Posts Tagged ‘kalbin’

Paylaşabilir misin?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sen benimle gökyüzünde koşmayı
Sen benimle ölürken buluşmayı
Paylaşabilir misin
Güneşi koklayınca çatlayan bir tohumu
Irmağın yüreğinde çiçeklenen yangını
Her akşam yanlızlığı uyandıran toprağı
Her sabah bir gölgeyi sevindiren yaprağı
Paylaşabilir misin
Sen benimle gökleri paylaşabilir misin
Hani salkım saçaktır bulutlarda sevgiler
Hani bir turna gibi üryan olunca yürek
Bahçesinde umuda kanatlanır serviler
Sen benimle yağmurun nefesini
Sen benimle tomurcuğun sesini
Bir hülyanın dalgın avuçlarında
Gölgesini arayan bir kuşun kafesini
Paylaşabilir misin
Her limanda bekleyen benim yanlızlığımdır
Her geminin demir attığı yerde
Parçalanan kalbin çığlıklarıyla
Dağılan kırmızı benim yanlızlığımdır
Gemilerin güvertesinden sızan
Tayfaların masum bakışlarında
Kelepçeler vurulan benim yanlızlığımdır
Denizin kollarında uyurken kadırgalar
Zıpkınlanan balığın gözlerinde kıvranan
Benim yanlızlığımdır
Sen benimle karanlık gecelerde
Alabilirmisin avuçlarında
Denizin dibindeki bir ateş çiçeğini
Sen benimle kumlara gömülmeyi
Sen benimle ölürken de gülmeyi
Paylaşabilir misin
Yosunlarda ağlayan yitik bir defineyi
Dalgalara tırmanan kalbin çüzgilerini
Yıldızlara gül kokusu taşıyan
Kaptanları ağlatan aşkın ezgilerini
Paylaşa bilirmisin
Rıhtımları kıskanan benim ayrılığımdır
Karaya çıktığında vurulan her askerin
Kanıyla ıslanan benim ayrılığımdır
Kursunlanan deniz fenerlerinin
Kapanan gözkapakları ardında
Acıların heykelini yontan el
Benim ayrılığımdır
Sen benimle rüzgarı tutuşturan alevi
Kasırgayı,tayfunu,suları yutan devi
Paylaşabilir misin
Benim ruhum kuşların öldüğü anda biter
Senin ruhun kuşları öldürürken dirilir
Benim ufuklara baktığım yerde
Yorgun savaşçılar seferden döner
Senin her umudu yıktığın yerde
İçimizde yanan kandiller söner
Şimşekler susunca tükenir sesin
Bulutlar tutunmuyor kanlı kirpiklerine
Sen bir yanardağı sevecek kadar
Mavi değilsin
Martılardan,mürekkep balığından
Suları sevmeyi öğrenmelisin
Adımların öylesine karanlık
Bana doğru yürüdüğün her sabah
Ansızın akşam olur
Senin o kızıl dudaklarında
Unuturum çiçeklerin adını
Artık duymalısın uykuda bile
Kervanları gördüğün mesafeden
Çöllerin feryadını
Benim intizarımdır çölde kum fırtınası
Bedevi bir infilaktır susuzluk
Her serabın ortasında bunalan
Her mecnun yüreğinin beyaz kıvrımlarında
Leylayı arayan benim intizarımdır
Hani bir ahunun can damarından
Kelebekler uçar sılaya doğru
Hani arslanları avlayan bir yiğidin
Bir vahşinin pençelerinde solan
Karanfili güvencindir ansızın
Kelebeğin kanadında büyüyen
Güvercinin renklerinde uyuyan
Benim intizarımdır
Sen benimle bir yılan derisini
Bir akrebin gözlerinde ölümü
Bir zakkum türküsünü
Bir kaktüsün süsünü
Paylaşa bilir misin
Sen benimle kumlara gömülmeyi
Sen benimle ölürken de gülmeyi
Hani mum ışığında gölgeler de gariptir
Evlerin duvarında gezinir çaresizlik
Ağıtlar parçalanır içimizde köz gibi
Bir yudum suya bile karışır da hüznümüz
İncecik bir perdedir mutluluk,yanar gider
Bilmez misin ki,umut bir kuştur konar gider
Çoğalır kuşkuları tuzağa düşenlerin
Hani bir ısırgandır güzel yüzlü han kızı
Örümcek yuvasına bırakır ellerini
Gergefinde laleye benzetir ahımızı
Sen benimle mevsimlerin ardında
Kımıldayan bir ihtilal gülünü
Paylaşabilir misin
Samerre’da hu çeken dervişin sızısını
Hakan sarayında bir alınyazısını
İstanbulda uyuyan devlerin rüyasını
Erzurumda hüma kuşunun yuvasını
Tanrı dağlarında çiğdemin sevdasını
Paylaşabilir misin
Sen benimle gökyüzünde koşmayı
Sen benimle ölürken buluşmayı

Nurullah GENÇ

Söyle Bir Tanem

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sitem etme öyle,
Geçen yıllara,
Kalbinde acılar,
Gözlerinde nem.
Boş yere yıkıldı,
Bizim aşkımız,
Kim kimi terk etti,
Söyle bir tanem.
Hani ben ölsemde,
Aşkım yaşardı,
Hani gözlerinden ,
Sevgim taşardı.
Hani kalbin yalnız,
Bana koşardı,
Kim kimi unuttu,
Söyle bir tanem.

Hakkı Yalçın

Sağlık Haftası Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sağlık haftasıyla ilgili şiirler, sağlık şiirleri, sağlıkla ilgili şiirler, sağlığımızla ilgili güzel şiirler

KALBİN SESİ

Kalbin bir gün sesini,
Organlar duyamamış.
Mideyi, böbrekleri,
Hemen bir telaş sarmış.
Komşu akciğerlere,
Bir haber uçurmuşlar.
Ciğerlerse beyinden
Nedenini sormuşlar.
Şöyle bir cevap gelmiş,
Beyinden ciğerlere :
«Düzensiz yaptığın iş,»
«Zarar vermekte kalbe.»
«Aldığın hep pis hava »
«Elbet kalbi yoracak. »
«Böyle devam edersen »
«Belki bir gün duracak!»

İ. Hakkı TALAS

VÜCUDUMUZ

Bir makinedir insan
İşletir bunu beyin
Beyincik başkanıdır
Beş duyu denen şeyin.

El tutar, kol destekler
Bir kafestir göğsümüz
Orada ciğerle kalp
Çalışır gece gündüz.

Bir örtüdür etimiz
Kemiğimiz çatıdır
Ayaklarımız yolcu
Gövdemizin atıdır.

Hüseyin KALABA

VÜCUDUMUZ

Üç bölümdür vücudumuz,
Baş, gövde kollar – bacaklar.
Hepsini tutalım temiz
İşleyip çalışacaklar.

Burun koku, dil tat duyar
Hepsinin bir görevi var.
Beşinci duyumuz deri
Dokunmağa vardır yeri,

Sağ, sol arka ve önümüz
Vücutta var dört yönümüz
Kulak işitir, göz görür,
El iş yapar, ayak yürür.

Vücuda iyi bakalım,
Temiz mendil kullanalım.
Temiz hava temiz suyu,
Unutmayalım uykuyu,

Güneş sağlığın temeli.
İyi gıdalar yemeli.
Makine gibidir vücut,
İyi koru çok temiz tut.

Ali Osman ATAK

Kalp Damar Hastalıkları Nedir?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Damar Hastalıkları Nedir?

Organlarımızın çalışmaları için gerekli olan maddeleri taşıyan kanı pompalamakla görevli olan kalp, bu görevini yapmak için dakikada ortalama 70 kere kasılır ve her defasında ortalama 70 ml kanı organlarımıza gönderir. Ortalama bir insan ömrü boyunca, kalbimiz yaklaşık 2.5 milyar kez kasılmakta ve bu süre boyunca 180 milyon litre kanı vücudumuza pompalamaktadır.

