Posts Tagged ‘gibi’

facebook çevrimdışı görünme

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook’ta herhangi bir kişinin Beni görmesini istemiyorum
Facebookta Birisini Engellemek istiyorum
Facebook Durumunu Çevrimdışı Yapma

Facebook’ta çevrimdışı görünmek için, aşağıdaki sohbete tıklayın ve Seçenekler den Çevrimdışı Ol‘a tıklayın.

Çevrimdışı Olamıyorum

Eğer çevrımdışı ol tuşuna bastığınızda herhangi bir şey olmuyor ve hala çevrim içi iseniz, facebook serverlarında geçici bir sıkıntıdan dolayı olamıyorsunuz demektir, sizinle ilgili bir sıkıntı değil genel bir sıkıntıdır yani.

Çevrimdışı olanları görme;

Facebookta çevrim dışı olanları görmek gibi bir seçenek yoktur.

Çevrimdışı Girme;

Eğer son girişinizde sohbette çevrimdışı iseniz, tekrar girişinizde çevrimdışı girersiniz.
Fakat son girşinizde çevrimiçi bırakmışsanız, facebook’a girerken çevrimdışı şeklinde girmeniz mümkün değildir, girdikten hemen sonra çevrimdışını seçerek çevrimdışı olabilirsiniz,

Facebookta bir Kişiyi Engelleme

Sağ üstteki “Ayarlar” a oradan “Gizlilik Ayarları” ına tıklayınız. Karşınıza gelen sayfada Sol alta inin Orada “Birilerini Engelle” yazan yerin altında “Kişi” yazan yerin altındaki kutucuğa engellemek istediğiniz kişinin Ad Soyad ını giriniz ve “Engelle” ye basın. Gelen ekranda Engellemek istediğiniz kişinin sağ yanında “Kişiyi Engelle” gibi birşey olmalı tıklayın. Böylece o kişiyi Engellemiş olursunuz.

Facebook’ta Grup Kurma, Network (Ağ) Değiştirme ve Silme

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebookta Grup Nasıl Kurulur
Facebookta Grup Silme
Facebookta Ağ Değiştirme

Facebook’a giriş yaptıktan sonra “Uygulamalar” a basın. Oradan “Gruplar” a tıklayın. Gelen Menüde “Yeni Grup Kur” a tıklayın. Burada (required) yani (zorunlu) yazan bölümleri doldurmanız önemli;
Grup Adı

Açıklama
Grup Türü
Yukarıdaki bölümleri kuracağınız grubun türüne göre ayarlayın. Gösterilen alanları doldurduktan sonra “Grup Kur” a tıklayın. Karşımıza bir resim eklememiz gerektiğini söyleyen yer gelecek. Eğer ekleyecekseniz, Bilgisayarınızdan grubunuza uygun fotoyu seçip hemen alttaki kutucuğu işaretleyip “Fotoğrafı Yükle” ye basın. Resim eklendikten sonra “Kaydet ve Devam Et” ye tıklayın. Şimdi karşımızda bu olayı sizin Story ekranınızda yayınlayalım mı diye bir ekran gelecek burada “Yayınla” derseniz yayınlar, “Hayır, Teşekkürler” derseniz yayınlamaz. Seçiminizi yapıp ikisinden birine tıklayın. Böylece Grubunuz kuruldu. Son ekranda arkadaşlarınızdan hangilerine davetiye göndermek istediğinizi soruyor. Bu işlemi yapmadan sağ taraftaki “Geri dön (Grup Isminiz)” olan yere tıklayıp Grubunuza gidebilirsiniz.

Network (Ağ) Değiştirme: Kurduğunuz Grubun içindeyken sağ tarafta bulunan “Grubu Düzenle” ye tıklayın. Bu Alanda Ağ ayarınızı istediğiniz gibi değiştirip “Değişiklikleri Kaydet” e tıklayın.

Grup Silme: Bir Grubu silmek anladığıma göre Eğer Gruptaki tek üye sizseniz gerçekleşebiliyor. Bunun içinde sanki Gruptan ayrılıyormuş gibi “Gruptan Ayrıl” a tıklayıp yapılıyor.

facebook aşk nickleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

aşk nickleri facebook,facebook aşk sözleri,facebook aşk hakkında heşey

ßẽή ǺگKι گẽήLẽ yǺگǺyǺмǺzگǺм vǺґگıή σLмǺگıή

ÇöLüN,SuYa ÖzLeMi,BeNiM SaNa OlaN AşKıMıN YaNıNdA HİÇ KALIR

Kırıyorsa sözlerim susarım bir daha konuşmam.rahatsız ediyorsa varlığımölürüm karşına çıkmam.rahatsız eden sevgim ise;ÜZGÜNÜM ONA KARIŞAMAM

Kalbim her dakika hızla çarpardı göğsümün içinde ateş var gibi

Aşıkım ek iş olarak da öğrencilik yapıyorum

(ya Yari Dalgali Olmali Deniz)–ya Tam Durulmali , Ya Da Kudurmali,,(yari ümit Vermemeli Sevgiliye)– Ya Adam Gibi Sevmeli , Yada çekip Gitmeli…

Eğer beni bu BİLGİSAYARDA, bu KOLTUKTA, bu şehirde b
ulamazsan,
Sevgilim bilki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Durumum çevrimiçi,Beynim meşgul,Ruhum hemen dönecek,,Aklım dışarıda, Elim telefonda, Kalbim sende

Kalp kırmak o kadar kolay ki bir hata yaparsın hemen kırılır peki ya o kırılan kalbi düzeltmek kırmak kadar kolay mıdır

Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…

Seni bir öpsem iki kıskanır, iki öpsem üç alınır, dört öpsem beşin aklı kalır. Benimle tüm sayıları denemeye varmısın?

Ben seni unutmak için sevseydim, sana olan tutkunluğumu kalbime değil,
Güneşin çıktığı zaman kaybolan buğulu camlara yazardım.

Bir yudum zehir olsan, biran bile düşünmeden seni içerdim, sırf seninle bir olmak ve seni içimde hissetmek için

Ben sana uzaktan bakmayı ben seni uzaktan sevmeyi ben sen bilmeden seni yaşamayı sevdim bitanem

Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek. Gündüzleri yıldızları görmek marifet, aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet.

