-‘Tam bin yıldır bir olankardeş olan bu halkların arasına kukla diktatörler giremez. Şam ile İstanbul’un, Halep ile Kayseri’nin arasına girmek isteyenler, tarihin tokadını yemeğe mahkumdurlar.
-Kayseri kardeşlik şehridir. Buradaki saldırı, terör örgütünün kardeşliğe düşman olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
– Bu örgütün milli değerleri yok. Bu örgütün manevi değerleri yok. Dini diğerleri yok. Bunlar Zerdüşt’tür.
– Bu örgütün gölgesinde, bunların vesayetinde siyaset yapan parti de, artık bu örgütün gerçek yüzünü görmeli ve terörle arasına mesafe koymalıdır.
– Bu örgütü temsil eden partinin bugüne kadar bunlara “terör örgütü” dediğini duydunuz mu? Diyemezler. Çünkü bunu demek yürek ister.
– Bütün senaryoları, bütün karanlık tezgahları boşa çıkaracağız.
– Son 1-2 gün içinde Amerika’nın Wall Street Journal gazetesi, Suriye’de düşürülen uçağımızla ilgili bir haber yapıyor. Bu haberde, düşürülen uçağımızın Suriye sınırları içerisinde olduğu iddia ediliyor. Amerika’da yaklaşan seçimler var. Geçen günlerde de Türkiye ile ilgili yalan bir haber yapmışlardı. Bu yalan haberlerin nedeni, Başkan Obama’yı yıpratmak ile ilgili. Kaynağını açıkla diyoruz, hiçbir şey yok. Mertlik, kaynağı açıklamayı gerektirir. Demek ki bu gazetede mertlik söz konusu değil.
– Bu tarz hava sahası ihlalleri olur. Uluslararası uygulamada, böyle bir ihlal olunca uyarı yapılır. Yapılan uyarı sonucu, söz konusu saha terkedilir. Bunların yaptığı gibi saldırılmaz.
– Bakın biz içerde de dışarda da kimlerle mücadele ediyoruz, bunu anlayın. Dışarıdaki ile mücadele etmek kolay. Asıl zor olan nedir biliyor musunuz? İçerideki ile mücadele etmek zor. Onun için ben CHP’ye gönül veren kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Bu takip ettiğiniz başkan Türkiye’nin değerleriyle değil, İsrail’in değerleriyle omuz omuza.
8 askerimizin şehit edildiği, 19 askerimizin yaralandığı saldırıda terör örgütü PKK’lının anlattığına göre, PKK’lılar bu saldırıda yaralanan terörist arkadaşının silahını alıp, kaçmış.
Yeşiltaş Karakolu’na saldırıyı Mazlum Rus kod adlı Arsin Kotikyan isimli teröristin başında bulunduğu yaklaşık 100 kişilik terörist grup gerçekleştirdi. Grup olaydan 12 gün önce harekete geçti ve Çukurca ilçesi sınırında bulunan ‘Alan Düz’ diye adlandırılan bölgede toplandı.
Burada saldırının ayrıntıları anlatılan teröristler iki gruba ayrıldı. Gruplar gündüz saldırının yapılacağı bölgeye yakın bir yere kadar yürüdü. Geri kalan yol gecenin karanlığından faydalanılarak alındı. 13 kişilik grup hedef saptırmak için farklı bir bölgeden taciz ateşi açtı. ‘Sızma timi’ diye adlandırılan asıl terörist grup saldırıyı gerçekleştirdi.
SALDIRI EMRİ ŞİFRELİ MESAJDA
Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi Dağlıca kırsalı, Yeşiltaş Karakolu’na yapılan saldırının nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin ayrıntılar netleşmeye başladı. 19 Haziran günü yapılan hain saldırıya katılan ve saldırıdan 4 gün sonra yaralı bir şekilde yakalanan Celal kod adlı Abdülcebbar Altıntaş isimli teröristin ifadelerine ulaşıldı. 2003 yılında örgüte katılan ve sözde Zağros Eyaleti, Cilo Taburu More Biriminde (Başkale-Yüksekova- Esender üçgeninde kalan ve Mor Dağları’nın bulunduğu bölge) sorumlu düzeyde faaliyet yürüten Altıntaş, genel görevlerinin örgütlenme ve lojistik temin etme olduğunu kaydetti.
FEHMAN HÜSEYİN’İN YARDIMCISI
Altıntaş hain saldırının detaylarını şöyle anlattı: “Eylemden 10-12 gün kadar önce telsizden şifreli olarak Çukurca ilçesi sınırlarında bulunan ve ‘Alan Düz’ olarak adlandırılan bölgeye gelmemiz yönünde talimat aldık. 3-5 gün yürüdükten sonra toplam 6 örgüt mensubu ile birlikte bölgeye ulaştık. Burada 8 gün kaldık. Bizim grupta bulunan 6 örgüt mensubuna hitaben Reşit Dostum kod adlı Mehmet Can Gürhan (Güney Saha Eyalet Koordinatörü) ve ismini bilmediğim, ancak Bahoz-Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’in yardımcısı olan bir bayan örgüt mensubu tarafından, saldırının nasıl yapılacağının anlatıldığı bir toplantı düzenlendi. Bölgede yaklaşık 100 örgüt mensubu toplandık ve 8 gün kaldık.”
2 DOÇKA GÖTÜRDÜK
Eylemden iki gün önce 2 adet Dokça marka silahı bölgeye götürdüklerini belirten Altıntaş, “Bende ve Ozan kod adlı arkadaşımızda telsiz bulunuyordu. Eylemden önceki gün bir yere kadar gündüz yürüdük, geri kalan yolu da gece geçtik” ifadelerini kullandı.
SALDIRI 20 DAKİKA GECİKTİ
Saldırının gece 03.30’da başlamasının planlandığını ancak bilmediği bir nedenle 15-20 dakika gecikme olduğunu dile getiren Altıntaş, şöyle devam etti: “Saldırı Reşit Dostum kod adlı Mehmet Can Gürhan isimli örgütmensubunun telsizden ‘Neden başlamıyorsunuz’ demesinden sonra başladı. Benim gurubum askerin dikkatini dağıtmak ve sızacak grubun işini kolaylaştırmak amacıyla dağın yamacındamevzilendi.”