Organların canlılığını koruyabilmeleri ve görevlerini yapabilmeleri için besin maddelerine ve oksijene gereksinimleri vardır. Bunlar organlarımıza kan ile ulaştırılır. Kan ise organlara atardamarlar (arter) yolu ile taşınır. Kanın atardamarlara pompalanması işini kalbimiz yapar. Her organ gibi kalbin de beslenmesi gereklidir. Kalbin kendisini besleyen damarlara “koroner damar” (koroner arter) denmektedir. Koroner damarlarda olabilecek hastalıklar doğrudan kalbin çalışmasını ve verimini etkileyeceğinden dolayı hayati öneme sahiptir.

Ateroskleroz
Koroner damarların en çok görülen ve en önemli hastalığı koroner aterosklerozdur (damar sertliği). Bu hastalıkta, koroner damarlarda yer yer, başta kolesterol olmak üzere bir takım maddeler birikmekte ve buralarda darlıklar ve tıkanıklıklar oluşmaktadır.

Burada kalp damar kesitlerinde ateroskleroz (damar sertliği) gelişmesini görmekteyiz. Damardaki ateroskleroz sonucu oluşan plak dediğimiz yapılar zaman içinde büyüyebilir ve damar boşluğunu daraltır. Damardaki daralma da, içinden geçen kan miktarını azaltacağından dolayı kalbin beslenme bozukluğuna bağlı problemler gelişir.

Oluşan tabloya, koroner arter hastalığı veya koroner kalp hastalığı denir. Bunun sonucu olarak kalbin beslenmesi bozulmakta, kalbin ritmik çalışmasında ve kasılmasında hastalığın ciddiyetiyle orantılı olarak bozukluklar oluşmaktadır. Koroner arter hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de erişkinlerde başta gelen ölüm ve iş gücü kaybı nedenidir.

ALINTI

Kalp Pili Hakkında Her şey?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp pilleri (pacemaker), kalbin ritmini oluşturan ve düzenleyen elektronik cihazlardır. İlk çıkış amacı kalbin yavaş atması sonucu gelişen rahatsızlıkları tedavi amacını taşırken son yıllarda ritim bozukluklarında (antitakikardik pacemaker’ler ve takılabilir kardiyoverter-defibrilatör piller -ICD-) ve kalp yetmezliğinde de kullanılmaya başlanmıştır (biventriküler pacemaker’ler).

Kalıcı kalp pilini gerektiren durumları inceleyelim:

Sinüs düğümü hastalığı:

Hasta sinüs sendromu olarak da adlandırılır. Bu durum, kalbin normal uyarı oluşturan hücreleri (sinoatrial düğüm veya sinüs düğümü) görevini yeteri kadar iyi yapamadığı zaman ortaya çıkar. Kalp hızında çoğunlukla yavaşlama bulunur. Çeşitli aritmiler ve bu arada hızlı ritimler de (takikardi) olabilir. Hastalarda efor ile yeteri kadar kalp hızı yükselmez. Kalıcı kalp pili uygulamasının önde gelen nedenidir.

Hasta sinüs sendromunda EKG. Bu sendromda zaman zaman yukarıda görüldüğü gibi kalp ritminde duraklamalar veya bazen de kalp hızında yavaşlamalar görülür. Bu dönemlerde hastalarda bayılma, bayılacakmış gibi olma, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetler olur. Bu şikayetlerin olduğu hastalarda kalıcı pil takılarak yavaşlamış kalp hızı normale döndürülür.

Eğer kalp hızı dakikada 40’ın altına düşmüş ve belirti ve şikayetler açık bir şekilde bradikardiye bağlanıyorsa kalp pili hemen daima önerilir. Eğer kalp hızı dakikada 40’ın üzerindeyse ve zaman zaman bradikardiye işaret eden şikayet ve belirtiler varsa da kalp pili önerilebilir. Anormal olarak yavaş kalp ritimleri olsa bile şikayeti olmayan hastalar genellikle kalp pili adayı değildirler

Kalp blokları:

Kalp pili uygulamalarının ikinci en sık nedenidir. Kalp blokları, kalpte iletim sisteminin her kademesinde olabilirse de en çok probleme, atrioventriküler düğüme ait olan atrioventriküler (AV) bloklar neden olur. AV bloklar, birinci, ikinci ve üçüncü derece olmak üzere 3 tiptir. En ağır şekli 3. derece olandır. Buna AV tam blok da denir. Bu blok şeklinde sinüs düğümünden çıkan uyarılar AV düğümden aşağı geçemez, ve böylece ventriküllerin kasılması için uyarı aşağı inemez. Eğer AV düğümün ilerisinden başka bir noktadan yeni uyarı çıkışı olmaz ise bu durum hayatla bağdaşmaz. Böyle bir durumda çoğunlukla vücudun hayatta kalma mekanizmaları devreye girer ve bloğun ilerisinde bir odak, uyarı çıkarma görevini üstlenir. Ancak çıkan bu uyarılar, sinüs düğümünden çıkanlara göre az sayıdadır ve insanın yaşamını normal olarak devam ettirmesi için yeterli değildir. Bu durumda kalp pili takılarak uygun kalp hızı sağlanır.

Sık görülen AV blok nedenleri içinde; kalp krizi, iletim sisteminin dejeneratif hastalığı, ilaçlar, ameliyat veya ablasyon komplikasyonları sayılabilir.

Karotis sinüs aşırı duyarlılığı (hipersensitivitesi):

Boyunda beyine giden atardamarın (karotis arter) 2’ye ayrıldığı yere karotis sinüs denir. Bu bölge, vücutta kan basıncının ayarlandığı yerlerden biridir. Kan basıncı yükseldiği zaman burada bulunan basınca duyarlı hücreler (baroreseptörler), beyindeki basınç merkezi ile haberleşerek atardamarların etrafındaki düz kasları gevşetir ve böylece atardamarlar biraz genişleyerek yükselmiş olan kan basıncını düşürmeye çalışır. Ancak bazen bu hücrelerde aşırı duyarlılık gelişir. Bu durumda boyun bölgesine olan temas veya hafif basınçlarda (dar yakalı gömlek giymek, boyun hareketleri, tıraş olurken bu bölgeye temas vb) bu hücreler yanlış olarak kan basıncı yükseldi zanneder ve kan basıncı ve bazen de ek olarak kalp hızı düşürülür.

