Posts Tagged ‘kadın’

Kadın ilgili şiir şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kadınlar İle İlgili Şiir
Kadın Konulu Şiirler
Kadın Şiir

ADIM KADINDIR BENİM

Başımdaki yazmayı devrim ile düşürdüm
Toprak kokan saçımı rüzgar ile uçurdum
Orak vurdum ekine bebeme süt içirdim
Salın benim peşimi adım kadındır benim

Eylemlemlerde eşime omuz verdim el ele
Saçlarımı yoldular cehalete bak hele
Panzerler ezdi geçti of demedim bile
Ezdirmedim eşimi adım kadındır benim

İki evlat büyüttüm gözlerim,den sakındım
Asker verdim vatana tezkereye bakındım
Bana tabudu geldi öle öle dokundum
Toprak aldı koçumu adım kadındır benim

Bir yavrum,da mapusta yargı günü bekliyor
Ölüm orucu tutmuş bir damla su çekmiyor
Duyan yok feryadımı kimse dönüp bakmıyor
Kafesledim kuşumu adım kadındır benim

Yüreğimde yükselir eşsiz banaz kalesi
Emektir alın terim bir damla yok hilesi
Vurun boynumu ulan olmam hınzır kölesi
Yapacağım işimi adım kadındır benim

Bir daha doğsam yine kadın doğardım
Ne türbanı dolardım ne çarşafa sığardım
Pir Sultan la Bedrettin le Nazım ile göğerdim
Eğemezler başımı adım kadındır benim

GÜLESER YORULMAZ



YALNIZ BİR KADINA

Bir istasyon sessizliğinden iniyordun
Yalnız gelmiştin bu şehre belli ki
Saçlarına bir yağmur hoş geldin diyordu
Kaçak bir yolcu gibiydi o gün İstanbul
Konuşmuyor, ağırdan alıyordun
Bir istasyon sessizliğinden iniyordun

Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun
İstanbul seni tanımaya çalışıyordu
Sen ser verip sır vermiyordun
Bilmediğin sokaklara giriyordun
Yüzünde tarifsiz şüpheler taşıyordun
Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun

Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun
Üsküdar’a nerden, neden geçiyordun
Üç yüz altmış beş derece dönüyordu
Etrafında İstanbul
Sanırım git gide kayboluyordun
Az sonra dönüp geriye
Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun

Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun
Yağmurda duruyor, rüzgârda geçiyordun
Pek tekin olmayan muhitlerindeydin yalnızlığın
Ellerin sıcak bir çay bardağına dokunuyordu
Fiyakalı bir geceye iskemle çekiyordun
Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun

Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum
Sen de diğer insanlar gibi konuşabiliyor muydun?
Sen yine bana bakıyor ve sigara yakıyordun
Gece müsaade isteyip kalkıyordu yanından
İstanbul’a sığdıramadığım bir sabah oluyordu
Bakınca geceden yalnız gözlerin görünüyordu
Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum

Asil bir hanım efendi..

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Asil bir hanım efendi..

Gül/ümün narin hatlarıyla
Tatlı bir yüzü olan
İnce ve zarif bir kadın o
Gençliğinde zarafet neşe dolu
Bir güzelliği olduğu belli
Ama şimdi yıpranmış gibi
Her iki gözaltları morarmış
İstanbul Hanım efendisi zarafetinde
Onlara özgü, canlı kahverengi gözleri
Duman gibi hafif, dalgalı kızıl saçlarıyla
Zamanın modasına uygun saç stili
Yumuşacık teni, sabun menekşe özü kokusu
Düz mini eteğiyle, küçücük ayaklarına
Uzun sivri uçlu, yandan düğmeli çizmesiyle
Ölçülü yuvarlak beliyle de çok ta övünür
Ağır başlı, huzurlu ve bilgili bir kadın
Onu herkesin tanımasını o kadar isterim ki
Tek bir kusuru var ama beni mutlu ediyor
Üzerime çok titriyor ve bir o kadar da kıskanç
Kalbimi eline almış ikinci baharımız da
Mutluluğumuzu, geleceğimizi o şekillendiriyor..

Sami Arlan..

Tevfik Fikret Aşk Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tevfik Fikret Aşk Şiirleri
Tevfik Fikret Aşk
Resimli Tevfik Fikret Aşk

Aşk
iyi bir aşkta tarafların birbirine bıraktığı boşluğu
dolduramaz gök yüzü bile…

yalnız kalarak gider tek başına bırakıp
ayrılan iyi bir aşkta,
hep bir rastlaşmak arzusu….

iyi bir aşkta iki yaralı hayvan bırakılmıştır doğaya
kalplerden evlatlık diye alınıp…

iyi bir aşkta sevme yetilerini birbirinde bırakıp gider taraflar
‘kimi sevsem sensin’ atilla bonapart

gitmek fiilini çeker bütün aşklar
hiç bir tanrı aşka müdahele etmez
tarafsızdır…

iyi bir aşkta kadın saftır
ışınır..yarılanma süresi vardır
uranyum denilebilir
iyi bir aşkta kadın azalır…….

iyi bir aşkta delil fazlalığından düşer içinizdeki dava, içinize
celse celse
şahit talep etmez taraflar…

iyi bir aşkta kimse kendi değildir
başkası da…..
ve
bir ayrılıktan sonra sorulandır
iyi bir aşk….
varsa da yoksa da

Tevfik Fikret

Tevfik Fikret Şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tevfik Fikretin şiirleri
Tevfik Fikret bütün şiirleri

Bana Kimsin Diye Sorma Meleğim

Bana kimsin diye sorma meleğim
Pek güzel dinle de izah edeyim
Nam-ı naçizime `Fikret’ derler
Şi’re de nisbetimi söylerler
Kaldığım varsa da gah ekmeksiz
Kalmadım şimdiye dek mesleksiz
Nur bekler gibi nısf-ı şebde
Bekledim on iki yıl mektebde
Sonra çıktım ne için bilmeyerek
Bu da bir cilve-i baht olsa gerek
Bab-ı Ali’ye müdavimlendim
Ehl-i namus diye mimlendim
Şimdi bir hayli eser sahibiyim
Ahmed İhsan’da musahhih gibiyim
Saye-i lutf-i cihan-banide
Hocayım Mekteb-i Sultani’de…

Balıkçılar

– Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder,
Bugün açız yine; lakin yarın, Ümid ederim,
Sular biraz daha sakinleşir… Ne çare, kader!

– Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim
Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur;
Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta…

– Olur;
Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala;
Ninen baban, iki miskin, biz artık ölmeliyiz…
Cocuk düşündü şikayetli bir nazarla: – Ya biz,
Ya ben nasıl yaşarım siz ölürseniz?

Hala
Dışarda gürleyerek kükremiş bir ordu gibi
Döğerdi sahili binlerce dalgalar asabi.

– Yarın sen ağları gün doğmadan hazırlarsın;
Sakın yedek biraz ip, mantar almadan gitme…
Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın varsın;
Kayık çocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme,
Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun, zira
Deniz kadın gibidir: Hiç inanmak olmaz ha!

Deniz dışarda uzun sayhalarla bir hırçın
Kadın gürültüsü neşreyliyordu ortalığa.

– Yarın küçük gidecek yalnız, öyle mi, balığa?
– O gitmek istedi; “Sen evde kal!” diyor…
– Ya sakın
O gelmeden ben ölürsem?

Kadın bu son sözle
Düşündü kaldı; balıkçıyla oğlu yan gözle
Soluk dudaklarının ihtizaz-ı hasirine
Bakıp sükut ediyorlardı, başlarında uçan
Kazayı anlatıyorlardı böyle birbirine.
Dışarda fırtına gittikçe pür-gazab, cuşan
Bir ihtilac ile etrafa ra’şeler vererek
Uğulduyordu…

– Yarın yavrucak nasıl gidecek?

şafak sökerken o, yalnız, bir eski tekneciğin
Düğümlü, ekli, çürük ipleriyle uğraşarak
ılerliyordu; deniz aynı şiddetiyle şırak –
şırak döğüp eziyor köhne teknenin şişkin
Siyah kaburgasını… Ah açlık, ah ümid!
Kenarda, bir taşın üstünde bir hayal-i sefid
Eliyle engini guya işaret eyleyerek
Diyordu: “Haydi nasibin o dalgalarda, yürü!”

Yürür zavallı kırık teknecik, yürür; “Yürümek,
Nasibin işte bu! Hala gözün kenarda… Yürü!”
Yürür, fakat suların böyle kahr-ı hiddetine
Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne?

Deniz ufukta, kadın evde muhtazır… ölüyor:
Kenarda üç gecelik bar-ı intizariyle,
Bütün felaketinin darbe-i hasariyle,
Tehi, kazazede bir tekne karşısında peder
Uzakta bir yeri yumrukla gösterip gülüyor;
Yüzünde giryeli, muzlim, boğuk şikayetler…

Tevfik Fikret Balıkçılar Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Tevfik Fikret Balıkçılar Şiiri
Balıkçılar Tevfik Fikret Şiiri
Tevfik Fikret Balıkçılar

BALIKÇILAR

– Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder
Bugün açız yine; lakin yarın, ümid ederim
Sular biraz daha sakinleşir… Ne çare, kader

– Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim
Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur
Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta

– Olur
Biraz da sen çalış oğlum, biraz da sen çabala
Ninen baban, iki miskin, biz artık ölmeliyiz
Çocuk düşündü şikayetli bir nazarla: – Ya biz
Ya ben nasıl yaşarım siz ölürseniz

Hâlâ
Dışarda gürleyerek kükremiş bir ordu gibi
Döğerdi sahili binlerce dalgalar asabi

– Yarın sen ağları gün doğmadan hazırlarsın
Sakın yedek biraz ip, mantar almadan gitme…
Açınca yelkeni hiç bakma, oynasın varsın
Kayık çocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme
Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun, zira
Deniz kadın gibidir: Hiç inanmak olmaz ha

Deniz dışarda uzun sayhalarla bir hırçın
Kadın gürültüsü neşreyliyordu ortalığa

– Yarın küçük gidecek yalnız, öyle mi, balığa
– O gitmek istedi; “Sen evde kal!” diyor…
– Ya sakın
O gelmeden ben ölüsem

Kadın bu son sözle
Düşündü kaldı; balıkçıyla oğlu yan gözle
Soluk dudaklarının ihtizaz-ı hasirine
Bakıp sükut ediyorlardı, başlarında uçan
Kazayı anlatıyorlardı böyle birbirine
Dışarda fırtına gittikçe pür-gazab, cuşan
Bir ihtilac ile etrafa ra’şeler vererek
Uğulduyordu…

– Yarın yavrucak nasıl gidecek

Şafak sökerken o, yalnız, bir eski tekneciğin
Düğümlü, ekli, çürük ipleriyle uğraşarak
İlerliyordu; deniz aynı şiddetiyle şırak –
şırak döğüp eziyor köhne teknenin şişkin
Siyah kaburgasını… Ah açlık, ah ümid
Kenarda, bir taşın üstünde bir hayal-i sefid
Eliyle engini güya işaret eyleyerek
Diyordu: “Haydi nasibin o dalgalarda, yürü!”

Yürür zavallı kırık teknecik, yürür; “Yürümek
Nasibin işte bu! Hâlâ gözün kenarda… Yürü!”
Yürür, fakat suların böyle kahr-ı hiddetine
Nasıl tahammül eder eski, hasta bir tekne?

Deniz ufukta, kadın evde muhtazır… Ölüyor
Kenarda üç gecelik bar-ı intizariyle
Bütün felaketinin darbe-i hasariyle
Tehi, kazazede bir tekne karşısında peder
Uzakta bir yeri yumrukla gösterip gülüyor
Yüzünde giryeli, muzlim, boğuk şikayetler…

Tevfik Fikret

Kadın İle İlgili Şiirler

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Kadına Dair Şiirler,

Kadın Şiirleri Kısa,

ADIM KADINDIR BENİM

Başımdaki yazmayı devrim ile düşürdüm
Toprak kokan saçımı rüzgar ile uçurdum
Orak vurdum ekine bebeme süt içirdim
Salın benim peşimi adım kadındır benim

Eylemlemlerde eşime omuz verdim el ele
Saçlarımı yoldular cehalete bak hele
Panzerler ezdi geçti of demedim bile
Ezdirmedim eşimi adım kadındır benim

İki evlat büyüttüm gözlerim,den sakındım
Asker verdim vatana tezkereye bakındım
Bana tabudu geldi öle öle dokundum
Toprak aldı koçumu adım kadındır benim

Bir yavrum,da mapusta yargı günü bekliyor
Ölüm orucu tutmuş bir damla su çekmiyor
Duyan yok feryadımı kimse dönüp bakmıyor
Kafesledim kuşumu adım kadındır benim

Yüreğimde yükselir eşsiz banaz kalesi
Emektir alın terim bir damla yok hilesi
Vurun boynumu ulan olmam hınzır kölesi
Yapacağım işimi adım kadındır benim

Bir daha doğsam yine kadın doğardım
Ne türbanı dolardım ne çarşafa sığardım
Pir Sultan la Bedrettin le Nazım ile göğerdim
Eğemezler başımı adım kadındır benim

BENİ AĞLATAN KADIN

Beni ağlatan kadın;
Sen kimsin,
Bir melek mi!
Bir huri mi!
Yoksa beni benden çalan
Bir şeytan mı?
Sen kimsin?
Gecemin karanlığında
Yıldızım mı!
Gündüzüm de
Güneşim mi?
Aşımda ekmeğimde
Tuzum biberim
Acım zehirim
Sen kimsin…
Saatim yoluna ayarlı
Kalbim yürüyüşüne atıyor.
Gözlerim cemaline hayran
Bütün şarkılar bizi,
Bütün şiirler ikimizi
Bütün geceler benliğimizi
Aşkımız,telefon tellerine kilitlenmiş
Rüyalarım,uyur gezer
Şu koskoca dünyada
Kimse beni ağlatamadı
Bir sen yaptın bu işi,
Beni ağlatan kadın,
Sen kimsin!…
Kimsin?
Necisin?
Gülüp kaçıverdin bir ahu mu?
Hücrelerimi uyuşturan
Peri mi!…
Söyle Allah aşkına;
Beni ağlatan kadın
Sen kimsin…

O Kadın

Bunca nefret, kızgınlık
Ve yatağıma giren onca kadın
Silmeliydi, bir ölü gibi ismini
Bu kadar uykusuzluk çekmemeliydim
Resimlerini;
Bıyıkları yeni terleyen bir çocuğun
Sigara paketini saklar gibi, saklamamalıydım.
Her gece, Evet! Her gece,
İlk defa içer gibi,
O resimlere duyduğum heyecanım.

Ağacına tutunan bir sarmaşık,
Tanrıya sığınan bir günahkar gibiyim.
Ben sana anlatamam
Anlatırsam, anlarsın.
Anlatırsam, acırsın.
Yeniden sevmek istersin, dokunamazsın
Çünkü hiçbir şey, bıraktığın yerde değildir
Toplamak istersin, dağılırsın.
İşte bu yüzden, ben sana anlatamam.
Anlatırsam, ağlarsın

SEN İSTANBUL GİBİ GİZEMLİ KADIN

geceler agladı hep karanlıklarda
gözlerinin güzelligine.
yapraklar sarardı,güller kurudu,
dudaklarının muhteşemligine.
denizler kudurdu,rüzgar çıldırdı,
saçlarının özelliginden.
dar geldi dügmelere gömlegin dikişleri,
minik şehvetlerin yaktı, kül etti.
çizgisi,hatı,işvesi, nazı,
çıldırdı tüm güzeller,hurileri kızdırdı.
yerler sarsıldı, çatladı alem,
bastıgın yerlerde acı güller fışkırdı,
günler gece oldu, lal oldu o şuh diller.
kuşlar gülüşüne hep hayran oldu,
mecnuna unutturdu bekleyen leylasını,
aşıklar hep mecnun, kerem deli divane.
nice kem gözler hep sana kızgın,
adını duyup ta kalan olmadı,
sesini duyupta giden olmadı.
sen bir ahu derya, afeti güzel,
sen güzeller güzeli,abu hayatım,
söyle, giderken ne bıraktın ellerime
senden hatıra.
kadınlar içinde muhteşem kadın,
sen, istanbul gibi muhteşem kadın.

YALNIZ BİR KADINA

Bir istasyon sessizliğinden iniyordun
Yalnız gelmiştin bu şehre belli ki
Saçlarına bir yağmur hoş geldin diyordu
Kaçak bir yolcu gibiydi o gün İstanbul
Konuşmuyor, ağırdan alıyordun
Bir istasyon sessizliğinden iniyordun

Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun
İstanbul seni tanımaya çalışıyordu
Sen ser verip sır vermiyordun
Bilmediğin sokaklara giriyordun
Yüzünde tarifsiz şüpheler taşıyordun
Kimin kimsen yokmuş gibi duruyordun

Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun
Üsküdar’a nerden, neden geçiyordun
Üç yüz altmış beş derece dönüyordu
Etrafında İstanbul
Sanırım git gide kayboluyordun
Az sonra dönüp geriye
Bir vapurla Üsküdar’a geçiyordun

Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun
Yağmurda duruyor, rüzgârda geçiyordun
Pek tekin olmayan muhitlerindeydin yalnızlığın
Ellerin sıcak bir çay bardağına dokunuyordu
Fiyakalı bir geceye iskemle çekiyordun
Az bana bakıyor sonra sigara yakıyordun

Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum
Sen de diğer insanlar gibi konuşabiliyor muydun?
Sen yine bana bakıyor ve sigara yakıyordun
Gece müsaade isteyip kalkıyordu yanından
İstanbul’a sığdıramadığım bir sabah oluyordu
Bakınca geceden yalnız gözlerin görünüyordu
Sanırım seni bu yüzden merak ediyordum

ADI KADIN YÜREĞİ YANGIN

Adı kadın
Anadır bacıdır kadın
Candır cananadır, eşdir kadın
Eli öpül esidir, duygu selidir kadın

Anlattıkça çoğalan, çoğaldıkça güçlenen kadın
Adı kadın yüreği yangın, acılarla yoğrulan kadın
Gözyaşlarını içine akıtan kadın
Eşinin şekillendirdiği kalıba giren kadın

Sorgusuz sualsiz istenileni yapan kadın
Gözü yaşlı, bağrı yaslı kadın
Daha küçücük bir kızken gelin edilen kadın
Ne olduğunu anlamadan bebe karnına koyulan kadın

Küçücük bir çocukken çocuk doğuran kadın
Ummanda kaybolan kadın
Adı kadın
Yüreği yangın kadın…

Kadın Vardır

Kadın vardır,kocasını şah eder
Kadın vardır,padişaha ah eder
Kadın vardır,geceyi sabah eder
Kadın vardır,koca illallah eder

Kadın vardır,dikenini gül eder
Kadın vardır,gülüde diken eder
Kadın vardır,insanı bülbül eder
Kadın vardır,yakar,yıkar kül eder

Kadın vardır,samanlığı seyran eder
Kadın vardır,sarayıda viran eder
Kadın vardır,her haliyle hayran eder
Kadın vardır,hayatı zindan eder

Kadın vardır,alay misafir eder
Kadın vardır,biride kafir eder
Kadın vardır,ilhamdır şair eder
Kadın vardır,hayatı zehir eder

Kadın vardır,yuva için cenk eder
Kadın vardır,düşmanına denk eder
Kadın vardır,aşk ile ahenk eder
Kadın vardır,hayatını felç eder

Etnografya Müzesi Kayseri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kayseri Etnografya Müzesi
kayseri Etnoğrafya Müzesi ve Güpgüpoğlu Konağı

Etnografya Müzesi Kayseri

1969 yılında Arkeolojik eserlerin Gültepe Mahallesindeki yeni yapılan binaya taşınmasından sonra, Hunat Hatun Medresesi’nin, restorasyon çalışmaları tamamlanıp 06 Mart 1983 tarihinde Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Daha sonra Bakanlık emirleri gereğince medrese boşaltılarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilmiştir.

Güpgüpoğlu Konağı’nın doğusunda yer alan ve binaya sonradan ilave edilen selamlık bölümüne, etnografik eserler taşınmış, teşhir ve tanzim işlemleri tamamlandıktan sonra 18 Mayıs 1998 tarihinde Etnografya Müzesi ziyarete açılmıştır.

Müze, binanın ikinci katındadır ve taş basamaklı ahşap korkuluklu bir merdiven ile çıkılmaktadır. Odalar, orta hol çevresinde düzenlenmiştir. Holün kuzeyinde yarı açık bir köşk vardır.

Holün doğusundaki büyük odada cam, çini, ahşap ve madeni eserler, ikinci odaya giriş koridorunda, ateşli, kesici ve delici silahlar ile erkek kıyafetleri, ikinci küçük odada ise kadın süs eşyaları ile kadın kıyafetleri sergilenmektedir.

Holün güneyinde girişte yer alan büyük odada, İslam devletlerine ait sikkeler kronolojik bir sıra halinde, diğer küçük odada ise el yazma Kuran-ı Kerimler, yazı takımları ve icazetnameler yer almaktadır. Holün batısındaki büyük oda da bakır ev eşyaları, halı ve kilimler sergilenmektedir.

Yarı açık köşkte Türkmen Çadırı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait küpler, bahçede ise İslami mezar taşları ve taş tezyinat parçaları teşhir edilerek ziyarete sunulmuştur.

Güpgüpoğlu Konağı ve Etnoğrafya Müzesi’nde toplam 1121 adet eser sergilenmektedir.

Moda Üzerine Söylenen Sözler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Efsane Moda Sözleri


Moda Üzerine Söylenmiş Altın Sözler

Moda üzerine söylenip efsane olmuş sözlerden sizlere harika sözler hazırladık Bazıları güldürüyor, bazıları ise işte bu tıpa tıp ben dedirtiyor insana

Rahatlıkla, şıklık arasında bir seçim yapmam gerekse, rahatlıkla şıklığı seçerdim. Florde Apanas

Şıklık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişilik meselesidir. Jean-Paul Gaultier

Bir kadın, siyah küçük elbise ile asla fazla veya az şık giyinmiş olmaz. Karl Lagerfeld

“Söylendiği gibi üç bin tane ayakkabım yok, sadece 1060 tane var Imelda Marcos

Amaç insanları değiştirmek değil, kim olduklarını kıyafetlerle anlatma fırsatı vermek Dries Van Noten

Şıklık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişilik meselesidir. Jean-Paul Gaultier

Bir kadın, siyah küçük elbise ile asla fazla veya az şık giyinmiş olmaz. Karl Lagerfeld

Söylendiği gibi üç bin tane ayakkabım yok, sadece 1060 tane var Imelda Marcos

Elbise bir kadının vücudunun hatlarını takip etmeli, vücut elbisenin hatlarını değil. Givenchy

Sadece çok akıllı kadınlar, sade bir stile sahip olmayı başarabilirler. Stendal

Tüm dünyada kadınlar benzer bir sebeple giyinir, diğer kadınları rahatsız etmek için. Elsa Schiaparelli

Stil ve moda arasındaki fark, kalitedir. Giorgio Armani

Moda, sadece tahammül etmesi çok zor bir çeşit çirkinliktir, bu yüzden her 6 ayda bir değiştirmek zorundayız. Oscar Wilde

Hayal edebildiğiniz herşey, gerçektir.Pablo Picasso

Modadan ayrılmayan bir kadın, kendine aşık olmuş bir kadındır. La Rochefoucauld

30 yılımı kadın ruhunu araştırmakla geçirdim, ancak hala cevabını bulamadım. Cevaplanması gereken büyük soru şu: Bir kadın ne ister? Sigmund Freud

8 mart dünya kadınlar günü ile ilgili yazı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

8 mart dünya kadınlar gününün geçmişi,
8 mart dünya kadınlar gününün başlama hikayesi,

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilmiştir..Fakat geçmişi daha eski tarihe dayanmaktadır..
8 Mart 1857 yılında ABD’nin New York kentinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın ilk mücade ylıdır. Başlama Hikayesi şu şekildedir:Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40.000 işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi.
1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Kadınlara eşit hakların verilmesinin Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi.
Böylece 8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline geldi.

Kadınlar Günü Skeçleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadınlar günü ile ilgili tiyatrolar,
Kadınlar günü piyesleri,

Gülsümün kısmeti :