Teçhizatımı alarak gittiler
Kendilerinin dikkat dağıtması neticesinde asıl saldırıyı yapacak ‘sızma gurubu’nun askeri üsse yaklaştığını anlatan Altınbaş, bu grubun başında Mazlum Azlum Rus kod adlı Arsin Kotikyan isimli Ermenistan doğumlu örgüt mensubunun bulunduğu söyledi. Altınbaş bacağından vurularak yaralandığını dile getirerek, “Silah ve teçhizatlarımı alarak uzaklaştılar. Bana geri gelip seni alacağız dediler. Ama gelen olmadı” şeklinde konuştu
Bedelli Askerlik Başvuru İçin Son Gün 15 Haziran 2012
Bedeli askerliğe ilişkin başvurular, 15 Haziran Cuma günü sona eriyor. Bedelli askerlikle ilgili düzenlemeleri içeren, Askerlik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un sağladığı haklardan yararlanmak için 45 bin 500 kişi başvuruda bulundu.
31 Aralık 2011 tarihi itibarıyla (bu tarih dahil) 30 yaşından gün alanların, 30 bin TL ödemelerini öngören düzenleme çerçevesinde, toplam 945 milyon 400 TL ödeme yapıldı. Uygulama kapsamında elde edilecek gelir, şehit yakınları, gaziler, özürlüler, muhtaç erbaş ve er aileleri, jandarma ve sahil güvenlik komutanlıkları dahil TSK’ya mensup vazife malulleri ile emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malullerine yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin finansmanında kullanılacak.
En güzel Asker şiirleri Kısa asker şiirleri Asker şiirleri
Asker asker,korkusuz bir kahraman asker,cesaretli bir kaplan asker,milletini satmayan, asker,vatanın huzurunu sağlayan asker,gece gündüz bizi koruyandır.
Güven Aşık
Çanakkale Askeri
Adına binlerce destan yazılan Yıllar sonra bir bir anılan Toprağına taşına yazılan Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Adım adım koşan asker Düşmanını yenen asker Vatanını seven asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Tüm dünya’ya örnek asker Komutanıyla yürek asker Vatan millet diyen asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Çanakkale geçilir mi sandın Topuna tüfeğine mi kandın Türk’ü yenilir mi sandın Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Al bayrakla koşan asker Ölüm emrini alan asker Yaralı düşmanı saran asker Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Bu destan anlatılmaz yaşanır Bu şehitler unutulmaz anılır Koca Seyit Bismillah der kaldırır Çanakkale mi şehit,şehit mi Çanakkale
Ramazan Bilgin Çelik
Mehmetçik Benim mehmedim Savaşır vatanı için Vermez kimselere Benim mehmedim Savaşır bayrağı için İndirmez göklerden
Benim mehmedim Savaşır ulusu için Düşmanı girdirmez Benim mehmedim Savaşır namusu için Düşman eli değdirmez
Cumhuriyet ilkedir, nizamdır Herkes bunlara mutlaka uyacaktır Cumhuriyet devrimdir Dünya ondan yol bulur Cumhuriyet laikliktir Din ve devleti savunur Cumhuriyet ışıktır Her karanlığı aydınlatır Cumhuriyet kelepçedir Karanlık güçleri bağlayacaktır Cumhuriyet güneştir İnsanın kalbini ısıtır
SENİN İÇİN CUMHURİYET
Oku oğlum, oku kızım Senin için Cumhuriyet Dağda kurdum, evde kuzum Senin için Cumhuriyet
Gazi olduk, şehit olduk Hürriyete canlar aldık Aç yaşadık, susuz kaldık Senin için Cumhuriyet
Ayyıldız’a ala verdik Ana verdik, bala verdik Canımızı pula verdik Senin için Cumhuriyet
Başta büyük o kumandan Düşman sardı dört bir yandan Görünmüyor toprak kandan Senin için Cumhuriyet
İstanbul’un Fethi ile ilgili şiirler, İstanbul’un Fethi şiirleri, istanbulun Fethi Şiir,
İstanbul’un Fethi
Aştık geçilmez dağlar üstünden Öyle vakur, öyle heybetli Vardık ot bitmeyen vadilere Ayağımız değdi yeşerdi!
Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın Yıktı köhneliğini orta zamanın Zamanın karanlığı ortasında Şimşek örneği parlayan kılıcımız Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere Eskilik, karanlık düşüverince yere, Dağlar, denizler misali, Yol verdi gemilere!
Şehitlerle İlgili Kısa Şiirler Şehitler Hakkında Şiirler Kısa Şehit Şiirleri
Can Asker
Yollara düşmüş asker Eline silahını almış,vatan uğruna canını yola koymuş can asker Ayrılır anasından ocağından Arkasına dönemez can asker Sevgilisinden ayrılmıştır zorunludur göreve gidecek can asker Dudağımda türkün,vatanın evladı Şapkan bende saygı duyulacak asker Kucak açmışsın vatana Seni bekler memleketin can asker Gözlerin çakmak çakmak bakar Yakar yüreğimi derinden yaralar can asker Vatanın seni bekliyor seni istiyor Atatürk’ün evladı can asker Yemenim başımda namaz kılarken,gözümden yaş akarken Seni düşünürüm mehmedim Seninle gurur duyar,şehit olsan bile yüreğimde yaşayacaksın can asker Canım benim meleğim Ulaşayım sana yıldızını takayım Anan seni bekler,vazgeçme yurdundan Kanınla besle vatanı can asker
Şiiri Yazan : Gülçin Şahin
Şehit Oğlu Şehit Adım!
Ay yıldızım al üstünde, Atam ceddim baş üstünde, Neferlerim iz üstünde, Şehit oğlu şehit adım!
Allah yolu aynı yoldur, Sağı solu yine koldur, Akan yaşlar bana kordur, Şehit oğlu şehit adım!