Bir gün sevgilim sordu aşk nedir diye biraz zaman istedim düşeneyim diye.ertesi gün gördüm onu bir başkası ile kulağına fısıldadım aşk ızdırapdır diye

Sen ne biçim aşıksın sevdiğine seviyorum bile diyemeyen sen ne biçim aşıksın sevdiğine değer vermeyen nasıl aşıksın be sen nasıl aşıksın

Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü aşk sessiz, sevgi dilsizdir..

Senden o kadar nefret ediyorum ki ama o kadarda seviyorum artık unutacağım seni sen de unut beni biricik nefretim…

Bazi rüyalar digerlerinden çok uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam su an bu mesaji okuyor.

Al hadi hançeri eline vur hadi sırtıma acıma canım nasıl olsa kahpelik son modaa !!!

Mesajı okuduktan sonra elini kalbine koy güleceksin. Sana ruhumu yolluyorum birazdan öpüleceksin.

Hiç başlamaması gereken bir aşktı bu zaten. Yasaklarla başlayıp yasaklarla biten. Artık sevmek yok, dönmek yok. Seni yeniden sevmesini bildiğim gibi unutmasınıda bilirim.

Dünyanı tersine döndüreceğim, senide canından bezdireceğim, yaktığın ateşi söndüreceğim ,hesabım bitmedi daha seninle.

Yarı dalgalı olmamalı deniz,Ya tam durulmalı,ya da tam kudurmalı.Yarı ümit vermemeli sevgiliye,Ya değer vererek sevmeli,ya da çekip gitmeli.

Balıkların aşkını bilirmisin dokunamazlar ama yüreklerinde hissederler sevgiyi bende sana dokunamıyorum ama yüreğimdesin BİTANESİ..

Kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni….

Ben sana “SEVMEYİ” öğretemedim,Sende bana “UNUTMAYI”öğretemedin….

yürєğiмdє göмdüм sєиi söкüp αтмαк мüмкüи dєğiℓ yαиıмdα oℓαмαsαиdα rüyαℓαrıи yєтєr bαиα

Yoku$u ßen CıkTım YoL $eniN oL$un, ZehiRi ßen IctiM $u $enin oL$un ßi tAne ßuLmu$$un HayıRLı oL$un ßi tAne dE ßenßuLdum HaßeRiN oLsun!!!

Hayat bir tiyatro dediler herkese bir rol verdiler en zoru benimkisiydi önce sev sonra unut dediler sevmişim unutamıyorum

Şimdi uzaklardasın benimle değil, ben ise yalnızım seninle değil, adın kalbimde dilimde değil, seni çok seviyorum elimde değil!

Hiçbir kız bir erkeğe boyun eğmez hiç bir erkek bir damla göz yaşına değmez

Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez…

facebook aşk yazıları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

resimli facebook aşk yazıları,facebook için en güzel aşk yazıları,en güzel facebook aşk yazıları,facebook aşk sözleri,facebook aşk mesajları

Sen Gelipte Pismanim Desen Bana Ceza Ver Raziyim Cezama Desen Sana Tek Bir Ceza Verirdim Seninde Benim Gibi Sevmeni Isterdim Seni Gordugum Ilk Ani Hatirliyorum Ve Hic Durmadan Agliyorum

Kimler Icin Dokmedimki Gozyasi,senin Icin Dokuyorsam Ne Cikaromur Temelinden Her Bir Tasi,senin Icin Sokuyorsam Ne Cikar

Dunyanin En Agir Iscisi Benim, Nedenmi? Cunku 24 Saat Seni Dusunuyorum Gecenin Izinde Iz Surdum Seni Aradim Ay Sahidim,karanliklar Ise Isigimdisabahi Yapacak Gunese Ant Olsunki Seni Bulacagim Ve Benim Olacaksin,bir Seher Vakti

Bir Mezarci Olsaydim Seni Topraga Degil Kalbime Gomerdim Sevgilim

Seni Sevdigimi Soyluyorum Ama Bu Yalan,cunku;sana Olan Duygularim O Kadar Ustun Ve Yuceki Askim Onlara Isim Bulamadim

Eger Bir Ucurumun Kenarinda Dusmek Uzere Olsam, Asagida Bir Dal Olsa Ve O Dalin Sen Oldugunu Bilsem,olmekten Degil Bitanem Seni Kirmaktan Korkarim

Daglardaki Ruzgarin Esintisi Nasil Insaniin Icinde Bir Heyecan Yaratiyor Ise Iste Bende Seninleyken O Heyecani Yasiyorum Bitanem

Sen Deprem Gibi Girdin Gonlume Fay Hatti Cizdin Yuregime Enkazlar Biraktin Uzerimde Kalbimde Artcilar Devam Etmekte Ozlenmektesin Gulum 84 Siddetinde

Git Tabi Gitkirpiklerime Bir Kara Diken De Sen Eklehenuz Sokaklarina Bile Alisamadigim Bu Kente Ver Beni Ve Bakisinin Talan Ettigi Yerlerimi Al Oyle Git

Bende Hasret, Hasrette Sen Bildim Sende, Bensiz Ben Var Deprem Yikmaz, Yakmaz Ates Ask Olayim, Askin Kadar

Yurek Vermez Yurekliye Darildim Kustum Yuregimi Sana Getirdim Bir Guvercin Kanadinin Ucuna Denizlerde Tuz Koymadim Yarama Bastim Yuregimi Sana Getirdim Sesimin Ibresi Az Konus Dedi

Belki Yuzum Gulecek Donecegim Saskina Belki Mahkum Olacak Omur Boyu Askina Bu Karari Verirken Sakin Bana Deme Toy Sensiz Ben Yasayamam Elini Kalbime Koy

Dalgalarca Dalgalandim Ruzgarca Estim Yuregimi Sana Getirdim Sen Can Istemissin Candan Da Ote Dostum Yuregimi Sana Getirdim

Bazan Kar Nasil Hazin Yagar Bilirsin Kursuni Bir Gokyuzunden Aglamakli Iste Oyleyim, Kapkarayim Bu Gun Gel En Huzunlu Sesinle, En Dokunakli

Seni Icimden Atiyorum Hergun Biraz Biraz, Ayriliga Da Alisilir Unutmainsaniz Neler Gorecegiz Daha, Senin Sevgin Nedir Ki Koca Dunyada

Carsida Kaybolan Cocugun Elinde Soguyan Anne Sicakligi Hiziyla Ayrildin Benden, Oysa Ben Cay Bardaginda Birakilan Dudak Payi Kadar Bile Ayri Kalamam Senden

Ramazan Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ramazan Şiirleri
Kısa Ramazan Şiirleri
En Güzel Ramazan Şiirleri

İÇİMDEKİ RAMAZAN DUASI

On bir ayın sultanı, işte geldi ramazan

Ağızlar da bağlansın, şimdi ellerimiz de

Bu ay oruç tutanı, tutsun yüce yaratan

Günahlara ağlansın, sus olan dilimizde.

