Posts Tagged ‘aşk şiirleri’

ölüyorum….

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Uzaklaş….
Yoksa sana dokunurum,
Yoksa yasak tanımam Günahkâr olurum, günahım olursun.
Kaç…..
Görme,Görürsen hatırlama, Hatırlarsan ağlama.
Gelme…..
Yoksa sana dokunurum, Dudaklarına konarım Gözlerini esir alırım Kölem olursun, Gecelerce kölen olurum, Didik didik ederim hayatini, Benden başkasına yaşatmam seni,ben içimde yaşarım seni. Tarihini vururum, anılarını aşarım, Yüreğine saplarım kendimi, Bedeninde yatıya kalırım Teninde beklerim geleceğimi.
Yaklaşma…
Seni alırım, Senin olurum, Özgürlüğüm yoldaş olur yanına, Sensiz düşüncelerim toprak olur.
Taparım …
sana,yüreğine tapınak derim, Yüzünde güneşler beklerim.Gitmezsen sana dokunurum.. Sahiplenirim seni, Sana aşkı yaşatırım,
Daha küçük aşklara katlanamazsın,

Benimle ölürsün……

Sevgiyi Paylaşan Yüreklere

Cuma, Haziran 22nd, 2012


Gün değerken saçlarıma titreyen parmaklarıyla,ben elim yüreğimde her saat başı yüreğine yürüyorum…Biliyorumki orada huzur var..Biliyorumki orada el değmemiş bir sevda var…

Aşkımın kanatlarına sevda çiçeklerimi ekleyip,gözbebeklerine konsun diye az önce dualarla uğurladım yar..! Sabah uyandığında yanıbaşında olacaklar…Sabah uyandığında benim yerime yüreğine dokunup ” sevdiğimsin ve bir ömür seveceğimsin ” diye fısıldayacaklar…

Yüreğini yüreğimle buluşturan Yaradana şükrediyorum zamanın saniyelerini adımlarken…Aynaya her baktığımda gözlerimde gözlerini görüp,gülümsüyorum…

Sevdanla hayat bulan ” ben ” i seni sevdi diye seviyorum…

İyi ki varsın sevdiğim…

İyi ki benimsin…

Varlıklar içindeki herşeyim,

Yokluklar içindeki paha biçilmez servetimsin…

Daha önce hiç bu kadar gülmemişti yüreğim bu iki kelimeyi söylerken..

DUDAKLARIMLA DEĞİL

ADININ HARFLERİNİ TEK TEK KAZIDIĞIM YÜREĞİMLE SÖYLÜYORUM

İnadına…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İNADINA..
Yeni bir gün daha..
Kendimi inadına daha iyi hissediyorum.
İnadına gülümsüyorum.
Yalandan değil..
İçten gülümsüyorum.
Bir sıcaklık sarıyor beni..
Yavaşça kırmadan,incitmeden,
Ağlatmadan,dokunmadan..
Vücudumu kaplıyor..
Hani kar yağarken hiç üşümezsin ya..
benimde içim buz tutmuş olmasına rağmen
üşütmüyor..
Kendimi güvende hissediyorum..
Kendime değil; ona güveniyorum..
Güveniyorum..
Güveniyorum..
Hemde hiç güvenemeyeceğim bir zamanda,
İnadına güveniyorum..
İnadına birşeyler paylaşıyorum..
O’ndan kalanları değil..
O’nunla yaşadıklarımı değil..
Belki de hayatımın sonuna kadar hiç yaşayamayacaklarımı..
Yaşıyorum..
“Bir şarkıda buluyorum seni
Bir kıt’a da yaşıyorum seni
Bir mısrada su gibi içip
Canıma katıyorum seni..”

söyleyemedim

Cuma, Haziran 22nd, 2012

SöyleyemedimCanparesi’ne

Aklımda gözün kaldı
Solumda sızın kaldı
Bir çift sözüm kaldı
Diyemedim

Dilimde adın kaldı
Geride yadın kaldı
Kulakta sedan kaldı
Dinleyemedim

Geceden uyku kaldı
Garip bir duygu kaldı
Şiirler öksüz kaldı
Beceremedim

Sabaha nefes kaldı
Yarım bir heves kaldı
İçimde o his kaldı
Bitiremedim

Geriye ölüm kaldı
Tutkulu zulüm kaldı
Vuslata bir an kaldı
Seni o kadar sevdim ki
Söyleyemedim, söyleyemedim.