Doğu batı, hep bir olduk, Nerde hain pusu kurduk, İnlerine çomak soktuk, Şehit oğlu şehit adım!
Yaramız var, derman vatan, Bırak sürsün koyun güden, Pişman olur aciz beden, Şehit oğlu şehit adım!
Ezeldendir vatan sevgim, “İman“ dedi `Nur`um benim, Hak nakşetti ilmiklerim, Şehit oğlu şehit adım!
Bir öldüm ben bin ölürüm, Hakikate can sunarım, Döktüm kanım, al vatanım, Şehit oğlu şehit adım!
Şiiri Yazan : Kübra Aytürk
ŞEHİTLERİMİZ
Ölüm!ALLAH’ın emri biliriz. Bu konuda asla!şüpelenmeyiz. Vatan için,namus için can verdiniz. Nur içinde yatasınız,KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Siz yaşıyorsunuz.Ölmediniz. Hala peşlerinde mehmetçiklerimiz. Nesilleri tükenecek.Bunu bilesiniz. Ruhunuz şad olsun,KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Her zaman vatan sağolsun deriz. Hiç kimseye bir karış toprak vermeyiz. Bu vatan sizin, bize emanetiniz. Nur içinde yatasınız.KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Hey! siz mehmetçikle baş edemezsiniz. Ancak kalleşçe,gizlice vurmayı becerirsiniz, Karşı,karşıya gelin erkekseniz, Ruhunuz şad olsun.KAHRAMAN ŞEHİTLERİMİZ.
Cumhuriyet şiirleri, 29 Ekim cumhuriyet şiirleri Atatürk ve Cumhuriyet şiirleri
29 EKİM Bin dokuz yüz yirmi üç, Saat tam 20.30, Duyurdu bir iki, üç. Yüz bir pare topumuz Sanlı büyük ordumuz Ünümüzü dünyaya
Dağ, taş, dere, ova, çay; Ağaç, kuş, yıldız, gün, ay. Asker, işçi, okullu Neşe ile dopdolu Varol ey cumhuriyet! Adı güzel hürriyet!
Dökülen kanımızla Sönmez inancımızla, Kavuştuk bizler sana Can veririz uğruna. Gel tatlı şenliğimiz, Gel kutlu benliğimiz,
Sen, bizim yüzümüzsün, Gönlümüz gözümüzsün, Damarımızda kansın. Dizimizde dermansın. Selam ey cumhuriyet! Selam ey büyük millet!
29 Ekim Rüzgar gibi savrulur dağlarda Bozguna uğramış düşman anadolu’da Yiğitler,kahramanlar senin uğruna Bölünmez padişah vahdettin uğruna
Bayram’dır bayrak’tır bu bizlere Cephede şehit düşmüş ölümüz Toprak’la bayrak’la sarılı bedenimiz Çıkmaz bu bizim kefenimiz
Yine savaşırız bin yıl bin sene Geri gelme sekte vatanımız Miras’tır yeni gelen nesiller 29 ekim özgürlüktür yurdumuza
Dalgalansın sancak dört bir yanda Armağandır şehitlerden gazilerden Bin yıllık tahtı deviren, padişah’ı sürgün eden Bu cumhuriyeti kuran armağan eden atam
Vatan şiiri Vatan sevgisi şiiri Vatan sevgisiyle ilgili şiirler
ÖNCE VATAN
Bu toprağa nice canlar verildi, Haindir ülkemi satan diyorum, Zalimler ordusu yere serildi, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Toprağını sürdüm ekini biçtim, Ekmeğini yedim suyunu içtim, Asker olmak için sıraya geçtim, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Bir elimde silah birinde kuran, Geldi diyorlar bak şehitlik sıran, Babam bile olsa karşımda duran, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Gözümü kırparda durursam beri, Korkarda bir adım atarsam geri, Kalbime saplayın tüm süngüleri, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Mehmetçik sınırda nöbet tutuyor, Bütün sevdikleri rahat yatıyor, Kalbi vatan vatan diye atıyor, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Ağlamasın anam ağlamasın yar, Vatan için ölmek olurmu hiç ar, Size ahirette şefaatim var, Önce vatan sonra vatan diyorum.
Sedat KOCABEY
VATAN SEVGİSİ Bu vatan sevgisi var ya, vatan sevgisi, Hiçbir şeye benzemiyor. Bazen ana oluyor Anadolu’da Bazen baba oluyor ata yurdunda.
Ah bu vatan sevgisi, Hep ileride hep önde, Bir bakarsınız bir yetimin, Bir bakarsınız şehidin gözlerinde.
Bu vatan sevgisi var ya vatan sevgisi, Kan olup dolaşıyor damarlarımda. Bazen fatiha oluyor dudaklarımda Bazen bir hilâl, ay yıldızlı bayrağımda.
Bu vatan sevgisi var ya vatan sevgisi, Ana kuzusu gibi, kınalı kuzular, Bu yüzden ki, Sakarya’da Çanakkale’de Yedi düvele karşı koydular.
Ah bu vatan sevgisi, Sevgilerin en iyisi, Can içinde can, Önce Vatan, önce Vatan. Mehmet Şükrü Baş
BU vatan BİZİMDİR
Şehitler yurdu’dur cennet Vatanım, Bu vatan bizimdir bizim kalacak. Korkma sönmez dilimdeki destanım, Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
Tarih’in içinden gelen ses benim, Gel deyip çağıran şu nefes benim, Uğrunda şehitlik var heves benim, Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
Candan bağlanmışız Şahlar Şahına, Doğuştan neferiz karargâhına, Dönmeyiz baş koyduk güzergâhına, Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
Vatan dedik namus dedik ar dedik, Ana dedik, bacı dedik yâr dedik, Şerefle ölmeği cana kâr dedik, Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
ALLAH nidasıyla oluşan ahenk, Yükseldi sesimiz yerden arşa dek, Cihanda bulunmaz Vatanıma denk, Bu vatan bizimdir bizim kalacak.
Her zerre toprakta ecdat izi var, Bayrağa kan verdik renkte özü var, Ereninin daha nice sözü var, Bu vatan bizimdir bizim kalacak. Mehmet EREN
BEN BU vatan İÇİN ŞEHİT OLDUM ANA
Ben bu vatan için şehit oldum ana Basma ne olur yüreğine mezar taşlarını Ağlayıp ta güldürme düşmanlarımı Yolma sakın o ak düşmüş saçlarını
Ben bu vatan için şehit oldum ana Yurdumda gezdirmesinler diye kirli ellerini Kirletmesinler benim vatanımı Gerçekleştirmesinler düşmanlarım emellerini
Ben bu vatan için şehit oldum ana Bizim için şehit olanlar gibi, Sakarya da Benim gibi, canı pahasına direnenler Destan yazmadı mı Çanakkale de, Kütahya da
Ben bu vatan için şehit oldum ana Almadı düşmanımın bin kurşunu bedenimden canımı Yurduma ihanet edenin değerse bir kurşunu Akıtıverir o zaman bu yaramdan kanımı
Ben bu vatan için şehit oldum ana Şu yurdumun her karış toprağında Tomurcuk tomurcuk sevgi gülleri açsın diye Kelebekler uçsun konsun diye her bir yaprağında
Mehmet Akif Ersoy’un Vatan Sevgisi İle İlgili Şiirleri Mehmet Akif Ersoy Vatan Sevgisi Mehmet Akif Ersoy Memleket Sevgisi Şiirleri
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
“Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı Düşün altında binlerce kefensiz yatanı, Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı, Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ, Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüdâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.”
Korkma!
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz; Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun, Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun. Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa, Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa, Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar, Değil mi cephemizin sinesinde iman bir; Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Şehitler Abidesi İçin
Gökkubbenin altında yatar, al kan içinde, Ey yolcu, şu toprak için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez, Gufrana bürünmüş, yalınız Fatiha bekler.
CENK MARŞI
ey sürüden arkaya kalmış yiğit arkadaşın gitti haydi sen de git bak ne diyor ceddi şehidin işit haydi git evladım uğurlar ola haydi git evladım açıktır yolun zalimlere karşı bükülmez kolun bayrağı çek ön safa geçmiş bulun uğurun açık olsun uğurlar ola. eşele bir yerleri örten karı ot değil onlar dedenin saçları dinle şehit sesleridir rüzgarı haydi git evladım uğurlar ola haydi git evladım açıktır yolun zalimlere karşı bükülmez kolun bayrağı çek on safa geçmiş bulun uğurun açık olsun uğurlar ola haydi levent asker uğurlar ola yerleri yırtan sel olup taşmalı dağ demeyip taş demeyip aşmalı sende ki coşkunluğa er şaşmalı kahraman askerim uğurlar ola haydi git evladım açıktır yolun zalimlere karşı bükülmez kolun bayrağı çek ön safa geçmiş bulun haydi levent asker uğurlar ola haydi git evladım uğurlar ola.
Çanakkale ile ilgili şiirler,Çanakkale şiirleri,Çok güzel Çanakkale şiirleri,
ÇANAKKALE
1915’de kurtuldu çanakkale atatürk gitti kurtuldu çanakkale bu güzel yurdu kurtardı çanakkale istiklali kazandı çanakkale
bir değil bin şehit var burada bağımsızlığı bekleyen bin şehit çanakkaleyi kurtardı yunanlılara düşman oldu bu güzel çanakkale
çanakkale korkmadı bayrağına sarıldı bu vatanı kurtardı teşekkürler çanakkale
——————————-
çanakkale geçilmez
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir ‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir ————————-
çanakkale destanı
Yıl 1915 18’indeyiz Martın. Kendine gel biraz! Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu, Geçilmez bu boğaz… Geçilmez bu boğaz… Bizi Ne topun yıldırır, Ne kurşunun. Çünkü artık Başladı cengimiz. Er meydanında bulunmaz dengimiz… Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen? İşte fırladık siperden. Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit 276 kiloluk mermiyi, Koşuyor bataryasına ateşler içinden. Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i… Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, Denizler yanıyor, Dağlar yanıyor. Zafer bizimdir artık Düşman zırhlıları batıyor… Türk’üm, Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. Kimimiz gazi. Hiç değişmez bu yazı. Dünyada her yer geçilir belki Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.. ———————————
çanakkale şehitleri
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
Mehmet Akif ERSOY —————————
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar. —————————
çanakkale içinde
Çanakkale içinde anaların feryadı Ama oğullarının gözleri deryalı
Çanakkale içinde parçalandı tüm yürek Askerin hepsinde tek bir tüfek
Çanakkale içinde ağladı vatan Ama hiç olmadı evinde yatan
Çanakkale içinde gözü yaşlı adam Merak etme yoktur hiç düşmana kanan
Çanakkale içinde; Kırmızı al bayrak için verdik canımızı Helal ettik vatan için kanımızı
Çanakkale içinde binlerce şehit Yoktur mehmetçikten yiğit
Çanakkale içinde birleşti halk Ey düşman vatna bak!
Çanakkale içinde bölünmez vatan Yoktur hiç düşmandan kaçan
Çanakkale içinde dalgalanan al bayrak İndirmedik, indirmeyeceğiz sana bakarak
Çanakkale içinde atar yüreğimiz 8 Mart’ı anarız hepimiz —————————-
Cesarete simge Hakkı Binbaşı, Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı, İsmi gizli kalmış nice adaşı, Zulmün çemberini yardı Mehmetcik.
Tefekkürle oldu ruhun bakımı, Sadakatin kalbe nurlu akımı, Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı, Savaş alanında sırdı Mehmetçik.
Mangası şehitti,kalmadı asker, Topun mermisini kaldırmak ister, Allahım bu gücü Seyitte göster, Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik.
Şahlandı askerim değmesin nazar, Gerçeği bilenler Almana kızar, Kadir,bu savaşta zerreyi yazar, Hepsini anlatmak zordu Mehmetçik.
Ödüllü şiir. Kadir Kaya —————————-
Türkün geçit vermez kalesidir Çanakkale
Bir destanın adıdır Çanakkale Ateşle imtihandır Çanakkale Tarihte destandır Çanakkale Düşmana mezardır Çanakkale
Türkün şerefidir bu Çanakkale Kurşunların sevdası Çanakkale Ateşe karşı imandır Çanakkale Haçlıya ölümdür bu Çanakkale
Şehitlere mezardır Çanakkale Yamyamlara derstir Çanakkale Canavarlara derstir Çanakkale En büyük destandır Çanakkale
Kınalı kuzuların yattığı yer Çanakkale Seyit onbaşıların güçüdür Çanakkale Yahya çavuşların savaşıdır Çanakkale Türkün kaderini yazıldığı yer Çanakkale
Düşmana yol vermeyen sudur Çanakkale Çelikten kaleyi yutan yerdir Çanakkale Haçlıya tarihi büyük derstir Çanakkale Türkün geçit vermez kalesidir Çanakkale ——————————-
çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize. ——————————————–
Öyle bir zamanda bırakıp gittin ki bizi. Arayıp sormadın bile. Hayal meyal hatırlıyorum güzel yüzünü. 4-5 yaşlarında var yoktum. Her kez akşam olunca babasını karşılardı kapılarda. Ablam la ben camın önünde beklerdik gelmeyen babamızı.
Anlatırdı çocuklar okulda babam bize yardım etti. Beraber ödevlerimizi yaptık hafta sonu gezmeye gideceğiz. Ya da babamız bize çok kızdı derlerdi. Yoktu ki babamız bize kızsın. Sevemez olmuştum bayramları seyranları. Baba olmayınca bir anlamı yok ki. Sabah erken kalkmaya güzel giyinmeye hem saten bir annem vardı el öpülecek. Olsa idin birde sen. Her bayramda bir balon isterdim. Başka da hiçbir şey.
Bak baba karnemi de aldım. 5.sınıfa geçtim hem de takdirle. Öğretmenim de bir kalem hediye etti. En güzel en içten duygularını bu kalemle yazarsın diye. Senden başka kimsem yok ki duygularımı yazacağım. Anne’me ablama zaten söylüyorum.
Her gün şehitliğin önünden geçiyorum okula giderken. Bu babalar gününde bari gel hiç olmazsa rüyama. O mübarek elini öpeyim. BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN…
Çanakkale Zaferi Şiirleri En Güzel çanakkale Şiirleri Çanakkale Şiiri Mehmet Akif Ersoy Çanakkale şiiri dur yolcu
Bir Yolcuya Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed’in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Necmettin Halil ONAN
Çanakkale Destanı Bir destan yazılmıştı, Çanakkale isminde, Bin dokuz yüz on beşin, Mart’ın on sekizinde. O bir destan değildi, masal sayılır destan, Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan. Bu savaş milletimin, varlık yokluk savaşı, Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı. Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi, Her birisi sanki de, cehennem zebanisi. Mahşeri aratmıştı, o günde Çanakkale, Kurdular her cephede, etten, yürekten kale. Haçlı haçın altında, hedef almış hilali Geldiyse de top yekun, yaşadı izmihlali. Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine Kim ki şehit düşmezse, küserdi talihine. Düğüne gider gibi, gittiler şahadete, Koştular seve seve, en büyük ibadete. Vatan uğrunda canlar, fedadır birer birer Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler, Cephedeydi neferi, duadaydı hastalar, Kimi yetmiş den fazla, kimi çocuk yaştalar. Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar, Sevindiler giderken, Allah’a kavuşanlar. Nerde mal mülk sevdası, canlarından geçtiler Kurşun kurşun, şehadet şerbetini içtiler. Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk hayali, Hedef tek, canı verip, yüceltmekti hilali. Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda, Kanatlanıp uçtular, cennete hep bir anda. Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu, Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu. Ne gerek mezar taşı, ne gerek ona mezar Bugün tarih onları, altın harflerle yazar. Namazsız ve Kur’an sız, düşse de bir yanına, Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına. Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya değer, Bir toprak parçasıdır, vatan değilse eğer. Kurtarıp boğazları, şehadete erdiler, Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler. Gafiller ucuz sandı,oysa paha biçilmez Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez. Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar, Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar. Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin, Artık ininden çıkıp,yurduma göz dikmesin Bu vatanın evladı, kurbandır toprağına, Çakallar rüzgar olsa, değemez yaprağına. Bir Hilal ki bağrında, yaşatır bu milleti, Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti.
Kasım KAPLAN
Çanakkale Geçilmez Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir ‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora
Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
Şimdi Ramazan ayı , Evrende islâm yaşamakta, Ya da soluk almakta, Bu güzelim havayı . . .
Ne güzel bir Dîn’dir bu! . . . İşte Kutsal Kitab’ı! Her harfi bin güzellik, Hurufat’ı bir derya! Anlayanı eğitir, Çağlardır, çağlar durur, Kaynağından iyilik. . .
Ama o Ne? . . . Sınır’da bir hareket!. . . Kahr’olası terörist! Dinden çıkmış o meret! Ne Subay dinler,ne Uzman, Ne Mehmet , ne Korucu. . . Her gün Şehit, Yaralı, Ülkem’de yas tutar şimdi, Ana, Baba maralı . . .
Be hey Dinsiz,İmansız! . . . Yetti artık yetti be! Dön artık dağlardaki; Pislik kokan inine ! . . .
-18 Mart ÇANAKKALE GEÇİLMEZ 18 mart bugün burada yazıldı çanakkale destanı çanakkale kurtuldu biz kurtulduk sadece biz değil halk kurtuldu askerler öldü mezarlar çoğaldı çanakkale büyüdü türkiye büyüdü şehitlerimiz bakıyor bize yukarıdan biz olmalıydık şimdi halkı kurtarmaya daha çok çalışmalı dünyayı kurtarmalı çocukları okutmalı bebeklere bakmalı diyor bize yukarıdan biz türk milleti bu dünyada yaşamalı.
-Bir Yolcuya Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed’in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının akıttığı yerdir.
Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir. Necmettin Halil ONAN
-ÇANAKKALE 1915’de kurtuldu çanakkale atatürk gitti kurtuldu çanakkale bu güzel yurdu kurtardı çanakkale istiklali kazandı çanakkale
bir değil bin şehit var burada bağımsızlığı bekleyen bin şehit çanakkaleyi kurtardı yunanlılara düşman oldu bu güzel çanakkale
çanakkale korkmadı bayrağına sarıldı bu vatanı kurtardı teşekkürler çanakkale
-Çanakkale Destanı Yıl 1915 18’indeyiz Martın. Kendine gel biraz! Pek tekin değildi Çanakkale’nin suyu, Geçilmez bu boğaz… Geçilmez bu boğaz… Bizi Ne topun yıldırır, Ne kurşunun. Çünkü artık Başladı cengimiz. Er meydanında bulunmaz dengimiz… Sen misin Mustafa Kemal’im ileri diyen? İşte fırladık siperden. Sırtına yüklenmiş kahraman Seyit 276 kiloluk mermiyi, Koşuyor bataryasına ateşler içinden. Bu mermi denizlere gömecek Elizabet’i Buvet’i… Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor, Denizler yanıyor, Dağlar yanıyor. Zafer bizimdir artık Düşman zırhlıları batıyor… Türk’üm, Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere. Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz. Kimimiz gazi. Hiç değişmez bu yazı. Dünyada her yer geçilir belki Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı.. Fahri ERSAVAŞ
-Çanakkale Geçilmez Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren Vatan toprağı için can ile serden geçen Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını Komayacağız yerde şehitlerin kanını Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid’in mermiyi kaldırışı Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı Anlayacak kafirler bucağı ve karışı Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab! Anzak, Hindu, İngiliz… Hepsi harab ve bitab Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir ‘Çanakkale Geçilmez’ bu da açık gerçektir Samet Mehmet Bora
En Güzel Çanakkale Şiirleri En Güzel Kısa Çanakkale Şiirleri 18 Mart Çanakkale Şiiri
18 Mart Çanakkale Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur, bardaktan boşanırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Düşmanı boğazda boğdular Kahraman türklerimiz Biz yenilmeyiz hep yeneceyiz Çanakkalenin geçilemiyecegini bilirler
ATATÜRK var yanımızda Kınalı küzülar var orda Koca seyiti unutmayın Elizabet adlı bir gemivurdu
Allah yanımızda vatanyanımızda millet yanımızda biz tüerküz yenilmeyiz son sözümüz ÇANAKKALE GEÇİLMEZ TÜRKLER ÖLMEZ
Çanakkale
Gün geçmiş, yıl geçmiş ne yazar. Her karış toprağında bin şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça, tek dişi canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit. Gölgesinde gölgelen al bayrağın. Hangi kem göz sana edebilir nazar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan. Gök kubbe, ay yıldız sana verir selam. Çanakkale’yi düşmana yaptın ya mezar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. Türk milleti aynı destanı yine yazar. Çanakkale ile Atam
Atam senin sayende herşey oldu, Sana minnettarız Atam Çanakkale savaşında Düşmanları yenip Vatanı milleti kurtardın Atam O,düşüncelerine,fikrine, Sevgine,saygına, Cesaretine,yeteneğine, Hayranım Atam
Çanakkale
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. Her karış torağında bin,şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit. Gölgesinde gölgelen al bayrağın. Hangi kem göz sana edebilir nazar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan. Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam. Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir EY KAHRAMAN TÜRK ORDUSU
Çanakkale için akan kanlar Denizdeki dalgalara vurmuş Türk ordusunun zaferi Esir milletlere bir umut olmuş Ey Kahraman Türk Ordusu
Yurdun dörtbir yanından Toplanmış asker Bir istiklal uğruna Canlarını feda etmiş Çanakkale yolunda Ey Kahraman Türk Ordusu
FATMA NUR GEDİK
Çanakkale geçilmez
Kim geçebilir ki!? Bu iman,bu gönül zenginliğiyle, Geçebilir ki kim!?
Geçilmez Çanakkale, Bu vatan sevdasıyla, Kim geçebilir ki!? Gönülde zenginlik var.
Bir dakika bekle, Düşün biraz. Kaç bin asker, Can verdi senin 1 dakikan için
Bu canlar feda olsyn! Vatanını sevip sayana! Sonuna kadar feda, Sevip sayana!
Çanakkale Destanım Çanakkale şanımsın, En büyük destanımsın. Binlerce Mehmetçiğe, Bağrında kabristanımsın.
Çanakkale şerefim, Binlerce neferlerim. Dalgalanır rüzgarıyla, Bayrağım nefeslerinin.
Gökyüzünden hilal düştü, Al olmuş ten üzerine. Yıldız kopardı melekler, Sundular şehitlerime.
Ay yıldız kucaklaştı, Kanlarımızla bayraklaştı. Çanakkale geçilemedi, Şehitlerimle destanlaştı.
Erdinç Sert
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit Dünyayı kaldıran yiğit Alaylar var toptan şehit Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar Şehitliğe uçan kuşlar Savaşta yeni buluşlar Çanakkale diyarında Çanakkale Şavaşı
Bir şavaş vardı Çanakkale’de Şehit kan verdi göz göre göre! Yaş 5-65 demedi, Şehit etti Türkiye’yi!
Gazisi var şehidi, Canını verdi bu vatana! Gerçek bir imanla, Kazandı bu savaşı.
Yenilgiye düştü karşı taraf, Silah bol,iman az. Vatan sevgisi yoktu, Gönülde büyük eksik var.
ÇANAKKALE
Çanakkale özeldir , Ayna gibi güzeldir. Ne kadar şehit verdik, Ama yine biz kazandık. Kaderimizde olurmuydu ulaşmak bu güzel ülkeye, Karadenizden esti geldi . Adı Mustafa Kemal idi, Layık mıyız şimdi biz bu güzel ülkeye. Ey atam rahat uyu,izindeyiz.
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan, Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri, Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı, Diriler şerefli, ölüler şanlı! Yurt için dövüşen başı dumanlı, Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
Haydar Turan
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazar. Her karış torağında bin,şehit bir mezar. Yeryüzünde yaşadıkça,tek dişi canavar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Sen rahat uyu ey şanlı şehit. Gölgesinde gölgelen al bayrağın. Hangi kem göz sana edebilir nazar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Yedi cihana yeter yazdığın destan. Gök kubbe ay,yıldız sana verir selam. Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Dünya döndükçe Çanakkale yine geçilmez. Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez. Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar. Türk milleti aynı destanı yine yazar.
Şefik Aydemir EY KAHRAMAN TÜRK ORDUSU
Çanakkale için akan kanlar Denizdeki dalgalara vurmuş Türk ordusunun zaferi Esir milletlere bir umut olmuş Ey Kahraman Türk Ordusu
Yurdun dörtbir yanından Toplanmış asker Bir istiklal uğruna Canlarını feda etmiş Çanakkale yolunda Ey Kahraman Türk Ordusu
FATMA NUR GEDİK
Çanakkale geçilmez
Kim geçebilir ki!? Bu iman,bu gönül zenginliğiyle, Geçebilir ki kim!?
Geçilmez Çanakkale, Bu vatan sevdasıyla, Kim geçebilir ki!? Gönülde zenginlik var.
Bir dakika bekle, Düşün biraz. Kaç bin asker, Can verdi senin 1 dakikan için
Bu canlar feda olsyn! Vatanını sevip sayana! Sonuna kadar feda, Sevip sayana!
Çanakkale Destanım Çanakkale şanımsın, En büyük destanımsın. Binlerce Mehmetçiğe, Bağrında kabristanımsın.
Çanakkale şerefim, Binlerce neferlerim. Dalgalanır rüzgarıyla, Bayrağım nefeslerinin.
Gökyüzünden hilal düştü, Al olmuş ten üzerine. Yıldız kopardı melekler, Sundular şehitlerime.
Ay yıldız kucaklaştı, Kanlarımızla bayraklaştı. Çanakkale geçilemedi, Şehitlerimle destanlaştı.
Erdinç Sert
ÇANAKKALE DİYARINDA
Denize takılan kilit Dünyayı kaldıran yiğit Alaylar var toptan şehit Çanakkale diyarında
Kahraman şehit cavuşlar Şehitliğe uçan kuşlar Savaşta yeni buluşlar Çanakkale diyarında
Çanakkale Şavaşı
Bir şavaş vardı Çanakkale’de Şehit kan verdi göz göre göre! Yaş 5-65 demedi, Şehit etti Türkiye’yi!
Gazisi var şehidi, Canını verdi bu vatana! Gerçek bir imanla, Kazandı bu savaşı.
Yenilgiye düştü karşı taraf, Silah bol,iman az. Vatan sevgisi yoktu, Gönülde büyük eksik var.
ÇANAKKALE
Çanakkale özeldir , Ayna gibi güzeldir. Ne kadar şehit verdik, Ama yine biz kazandık. Kaderimizde olurmuydu ulaşmak bu güzel ülkeye, Karadenizden esti geldi . Adı Mustafa Kemal idi, Layık mıyız şimdi biz bu güzel ülkeye. Ey atam rahat uyu,izindeyiz.
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan, Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan, Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri, Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı, Diriler şerefli, ölüler şanlı! Yurt için dövüşen başı dumanlı, Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit, Hepsi bir birbirinden yiğit, Bundan sonrasını tarihler yazar, Çanakkale de analar ağlar.
Derdim derdim garip halim, Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım, Ne analar ne bacılar, Çanakkalede zaferler yatar.
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına, Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara, Yol vermesen küserim yara, Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne, Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde, Mekanınız cennet olsun ebediyetde, Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
Haydar Turan
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı, Kapkara bir geceydi, Yağmur,bardaktan boşalırcasına, Sağnak gibi yağıyordu, Yedi düvelin gemilerinden yükselen, Top,tüfek sesleri, Her yanı inletiyordu, Mustafa Kemalin askerleri, Aslanlar gibi dövüşüyordu, Ve Çanakkale kahramanca, Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden, Mustafa Kemal, Vatanıma ayak basacaksa düşman, Yaşamanın ne gereği var, En son nefer ölünceye kadar, Dövüşeceksiniz aslanlar, Görecek bütün dünya, Ne aslanlar doğururmuş, Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.
Ali Osman Yılmaz Çanakkale ile Atam
Atam senin sayende herşey oldu, Sana minnettarız Atam Çanakkale savaşında Düşmanları yenip Vatanı milleti kurtardın Atam O,düşüncelerine,fikrine, Sevgine,saygına, Cesaretine,yeteneğine, Hayranım Atam
Polis Teşkilatının Kuruluşun 167. Yılı Etkinlikleri
Polis Teşkilatının Kuruluşun 167. Yılı Kutlamaları
Türk Polis Teşkilatının 167. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde açılan ‘polis sergisi’ ile başladı. Etkinliklerin bu yıl bir hafta süreceğini söyleyen İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, sergiyi gezerek polis malzemelerini inceledi.
Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 167. yıl dönümü dolayısıyla Şeyh Şaban-ı Veli Camisi’nde şehit polisler için mevlit okutuldu. Akşam namazının ardından düzenlenen mevlit programına, İl Emniyet Müdürü Sami Uslu, emniyet mensupları ve Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri katıldı.
Mevlitin ardından şehitler için dua edildi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de, Türk Polis Teşkilatının 167. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla şehit yakınları ve gazilere yemek verdi.
İstiklal Marşının Açıklaması Kısaca 10 Kıta Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak
Mehmet Akif Türk milletine cesaret,ve tahammül aşılamak için ve onda bulunan duyguları harekete geçirmek için şiirine korkma sözüyle başlıyor. Bayrak bir milletin bir milletin geleceğinin ve bağımsızlığının sembolüdür. Bayrağın sönmesi türk milletinin istiklalini kaybetmesidir. Şair ülkemizde tek bir insan kalana kadar bu vatanı savunacağımızı belirtiyor. O halde en son Türk bireyi son nefesini vermeden türk istiklal ve bağımsızlığını yok etmek, Türk bayrağını söndürmek mümkün değildir. Zira bayrağımız milletimizin yıldızıdır. Bayrağın kaderi ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır. Bayrak bizimdir, biz yaşadıkça onu elimizden kimse alamaz.