El açana verilsin, aç olan yedirilsin.

Aç açıkta kalmasın, hepsi de giydirilsin.

Sevgiye muhtaç olan, sevilip sevdirilsin.

Ramazanın önemi, işte böyle bilinsin.

MİS GİBİ

Mis gibi (Arkadaşım)

Bakmayı öğretmiştin seneler evvel

Aç karna bakmayı

Günahın içinden sıyrılıp da

Nehir olup sevaba akmayı

Ne kadar da nefis bir arkadaşsın

Sen öğrettin bana nefsimi hapse atmayı

Haydi, yine yardımcı ol

ALLAH rızasına erdir beni

Yolumdaki çukurlara yine sen dol

Elimi tut yemez içmezken

Mideme merhamet diliminle

Gönlüme ilminle dol

Yine kitaplar hediye et bana

Okumaya doymayayım

Kelimeler yutulunca Oruç bozulmaz ki

HOŞGELDİN

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran

Kokunu aldım bugün

Mis gibi arkadaş kokusu

Bak canlandı kelimeler

Satırlarsa Çoban’ın coşkusu

Seni görünce günahların beli bükük

Nefislerse ödsüz, sensin onların en büyük korkusu

Hoş geldin

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran

Hoş geldin

Hoş geldin ey arkadaş

Sensin hasret olduğumuz

Sensin kavrulduğumuz

Tok bir gönül için

Hoş geldin açlığımız

Hoş geldin susuzluğumuz

Hoş geldin

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran…

HOŞGELDİN

Recep, Şaban derken geldin Ramazan

Hoş geldin ayların en birincisi

Cennet kokuları yayıldı şu an

Hoş geldin ayların sen bir incisi.

Bu gün birinci gün, gülce tütersin

Aklımın nurusun, gözümde fersin

“Yetiştim imdada” der de gülersin

Hoş geldin ayların en birincisi

Kuran’ı okumak, sen de başkadır

Üstümüze yağan günaha çadır

Allah’ın izniyle nurları yağdır

Hoş geldin ayların sen bir incisi

Yak da günahları dönsün nurlara

Kalbimiz dayansın muhkem surlara

Peşinden koşalım tüm baharlara

Hoş geldin ayların en birincisi

CEYHUNİ neşeyle doldu ufkumuz

Bu dünyada sade Haktan korkumuz

Işıklandı şimdi aydın yolumuz

Hoş geldin ayların sen bir incisi

BEN ORUÇ TUTMUYORUM

Bir ejderin ağzında debelenen av benim,

Masivaya gark olmuş simsiyah olmuş tenim,

Ramazan rahmet ayı kıymetini bilenim,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Nefisle cenkteyim ben oruç kalkanım oldu,

El açtım iftar vakti gönül huzuru buldu,

Sorarlarsa söyleyin bu garip nasıl kuldu,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Sükûtta karar kıldı elim dilim ve gözüm,

Kalbim daim zikirde şerre yoktur hiç sözüm,

Ciğer yansa kül olsa alev alsa da közüm,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Reyhan kapısı bekler benden girin içeri,

Ebediyet yurdunda hangi akçe geçeri?

Bu mevsimde hasat bol bileyledim biçeri,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Beytullahı ziyaret kulluğun gerekleri,

Namaz zekât ve oruç İslam’ın direkleri,

Dudaklarım çatlasa yaksa da yürekleri,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Ne kadar etsem şükür azdır Allah’ım sana,

Hak etmediğim halde nimetler verdin bana,

Kavurucu sıcakta sabırla yana yana,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Usta oğluyum işte geldim ve gidiyorum,

Fakirin hali ile hallenmeli diyorum,

Arkamdan konuşarak yapmayın hiç bir yorum,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

ORUÇ

Sanma oruç, aç durmak

Oruç, oruç olacak.

Sanma bir rejim yapmak

Oruç, oruç olacak.

Sussun bilmezse dilin

Cahili olma dinin.

Zikrin, fikrin, her halin

Oruç, oruç olacak.

Kulak, oruç duymalı

Göz, oruçla bakmalı

Ruh, inziva yapmalı

Oruç, oruç olacak.

Hava oruç kokacak

Nabzın oruç atacak.

Allah razı kalacak

Oruç, oruç olmalı

Farzlardan çoktur farkı

Günahın kefareti.

Vücudunun zekâtı

Oruç, oruç olacak.

Oruç tut, hem sağlık bul

Kötü huylardan kurtul.

Allah’a yaklaşır kul

Oruç, oruç olacak.

Gıybetten sakınmalı

Kavgadan kaçınmalı

Allah’ı çok anmalı

Oruç, oruç olacak.

Orhan çekmeden zahmet

Kazanılmaz ki rahmet.