Sessiz Senfoni

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sessiz Senfoni

Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi…
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin?..

Hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler!…
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı ellerin!
Mendilimi sarardım üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
İncecik incecik yanardı ellerin!

Bazan kızar hırçınlaşırdı birden;
Ruhumu kaldırır, kaldırır boşlukta,
Oysa bilmez miyim atamazdı!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir şeyler düşünür anlatamazdı
Kahrından kaskatı donardı ellerin!

İnsan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katılaştığını yerin!..
Tanıdık bir film geçiyordu gozlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansızın kopardı ellerin!

Sonra, dört yabancı el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapısında bir kuşluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü!
Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin!
Böyle bilmediğim uzak yollara,
Beni bırakmasa ne vardı ellerin!

Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı,
Ve işte böyle sonu!..
Şimdi, ışıklar sığ,
Gölgeler derin…
Mor sarmaşıklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od ağacından,
Dört arşın geceye sardı ellerin…

Bekir Sıtkı Erdoğan

Bırak..

Cuma, Haziran 22nd, 2012


BIRAK

Bırak..
Gün olur ben bile unuturum,
Neymiş seni sevmek, senden bahsetmek…
Efkarım diner içimde bir gün.
Bir kız ölür içimde,
Onu bile unuturum çıkmadan kırkı.

Bırak..
Gün olur ben bile severim başkalarını
Acım diner, yaşım diner, sancım diner…
Gün olur ben de yaşlanırım,
Başkalarının başında dizlerim titrer…

Bırak..
Gün olur ben bile uyanırım
Senden sensizliğe cesaretle, güçle…
Sendelemeyecek gibi asla, tutunurum yaşama.
Git şimdi uzatma…
Vedalar bize göre değilmiş.
Yine anlaşalım beraber,
Yarın yine görüşecek gibi ayrılalım.
Başkaları dokunana kadar uyanmayalım.
Öyle sitem etmesin gözlerimiz.
Yudum, yudum iç sigaranı.
Ellerini ellerimden hemen ayırma.
Bitene kadar gün,
Gidene kadar yanımdan… beni bırakma.
Sonra… sonra… bırak…

Bırak..
Gün olur avlanır yine ceylan gibi yüreğim.
Yalnız bir aslanın pençelerine.
Ruhum söndü derken kıvılcımlanırım ben yine.
Tam elimi ayağımı çekmeden senden,
Son kez gülümseyerek bak gözlerime,
Bir iki satır yazsın gözlerin beynime.
Gidince eve, öldü diyeceğim resimlerimize.
Dualar edeceğim huzur bulman için.
Güzel sözler edeceğim sana.
Baştan aşağı süzeceğim hatıralardaki bebeğimi.
Bir mezar kazacağım anılarımın tam ortasına,
Kefensiz koyacağım seni içine.
Son giysine sarılıp ağlamak için,
Çalacağım onu senden.

Bırak..
Gün olur başkaları için bile yazarım şiirler.
İltifatlarım olur onlara da birkaç kelime.
Gün olur doğarım yine.
Hem… hem belki sahiden,
Öpebilirim de birilerini.
Dokunduğumda yangın hissederim yine bir tende.

Hadi git şimdi…
Son yalancı tebessümünü koy dudağına,
Kokunu son kez ver bana,
Ellerimi bırak hadi.
Aynı anda birbirimize dönelim arkamızı.
Hadi son kez değilmiş gibi de
Dünyada en sevdiğim o sözü,
“Seviyorum seni” de, yalan olsa bile…
yapabildiğin en güzel rolü yap şimdi
hızlandır kalp atışlarını ben hızlandırmışım gibi…
durduracağım kalbi hissetmek istiyorum.
Tamam işte, şimdi vakti geldi,
Yum gözlerini bana ve düne.
Arkanı dön şimdi,
Üç adım at büyük büyük,
Sonra da arkana bakmadan koşmaya başla,
Bensizliğe, yalnızlığa…

Bırak..
Gün olur,
Ben olmam,
Sen olmazsın.
Bilmiyorum ne olur?!

