açıklamada, son birkaç gündür güvenlik güçlerinin Şam’ın banliyölerine yönelik karadan ve havadan ağır silahlarla operasyonlar düzenlendiği belirtildi.

Şam’ın merkezinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Yerel kaynaklar, sabah erken saatlerinden itibaren başkent Şam’ın merkez mahalleleri Ebu Rummane, Ceramana, Mesakin, Meydan, Azaz, Salihiye ve Rukneddin’de şiddetli çatışma ve patlama seslerinin duyulduğunu aktardı.

Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC) ise Şam’ın Duma ve Kefer Şems beldelerinin 4 gündür tank kuşatması altında topa tutulduğunu ve sağlıklı haberlerin alınamadığı bölgede ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe edildiğini belirtti.

Suriye de 170 tankını sınıra sürüyor

Cuma, Haziran 29th, 2012

Hür Suriye Ordusu Generali Mustafa el Şeyh, Reuters’a yaptığı açıklamada, tankların Halep yakınlarında yer alan ve Türkiye sınırına 30 kilometrede mesafede bulunan Müselmiye köyündeki piyade okuluna getirildiğini söyledi. Muhalif general, tankların Türkiye’nin askeri malzeme sevkıyatına misilleme olabileceği ya da bölgedeki köy ve kasabalara saldırmaya hazırlandığını söyledi.

Sünnet yasağına kiliseler de tepki gösterdi

Cuma, Haziran 29th, 2012

Alman Katolik Kilisesi yaptığı açıklamada, mahkeme kararının, Almanya’da yaşayan Yahudilerin ve Müslümanların dini özgürlüğünü tehdit ettiği, din özgürlüğüne ve ebeveynlerin eğitim hakkına ağır şekilde müdahale ettiği için de “son derece garip olduğu” belirtildi.

Protestan Kilisesi Daire Başkanı Hans Ulrich Anke de mahkemenin, çocuğun vücudunun korunmasıyla din özgürlüğü ve ebeveyn hakları arasındaki dengeyi iyi değerlendirmediğini ifade ederek, Almanya’da hukuki açıdan güvenli bir durum yaratılması için kararın düzeltilmesi gerektiğini söyledi.

Köln Eyalet Mahkemesi’nin kararına bazı politikacılar ve yerel gazeteler de tepki gösterdi.

Mali’de şiddet dinmiyor: 22 ölü

Cuma, Haziran 29th, 2012

Ensaruddin Hareketin’den yapıla açıklamada, taraflar arasında Gava havaalanında kontrolü ele geçirmek için çıkan çatışmalarda, Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketine bağlı 22 kişinin öldürüldüğü, 28 kişinin de esir alındığı öne sürüldü.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Selefi Tevhid ve Cihat hareketlerinin de Ensaruddin Hareketi’ne destek verdiği çatışmalarda, Ensaruddin Hareketi’nden 1, Selefi Tevhid ve Cihat Hareketi’nden de 2 kişi hayatını kaybetti.

Ensaruddin Hareketi ve Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi arasındaki Çarşamba günü başlayan çatışmalar, dün Gava havaalanının kontrolünün Ensaruddin Hareketi’ne geçmesiyle son buldu.

Mali’de geçen yıl Mart aynında yapılan askeri darbenin ardından ülkede oluşan yönetim boşluğu nedeniyle Ensaruddin Hareketi ile Mali’nin kuzeyinde bağımsızlığını ilan eden Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi arasındaki gerginliğin tırmanışa geçtiği belirtildi.