Ecri en çok ibadet

Oruç, oruç olacak

Kıyamam Sana…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kıyamam Sana…
Bir bakışın yere düşse..arş yere düşer üzüntünle beraber dünyana
Bir damla gözünden dökülen yaşa,yağmurlar yarışır kendinden bir haber acılarına
Dedim ya asma suratını hak vaadi gelir bulur seni ve sevgini
Gözlerini çekme benden dayanamam hasretine yar,ben öleyim yerine…!
Kıyamam sana.
Bakamam gözlerine,dayanamaz bu yürek gözlerindeki acıları görmeye.çaresiz düşer yere bakışlarım
Sanadır düşse bile dökülen göz yaşlarım, ne yağmur ne nehir yarışabilir göz yaşlarımla
Değmesin üzüntü gözlerine,düşmesin yüreğine hasret,sen ölme ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
Kıymeti yok gözümde,senden başka hiçbir şeyin,en değerli varlığım sensin,senin sevgin,
İste yoluna fedadır başım,etmem bir an dahi tereddüt,akmaz bir damla yaşım..
Yeter ki sen hep sev beni,seni sevmeme izin ver,varsın gözüm kan ağlasın,
Bu can sana kurban olsun,gönlüm sevgin ile dolsun,sen ölme.! ben öleyim yar…! Kıyamam sana…
Gece olmuş,güneş doğmuş bir haberim ben dünyadan,benim bütün dünyam sensin,
Ne ayın,ne güneşin hükmü yoktur gözümde,karanlık dünyama doğan ayımsın içimi ısıtan güneşim..
Sen yoksan virandır dünyam,yıkılır üzerime bir Çığ misali sensizlik,kesilir sensiz nefesim,
Sen mutlu ol razıyım,bitsin nefesim,kara toprak olsun sonum,sen ölme.! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana.
Seni sevmek ecelse varsın kendi ellerimle kefenimi şimdi yine kendim dikeyim…….
Senden ayrılmak ölümse varıp kibriti şimdi yine kendi ellerimle çakayım…..
Selam olsun benim dilimle, sana ve o güzel kalbine ey .! rahmanın nuru…..
Gel ne yapacaksan sen yap beni ele verme..sen ölme.! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
Ben bende değilim artık,aklım,kalbim,ruhum sende baktığım duyduğum her şeyde sen varsın..
Elimi uzattığımda ellerini tutacak kadar yakın ama düşlediğim bir hayal kadar uzaksın..
Aşkın ateşten gömlek,sevdan işlemiş kanıma.var eden şahidim olsun,temiz çıkarsız aşkıma,
Ayrılığı düşünmek ölüm,seninle ölüme kucak açmak vuslattır bana sen ölme.! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana..
Gözünde şimdi çakmak gibi çakan,kalbine de güneş gibi yakan bir aşkı koyduk
Kimse üşütemez artık senin bedenini ve gözlerini karanlığa mahkum edecekleri biz kovduk
Yüksekler var artık senin sevdanda ve onlara sevdiren biri vardı seni, işte biz oyduk
Şimdi yeni bir dünya kur kendine kuramazsan biz varız yerine sen ölme.! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana.
Her geceyi sabah olsun diye beklerken bin dertle ,bin hüznü eklersin mazlum olan kendine
Dipsiz bir kuyuya atılmış gibi dermanın kalmamış başın hep yukarda, dizlerin yerde iken bile
Ben seni unutmam öleceğim biliyorum ama seni o büyük özlemle bekleyeceğim o günde
Kalk ayağa ey nur anası, ey nur parçası biz geldik yerine sen ölme.!Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
Yaralı bir serçe göğsümün sol yanına sığınan, kanadı kırık, ruhu paramparça
Daha uçmayı öğrenemeden vurulmayı öğrenmiş, hem de yakın sandığı uzaklardan…
Hayat hep böyle mi sürer yürekler arasında bunca yüreksiz, bunca vefasız ve sen böyle yalnız.
Sürmezmiş işte, öyle bir yüreğe göç eder ki yüreğin, tek başına bir dağ başında,
Düştüğün zindan köşelerinde, en içinden çıkılmaz sandığın dertlerde bile
Ne yalnızlık ne keder vuramaz seni, yüreğinde o en yakınken
Yüreğine düştüğüm yüreğimi yakan yangın yüreklim sen ölme..! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
Hasretin mi derin, derin yüreğimi sızlatan, günlerimi asırlar diye önüme seren aşk fermanın
Her dakika yüreğimi bir hançer gibi vuran ak,nerede vurulacak boynum hangi geçmez zamanın…
Önümde uzanıp duran bu uçsuz bucaksız ve de dipsi okyanuslar gibi seni seninle aradığım
Ve menzilinde senin olduğunu bildiğim bitmek bilmez bu yol, hangi bilinmez mekanım
Zaman ve mekan tanımaz sevdasıyla yandığım, sen ölme..! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
Çepeçevre sarılmış dört bir yanım hangi yana koşsam bir duvara çarpıyor canımı yakıyorum
Kıyamam kimselere, ağlarım sessiz ve kimsesizce, kıyılırım kıyamadığın gül yüzlü kaktüslerce bitiyorum
Elimi uzatıyorum tutulur ümidiyle, bir kelepçe bir pranga daha, hayırsız ellerce vuruluyorum
Özgürlük ümidiyle koştuğum her kapıdan esaretle dönüyor tekrar, tekrar yaralanıyorum
Ve sen düşünce gönlüme gülüm her şeye rağmen özgürlüğü yudumluyorum
Özgürlüğü kendimi kalbine hapsetmekte bulduğum sevgili sen ölme..! Ben öleyim…!
Kıyamam sana
Düşmeye görsün gözlerinden damlalar, düşüp de yüreğime parçalar beni
Zerrelere bölünür havaya karışırım, seni da o dem gözyaşlarınla yarışırım
Sensizliği seninle, yokluğu seninle aşar ,sen gelecen diye coşar seninle koşarım
Hayatı sen varsın diye yaşar, her çileyi sen varsın diye yudumlarım sen ölme ..! Ben öleyim yar…!
Kıyamam sana
An gelir simsiyah bir duman kaplar günümü, boğulurum karanlıklarda ve yorulurum
Pencereyi sen gel diye açarım, nefesi sen diye alır, gözlerimi sana kaparım
Fırtına kopmuş ..sel götürmüş evimi yurdumu seni bur da bekliyorum…..
Ne demişler sel gider kum kalır,o gitsin gelirsen seni selin kumu gibi bekliyorum……
Özledim seni bana getiren rüzgarı arkasında fırtınada barındırsa sen ölme yar..! Ben öleyim…!
Kıyamam sana
Yüreğimdeki sessizliği gözlerin bozar deli yağmurlar gibi herkes beni yağmurlar ıslattı sanır
Sen doğarsın ömrüme ömrüm baharı bulur, gözlerime bakanlar beni gül dalı sanır
Bakarlar gözlerime öylesine boş bakışları insanların ama insanlar beni sana aşkımdan tanır
Bilmezler içimdeki o ışıltı sen, gördükleri sen, yaprağına düşmüş çiğ tanesi ben
Sığınırım kuytuna kokuna bürünürüm bensen sen ölme yar.! Ben öleyim…!
Kıyamam sana
Seni seviyorum demek hiç bu kadar anlamlı olmamıştı haykırıyordum için ,için
Lisan hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı bir yüreği yüreklere anlatmak da, bu düzen ne biçim
Ve hiç bir yürek bu kadar kıskanmamıştır bir başka yüreği böyle bir aşkı taşımak için
Ve hiç bir aşk hayatı böyle anlamlı kılmamıştır sen ve ben varken, anlamsız hayatlar için
Varım ben bu hayatta sırf senin için ama ne olur sen ölme yar…!Ben öleyim …!
Kıyamam sana