BABA : Biliyor musun Hanım, Gülsüm’e ne çıktı?
ANNE : Piyango mu çıktı yoksa bey?
BABA : Onun gibi bir şey, bil bakalım.
ANNE : Kısbet mi çıktı?
BABA : Pehlivan mı bu? Ne kısbeti? Kısmet demek istedin herhalde.
ANNE : He ya, tam onu diyecektim.
BABA : Aferin sana, evet ondan çıktı.
ANNE : Peki kim?
BABA : Kim kim?
ANNE : Herif, kısmet kim?
BABA : Kısmet de kim?
ANNE : Ayol, Gülsüm´e çıkan kısmet kim?
BABA : Düşünüyorum, sen de düşün.
ANNE: Olur.
GÜLSÜM : Ana, baba, ne oluyor burada?
ANNE : Ne bağırıyorsun kız! Otur sen de düşün.
GÜLSÜM : Oluur.
BABA : Yahu Hanım, ne düşünüyoruz biz?
ANNE : Gülsüm´e çıkan kısmetin adını…
GÜLSÜM : Nee! Bana kısmet mi çıktı?
BABA : He ya…
GÜLSÜM : Ne duruyorsunuz öyleyse, verin gitsin.
BABA : Kime vereceğiz kız?
GÜLSÜM : İsteyen adama…
BABA : O kim? îşte onu düşünüyoruz.
GÜLSÜM : Baba, beni kim istedi?
BABA : Karşı köyden biri.
ANNE : Herif, madem biliyordun neden söylemedin?
BABA : Ne düşünüyorduk demin biz?
ANNE : Gülsüm´ün kısmetini düşünüyorduk!
BABA : Hay Allah ben de ne düşünüyoruz diye düşünüyordum.
GÜLSÜM : Peki kim bu adam baba?
BABA : Çiftçi. Seni de şehzade istemez ya…
GÜLSÜM : Nerede görmüş beni?
BABA : Görmemiş ki…
ANNE : Bey, bu nasıl iş? Kızı görmeden mi alacak bu adam?
BABA : Görmeden olur mu kadın? Görecek tabi.
ANNE : Ne zaman?
BABA : Nerdeyse gelir.
GÜLSÜM : Amanın! Ana kız, hemen ortalığı toparlayalım.
BABA : Kapı çalınıyor, kim o?
DÜNÜR : Benim, haber yollamıştım. Aldınız mıydı?
BABA : Haber bu, kaybolur mu? Aldık tabi.
ANNE : Gülsüm! Gel kız buraya!
GÜLSÜM : Süsleniyorum ayol, herif gelip beni böyle mi görsün?
BABA : Şeey, bizim kızımız biraz şeydir…
ANNE : Akılsız…
DÜNÜR : Aman efendim, akıllı kadın daha tehlikeli olur.
BABA : Zaten ben hiç akıllı kadın görmedim.
GÜLSÜM : İşte geldim. Deminden beri ne bağırıp duruyorsunuz yahu? Bu da kim?
BABA : İşte, bu kısmetin…
DÜNÜR : Adım İsmet.
ANNE : Kızım hele bi sor. Kısmet efendi ne içmek ister?
GÜLSÜM : Ne içecek! Şıra tabii.
DÜNÜR : Neden?
GÜLSÜM : Bizim şıramız iyi de ondan. Aptal değilsen şıra içersin.
BABA : Kusura bakma oğul bizim kız kıt akıllıdır.
DÜNÜR : Aman aman, böylesi daha iyi.
GÜLSÜM : Anaaaa, anaaaaa, üüüüüüüüü,üüüüü…
ANNE : Ne oldu kız? Niye ağlıyorsun?
GÜLSÜM : Ağlarım tabi.
ANNE : Kız, kocaya gidiyorum diye ağlanır mı?
GÜLSÜM : Ona ağlamıyorum. Şu baltaya ağlıyorum.
ANNE : Baltanın nesine ağlıyorsun?
GÜLSÜM : Ben evlenince çocuğum olmayacak mı?
ANNE_ : Olacaak!
GÜLSÜM : Çocuk buraya şıra olmaya gelmiyecek mi?
ANNE_ :Geleceek!
GÜLSÜM : O balta yavrumun kafasına düşerse ya…
ANNE : Essahtan kuz. Vah benim torunum. Vay talihsiz yavrum!
BABA : Nooluyor orada be!
ANNE : Beey, bey yetiş!
BABA . :Noldu?
ANNE : Bu balta ilerde torunumuzun kafasına düşerse nolur halimizİ bir düşünsene…
BABA : Amanın, bunu ben hiç düşünmemiştim yahu. Vay torunum/
DÜNÜR : Yahu sabahtan beri sizi dinliyorum oradan. Çok safsınız ha…
BABA : Vay yavrum, oy torunum, ooy!
DÜNÜR : Yahu kesin şu ağlamayı. Bakın baltayı aldım oradan. Artık çocuğunuza bir şey olmaz.
BABA : Vaay, ne kadar akıllıymış bu kısmet yav! Allah razı olsun evladım.
DÜNÜR : Bakın, ben Gülsüm´ü akıllı değil diye alacaktım ama, dünyanın en aptal kızıyla da evlenemem.
GÜLSÜM : Ana, ana, almayacak bu adam beni!
DÜNÜR : Belki en aptal değildir. Bunu öğreneceğim.
BABA : Nereden öğreneceksin?
DÜNÜR : Şimdi yola düşeceğim. Eğer kızınızdan daha aptal birini görürsem gelir kızınızla
evlenirim. Beni beklesin.
BABA : Zaten kim alır ki onu? Mecbur bekleyecek.
GÜLSÜM : Benden aptal insan yoktur dünyada. Bulamaz. Evlenemiyeceğim.
DÜNÜR : Sözüm söz. Hadi hoşça kalın
BABA : Merak etme kızım, buralar aptal doludur. Döner alır seni.

DÜNÜR : Kolay gelsin hemşerim!
ÇOBAN : Kolaysa başına gelsin. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
DÜNÜR : Ne yapmaya çalışıyorsun?
ÇOBAN : Eşeği yukarı, ağaca çıkaracağım.
DÜNÜR : Zor bir iş ama, eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Görmüyor musun, hayvanın karnı aç. Hadi aslanım, çık yukarı.
DÜNÜR : İyi de eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Manzara seyredecek! Tövbe yarabbi! Karnını doyuracak karnını!
DÜNÜR : Yani ağaca karnını doyurmak için mi çıkacak?
ÇOBAN : Len git işine! Sorgu meleği misin sen?
DÜNÜR : Kızma, sahiden merak ettim.
ÇOBAN : Ağaçta ne var?
DÜNÜR : Yapraak…
ÇOBAN : Haa, demek kör değilsin. Ya kör olmalıydın ya aptal. Demek ki kör değilsin.
DÜNÜR : Eşek ağaçta ne yapacak?
ÇOBAN : Len hemşerim, “hayvan aç” diyorum.
DÜNÜR : Haa, anladım. Çıkarıp onları yedireceksin.
ÇOBAN : Afferin sana.
DÜNÜR : Ama şöyle yapsan, dalı tutup aşağı çeksen öyle yedirsen daha kolay olmaz mı?
ÇOBAN : Vaay canına!…
DÜNÜR :Yaa!…
ÇOBAN : Yahu sen sandığım gibi aptal değilmişsin be.
DÜNÜR : Sana bu kadarı yeter. Hadi eyvallah.
ÇOBAN : Uğurlar ola!

GÜLSÜM : Hoş geldiniz. Bak geçen gün şıranı içmemiştin. Sakladım. îç.
DÜNÜR : Yani sen üç gündür elinde bardakla beni mi bekledin?
GÜLSÜM : Ne var bunda? Başka işim mi var ki?…
DÜNÜR : Ya hiç gelmeseydim?
GÜLSÜM : Babam “mutlaka geri döner” dedi. Benden daha aptal insan çokmuş. Söyle bakalım beni alacak mısın?
DÜNÜR : Alacağım Gülsüm
GÜLSÜM : Yaşasın, demek benden aptallar da var şu dünyada. Ne gördün, anlatsana. DÜNÜR : Bir adam gördüm. Aç olan eşeği zorla ağaca çıkarmaya çalışıyordu. Eşek ağaca çıkınca oradaki dalları yiyecekmiş. Zavallı hayvanı itip duruyordu.
GÜLSÜM : Hah hah hah ha! Aptal adam. Eşek öyle itmeyle ağaca çıkar mı? Önce kendi ağaca çıkıp, sonra iple eşeği yukarı çekseydi ya!.

Etnografya Müzesi Adana

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Adana Etnografya Müzesi
Adana eski müze

Etnografya Müzesi Adana

Adana Etnografya Müzesi, Adana il merkezinde Eski Müze adıyla bilinen müzedir.

1845 yılında Kuruköprü mevkiinde inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan kilise 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise etnografya müzesine dönüştürülmüştür. Çukurova köylerinde ve Toroslar’da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar barındırmaktadır.

