Posts Tagged ‘olan’

Facebookda Gizlilik Ayarı

Cuma, Haziran 22nd, 2012

‘Privacy’ birçoğunun Facebook kariyerine başladığında umursamadığı bir seçenektir. Ancak başlangıç ayarlarına göre ağınızda (network) olan herkes, size ait olan her şeyi görebilir. Türkiye’den yola çıkalım; Türk kullanıcıların büyük çoğunluğunun ‘kafadan’ Türkiye ağına üye olduğunu düşünürsek, bu ağdaki herkes, size ait olanları arkadaşlarınız kadar görebilir. Bir ağın mensubu değilseniz, bilgilerinizi sadece arkadaşlarınız görebilir. Ama ben mesela Türkiye ağına üyeyim, o halde yapmam gereken Privacy başlığı altındaki Profile’e girip, çıkan ekranda ‘profile: only my friends-yalnızca arkadaşlarım’ şıkkını seçmektir. Bu ekrandan e-posta adresinizi yalnızca arkadaşlarınızın görebileceği şekilde düzenlemeniz hatta ‘Profile’ başlığı altındaki birçok maddeyi arkadaşlarınıza özel olacak şekilde ayarlamanız menfaatiniz icabınadır.

Facebook Guild Wars 2

Cuma, Haziran 22nd, 2012

facebook guild wars 2 oyunu
facebook guild wars 2 nasıl oynanır
facebook guild wars 2 oyna
facebook guild wars 2 hileleri

Uzun zamandır oyunseverler tarafından merakla beklenen ve World of Warcraft benzeri bir MMOPRG oyunu olan Guild Wars 2, henüz kullanıcılara sunulmamış olsa da, oyuna ait bazı konsept çizim ve görüntüler gün yüzüne çıktı.

Dünyanın en popüler sosyal ağ platformu olan Facebook’ta kendisine açılan özel bir sayfayla ziyaretçileriyle buluşan Guild Wars 2’nin yeni resimleri de aynı şekilde bu sayfada yer aldı.

FarmVille Eşyaların Yerini Değiştirme

Cuma, Haziran 22nd, 2012

FarmVillede Hayvanların Yerini Değiştirme
FarmVillede Hayvanların Rengini Değiştirme

Farmville oynarken aldığınız evlerin,çitlerin,hayvanların ağaçların (ekim yaptığınız toprak hariç) herşeyin yerini ve yönünü değiştirebilirsiniz. Bunun İçin yerini değiştirmek istediğiniz şeyin üzerine gelip maus sol tuşuna tıklayıp move demeniz yeterli . Move dedikten sonra çiftliğinizde uygun olan heryerine taşıyabilirsiniz.

Alıntı

Facebook’ta PKK Tehlikesi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook’taki büyük PKK tehlikesi!

Milyonlarca insanın üye olduğu Facebook’ta yeni tehlike ise üye olunan gruplardaki isim değişiklikleri…

350 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcısı bulunan sosyal ağ platformu Facebook, şimdi de gruplardaki isim değişikliği nedeniyle kullanıcıları sıkıntıya sokuyor. Başka bir isim altında gruba dahil olan kullanıcılar, grup adının değiştirilmesiyle birlikte bambaşka bir gruba dahil olabiliyor.

Hürriyet’ten Selim Öztürk’ün haberine göre Facebook’ta kurulan gruplar binlerce kişiyi tek çatı altında toplamayı başarırken, Facebook’ta hemen her konuda açılan bir gruba rastlayabilmek mümkün. Ancak kullanıcıların canını sıkan nokta grup adında sonradan değişiklik yapılabilmesı ve kullanıcıların hiç istemediği bir gruba farkında olmadan dahil olması.

Örneğin “Dünyada barış istiyoruz” şeklinde açılan bir grup adına üye olan kullanıcılar, daha sonra gruplarına bakma gereği duymadığından grubu kuran kişi ya da kişiler grup üzerinde diledikleri değişikliği yapabiliyor ve buna isim değişikliği de dahil. Daha sonra “Dünyada barış istiyoruz” grubuna giren kullanıcıyı bir arkadaşı uyarıyor: “Senin PKK’yı destekleyen bir grupta ne işin var?”. Kullanıcı ise şaşkın bir şekilde gruplarını kontrol ediyor ve hakikaten de böyle bir isme sahip gruba dahil olduğunu görüyor. Söz konusu kullanıcı böyle bir gruba girmediğine emin ve bu gruba nasıl dahil olduğunu çözmeye çalışıyor.

Bu durumda akla ilk gelen şey ise hacker’ların söz konusu kullanıcının hesabını ele geçirmesi ve bu gruba hacker’ın üye olması. Ancak son günlerde artan bu olayların kaynağı maalesef bir hacker değil. Aksine, kullanıcılar bu gruplara bilinçli bir şekilde giriyor ve grup adı değişikliğine kurban gidiyor. Önceleri binleri çekecek şekilde grup adıyla ortaya çıkan bazı kişiler, ardından grup adını değiştirerek üyesi olan binlerce kişiyi de bu yeni isim altında toplamış oluyor. Kullanıcılar genel olarak üye oldukları gruplara tekrar göz atmadığından bu grupta kalmayı sürdürüyor.

YAHUDİ TARAFTARI BİR GRUP BİRDEN HİTLERİ SEVMEYE BAŞLARSA…

Bunun bir örneği aylar önce yaşanmış ve FoxNews haber portalında ilgili haber yayınlanmıştı. Habere göre Facebook’ta “I heart Jews” yani “Yahudileri seviyorum” şeklinde açılan bir grup, daha sonra bu şekilde 100.000 üye çekmeyi başarmıştı. Ancak aradan bir süre geçtikten sonra grup adını “I heart Jews” yerine “Hitler: Great Modern Man of History” (Hitler: Tarihin en modern insanı”) olarak değiştiren grup yöneticileri, olayın ortaya çıkmasıyla birlikte ufak çaplı bir krize neden olmuştu.

Bu nedenle üye olduğunuz grupları gözden geçirmenizde fayda var; zira normalde hiçbir şekilde dahil olmak istemediğiniz bir gruba farkında olmadan girmiş olabilirsiniz.

GRUP İSMİ BİR YILDIR FACEBOOK DENETİMİNDEN UZAK

Facebook’ta kurulan bir grup adının değiştirilmesi daha önce izne bağlıydı. Grup adını değiştirmek isteyen grup yöneticileri, bunun için Facebook’a e-posta göndermek durumundaydı. Ancak 2009 yılının Şubat ayında Facebook’un aldığı bir kararla artık kullanıcılar kendi başlarına da grup isimlerini değiştirebilme yetkisine sahip oldu. Facebook, bu yetkiyi grup yöneticilerine bırakarak sadece imla hataları gibi küçük sorunlar nedeniyle grup adını değiştirmek için Facebook’a başvuran kullanıcıların önüne geçmeye çalıştı.
kaynak:haber3

Cafe World Buzz Rating

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Cafe World Buzz Rating Nedir?

Cafe worldde facebooktaki arkadaşlarınız müşteri olarak cafenize gelir ve yemek yer. buzz rating kısaca cafenizin ne kadar sevilip tutulduunu ifade eder. en az 5 en fazla 105 olan bu rakam müşteri mutluluğunu ve yoğunluğunu belli eder. buzz ratingi yüksek cafeler çok hızlı ne ürettiyse eritir ve paraya çevirir.

Happy Aquarium da level atlama

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Happy Aquariumda kolay level atlama

Oyunda XP denilen tecrübe puanı bulunmaktadır. Tecrübe puanlarınız yükseldikçe seviye (level) atlıyorsunuz ve hem baştan kilitli olan ürünler (balık, bitki vb.) açılıyor hemde zamanla akvaryumunuzu genişletip yeni akvaryumlara sahip olabilirsiniz.

Happy Aquarium level

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Happy Aquarium level atlama
Happy Aquarium kaç level

Bu oyunun kaç level olduğunun bilinmediğini diğer konularda belirtmiştim.
Oyunda XP denilen tecrübe puanı bulunmaktadır. Tecrübe puanlarınız yükseldikçe seviye (level) atlıyorsunuz ve hem baştan kilitli olan ürünler (balık, bitki vb.) açılıyor hemde zamanla akvaryumunuzu genişletip yeni akvaryumlara sahip olabilirsiniz.

Facebook oyunu tuzak oldu!

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bu oyunu oynayanlar dikkat !

Gökay Özbudak
9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu nasıl büyük bir tuzağa dönüştü? İşte o oyun ve yaşananlar.

Bilgisayarınızı taradığını ve virüs bulduğunu söyleyen bu tip reklamlara inanmayın.

9 milyon kullanıcısı olan Facebook oyunu, kullanıcılarını kötü yazılım yüklemelerine yönlendiren reklamları yayınlarken yakalandı.