Alıntı

Sen Nerdesin Bende Biliyormusun?

Cuma, Haziran 22nd, 2012

SEN NERDESİN BENDE BİLİYORMUSUN?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Her sabah uyandığım günışığında
Küçük dünyama sızan aydınlığın kendisindesin
Geldiğin de, apaydınlık kaplanan gözlerimde
Gittiğin vakit en koyu karanlıklara düşerim biliyormusun?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Gün boyu yaşadığım her dakikayı gösteren
Sol yanımda taşıdığım saatimin akrebindesin
Her gösterdiği anda seni özlerim
Her saniye geçişinde,sensizliği çekerim
Bu, ne zordur sana atan yüreğime biliyormusun?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Kalemimin ucundan damlayan şiir tadıyla
Her boş kağıda yazılan en güzel kelimelerdesin
Ne kalemim yazabilir, ne cümleler anlatabilir
İfade zorluğu çektiğim en yoğun sevgimdesin
Bendeki seni anlatmak ne kadar zor biliyormusun?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Her gece dalmak istediğim uykulara inat
Beynimin her hücresini kaplayan düşüncemdesin
Sen olmasan da gördüğüm, uyumaya çalıştığım en pembe düşlerimdesin
Sensiz yaşadığım rüya aleminin her defasının
Benim için bir kabus gibi olduğunu biliyormusun?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Yaktığım sigaramın son nefesine kadar
Ağır ağır içime çektiğim düşüncemdesin
Bunu böyle bilipte, aldığım nefesi boşluğa üfleme zorunluluğu
Ne demek biliyormusun?

Sen nerdesin bende biliyormusun?
Gözlerimde, ellerimde, yaşadığım her saniyemde
Bugünüm de, belki, belki yarınımda, hele akşamlarım da
Yalnız odamı kaplayan duvarların yankısında…
Sana hissettiklerimi, bir kağıtlara şiir gibi
Bir de o duvarlara her gece haykırdığımı biliyormusun?

Sen, sen nerdesin bende şimdi anlıyormusun?

REFİK KESTEM

Sessiz Senfoni

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Sessiz Senfoni

Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi…
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin?..

Hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler!…
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı ellerin!
Mendilimi sarardım üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
İncecik incecik yanardı ellerin!

Bazan kızar hırçınlaşırdı birden;
Ruhumu kaldırır, kaldırır boşlukta,
Oysa bilmez miyim atamazdı!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir şeyler düşünür anlatamazdı
Kahrından kaskatı donardı ellerin!

İnsan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katılaştığını yerin!..
Tanıdık bir film geçiyordu gozlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansızın kopardı ellerin!

Sonra, dört yabancı el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapısında bir kuşluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü!
Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin!
Böyle bilmediğim uzak yollara,
Beni bırakmasa ne vardı ellerin!

Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı,
Ve işte böyle sonu!..
Şimdi, ışıklar sığ,
Gölgeler derin…
Mor sarmaşıklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od ağacından,
Dört arşın geceye sardı ellerin…

Bekir Sıtkı Erdoğan

aşk şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

DÖNÜYOR

Yaşamadım saysam keşke unutsam
Mazim filizlenip cana dönüyor
Bumerang gibi fırlatıp da atsam
Neylesem sonunda bana dönüyor

Beni terk etmiyor gam ile tasa
Yüreğim uyumaz gözler uyusa
Susayıp elimi uzatsam tasa
Sanki içtiğim su kana dönüyor

İçimde olanı döksem devirsem
Kapansa kapılar zindana girsem
Kaçmak için senden başım çevirsem
Neylesem ,yüreğim sana dönüyor

Ölsem de unutmam o son bakışı
Senden uzakta geçirsem bu kışı
Yüreğinden etsen de sınır dışı
Yüreğim sonunda vatana dönüyor

ESKiSi-GiBi

Bir heves mi sevmek sevilmek
Değer mi bir hevese seveni üzmek
Yalan mı her şey yaşandıkça mı silinir
Çok mu gelir sevene artık gülmek…

Eskisi gibi değilsin… Eskisi gibi değilsin…
Bu yüzden korkuyorum,
Bu yüzden ağlıyorum,
Bu yüzden ölüyorum…

Aslında sevginin tadı tuzudur
Acı isteksiz onun ruhudur
Belki bitecek diye korkutur
Aşkın tam açıklaması yoktur

Eskisi gibi değilsin… Eskisi gibi değilsin…
Bu yüzden korkuyorum,
Bu yüzden ağlıyorum,
Bu yüzden ölüyorum…