Ayrılığa Sözüm Var Unutmuycam Seni…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

AYRILIĞA SÖZÜM VAR UNUTMUCAM SENİ…

gözlerinin tuzu yakmaya başlar önce yüzünü
yüzün yanar sanırsın oysa yanan yüreğindir
ızdırabını çektiğin nedir yaşadığın mı yaşayıpta hayatından
atamadığınmı

gene yalnızlığa oynuyorsun zarlarını…
bu kumarı kaybetmek için oynuyorsun
içim acıyor sanki binlerçe bıcak yarası var vucudumda
binlerce acı gücümün yetmediği bir acı
ne çığlık atacak nede ağlayacak gücüm var …….
susmak …….
bütün acıların çığlık çığlığa haykırırken susmak ………..
ellerin soğukmu ……
sesin duyulmaz olur hayatmı hırsız ..
kadermi hırsız ..

senden çaldığı sadece bir sevgimi
gelmişinmi geçmişinmi geleceğinmi ..
rüyalarındaki sıcaklıkmı senden çalınan
seni bu soğukluktan kurtaracak kibrirtlerin yokmu
yokmu herkibrite sakladığın hayallerin
soğukluğa teslim ediyorsun herşeyini
yaraların uyuşuyor acılar hisedilmiyor
dönüp kendine baksan kan revansın
şuursuz bir acısızlık
hisedebilmek …….

senden çaldığı budur hayatın
hisedebilmek……
keşke sengibi unutabilsem herşeyi..

Ölümden Öte

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ölümden Öte…

Tarif edebilirmisin sonsuzu?
Peki ya sonsuzdan ötesini? Gösterebilirmisin bana?
Demesin o yüzden kimse, ‘biliyorum sevgini’
Bilemez kimse, bilemez benden baska, kalbimden baska
Biçilemez,
sevgim…
‘Sevgi’ sözcüğü bile az gelir sana olan duygularımı adlandırmak için.

Aşk peki? Yanında bir hiç kalır…
Arama boşuna, bulamazsın adını, adsızdır..
Bulunmaz tarif edebilen bir kelime..
Çok aradim ben. Bulamadım. Bulamam. Bulunmaz.

Sığmıyor bir yere kalbimden geçenler…
Çığlık atmak istiyorum, sessiz kalıyorum, atamıyorum kalbimdekilerini sözcüklere…
Bu yüzdendir çabalarım, direnişlerim
Ama nafile, gösteremem, sığdıramam bir yere yüreğimden geçenleri, ne yapsamda..

Konuşmaya başlasam,
Sen olursun her cümlemin başı, sen olursun dilimin ucunda.
Yazmaya kalksam,
Sırf seni tutar kalemim, senden başkasını yazmaz asla.
Sırf seni, sırf adını çizer.
Ama yetersiz kalır tüm sözler, tüm cizgiler.
Gelse en büyük hatip, en büyük şair, en büyük ressam, anlatamaz hiçbiri bendeki seni.

Beni mi demeliyim yoksa?
Sen aslında bensin çünkü.
Öyle büyüksün ki içimde
Kalbime bile sığmıyorsun, kapladın tüm benliğimi.

Benimlesin ya sevgilim, bensin ya
Umurumda değil dünya
Yasak olsakta…

Ellerin ellerimde olsun,
Nefesin tenimde,
biz birlikte,
yeter.

Sen varsan,
razıyim, varım herşeye.
Biz ‘bir’sek,
tamam hersey.
Sen yoksan,
zaten yok birsey.


Ölüm bizi ayırana kadar değil,
ölümden öte !

Alıntı

Divaneydim

Cuma, Haziran 22nd, 2012



DİVANEYDİM

Divaneydim, viraneydim senden evvel.
Taşım deprem, başım yangın, yaşımsa sel.
Ey ömre bedel, seni sevmek ne güzel!
Şimdi dünyamı yeniden kurmaya gel…

Sen bir gül, ağlamaya utanır bulut
Sen yeter ki sev; güneş, dağıtır umut
Bugün aşkı sıcak tut, gerçeği unut
İmkansızı tek kurşunla vurmaya gel…

Bitti hazânlar, şimdi baharda gönül
Dilimizde lale, elimizde sümbül
Sev ki kıskansın Mecnun, çatlasın bülbül
Aşk ateşinle gülü kavurmaya gel…

Tutul dünya, tutulmuşum ben ya; aşk hür!
Sevgi özgür, nefreti uzaklara sür.
Vuslatı sula, ayrılığa vur mühür.
Senden kalan gülleri savurmaya gel

Aşka Dair_şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

DUA

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.
A.Karakoç


Melekler duymuyor sesimi….karanlık işte

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yine heryerde sessiz gözyaşLarım.. KeşkeLeri yok edemiyor korkuyorum !!!
İnancım kaLmadı benim…

ve sessizLik hakim geceme..
ve sensizLik..
ve ben ağLıyorum hergeceki gibi.. sessiz sessiz..

gözyaşLarım akıyor içime.. damarLarımda doLaşıyor sen’Li sensizLikLer..
ve yüreğim bitik…
içime akıtıyorum ben gözyaşLarımı.. kimse görmesin,,kimse farketmesin diye..
ve sen yoksun yanımda yine…

bak !!
hayır yanakLarımda arama yaşLarı,
gözLerime bak…

yüreğime bak usuL usuL..
ve uzat eLini bir boşLuğa
yokLa biraz etrafı..
ne hissediyorsun..
hayır gördüğünü değiL hissettiğini anLat bana…
ve hissedemedikLerini…bir deniz göz rengin..
sonbahardaki yaprak saçLarın…
yağan yağmurda bakışLarın..
ve eLLerin.. donmuş bi kaLıp buz parçası…
hayır gördükLerini değiL,hissettikLerini öğrenmek istiyorum ben…

bu ve bunun gibiLer…

oysa ne çok söyLeyecekLerim vardı sana
ne çok isyanLarım ve ne çok sawaşLarım vardı yarıda bırakıp kaçtığın…
rövanşını yapacağımız turnuwaLar vardı binLerce..
ve en büyüğü benim yüreğimdeki senin yüreğindeydi…
topLamı sıfır veren biz’in çıkanından ben kaLıyordum..
ve yüreğim bitik..

kaç gece indirdim yıLdızLarı yeryüzüne
ve kaçgece sakLambaç oynadık senLe …
ben hep eb’e oLuyordum … sen karanLıktan korktuğumu biLe biLe en kuytu köşeye sakLanıveriyordun..
ve sobe yapıp gidiyordun bir eLweda biLe demeden !
ne ben görebiLiyordum seni nede sen beni…

oysa..
oysa ne çok oyunLar biLiyordumda korkuyordum söyLemeye…
beLki bunLarda çekip gidersin diye..

ve ne çok sessiz gözyaşLarı biriktirdim içimde..
deniz oLdu şiştim,,şiştim …
sen beni beyenmez oLdun ben daha çok şiştim…
bi sen sağLam kaLdın içimde.. bi sen sağLam yüreğimde…

ve gittin…oysa neçok ağLadım yokLuğunda..
sana farkettirmeden…
ve sensizLiğin daLgasına inat bir damLa gözyaşı dökmeden…

Bu Sevgidir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Özdemir Asaf

imkansız aşklar

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İMKANSIZ AŞKLAR

Ben ne imkansız aşklar gördüm,
hiç beni bu kadar üzmedi…

Ben ne çocukça acılar gördüm,
top oynarken düştüğümde;
hiçbiri bu kadar kanamadı,
acıtmadı canımı…

Ben ne kutsal yalnızlıklar gördüm;
senin varlığında
benim suskunluğumdu onlar…
Ben hiç bu kadar eksilmedim,
azalmadım yalnızlığımdan.

Ben ne imkansız aşklar gördüm,
hiçbiri unutturmadı bana sevmeyi,
sevgiyi…

Aslında hiçbiri imkansız değildiler,
sebepsiz nedenlerin,
sebepsiz zulmünü çekiyordu onlar.
Hiçbir aşk imkansız değildi inan,
imkansız zamanların,
gereksiz yalnızlıkların devamıydı onlar…

Anıl Özatalay

Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Susmusum
Farkında Olmadan
Arkamda Bıraktım Artık
Yüklerimi
Taşıyamaz Oldum
Farkında Olmadan
Içimi Acıtıyor
Bişeyler
çokmu Alışmıştım
Bu Yükü Taşımaya
Bir Boşluk Var
şimdi Adı Koyamadıgım
Nedenleri Sormaz Oldum Artık
Dedimya Yoruldum Artık
Sebebini Bilemedigim
Soruları Sormaktan
Bir şeyi şimdi
Daha Iyi Biliyorum
Ben Yükümü
Atsamda O Yük
Hep Benle Olacak
Sadece Agırlıgını Hissetmicem
Okadar Alışmışımki
Hep Varmış Gibi
Gelecek
Ama Gün Gelecek
Alışacagım

işte haykırsam
Gecelere karanlık sokaklara
Güneşin doğmadığı karanlık yüreğime
Anlarmısın beni
Umutsuzluğumu;
Sen nerden çıktın karşıma

Haykırsam korkularımı
Desem ki mutluluğu bekliyorum
Desem ki o sende var
Anlarmısın beni
Sarılsam sana sıkıca kal desem yanımda
Gözlerimdesin desem her zaman

Korkuyorum desem yarınlardan
Yıprandım desem aşktan
Anlatamıyorum desem duygularımı
Anlarmısın; hayır
Ben bile anlamıyorum ki
Sen beni hiç anlayamazsın

Gözlerimi kapatıp daldığımda düşlerine
Hayallerimi bir sandala bindirip
Yüzdürdüğümde bir okyanusta
Seni özlediğim zamanlarda
Kokunu aradığım güllerde
Sen, güneşin doğduğu bir yerdeki
İlk ışık gibiydin benim yüreğimde
Aydınlığıydın karanlık dünyamın
Doldurdun o sıcaklığınla bütün benliğimi.
Seni alıp gitmek isterdim
Bir bilenin hiç bilmediği bir yere.
Sana bir türkü tutturmak isterdim.
Olmayan sazımın bitmeyen nameleriyle.
Sana bir yürek vermek isterdim
Bitmeyen aşkımın tükenmez sevdasıyla
Seni anlatmak istedim şiirlerde
Seni tanıtmak istedim
Tanıdığım şeklin ile mısralara
Haykırmak istedim
Ben seni çok seviyorum diye

Sen kurumuş bir gülün yaprakları
Sen bitmeyen bugünün yarını
karanlıklar içinde kaybolan bir anı
istemiyorum seni ,dönme geri artık…

diz cöküp yalvarayımmı bir kez daha sana?
Ne olur birdaha yüzüme öylece bakma
Yıllarımı harcadım ben aşkımıza
İstemiyorum seni ,dönme geri artık

Aşkımıza sahip cıkmalıydın
Yıllardır beni hiç aramadın..
Beni resimlerinle başbaşa bıraktın.
İstemiyorum seni, dönme geri artık

En Güzel Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012
En Güzel Aşk Şiiri Sözleri
En Güzel Aşk Şiirleri
Şairlerden En Güzel Aşk Şiirleri
Aşk Şiirleri

Bana Kalbini Ver

Avuçlarımla tutacağım mayınların yerine
Acele giden gece zamanlarında,çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana.
Düşerken dibe,soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana.
Tercüme edilmiş öfkeler seyrelsin ömrümde.
Yüksek sesler alçakça dinlenir.
Bana usul sessizliğini ver.
Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince.
Adının anlamını ver bana.
Telaffuzunda özlemlerimin dindiği adını ver bana.
Başkaları,bu aşkı oyalamak için var olur,
Ne kadar durdururlarsa nefsini,o kadar hızlanır.
Bana kendini ver.
Her şeyden ayıkladığın kendini…
En iyi ölüm berbat bir yaşamın kıyısında bekler.
Seninle,gerçeklerin intizamlı duruşunda yalanlar yumağını çözmek için varım.bana gücünü ver.
Yaralar değil canı yakan.
izin tendeki çirkinliği ve merhemin kabadayı yardım severliği…
yaralarını göster ve bana izlerini ver.
Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde.
Baktıkça seni gördüm.
Bana varoluşunun sırrını ver.
Gün batımlarında gözümün değdiği yerlere kurul.
Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım.
Bana zamanını ver.
Atlardan daha hızlı koş oraya.
Soluk soluğa kaldıkça koş…
Yarını ertelediğim geçmişin geçmezliğine inat,
Vaktinde yetişmek için bana,bir kez olsun yok et geç kalışını ve durmadan koş oraya.
Bana verdiklerinle bekliyorum seni.
Düşsüz ve sonuna kadar gerçekli bir aşkın içinde…
Kuşlara takılmasın ayakların.
Takatini zorla ve koş…
Oraya…
Kent soysuzlarının ,aşk eşkıyalarının,gurur kırmak için hendek kazanların,dokunuşun esrarından acizlerin,kontrol edilmeyen sevilerin,intiharla harlanmayan yaşamların olmadığı oraya…koş…
Ben bütün gemileri uğurladım.
Gitmeyeceğim.
İçilmiş yeminleri kustum şehrin meydanına.
Yıldız sağanağına bağır açmış bir yeryüzündeyim.
Yazılmış sözleri susuyorum,
Konuşarak yazılmamışları siliyorum.
Bana hecelerini ver…
Yarım kalan öykülerimin noktası olmaktan vazgeç.
Bana başlangıçlara yeter hevesini ver.
‘susacak var’ edilen bir yemin,sözle tutulamayan.
Bana yüzünden çizgiler ver,gülüşünle belirginleşen ve hiçbir gamzeye yer açmayan.
Suya yazılmaktan kurudu kelimeler.