Kalp Yetmezliği

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp yetmezliği kalbin kanı pompalama yeteneğinin kaybolması yani dokulara yeterli kan ve oksijenin gitmemesi durumudur. Kendi basma özgül bir hastalık olmamakla birlikte, yaygın ve ciddi sorunlara yol açabileceği için önemlidir.Kalp yetmezliği kalbin yeterince çalışmaması anlamına gelir. Kalbin işlevsel yeteneklerinin azaldığı bazı kalp hastalıklarında kalp yeterli çalışabilmek için düzenleyici süreçler geliştirir. Bu durumda kalp yetmezliği engellenmiş olur. Örneğin taşikardi, yani kalbin dakikada atım sayısının hızlanması böyle bir süreçtir. Her kasılmada gerekli miktarda kanı vücuda pompalayamayan kalp, bu yetersizliği karşılamak için daha sık kasılır. Bir başka düzeltici süreç
de kalp karıncıklarının genişlemesidir. Böylelikle karıncıklardaki kan miktarı artar. Bu durumda, güçsüz kalmış olan kalbin, normal miktardaki kanı bile atmakta zorluk çekerken, daha çok kanı vücuda pompalamakta yetersiz kalacağı düşünülebilir. Oysa kalp kası liflerinin gerilmesi daha büyük bir güçle kasılmalarına yol açar. Başka bir deyişle kalp boşluklarının genişlemesi sonucunda gerilen kalp kası lifleri yüksek bir güçle kasılır. Ayrıca kalp boşluklarının genişlemesine her zaman aşın büyüme (hipertrofi) eşlik eder. Olağan koşullara göre daha çok güç harcaması gereken kas lifleri büyüyüp kalınlaşırlar; böylece kasılabilme yetenekleri önemli ölçüde artar. Kalp boşluklarının genişlemesi, bir açıdan kalbin yeterli çalışmasını sağlasa da, birçok sakıncayı da birlikte getirir.
ikincil önem taşıyan bir başka düzenleyici süreç ise, karaciğer ve dalak gibi organlarda depolanmış durumdaki kanın genel dolaşıma aktarılmasıdır. Dokulara az miktarda kan gelmesi durumunda, kılcal damar ağı bakımından zengin organlarda depolanmış kırmızı kan hücreleri genel dolaşıma aktarılır. Bu süreç de, sonuçta kalbin daha çok çalışmasına yol açar.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Tedavinin zamanında başlamasını sağlamak ve hastalığın ağırlaşmasını önlemek açısından başlangıç belirtilerim bilmek önemlidir.
Hastalık ani ve şiddetli bir güç harcandıktan sonra ortaya çıkabilir. Önceleri belirtisiz seyreden hastalık, şiddetli güç harcanması sonucunda dengelerin altüst olmasıyla belirti vermeye başlar. Ama genel olarak yavaş ilerleyen hastalığın önceleri hafif olan belirtileri giderek şiddetlenir. Sağlık durumu iyi olan bir kişi güç harcamayı gerektiren işleri başarıyla tamamlayamaz. Hastalar soğuk havada bir merdiven çıkarken ya da yokuş yukarı yürürken zorlanmaya başlarlar. Solunum zorlaşır ve hasta ya adımlarım yavaşlatmak ya da durmak zorunda kalır. Bu durum önceleri hastayı biraz şaşırtsa da, pek önem vermez, olayı bir anlık yorgunluğa bağlayarak geçiştirir. Bundan sonra, uyarıcı bir başka belirti ortaya çıkar: Yorucu bir günün sonunda ayak bileklerinde şişme (ödem) ortaya çıkar. Şişler hamur kıvamındadır ve sabah saatlerinde kaybolur. Nefes darlığı ve şişme önceleri hafiftir;
ileri dönemlerde ise çok şiddetli ve ağır bir tablonun gelişimine yol açarak kalp yetmezliğinin en önemli iki belirtisin! oluştururlar. Daha sonra tabloya eklenen morarma özellikle yüz, el ve ayakların kırmızı-mor bir renk almasına yol açar. Zamanında tedavi edilmezse belirtiler giderek şiddetlenir. Nefes darlığı artık basit hareketlerde de görülür;
ayaklardaki şişlikler giderek artar ve bacaktan yukarı doğru yayılır, morarma da iyice belirginleşir. Kalp yetersizliğinin en ileri aşamasında nefes darlığı dinlenme sırasında da görülür; şişme, bacakların dışındaki bölgelere de, örneğin kama, erkeklerde cinsel organlara ve hatta göğse yayılır; morarma ileri derecede yoğunlaşır.
Bu belirtilerle birlikte ikincil olarak, kalp astımı ya da akciğer ödemi (akciğerlerde sıvı birikimi) görülür. Ani gelişen bu durum boğulmaya benzer bir izlenim yaratan ciddi bir tablodur.
Belirtilerin nasıl ortaya çıktığım anlayabilmek için, yetersizlik halindeki kalp ve dolaşım sisteminin hangi koşullar altında bulunduğunu açıklamak gerekir. Kalp, içerdiği kanın tümünü pompalayamaz. Her kasılmada gerekenden daha az miktarda kanı damarlara vererek daha az enerji harcar. Sonuçta kanın dolaşma hızı giderek azalır ve morarma gelişir. Hastalığın ağırlığına göre, kalbin pompalayamadığı az ya da çok miktarda kanın karıncık içinde kalması sonucunda karıncık içi basınç artar. Bu basınçtan ötürü, dokulardan gelen toplardamar kanının sağ karıncığa, akciğer toplardamarından gelen kanın da sol karıncığa boşalması engellenir. Sonuçta büyük dolaşımın toplardamar sisteminde basınç artışı ve ödemler ortaya çıkar. Küçük dolaşımdaki basınç artışı ise akciğer ödemine ve nefes darlığına neden olur.

-Nefes Darlığı
Kalp yetmezliğinin hastalık tablosunu başlatan ilk belirti nefes darlığıdır. Hastanın kalp-dolaşım sistemindeki bozukluk açısından büyük önem taşır. Bazı olgularda ise oksijen azalması ve karbon dioksit artışının (çok ağır olgular dışında kan gazları değerleri normaldir) solunum merkezlerim uyarması da nefes darlığına yol açabilir.
Ama nefes darlığının temel nedeni, akciğerde kan göllenmesi, yani akciğer damarlarında aşın kan birikmesidir. Benzer bir durum olan, büyük dolaşımın toplardamar sistemindeki basınç artışı da, daha önce belirtildiği gibi, kalbe gelen bütün kanın vücuda pompalanamamasının sonucudur. Aynı süreç kanın küçük dolaşımdan kalbe gelmesini de engeller. Solunum sistemindeki gaz alışverişi ve akciğer hareketleri de önemli ölçüde engellenir; solunum güçleşir. Kalp hastaları akciğerdeki sıvı birikimim azaltmak için daha uygun bir duruş seçer, yan oturur ya da oturur bir konum alırlar (ortopneik durum). Ağır kalp yetmezliğinde hastalar, geceleri yatakta yatmak yerine koltukta oturmayı tercih ederler.

-Akciğer Ödemi
Akut sol karıncık yetmezliği nöbetidir. Kalp yetmezliği, hastalığın nedenine göre, karıncıklardan birinde ortaya çıkar. Kasılma yeteneğinin azalması öncelikle sol karıncığı ilgilendiriyorsa, kalbe toplardamarlar ile vücuttan önemli miktarda kan geldiğinden sağ karıncık bu kam akciğerlere yollamayı başarabilir, akciğer engelim aşan kan sol karıncığa ulaşabilir, ama sol karıncık bu kanın hepsini aorta pompalayamaz. Böylece sol karıncığın gerisinde yani akciğer ağacında kan göllenmeye başlar, yani akut akciğer ödemi (göllenmesi) gelişir.
Bu koşullarda kalp astımı adı verilen bir nefes darlığı nöbeti ortaya çıkar. Bu nöbet hemen durmazsa, aşırı miktarda kan birikiminden ve oksijen eksikliğinden ötürü çok büyük bir yük altında bulunan akciğer damarlarından açığa çıkan sıvı hava keseciklerim (alveol) doldurur ve kan ile hava arasındaki normal alışverişi önemli ölçüde bozar; böylece kanın oksijen içeriği daha da azalır. Bu duruma akciğer ödemi denir. Solunum giderek zorlaşır ve hastanın boğulmaya karşı verdiği korku dolu bir mücadeleye dönüşür.
Vücut yatar durumdayken toplardamarlardan kalbe dönen kan miktarı arttığından, nefes darlığı nöbetleri daha çok geceleri görülür. Aynı koşullarda vücudun alt bölümüne giden kan miktarı da azalır ve hasta bu durumu gidermek için oturur vaziyet alarak ayaklarını yatağın kenarından sarkıtır. Nöbet oldukça ağır seyretmekle birlikte, uygun ilaçlarla denetlenebilir niteliktedir. Altta yatan kalp yetmezliği ne kadar hafifse tablonun düzeltilmesi de o ölçüde kolaydır. Belirtiler olguların çoğunda kısa sürede düzelir ama hasta bitkin düşer.