sUs ve DiNLe

sus birsey söyleme……

geldin artik vakti zamani,kelimeler buldu yerini.
dilimde hece hece kar taneleri gibi her biri tertemiz ve berrak…
gönlüne yagacagi gün,iste bu gün….
zordur tabi her seyin baslangici…nasil ne dersin ilk önce…
sadece dinle…ne olur..yorum bile yapma…sen sadece bil…
neler gecer gönlümde…..
firtinalar kopacak bu gece icimde….
volkanlar patlicak…deprem olacak …dilimde…
sen sadece sus ….sus ve dinle….
saklamak ne kadar zor bilirmisin…..
bilirmisin..ne zordur sebebsizce sevmenin….
cikarsizca….beklentizs sevmek..karsiliksiz …habersiz sevmek…
varligi bile mutlu eder seni…
mutlulugu huzur verir….
huzuru can katar ömrüne….
anlatabilirmiyimki sana…..anlarmisin acaba…
sevdinmi sen hic böyle elinde olmadan…
sevdasina sevinirken…kiskancligin icini kemirdimi hiccc….
gecelerce agladinmi….sonra kendini hic teselli ettinmi….
yoklu ile ölmektense…varli ile… varsin baskasinin olsun dedinmiii….
varasin mutlu olsun….sevdalarin en yücesi en güzeli…varasin onun olsun ….
ben zaten böylede mutluyum iste…
seni sevmek…karsiliksizda olsa…duygularin en güzeli ya….
belki sende sevseydin …bu kadar sevebilirmiydim…..
sus ve dile…ne olur hic bir sey söyleme….
birak kendi kurdugum tozpembe dünyamda….
gece baslar bende mutluluk….
seninle oldugum ruyalarda…
birak kalsin sevdan bende …karsiliksizda olsa..pahabicilmez degerde..
ilk gördügüm o anda..nakis gibi isledi bakislarin kalbim diyarinda…
beklenen sevdam senmi geldin …sen geldin gelmesinede…
neden bukadar gec geldin…
sus …sus ve dinle….
ben hep seni bekledim……
sen geldin ama baskasini sevdin….ben gecmistede gelecektede ….varligindada yoklugundada
hep seni sevdim …hep sevecegim….
senin dünyanda bana yer yok…..benim dünyamda senden baskasi yokkk…
ben seni hep sevdim…..cikarsizca..karsiliksiz…beklentisiz.. ..
ve seni sevmekle hep mutlu oldummm..sus birsey söyleme….birak kendi dünyamda
birak ümitlerimle…birak bendeki senle …seni hep seveyimmm….
yoklugunla yok olmaksa..varliginla mutlu olayimmm..
sus birsey söyleme…

Bırak..

Cuma, Haziran 22nd, 2012


BIRAK

Bırak..
Gün olur ben bile unuturum,
Neymiş seni sevmek, senden bahsetmek…
Efkarım diner içimde bir gün.
Bir kız ölür içimde,
Onu bile unuturum çıkmadan kırkı.

Bırak..
Gün olur ben bile severim başkalarını
Acım diner, yaşım diner, sancım diner…
Gün olur ben de yaşlanırım,
Başkalarının başında dizlerim titrer…

Bırak..
Gün olur ben bile uyanırım
Senden sensizliğe cesaretle, güçle…
Sendelemeyecek gibi asla, tutunurum yaşama.
Git şimdi uzatma…
Vedalar bize göre değilmiş.
Yine anlaşalım beraber,
Yarın yine görüşecek gibi ayrılalım.
Başkaları dokunana kadar uyanmayalım.
Öyle sitem etmesin gözlerimiz.
Yudum, yudum iç sigaranı.
Ellerini ellerimden hemen ayırma.
Bitene kadar gün,
Gidene kadar yanımdan… beni bırakma.
Sonra… sonra… bırak…

Bırak..
Gün olur avlanır yine ceylan gibi yüreğim.
Yalnız bir aslanın pençelerine.
Ruhum söndü derken kıvılcımlanırım ben yine.
Tam elimi ayağımı çekmeden senden,
Son kez gülümseyerek bak gözlerime,
Bir iki satır yazsın gözlerin beynime.
Gidince eve, öldü diyeceğim resimlerimize.
Dualar edeceğim huzur bulman için.
Güzel sözler edeceğim sana.
Baştan aşağı süzeceğim hatıralardaki bebeğimi.
Bir mezar kazacağım anılarımın tam ortasına,
Kefensiz koyacağım seni içine.
Son giysine sarılıp ağlamak için,
Çalacağım onu senden.

Bırak..
Gün olur başkaları için bile yazarım şiirler.
İltifatlarım olur onlara da birkaç kelime.
Gün olur doğarım yine.
Hem… hem belki sahiden,
Öpebilirim de birilerini.
Dokunduğumda yangın hissederim yine bir tende.

Hadi git şimdi…
Son yalancı tebessümünü koy dudağına,
Kokunu son kez ver bana,
Ellerimi bırak hadi.
Aynı anda birbirimize dönelim arkamızı.
Hadi son kez değilmiş gibi de
Dünyada en sevdiğim o sözü,
“Seviyorum seni” de, yalan olsa bile…
yapabildiğin en güzel rolü yap şimdi
hızlandır kalp atışlarını ben hızlandırmışım gibi…
durduracağım kalbi hissetmek istiyorum.
Tamam işte, şimdi vakti geldi,
Yum gözlerini bana ve düne.
Arkanı dön şimdi,
Üç adım at büyük büyük,
Sonra da arkana bakmadan koşmaya başla,
Bensizliğe, yalnızlığa…

Bırak..
Gün olur,
Ben olmam,
Sen olmazsın.
Bilmiyorum ne olur?!

Seni Seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni seviyorum,

çünkü her sabah kalktigimda bir günü daha seninle geçirecek olmanin mutlulugunu yasatiyorsun bana. Ben güne seninle basliyorum ve her gün hayati yeniden kesfediyorum.

Seni seviyorum,
çünkü gökkusaginin her tonunu gölgede birakan en parlak renksin sen. Hersey senin rengini tasiyor ve benim için ancak o zaman anlamli oluyor.

Seni seviyorum,
çünkü soguk günlerde içimi isitan meltemsin. Sicak günlerde ise ferahlik veren kuzey rüzgari. Iliklerime isleyerek esiyorsun.

Seni seviyorum,
çünkü herseyde sen varsin. Nasil olmayacaksin ki? Sanki sen dogdugumdan beri içimdeydin. Yüregimin en derin kösesindeydin. Sanki ortaya çikmak için beni bekliyordun. Ve ben orada oldugunu fark edince hakettigin yere çikardim seni.

Seni seviyorum,
çünkü hep benimlesin. Seni görmem için yüzüme bakmam gerekmiyor. Gözümü kapatsam ordasin. Gördügüm her yüz aslinda sensin.

