Tunceli’nin Ovacık ilçesinde teröristler, AK Parti eski İl Başkanı Cihan Açıkgöz’e ait toptancı aracını ateşe vererek yaktı.
Edinilen bilgiye göre, Tunceli’den Ovacık ilçesine malzeme götüren 62 AE 419 plakalı transit minibüsün yolu, sabah saatlerinde ilçe merkezine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Aksu Deresi civarında PKK’lı bir grup tarafından kesildi. Adı öğrenilemeyen sürücüyü araçtan indiren teröristler, aracı taradıktan sonra ateşe vererek yaktı.
Serbest bıraktıkları sürücünün haber vermesi üzerine güvenlik güçleri, ormanlık alana kaçan PKK’lılara yönelik operasyon başlattı. Yakılan aracın AK Parti eski İl Başkanı ve iki dönem milletvekili adayı olan Cihan Açıkgöz’e ait olduğu öğrenildi.
Öte yandan, dün gece 01.10’da Ovacık ilçe merkezinde çöp kutusuna bırakılan ses bombası patladı. Olayda ölen ya da yaralan olmadığı öğrenildi.
Black Posedion 2011 Ödülü’İstanbul polisine verildi.
Uluslararası Polis Örgütü İnterpol, İstanbul polisinin ‘sahtecilik ve taklit’ öetelerine yönelik operasyonlarını belgesel yaptı.
Türk polisinin bu başarısı dünya teşkilatlarına örnek gösterildi.
İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin ‘sahtecilik ve taklit’ çetelerine yönelik düzenlediği operasyon Uluslarası Polis Örgütü İnterpol’e ders oldu.
İnterpol ‘Black Poseidon’ projesi kapsamında, İstanul polisinin düzenlediği başsarılı operasyonların belgeselini çekerek tüm dünya teşkilatlarına örenk operasyon olarak yayınladı.
Bugün’de yer alan haberde; İntepol, uluslararası değeri olan markaların taklitlerinin Türkiye’ye sokan ve bu anlamada ciddi pazar parayı olan şebekeler yönelkikbaşarlı oerasyonlar düzenleyen Güvenlik Şube Müdürlüğü’nü ziyaret ederek operasyonlar hakkında bilgi aldı. 4 operasyonu,; savcılıktan izin alma, teknik fiziki takip, operasyon anı, sorgulama ve mahkeme aşamalarına katılarak belgeselleştiren İnterpol, belgeseli üye ülkelerin polis teşkilatlarını sitelerinde yayınlattı.
İnterpol, 2011 yılının ‘Black Poseidon’ başarı ödülünü İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’nün düzenlediği taklit ve sahtecilik operasyonlarına verdi.
İZLENENLER LİSTESİNDEN ÇIKTIK
Dünya Ticaret Örgütü, yıllarca taklit ve sahtecilik cenneti olarak gördüğü Tükiye’yi ‘izlenecekler’ listesine almıştı. Ancak yapılan son operasyonla Türkiye bu listeden çıkarıldı.
Çin, Rusya, Hindistan, Tayland ve Bulgaristan takip edilenler listesinde.
Black Posedion 2011 Ödülü’İstanbul polisine verildi.
Uluslararası Polis Örgütü İnterpol, İstanbul polisinin ‘sahtecilik ve taklit’ öetelerine yönelik operasyonlarını belgesel yaptı.
Türk polisinin bu başarısı dünya teşkilatlarına örnek gösterildi.
İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin ‘sahtecilik ve taklit’ çetelerine yönelik düzenlediği operasyon Uluslarası Polis Örgütü İnterpol’e ders oldu.
İnterpol ‘Black Poseidon’ projesi kapsamında, İstanul polisinin düzenlediği başsarılı operasyonların belgeselini çekerek tüm dünya teşkilatlarına örenk operasyon olarak yayınladı.
Bugün’de yer alan haberde; İntepol, uluslararası değeri olan markaların taklitlerinin Türkiye’ye sokan ve bu anlamada ciddi pazar parayı olan şebekeler yönelkikbaşarlı oerasyonlar düzenleyen Güvenlik Şube Müdürlüğü’nü ziyaret ederek operasyonlar hakkında bilgi aldı. 4 operasyonu,; savcılıktan izin alma, teknik fiziki takip, operasyon anı, sorgulama ve mahkeme aşamalarına katılarak belgeselleştiren İnterpol, belgeseli üye ülkelerin polis teşkilatlarını sitelerinde yayınlattı.
İnterpol, 2011 yılının ‘Black Poseidon’ başarı ödülünü İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’nün düzenlediği taklit ve sahtecilik operasyonlarına verdi.
İZLENENLER LİSTESİNDEN ÇIKTIK
Dünya Ticaret Örgütü, yıllarca taklit ve sahtecilik cenneti olarak gördüğü Tükiye’yi ‘izlenecekler’ listesine almıştı. Ancak yapılan son operasyonla Türkiye bu listeden çıkarıldı.
Çin, Rusya, Hindistan, Tayland ve Bulgaristan takip edilenler listesinde.
Türkiye’den TÜBİTAK’ın ortağı olduğu projeyle Türk vatandaşları, herhangi bir Avrupa ülkesinde çipli kimlik kartını kullanarak Türkiye’deki ilgili kurumdan doğrulanabilir bilgi transferi sağlayabilecek, elektronik portalları kullanabilecek ve tüm hizmetlerden yararlanabilecek.
İş başvurularında akademik bilgilerin doğrulanmasına olanak sağlayan uygulama da geliştirilecek.
Sistemin Avrupa’daki vatandaşlar ve Türkiye’deki kamu ve özel sektör firmaları için iş gücü, zaman ve para kaybını büyük ölçüde engelleyeceği belirtiliyor.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği Araştırma Merkezi’nin (BİLGEM) e-kimlik Proje Yöneticisi Oktay Adalıer, TÜBİTAK’ın ortakları arasında yer aldığı ”STORK 2.0 Projesi”yle elektronik kimliklerle sınırlar ötesi servislere güvenli ve kolay erişimin sağlanacağını söyledi.
Adalıer, TÜBİTAK BİLGEM’in projede yer almasıyla, Türk vatandaşlarının elektronik kimlikleriyle AB ülkelerindeki elektronik uygulamaları ve elektronik portalları kullanabileceğini ve orada verilen hizmetlerden yararlanabileceğini ifade etti.
e-kimlikte tek bir saha oluşturulacak
STORK 2.0 Projesi’nin Avrupa için tek bir elektronik kimlik tanımlama ve doğrulama sahası oluşturarak, elektronik kimliğin daha fazla kullanılmasını hedeflediğini dile getiren Adalıer, böylece ülkeler arası evrak, yazışma ve güvenli bilgi alışverişi gerektiren ve aylar alan işlemlerin, bir aracıya ihtiyaç olmaksızın, beklemeden sistem üzerinden kolaylıkla halledilebileceğini söyledi.
Adalıer, projeyle ilgili şu bilgileri verdi:
”Bir Türk vatandaşı, bulunduğu ülkede gerektiğinde kimlik kartını kullanarak Türkiye’deki ilgili kurumdan doğrulanabilir bilgi transferi sağlayabilecek.
Avrupa’da çalışan ve yaşayan vatandaş sayımız göz önüne alındığında, STORK 2.0 Projesi’yle hem vatandaşlarımız hem de ülkemizdeki kamu ve özel sektör firmaları için iş gücü, zaman ve para kaybı büyük ölçüde engellenecek. Örneğin, yapacağımız pilot uygulama ile Avrupa’da işe başvuran bir vatandaşımız, kimlik kartı ile bulunduğu ülkeden Türkiye’de mezun olduğu üniversitedeki bilgilerine ulaşarak, işverene akademik yetkinliklerini kanıtlayabilecek.”
STORK 2.0 Projesi’nde TÜBİTAK’ın rolü
Projede TÜBİTAK BİLGEM’in altyapı ve ortak yapıtaşı oluşturma çalışmaları ile pilot uygulamaları hayata geçireceğini kaydeden Adalıer, bu kapsamda, e-öğrenme ve akademik yeterlilikler, pazarlama çalışmalarına yönelik iş paketlerine katkı sağlayacaklarını ve TC Elektronik Kimlik altyapısını STORK altyapısı içerisine dahil edeceklerini belirtti.
Adalıer, TÜBİTAK BİLGEM’in ayrıca, e-öğrenme ve akademik yeterlilikler pilot çalışması kapsamında, mesleki niteliklere yönelik iş başvurularında kişilerce belirtilen akademik bilgilerin doğrulanmasına olanak sağlayan bir uygulama da geliştirileceğini kaydetti.
Oktay Adalıer, ”Böylece Türk vatandaşları kendi elektronik kimlikleri ile AB ülkelerindeki elektronik uygulamaları ve elektronik portalları kullanabilecek ve orada verilen hizmetlerden yararlanabilecek” dedi.
AB’de sınırsız dijital yaşam kurulacak”
Proje, yenilikçi hedefini, gerek kamu ve özel sektörün gerekse gerçek ve tüzel kişilerin kimlik bilgilerinin güvenli ve tutarlı bir şekilde doğrulanması için elektronik kimlik kullanan tam işlevsel bir çerçeve ve altyapı altında birleştirilmesi üzerine kuruyor.
Proje yöneticiliğini Ülkü Balcıdoğan’ın yaptığı STORK 2.0, işlemlerde tamamen kullanıcı kontrolünde vekalet kullanımına, Avrupa Birliği çapında kuvvetli veri koruma ve güvenli özellik transfer şartları altında olanak sağlayacak.