HASTALIĞIN NEDENLERİ
Daha önce belirtildiği gibi kalp yetmezliği, kalbi olumsuz etkileyen çeşitli hastalıklar sonucunda gelişmektedir. Bunların en önemlileri doğrudan kalbi ilgilendiren mitral kapak (sol kulakçık ile sol karıncık arasındaki kapak) yetmezliği ve darlığı ile aortun (daha doğrusu aortun yarımay kapağının) yetmezliği ve darlığıdır. Bu kapak bozukluklarının nedeni genellikle frengi ya da başka enfeksiyon hastalıkları, özellikle de akut romatizmal ateştir. Uygulanacak tedavinin amacı kalp yetmezliğim yenmektir.
Günümüzde önlenmesi oldukça zor olan bir rahatsızlık da vücudun bütünü-nü etkileyen damar sertliğidir. Bu hastalık atardamar duvarlarının sertleşmesi-ne, damarların esnekliklerinin azalma-sına yol açar. Kalbin bu sert damarlara kanı pompalaması güçleşir. Ama damar sertliğinin en önemli etkisi kalp kasım besleyen atardamarların (kroner atardamarlar) etkilenmesiyle kalbin kan akımının ve kalbe gelen oksijen miktarının azalmasıdır.
Kalp kası iltihapları ve tiroit bezinin aşın hormon salgılaması da (hipertiroidizm) belli oranlarda kalp yetmezliğine yol açan hastalıklardır.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

Kalp yetmezliği olgularında kullanılan oldukça etkili ilaçlar vardır. Bu ilaçlar birçok insanın yaşamım kurtarmıştır. Bunların en önemlisi dijitaldir.
Kalp yetmezliği hastaları için beslenmenin büyük önemi vardır. Öncelikle alınan besin miktarı az olmalıdır. Hekimler ilk günlerde daha çok şekerli su, portakal suyu, açık çay, sebze sulan gibi sulu besinler önerir. Alınan besinler daha sonra aşamalı olarak artırılır ve günlük besinler birkaç öğüne bölünerek verilir. Sindirim işlevi, kalbin yükünü önemli ölçüde artırdığından besinlerin iyice çiğnenerek ve az miktarda alınma-sı gerekir. Öncelikle yağlar önemli ölçüde kısıtlanmalıdır ve hekim gerekli görürse ödemli olgularda tuz sınırlama-sı uygulanır. Beslenmede tuz sınırlama-sı uygulandığında idrarla atılan su miktarı artar, ödemler kaybolur ve kalbin yükü azalır. Kalp kası dokusunun oksijenlenmesini engelleyen sigara bütünüyle kesilmelidir; kahveye izin verilebilir.
Hekimin önerilerin! düzenli olarak uygulayan ve ilaçlanm alan bir hasta başanyia tedavi edilebilir. Tedavi başa-nlı da olsa, kalpte hastalık olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla kalp yetmezliğim ağırlaştıracak ağır bedensel güç
harcamaktan kaçınmak gerekir. Gerekli önlemleri alan hasta uzun yıllar yaşayabilir.

Kalp Kapağı Hastalıkları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Dünyada tüm ölümlerin %1-2’sinin sorumlusu olan hastalığın kalp üzerindeki olumsuz etkileri genellikle hastalığın kalbi tahrip etmesinin ardından ortaya çıkıyor. Bu nedenle hastalığı bilip, erken dönemde tedavi olmak çok önemli…
Kalp kapağı hastalıkları özellikle ülkemizin bulunduğu coğrafyada, gerek yaşam kalitesine, gerekse de yaşamın kendisine karşı ciddi bir tehdit boyutunda varlığını koruyor. Esasen dünyada tüm ölümlerin %1-2’sini kalp kapağı hastalıkları oluşturuyor.
Bunun da ötesinde kimi zaman koroner kalp hastalıklarına eşlik eden kalp kapağı hastalıkları rahatsızlığın boyutunda artışa yol açarken, kalp kapağı hastalıkları zemininde oluşan kalp yetmezlikleri, kalp atışlarında düzensizlikler (ritm bozuklukları) insanlarda ciddi yakınmaların oluşumuna yol açabiliyor.

KALP KAPAKLARI NEDİR

Kalp, gevşeme ve kasılma hareketleri yaparak kanı sürekli ileri doğru pompalayan en hayati organımız. Birbirinden kaslarla ayrılan dört odacıktan oluşan kalp içinde kanın, vücutta yaptığı gibi hep ileri doğru hareket etmesi, geriye kaçmaması gerekiyor. İşte bu ileri hareket sağlayan yapılara kalp kapakları deniyor. Malp kapakları motorlardaki karbüratörlerin valflerine benzetilebilir.
Kalbin alt ve üst odacıklar arasında yer alan iki kapağının sağdakinin ismi triküspit, soldakinin ise mitral kapaktır. Kanın kalbi terkettiği noktalarda, yani kalp ile ana atardamarlar arasında yer alan diğer iki kapağın sağındakine, akciğer ana atardamarları ile kalp arasında yer alır, pulmoner kapak, soldakine ise ki bu da aort dediğimiz temiz kanı vücuda taşıyan büyük atardamar ile kalp arasında yer alır, aort kapak denir. İşte kalp kapağı hastalıkları bu kapakların etkilendiği tüm hastalıkların genel ismidir. Kalp kapağı hastalığında kaşımıza üç tip bozukluk çıkar.

Birinci tipte kapakların açılımı kısıtlanmıştır.
Kapak açılamadığından darlık oluşmuş, normalde geçmesi gereken kan miktarından az bir kısım ileri doğru geçebilmektedir. Hortumun ucunu sıktığınızı düşünün, suyun geçişi ne kadar tazyikle olur, su akamadığı için geride göllenir, oluşan zorlanma belki de hortumun musluktan çıkması ile sonuçlanır. İşte kalp kapak darlıklarında da bu meydana gelir. Kapak darlığına bağlı olarak yeterli miktarda kan ileriye geçemediğinden kan basıncı düşer (hipotansiyon), çoçuklarda gelişme gerilikleri, erişkinlerde nefes darlığı, çabuk yorulma yakınmaları, bazı tiplerde de göğüs ağrıları oluşur.
Açılamayan kapağın gerisinde ise kan göllenmeye, artan basınçla bu kalbin bu bölümleri genişlemeye başlar. İleri akamayan kan ve sıvılar kimi zaman akciğerde kimi zaman ise çevre organlarda birikir. Bu nefes darlığı, ayaklarda ödem, şişme gibi tablolara yol açar. Kapak darlıklarında bulgular oluşum mekanizmasına da bağlı olarak erken dönemde ortaya çıkar.

İkinci tipteki kalp kapağı hastalıkları kapakların açılımında değil ama kapanmalarındaki bozukluk ile oluşur.
Kapakların asli görevleri kanın hep ileri doğru akışını sağlamaktır demiştik. İşte bu görevdeki aksama kapakların tam kapanamaması sonucu oluşur ve kapak kaçakları meydana gelir. Yine bahçe hortumu ile sulama örneğini verirsek; hortumda büyük bir delik olduğunu varsayalım. Bu durumda hortumun ucunu daraltmasak bile yeterli suyu sağlamayacağız. Aynı tablo kalp kapak kaçaklarında vücudun başına gelir. Eğer kaçak fazla ise dokular yine yeterli miktarda kana kavuşaz, kan basıncı düşmeye meyleder.
Öte yandan ileri doğru gidemeyen kan kalp boşlukları içinde birikir, bu sefer basınç, tazyik artışı ile değil ama hacim artışı ile kalp kaslarını gererek büyütür ve zaman içinde kalbin pompalayabilme, yani kasılıp gevşeme özelliğine zarar verir.
Bu kalp kapağı hastalığının zemininde, kalp yetmezlikleri gelişir. Kalp kapak kaçakları özellikle yavaş seyirli ise uzun süre belirgin şikayet oluşturmaz. Belirgin yakınmalar oluştuğunda kalp çalışmasındaki bozukluk artık iyileşmez düzeye gelmiş olabilir. Bu yüzden kalp kapak kaçakları kapak darlıklarına göre daha tolere edilebilen ancak sinsi ilerleyen rahatsızlıklardır.

Kalp kapak hastalıklarının üçüncü ve en sık görülen tipinde, hem kapağın açılması hem de kapanması kısıtlanmıştır.

En fazla yakınma oluşturan bu tipteki kalp kapağı hastalıklarıdır. Hakim olan lezyon, açılım ya da kapanmadaki sıkıntı, kişinin şikayetlerinin tipini de belirler.