Seni seviyorum,
çünkü gözlerinin içindeki binlerce yildiz, gecenin karanligini delip geçiyor. Sen bana bakarken ben kendimi yildizlara bakiyor gibi hissediyorum. O yildizlarin parlakliginda kaybediyorum kendimi. Gözlerim kamasiyor ama sikayetçi degilim aydinligindan. Günes dogmasa, yildizlar kaybolmasa diyorum, ama biliyorum ki günesim de sen olacaksin gecenin sonunda. Bu kez daha parlak, daha aydinlik çikacaksin karsima.

Seni seviyorum,
çünkü saçlarin ellerimin arasinda kayip giderken , dünyadaki cenneti bulmus gibi hissediyorum kendimi. Cennetin sahibi sensin ve biliyorum ki sadece izin verdiklerin girebilir o cennete. Ben o cennette kalmaya kararliyim.

Seni seviyorum,
çünkü her gülümseyisin içime yeniden yasama sevinci dolduruyor. Her gülümseyisin, karamsarligi yikiyor, umutsuzlugu parçaliyor. Bir çiçek bahçesine çeviriyor çorak dünyayi.

Çiçek dedim ya, bir çiçek adi verseydim sana papatya olurdun. Açisiyla dünyaya, insanlara baharin geldigini müjdeleyen papatya. Iddiasiz ama güzel. Güzel ama kibirsiz.

Seni seviyorum,
çünkü seni sevmeyi, sana dokunmayi, seni dinlemeyi, sana bakmayi, seni koklamayi, seninle paylasmayi seviyorum.
Seninle birlikte insana dair ne varsa onlari da seviyorum.
Seni sevdigimi anlatmaya çalisirken ne kadar çaresiz oldugumu da görüyorum. Her sözcükten sonra durup tekrar tekrar düsünüyorum, seni yeterince anlatabildim mi diye.

Biliyorum ki yetmeyecek, bu kadar sözcükten sonra bile sana sevgimi anlatamamis olacagim.
Sözcüklerin bittigi yerde gözlerime bak.
Onlar bu sevgiyi çok daha iyi anlatacaktir sana…

aşk dersleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

]
Aşk Dersleri
Seveceksen
tam seveceksin arkadaş,
sevgiyi yalnız yüreğinde
değil
iliklerinde
kemiklerinde
duyacaksın.
ve,
ona doğru
gözlerin kapalı
koşacaksın.
Sen sevdiğin zaman
kapılar, pencereler
zangır zangır titreyecek,
duvarlar
çatır çatır çatlayacak,
döşemeler çökecek
tavanlar patlayacak.
Sevdiğin zaman
kulakların uğuldayacak,
gözlerin kararacak.
Kramplar girecek midene,
yumruk yemiş gibi
olacaksın yüzüne.
dolaşacak ayakların birbirine.
Sen sevdiğin zaman
işte böyle seveceksin
arkadaş
sığmayacaksın artık
yeryüzüne.
yer beğeneceksin
gökyüzünde kendine.
Eserken kavak yelleri
gülebilmelisin ağlanacak
şeylere bile.
Seveceksen
erkek gibi seveceksin
arkadaş,
“seni seviyorum”
dediğin zaman
gökler gürleyecek
şimşekler çakacak
yıldırımlar düşecek
yağmurlar sel olup
önüne çıkan herşeyi
sürükleyecek.
Seveceksen böyle sev dostum,
sen sevdiğin zaman
dalgalar yükselmeli
denizler kabarmalı
fırtınalar boraya
boralar tayfuna,siklona
dönmeli.
Çatılar uçmalı
direkler devrilmeli
yer gök birbirine girmeli
senin sevdiğini
herkes böyle bilmeli.
Sevince işte böyle seveceksin
arkadaş,
devireceksin dağları
yıkacaksın kayaları
tersine akıtacaksın
nehirleri
ve kurutacaksın gölleri.
Sevince,
biraz da kadınına göre
seveceksin arkadaş,
kimi zaman zarif, duygulu
kimi zaman bencil ve hoyrat
kimi zaman bir külhan gibi
seveceksin,
ağzını açtığın zaman
ana-avrat düz gideceksin
sövdüğün zaman
yedi sülalesini ip gibi dizeceksin.
Sevdiğin zaman
öyle bir seveceksin ki arkadaş,
kendin bile korkacaksın sevginden
dehşete düşeceksin
ürkeceksin
kendi sesinden.
Uzun sözün kısası,
seveceksen
işte böyle seveceksin arkadaş.
Bülent Akkurt

bir esmer geldi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

ESMER

Şarkılardan çıkıp geldi bir esmer ansızın
Koyu renk gözleri çıldırasıya hüzünlü
Bir esmer geldi pencerelerden kapılardan
Bir esmer geldi kokularla baygın
Dökülmüş bir kadeh gibi
Kopmuş bir gerdanlık gibi
Bir esmer geldi darmadağın

Bir esmer geldi diyorum size
Tüy tüy
Işıl ışıl
Kapkara saçları alnına düşmüş
Öylesine öpülesi dudakları
Öylesine alımlı
Öylesine aşka çağıran
Şarkılardan masallardan romanlardan
Beste beste satır satır


…. …..

Gözlerin Mezopotamya

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gözlerin Mezopotamya

Gözlerin gönül ülkesine akan iki ırmak
Bir gözün dicle,bir gözün fırat
Çorak gönüllere akıyor
Yüreklerde düğümlenerek
O en ulvi nidasıyla ya rab! ..
Akıyor kurumuş denizlere şattülarap
Gözlerin yeşilin her tonunda ırmak
Asırlar süren bir sevdanın bitmeyen sesi
Kesilmeyen bir akışın tarihi sorgusu
Her zerrede canlanan doğum sancısı
Ve gözlerin mezopotamya
Vadilerin en soylusu.
Gözlerin ölü yaşamlara can veren
Mümbit toprakların ülkesi
Donuk bakışlarda yeşeren fidanlık
Dört mevsimi tek mevsimde yaşayan
Bir aşkın öyküsü…
Gözlerin yüreklere akıyor
İki nehri birleştiren tek nehir gibi
Suyu çekilmiş gönüllere su verir gibi
Güneşi içen gözlerin…
Gözlerim gözlerine akıyor
İki kutsal ırmak arasında
Yeşilde yüzer gibi…
Gözlerin gönül ülkesine akan iki ırmak
Bir gözün dicle,bir gözün fırat
Ve gözlerin mezopotamya
Akıyor gönül denizlerine
Ya rab! ..
Akıyor çağıl çağıl şattülarap.