Projede, elektronik kimliğin günlük hayattaki yeteneklerini ve yararlarını göstermek üzere e-öğrenme ve akademik yeterlilikler, e-bankacılık, iş/ticaret için kamu servisleri ve e-sağlık odaklı dört pilot uygulama 12 ay süresince çalıştırılacak. Pilot uygulamalar, zorlayıcı hukuki ve yönetimsel konulara yönelik sıkıntıları çözerek ortak spesifikasyonlar, standartlar ve yapıtaşlarını doğrulayacak.
Böylelikle, uygulamalarla gelişecek Hizmetler Yönetmeliği kamu ve ticari hizmetler için dijital tek pazarı genişleterek Avrupa Birliği’nde sınırsız dijital yaşam ve hareketliliği mümkün kılacak.
STORK 2.0, Avrupa 2020 Stratejisi’nde öngörülen açık, rekabetçi dijital ekonomiyi destekleyerek, Dijital Ajanda’daki Anahtar Girişimlere uyum sağlayacak ve Avrupa’nın elektronik kimlik pazarındaki lider rolüne katkıda bulunacak.
STORK 2.0 Projesi’nde, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Fransa, Yunanistan, İzlanda, İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, Slovenya, Slovakya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye ve İngiltere’den 58 ortak yer alıyor.
Türkiye’den TÜBİTAK’ın ortağı olduğu projeyle Türk vatandaşları, herhangi bir Avrupa ülkesinde çipli kimlik kartını kullanarak Türkiye’deki ilgili kurumdan doğrulanabilir bilgi transferi sağlayabilecek, elektronik portalları kullanabilecek ve tüm hizmetlerden yararlanabilecek.
İş başvurularında akademik bilgilerin doğrulanmasına olanak sağlayan uygulama da geliştirilecek.
Sistemin Avrupa’daki vatandaşlar ve Türkiye’deki kamu ve özel sektör firmaları için iş gücü, zaman ve para kaybını büyük ölçüde engelleyeceği belirtiliyor.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği Araştırma Merkezi’nin (BİLGEM) e-kimlik Proje Yöneticisi Oktay Adalıer, TÜBİTAK’ın ortakları arasında yer aldığı ”STORK 2.0 Projesi”yle elektronik kimliklerle sınırlar ötesi servislere güvenli ve kolay erişimin sağlanacağını söyledi.
Adalıer, TÜBİTAK BİLGEM’in projede yer almasıyla, Türk vatandaşlarının elektronik kimlikleriyle AB ülkelerindeki elektronik uygulamaları ve elektronik portalları kullanabileceğini ve orada verilen hizmetlerden yararlanabileceğini ifade etti.
e-kimlikte tek bir saha oluşturulacak
STORK 2.0 Projesi’nin Avrupa için tek bir elektronik kimlik tanımlama ve doğrulama sahası oluşturarak, elektronik kimliğin daha fazla kullanılmasını hedeflediğini dile getiren Adalıer, böylece ülkeler arası evrak, yazışma ve güvenli bilgi alışverişi gerektiren ve aylar alan işlemlerin, bir aracıya ihtiyaç olmaksızın, beklemeden sistem üzerinden kolaylıkla halledilebileceğini söyledi.
Adalıer, projeyle ilgili şu bilgileri verdi:
”Bir Türk vatandaşı, bulunduğu ülkede gerektiğinde kimlik kartını kullanarak Türkiye’deki ilgili kurumdan doğrulanabilir bilgi transferi sağlayabilecek.
Avrupa’da çalışan ve yaşayan vatandaş sayımız göz önüne alındığında, STORK 2.0 Projesi’yle hem vatandaşlarımız hem de ülkemizdeki kamu ve özel sektör firmaları için iş gücü, zaman ve para kaybı büyük ölçüde engellenecek. Örneğin, yapacağımız pilot uygulama ile Avrupa’da işe başvuran bir vatandaşımız, kimlik kartı ile bulunduğu ülkeden Türkiye’de mezun olduğu üniversitedeki bilgilerine ulaşarak, işverene akademik yetkinliklerini kanıtlayabilecek.”
STORK 2.0 Projesi’nde TÜBİTAK’ın rolü
Projede TÜBİTAK BİLGEM’in altyapı ve ortak yapıtaşı oluşturma çalışmaları ile pilot uygulamaları hayata geçireceğini kaydeden Adalıer, bu kapsamda, e-öğrenme ve akademik yeterlilikler, pazarlama çalışmalarına yönelik iş paketlerine katkı sağlayacaklarını ve TC Elektronik Kimlik altyapısını STORK altyapısı içerisine dahil edeceklerini belirtti.
Adalıer, TÜBİTAK BİLGEM’in ayrıca, e-öğrenme ve akademik yeterlilikler pilot çalışması kapsamında, mesleki niteliklere yönelik iş başvurularında kişilerce belirtilen akademik bilgilerin doğrulanmasına olanak sağlayan bir uygulama da geliştirileceğini kaydetti.
Oktay Adalıer, ”Böylece Türk vatandaşları kendi elektronik kimlikleri ile AB ülkelerindeki elektronik uygulamaları ve elektronik portalları kullanabilecek ve orada verilen hizmetlerden yararlanabilecek” dedi.
AB’de sınırsız dijital yaşam kurulacak”
Proje, yenilikçi hedefini, gerek kamu ve özel sektörün gerekse gerçek ve tüzel kişilerin kimlik bilgilerinin güvenli ve tutarlı bir şekilde doğrulanması için elektronik kimlik kullanan tam işlevsel bir çerçeve ve altyapı altında birleştirilmesi üzerine kuruyor.
Proje yöneticiliğini Ülkü Balcıdoğan’ın yaptığı STORK 2.0, işlemlerde tamamen kullanıcı kontrolünde vekalet kullanımına, Avrupa Birliği çapında kuvvetli veri koruma ve güvenli özellik transfer şartları altında olanak sağlayacak.
Projede, elektronik kimliğin günlük hayattaki yeteneklerini ve yararlarını göstermek üzere e-öğrenme ve akademik yeterlilikler, e-bankacılık, iş/ticaret için kamu servisleri ve e-sağlık odaklı dört pilot uygulama 12 ay süresince çalıştırılacak. Pilot uygulamalar, zorlayıcı hukuki ve yönetimsel konulara yönelik sıkıntıları çözerek ortak spesifikasyonlar, standartlar ve yapıtaşlarını doğrulayacak.
Böylelikle, uygulamalarla gelişecek Hizmetler Yönetmeliği kamu ve ticari hizmetler için dijital tek pazarı genişleterek Avrupa Birliği’nde sınırsız dijital yaşam ve hareketliliği mümkün kılacak.
STORK 2.0, Avrupa 2020 Stratejisi’nde öngörülen açık, rekabetçi dijital ekonomiyi destekleyerek, Dijital Ajanda’daki Anahtar Girişimlere uyum sağlayacak ve Avrupa’nın elektronik kimlik pazarındaki lider rolüne katkıda bulunacak.
STORK 2.0 Projesi’nde, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Fransa, Yunanistan, İzlanda, İtalya, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, Slovenya, Slovakya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye ve İngiltere’den 58 ortak yer alıyor.
Terör örgütü PKK’dan kaçan bir terörist, Çukurca ilçesi Kazan Vadisi yakınlarında bulunan askeri kontrol noktasına gelerek teslim oldu.
Üzerinde herhangi bir silah ya da teçhizat bulunmadığı belirtilen teröristin, İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.
Terör örgütü PKK’dan kaçan bir terörist, Çukurca ilçesi Kazan Vadisi yakınlarında bulunan askeri kontrol noktasına gelerek teslim oldu.
Üzerinde herhangi bir silah ya da teçhizat bulunmadığı belirtilen teröristin, İlçe Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.
Rasathane’nin halk günü etkinlikleri kapsamında yarın saat 19.30’da başlayacak etkinlikte katılımcılar, ışık kirliliği altında unutulan yıldızlar, gezegenler ile görsel bir şölen yaşayacak.
Havaların açık olması durumunda, kızıl gezegen Mars, kraterleriyle Ay ve halkalı dev gezegen Satürn teleskoplarla izlenecek.
Etkinlik programında çıplak gözle gökyüzü tanıtımı ve teleskoplarla çeşitli gökcisimlerinin gözlemlerinin yanısıra gökbilim ile ilgili söyleşi yapılacak.
Teleskoplarla gözlem deneyimi yaşayarak gözlem araçlarının ve bir rasathanede kullanılagelen aletlerin zaman içinde nasıl değiştiğini ve geliştiğini görmek isteyenler için de Rasathane Müzesi etkinlik boyunca katılımcıların ziyaretine açık olacak.
AFAD’dan yapılan açıklamada, Başkanlıkça Hatay’ın Altınözü ve Yayladağı ilçelerinde ikişer, Reyhanlı, Apaydın ve Karbeyaz’da birer, Şanlıurfa-Ceylanpınar ve Gaziantep-İslahiye’de birer olmak üzere toplam 9 çadırkent ve Kilis’de 12 bin kişilik konteynerkent kurulduğu hatırlatıldı.
Suriye’den geçen yılın Nisan ayından bu yana Türkiye’ye gelen 55 binden fazla Suriye vatandaşının her türlü ihtiyacının karşılandığı belirtilen açıklamada, çadırkentlerde ve konteynerkentte AFAD’ın koordinasyonunda barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetlerin verildiği ifade edildi.