Adana Etnografya Müzesinde sergilenenler

  • 1 sayılı vitrin: Ham deri çarık, zemzem takımı, bakır kahve ibriği, ahşap kahve değirmenleri, mangal, hedik, ellik, körük, kirkit, keserler, gelin takunyası, güneş ölçme aleti
  • 2 sayılı vitrin: Ney, kaval, aşiret zurnaları
  • 3 sayılı vitrin: Altın küpe, kolye ve bilezikler
  • 4 sayılı vitrin: Gümüş kemerler ve kemer tokaları
  • 5 sayılı vitrin: Gümüş hamaylı kolyeler ve tesbihler
  • 6 sayılı vitrin: Gümüş halhal, yüzük, tepelik ve bilezik, ağızlık, sürmedan, köstekli saat
  • 7 sayılı vitrin: Yaylı kabak kemane, yaylı tambur, kemençe
  • 8 sayılı duvar vitrini: Kılıç ve kalkan
  • 9 sayılı vitrin: Cepken, sırma işlemeli kadın giysisi, manken üzerinde simle dokunmuş kadın kıyafeti
  • 10 sayılı vitrin: Manken üzerinde iki adet bindallı ve cepken

Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun

Perşembe, Haziran 21st, 2012

2010 Kadınlar Günü

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Geçmişi 1857’lere dayanan kadınlar gününüzü Forumdaş Net ailesi olarak kutluyoruz.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı.

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.
Kaynak: Wikipedia

Kadın Hastalıklarına Dikkat

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadın hastalıkları
Kadın hastalıkları nedenleri

Kadın hastalıklarında her belirtiye önem verilmesi gerektiğini uzmanlar vurgulayarak belirtiyor.

Erkeklerden önce hastalıklarla savaşmaya başlayan kadın adayları, kadınlığa adımlarını attıklarında ise hastalıklar ve hormonal değişiklikler ile erkeklerden farklı rahatsızlıklarla karşılaşıyor.

Gebelik süresince stres içinde yaşayan anne adaylarının ise, doğumdan sonraki aşamada bebeklerinin de hastalıklara yakalanmasını kolaylaştırıyor.

  • Kadına düşen görevler de var

Kadın sağlığını olumsuz etkileyen özellikle kanser gibi ciddi sonuçlar doğuran hastalılarda, tanı ve tedavi yöntemleri kadar, kadınların alması gereken önlemler de büyük önem taşımaktadır.

Kadınların vücutlarındaki değişimlere karşı duyarlı olmaları, bunu bir jinekologla paylaşmaları ve düzenli kontrollere gitmeleri büyük önem taşımaktadır. Kadınlar, yılda bir kez yaptıracakları mamografi, smear testi, diyabet (şeker hastalığı) için açlık kan şekeri ölçümü ve kadın check-up ile sağlıklarından emin olabilirler.

  • Bu uyarıları dikkate alın

Kadın hayatında uzun bir süreci kapsayan adet dönemi, bünyesel faktörler ve sosyal yaşam düzeni gibi pek çok faktöre bağlı olarak, kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Kanama süresi, miktarı, ağrılı ya da sorunsuz atlatılması gibi bu farklılıklar kişinin yaşam düzenini de etkileyebilir.

Adet döneminde hormonal değişimler yaşayan kadınlarda sinirlilik, halsizlik, mutsuzluk vb. gibi istem dışı dışavurumlar gözlenebilir. Yakın çevresindeki kişilerin daha anlayışlı yaklaşımı, onun bu dönemi daha rahat atlatabilmesine yardımcı olacaktır.

Kadın Sığınma Evi Hakkında Bilgi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Kadın Sığınma Evleri hakkında bilgi
Kadın Sığınma Evi nedir

Eşleri veya arkadaşları tarafından dövülen veya hakaret edilen kadınlara çocuklarıyla birlikte barınma imkanı sağlamayan evlere Kadın Sığınma Evi denir.

Kadın sığınma evinde güvenli bir şekilde kalınabilir. Anneler çocuklarıyla birlikte yeni bir ev bulana kadar burada kalabilirler.

Kadın sığınma evleri hemen hemen her şehirde vardır.

Kadın sığınma evinde anneye çocuklarıyla birlikte kalabilecekleri özel bir oda verilir. Kadın sığınma evinde mutfaklar, banyolar, oyun odaları, oturma odaları ve bahçede çocuk parkı bulunmaktadır.

Kadın sığınma evinde çalışan personel kadınlarla ve çocuklarıyla ilgilenir.

Okula giden çocuklar gerektiğinde kadın sığınma evine yakın bir okula da gidebilirler.

Kadın sığınma evlerinde çocuklar için çok iyi olanaklar vardır:

* Küçük çocuklar için oyun grupları
* Okula giden çocuklar ve gençler için boş zaman grupları
* Çocuklar için bireysel danışmanlık
* Ev ödevlerinde yardım

Şayet bir kadın çocuklarıyla birlikte Kadın Sığınma Evi’ne gelmek istiyorsa, telefon etmesi yeterlidir. Sonra burada çalışan yetkili neler yapılacağını anlatır.

Alıntı

Çapkınlar için Sözler

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

Çapkınlar için Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Çapkınlar için Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Çapkınlar için Sözler
Çapkınlar için Sözler
Erkek: Bana isminizi bağışlarmısınız?
Kadin: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilirmiyim?
Kadin: Aslinda içkinin parasını direk alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğraçıyım ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.
Kadin: Ben de estetik cerrahim ve ne zamandir sizinki gibi bir yüz ariyordum.

Erkek: Sanirim sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez
Kadin: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü ayni hatayi ikinci kez yapmam.

Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz?
Kadin: Sanirim doğarken sizin payinizi da ben almışım

Erkek: Bu cumartesi benimle çikarmısınız?
Kadin: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyor.

Erkek: Birçok erkeğin basini döndürüyor olmalısınız?
Kadin: Siz de birçok kadinin midesini bulandiriyor olmalisiniz.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadin: Nasıl gidiyormusunuz?

Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadin: Bir sey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konusamam.

Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadin: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadin: Sizden saklaniyordum.

Erkek: Hayatim boyunca neredeydiniz?
Kadin: Hayatinizin geri kalaninda da olacağım yer rüyalarınızdır.

Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim?
Kadin: Evet, o yüzden artik oraya gitmiyorum.

Erkek: Bu koltuk bos mu?
Kadin: Evet, ama oturursaniz bu boşalacak.

Erkek: Ne ile mesgulsünüz?
Kadin: Kadin taklidi yapiyorum.

Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde.
Kadin: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde

RampaLarın UstasIyIm Gözlerinin HastasıyIm…

Bir Sana Bakarım Bir Hayaline Dalarım Güzelim…

Seni Bugun Gördüm Bugün Hayata Döndüm…

Takarım Senin Gibi Hatunu Koluma Çıkarım Caddeye Olurum 10 Numara..