NEDENLERİ

Kalp kapağı hastalıklarının nedenlerine gelince; kalp kapağı hastalıklarının içinde en önemli yeri (ülkemizde de en önde gelen sebeptir) çoçukluk çağında, boğazda yerleşen, üst solunum yolu infeksiyonuna yol açan özel bir tipteki mikroplara karşı vücudda oluşan savunma mekanizmasının yanlış bir yola girerek vücudun kendi organlarına (başta kalp ayrıca böbrekler, beyin ve eklemler) zarar vermesi ile oluşur. Aslında biraz da kafa karıştırıcı olacak şekilde “romatizmal kalp kapak hastalığı” olarak adlandırılan bu grup kalp kapağı ameliyatlarının da önde gelen nedenidir.
Hayatın ileri yaşlarında özellikle kalbin sol tarafında yer alan kapakların etkilendiği kireçlenmelere bağlı kapak hastalıkları, kalbi besleyen koroner damarlardaki tıkanmalar yani kalp krizleri sonucunda özellikle mitral kapağın çalışmasını sağlayan kasların hasarlanması sonucu gelişen mitarl yetmezlikleri kalp kapağı hastalıklarının önde gelen sebebleri arasındadır. Toplumun önemli bir kısmını, %2-5’sini etkileyen, kapak yapısının daha esnek, daha elastik, bir kısmında da süngerimsi bir kalınlaşmanın eşlik ettiği “mitral kapak prolapsusu” özellikleri nedeni ile ayrı bir yazı konusudur.
Doğumsal kalp hastalıkları kalp kapağı hastalıklarına neden olan ayrıcalıklı başka bir gruptur.

TANI

Kalp kapağı hastalıklarının tanısı günümüzde çok kesin ve net olarak, risksiz bir tetkik yöntemi olan kalp ultrasonografisi, yani ekokardiografi ile konur. Yaklaşık yarım saat süren bu inceleme ile kalbin anatomisi, yani yapısı bu arada performansı incelenir. Kalp kapaklarının yapısı, açılımı ve kapanması izlenerek varsa kaçakların miktarı, kalp odacıklarının boyutları, yani kalbin büyüyüp büyümediği, kalp içi ve damarlardaki basınçlar saptanıp kalbin pompa gücünde azalma olup olmadığı araştırılır.
Kimi zaman ek bilgiler edinilmek istendiğinde yemek borusuna endoskopiye benzer bir yöntemle ince bir tüp konarak yapılan transözofajiyal ekokardiografiye, kimi zaman da ilaç ya da koşu bandının kullanıldığı stress ekokardiografiye başvurulur.

TEDAVİ VE TAKİP

Tanı konup rahatsızlığın ciddiyeti ortaya çıkarıldıktan sonra artık sıra tedavi ve takip sürecine gelir. Takip için belli aralıklarla ekokardiografi işlemi tekrar edilir. Ekokardiografi ve kişinin kliniği, yani şikayetlerinin derecesi, efor yapabilme kapasitesi tedavide strateji geliştirmede kullanılan iki temel unsurdur. Tedavi seçenekleri arasında medikal yani ilaçla tedavi ayrıca girişimsel tedavi yer alır. Kimi zaman bu iki seçeneğe aynı anda başvurulabilir. İlaç tedavisinde anlaşılması gereken esas, ilaçların kapaktaki mekanik rahatsızlığın kendisini ortadan kaldırmayacağıdır. Çoğu zaman ilaçlar kapaktaki rahatsızlığın ilerlemesini engellemekten de acizdirler. Ancak kapak rahatsızlığının kalp üzerindeki olumsuz etkileri ilaçla büyük oranda engellenebilir. Kalp kapak hastalığı zemininde gelişen kalp yetmezliklerinin ve ritm bzoukluklarının tedavisinde de çoğu zaman ilaç tedavisi tek başına yeterli olur.

Girişimsel yöntemler

İlaç tedavisi yetersiz olduğu anda ya da kalp kapağı hastalığı kalbe belirgin bir şekilde olumsuz etkimeye başladığında, kalbi büyüttüğünde, kalbin çalışmasını bozmaya başladığı zaman girişimsel yöntemlere sıra gelir. Girişimden kasıt genel olarak cerrahi ve kateter yolu ile yapılan balon işlemidir.

Cerrahi yani ameliyat gündeme geldiğinde yapılan şey genel olarak kapağın tamir edilmesi, bu mümkün olmuyorsa bozuk kapağın çıkartılıp yerine protez, yapay bir kapak takılmasıdır. Kapak tamiri daha ziyade kaçak oluşan, kapak yapısında fazla kireçlenmenin olmadığı mitral ve triküspit kapaklara başarı ile uygulanır. Bu işlemin yapılamadığı durumlarda, kapak darlıklarında, özellikle kireçlenmenin ön planda olduğu kapak rahatsızlıklarında ise kalp kapakları protez kapaklarla değiştirilir. Kişinin özelliğine göre tamamen ****lik kapaklar ya da kısmen organik madde içeren bioprotez kapaklar kullanılır.
Kapak yapısında fazla kireçlenmenin yer almadığı açılım kısıtlılıklarında başka etkin bir girişim yöntemi kateter yani anjiografi yöntemi ile yapılan balon işlemidir. Hemen ertesi gün kişinin taburcu edilebildiği, genel anesteziye ihtiyaç duyulmayan bu yöntemde ince bir tel ile kasıktaki damarlardan girilip kalbin içine dek ilerlenir, açılımında kısıtlama gelişmiş kapağın hizasında şişirilen bir balon ile yeterli açılma sağlanır.Sonuçları iyi olmakla beraber bu işlem daha ziyade zaman kazanmaya yöneliktir. Zaman içinde kapakta yeniden açılım kısıtlılığı gelişebileceği gibi balonla açma sırasında gelişen yırtılmalarla bu sefer kaçak problemi ortaya çıkabilir. Bu durumda ameliyat her zaman için yapılabilir bir seçenek olarak hazır bekler.

Kapak hastalığının girişim zamanlaması çok önemlidir. Zamanı gelmeden kapağın protez kapakla değiştirilmesi protez kapağın yaratabileceği riskleri gereksiz yere daha uzun bir sure yaşamak anlamına gelir. Aslında protez kapak cerrahisi bu konuda çok deneyimli ve ünlü cerrahın dediği gibi “bir hastalığı başka bir hastalık yaratarak tedavi etmektir”. Öte yandan gerektiği halde girişime başvurulmaması kalpte geriye dönüşümsüz değişikliklerin oluşmasına yol açar ve kişinin hayatını çok ciddi anlamda önlenemez bir risk ile karşı karşıya bırakır.
Aslında esas olan, tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi kalp kapağı hastalıklarında da oluşmadan önüne geçebilmek

-Alıntı-

Kalbin Hareketleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalb gevşeme ve sıkışma (sistol ve diyastol) nöbetleri içindeçarparlar. Kulakçıkların sistolu esnasında karıncıklar gevşemehalindedir. Bu hareketi şöyle sıralıyabiliriz:

Büyük toplar damardan kan kulakçıkları dolar. O zaman kulakçıklar kasılır ve kanı o esnada gevşek halde bulunan karıncıklara iter. Bu sırada kulakçıklarla karıncıklar arasında bulunan kapaklar açık bulunurlar. Kulakçık kasılmasının bitiminden sonra gevşer, karıncıklar kasılmaya başlar. Bu esnada kalb kapakları kapanır.

Karıncık kasılması en yüksek seviyesine varınca damar kapakları açılır ve böylece kan damarlara atılır. Karıncık kasılması bitince kalbin istirahat devri başlar ve damar kapakları kapanır.

Her vuruşta kalbimiz elli altmış santimetre küb kan fırlatır. Bir vuruşta kalbin gördüğü iş 1,4 kilogram metredir. Kalb dakikada 4-6 litre kan fırlatır. Kan dakikada bütün vücudu 6 defa dolaşır. Böylece kalbin bir günde gördüğü iş 20 bin kg. metreye varır. Yâni bu enerji ile 20 kilogram bir yük bin metreye kaldırılabilir.

Çağdaş teknik bile yumruk kadar bir hacim içinde bu kadar iş görebilen bir makine icad edememiştir. îşin mühim tarafı şudur ki kalb bu ağır işi bir ömür boyunca ve bir tamir gör-meksizin yapar.

Kalb adelesinin özelliği, irademize tâbi olmadığı halde çizgili adale neviden olmasıdır. Bu adaleler vücudumuzda en ağır işi gören adalelerdir. Bu sebeple de en çok gıdaya ve oksijene muhtaçtırlar.

Bu gıdayı kalb adalesine taç damarları verir. Sükûn halinde bile bütün dolaşım kanının yüzde onu kalbi beslemek vazifesini alır. Taç damarlarınınö nemi bundan anlaşılır. Budamarardan büyükçe bir dalın âni olarak tıkanması ölüme kadar varabilen vahim akibetler doğurur.

Kalp Büyümesi Nedir? Kalp Büyümesi Nedenleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Büyümesi Nedir Tedavisi,
Kalp Büyümesi belirtileri,
Kalp Büyümesi Neden olur

Kalp Büyümesi Nedir? Kalp Büyümesi Nedenleri

Kalp büyümesi genellikle kalp boşluklarının büyümesi sonucu oluşur. Burada kalp kapaklarının büyümesi söz konusu değildir.
Kalp boşlukları büyük olmaksızın da röntgen filimlerinde kalp büyük görünebilir. Her kalp büyüklüğü ciddi problemlere neden olmayabilir. Önemli olup olmadığı altta yatan nedenle ilgilidir ve tedavi de ona göre değişir. Önemli olanlardan biri kalp yetmezliklerinde görülen kalp büyümesidir.
Kalbimiz bildiğimiz gibi yaşamamız için gerekli oksijen ve besin maddelerini taşıyan kanı vücudumuza pompalayan yaşamsal öneme sahip bir organımızdır. KY dendiğinde kalbin çalışmaması anlaşılmamalıdır. Kalbin pompalama gücünün olması gerekenden daha az olması KY olarak bilinir. KY durumunda kalp kanı yeterli miktar ve hızda organlarımıza gönderemez ve kalp içindeki basınç artar. Sonuç olarak kalp vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda oksijen ve besini vücuda pompalayamaz. Bu duruma karşılık olarak kalp boşlukları gerilip daha fazla kan pompalamak için daha fazla kanı tutmaya başlar. Bu başlangıçta dolaşımın devam etmesine yardımcı olur ancak zamanla kalp kası zayıflar ve güçlü kasılmamaya başlar. Bir korunma mekanizması olarak böbrekler bu duruma sıvı (su) ve tuz tutarak cevap verir. Kollarda bacaklarda ayaklarda akciğerlerde ve diğer organlarda sıvı birikimi olduğunda da konjestif kalp yetmezliği denen durum ortaya çıkar.
Kalp krizinde şikayetin esasını göğüs ağrısı oluşturur
• Göğüs ağrısı:1
Göğüs kemiğinin arkasındaki göğüs ağrısı kalp krizinin en önemli belirtisidir; fakat özellikle diyabet hastalarında ve yaşlılarda bu ağrı çok belirsiz olabilir yada hiç hissedilmeyebilir (sessiz kalp krizi). Ağrı sıklıkla göğüsten omuz yada kollara ense dişler çene karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir
Ağrının özellikleri:
• Ağrı 20 dakikadan fazla genellikle saatlerce sürer ve genelde dinlenme yada nitrogliserinle geçmez
• Ağrı şiddetli ve künt vasıftadır. Fakat keskin veya belirsiz olabilir
• Ağrı sıkıştıran ağırlık baskı yapıcı tarzda olabilir
• Göğüste daralma hissi uyandırabilir
• “Göğüsde fil oturuyormuş” gibi veya
• Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da vardır.
Kendi başına yada göğüsteki ağrıyla birlikte hissedilebilen diğer belirtiler şunlardır:
• Nefes darlığı
• Öksürük
• Baş dönmesi ve sersemleme
• Bayılma
• Mide bulantısı ve kusma
• “Kıyametin geldiği” hissi
• Sıkıntı.

Kalp Hızı Ve Kalp Ritmi Bozuklukları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kalp hızının artması
kalp ritim bozukluğu belirtileri
kalp ritim bozukluğu nedenleri

Normal Kalp Ritmi


Bir kalp atışı, vücudun geri kalan kısmına kan pompalayan iki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını içerir. İki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını, ventrikülleri (karıncıklar) kanla ‘ dolduran iki atriyumun (kulakçığın) kasılması takip eder. Normalde kalp, düzenli bir şekilde dakikada 60 ila 100 kez atar.

Her bir normal kalp atışı, sinotriyal (SA) düğüm olarak adlandı¬rılan küçük bir grup uzmanlaşmış kas hücresi grubunda başlayan bir elektriksel uyarı tarafından başlatılır. Kalbin doğal uyarı kaynağı (pacemaker) olan SA düğümü, sağ atriyumun (kulakçığın) duvarında bulunur.

SA düğümünden gelen sinyal, hızla kalbin iki küçük üst odacığına (atriyumlara (kulakçıklara) gider ve kasılmalarına neden olur. Sonra sinyal, başka bir uzmanlaşmış hücre demetine, atriyoventriküler (AV) düğüme, ve oradan da dal bloğu olarak adlandırılan özel yollar aracılığıyla ventriküllere (karıncıklara) gider.
Sinyal, ventriküllere (karıncıklara) ulaştıktan çok kısa bir süre sonra (ventıiküllerin (karıncıkların) kan ile dolacak yeterli zamanı olduktan sonra) ventriküllerin (karıncıkların) kasılmasına neden olur.

Kalbin, vücudun daha fazla oksijene olan gereksinimini karşılamak ve daha fazla atık maddeden kurtulmak için egzersiz ya da duygusal endişe esnasında hızlanması normaldir. Ateş, anemi, aşın faaliyet gösteren bir tiroid bezi ve bazı maddeler (dekonjestanlar (burun tıkanıklığını giderici ilaçlar), kafein, amfetaminler ve kokain gibi) de kalbin normalden daha hızlı bir şekilde pompalama yapmasına neden olabilir.

Kalp ritmi anormallikleri (bozuklukları), kalbin elektrik sisteminde bir normal fonksiyonu yerine getirememe söz konusu olduğunda meydana gelir. Hafiften yaşamı tehdit ediciye kadar farklılık gösteren ritim anormallikleri (bozuklukları), atriyumlann (kulakçıkların) ya da ventriiküllerin (karıncıkların) düzenli kasılmasını değiştirebilir.

Açık Kalp Ameliyatı Nedir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Açık Kalp Ameliyatı


Koroner bypass ameliyatı nedir

Göğüs ağrısına ve kalp krizine neden olan koroner arterlerdeki daralmalar belli bir seviyenin üzerine çıktığında kanın akışında engel oluşturur. Bu da kalbin yeterince beslenememesi ve dolayısıyla görevini tam anlamıyla yapamaması anlamına gelir.

Bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan cerrahi işleme koroner bypass ameliyatı denilir. Koroner bypass ameliyatının amacı; varsa göğüs ağrısını ortadan kaldırmak ve oluşabilecek bir kalp krizinin önüne geçmektir.

Her organ gibi kalbimizin de yaşamak ve görevini yapmak için kanla beslenmeye gereksin duyar. Kan, kalp kasımıza koroner arter adı verilen atardamarlar yoluyla gelir. Bilindiği gibi damar sertliği (ateroskleroz) tüm vücuttaki damar iç duvarında yerleşebilen ve yerleştiği bölgede darlıklara neden olan bir hastalıktır. Koroner arterler de damar sertliğinden önemli oranda etkilenir. Bunun sonucunda kalp kasının beslenmesi için tek kaynak olan koroner arterlerde daralmalar ve tıkanmalar oluşabilir.

Kimler Açık Kalp Ameliyatına Adaydır

Koroner arterlerin daralmalarında tedavi çin 3 seçenek söz konusudur. Bunlar; ilaç tedavisi, koroner balon anjioplasti (stent uygulamaları bu grup içinde düşünülür) ve koroner bypass ameliyatıdır. Hangi tedavi şeklinin seçilmesi gerektiğine, hastalığın durumu göre kalp cerrahı ve kardiyolog birlikte karar verir. Tedavi yönteminin seçiminde; hastanın genel durumu, koroner arterlerin yapısı ve kalbin kasılma gücü gibi bir çok faktör etkili olur.