Ahmet TIĞLI

seni seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın …
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var …

Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi …
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin …
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek …
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden …
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var …
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum …
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun …
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana …

seni seviyorum..
Çünkü,
Sen hep benimlesin …
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için …
Tatlı narin tenini …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Belki de ilk defa bir kadının kokusu beni çılgına çeviriyor
içimden Odyseus’a türkü söyleyen deniz kızları da
Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı çalıştılar acaba diyorum

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor …
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum …

Sen Seviyorum,
Çünkü,
Benliğim sana ait …
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin …
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sen sensin …
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmeyi Seviyorum …
Seni koklamayı seviyorum …
Sana dokunmayı seviyorum …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim …
Bir an elimde tutuyorum o cenneti …
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ben hiç bir kadın için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti …
Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor …

Seni Seviyorumn..
Çünkü,
İçimde bir umut var …
Bu şiiri belki başucuna koyarsın …
Kim bilir belki yanına da ‘’Kırmızı’’ bir gül …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış …
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Güzelliğine melekler imreniyorlar …
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil …

seni seviyorum…
Çünkü
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor …
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
İnsana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!

Kaynak: Anonim

Son beklediğim

Cuma, Haziran 22nd, 2012
SON BEKLEDİĞİM

Ufkumda bulutlar kümelerken kara bahtım,
Ben her gönül ufkunda doğan sabahtım.
Devran herkese taslarla zehir sundu da birden
Ben herkese bir neşe yarattım o zehirden.
Bir köprü kurup, zulmetin ardında, seherle,
Bildim gülüp eğlenmeyi ömrümce kederle.
Alnımdaki her çizgi beyaz bir gece saklar,
Bir başka şafaktır saçımın gördüğü aklar.
Farkım ne, emel kaynağı bir körpe çocuktan,
Mademki henüz gelmedi son yolcum ufuktan?
Ömrümce neden yılları zincir gibi çektim,
Mademki bir aşk uğruna can vermeyecektim?
Bir müjde taşır her gün uzaktan bana rüzgar;
Elbet gelecek, gelmedi, bir beklediğim var!

Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde,
Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde.
İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle,
Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle,
Bir günde doğup can veren altın kelebekler,
Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler!

Faruk Nafiz Çamlıbel

Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum… Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum… Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda…

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine… Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor… Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum… Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum… Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum…

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı…
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında… Isınabilmek için onlara sarılıyorum…
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum… Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı…

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu… Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma… Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda… Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil…
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında… Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum…

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor… Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana…
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda… Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi…
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana…

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım… Ayak uyduramadım
yorgunluğuna… Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım…

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan… Ama! En çok da imkânsızın oldum…

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum… İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum… Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum…
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum… Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken
belki de hiçbir şeyin oldum… Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim…
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk… Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum… Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum…
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi… Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak…

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor …

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor… Görüyorsun işte, aşk’a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk’a… Sen üstüne alındın…

Pelin Onay

Gitme Zamanı

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Gitme Zamanı

Üç kez çalmıyor artık postacı kapıyı
Bir toz duman da yok varoşlardan yükselen
Son çiçekçi terk etti bu kenti
Sen durmadan bir hıçkırığa tutunuyorsun
Gözyaşınla suluyorsun içindeki kaktüsü
İçi patlamış bu kentin
Hançerlenmiş bağırsak gibi kokuyor

Duyuyorum, ağır ağır atıyor adımını
Evet gelen o sevgilim, gelen, gitme zamanı

Ya denize koşuyor damlalar, ya dağlara
Artık yağmur düşmüyor bu kente
Çeviren yok umut sokağında kum saatini
İnanmıyorum mevsimlerin tükendiğine de
Hepsi dönüp dönüp geliyor geri
Tükenen biziz oysa zamanın kollarında

Sarıyor bizi hüzne açılan kucağı
Sarıyor bizi sevgilim, gitme zamanı

Konuşmanın yetmediği yerdeyiz şimdi
Anlatımın çıkmaz sokağında yani
Ha diyorum ki unutmadan, bir de kendine anlat
Ya da dinle tutabilirsen, salkımsöğüdün dallarıyla
Oynaşan rüzgârda, yapraklarda çırpınan sesimi
Ve bir türkü sıkıştır dudak kıvrımlarına

Buklendeki gül gibi, hani o sarı…
Sarardı gülün rengi, sevgilim, gitme zamanı

Gün gelir bu aşk rüzgârla dokunur tenine
Ve sen unutulmaz olursun
Aşkın acı bir gülümseme olur yüzümde
Yüzümdeki gülümseme bir acı..
Bir şey var ki kalbimin kapısına dayandı

Tepeye dikilmiş gün salıyor selamını
Gözü ufukta günün, sevgilim, gitme zamanı

Kar dediğin gün beyazı, kahır yağdı başıma
Sevince veda dedim, kederle uyumsuzum
Dökülsün döküldüğü kadar saçlarım
Savrulsun ömrüm
Dönüp toplarsam namussuzum

Eşiniyor huysuz doru, vuruyor ayaklarını
Yol istiyor sevgilim, bu yol, gitme zamanı

Kalamıyorum, oturamıyorum bir yerde
Kıvranıp duruyorum aşkın ekseninde ve acının
Bitsin diyorum, bitsin sözün düştüğü yerde
Zamanın kalbinden uzanan bu zincirin halkası
Ve başlıyor bitiş dönülmezliğine
Sevişmeyle dolduruyoruz günü
Öpüşme oluyor adı zamanın
Yıldızların ve güneşin yeniden doğması oluyor

Doyuyor, yoruluyoruz; çevriliyor kapının tokmağı
Gitme zamanı sevgilim, gelen, gitme zamanı

Ali Rıza Kars

Ben seni asla

Cuma, Haziran 22nd, 2012
BEN SENİ ASLA

Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim…

Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla…

Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla…

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını

Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım…

Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! …

Ahmet Selçuk İlkan

^^böyle sewdim işde^^

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya… Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin… En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da… Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle…

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da… Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok…