Posts Tagged ‘seni’

Seni Seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum

Sen benim aşkım olduğun günden beri
Ben hayatımı sana endekslemişim
Sen vazgeçilmez tutkum olduğun günden beri
Yaşam gâyesini sana bağlamışım
Kaptırdım kendimi fenâ bir şekilde
İçimdeki coşkuların, duyguların esiri olmuşum

Seni düşünmek mi diyorsun?
Güldürme!..
Acaba aklımdan çıkarıyor muyum?
Dalıyorum öyle derinlere
Şaşkınlık denilen kelimeyle arkadaş olmuşum
Sükûnet, yaa işte o sükûnet
Varlığınla erişebilecegim bir hal olsa gerek…
Kalbe önlenemez çarpıntı veren, hasret ve özlem
Bir de yüzümdeki acı tebessüm
Mırıldanıyorum sessizce
İki dudağımdan dökülen iki kelime
Seni seviyorum…

Çoğu zaman haykırmak istiyorum bunu
Lâkin olmuyor…
Duyuramıyorum kimselere
Gülüm, nâzenin yârim…
Çün ki sen yoksun yanımda
Ama olsun
En azından içimde kopan fırtınalara
Fâsıla bulmayan şiddetli kasırgalara
Kucak açıp, yüklenen kâğıdım var önümde
Bir de sırdaşım, özümün tercümânı kalemim

Âh bir bilsen;
Sensiz geçen dakikalarda, saatlerde, günlerde
Neler yazıyoruz kalemimle…
Ne hayaller kuruyoruz kavuşmak uğruna
Tabi sen bunların hepsinden habersizsin

Yalnız şu var ki;
Bence kalemimi dâhi kıskanır dereceye getiriyor bu duygu yükü
Bazen de üzüyor kanaatimce
Ve her şeye rağmen, o şaşmaz gerçek çıkıyor ortaya
Gönlümün sultânı, biliyor musun?
Ben var ya ben,
Seni çok seviyorum be gülüm…

Zilan

Cuma, Haziran 22nd, 2012


ZİLAN

Bu kara yazgıdır Zilan;
Topraksız olmak, yetim kalmak yetmezmiş kimin
Sensiz de olmak kara yazgıdır kurban…
Bilisen
Kaç gece kaç gündüz adını sayıklamışam
İçimden atamamışam
Köçelerde yolunu gözlemişem
El etmişem, işmar etmişem
Sen gülmüş geçmişsen Zilan…
Ne zaman büyümüşsen farketmemişem
Ne zaman ellerin büyümüş
Ne zaman gözlerin büyümüş
Ne zaman bürünmüşsen kara çarşafa
Bir gözlerin görmüşem ceylan kimin vurulmuşam.
Sen gülmüş geçmişsen Zilan…
Daracık köçelere sığmamış sevdam
Seni Halilrahman’da sormuşam Anzılha’da
Urfa kalasında Nemrut köşküne adını kazımışam
Sen gülmüş geçmişsen Zilan…
Şimdi gelin olisen telli duvaklı
Yine gülü misen biye?
Kara Şar’dan gelen deli oğlan deyi misen?
Sevdanı içime gömdüm bilesen
Bu kentin hampara taşlarına sır sakladım.
Üç kuruşluk başlık parasına değer miydi Zilan…
Bilirem dahlin yoktur bu işde.
Töreler böyle demiş, yazgılar böyle çizmiş.
Kim karşı gelmiş ki sen de gelesen.
Atalar boynumuz kıldan incedir demiş…

Her şafak seninle sökerdi Zilan.
Sıcak yaz geceleri seninle eserdi.
Ben siye şiirler okurdum.
Sen biye Urfa türkülerini…
Yediveren gülleri kimin açılırdın baharla
Karakoyun deresinden çiçekler getirirdin.
Önceleri inanmamıştım sevdiğine.
Fakat anladım zamanla.
Seni yitirmek kor kimin yaktı yüreğimi;
Acımı anla…
Kar ender yağardı Urfa’ya
Sevdamız yağan kar kimin aktı.
Hatırlı misen bir de tutkumuz
Yağmurda “çömçe gelin” oynamaktı…
Şimdi sen mi gelin olisen Zilan?
Sevgin bir yanda Töreler diğer yanda
Duydum ki “KUMA” olmişsen
Akar suda saman çöpü gibi çaresiz
Ve de köle kimin itaatkar, sessiz gidisen
Oldu mu ya?…
Kaçıncı asrını yaşamakta Harran’da toprak?
Bu kenti terkediyem Zilan.
Anzılha’da kutsal balıklar şahidim olsun ki,
Bu kenti terkediyem…
Yasak mayın tarlalarını,
Kaçakda kol verenleri,
Can verenleri terkediyem…
Efsunlu akrepleri, çıyanları
Urfa kalasında kenetlenen efsane şahmaranı
Kümbetlerde barınan sahipsiz insanları, terkediyem.
Körpecik bedenine uzanan hoyrat elleri itmediğin için
Yıllardır söylenen ninniyi yazgı bellidiğin için
Bu kenti terkediyem…
Bu sana son satırlarım Zilan…
Biliyem unutacaksan beni.
“Unutmam” deme biye
Davullar uranda unutmalısan.
Yoksa nasıl yaşayabilir insan…

Hani ağaçları çiçek açardı ya
Hani Urfa divanı çalınırdı sıra gecelerinde.
İşte ben
Her çiçek açanda nar ağaçları
Ve söylenende Urfatürküleri
Seni ve gülüşünü hatırlayacağam…
Bundan böyle cigaramda dumansın
Kaçak tütünden sarılmış…
Her içime çekişde ağun yakacak beni.
Kendini düşünmedin, beni düşünmedin
Sevdanı düşünmedin, çocuklarını düşün.
Seni tutsak, beni esrik eden töreler;
Çocuklarını da yakacak bir gün…
Bu kara yazgı değildir ZİLAN…
Topraksız olmak, yetim kalmak yetmezmiş kimin
Sensiz olmak da kara yazgı değildir kurban…
Bu çağlar boyu insanları kul eden
Bağnazlıktır ki, yıkılacak.
Bilisen ZİLAN.
Sen görmesen de
Ben görmesem de
Ceylan gözlü çocukların görecek ZİLAN…

Celal Ülgen

Seni Seviyorum Çünkü

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum Çünkü
Her Günüm Senin Sesinle Doğuyor, Seninle Sürüyor
Gecem İse Seninle Son Buluyor.
Seni Seviyorum Çünkü
Kilometrelerce Uzakta Olsan Bile,
Buluşma Gününü Özlemle Beklemek Hoşuma Gidiyor.

Seni Seviyorum Çünkü
Yanımda Olmasan Bile,
Yüreğinin Benimle Olduğunu Biliyor
Her An Yanında Olduğumu Biliyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Bu Mesafelere Ragmen
Yaşanmamışı Yaşatabiliyorsun,
Duygularımda Var Olabiliyorsun.

Seni Seviyorum Çünkü
Sesinle Dünyama Bir Anda Girip,
Sürprizlerinle Beni Kendine
Tekrar Tekrar Aşık Edebiliyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Yüreğimin Tam Ortasında Varolabiliyorsun.
Beni Hayallere Götürebiliyor,
Umutlarımı Geleceğimi Düşündürebiliyorsun.
Şiir Yazdırıp, Şarkılarda Hissettirebiliyorsun Kendini.

Seni Seviyorum Çünkü
İkimize Dair Bir Yaşamı Düşündürebiliyorsun,
Mutluluğun,Aşkın Varlığına İnandırabiliyorsun.
Engellerin Aşılacağını,
Mücadelenin Hırsını,
Birlikteliğin Tek Yürek Olmanın Ve
Güvenin Aşamayacağının Olmadığını Gösteriyorsun.

Seni Seviyorum Çünkü
Sen Hayatıma Vazgeçilmez Bir Anlam Katıyorsun.
Seni Seviyorum Çünkü
Sen Benimle Bende Yaşıyor,
Ben Seninle Sende Varoluyorum..

Alıntı

Aşka Dair_şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

DUA

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.
A.Karakoç


seni seviyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın …
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var …

Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi …
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin …
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek …
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden …
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var …
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum …
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun …
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana …

seni seviyorum..
Çünkü,
Sen hep benimlesin …
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için …
Tatlı narin tenini …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Belki de ilk defa bir kadının kokusu beni çılgına çeviriyor
içimden Odyseus’a türkü söyleyen deniz kızları da
Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı çalıştılar acaba diyorum

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor …
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum …

Sen Seviyorum,
Çünkü,
Benliğim sana ait …
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin …
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Sen sensin …
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Seni Sevmeyi Seviyorum …
Seni koklamayı seviyorum …
Sana dokunmayı seviyorum …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim …
Bir an elimde tutuyorum o cenneti …
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Ben hiç bir kadın için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti …
Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor …

Seni Seviyorumn..
Çünkü,
İçimde bir umut var …
Bu şiiri belki başucuna koyarsın …
Kim bilir belki yanına da ‘’Kırmızı’’ bir gül …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış …
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Güzelliğine melekler imreniyorlar …
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor …

Seni Seviyorum ÇünküSeni Seviyorum,
Çünkü,
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil …

seni seviyorum…
Çünkü
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor …
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
İnsana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor …

Seni Seviyorum,
Çünkü,
Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!!

Kaynak: Anonim

Gerçekten Sevmek

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Gerçekten Sevmek

O durmadan kaçıyor;
Sen ardından gitmiyorsan;

O günün her saatinde saklanıyor,
Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;

O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

Boşuna aldatma kendini,
Onu sevmiyorsun demektir.

Elindeki içki kadehinde,
Dudağındaki sigarada ,
Okuduğun kitapta,
Mırıldandığın şarkıda,
Söylediğin şiirde,
Gördüğün rüyada
Ve yaşaman icin
Ciğerlerine doldurduğun havada
O yoksa;
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Renkler onunla değerlenmiyorsa,
Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının,
Mavi maviliğinin farkında değilse,
Beyaz yalnız o giydiği zaman
Güzelliğini haykırmıyorsa,
Sabahları onu görünceye kadar
Güneş doğmuyorsa
Ve onsuz gökyüzü geceleri
Aya, yıldızlara hasret değilse
Onu sevmiyorsun demektir.

Sokakta gördüğün her yüzde
Ondan birşeyler aramıyorsan,
Güzel bir manzara,
Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
Uykudan uyandığın zaman
Yaşamakta olduğundan önce
Onu hatırlamıyorsan,
Omuzlarına dökülmüş saçları,
Bir sis perdesinin ardında
Her zaman gülen,
Işık sacan gözleri
Aklına gelmiyorsa,
Durup durup avuçlarının
Sıcaklığını özlemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Dünyada yaşıyan öteki insanların
Senin için hâlâ bir değeri varsa ,
Ona karşı tutumunu
Toplumun köhne ve manasız
Kurallarına göre ayarlıyorsan
Ve açık açık
Sanki var olduğunu haykırırcasına
Sevgini söylemiyorsan;
Onu sevmiyorsun demektir.

Yok o senin icin
Herşeyden değerliyse,
Gözünü yumduğun anda
Onu görebiliyorsan,
O bütün şarkılarda,
Bütün şiirlerde,
Bütün resimlerde ise,
Ona muhtaç olduğunu
Söylemekten utanmıyorsan,
Senin içten ve büyük sevgine
Karşılık vermiyeceğinden
Korkmuyorsan,
Bütün bencil duygularından
Sıyrılabilmişsen
Onun için herşeyi,
Ama herşeyi yapacak gücü
Kendinde buluyorsan,
Her hali sana
Ayrı ayrı güzel geliyorsa,
Karşıisında kendini
Bir çocuk gibi hissediyorsan,
İstediği anda onun için
Ölebileceksen,
Onun için yaşıyorsan
Ve yine onun için
Bildiğin bilmediğin
Bütün düşmanlıklara
Karşı koyabileceksen,
O her geçen dakika
Sende biraz daha büyüyorsa
Ve kendi kendine bile
Çok sevdiğini bütün
Samimiyetinle,
İnanmışlığınla
İtiraf edebiliyorsan,
Bir gün o seni hiç,
Ama hic sevmediğini söylese bile ,
Senin sevginde azalma olmayacaksa
Ve ölünceye kadar onu aşkların
En olumsuzu ile sevebileceksen;
İşte o zaman
Onu seviyorsun demektir.

O sana sevmeyi,
Gercek aşkı öğretti.
Sen onu hep sevecek
Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

O , hiç sen olmasan bile,
Seni bir parça sevmese bile….

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Kırıldım Aşka Ama Onun Haberi Yok

Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum… Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum… Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda…

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine… Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor… Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum… Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum… Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum…

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı…
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında… Isınabilmek için onlara sarılıyorum…
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum… Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı…

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu… Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma… Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda… Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil…
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında… Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum…

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor… Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana…
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda… Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi…
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana…

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım… Ayak uyduramadım
yorgunluğuna… Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım…

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan… Ama! En çok da imkânsızın oldum…

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum… İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum… Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum…
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum… Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken
belki de hiçbir şeyin oldum… Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim…
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk… Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum… Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum…
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi… Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak…

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor …

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor… Görüyorsun işte, aşk’a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk’a… Sen üstüne alındın…

Pelin Onay

özledim seni..

Cuma, Haziran 22nd, 2012
ÖZLEDİM SENİ..

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

Ben seni asla

Cuma, Haziran 22nd, 2012
BEN SENİ ASLA

Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı
Sen uğrunda en çıldırdığım esmer
Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam
Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Sen beklediğim
Sen özlediğim
Sen gizlediğim…

Güneş doğmayı unutabilir
Sabah olmayı
Yağmur yapmayı
Ama ben seni asla…

Çiçekler açmayı unutabilir
Kuşlar uçmayı
Baharlar gelmeyi
Ama ben seni asla…

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın
Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın
Sen tanrımın en güzel armağanı
Sen hayatımın en gerçek yalanı
Sen bütün huylarımı ezbere bilen
Sen gözyaşlarımı en iyi silen
Sen dünyanın en güzel kadını

Sen yemeğimin tuzu
Yüreğimin buzu
Anasının en güzel kızı
Sen kalbimde en tatlı sızı
Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı
Sen sevdikçe sevilesi
Övdükçe övülesi
Öptükçe öpülesi aşkım…

Sen beni yokluğuyla delirten
varlığıyla yolumu yolundan çeviren
Sevdasıyla beni bir dağ gibi deviren kadın
Bundan böyle senden sorulsun günahlarım
Sende bütün sorularım
Sende bütün cevaplarım
Adam olmuşsam senden
Katil olursam senden
Ben çoktan vazgeçtim kendimden
Ama senden
Asla kadınım
ASLA! …

Ahmet Selçuk İlkan

Aşk(a) Dair

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Aşk(a) Dair

“İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde kazanması zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

Kıskanırım Seni Herşeyden

Cuma, Haziran 22nd, 2012

seni gözümden sakınır elimden kıskanırım
bedenimde oynaşan ruhumdan sakınırım
kalbim gözüme kızar da
seni görür diye görmesine kızarım

soluduğun havaya musallat olurum
onunla hayat bulduğun için yanarım
güneş açar üzerine doğar ya
ben güneşe kızar ona düşman olurum.

bazen ses olurum kulağında çınlarım
yüreğine konar sana hayat olurum
bana kızsan biraz da kırılsan da
ben yine de senin yoluna kurban olurum…

Şimdi biz ayrıldık ya!!!

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Senden sonra hic acim olmadi
ne deliligim kaldi sevdadan yana
ne de aska inancim bir damla
Oysa ben seni severken hic aci cekmemistim
ne olduysa sen beni sevince oldu
bir zaman varligini arzulayan gonlum
yeri geldi yoklugunu aradi durdu
yazik sevilme sureni kendin kisalttin
artik donmesende olur
hem sen yokken daha guzeldim
hem sen varliginda tanidigim sen degildin
yine sevilirdin bu kadar
inan donusune bagli degildi sevdamin agirligi
yokluguna ve imkansizligina direnmek herseyden daha anlamliydi
eger donmeseydin ne yapar ne eder gozlerini tedarik ederdim bir yerlerden
elini en karanliklarda bulup tutardim
en azindan oyuncagiyla oynayan cocuk gibi
kirmadan kirilmadan kendi kendime severdim seni
artik donmesende olur
Herseyin ikincisi yenilgidir
Her donus ispatidir biraz daha kaybetmisligin
maluptur ileriye bakamayan
bakamaz ki bir turlu pismanligindan
onu tutar geride biraktigi her neyse
daha da baglanir ardinda kalana
terkedilen cabuk buyur
huzun kalana dussede
pismanlik hep gidenin payina
ayrilik zor zanaat
kimse yuzde yuz gulemez
kimse yuzde yuz gidemez
giden donuyorsa sevdiginden degil kaybettigindendir
ve aradigini bulamadigindan
donene kapiyi acmayin
sevseydi o gitmezdi hic bir zaman
iste bu yuzden donene kapilarinizi bir daha asla acmayin
ve sen
Gelme
O kapi hic acilmayacak sana
Eski ruzgarlarin sozu gecmez terkettikleri daglara
geceye yeni siirler gerek
gemiye yeni firtina
her eylule baska yagmur
kalana taze baharlar lazim
ve gidene biraz yurek
kacanlar pisman simdi
kalanlar sevmeye devam edecek
simdi biz ayrildik ya
birkac gun sendeleyerek yururum
ayagim takilsa da dusmem
yine dogrulurum biliyorum
yasadigim tum asklarin uzerine yemin ediyorum
ben artik senden vazgeciyorum !!!

alntı

^^böyle sewdim işde^^

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya… Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir
ateş gibi. Ve maviydin… En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da… Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle…

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da… Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok…

Aşk…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Aşk…

Yalnız olanlara;

Aşk bir kelebek gibidir,
Peşinden koştukça hep senden kaçar,
En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunu verir…
Aşk mutlu eder bazen de üzer ama aşk özeldir,
Aşkını hak eden birine sunrsan eğer…


Sevgilisi Olanlara;

Aşkın amacı birileri için ‘mükemmel insan’ olmak değildir.
Seni mükemmelliğe en çok yakıştıracak insanı bulmaktır…

Çapkınlara;

Sevmediğin birine asla ‘Seni Seviyorum’ deme..
İçinde olmayan duygulardan varmış gibi sözetme..
Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme..
Sevgi dolu bakan gözlere Asla Yalan söyleme..
Çünkü birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birine kendine aşık etmektir…

Evli Olanlara;

Seven insan ‘senin hatan yerine ‘özür dilerim’ diyendir…
‘Neredesin’ yerine ‘ben buradayım diyendir’..
‘Nasıl yaparsın’ yerine ‘niye yaptığını anlıyorum diyendir…
Ve aşk ‘keşke’ yerine daima ‘iyi ki’ diyenidir.

Kalbi kırık olanlara;

Kalp yarası siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer,
Ve ilacı bu acıya alışmak değil; ondan ders çıkarabilmektir..

Aşık olmaktan korkanlara;

Aşka düş ama tökezleme, anla ama bekleme,
Paylaş ama isteme, yaralan ama acıyı içinde büyütme…

Sevdiğini fazla sahiplenenlere;

Sevdiğini bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa,
Oda seninle mutsuz olduğunu görmektir.

Aşkını itiraf etmeyenlere çekinenlere;

Sevdiğinden ayrılında aşk acı verir,
SEVDİĞİN seni terk edince daha çok acı verir..
Ama en acısı onu ne kadar sevdiğini bilmesine hiç fırsat vermemektir…

DÖNMEYECEK BİRİNİ HALA BEKLEYENLERE….

Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna hiç değmediğini gördüğün andır.
Ve en büyük kaybın onun için harcadığın yıllarındır…
Senin Aşkını şu gün hak etmeyen , bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir.

O YÜZDEN BIRAK GİTSİN!……

__________________

Seni Özlemeye Gidiyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

bir güneş yanaşıyor ufuklarıma
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
ışıl ışıl
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
henüz hareket etmiş olan
gecenin arkasına asılıp
seni özlemeye gidiyorum….

bir bulut yanaşıyor gözlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
damla damla
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
hüzün gemilerine binip
senı özlemeye gidiyorum….

bir rüzgar yanaşıyor yüreğime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
efil efil
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
içimdeki fırtınaya tutunup
seni özlemeye gidiyorum….

bir gece yanaşıyor düşlerime
açıyor kapılarını
iniyor yolcuları tek tek
renk renk
bir tek sen olmuyorsun içlerinde
benim beklediğim sen..
işte o an ben
kabusların içine karışıp
seni özlemeye gidiyorum….

geldiğinde yoksam eğer
inmiyorsam ellerine yanaşan dokunuşlardan
bil ki
seni özlemeye gitmişim….

ne zaman dönerim bilmem…………

kalbimin yaraları

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kalbimde taşıdığım bu acıya karşı
cehennemi ziyarete gidiyorum
senin verdiğin bu büyük acı
cehennemdekinden daha beter olduğunu biliyorum

kalbimin yaralarını dindiremiyorum
laflarla asla anlatılmaz
hissettiklerim kitaplara sığmaz.
çünkü ben seni canımdan çok seviyorum

bunuda ben yazdım.biraz kötü ama idare edin.paylaşmak istedim .

sessiz kalp

Cuma, Haziran 22nd, 2012

kaybettim kendimi
sevdim birisini
değişmem dünyaları sana
seni ne çok sevdiğimi anlasana

sarsan kollarına beni
severim dünyalardan çok seni
bu kalp çok sessiz
çünkü dayanamıyor sensin

bu şiiri ben yazdım.umarım güzel olmuştur.daha 14 yaşındayım umarım beğenmişsinizdir
kafiyeyi tutturayım derken biraz garip oldu sanki

yitirişlerim bitti artık..aşkı da kirlettik..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

İçimde Bi burukluk var bu aralar..
Yoklugunun buruklugu belki.. Geçer Diyorum hep geçer…
Kim Ölmüş ki Aşktan ben öleyim diye avutuyorum kendimi.
Gerçekten ölmem dimi diye affallıyorum sonra.
Ölüm korkusu sarıyor herbir yanımı
İçim dahada burkuluyo,yaralarım gene kanıyo
Düşünüyorumda Ölüm kadar acı degil ya yoklugun..

Yitirişlerim bitti artık..
Yitirecek birseyim olmadıgından degil,Bedenimin yorgunlugundan..
Seni yitirmemin sebebide bu degilmiydi aslında.
Kalbimin yenikligi,Duygularımın Acizliği degilmiydi..