Açıklamada, dün ve bugün 406 Suriye vatandaşının Türkiye’ye giriş yaptığı, 236 kişinin kendi istekleriyle ülkelerine döndüğü bildirilerek, bugüne kadar Türkiye’ye 57 bin 495 Suriye vatandaşının girdiği, 23 bin 163’ünün Suriye’ye döndüğü kaydedildi.
Bugün itibarıyla Hatay’da 7 bin 620, Gaziantep’te (Nurdağı-İslahiye) 5 bin 886, Kilis’te 10 bin 960 ve Şanlıurfa’da (Ceylanpınar) 9 bin 653 olmak üzere toplam 34 bin 119 Suriye vatandaşının Türkiye’de barındığı belirtilen açıklamada, 21’i refakatçi, 192’si hasta ve yaralı olmak üzere toplam 213 kişinin hastanede bulunduğu bildirildi.
Açıklamada, Hatay’daki çadırkentlerde oluşturulan 35 derslikte okul çağındaki 420’si kız, 385’i erkek toplam 805, Kilis’te kurulan 64 derslikte 2 bin 690, Gaziantep’te 4 kreş ve 4 çadır derslikte 416 ve Şanlıurfa’da 12 derslikte 600 olmak üzere toplam 4 bin 511 Suriyeli çocuk ve gence okul öncesi, ilk ve ortaöğretim eğitimi verildiği ifade edildi.
AFAD’dan yapılan açıklamada, Başkanlıkça Hatay’ın Altınözü ve Yayladağı ilçelerinde ikişer, Reyhanlı, Apaydın ve Karbeyaz’da birer, Şanlıurfa-Ceylanpınar ve Gaziantep-İslahiye’de birer olmak üzere toplam 9 çadırkent ve Kilis’de 12 bin kişilik konteynerkent kurulduğu hatırlatıldı.
Suriye’den geçen yılın Nisan ayından bu yana Türkiye’ye gelen 55 binden fazla Suriye vatandaşının her türlü ihtiyacının karşılandığı belirtilen açıklamada, çadırkentlerde ve konteynerkentte AFAD’ın koordinasyonunda barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetlerin verildiği ifade edildi.
Açıklamada, dün ve bugün 406 Suriye vatandaşının Türkiye’ye giriş yaptığı, 236 kişinin kendi istekleriyle ülkelerine döndüğü bildirilerek, bugüne kadar Türkiye’ye 57 bin 495 Suriye vatandaşının girdiği, 23 bin 163’ünün Suriye’ye döndüğü kaydedildi.
Bugün itibarıyla Hatay’da 7 bin 620, Gaziantep’te (Nurdağı-İslahiye) 5 bin 886, Kilis’te 10 bin 960 ve Şanlıurfa’da (Ceylanpınar) 9 bin 653 olmak üzere toplam 34 bin 119 Suriye vatandaşının Türkiye’de barındığı belirtilen açıklamada, 21’i refakatçi, 192’si hasta ve yaralı olmak üzere toplam 213 kişinin hastanede bulunduğu bildirildi.
Açıklamada, Hatay’daki çadırkentlerde oluşturulan 35 derslikte okul çağındaki 420’si kız, 385’i erkek toplam 805, Kilis’te kurulan 64 derslikte 2 bin 690, Gaziantep’te 4 kreş ve 4 çadır derslikte 416 ve Şanlıurfa’da 12 derslikte 600 olmak üzere toplam 4 bin 511 Suriyeli çocuk ve gence okul öncesi, ilk ve ortaöğretim eğitimi verildiği ifade edildi.
Suriyeli sivilleri Esad rejiminin zulmünden korumak amacıyla gündeme gelen ‘uçuşa yasak bölge’ (tampon bölge) için F-4 krizinin ardından Ankara ile ABD arasında görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili konuşan bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, son NATO zirvesinde Türkiye’nin üye ülkelerden ve Kuzey Atlantik İttifakı’ndan talepleri arasında uçuşa yasak bölgenin de bulunduğunu doğruladı. Geçen cuma bir Türk F-4’ünü düşüren Suriye’nin Erdoğan’ın deyimiyle ‘Türkiye’ye milli güvenlik tehdidi oluşturduğu’ ve bunun önlenmesi için Ankara’dan tampon bölge talebinin tartışılması isteğinin geldiğini açıkladı.
TSK’nın planları hazır
Konuyla ilgili bilgi veren ve Suriye konusunda direkt olarak aktif görevde bulunan bir Türk diplomat da uçuşa yasak bölge konusunun NATO gündemine girdiğini doğruladı. Dışişleri’nde görev yapan Türk diplomat, “Uçuşa yasak bölge konusu NATO’nun acil önlemler bağlamında ele alınıyor ve uygunluğu şu an için tartışılıyor” dedi. İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan bir yetkili de Türk tarafının bazı taleplerinin NATO üyeleri arasında şaşkınlık yarattığını dile getirmişti. Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge iddiaları ilk kez Independent gazetesi yazarı Robert Fisk tarafından aylar önce dile getirilmiş, Türk Genelkurmayı’nın Suriye içinde Kamışlı ya da Der el Zor çölünün ortalarına kadar ilerleyip Suriye şehirlerindeki katliamlardan kaçanlar için güvenlik bir bölge planı hazırlığı için plan yaptığını ileri sürmüştü.
Suriyeli sivilleri Esad rejiminin zulmünden korumak amacıyla gündeme gelen ‘uçuşa yasak bölge’ (tampon bölge) için F-4 krizinin ardından Ankara ile ABD arasında görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili konuşan bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, son NATO zirvesinde Türkiye’nin üye ülkelerden ve Kuzey Atlantik İttifakı’ndan talepleri arasında uçuşa yasak bölgenin de bulunduğunu doğruladı. Geçen cuma bir Türk F-4’ünü düşüren Suriye’nin Erdoğan’ın deyimiyle ‘Türkiye’ye milli güvenlik tehdidi oluşturduğu’ ve bunun önlenmesi için Ankara’dan tampon bölge talebinin tartışılması isteğinin geldiğini açıkladı.
TSK’nın planları hazır
Konuyla ilgili bilgi veren ve Suriye konusunda direkt olarak aktif görevde bulunan bir Türk diplomat da uçuşa yasak bölge konusunun NATO gündemine girdiğini doğruladı. Dışişleri’nde görev yapan Türk diplomat, “Uçuşa yasak bölge konusu NATO’nun acil önlemler bağlamında ele alınıyor ve uygunluğu şu an için tartışılıyor” dedi. İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan bir yetkili de Türk tarafının bazı taleplerinin NATO üyeleri arasında şaşkınlık yarattığını dile getirmişti. Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge iddiaları ilk kez Independent gazetesi yazarı Robert Fisk tarafından aylar önce dile getirilmiş, Türk Genelkurmayı’nın Suriye içinde Kamışlı ya da Der el Zor çölünün ortalarına kadar ilerleyip Suriye şehirlerindeki katliamlardan kaçanlar için güvenlik bir bölge planı hazırlığı için plan yaptığını ileri sürmüştü.
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasını derinleştirirken, çarpıcı bulgular gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Ortadan kaybolan uçuş bilgilerini gösteren cihazların akıbetinin ne olduğu merak edilirken, belgelere göre söz konusu cihazların, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kaza kırım ekibiyle birlikte incelendiği ortaya çıktı. Konuyu değerlendiren Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, bu durumu skandal olarak değerlendirdi.
6 kişinin ölümüyle sonuçlanan helikopterin ilk incelemesi Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde görevli kaza kırım ekibi tarafından yapıldı. Kırım ekibinin yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı 14 Aralık 2009 tarihli raporuna Büyük Birlik Partisi itiraz etti.
O dönem Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma çerçevesinde BBP’nin itirazı haklı görülüp, helikopterde olan cihazların Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nde savcılık kanalıyla incelenmesi istendi. ODTÜ’nün 6 Eylül 2010 tarihinde hazırladığı rapora ulaşıldı. Söz konusu raporda helikopterden sökülen ‘ARGUS 5000 ce’ ve ‘SKY MAP 3 C’ cihazlarında inceleme yapıldığı belirtiliyor. Fakat yapılan incelemede bu cihazların ne işe yaradığı belirtilmiyor. Tam aksine cihazların ne işe yaramadığı belirtiliyor. ODTÜ’de yapılan bilirkişi incelemesinde adı geçen cihazlar ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor: ‘ARGUS 5000CE’ ‘Bu cihaz, bir navigasyon gösterme birimidir. Kaza sonrası yer belirleme konusu ile ilgisi yoktur ve bu amaçla kullanılamaz.’ ‘SKY MAP3 C’ cihazı için ise, ‘Databese kartı. Kaza sonrası yer belirleme konusu ile ilgisi yoktur ve bu amaçla kullanılamaz.’
DDK CİHAZLAR İÇİN NE DİYOR?
ODTÜ’de yapılan inceleme sonrasında yazılan raporda cihazların ne işe yaradığı sümen altı edilirken, kazayı inceleyen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) cihazların hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor. DDK’nın kayıp cihazlar ile ilgili tespiti şöyle: “Kaza mahallinde bulunamayan ‘ARGUS 5000CE’ cihazının NVM hafızasının olduğu ve son 10 saatlik uçuşa ait pozisyon ve irtifa bilgisi elde edilebileceği dolayısıyla elde edilen pozisyon bilgilerinden son 10 saatlik uçuşuna ait uçuş rotası, iki nokta arasındaki uçuş süresi ve helikopterin muhtemel süratinin tespit edilebilir.”