Farm Town oynayan yüzlerce kullanıcı reklamları gördüğünü bildirdi. Reklamlar, bilgisayarınızda virüs olduğu uyarısını yapıyor ve yalnızca reklamdaki anti-virüs yazılımını indirirseniz sorunun çözüleceğini söylüyor. Farm Town’un geliştiricisi, reklamları görmezden gelmeleri konusunda uyardı, ancak üçüncü parti reklamları engellemeyi başaramadı.

Anti-virüs yazılım uzmanları, üçüncü parti reklam ağlarının kötü yazılım yaymasının Farm Town’un suçu olmayabileceğini, ancak sorun giderilene kadar kullanıcıların oyunu oynamamasını tavsiye etti.

Bugüne kadar The New York Times, MySpace gibi sitelerde de böyle reklamların çıktığı görülmüştü. Eğer oyunu oynuyorsanız kendi anti-virüs yazılımınızı güncellemekte fayda var. chip

Face’te bu 7 şeye dikkat edin !

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Face’te bu 7 şeye dikkat edin !

Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta 7 maddeye dikkat edin.. !

Dünyanın en büyük sosyalleşme platformu olan Facebook’da aşağıdaki 7 noktaya dikkat etmezseniz Facebook size Cehennem olabilir..

1- Basit şifre kullanmayın: Basit şifrelerden bir sözlük kullanarak kurtulabilirsiniz. Hatta şifrenin sonunda yani harflerin arkasından bir rakam kullanmak da faydalı olabilir. Tüm bunlara bir de büyük ve küçük harfleri karışık kullanarak şifrenizi oluşturmayı eklerseniz şifre kırma olaylarından bir adım daha uzaklaşırsınız. Yüksek güvenlikli denebilecek bir şifre en azından 8 karakterli olmalı. Rakamları bir kelimenin ortasına yerleştirmek de iyi bir seçenek olabilir. İşte size güzel bir şifre örneği: TeL28efON

2- Doğum tarihinizi gün, ay ve yıl olarak profilinizde paylaşmayın: Eğer paylaşırsanız kimlik hırsızları için çok güzel bir av haline gelirsiniz. Hakkınızda biraz daha fazla bilgi sahibi olan bir kimlik hırsızının banka hesabınızı bile ele geçirme ihtimali artar. Eğer profilinizde tam doğum tarihiniz varsa, hemen profil sayfanıza gidiyorsunuz, Info (Bilgiler) sekmesini tıklıyorsunuz. Sağ üstteki Edit Information’ı (Bilgileri Düzenle) tıklıyorsunuz. Eğer sadece arkadaşlarınız doğum gününüz hakkında bilgi sahibi olsun istiyorsanız, sadece gün (day) ve ay (month) seçeneklerini işaretliyorsunuz.

3- Kullanışlı Gizlilik Ayarları’nı görmezden gelmeyin: Facebook’un kullanıcı bilgilerinde gizlilik konusunda çok hassas olup olmadığı tartışılır. Fakat adamlar sonuçta Hesap (Account) bölümüne gizliliği kişisel hale getirmek için çok güzel bir özellik de koymuş. Arkadaşlarınızla bile sadece belirli bilgilerinizi paylaşabilir, fotoğraflarınızı bile görmemesini sağlayabilirsiniz. Bunu sadece belirli arkadaşlarınız için de yapabilirsiniz. Sonuçta arkadaş listenizdeki herkesle aynı tanışıklık derecesine sahip değilsiniz. Kimi sadece iş bağlantısı olarak listenizde duruyorsa, o zaman özel fotoğraflarınızı da görmesi çok da gerekli değil. Hele hele telefon numaranızı buralarda paylaşmak… Aklınızdan bile geçirmeyin. Ne kadar özel hayat, o kadar güzel Facebook!

4- Çocuk sapıklarına karşı önleminizi alın, sakın çocuğunuzu ‘tag’lemeyin: Bir fotoğrafta eğer çocuğunuz da varsa, kesinlikle adını ‘tag’lemeyin. Eğer başka birisi bunu yapmışsa, hemen girip Remove Tag (Tag’i sil) seçeneğinden silin. Eğer çocuğunuz Facebook’ta yoksa ve birisi onun ismini ‘tag’lemişse, o kişiye silmesini söyleyin.

5- Evde olmadığınızı kesinlikle durum bildirimlerinizde veya herhangi bir bölümde paylaşmayın: Bunun evinizin kapısına “Sayın hırsız, biz evde yokuz, rahat olun” demekten hiçbir farkı yok. Arkadaşlarınızla tatilde olduğunuz veya tatilde yaşadıklarınızı paylaşmak için dönüşe kadar sabredin ki eve döndüğünüzde ilk iş olarak polisi aramak zorunda kalmayasınız.

6- Facebook aramalarında birazcık da hayalet olun: İsterseniz Facebook aramalarında hiç kimseye görünmeyebilirsiniz. Hatta bunu istemekte büyük de fayda var. Bunun için Facebook Gizlilik Ayarları bölümünde “Arama” (Search) bölümünü açın. Facebook arama sonuçları bölümüne “sadece arkadaşlarım” tercihini aktif edin. Kesinlikle “Herkese açık arama sonuçları” bölümünün işaretli olmadığından emin olun. Yoksa sırf güzel bir fotoğrafınız yüzünden arkadaşlık teklifi bombardımanına hazır olun. Sonuçta Facebook bu, otu da kullanıyor, bir hoşu da…

7- 13 yaşın altındaki aile üyelerinize Facebook kullanma izni vermeyin, veriyorsanız da kontrol sizde olsun: Facebook prensip olarak 13 yaşın altında olanlara Facebook’u kullanma izni vermiyor. Fakat bugünlerde bu yaşın altındaki birçok çocuk Facebook kullanıyor. Eğer 13 yaşın altında olan bir aile üyeniz varsa ve arkadaşlarıyla iletişim kurmak için Facebook kullanmak istiyorsa, o zaman bütün bağlantı bilgilerine (en önemlisi e-mail adresi) kendi bilgilerinizi yazmak faydalı olacaktır. Böylece Facebook’ta neler yaptığı bilgisini her gün mail kutunuzdan izleyebilirsiniz.

kaynak

FarmVille Telefonda

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook FarmVille Oyunu Telefona Taşınıyor.Kullanıcılar telefondan da FarmVille girebilecek.
Facebook’ta binlerce insanı kendine bağlayan FarmVille oyunu başka platformlara da taşınıyor. İşte çiftçiliğin en son halleri..

Zynga isimli bir firmadan çıkan FarmVille oyunu, Facebook’un fenomenlerinden biriydi. Sanal bir çiftlik olan bu oyunda, yaratılan karakterle ekin ekilip, hasat yapılıyor. Kısa sürede binlerce kişinin oynadığı oyun büyük ilgi sebebiyle giderek genişledi.
Son zamanlarda milyonlarca oyuncusu olan FarmVille, yapımcısının büyük bir servet kazanmasını sağladı. Alternatifleri karşısında pazar payını kaybetmek istemeyen Zynga çiftlik farklı platformlara da yaşamını götürmeyi hedefliyor.

İşte Firmanın başka projeleri;
Kullanıcılarını Facebook’a girme zorunluluğundan kurtaran sitenin bir sonraki adımı ise oyuncuları bilgisayardan kurtarma konusunda olacak.

Zynga nın yaptığı açıklamaya göre firma, FarmVille’in mobil platformlardan da oynanabilmesi için yatırım yapıyor. Firma, farmvilleandroid.com, farmvilleiphone.com, farmvilleipad.com ve farmvillesms.com adlı sitelerin isim hakları satın alınmış bile.
Mobil FarmVille yapımcıların bu konudaki tek projesi de değil , firma bu platformda yeni oyunlar da hazırlayacakmış.
Sizce FarmVille’in bu kadar büyümesi olumlu bir gelişme mi?

facebook çevrimiçi olamıyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook çevrimiçi nasıl olurum
Facebook çevrimiçi ayarları
Facebook’ta nasıl çevrimiçi olunur?

Eğer çevrımiçi ol tuşuna bastığınızda herhangi bir şey olmuyor ve hala çevrim dışı iseniz, facebook serverlarında geçici bir sıkıntıdan dolayı olamıyorsunuz demektir, sizinle ilgili bir sıkıntı değil genel bir sıkıntıdır yani.Yada kullandığınız tarayıcıyı kapatıp başka bir tarayıcıda hesabınızı açıp deneyebilirsiniz.

Herhangi bir Facebook sayfasının sağ alt köşesindeki Sohbet menüsüne tıklayarak çevrimiçi olan arkadaşlarınızı görebilirsiniz. Çevrimiçi ve sohbet için müsait olan arkadaşlarınızın yanında yeşil bir nokta, bir süredir işlem yapmayan arkadaşlarınızın yanında ise yarım ay simgesi belirir. Profillerde ve sitenin başka herhangi bir yerinde, sohbet simgesine tıklamak, o kişiyle konuşma başlatır.

Sohbet mesajı göndermek için, mesajınızı yazıp klavyenizde “Enter” veya “Return” tuşuna basmanız yeterlidir.

Facebook Sohbet’i kullanarak yalnızca onaylanmış arkadaşlarınıza mesaj gönderebileceğinize lütfen dikkat edin.

Daha fazla için tıklayınız

Ramazan Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ramazan Şiirleri
Kısa Ramazan Şiirleri
En Güzel Ramazan Şiirleri

İÇİMDEKİ RAMAZAN DUASI

On bir ayın sultanı, işte geldi ramazan

Ağızlar da bağlansın, şimdi ellerimiz de

Bu ay oruç tutanı, tutsun yüce yaratan

Günahlara ağlansın, sus olan dilimizde.

El açana verilsin, aç olan yedirilsin.

Aç açıkta kalmasın, hepsi de giydirilsin.

Sevgiye muhtaç olan, sevilip sevdirilsin.

Ramazanın önemi, işte böyle bilinsin.

MİS GİBİ

Mis gibi (Arkadaşım)

Bakmayı öğretmiştin seneler evvel

Aç karna bakmayı

Günahın içinden sıyrılıp da

Nehir olup sevaba akmayı

Ne kadar da nefis bir arkadaşsın

Sen öğrettin bana nefsimi hapse atmayı

Haydi, yine yardımcı ol

ALLAH rızasına erdir beni

Yolumdaki çukurlara yine sen dol

Elimi tut yemez içmezken

Mideme merhamet diliminle

Gönlüme ilminle dol

Yine kitaplar hediye et bana

Okumaya doymayayım

Kelimeler yutulunca Oruç bozulmaz ki

HOŞGELDİN

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran

Kokunu aldım bugün

Mis gibi arkadaş kokusu

Bak canlandı kelimeler

Satırlarsa Çoban’ın coşkusu

Seni görünce günahların beli bükük

Nefislerse ödsüz, sensin onların en büyük korkusu

Hoş geldin

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran

Hoş geldin

Hoş geldin ey arkadaş

Sensin hasret olduğumuz

Sensin kavrulduğumuz

Tok bir gönül için

Hoş geldin açlığımız

Hoş geldin susuzluğumuz

Hoş geldin

Hoş geldin ey Şehr-i Ramazan

Sensin mideler açken

Yüreklere tokluk kazandıran…

HOŞGELDİN

Recep, Şaban derken geldin Ramazan

Hoş geldin ayların en birincisi

Cennet kokuları yayıldı şu an

Hoş geldin ayların sen bir incisi.

Bu gün birinci gün, gülce tütersin

Aklımın nurusun, gözümde fersin

“Yetiştim imdada” der de gülersin

Hoş geldin ayların en birincisi

Kuran’ı okumak, sen de başkadır

Üstümüze yağan günaha çadır

Allah’ın izniyle nurları yağdır

Hoş geldin ayların sen bir incisi

Yak da günahları dönsün nurlara

Kalbimiz dayansın muhkem surlara

Peşinden koşalım tüm baharlara

Hoş geldin ayların en birincisi

CEYHUNİ neşeyle doldu ufkumuz

Bu dünyada sade Haktan korkumuz

Işıklandı şimdi aydın yolumuz

Hoş geldin ayların sen bir incisi

BEN ORUÇ TUTMUYORUM

Bir ejderin ağzında debelenen av benim,

Masivaya gark olmuş simsiyah olmuş tenim,

Ramazan rahmet ayı kıymetini bilenim,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Nefisle cenkteyim ben oruç kalkanım oldu,

El açtım iftar vakti gönül huzuru buldu,

Sorarlarsa söyleyin bu garip nasıl kuldu,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Sükûtta karar kıldı elim dilim ve gözüm,

Kalbim daim zikirde şerre yoktur hiç sözüm,

Ciğer yansa kül olsa alev alsa da közüm,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Reyhan kapısı bekler benden girin içeri,

Ebediyet yurdunda hangi akçe geçeri?

Bu mevsimde hasat bol bileyledim biçeri,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Beytullahı ziyaret kulluğun gerekleri,

Namaz zekât ve oruç İslam’ın direkleri,

Dudaklarım çatlasa yaksa da yürekleri,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Ne kadar etsem şükür azdır Allah’ım sana,

Hak etmediğim halde nimetler verdin bana,

Kavurucu sıcakta sabırla yana yana,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

Usta oğluyum işte geldim ve gidiyorum,

Fakirin hali ile hallenmeli diyorum,

Arkamdan konuşarak yapmayın hiç bir yorum,

Ben oruç tutmuyorum, oruç beni tutuyor.

ORUÇ

Sanma oruç, aç durmak

Oruç, oruç olacak.

Sanma bir rejim yapmak

Oruç, oruç olacak.

Sussun bilmezse dilin

Cahili olma dinin.

Zikrin, fikrin, her halin

Oruç, oruç olacak.

Kulak, oruç duymalı

Göz, oruçla bakmalı

Ruh, inziva yapmalı

Oruç, oruç olacak.

Hava oruç kokacak

Nabzın oruç atacak.

Allah razı kalacak

Oruç, oruç olmalı

Farzlardan çoktur farkı

Günahın kefareti.

Vücudunun zekâtı

Oruç, oruç olacak.

Oruç tut, hem sağlık bul

Kötü huylardan kurtul.

Allah’a yaklaşır kul

Oruç, oruç olacak.

Gıybetten sakınmalı

Kavgadan kaçınmalı

Allah’ı çok anmalı

Oruç, oruç olacak.

Orhan çekmeden zahmet

Kazanılmaz ki rahmet.

Ecri en çok ibadet

Oruç, oruç olacak

Cevdet bağca / Bilesin

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bilesin
Saçlarında rüzgarları bulduysam
Gözlerinde yağmura dokunduysam
Yakınım sen uzağım sen olduysan
Sana olan sevdamdandır bilesin

Dağlarını yol edip yürüdüysen,
Tuzunu yarama melhem bildiysem
Yollarıma milyon kere öldüysem
Sana olan sevdamdandır bilesin

Yar diye koynuma seni aldıysam
Seninle tutuşup senle yandıysam
Günü gelip bir başıma kaldıysam
Sana olan sevdamdandır bilesin

Cevdet Bağca / Bilesin

iki gülücükk

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ne gidecek kadar cesur,

Ne kalacak kadar güçlü

Kendi kendime yabancı

Bir masal yolcusuyum…”

Şahdamarımın atışında bir aşk bu…Bir masal perisinin sihirli değneğinin

ucundaki ışıltılı yıldız..”.Hayır” diyemez insan bu parlak coşkuya…Sonra bir

gün gelir yeniliverir kahraman, yüreğini kötülüğün bürüdüğü devin

hoyratlığına…Al ipekli, gümüş sicimlerle sardım sarmaladım seni bir kuytu

köşede, ellerin uzanamayacağı bir saraya…Hapsoldun sevdama çarpışan iki gözün

yarattığı bir zindanda…Gönüllü tutsağın oldum, esaretinde seni yalnız

bırakmamak adına!

“Alazlanan bir yüreğin

Çatlak sesi kulaklarımda

Özünü eritip akıtmış

Yangınımın en alevli yerine.”

Emanetin; yüreğin, gözyaşların sımsıkı tutundu sevdalı gecelerime. Korkma

birtanem, hiç üzer miyim kanımla adını yazdığım, alt tarafı bir yumruk

büyüklüğündeki parçamı…Kanatır mıyım sanıyorsun? Boğar mıyım gözyaşlarını

kanımla…Kutsal tüm bedenim. Dudaklarınla mühürledin

“Ben sende saklı,

Sen kaderime büyük harflerle yazgılı

Yenilmeyen bir de AŞK var

Yaman mı yaman bir deli savaşçı”

Zamanın acımasız hükümdarlığına yenilir bu aşk dediler. Kilometrelerin koca

kuyusunun içinde yitip gider…Gözden ırak olan gönülden de ırak olur diye

kandırmaya çalıştılar…Birbirimizin yapraklarına dolanan iki sarmaşık olduk.

Mesafeler uzayınca, yeşillerimiz yeni filizler verdi. Denizler ayırmaya kalksa,

sarmaşıklar yüzmeyi öğreniverdi! Yoklukları, barındırdığı o deli tutkuyla

varlığa çevirdi. Ve asla yenilmedi…

“Gözbebeğinle seviştim ben ilkin,

Kalbimi öptü gülen bir çift kahve çekirdeği

Belki bu yüzden hiç silinmedi bedenimden

İki gülücüğün kırmızı izi”…

Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum… Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum… Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda…

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine… Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor… Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum… Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum… Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum…

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı…
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında… Isınabilmek için onlara sarılıyorum…
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum… Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı…

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu… Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma… Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda… Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil…
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında… Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum…

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor… Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana…
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda… Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi…
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana…

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım… Ayak uyduramadım
yorgunluğuna… Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım…

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan… Ama! En çok da imkânsızın oldum…

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum… İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum… Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum…
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum… Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken
belki de hiçbir şeyin oldum… Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim…
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk… Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum… Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum…
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi… Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak…

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor …

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor… Görüyorsun işte, aşk’a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk’a… Sen üstüne alındın…

Pelin Onay

korkmuyorum seni sevmekten

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Korkmuyorum Seni Sevmekten

Kaçmaya çalıştığın gerçek,
Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten.
Senin gülüşünü seviyorum.
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum.
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sendeki o sıcaklığı
Sana olan uzaklığı seviyorum.
Yanaklarından akan göz yaşlarını
En çok, dağınık olduğunda saçlarını
Beni arayan ellerini seviyorum.
Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen
Ayrılığını seviyorum,
En çok yalnız kaldığımda
Beni bulan gönlünü seviyorum.
Ben en çok senin bana olan
Sevgini seviyorum.
İçimden haykırmak geliyor.
Dünyaya sığdıramadığım seni
Kalbime sığdırmak geliyor.
Ağlamak geliyor seni görmezsem
Özlemek geçiyor içimden seni
Sevmek geçiyor.
İçimden sana doğru giden
Bin bir türlü yol geçiyor.
İçimden sen mutlu olacaksan
Ölmek bile geçiyor gülüm.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben yalnızca seni seviyorum,
Ne o muhteşem güzelliğin
Ne kalbimdeki özelliğin
Ne de sevdiğim için değil,
Seni yalnızca sen olduğun için,
Ruhun için
Kalbin için
Aklın ve sevgin için seviyorum seni.
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için.
Seni her şey için seviyorum.
Ve sahip olmadığım
Hiçbir şey için.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her dakika seninle olmayı seviyorum.
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum.
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce.
Ben seni en çok
Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben seni bu şehirde olduğun için değil
Benimle aynı toprağa ayak bastığın için
Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum.
Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı
Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum.
Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi
Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni.
Beş bin yaşındaki bu dünyada
Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum.
Ben seni benimle yaşadığın için
Benden hiç gitmediğin için seviyorum
Beni hiç terketmediğin için.
Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında
Kalbini seviyorum kapıları açıldığında
Ve gözlerini seviyorum
Her karşımda kapanıp açıldığında.
Bana baktığında
İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum,
Her bana baktığında
Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Her kibrit çaktığımda
Alevin içinde seni görmeyi seviyorum.
Her sigara yaktığımda
Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum.
Her bana baktığında
O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi
Yalnızca sen olduğun için hayatımda
Kendimi bile seviyorum
Sen olunca aklımda.
Kalbimi seviyorum seni seviyor diye
Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye.
Ruhumu seviyorum, senin ruhuna
Bu kadar yakın diye.
Varlığımı seviyorum,
Sırf sana borçlu olduğum için
Mutluluğumu seviyorum.
Gülümsememi seviyorum seni düşününce
Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Ben sana olan sevgimi yazan
Kalemimi seviyorum.
Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum.
Sana olan sevgime benzettiğim
Her sevgiyi seviyorum.
Bana seni hatırlatan herşeyi
Sana giden yolları seviyorum.
O kadar çok seviyorum ki seni
Seni kaybetmek korkusunu bile,
İçinde yalnızca, sen olduğun için
Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için
Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Yine de korkmuyorum seni sevmekten.
Seni seviyorum.