Türk milletinin bütün fertlerini öldürmedikçe bağımsızlığını kimse yok edemez.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal… Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!
Şair ikinci kıtada bayrağımızın o zaman ki kırgın, küskün, öfkeli halini dile getiriyor. Türk vatanının bazı parçaları, işgal edilmiştir. Bu yüzden bazı bölgelerde bayraklarımız indirilmiş yerine düşman bayrakları asılmıştır. Kaş çatmak öfke halini ifade eder. Kaş ayrıca edebiyatımızda hilale benzetilir. Sevgilinin kaşları daima hilal şeklinde gösterilmiştir. Bayraktaki hilal de tıpkı nazlı bir sevgilinin kaşı gibi çatılmıştır. Kahraman türk milletini üzmektedir. Türkün beklediği, özlediği gülen bir bayraktır.
Türk bayrağının gülmesi göklerde dalgalanmasıdır. Bir aşığın sevgilisinden güler yüz beklemesi gibi bağımsızlığa aşık Türk milletide özgürlüğün sembolü olan bayraktan gülmesini beklemektedir. Bu milletimizin en doğal hakkıdır. Çünkü türkler bağımsızlıkları ve bayrakları uğruna pek çok kan dökmüşlerdir. Bu kanları bayrağa helal etmeleri için onun da nazlanmayı bırakıp göklerde dalgalanması gerekir. Türk milleti daima Allah’a inandığı ve taptığı için özgürlük onun hakkıdır.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Şair “ben” diyor.(Ancak kast ettiği mana aslında bizdir türk milleti adına konuşmaktadır) Türk milleti ezelden beri hür yaşamıştır,hür yaşayacaktır. Onun özgürlüğünü elinden almak isteyen ancak çıldırmış olmalı,zira böyle bir harekete kalkışanlar ağır bir şekilde cezalandırılır. Türk milleti bağımsızlığı uğrunda önüne çıkacak her engeli aşacak güçtedir. O; böylesine yüce bir amaç için dağları delecek, enginlere sığmayıp,denizleri taşıracaktır güçtedir.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Bu kıtada şair vatanımızı istilaya kalkışan avrupalılara meydan okuyor. 20. asrın başında avrupa medeniyeti 19.yy. deki görkeminden oldukça uzaktır. O sebeple şair bayıyı tek dişi kalmış canavara benzetiyor. Ancak avrupa mevcut teknik imkanlarını seferber ederek topuyla, tüfeğiyle, tankıyla bizi yok etmeye çalışmaktadır. Mehmetçik ise bu güce topla, tüfekle, mızrakla, kılıçla cevap vermeye çalışmaktadır. Avrupalı kendini çelik zırhla korurken mehmetçik ona iman dolu altın göğsüyle karşılık vermektedir.
Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın
Şair kahraman Türk askerine hitap ediyor. Türk yurdunu alçakları uğratmaması için gerekirse canını feda etmesini öneriyor. Şehit gövdelerinin meydana getireceği siperler düşmana mani olacaktır. Mehmet Akif düşmanın çok kısa bir süre içinde bu hayasızca akına son vereceği Allah’ın Türk milletine Kuran-Kerimde vaad ettiği zafer gününün yarından bile daha yakın bir zamanda doğacağına inanmaktadır.
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Şair Türk ordusuna vatanın kutsallığını hatırlatıyor. Toprak ile vatan arasında büyük bir fark vardır. Toprağı vatan haline getiren onu elde etmek ve korumak için savaşan fertlerin varlığıdır. Kısacası sıradan bir toprak büyük bir değer taşımaz; ama vatan toprağı uğrunda şehit olan atalarımızın o topraktaki mezarlarıdır. Bu kutsal vatanı dünyalara değişmeyiz. Toprak dünyanın dünyanın her yerinde bulunur. Ancak atalarımızın kanlarıyla sulanan topraklar vatanımız üzerindedir.
Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsında Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Bu vatan cennet kadar kıymetlidir. Şehit olanların ruhu dini inanışımıza göre doğrudan doğruya cennete gider. Şehitlerimiz bu vatan toprağında yattığı için cennetten farksızdır. Bir avuç toprağı sıksak şehitler fışkıracak sanırız. Canımızdan çok sevdiğimiz insanları varımızı yoğumuzu Allah alsında yalnız yaşadığımız sürece bizi vatanımızdan ayrı düşürmesin.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
Allah’a şair hitap ediyor. Mehmet Akif’in Allah’tan tek dileği ibadet yerlerinin göğsüne düşman elinin değmemesidir. Camilerimizden okunan ezanlar sonsuza kadar türk yurdunun üstünde inlemelidir. Çünkü bu ezanlar dinimizin temelidir.
O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım, Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım
Ezan sesleri yurdumuzun üstünde inledikçe şehitlerimizinde ruhları şaad olacaktır. Ezan sesi sadece yaşayanlara değil, ölülere hatta onların mezar taşlarına bile tesir eden yüce bir anlam taşır. Şehit atalarımızın her şeyden arınmış ruhları yerden fışkıracak, ezan sesiyle ayağa kalkacak ve dışa yükselecektir.
Dalgalan sen de şafakalar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!
Şair zafer gününün heyecanını yaşıyor. Şanlı bayrağımız dalgalandıkça gökyüzünü şafakla yarış edercesine gökyüzünü kızıl renge boyamaktadır. Türk milleti yeniden bağımsızlığına kavuşmuştur. Atrık onun için yok olma korkusu kalmamıştır. Bayrağımız şehitleri mizin kanlarını hak etmiştir. Bağımsızlık Allah’a tapan ve doğruluktan ayırmayan Türk milletinin en doğal hakkıdır.