Bazen gözlerimi kapatıyorum annem geliyo aklıma
“Yapma kızım ! Ağlama..” diyor.
Peki anne diyecek oluyorum hıçkırıklarım durduyo beni.
Elim telefona gidiyor annemin sesini duymak istiyorum omzunda ağlamak istiyorum..
Sonra asıl sözleri geliyor aklıma
“Askı bu kadar iğrençlestirdiniz “diyor bana
O an ne gülümsemesi kalıyor hayalimde nede varlıgı
Yerin dibine giresim Geliyor..
Midem bulanıyo.. Kalbim sancıyo
Dahada vuruyorum içkiye kendimi..
İçmek… İçmek.. İçmek istiyorum..
Ben yapmadım anne,aska zararım dokunmadı sadece sevdim
Nasıl anlatacagımı bilemedikçe içiyorum içiyorum içiyorum..
Hiçbirşey uyuşturmuyo beynimi
Artık midem beni bile kaldırmıyo

İçimdeki burukluk bir kez daha sancıyo..
Bizim yaptıklarımız hem seni, hem beni…
… Hemde askı kirletmiş simdi anlıyorum…

</3 </3 </3

Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012


____SeninAdınAşk___
Aşkının ateşi yaksın yok etsin herbir zerremi
Hayelin heran her dakika dursun yanıbaşımda
Yalnızca suskunluğun anlatsın
Aşkın adını ve sadece gözlerin söylesin en güzel şarkıları
Çok özlediğimde bile
Ellerinin kokusu kalsın bende tükenmek bitmek nedir bilmesin
İlkkez yaşıyor gibi yaşayalım her günü ve
Nedeni olmasın hiçbirşeyin sadece adın aşk olsun senin


Sensiz Ne Yapacağımı Bilemedim
Sensiz ne yapacağımı bilemedim..
Senin için inlemedim…Hergun.
Kurşun gibi deldi kalbimi.. sanki aşkın..
Ne yapıcam dedim..Fikir veren, olmadı..

Sevdim..Ama kimse anlamadı..
Söyledim ama, deli dediler…Hor gördüler..
Ağlamam..Gururum var , benimde..
Sevdim ben sevdim…Anlayan yok!

Yüreğim sızlar, sen diye..
Seviyorum diyip gelmedin diye..
Sevdim ben sevdim…
Her geçen gün öldüm..

Seni seviyorum……
Seni sevdim, yanlız biliyorsun bunu
Ellerim boş, bitsin artık oyunun..
Nedendir bilmem, kalbim çıkacakmış gibi çarpar
İllede ölmem gerek anladım bu gece

Seni Seviyorum
Sevdim kardaş sevdm..Tek günahım bu..
Ekledim bir yıldız..daha gökyüzüne
Var, olan bir kalbim vardı oda gitti
İllede ölmem gerek anladım bu gece
Yalnızda,yaşarım ben yalnızda
Onun bunun lafına inandım yapayalnız bıraktın beni
Rüzgar,sevgimi alıp götürdü artık
Umutlarımı bırakıp gittim ben..Sensizliği kabullendim
Melek, gibi yüzün

Yorumlarınızı Beklerim….

Aşk sendin…

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Bir balıkçının oltasına takılan umuttu aşk.
Gökkuşağının pembesiydi.
Belki bir martının kanadında…
Belki bir çileğin kırmızısında…
Küçük bir çocuğun dondurmasıydı aşk.
Aceleyle yazılmış hasret kokan bir mektuptu.
Bazen bir damla göz yaşında, bazen dudaklardaki bir gülümsemede gizlenen duygu seliydi.
Sırılsıklam olmaktı aşk yağmurda.
Bir şampanyayı yudumlamaktı ay ışığında.
Bir kahkahaydı aşk.
Gülümsemekti acılara.
Ve bir öpücüğü paylaşmaktı yiten günün ardından sevgiliye verilen bir ince kır çiçeğiydi aşk…
Bir çift kara gözdü…
Her gün yenilenmekti aşk aslında hiç değişmeden.
Bir melodiydi sevgilinin sesinden sonsuzluğa uzayan.
Aynı rüyayı görmekti.
Yağmurun kokusuydu aşk…
Yosun kokan beyaz köpüklerin türküsüydü.
Bir hayali paylaşmaktı ve yaşatmaktı o hayali.
Hayata sarılmaktı sevgilinin siluetinde.
Aşk bir heyecandı kaçamak bakışlarda sobelenen.
Özlemekti aşk…
Seni özlemekti…
Aşk sendin…