Murat Apaydın

can dündar’dan

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu,
ateşin yaktığını…
Sevgisizliğin insanın canını acıttığını…
Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor.
Her şey ona çok büyük görünüyor:
Ev, masa, anne, baba…
10´una gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla
öğreniyor. Kız ya da erkek olduğunu fark ediyor. Dünyanın evde, okulda
kendisine anlatılandan da büyük olduğunun ayırdına varıyor.
15´inde, tam da en çok kendini sevdireceği çağda, sivilcelenen yüzünden,
değişen bedeninden utanırken aşkı keşfediyor.
Dış dünya kadar iç dünyanın da büyük salonları ve kendisinin bile bilmediği
odaları olduğunu, açıldıkça o odalardan devasa bahçelere çıkıldığını
hissediyor, büyüleniyor. Şarkıların içinde sevdalar gezdirdiğini, şiirin her
türden hasreti dindirdiğini anlıyor. Aşk acısını öğreniyor. Yine de seviyor;
ille seviyor, inadına seviyor.
20´sinde putlarını yıkıyor, başkaldırıyor, kanatlanıyor. Her şey ona küçük
görünüyor:
Ev, masa, anne, baba…
“Dünya küçükmüş; büyük olan benim” efelenmeleri başlıyor. Lakin dünya bunu
bilmiyor.
25´inde ayaklar biraz yere değiyor. Okul bitiyor, iş telaşı başlıyor.
Sınıfta öğrenilenlerin akı, sokaktaki gerçeklerin karasına çarpıp
grileşiyor.
Yolu hızlı gelenler çabuk yorularak, sevdiğini bulanlarsa kalbinden
vurularak evleniyor genelde… 5 yıl önce uzak bir ülke olan “istikbal”,
daha yakına geliyor. “Bir denizde yangın çıkarma” hayali erteleniyor.
“Dünya zor”laşıyor.30´unda muhasebeye başlıyor insan:
“Dünya hâlâ beni tanımadı, üstelik galiba ben de dünyayı tam tanımıyorum”
dönemi…
Mevcut bilgilerin sorgu yeri…
Kuşkunun beyliği…Tehlikeli yaşlar: “Bunun nesine hayran oldum ki ben”
pişmanlıkları, “Hakkımı yediler” sızlanmaları, sırta saplanan hançerler,
çelmeler, dost kazıkları, ağır ağır olgunlaştırıyor insanı…
35, yolun yarısı…
Hiç okul asmadan, evden kaçmadan, bir terasta sevdiğiyle öpüşüp bir çadırda
uyanmadan 20´sine gelenler için gecikmiş telafi çağları…
Daha önce hiç yüz verilmemiş ana-babaların sözüne yeniden kulak kabartılan
yaşlar… Olgunluğun karasuları…
40´ında eski kotlar dar gelmeye, saçlara ak düşmeye, aile büyükleri yaşlanıp
ölmeye başladığında bocalıyor insan…
Panik, kadınları kuaföre sürüklüyor, erkekleri araba galerilerine; ve
ikisini birden yeni sevda hayallerine…
Yiten gençliğe, boyalı saçlarla, içe çekilen karınlarla, kırmızı arabalarla
çare aranıyor.
45´inde “istikbal” denilen o uzak ülkenin toprağına ayak basıyor insan…
Hem ölüm yarınmış gibi, hem hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamasını öğreniyor. Eski
dostlar, hatıralar kıymete biniyor.
Didişmenin yerini sükûnet, böbürlenmenin yerini nedamet, kinin yerini
merhamet alıyor. “Keşke”ler “iyi ki”lerle, hırslar hazlarla yer
değiştiriyor.
Bu dünyayı silkelemekten, daha iyi bir dünya için kavga vermekten
vazgeçmeseniz de, öbür dünya umuduna da kulak kabartıyorsunuz, ara sıra…
Genellenemez tabii; bunlar benim yaşlarım.
Sonrasını bilmiyorum henüz; öğrendikçe yazarım.

Can DÜNDAR

Yalnızlık Bir Tarihtir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Yalnızlık bir tarihtir ikimiz
Dururuz odalarda bir giysi gibi
En kalın soluklarla çekiyor ipi
Kimbilir kimlere kalmışlığımız

Yalnızlık bir tarihtir sen misin
Bir geçmişi sürüp giden ak turna?
Ya benden önceydi ya da çok sonra
Bir halk türküsüne gül olan sesin

Yalnızlık bir tarihtir onlarla
Gök dediğin iki kuşun arası
Ey ilkyazlı gülüşlerin sonrası
Ansızın donuyor gül, bakışlarda

Hilmi Yavuz

Sevgi

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Nasıl söylesem bilmem,
Ve anlatsam ne ile?
Bu öyle bir duygu ki
Gelmez kaleme, dile…
Sen varsın bakışımda,
Her nefes alışımda,
İçimde ve dışımda,
Günahlarımda bile!

Gözümde, hayalimde
Hiç sorma ki neler var…
Sendedir ufukları
Ve ancak sana kadar…

Dünyayı iki şeyden
İbaret bilirim ben;
Biri, her şey olan sen!
Biri, sen olmayanlar!

Enis Behiç Koryürek

Mevsimlik Sevda

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Her mayıs akşamında‚ ürperişim.
Bil ki o… Vefasız gidişin.
Seni sevmemin tek nedeni yalancı suretinin‚
Altında ki o… masum gülüşündür.

Para etmez gönlümde ne sen nede sahte bir sevgili‚
Sevgini çöpte bulsam değerini kaybetmezdi.
Sahte aşkını parlatsan çeyrek sevgi etmezdi.
Bir bir yaksam da umut mumlarını‚
Verdiğin sevgi sevgi olmazdı.

Giden gitti ben yolumu aldım‚ unutma giden geri dönmez.
Bir daha sana geri.
Sana seni seven değil lazım olan‚
Cebi servet dolu bir serseri.

Mevsimlik sevda buda bitti‚sevgi adı altında umutlar.
Hepsi çöpe gitti zamansa eridi.
Mum gibi tükenip bitti mevsimlik sevda bu‚
Diğerleri gibi yok olup gitti.

By: Oğuz Demirci.