“Kaza mahallinde bulunamayan ‘SKYMAP IIIC’ cihazının NVM hafızasının olduğu, uçuş pozisyon bilgileri, uçuş başlangıç, uçuş bitiş saati, uçuş tarihi, toplam uçuş süresi ve toplam çalışma süresi bilgilerinin elde edilebileceği, dolayısıyla elde edilen pozisyon bilgilerinden uçuş rotası, son uçuşa ait uçuş süresi ve helikopterin muhtemel süratinin tespit edilebileceği değerlendirilmiştir.”
ODTÜ’nün cihazlar ile ilgili hazırladığı rapor, bir başka gerçeği de gün yüzüne çıkardı. Rapora göre kaza kırım ekbinin hazırladığı rapora BBP’nin itiraz etmesine rağmen adı geçen cihazlar ile ilgili ODTÜ’deki inceleme toplantısında Kaza Kırım Ekibi Başkanı Feridun Seren, üyeler Kerem Mumcuoğlu ve Mehmet Sevdim de hazır bulundu. ODTÜ’nün raporunda, kaybolan cihazların 29 Haziran 2010 tarihinde Kaza Kırım Ekibi ile bilirkişilerin birlikte toplantı yaparak incelediği açıkça ifade ediliyor. Rapordaki konuyla ilgili bölüm şöyle: “29.06.2010 günü Bilirkişiler Prof. Dr. Yalçın Tanık, Prof. Dr. Serkan Özgen, Doç. Dr. S. Sencer Koç ve Y. Doç. Dr. İlkay Yavrucuk, Ulaştırma Bakanlığı’nda Kaza İnceleme Kurulu Başkanı Feridun Seren, Mehmet Sevdim ve Kerem Mumcuoğlu’nun katılımlarıyla bir toplantı yapılmış, kaza hakkında bilgi edinilmiş ve adı geçen cihazlar incelenmiştir.”
Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybetmesine neden olan kazayla ilgili kaza kırım ekibinin 9 ay da hazırladığı 14 Aralık 2009 tarihli 181 sayfalık raporunda kayıp olan ‘ARGUS 5000CE’ ve ‘SKYMAP IIIC’ cihazlarından hiç bahsetmiyor. Kaza Kırım Ekibi muhtemel kaza nedenini pilotaj hatasına bağlamış ‘Yoğun kar yağışlı kontrolsüz sahada pilot Kaya İstektepe’nin VFR uçuşa ısrarla devam ederek oryantasyon (vertigo/his yanılması) kaybına uğraması nedeniyle dağlık alanda araziyle temas etmesini engelleyemediği’ olduğunu iddia etmişti. Oysa ki, helikopterde seyahat edenlerden İhlas Haber Ajansı Muhabiri Gazeteci İsmail Güneş’in helikopter düşmeden 4 dakika önce çektiği fotoğraflarda, bölgede kar yağışının olmadığı ve havanın oldukça açık olduğu görülüyor.
SELAMİ EKİCİ: ‘BU BİR SKANDALDIR’
Konuyla ilgili konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, kayıp cihazların ODTÜ’de kaza kırım ekibiyle birlikte incelenmiş olmasını skandal olarak değerlendirdi. Ekici; “Kayıp olan ve savcılığın da şu anda peşinde olduğu helikopterin neden düştüğünü ortaya çıkartması muhtemel ‘ARGUS 5000CE’ ve ‘SKYMAP IIIC’ cihazlarının ODTÜ’de kaza kırım ekibiyle birlikte incelenmiş olması ve şu an itibariyle bu cihazlara ulaşılamamış olması skandaldır.
Ayrıca kaza sürecinin başlangıcından itibaren arama kurtarmadaki zafiyetler ve kaza kırım ekibinin yapmış olduğu faaliyetler ve bu çıkan belgeler ile birlikte düşündüğümüzde bu işlerin ancak ciddi bir organizasyonla yapıldığı şüphesini doğuruyor. Kaza kırım ekibi örgüt yöneticiliği, evrakta sahtecilik ve delil karartmadan 7 ay boyunca tutuklu kalmıştır. Bu belgelere göre ve kaza kırım raporunda bu cihazlardan hiç bahsedilmediği dikkate alındığında kaza kırım ekibinin bu organizasyonun içinde çok önemli bir rol sahibi oldukları ortaya çıkıyor.
Hatta kaza kırım yönetmeliklerine aykırı olarak 9 kişilik kaza kırım ekibi yerine 3 kişilik kaza kırım ekibi oluşturulması, bunlarında gerekli uzmanlık yeterliliğine sahip olmaması ve bu kaza kırım ekibinin görevlendirme yazısının altında bizzat Ulaştırma Bakanı binali Yıldırım’ın imzasının bulunması kafalardaki soru işaretlerini artırıyor. Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım bu ekibe sahip çıktı. Kamuoyunda çok tartışılan CMK 250 nci madde de yapılacak olan değişikliği ilk olarak Ulaştırma Bakanı’nın gündeme getirmesinin nedenlerini şimdi çok daha iyi anlayabiliyoruz. Bu gelişmelerden sonra dosyada yeni gözaltılar ve tutuklamaların olması kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.
BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı soruşturmasını derinleştirirken, çarpıcı bulgular gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Ortadan kaybolan uçuş bilgilerini gösteren cihazların akıbetinin ne olduğu merak edilirken, belgelere göre söz konusu cihazların, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kaza kırım ekibiyle birlikte incelendiği ortaya çıktı. Konuyu değerlendiren Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, bu durumu skandal olarak değerlendirdi.
6 kişinin ölümüyle sonuçlanan helikopterin ilk incelemesi Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde görevli kaza kırım ekibi tarafından yapıldı. Kırım ekibinin yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı 14 Aralık 2009 tarihli raporuna Büyük Birlik Partisi itiraz etti.
O dönem Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturma çerçevesinde BBP’nin itirazı haklı görülüp, helikopterde olan cihazların Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nde savcılık kanalıyla incelenmesi istendi. ODTÜ’nün 6 Eylül 2010 tarihinde hazırladığı rapora ulaşıldı. Söz konusu raporda helikopterden sökülen ‘ARGUS 5000 ce’ ve ‘SKY MAP 3 C’ cihazlarında inceleme yapıldığı belirtiliyor. Fakat yapılan incelemede bu cihazların ne işe yaradığı belirtilmiyor. Tam aksine cihazların ne işe yaramadığı belirtiliyor. ODTÜ’de yapılan bilirkişi incelemesinde adı geçen cihazlar ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor: ‘ARGUS 5000CE’ ‘Bu cihaz, bir navigasyon gösterme birimidir. Kaza sonrası yer belirleme konusu ile ilgisi yoktur ve bu amaçla kullanılamaz.’ ‘SKY MAP3 C’ cihazı için ise, ‘Databese kartı. Kaza sonrası yer belirleme konusu ile ilgisi yoktur ve bu amaçla kullanılamaz.’
DDK CİHAZLAR İÇİN NE DİYOR?
ODTÜ’de yapılan inceleme sonrasında yazılan raporda cihazların ne işe yaradığı sümen altı edilirken, kazayı inceleyen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) cihazların hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor. DDK’nın kayıp cihazlar ile ilgili tespiti şöyle: “Kaza mahallinde bulunamayan ‘ARGUS 5000CE’ cihazının NVM hafızasının olduğu ve son 10 saatlik uçuşa ait pozisyon ve irtifa bilgisi elde edilebileceği dolayısıyla elde edilen pozisyon bilgilerinden son 10 saatlik uçuşuna ait uçuş rotası, iki nokta arasındaki uçuş süresi ve helikopterin muhtemel süratinin tespit edilebilir.”
“Kaza mahallinde bulunamayan ‘SKYMAP IIIC’ cihazının NVM hafızasının olduğu, uçuş pozisyon bilgileri, uçuş başlangıç, uçuş bitiş saati, uçuş tarihi, toplam uçuş süresi ve toplam çalışma süresi bilgilerinin elde edilebileceği, dolayısıyla elde edilen pozisyon bilgilerinden uçuş rotası, son uçuşa ait uçuş süresi ve helikopterin muhtemel süratinin tespit edilebileceği değerlendirilmiştir.”
ODTÜ’nün cihazlar ile ilgili hazırladığı rapor, bir başka gerçeği de gün yüzüne çıkardı. Rapora göre kaza kırım ekbinin hazırladığı rapora BBP’nin itiraz etmesine rağmen adı geçen cihazlar ile ilgili ODTÜ’deki inceleme toplantısında Kaza Kırım Ekibi Başkanı Feridun Seren, üyeler Kerem Mumcuoğlu ve Mehmet Sevdim de hazır bulundu. ODTÜ’nün raporunda, kaybolan cihazların 29 Haziran 2010 tarihinde Kaza Kırım Ekibi ile bilirkişilerin birlikte toplantı yaparak incelediği açıkça ifade ediliyor. Rapordaki konuyla ilgili bölüm şöyle: “29.06.2010 günü Bilirkişiler Prof. Dr. Yalçın Tanık, Prof. Dr. Serkan Özgen, Doç. Dr. S. Sencer Koç ve Y. Doç. Dr. İlkay Yavrucuk, Ulaştırma Bakanlığı’nda Kaza İnceleme Kurulu Başkanı Feridun Seren, Mehmet Sevdim ve Kerem Mumcuoğlu’nun katılımlarıyla bir toplantı yapılmış, kaza hakkında bilgi edinilmiş ve adı geçen cihazlar incelenmiştir.”
Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybetmesine neden olan kazayla ilgili kaza kırım ekibinin 9 ay da hazırladığı 14 Aralık 2009 tarihli 181 sayfalık raporunda kayıp olan ‘ARGUS 5000CE’ ve ‘SKYMAP IIIC’ cihazlarından hiç bahsetmiyor. Kaza Kırım Ekibi muhtemel kaza nedenini pilotaj hatasına bağlamış ‘Yoğun kar yağışlı kontrolsüz sahada pilot Kaya İstektepe’nin VFR uçuşa ısrarla devam ederek oryantasyon (vertigo/his yanılması) kaybına uğraması nedeniyle dağlık alanda araziyle temas etmesini engelleyemediği’ olduğunu iddia etmişti. Oysa ki, helikopterde seyahat edenlerden İhlas Haber Ajansı Muhabiri Gazeteci İsmail Güneş’in helikopter düşmeden 4 dakika önce çektiği fotoğraflarda, bölgede kar yağışının olmadığı ve havanın oldukça açık olduğu görülüyor.
SELAMİ EKİCİ: ‘BU BİR SKANDALDIR’
Konuyla ilgili konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, kayıp cihazların ODTÜ’de kaza kırım ekibiyle birlikte incelenmiş olmasını skandal olarak değerlendirdi. Ekici; “Kayıp olan ve savcılığın da şu anda peşinde olduğu helikopterin neden düştüğünü ortaya çıkartması muhtemel ‘ARGUS 5000CE’ ve ‘SKYMAP IIIC’ cihazlarının ODTÜ’de kaza kırım ekibiyle birlikte incelenmiş olması ve şu an itibariyle bu cihazlara ulaşılamamış olması skandaldır.
Ayrıca kaza sürecinin başlangıcından itibaren arama kurtarmadaki zafiyetler ve kaza kırım ekibinin yapmış olduğu faaliyetler ve bu çıkan belgeler ile birlikte düşündüğümüzde bu işlerin ancak ciddi bir organizasyonla yapıldığı şüphesini doğuruyor. Kaza kırım ekibi örgüt yöneticiliği, evrakta sahtecilik ve delil karartmadan 7 ay boyunca tutuklu kalmıştır. Bu belgelere göre ve kaza kırım raporunda bu cihazlardan hiç bahsedilmediği dikkate alındığında kaza kırım ekibinin bu organizasyonun içinde çok önemli bir rol sahibi oldukları ortaya çıkıyor.
Hatta kaza kırım yönetmeliklerine aykırı olarak 9 kişilik kaza kırım ekibi yerine 3 kişilik kaza kırım ekibi oluşturulması, bunlarında gerekli uzmanlık yeterliliğine sahip olmaması ve bu kaza kırım ekibinin görevlendirme yazısının altında bizzat Ulaştırma Bakanı binali Yıldırım’ın imzasının bulunması kafalardaki soru işaretlerini artırıyor. Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım bu ekibe sahip çıktı. Kamuoyunda çok tartışılan CMK 250 nci madde de yapılacak olan değişikliği ilk olarak Ulaştırma Bakanı’nın gündeme getirmesinin nedenlerini şimdi çok daha iyi anlayabiliyoruz. Bu gelişmelerden sonra dosyada yeni gözaltılar ve tutuklamaların olması kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 100 endeksi güne 678,33 puanlık yükselişle 61.500,90 puandan başladı. İMKB’de hisse senetleri açılış fiyatları ile önceki kapanışa göre ortalama yüzde 1,12 oranında değer kazandı.
Analistler AB liderler zirvesinden gelen haberlerin etkisiyle yükseliş trendini koruyan İMKB 100 endeksinin, 61.700 – 62.000 seviyelerinin gün içi direnç 60.900 ve 60.500 seviyelerinin ise destek olarak takip edileceğini belirtiyorlar.
DÖVİZ
İstanbul serbest piyasada dolar 1,8130, avro 2,2850 liradan güne başladı. Kapalıçarşı’da 1,8110 liradan alınan dolar 1,8130 liradan satılıyor. 2,2820 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,2850 lira olarak belirlendi. Önceki kapanışta doların satış fiyatı 1,8300 lira, avronun satış fiyatı ise 2,2770 lira olmuştu.
İstanbul ve Ankara’da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 09.30 itibariyle şöyle: İSTANBUL ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1,8130 1,8170 Avro 2,2810 2,2880 Sterlin 2,8200 2,8500 ANKARA ABD Doları 1,8100 1,8200 Avro 2,2730 2,2880 Sterlin 2,8100 2,8550
Altının onsundaki artış yüzde 1’i aştı
Uluslararası piyasalarda altının onusundaki artış yüzde 1’i aşarak 1.571 dolar seviyelerine çıktı. Avrupa Birliği liderler zirvesinde, liderlerin Avro Bölgesi için 120 milyarlık büyüme paketinde anlaşmaları sonucu global büyümeye yönelik iyimser hava emtia piyasasında alışlara neden oldu.
Uluslararası piyasada dün 1.552 dolar seviyesinden kapanan altının onsu, bu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 1 civarında artarak 1.571 dolar seviyesinden işlem görüyor. Alış Satış Önceki S. Değişim Saat 24 Ayar Altın Fiyatı 91,3 91,9 92 -0,001 10:55 Altın / Ons Fiyatı 1570,05 1570,75 1571,15 -0 10:55 Altın Kg / Dolar Fiyatı 50170 50220 50220 %0 10:41 22 Ayar Altın Fiyatı 83,08 84,18 84,27 -0,001 10:55 14 Ayar Altın Fiyatı 52,95 53,76 53,82 -0,001 10:55 Çeyrek Altın Fiyatı 147,17 153,50 153,66 -0,001 10:55 Yarım Altın Fiyatı 292,33 301,00 301,32 -0,001 10:55 Tam Altın Fiyatı 583,58 604,00 604,64 -0,001 10:55 İkibuçuklu Altın Fiyatı 1.462,80 1.503,00 1.504,60 -0,001 10:55 Beşli Altın Fiyatı 2.923,60 2.997,99 3.001,20 -0,001 10:55 Kalın Çeyrek Altın 151,65 157,86 158,03 -0,001 10:55 Kalın Yarım Altın 302,29 309,73 310,06 -0,001 10:55 Kalın Tam Altın 603,58 619,46 620,12 -0,001 10:55 Kalın İkibuçuklu 1.507,45 1.548,65 1.550,30 -0,001 10:55 Kalın Beşli Altın 3.013,90 3.087,30 3.090,60 -0,001 10:55
MB, 2 repo ihalesi açtı, piyasa güne 9,6 milyar artı rezervle başladıİ
Merkez Bankası bugün, 1 haftalık ve 1 aylık olmak üzere 2 ayrı vadede repo ihalesi açtı.
Merkez Bankası, miktar yöntemiyle bugün valörlü 6 Temmuz 2012 vadeli 5 milyar tutarlı ve geleneksel yöntemle bugün valörlü 27 Temmuz vadeli 4 milyar tutarlı 2 repo ihalesi açtığını duyurdu.
Öte yandan, piyasa güne 9 milyar 589 milyon lira artı rezervle başlarken, bankaların serbest depo hesabı ise 22 milyar 280,6 milyon lira düzeyinde bulunuyor.
Gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 8,52’ye geriledi
AB zirvesinin ilk gününde, Avro Bölgesi’nde zorda olan bankaların sermayelerinin Kurtarma Fonu tarafından güçlendirilmesine ve ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulmasına karar verilmesinin ardından tahvil-bono piyasası güne alıcılı başladı.
Dün yüzde 8,61 seviyesinden kapatan gösterge tahvilin bileşik faizin güne yüzde 8,52 seviyelerinden başladığı görülüyor. Analistler faizlerdeki düşüşün devam edebileceğini, 8,50 desteğinin kırılması durumunda sonraki hedefin 8,40 desteği olacağını kaydediyorlar. Direnç olarak ise 8,60 ve 8,70 seviyelerine dikkat çekiliyor.
Piyasalar, AB liderler zirvesinde sorunlu ülkelere yardım koşullarını gevşetme, istihdam ve büyümeye yönelik teşvik paketi konusunda liderlerin anlaştığı yönündeki açıklamalarla yükseliyor.
Avro/dolar paritesi uluslararası piyasada açıklamaların ardından 1,2627 seviyesine kadar yükseldikten sonra 1,2570 – 1,2590 aralığında dengelendiği görülüyor. Avro/dolar paritesi dün 1,2407’ye kadar düştükten sonra 1,2440 desteği seviyelerinde günü kapatmıştı.
Dün piyasalar genelde AB liderler zirvesine yönelik beklentilerin olumsuza dönmesi ve risk almak istemeyen yatırımcıların satışlarıyla günü düşüşlerle kapatmıştı. Dow Jones endeksi gün içinde kısa vadeli destek seviyesi konumunda olan 12.450 puana kadar geriledikten sonra son bir saatte gelen alımlarla 12.602’ye kadar yükselse de günü önceki kapanışa göre yüzde 0,2 oranında değer kaybıyla kapattı. Avrupa borsalarında ise İspanya’da faizlerin tekrar yüzde 7 seviyesinin üzerin çıkmasıyla borsalar satıcılı seyretti. Almanya’da DAX endeksi günü yüzde 1,26 oranında kayıpla kapatırken İspanya’da 10 yıllık tahvil faizleri 7,0130’a kadar yükseldikten sonra günü 6,9410 seviyelerinden tamamladığı görüldü.