Özlü Sözlerle Bayanlar

Çarşamba, Haziran 20th, 2012

Özlü Sözlerle Bayanlar

Tugbam sitesinde en güzel Özlü Sözlerle Bayanlar sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Özlü Sözlerle Bayanlar

İyi bir kadın bir erkeği etkiler ,zeki bir kadın onda ilgi uyandırır,güzel bir kadın büyüler , anlayışlı bir kadın ise ona sahip olur ( Helen Rowland )

Kadın kendi başına ne gül goncasıdır , ne de diken .Koklamasını bilirsen gül , tutmasını bilmezsen diken olur . ( Refik Halid Karay )

Kadın , insanın gölgesi gibidir ; kovalarsanız kaçar , kaçarsanız kovalar . ( Chamfort )

Kadınların gözleri keskin , zekaları uyanık , düşünceleri vesveseli olur . ( Guy de Maupassant )

Kadınlarda feci olan şey , ne onlarla ne de onlarsız yaşanabilmesidir. ( Byron )

Kadınlar sevmedikleri adama hiç acımazlar . ( Alexandre Dumas Filles )

Bir kadın ya sever , ya da nefret der ; ortası yoktur . ( Pubillius Syrus)

Kadın öyle bir konudur ki , onu ne kadar incelersen incele herzaman yepyenidir .( Tolstoy )

En mükemmel kadın , çocuklarına babalarının yokluğunda baba olabilecek kadındır . ( Goethe )

Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler. ( H. Edip Adıvar )

Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın. ( Stuart Mill )

Krallar gibi kadınlar da kendileri için yapılan her şeyin esasen bir borç teşkil ettiğine inanırlar. ( Balzac )

Kadınla müziğin yaşı olmaz.( Oliver Goldsmith )

Güzel bir kadın gözü, iyi bir kadınsa gönlü okşar. ( Napoleon )

Kadın her şeyi affeder fakat asla unutmaz. ( Conficius )

Kadını güzel yapan Allah, sevimli yapan şeytandır.( Victor Hugo )

Bir kadının güzelliği, ancak sevmeye başladığı zaman meydana çıkar.( La Bruyere )

Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı saliha kadındır. ( Hz. Ömer )

Kadınlar, erkeklerden daha çok hikmet sahibidirler, daha az bilir, daha çok
anlarlar. ( J. Duhamel )

Kadın kocasının, delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı,ihtiyarlıkta da hasta bakıcısıdır. ( Bacon )

İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki
kadınlar kesin olarak manasını kaybeder. ( Oscar Wilde )

Oscar Wilde Vecizeleri

Salı, Haziran 19th, 2012

Oscar Wilde Vecizeleri

Tugbam sitesinde en güzel Oscar Wilde Vecizeleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Oscar Wilde Vecizeleri
Oscar Wilde Vecizeler

Oscar Wilde Vecizeleri,Sözleri

Demokrasi; halkın, halk tarafından ve halk için coplanmasıdır.

Tehlikeli olmayan bir fikre fikir demeye değmez.

Centilmen, insanların duygularını asla yanlışlıkla incitmeyen kişidir.

Bir dostun üzüntüsünü herkes paylaşabilir. Ama bir dostun başarılarına içtenlikle sevinmek bir ruh hasleti gerektirir.

Ne zaman insanlar benimle aynı fikirde olsa hatalıymışım gibi hissediyorum.

Bigami, gereğinden bir fazla kadınla evli olmaktır. Monogami de öyle.

Hiçbir şey romantizmi espri anlayışı olan bir kadın kadar mahvedemez, ya da espri anlayışı olmayan bir erkek kadar.

Savaş kötü kabul edildikçe hep ilgi çekici olacaktır. Avami olarak görüldüğü zaman gözden düşecektir.

Kadınlar bizim kusurlarımızı sever. Eğer yeterince kusurumuz varsa kalan herşeyi affedebilirler. Zekamızı bile…

Amerika, uygarlık aşamasını atlayıp barbarlıktan doğrudan gerileme aşamasına geçen tek ülkedir.

Kendini düşünmeyen adam hiç düşünmüyor demektir.

Kadın ve erkek arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, kin, hayranlık ve aşk olabilir ama arkadaşlık asla.

Gençken paranın hayatta en önemli şey olduğunu zannederdim. Şimdi yaşlıyken, öyle olduğunu biliyorum.

Erkekler kadının ilk aşkı olmayı ister, kadınlar ise erkeğin son aşkı.

Kadınlar anlamak için değil sevilmek için vardır.

Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri için evlenirler, kadınlar ise meraktan. İkisi de hayal kırıklığına uğrar.

Aşk Sözleri Anlamlı Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

Aşk Sözleri Anlamlı Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Aşk Sözleri Anlamlı Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Aşk Sözleri Anlamlı Sözler
Aşk Sözleri Anlamlı Aşk Sözler


Aşk Sözleri Anlamlı Güzel Sözler

Aristo:
Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur

François Bacon:
Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz

Balzac:
Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar

Basta:
Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever

Jeremy Bentham:
Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur

Bulor:
Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır

Antoine Bret:
Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur

Jacob Boehme:
İstek, hareket/genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur

La Cordaire:
Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur

Aristo:
Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur

Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz

Bailey:
Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır

Balzac:
Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar

Basta:
Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever

Jeremy Bentham:
Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur

Bulor:
Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır

Antoine Bret:
Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur

Jacob Boehme:
İstek, hareket/genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur

La Cordaire:
Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur

Eugene Delacroix:

Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister

Descartes:
Bir şey kendimiz için iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız.

Duclos:

Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan … hayır

Epiktet:
Hareket etmenin nedeni ‘istek’ ve ‘sevmektir’, bu ise düşünmektir. Aşk
tutkudur. İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir

Epikür:
Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz… Bir uygarlığın yetkinliği ve insanlığı ancak kardeşlik ve sevgiyle olasıdır.

Douglas Ferrola:
Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer

J. J. Rousseau:

Aşk mutluluğunu evlendirdikten sonra da sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu. Duygulu gönüller sevginin her türlüsü için duygulu değil mi?

Shakespeare:
Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir… Aşk gözle değil ruhla görülür.

Madame De Scudery:
İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar.

Schiller:
Ey aşk, güzel ve kısasın… Aşk insanı birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.

Seneca:
Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir. Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir.

Stendal:
Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yaşam neye yarar

Cenap Şehabettin:
Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.

Mark Twain:
Hiç kimse uzun süre evli kalmadıkça gerçek aşkın ne olduğunu anlayamaz.

Voltaire:
Aşk bir tablodur, onu doğa çizmiş ve hayal süslemiştir. Tanrı kadınları
erkekleri evcilleştirmek için yarattı.

Oscar Wilde:
Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister.