Ameliyat Ne Kadar Sürmekdedir

Ameliyat süresi yapılacak bypass sayısına ve varsa ek işlemlere bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık 4 saat kadar sürer.

Alıntı

Yaşa Göre Kalp Atış Hızı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kalp Atış Hızı Yaşa Göre

Yaşa Göre Kalp Atış Sayısı

0 – 1 yaş arası dk 120 – 140
1 – 3 yaş arası dk 90 – 120
3 – 7 yaş arası dk 90 – 100
7 – 20 yaş arası dk 80 – 90
20 yaşından sonra dk 60 – 80 arasında değişir.

Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası kalbin hızlı attığını gösterir.

alıntı

Kalbin yapısı vücudumuzdaki işleyişi ve görevi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İnsan vücudundaki atardamartoplardamar ve kılcal damarların toplam uzunluğu yaklaşık 96000 km uzunluğundadır ve dünyanın çevresini iki defa dönebilecek uzunluktadır

Erişkin insan kalbi her dakika 5 litreher gün 9000 litre kanı vücuda pompalamaktadır

Kalp her gün yaklaşık 100 000 defa atmaktadır

Ortalama 70 yıllık bir yaşam süresince 25 milyar defa kalp atmaktadır

İnsan kalbinin ağırlığı kadında 250 erkek de 300 gram kadardır

Bir çocuğun kalbi yaklaşık sıkılı bir yumruk kadarerişkin kalbi iki yumruk kadar büyüklüktedir

Kanın %78’i sudur

Kan yaklaşık 20 saniyede tüm beden yolculuğunu tamamlamaktadır

Kalbin yapısı ilk defa 1706 yılında bir Fransız anatomi profesörü olan Raymond Viessens tarafından tanımlanmıştır

Elektrokardiyografi aygıtı bir Hollandalı fizyolog olan Einthoven tarafından 1902’de keşfedilmiştir

Kalbin Yapısı

Normal kalp yumruktan biraz daha büyük kas yapısında güçlü bir pompadır Günde ortalama 100 000 kez kasılarak 8000 litre kanı sürekli olarak dolaşıma pompalar

Kalp dört boşluktan oluşur Üstte sağ ve sol olmak üzere iki kulakçık altta ise sağ ve sol olmak üzere iki karıncık vardır

Kalpte dört kapak bulunur: Triküspid kapak sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında pulmoner kapak sağ karıncık ile akciğerlere

kan taşıyan büyük damar (pulmoner arter) arasında mitral kapak sol kulakçık ile sol karıncık arasında ve aort kapağı sol karıncık ile ana atar damar / şah damarı (aort) arasında bulunur

Kalbin Görevi

Organlardan gelen ve oksijeni az olan kirli kan toplardamarlar ile sağ kulakçığa dökülür buradan triküspid kapak aracılığı ile sağ karıncığa geçer Sağ karıncık kirli kanı pulmoner kapaktan pulmoner arter aracılığı ile akciğerlere pompalar Akciğerlere gelen kan oksijenden zenginleşir Oksijenden zenginleşen temiz kan akciğer toplardamarları ile sol kulakçığa buradan da mitral kapak aracılığı ile sol karıncığa geçer Sol karıncığa gelen temiz kan aort kapağından geçerek aort aracılığı ile tüm organlara pompalanır Sol karıncıktaki kanın basıncı kolda ölçülen kan basıncına eşittir

Mektup Sözleri

Salı, Haziran 19th, 2012

Mektup Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Mektup Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Mektup Sözleri

Kısa Mektup Sözleri

– Bu mektuplar tarihimiz sanmaki ölmeyeceğiz biz öldüğümüzde torunlarımıza aşkımızı öğreteceğiz

– Her yazına Başlamadan önce Seni Seviyorum Yazışını özledim beyaz Sayfadaki teninin Kokusunu Özledim Birtanem Bir mektubunu bekler bu isyankar aşık!

– Ne telefon ne e-mail ne de diğer elekronik cihazlar mektuplarındaki yazılar kadar heyecanlı olmadı şu anki gibi bitanem.Mektuplar Aşkın resmidir Anıların bekçisi Gurbetin Temsilcisidir, O Bir Mektupdur!

– Uzakta Olsan Bu mektubum Sana gecenin Kör Karanlığında Gurbetin Kucağında Ama Sevginin Yanımda Olduğu Saatte Yazıyorum Seni Çok Seviyorum Aşkım.

– Ne yasaklar Dinler Seni Ne Engeller geçer önüne Kalbim içinde Hadi Git Sevgilime Mektup’um…

– Bu da çok bir mektubun başlangıcındaki sözler gülmekten kendinizi alamayabilirsiniz.

– Mektuplarını okurken yanımda hissediyorum seni yazılarda gözlerini görüyorum heycanlanıyorum okurken sesini duyuyorum hayaL ediyorum seni.

– Kimse Bilmez Bendeki Derdi kederi Mektuplarımda Sakli hepsi, Sevdim Seni Birkere mektuplarım sende hüzünlü bir parça oldu benden.

– Ayrılıksa sevgin çekerim nazlanıyorsa kalbin gülerim senin gibi güzel için ben mektuplari dile getiririm.

– Mesafe Ne kadar Uzun Olursa Olsun mektup insanı Bazen Sevdiğinin yanına Götürür Getirir..

– En güzel Mekup iyi kelimeler içeren mektuptur.

– Her Mektubunda Adın geçiyor Sevgimiz Yazıyor Aşkımızın böLünemeyeceğini gösteriyor okuyor okuyor ve okuyorum her seferinde özlemin içimde bir ateş bitanem.

– Yolları Aşarak geldi Sevgin Hasret Çeken Gönlüm Yazılarınla Kokunla mutlu Oldu Seviyorum Seni Sevdiğim gibi Mektuplarını

alıntı

Sevmekle İlgili Sözler

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sevmekle İlgili Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Sevmekle İlgili Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sevmekle İlgili Sözler
Sevmekle İlgili Güzel Sözler,

Sevmekle İlgili Güzel Kısa Sözler,

Bir Tek Sen Varsın bana lâyik birde ben Varım Sana Lâyik Aşkım..

Sen Benim Ezberimsin Bu hayatta Senden Başkası Olamaz Yanımda Sevgilim…

Gözlerin Kalbimde Saklı Adın beynimde Sevdim Seni Delice Ne Olursa Olsun Seveceğim Seni yine…

Ayrılsada Ellerimiz Yüreklerimiz Bir Bu Gurbetde Bile Hayalinle buluyorum Kendimi…

Hoşlantıyla Başladı Hayatım Sevgiyle Yaşamaya başladım Aşkınla hayatı Tanıdım Birtanem…

O gözlerin varya beni sevgiye bağladı o kalbin varya o Kalbin Sensiz OLmadan Yaşayamayacağımı Anlatıı..

Nekadar güzel Olursa Olsun Bedenin Nekadar Çekici Olsada Sözlerin ben Senin Kalbini Sevdim Sevgilim..

Uzun gecelerde seni sevmeyi bildim aşkım yanımdasın ya yeter o bana…

Sevgilim benim Seviyorum Seni Senden Başkası yalan Bana Anladım Şarkılarda..

Herzaman iLklerim Oldun hep iLkim Olarak Kalıcaksın Hayatımda Aşkım…

Yollarına ölürüm aşkım sevgimi sana herzaman anlattım ya benimsin ya benim unutma bunu sevgilim..

Sen Benim Ekmeğim Suyumsun Sen Benim Belirsiz yarınlarımdaki tek Aydınlığımsın Aşkım!

Sen Benim En güzel Melodileri Kulağıma Fısıldayan Bülbülümsün Aşkım…

Nekadar Sevgiye Dair Sözler Varsa hepsini Adadım Sana Sen dualarımsın Sözlerimde iLahlarımsın..