İMKB’de ise önceki gün sert yükselişinin kar satışlarına, Fitch’den gelen açıklamalar da eklenince satış baskısının arttığı, ancak İMKB 100 endeksinin 60.500 puan seviyelerinden destek bularak değer kaybının yüzde 0,6 ile sınırlı kaldığı görüldü.
Bugüne gelindiğinde Brüksel’deki zirvede AB liderlerinin ekonomiyi desteklemek için 120 milyar avroluk acil teşvik paketi konusunda anlaşmalarının ve Avro Bölgesi bankaları için ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulması haberleri başta avro/dolar paritesi olmak üzere piyasaları olumlu etkilediği görülüyor. Avro/dolar paritesi 1,26 sınırında işlem görürken, altının onsu önceki kapanışa göre yüzde 1 oranında yükseldiği, Brent petrolünün varil fiyatının ise yaklaşık 1,5 oranında yükselerek 93,30 dolardan işlem görüyor.
Büyümeye ve AB’de sorunlu ülkelerin kurtarılabileceğine yönelik beklentilerin artmasıyla yükseliş geçen emtia piyasalarına Asya borsalarının ve ABD vadeli işlemler borsasının da eşlik ettiği görülüyor. İçeride de pozitif gelişmelerin etkisini bankalararası piyasada sert bir şekilde düşen dolar kurunda görülüyor. Bankalararası piyasada 1,8339’a kadar yükselerek günü 1,8275’ten kapatan dolar, bugün yaklaşık yüzde 0,8 oranında değer kaybıyla 1,8135 seviyelerinden güne başladı.
İMKB 100 endeksi için analistlerin beklentisi yükselişle açılacağı ve 61.000 seviyesinin üzerinde sonraki hedefin 62.000 direnci olacağı yönünde.
Bugün piyasaların takip edeceği veriler ise şöyle
10:00 Türkiye Dış Ticaret Dengesi (Mayıs) – Önceki Veri: $-6.6mlr 15:30 ABD Kişisel Gelirler (Mayıs) – Önceki Veri: %0.2 15:30 ABD Kişisel Harcamalar (Mayıs) – Önceki Veri: %0.3 15:30 ABD Çekirdek Kişisel Harcamalar (Mayıs) (Aylık) – Önceki Veri: %0.1 16:45 ABD Chicago Alım Yönetici Endeksi (Haziran) – Önceki Veri: 52.7 16:55 ABD Michigan Üniversitesi Güven Endeksi (Haziran) (Nihai) – Önceki Veri: 74.1
Avrupa borsaları
AB liderler zirvesinde ekonomik canlandırma ve borç krizine yönelik alınan kararlardan memnun olan piyasalarda hareketlilik devam ediyor.
Avrupa borsaları yüksek açılışın ardından alış ağırlık görünümünü koruyor.
Şu dakikalarda, gösterge endeks Stoxx Europe 600 endeksi 1,63 artarak 248,67 puan olurken, Londra borsasında FTSE 100 endeksi yüzde 1,15 değer kazanarak 5.555,72 puan, Frankfurt Borsası’nda DAX Endeksi yüzde 2,51 artışla 6.304,69 puan ve Paris Borsası’nda CAC 40 Endeksi yüzde 2,48 artarak 3.127,25 puana ulaştı.
İspanya borsasında IBEX 35 endeksi ise yüzde 3,02 değer kazanarak 6.924,40 puana ve İtalya borsasında FTSE MIB endeksi yüzde 2,86 artışla 13.776,08 puana yükseldi.
Asya borsaları alış ağırlıklı
AB liderlerinin ekonomiyi teşvik için acil yardım paketinde anlaşması piyasalarda moralleri yükseltirken Asya borsalarında alımları artırdı.
Şu dakikalarda, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,63 değer kazanarak 9.018,38 puanda bulunurken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,5 artarak 1.846,54 puan, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,33 artarak 19.469,41 puan ve Hindistan’da Sensex endeksi ise yüzde 2,08 değer kazanarak 17.344,37 puan, Çin’de Şangay bileşik endeksi ise yüzde 0,87 yükselerek 2.214,87 puan seviyelerinde bulunuyor.
İspanya’da faizler önceki kapanışa göre yüzde 5
AB liderler zirvesinden gelen haberlerle İspanya’da 10 yıllık tahvil faizleri güne yüzde 5 düşüşle yüzde 6,56 seviyelerinden başladı. Dün zirveye yönelik beklentilerin olumsuza dönmesinin ardından bir ara yüzde 7 kritik seviyenin üzerine çıkan faizler günü 6,94 seviyelerinden kapatmıştı.
Uzmanlar, Brüksel’deki zirvede AB liderlerinin ekonomiyi desteklemek için 120 milyar avroluk acil teşvik paketi konusunda anlaşmalarının ve Avro Bölgesi bankaları için ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulması haberleri ardından düşüşe geçen faizlerin bu yönde atılacak adımlarla yüzde 6 seviyelerin altına inebileceğini belirtiyorlar.
Güney Amerika borsaları
Güney Amerika’da Brezilya ve Arjantin borsaları düşerken, Meksika borsası yükseldi. Önceki kapanışa göre Brezilya’da Bovespa Endeksi yüzde 0,86 değer kaybederek 52.652,25 puana, Arjantin’de Merval Endeksi yüzde 0,5 azalarak 2.268,11 puana geriledi. Meksika’da Bolsa IPC Endeksi ise yüzde 0,37 artarak 39.637,66 puana yükseldi.
Nikkei endeksi
Japonya’da Nikkei 225 endeksi yükselişle kapandı. Nikkei endeksi seansı yüzde 1,5 değer kazanarak 9.006,78 puandan kapattı. Topix Endeksi ise yüzde 1,5 artarak 770,08 puana yükseldi.
ABD ham petrol fiyatları 79 doların üzerinde
Petrol fiyatları, AB liderler zirvesinde ekonominin desteklenmesine yönelik kararlar alınması ve İspanyol bankalarına destek konusunda uzlaşılmasıyla 79 doların üzerine çıktı.
ABD ham petrolünün ağustos ayı teslimi varil fiyatı bugün 79,70 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün ağustos ayı teslim fiyatı 93,06 dolar seviyelerinde işlem görüyor.
ABD ham petrolünün ağustos ayı teslimi varil fiyatı bugünkü işlemlerde 2,01 dolar artarak 79,70 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün ağustos ayı teslimi varil fiyatı ise 1,70 dolar yükselerek 93,06 dolar seviyesinde bulunuyor.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) 100 endeksi güne 678,33 puanlık yükselişle 61.500,90 puandan başladı. İMKB’de hisse senetleri açılış fiyatları ile önceki kapanışa göre ortalama yüzde 1,12 oranında değer kazandı.
Analistler AB liderler zirvesinden gelen haberlerin etkisiyle yükseliş trendini koruyan İMKB 100 endeksinin, 61.700 – 62.000 seviyelerinin gün içi direnç 60.900 ve 60.500 seviyelerinin ise destek olarak takip edileceğini belirtiyorlar.
DÖVİZ
İstanbul serbest piyasada dolar 1,8130, avro 2,2850 liradan güne başladı. Kapalıçarşı’da 1,8110 liradan alınan dolar 1,8130 liradan satılıyor. 2,2820 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,2850 lira olarak belirlendi. Önceki kapanışta doların satış fiyatı 1,8300 lira, avronun satış fiyatı ise 2,2770 lira olmuştu.
İstanbul ve Ankara’da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 09.30 itibariyle şöyle: İSTANBUL ALIŞ SATIŞ ABD Doları 1,8130 1,8170 Avro 2,2810 2,2880 Sterlin 2,8200 2,8500 ANKARA ABD Doları 1,8100 1,8200 Avro 2,2730 2,2880 Sterlin 2,8100 2,8550
Altının onsundaki artış yüzde 1’i aştı
Uluslararası piyasalarda altının onusundaki artış yüzde 1’i aşarak 1.571 dolar seviyelerine çıktı. Avrupa Birliği liderler zirvesinde, liderlerin Avro Bölgesi için 120 milyarlık büyüme paketinde anlaşmaları sonucu global büyümeye yönelik iyimser hava emtia piyasasında alışlara neden oldu.
Uluslararası piyasada dün 1.552 dolar seviyesinden kapanan altının onsu, bu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 1 civarında artarak 1.571 dolar seviyesinden işlem görüyor. Alış Satış Önceki S. Değişim Saat 24 Ayar Altın Fiyatı 91,3 91,9 92 -0,001 10:55 Altın / Ons Fiyatı 1570,05 1570,75 1571,15 -0 10:55 Altın Kg / Dolar Fiyatı 50170 50220 50220 %0 10:41 22 Ayar Altın Fiyatı 83,08 84,18 84,27 -0,001 10:55 14 Ayar Altın Fiyatı 52,95 53,76 53,82 -0,001 10:55 Çeyrek Altın Fiyatı 147,17 153,50 153,66 -0,001 10:55 Yarım Altın Fiyatı 292,33 301,00 301,32 -0,001 10:55 Tam Altın Fiyatı 583,58 604,00 604,64 -0,001 10:55 İkibuçuklu Altın Fiyatı 1.462,80 1.503,00 1.504,60 -0,001 10:55 Beşli Altın Fiyatı 2.923,60 2.997,99 3.001,20 -0,001 10:55 Kalın Çeyrek Altın 151,65 157,86 158,03 -0,001 10:55 Kalın Yarım Altın 302,29 309,73 310,06 -0,001 10:55 Kalın Tam Altın 603,58 619,46 620,12 -0,001 10:55 Kalın İkibuçuklu 1.507,45 1.548,65 1.550,30 -0,001 10:55 Kalın Beşli Altın 3.013,90 3.087,30 3.090,60 -0,001 10:55
MB, 2 repo ihalesi açtı, piyasa güne 9,6 milyar artı rezervle başladıİ
Merkez Bankası bugün, 1 haftalık ve 1 aylık olmak üzere 2 ayrı vadede repo ihalesi açtı.