Faulkner:
Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde
yaşayamayacaktı.

Fenelon:
Sevmeden yaşamak yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir.

Freud:
Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temeli aşktır

Geraldy:
Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır

Geothe:
Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir

En Anlamlı Atasözleri

Salı, Haziran 19th, 2012

En Anlamlı Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel En Anlamlı Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa En Anlamlı Atasözleri
En Anlamlı Atasözleri

Anlamlı Atasözleri

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.

Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin.

Susmak, dayanılması çok güç bir cevaptır.

Para; çoğu kapıyı açar, ama kilitleyemez.

Cahil savaş davuluna benzer; sesi çok, içi bostur.

Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar.

Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın.

Kar kuytuda, para pintide eğleşir.

İnsan, Gözleri Kapalı Olduğu Zaman da Görebilir.

Bütün Mesele, Ruhları Görebilecek Gözler Edinmektir.

Aşkın nevi bir, taklidi bin türlüdür.

Aşk kızamık hastalığı gibidir; insan ne kadar geç yakalanırsa, o kadar ağır geçirir

Dikenler arasında güller yetişir.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.

İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar.

Hak yenir ama hazmedilmez.

Bir adam en çok sevgilisini, en iyi sekilde ailesini, en uzun da annesini sever.

Tebdil-i mekânda ferahlık vardır.

Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yapraklari yine de yere dökülür.

Küçük kazançlar servet getirir.

Eski sevgi paslanmaz.

Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz.

İnsanın En Büyük Düşmanı Kendisidir.

Bir Tek Düşmanı Olan, Her Yerde Onunla Karşılaşır.

Allah’ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz.

Tırnağın varsa başını kaşı.

Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirlerini severler.

alıntı

Manyak Sözler

Salı, Haziran 19th, 2012

Manyak Sözler

Tugbam sitesinde en güzel Manyak Sözler sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Manyak Sözler
Deli Dolu Manyak Sözler,

En Süper Manyak Sözler,

BaK iBReT Al YeRe Dü$eN YapRaGa..OdA SeNiN GiBi YuKaRiDaN BaKiyOrDu ToPRagA..!

GÖZLER RENKLİ OLSADA GÖZ YAŞLARI HEP AYNIDIR

Hakkımda Dedikodu Yapıp ßoş KonuşanLar Devam Edin RekLamın İyisi Kötüsü OLmaz!!

DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..! Huzur Veririm Ama Söz vermem!

(-KeNdi kuRaLLarıMLa oyNaRım…
-BaktıM oyuN §ıkTı, bıRakıR kaLkaRıM !!
-HaYaTtA HeR §eÇiM BiR KaYbEdݧTiR ÇüNkÜ bEn
-Ne KaLaNa GiT DeRiM Ne GiDeNe KaL,KaLaCaK
-oLaN YeRiNi,GiDeCeK oLaN YoLuNu
-BeLiRLeMi§TiR ZATEN )

Yoku$u ßen CıkTım YoL $eniN oL$un, ZehiRi ßen IctiM $u $enin oL$un
ßi tAne ßuLmu$$un HayıRLı oL$un ßi tAne dE ßenßuLdum HaßeRiN oLsun!!!

Paranin ne önemi var önemli olan miktari…

İstediğinizi söyleyin emniyettesiniz” dediler, söyledik, EMNİYET’teyiz…

Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Şimdi aslanda aç.

Yeni yil iptal edildi. Çünkü eskisini buldular!..

Boşver,Hep aynı MasaL ‘Hayat ve BeN’ İşte O kadar.

Herkes Kendi Maskesiyle Dolaşır Oldu Yanıbaşımda Tanıyamaz Oldum 0 Yüzleri…

Özgür Doğmamış Olabilirsin Ama Özgür Ölmelisin

Uçurumun kenarında Olsan da hayata gıcıklık olsun diye gülümse..

Ya kendine gel yada bize gidelim..

İLK GORUSTE ASKA INANIRMISIN? YOKSA DISARI CIKIP TEKRAR MI GIREYIM

Özünde soyluluk yoksa İnsanin, taç da giyse soysuzdur !

Cesaret , tehlike karsısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.

Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol.

Her söze verecek cevabım var… ama bi söze bakarım sözmü diye birde söyleyene bakarım adam mı diye

Aşk kum saati gibidir; Kalp dolarken, akıl boşalır!

Aşk bir göldür, üstünde kazlar yüzer.

Onursa Onur, Gurursa Gurur. Hiç Taklit Yapmadım Benim Aslım Budur. Dostum Olan Yanımda, Karaktersizler Kapımın Ardında Durur.

İnsanoğlu naziktir. Ağır sözü kaldırmaz. Eşşek dersin kızar da sırtına bin aldırmaz…

ELİNDE ne varsa hayata DAİR..,ötesi HİÇbir sey ya da VESAİR… Hani demis ya ŞAİR..” MUTLULUĞU sende bulan senindir,gerisi MİSAFİR…’

Adam: Ne kadar güzelsiniz.
Kadın: Ne yazık ki ben sizin için aynı şeyi ‘söyleyemeyeceğim’…
Adam: Öyleyse siz de benim yaptığımı yapın ; yalan söyleyin…

Tanısam çok seveceğime emin olduğum insanlar var fakat; nasıl üşeniyorum bilemezsiniz.

Lades bitti. Artık ne aklımdasın ne umurumda!

İyiliklerimi Hatırlamayıp.. Yaptığım Hataları Pişirip Pişirip Önüme Koyanlar… Size Tencerenin Dibinde Kalanları Isıtıyorum.

Teknoloji acayip çok gelişti… Lafı buradan bir koyuyorsun taa neredekine kapak oluyor.

Kadın unutmaz; sadece sineye çeker. Zamanı geldiğinde ise iade eder.

Sana Güzel Bir Kapak yapardım Ama! Senden Sadece Klozet kapağı Olur Kasma Kendini!

Sevqimin Kıymetini Bilmeyeni Yokluğumla Terbiye Ederimm..

Hava Attığın Yerde Ruzgarım Eser…

Ben ağlarken yanımda yoksan, gülerken gölge yapmam yaylan!

Kral Olsan ne yazar? Gireceğin 2 metre mezar.

Senin Kapasitende OLmak için Limiti Sıfıra Düşürmek Lazım.

Telafisi olmayan şeylerin izahı gereksizdir !!

Geminin Tek Bir Kaptanı Vardır , Gerisi Mürettebattır… Yüreğinde Tek Bir Sahibi Vardır , Gerisi ; Teferruattır..

Üstada sormuşlar kırılan kalp yine sever mi?
Üstad evet demiş…
Adam peki siz hiç kırılan badaktan su içtinizmi?
Üstad cevap verir;
peki sen hiç bardak kırıldı die su içmekten wazgeçtin mi?….