Seviyorum Seni Birtanem Sensiz gecen Günlerde Zamanlara Nefretim..

Kaderime hüzünleri ektim hayatıma sevgiler ektim seni severken hüzünleri sevdim seninleyken seni sevdim..

Ne gemiler yakyım Senin için Ne Güzellerden geçtim Aşkımız için Bir Sen anlamadın beni…

Gözlerim seni bekler kalbim sana hasret seviyorum seni birtanem bu sevgi sana ait..

Okadar uzak zamanlarda bile seni sevmeyi öğrendim aşkınla avunmayı bildim seni sensiz yaşarken geliceğin günü bekledim aşkım!

Sevmekle yanlış yapmadım Seni Sevdim Çünki Sen Bendin Ve Bende Sendim Aşkım…

Seni Sevmek benim için Sensiz Olamamak Demektir.

Sevmek Bağlanmaktır Ben Sana herzaman Bağlıyım Aşkım..

Senin yanında OLmak Seni Sevmek Demektir Biriciğim…

Sevmek için karşılık beklemeyen bu kalbim Bir Sana Muhtaç kaldı Bu Dünyada…

Sevdim Seni Bir Kere yalan OLamaz bendeki Sevgiler Senden Başkasını Sevemem ceylan Gözlüm..

Sevmekle Aşkla ilgili Sözler Sözler yazdım seni taş Anladı Bir Sen Anlamadın beni Aşkım…

Sevmekle İlgili Sözler 2012

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Sevmekle İlgili Sözler 2012

Tugbam sitesinde en güzel Sevmekle İlgili Sözler 2012 sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Sevmekle İlgili Sözler 2012
2012 Sevmekle İlgili Sözler
Sevmekle İlgili Sözler kısa

Sen Benim Ezberimsin Bu hayatta Senden Başkası Olamaz Yanımda Sevgilim…

Gözlerin Kalbimde Saklı Adın beynimde Sevdim Seni Delice Ne Olursa Olsun Seveceğim Seni yine…

Ayrılsada Ellerimiz Yüreklerimiz Bir Bu Gurbetde Bile Hayalinle buluyorum Kendimi…

Hoşlantıyla Başladı Hayatım Sevgiyle Yaşamaya başladım Aşkınla hayatı Tanıdım Birtanem…

O gözlerin varya beni sevgiye bağladı o kalbin varya o Kalbin Sensiz OLmadan Yaşayamayacağımı Anlatı…

nekadar güzel Olursa Olsun Bedenin Nekadar Çekici Olsada Sözlerin ben Senin Kalbini Sevdim Sevgilim..

uzun gecelerde seni sevmeyi bildim aşkım yanımdasın ya yeter o bana…

Sevgilim benim Seviyorum Seni Senden Başkası yalan Bana Anladım Şarkılarda..

Herzaman iLklerim Oldun hep iLkim Olarak Kalıcaksın Hayatımda Aşkım…

Yollarına ölürüm aşkım sevgimi sana herzaman anlattım ya benimsin ya benim unutma bunu sevgilim..

Sen Benim Ekmeğim Suyumsun Sen Benim Belirsiz yarınlarımdaki tek Aydınlığımsın Aşkım!

Sen Benim En güzel Melodileri Kulağıma Fısıldayan Bülbülümsün Aşkım.

Seni Sevmek benim için Sensiz Olamamak Demektir.

Sevmek Bağlanmaktır Ben Sana herzaman Bağlıyım Aşkım..

Senin yanında OLmak Seni Sevmek Demektir Biriciğim…

Sevmek için karşılık beklemeyen bu kalbim Bir Sana Muhtaç kaldı Bu Dünyada…

Sevdim Seni Bir Kere yalan OLamaz bendeki Sevgiler Senden Başkasını Sevemem ceylan Gözlüm..

Sevmekle Aşkla ilgili Sözler Sözler yazdım seni taş Anladı Bir Sen Anlamadın beni Aşkım…

Nekadar Sevgiye Dair Sözler Varsa hepsini Adadım Sana Sen dualarımsın Sözlerimde iLahlarımsın..

Seviyorum Seni Birtanem Sensiz gecen Günlerde Zamanlara Nefretim..

kaderime hüzünleri ektim hayatıma sevgiler ektim seni severken hüzünleri sevdim seninleyken seni sevdim..

ne gemiler yakyım Senin için Ne Güzellerden geçtim Aşkımız için Bir Sen anlamadın beni…

gözlerim seni bekler kalbim sana hasret seviyorum seni birtanem bu sevgi sana ait..

O kadar uzak zamanlarda bile seni sevmeyi öğrendim aşkınla avunmayı bildim seni sensiz yaşarken geliceğin günü bekledim aşkım!

Rüzgarin kemanini çaldigi ve damlalarin pencereye vurdugu soguk bir gecede yatagina uzanip hayalini kurdugun ve keske dedigin tüm güzellikler senin olsun

Seni seviyorum dedigin zaman yalan söylüyor olsan bile bu sözü bütün gerçeklere degismeye hazirim ve olurda beni sevmedigini söylersen ben yine seni sevmeye devam edecegim.

Kalbimin derinliklerinden gelen bir çiiglik var tipki rüzgarin ugultusu gibi bedenim duru bir göl gibi, ruhum ise susuz kalmis bir çiçek gibi sessiz ve hareketsiz Beni bu dertten ancak sen kurtarabilirsin-

Yagmuru sevdigini söylüyorsun ama her yagmur yagdiginda semsiyeni aciyorsun Günesi sevdigini söylüyorsun ama her günes açisinda gölgeye kaçiyorsun Rüzgari sevdigini söylüyorsun her rüzgar estiginde pencereni kapatiyorsun Iste bende bundan korkuyorum sevgilim! Çünkü sende beni sevdigini söylüyorsun.

Sensizlik kor gibi düser yüregime ama yakmaz, beni o ates sadece sen beni bir gün terk edip gidersen yakar.

Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Pazartesi, Haziran 18th, 2012

Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Tugbam sitesinde en güzel Reşat Nuri Güntekin Sözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Reşat Nuri Güntekin Sözleri
Reşat nuri güntekin mesajları
Reşat Nuri Güntekin Güzel Sözleri
Reşat Nuri Güntekin Sözleri

Kalbin gözleri, vücudun gözlerinden çok daha iyi görür.

Başroldeyim…
Bittiği yerden başlayan hikayeler..
Yaşamakla Ölmek arasında sıkışmış acı hayat…
Bazen kısacık mutluluklar. kahve kadar…
Ayrılıklar deniz…kavuşmalar suya hasretken..
Tabiki ben başroldeyim bu romanda
R.Nuri GÜNTEKİN

Amerikan Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Amerikan Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Amerikan Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Amerikan Atasözleri
Amerikalılara Ait Atasözleri
Yabancı Atasözleri

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.

Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır.

Cesur adamın bakışı, korkağı kılıcından daha çok düşman titretir.

Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.

Balayı, genç gelinin omzunuzda ağlamayı bırakıp; ensenizde boza pişirmeye başladığı gün biter.

Bir kadının yüzündeki ifade,sırtındaki elbiselerden daha mühimdir.

Dehanın bir bölümü ilham,üç bölümü terdir.

Durgun sular derin akar.

Eski zaman genç kızı,utanınca kızarırdı;şimdiki genç kız,kızarınca utanıyor.

Kaybetmekten yılmayan,kazanmanın eşiğindedir.

Komşunu sev,ama bahçe duvarını yıkma.

Odununu kendi kesen,iki kere ısınır.

Sır dolu kalp zindan,kalbin sahibi gardiyandır.

Talih bir defa güldü mü,talaşla beyin arasında fark yoktur.

Hata işlemeyen hiçbirşey yapmıyor demektir

Kaybetmekten yılmayan, kazanmanın eşiğindedir.

Balık ve konuk üç günde kokar.

Bir insan sana “eşek ” derse umursama, ama 5 kişi sana “eşek” derse git kendine bir semer al.

Çaydanlık bakmakla kaynamaz.

İtle yatan bitle kalkar.