Merkez Bankası, miktar yöntemiyle bugün valörlü 6 Temmuz 2012 vadeli 5 milyar tutarlı ve geleneksel yöntemle bugün valörlü 27 Temmuz vadeli 4 milyar tutarlı 2 repo ihalesi açtığını duyurdu.
Öte yandan, piyasa güne 9 milyar 589 milyon lira artı rezervle başlarken, bankaların serbest depo hesabı ise 22 milyar 280,6 milyon lira düzeyinde bulunuyor.
Gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 8,52’ye geriledi
AB zirvesinin ilk gününde, Avro Bölgesi’nde zorda olan bankaların sermayelerinin Kurtarma Fonu tarafından güçlendirilmesine ve ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulmasına karar verilmesinin ardından tahvil-bono piyasası güne alıcılı başladı.
Dün yüzde 8,61 seviyesinden kapatan gösterge tahvilin bileşik faizin güne yüzde 8,52 seviyelerinden başladığı görülüyor. Analistler faizlerdeki düşüşün devam edebileceğini, 8,50 desteğinin kırılması durumunda sonraki hedefin 8,40 desteği olacağını kaydediyorlar. Direnç olarak ise 8,60 ve 8,70 seviyelerine dikkat çekiliyor.
Piyasalar, AB liderler zirvesinde sorunlu ülkelere yardım koşullarını gevşetme, istihdam ve büyümeye yönelik teşvik paketi konusunda liderlerin anlaştığı yönündeki açıklamalarla yükseliyor.
Avro/dolar paritesi uluslararası piyasada açıklamaların ardından 1,2627 seviyesine kadar yükseldikten sonra 1,2570 – 1,2590 aralığında dengelendiği görülüyor. Avro/dolar paritesi dün 1,2407’ye kadar düştükten sonra 1,2440 desteği seviyelerinde günü kapatmıştı.
Dün piyasalar genelde AB liderler zirvesine yönelik beklentilerin olumsuza dönmesi ve risk almak istemeyen yatırımcıların satışlarıyla günü düşüşlerle kapatmıştı. Dow Jones endeksi gün içinde kısa vadeli destek seviyesi konumunda olan 12.450 puana kadar geriledikten sonra son bir saatte gelen alımlarla 12.602’ye kadar yükselse de günü önceki kapanışa göre yüzde 0,2 oranında değer kaybıyla kapattı. Avrupa borsalarında ise İspanya’da faizlerin tekrar yüzde 7 seviyesinin üzerin çıkmasıyla borsalar satıcılı seyretti. Almanya’da DAX endeksi günü yüzde 1,26 oranında kayıpla kapatırken İspanya’da 10 yıllık tahvil faizleri 7,0130’a kadar yükseldikten sonra günü 6,9410 seviyelerinden tamamladığı görüldü.
İMKB’de ise önceki gün sert yükselişinin kar satışlarına, Fitch’den gelen açıklamalar da eklenince satış baskısının arttığı, ancak İMKB 100 endeksinin 60.500 puan seviyelerinden destek bularak değer kaybının yüzde 0,6 ile sınırlı kaldığı görüldü.
Bugüne gelindiğinde Brüksel’deki zirvede AB liderlerinin ekonomiyi desteklemek için 120 milyar avroluk acil teşvik paketi konusunda anlaşmalarının ve Avro Bölgesi bankaları için ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulması haberleri başta avro/dolar paritesi olmak üzere piyasaları olumlu etkilediği görülüyor. Avro/dolar paritesi 1,26 sınırında işlem görürken, altının onsu önceki kapanışa göre yüzde 1 oranında yükseldiği, Brent petrolünün varil fiyatının ise yaklaşık 1,5 oranında yükselerek 93,30 dolardan işlem görüyor.
Büyümeye ve AB’de sorunlu ülkelerin kurtarılabileceğine yönelik beklentilerin artmasıyla yükseliş geçen emtia piyasalarına Asya borsalarının ve ABD vadeli işlemler borsasının da eşlik ettiği görülüyor. İçeride de pozitif gelişmelerin etkisini bankalararası piyasada sert bir şekilde düşen dolar kurunda görülüyor. Bankalararası piyasada 1,8339’a kadar yükselerek günü 1,8275’ten kapatan dolar, bugün yaklaşık yüzde 0,8 oranında değer kaybıyla 1,8135 seviyelerinden güne başladı.
İMKB 100 endeksi için analistlerin beklentisi yükselişle açılacağı ve 61.000 seviyesinin üzerinde sonraki hedefin 62.000 direnci olacağı yönünde.
Bugün piyasaların takip edeceği veriler ise şöyle
10:00 Türkiye Dış Ticaret Dengesi (Mayıs) – Önceki Veri: $-6.6mlr 15:30 ABD Kişisel Gelirler (Mayıs) – Önceki Veri: %0.2 15:30 ABD Kişisel Harcamalar (Mayıs) – Önceki Veri: %0.3 15:30 ABD Çekirdek Kişisel Harcamalar (Mayıs) (Aylık) – Önceki Veri: %0.1 16:45 ABD Chicago Alım Yönetici Endeksi (Haziran) – Önceki Veri: 52.7 16:55 ABD Michigan Üniversitesi Güven Endeksi (Haziran) (Nihai) – Önceki Veri: 74.1
Avrupa borsaları
AB liderler zirvesinde ekonomik canlandırma ve borç krizine yönelik alınan kararlardan memnun olan piyasalarda hareketlilik devam ediyor.
Avrupa borsaları yüksek açılışın ardından alış ağırlık görünümünü koruyor.
Şu dakikalarda, gösterge endeks Stoxx Europe 600 endeksi 1,63 artarak 248,67 puan olurken, Londra borsasında FTSE 100 endeksi yüzde 1,15 değer kazanarak 5.555,72 puan, Frankfurt Borsası’nda DAX Endeksi yüzde 2,51 artışla 6.304,69 puan ve Paris Borsası’nda CAC 40 Endeksi yüzde 2,48 artarak 3.127,25 puana ulaştı.
İspanya borsasında IBEX 35 endeksi ise yüzde 3,02 değer kazanarak 6.924,40 puana ve İtalya borsasında FTSE MIB endeksi yüzde 2,86 artışla 13.776,08 puana yükseldi.
Asya borsaları alış ağırlıklı
AB liderlerinin ekonomiyi teşvik için acil yardım paketinde anlaşması piyasalarda moralleri yükseltirken Asya borsalarında alımları artırdı.
Şu dakikalarda, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,63 değer kazanarak 9.018,38 puanda bulunurken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,5 artarak 1.846,54 puan, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,33 artarak 19.469,41 puan ve Hindistan’da Sensex endeksi ise yüzde 2,08 değer kazanarak 17.344,37 puan, Çin’de Şangay bileşik endeksi ise yüzde 0,87 yükselerek 2.214,87 puan seviyelerinde bulunuyor.
İspanya’da faizler önceki kapanışa göre yüzde 5
AB liderler zirvesinden gelen haberlerle İspanya’da 10 yıllık tahvil faizleri güne yüzde 5 düşüşle yüzde 6,56 seviyelerinden başladı. Dün zirveye yönelik beklentilerin olumsuza dönmesinin ardından bir ara yüzde 7 kritik seviyenin üzerine çıkan faizler günü 6,94 seviyelerinden kapatmıştı.
Uzmanlar, Brüksel’deki zirvede AB liderlerinin ekonomiyi desteklemek için 120 milyar avroluk acil teşvik paketi konusunda anlaşmalarının ve Avro Bölgesi bankaları için ortak bir denetim mekanizmasının oluşturulması haberleri ardından düşüşe geçen faizlerin bu yönde atılacak adımlarla yüzde 6 seviyelerin altına inebileceğini belirtiyorlar.
Güney Amerika borsaları
Güney Amerika’da Brezilya ve Arjantin borsaları düşerken, Meksika borsası yükseldi. Önceki kapanışa göre Brezilya’da Bovespa Endeksi yüzde 0,86 değer kaybederek 52.652,25 puana, Arjantin’de Merval Endeksi yüzde 0,5 azalarak 2.268,11 puana geriledi. Meksika’da Bolsa IPC Endeksi ise yüzde 0,37 artarak 39.637,66 puana yükseldi.
Nikkei endeksi
Japonya’da Nikkei 225 endeksi yükselişle kapandı. Nikkei endeksi seansı yüzde 1,5 değer kazanarak 9.006,78 puandan kapattı. Topix Endeksi ise yüzde 1,5 artarak 770,08 puana yükseldi.