Aşk İlgili Şiir Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşkla ilgili şiirler, aşk üzerine şiirler, aşk şiirleri, en güzel aşk şiirleri

BU AŞKIN ADI HASRET OLDU

Yokluğun özlemini biledi bir bıçak gibi
Yollarda dolaştım kimsesiz gibi
Özlemin büyüdü bir çığ gibi
Sen gittin ya
Bu aşkın adı hasret oldu

Keşke demicem bu sefer diyemicem
Ne keşke diyecek bi sewgiydi bu
Nede sen bir keşkeye sığabilirdin
Sen gittin ya
Bu aşkın adı hasret oldu

Yol ayrımı bu yaşadığımız şimdilerde
Yalnızız artık bu koskoca ewrende
Mutluluk ayrılmasın yanından ömrünce
Sen gittin ya
Bu aşkın adı hasret oldu
Sen gittin ya
Ben yarım kaldım…

AŞK

Süzülerek akar boş yüreğime,
Işıklı gözlerin nur bakışları.
Kanatlanır uçar hoş dileğime,
Sineme saplanan yar bakışları.

Yeşeren gönlümde ateş közledim.
İçimdekileri elden gizledim.
Görmedim rüyada nasıl özledim?
Dantele işledim zar nakışları.

Ağaç gövdesine ismini kazdım.
Kıyıda kumsala resmini çizdim.
Adına şiirler ezgiler yazdım.
Gene çare olmaz var akışları.

Ben bir onu sevdim başka bilmedim.
Ağladım yaşımı açık silmedim.
Kader böyle imiş çok da gülmedim.
Eritti bitirdi nar yakışları.

Öznur Karaman

DİYAR-I AŞK

Gözlerden yüreğe düşen ilk ateş,
Akarken sessizce gizli ve sırdaş.
Artık gülmeler feryatlara eş,
Hüznü sevince katar burada

Aşk kanda kıpırtı küçücük heves
Aşığa bu dünya altından kafes,
Şimdi yaşamak için aldığın nefes,
İnsanı boğmadan beter burada.

Gençliğin ateşi var iken başta,
Zaman durmuş birden sevdalık yaşta,
Akıl pazarlanmış alışverişte,
Tüccar almadan satar burada.

Yaslı sözler elem ile beslenir,
Yaşlı gözler sevdiğine yas/lanır.
Körpe aşklar yaşamadan yaşlanır.
Güneş doğmadan batar burada.

Hayat diken üstünde ölüm tuzakta
Yalnızlık yakında o yar uzakta
Toprağın üstünde kavuşmasak da
Vuslatın kokusu tüter burada.

Sevgiyi bilmeyenin toprağı çorak.
Aşık bedenlerle beslenir toprak.
Bu can ölür ise yarinden ırak,
Kimsesiz sessiz yatar burada.

Gelince huzura ruhun günahı,
Saklayamaz sırları zifrin siyahı.
Elbet bulu o gün, bu canın ahı.
Kaçsa da yakalar tutar burada.

Diyar-ı aşk burası gökler karanlık.
Geceler yıl sürer gündüz bir anlık.
Ruhlar tek vücut yok olmuş benlik,
Herkese tek seda yeter burada…