ABD ham petrol fiyatları 79 doların üzerinde
Petrol fiyatları, AB liderler zirvesinde ekonominin desteklenmesine yönelik kararlar alınması ve İspanyol bankalarına destek konusunda uzlaşılmasıyla 79 doların üzerine çıktı.
ABD ham petrolünün ağustos ayı teslimi varil fiyatı bugün 79,70 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün ağustos ayı teslim fiyatı 93,06 dolar seviyelerinde işlem görüyor.
ABD ham petrolünün ağustos ayı teslimi varil fiyatı bugünkü işlemlerde 2,01 dolar artarak 79,70 dolar, Londra Brent tipi ham petrolün ağustos ayı teslimi varil fiyatı ise 1,70 dolar yükselerek 93,06 dolar seviyesinde bulunuyor.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
VERGİ İNDİRİMİ YERİNE DEVLET KATKISI
Kanun, vergi indirimi sistemi yerine devlet katkısı getiriyor. Katılımcıların, bireysel emeklilik hesaplarına ödenecek devlet katkısı nedeniyle vergi yükümlüğü doğmamasını amaçlayan kanuna göre, bireysel emeklilik hesabına yapılan devlet katkılarının hak kazanılan kısımları, Veraset ve İntikal Vergisi’nden muaf olacak.
Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı, Gelir Vergisi’nden ayrı tutulacak.
ASGARİ ÜCRETİN YILLIK TUTARINI AŞMAYACAK
İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak.
Bakanlar Kurulu, bu oranı yarısına kadar indirmeye, 2 katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının 2 katını geçmemek üzere belirlemeye yetkili olacak.
Bireysel katılım yatırımcıları, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esaslar dahilinde şirketlere koydukları sermaye miktarının yüzde 75’ini, Gelir Vergisi matrahından gider olarak indirebilecek. Bunun için anonim şirketlere ait iştirak hisselerinin en az 2 tam yıl elde tutma şartı aranacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında son 5 yıl içinde projesi desteklenen kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran, yüzde 100 olarak uygulanacak.
YILLIK İNDİRİM TUTARI 1 MİLYON LİRAYI AŞMAYACAK
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin verdiği hizmetler, KDV’den istisna olacak.
Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya ticaret şirketi, bu taahhütleri kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarım amacıyla yapacakları taşınmaz veya iştirak hissesi satışı da KDV’den muaf tutulacak.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı.
VERGİ İNDİRİMİ YERİNE DEVLET KATKISI
Kanun, vergi indirimi sistemi yerine devlet katkısı getiriyor. Katılımcıların, bireysel emeklilik hesaplarına ödenecek devlet katkısı nedeniyle vergi yükümlüğü doğmamasını amaçlayan kanuna göre, bireysel emeklilik hesabına yapılan devlet katkılarının hak kazanılan kısımları, Veraset ve İntikal Vergisi’nden muaf olacak.
Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı, Gelir Vergisi’nden ayrı tutulacak.
ASGARİ ÜCRETİN YILLIK TUTARINI AŞMAYACAK
İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak.
Bakanlar Kurulu, bu oranı yarısına kadar indirmeye, 2 katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının 2 katını geçmemek üzere belirlemeye yetkili olacak.
Bireysel katılım yatırımcıları, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenen esaslar dahilinde şirketlere koydukları sermaye miktarının yüzde 75’ini, Gelir Vergisi matrahından gider olarak indirebilecek. Bunun için anonim şirketlere ait iştirak hisselerinin en az 2 tam yıl elde tutma şartı aranacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında son 5 yıl içinde projesi desteklenen kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran, yüzde 100 olarak uygulanacak.
YILLIK İNDİRİM TUTARI 1 MİLYON LİRAYI AŞMAYACAK
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin verdiği hizmetler, KDV’den istisna olacak.
Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya ticaret şirketi, bu taahhütleri kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarım amacıyla yapacakları taşınmaz veya iştirak hissesi satışı da KDV’den muaf tutulacak.
Nihai kararı Başbakanlık verecek. Şirket, onay alırsa Temmuz 2013-Temmuz 2016 döneminde Karadeniz’de yeniden aramalara başlayacak. Edinilen bilgilere göre Chevron, bu kez kendisi operatör olacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’de ilk petrol arama çalışmasını Brezilyalı Petrobras ile Sinop açıklarında yapmıştı. Olumsuz sonuç üzerine ikinci ortaklık Chevron ile kurulmuş ancak Ekim 2010’da biten çalışmadan yine sonuç çıkmamıştı.
Türkiye, Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’te petrolde kendi kendine yeter hale gelmek istiyor. Bunun için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’de petrol aramalarına ağırlık veriyor.
Kamu şirketi, Karadeniz’de ilk petrol arama-sondaj çalışmasını Brezilyalı Petrobras ile (Leiv Eiriksson Platformu) Sinop açıklarında yaptı. Olumsuz sonuç alınınca TPAO ikinci ortaklığı Amerikalı Chevron ile kurdu.
Bu çalışma Ekim 2010’da tamamlandı. Yüzde 100 TPAO’ya ait Ereğli ruhsat sahasındaki (Yassıhöyük 1) arama-sondaj çalışmalarında da istenilen sonuca ulaşılamadı. TPAO, Karadeniz’deki arama çalışmalarına devam etti ve üçüncü kuyuyu masraflarını kendisi karşılayarak Trabzon’un Sürmene ilçesi açıklarında yaptı.
Ancak bu çalışmadan da olumsuz sonuç çıktı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Karadeniz’deki çalışmaların sonlanmadığını ve elde edilen jeolojik verilerin özel olarak değerlendirileceğini açıkladı.
Zaman Gazetesi’nden İsmail Altunsoy’un haberine göre, Amerikalı petrol devi Chevron, daha önce TPAO’ya ait Yassıhöyük 1 kuyusunda yaptığı çalışmalardan olumsuz sonuçlar aldı. Bu yüzden şirket bölgeden ayrılmıştı.
Ancak Chevron, TPAO’ya ait ve kendisinin de hak sahibi olduğu Bolu Petrol Bölgesi (Karadeniz 3921 No’lu ruhsat alanı) için süre uzatımı istedi. Chevron, Haziran 2013’te süreci dolacak ruhsat alanı için Temmuz 2013-2016 dönemi için süre uzatımı için başvurusu yaptı.
Chevron’un başvurusu incelenirken nihai kararı Başbakanlık verecek. Edinilen bilgiye göre olumlu izin çıkması durumunda Chevron, ana operatör kendisi olacak. Ayrıca şirketin büyük bir uluslararası şirketi de yanına alabileceği belirtiliyor. Süre uzatımı istenilen saha, en geniş ruhsat alanı konumunda bulunuyor.
Nihai kararı Başbakanlık verecek. Şirket, onay alırsa Temmuz 2013-Temmuz 2016 döneminde Karadeniz’de yeniden aramalara başlayacak. Edinilen bilgilere göre Chevron, bu kez kendisi operatör olacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’de ilk petrol arama çalışmasını Brezilyalı Petrobras ile Sinop açıklarında yapmıştı. Olumsuz sonuç üzerine ikinci ortaklık Chevron ile kurulmuş ancak Ekim 2010’da biten çalışmadan yine sonuç çıkmamıştı.
Türkiye, Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023’te petrolde kendi kendine yeter hale gelmek istiyor. Bunun için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Karadeniz’de petrol aramalarına ağırlık veriyor.
Kamu şirketi, Karadeniz’de ilk petrol arama-sondaj çalışmasını Brezilyalı Petrobras ile (Leiv Eiriksson Platformu) Sinop açıklarında yaptı. Olumsuz sonuç alınınca TPAO ikinci ortaklığı Amerikalı Chevron ile kurdu.
Bu çalışma Ekim 2010’da tamamlandı. Yüzde 100 TPAO’ya ait Ereğli ruhsat sahasındaki (Yassıhöyük 1) arama-sondaj çalışmalarında da istenilen sonuca ulaşılamadı. TPAO, Karadeniz’deki arama çalışmalarına devam etti ve üçüncü kuyuyu masraflarını kendisi karşılayarak Trabzon’un Sürmene ilçesi açıklarında yaptı.
Ancak bu çalışmadan da olumsuz sonuç çıktı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Karadeniz’deki çalışmaların sonlanmadığını ve elde edilen jeolojik verilerin özel olarak değerlendirileceğini açıkladı.
Zaman Gazetesi’nden İsmail Altunsoy’un haberine göre, Amerikalı petrol devi Chevron, daha önce TPAO’ya ait Yassıhöyük 1 kuyusunda yaptığı çalışmalardan olumsuz sonuçlar aldı. Bu yüzden şirket bölgeden ayrılmıştı.
Ancak Chevron, TPAO’ya ait ve kendisinin de hak sahibi olduğu Bolu Petrol Bölgesi (Karadeniz 3921 No’lu ruhsat alanı) için süre uzatımı istedi. Chevron, Haziran 2013’te süreci dolacak ruhsat alanı için Temmuz 2013-2016 dönemi için süre uzatımı için başvurusu yaptı.
Chevron’un başvurusu incelenirken nihai kararı Başbakanlık verecek. Edinilen bilgiye göre olumlu izin çıkması durumunda Chevron, ana operatör kendisi olacak. Ayrıca şirketin büyük bir uluslararası şirketi de yanına alabileceği belirtiliyor. Süre uzatımı istenilen saha, en geniş ruhsat alanı konumunda bulunuyor.